Enerjinin Devleri Rüzgar ve Güneşte Hedef Büyüttü

Satınalma Eğitimi Enerjinin Devleri Rüzgar Ve Güneşte Hedef Büyüttü

Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen ‘6. Enerji ve İklim Forumu: Yeşil Yüzyıl – Bugünü ve Geleceği Tasarlamak’ Yeni Yatırım Alanları ve Yenilenebilir Enerjide Fırsatlar paneliyle devam etti. A Para Yayın Koordinatörü & A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner’in moderatörlüğünde düzenlenen panelde, IC Enterra Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Taşkın Kızılok, Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su ve Tatlıpınar Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kutluğ ve Karadeniz Holding Ticari Operasyonlar Direktörü Emre Durmuşoğlu, önemli değerlendirmelerde bulundu.

Satınalma Eğitimi Enerjinin Devleri Rüzgar Ve Güneşte Hedef BüyüttüIC Enterra Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Taşkın Kızılok, artık yenilenebilir enerji odaklı hareket ettiklerini ve bunu bir strateji olarak belirlediklerini vurgulayarak, “Büyümemizi güneş ve rüzgâr gibi alanlarda sürdüreceğiz. 9 farklı HES projemiz var. Yılda 1,2 milyar kilovatsaat üretim yapıyoruz. Amacımız bunu daha da yukarı çekmek” dedi. Gelecekte depolamalı rüzgâr ve güneş alanında büyümeyi hedeflediklerini anlatan Kızılok, şunları söyledi: “Mevzuatın bize izin verdiği sürece hibrit yatırımlara odaklanıyoruz. Hatay’da 136 megavatlık bir YEKA projemiz var. 2 ay içerisinde devreye almayı düşünüyoruz. Bu projenin orada yerel halka da önemli bir destek olacağını düşünüyoruz. İlave YEKA projeleriyle ilgilenmeye devam edeceğiz. Depolamalı güneş ve rüzgâr projelerimiz de sürecek. Önümüzdeki süreçte sürdürülebilir finansman daha fazla gündem olacak.”

Hidrojen Radarımızda

Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su ve Tatlıpınar Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kutluğ da geçen yıl rekor bir taleple halka arz gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Toplam 350 megavatlık portföyleri olduğunu belirten Kutluğ, şöyle konuştu: “Depolamalı rüzgâr ve güneşle ilgili çalışmalarımız var. Artan enerji talebini karşılamak için adımlar atmak zorundayız. Büyümedeki finansman darboğazını aşmamız lazım. Önce 500 megavat hedefini yakalamak sonra da bin megavata çıkmak istiyoruz. Balkanlar ve Türki Cumhuriyetler’de adımlar atacağız. Dünya adım adım hidrojene gidiyor. Ülke olarak bizim ajandamızda doğalgaz biraz öncelikli olsa da hidrojen de radarımızda. Finansman gündem maddelerimizin başında geliyor. Bu ortamda dünyanın en öngörülebilir enerjisi güneş. Eskiden inanılmaz pahalıydı. Balkanlar hedeflerimiz için bize fırsatlar sunuyor.”

Afrika’ya Işık Oldu

Karadeniz Holding Ticari Operasyonlar Direktörü Emre Durmuşoğlu ise, “Şu anda dünya üzerinde 6 bin megavat kurulu gücümüzle, 4 bin megavatı inşa aşamasında olmak üzere toplam 10 bin powership’lik bir enerjiye sahibiz” dedi. Bunun yanında güneş enerjisi yatırımlarının da olduğuna işaret eden Durmuşoğlu, “Afrika, Latin Amerika, Okyanusya’da da elektrik veriyoruz. Yalova’daki tersanemizde 4 bin megavata yakın şu anda inşa halinde olan gemilerimiz var. Türk bayrağını gemilerimizde dalgalandırmaya devam edeceğiz. Afrika’da yüzer enerji santrali ve imalatı yapan firma olarak bizden başka bu ölçekte yatırım yapan yok. 40 tane powership’in 36 tanesi bizim tarafımızdan yapıldı. Afrika’da Gana ile başlayıp 13-14 ülkeye yayıldık ve bunu 22-23’lere çıkaracağız. Finansman arayışı olmadan kendi öz kaynaklarımızla bunu yapıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Durmuşoğlu ayrıca, Afrika ve Latin Amerika’da büyük çapta bir gaz yatırımcısı olmayı hedeflediklerini de vurguladı.

Hidrojende En Temizi Seçmeliyiz

Panelin ardından düzenlenen ‘Döngüsel Ekonomiye Geçişte Fırsatlar ve Zorluklar: Hidrojenin Rolü’ başlıklı özel oturumda da TÜBİTAK MAM Başkan Danışmanı, ICARE-CNRS Fransa Kurucu Direktörü Prof. Dr. İskender Gökalp, Sabah Gazetesi Yazarı Feride Cem’in sorularını yanıtladı. Prof. Dr. İskender Gökalp, hidrojenin gündeme gelmesinin fosil yakıttan uzaklaşmada önemli bir adım olduğunun altını çizdi. Gökalp, şunları söyledi: “Dünyada bugün ortalama 80 milyon ton saf hidrojen üretiliyor. Bu rafinerilerde ve gübrede kullanılıyor. Hidrojeni kullanırken karbondioksit salgılıyoruz. Hidrojeni üretirken salınan karbondioksitin en az olduğu alana bakmak lazım. Tam anlamıyla temiz hidrojene geçebilmemiz için enerjinin kömür gibi santrallerden değil yenilenebilir enerjiden gelmesi gerekiyor. Eğer atık çamuru yakıp üretilen enerjiyle de hidrojen üretirsek çok temiz bir sonuca ulaşabiliriz.”

6. Türkiye Enerji ve İklim Forumu’na Güçlü Sponsor Desteği

Forumun ana sponsorluğunu Halkbank, Kalyon Enerji, Türk Telekom, Vakıf Leasing, Ziraat Bankası, cosponsorluğunu Enerji SA, RHG Enertürk Enerji, Smart Güneş Teknolojileri, Socar Türkiye, destek sponsorluğunu ise Akfen, BioTrend, Karakan Enerji, D&R, Epiaş, idefix, NaturelGaz, Orge Enerji Elektrik Taahhüt A.Ş, Papara, Shell, Zorlu Enerji üstlendi.

Laboratuvar İhalelerinde Miadı Dolmamış Striplerin Değişimi ?

7 Gündem Satınalma Dergisi Laboratuvar İhalelerinde Miadı Dolmamış Striplerin Değişimi

7 Gündem Satınalma Dergisi Laboratuvar İhalelerinde Miadı Dolmamış Striplerin Değişimiİtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, İhalenin başvuruya konu 3’üncü kısmına ait Teknik Şartname’nin B.3. ve B.6. maddelerinde henüz miadı dolmamış striplerin yüklenici tarafından değiştirilmesi zorunluluğuna ilişkin düzenlemeler bulunduğu ancak yüklenici tarafından idareye teslim edilen striplerin son kulanım tarihleri gelmeden kullanılmasına ilişkin yüklenicinin herhangi bir yetki ve sorumluluğunun bulunmadığı, bu düzenlemeler sebebiyle hangi miktarda stripin idare tarafından son kulanım tarihleri gözetilerek kullanılacağı veya kullanılmayacağı belli olmadığı için maliyet hesabı yapmanın ve ihaleye sağlıklı teklif sunmanın mümkün olmadığı, iddialarına yer verilmiştir.

14.02.2024 tarihli ve : 2024/UH.II-284 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; İhalenin itirazen şikayete konu 3’üncü kısmına ait 24 Aylık İdrar Laboratuvar Hizmet Alımı Teknik Şartnamesi’nin B.3. ve B.6. maddelerinde; “B.3. Striplerin miadı teslim tarihinden itibaren en az 6 (altı) ay olmalıdır. Yapılacak denetimlerde bozuk çıkan stripler firmalar tarafından en fazla 5 (beş) gün içerisinde yenisi ile değiştirilmeli ve ücret talep edilmemelidir.

B.6. Sözleşme süresince alınan stripler, son kullanma tarihinin 2 (iki) ay öncesinde firmaya haber vermek suretiyle ve miktarı ne olursa olsun, gerektiğinde uzun maitlılarla değiştirilebilmelidir.” düzenlemeleri yer almaktadır.

Yukarıda yer verilen Teknik Şartname maddelerinde, ihalenin 3’üncü kısmında talep edilen striplerin miadının teslim tarihinden itibaren en az 6 ay olması gerektiği ve sözleşme süresince alınan striplerin son kullanma tarihine 2 ay kalması halinde yükleniciye haber verilmesi üzerine, miktarı ne olursa olsun bu striplerin daha uzun miadlı olanlarla değiştirileceği düzenlenmiş ve henüz kullanım ömrü dolmayan striplerin idarece kullanılarak tüketilmek yerine, idarenin talebi üzerine son kullanım tarihinden belli bir süre önce değiştirilmesine ilişkin zorunluluk getirilmiştir.

Aktarılan Kanun hükümlerinden idarelerin, anılan Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumlu olduğu, bu çerçevede ihale konusu mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin teknik kriterlerine ihale dokümanının bir parçası olan teknik şartnamelerde yer verileceği, belirlenecek teknik kriterlerin verimliliği ve fonksiyonelliği sağlamaya yönelik; rekabeti engelleyici hususlar içermeyecek ve bütün istekliler için fırsat eşitliği sağlayacak şekilde olması gerektiği anlaşılmaktadır.

Yapılan incelemede, Teknik Şartname’de yer alan şikayete konu düzenlemeler ile striplerin önceden haber verilerek yükleniciden yenileri ile değiştirtilmesinin istenmesine yönelik düzenlemenin istekliler açısından belirsizlik yaratacağı, bu düzenlemenin yükleniciden kaynaklanmayan yanlış stoklama yönetimleri gibi uygulamalar nedeniyle sözleşmenin ifasında yükleniciye ayrıca sorumluluklar yüklenmesine sebep olabileceği, diğer bir ifade ile istekliler tarafından teklif fiyata dahil edilen strip miktarından daha fazlasının kendisinden kaynaklanmayan nedenlerle idareye teslim edilmesi sonucunu doğurabileceği, söz konusu düzenlemenin yüklenici aleyhine yorumlanabilecek nitelikte belirsiz ve sınırsız olduğu, ihalelerde isteklilerin sağlıklı teklif oluşturabilmelerini sağlayacak öngörülebilir düzenlemelere yer verilmesi gerektiği, kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde kullanılacak malzemelerin kullanım süreleri dikkate alınarak yükleniciden talep edilmesi, bunların stoklanması ve sevk edilmesi işlemlerinden idarenin sorumlu olduğu, söz konusu malzemelerin miatlarına henüz süre var iken bu süreçte kullanmak yerine yükleniciye iade edilmesinin hem kaynak israfına hem de yüklenicinin zarara uğratılmasına neden olacağı, bu çerçevede söz konusu düzenlemelerin isteklilerin sağlıklı teklif oluşturabilmelerini engelleyebilecek ve sözleşmenin ifasında isteklileri haksız zarara uğratabilecek nitelikte olduğu anlaşılmış olup, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

7 Gündem Satınalma Dergisi Laboratuvar İhalelerinde Miadı Dolmamış Striplerin DeğişimiMehmet ATASEVER 

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Kimya Sektörü Şubat Ayında İhracatını Yüzde 15 Artırdı

Satınalma Eğitimi Kimya Sektörü Şubat Ayında İhracatını Yüzde 15 Artırdı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı Şubat ayında geçen yıl aynı döneme göre yüzde 13,6 artışla 21 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kimya sektörü ise 2,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek şubat ayında en çok ihracat yapan ikinci sektör oldu. Sektör şubat ayında ihracatını yüzde 15 artırdı.

Satınalma Eğitimi Kimya Sektörü Şubat Ayında İhracatını Yüzde 15 ArtırdıKimya sektörünün Şubat ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Şubat ayında kimya sektörümüz geçen yıl aynı aya göre yüzde 15 artışla 2,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve ülkemiz ihracatından yüzde 12,4 pay alarak ikinci sektör oldu. Geçen yıl Şubat ayında yaşadığımız yıkıcı deprem felaketi ihracatımızı da olumsuz etkilemişti. Bununla birlikte küresel savaş ve gerilimler, enflasyon, lojistik ve tedarik zinciri sorunlarından etkilendik. Yılın son çeyreğinde toparlanma süreci başladı. Nitekim ülkemiz yaşanılan zorluklara rağmen yüzde 4,5 büyümeyi başardı. Biz de kimya sektörü olarak yılı 30,6 milyar dolar ihracatla tamamladık. Bu yıl Ocak ayından sonra Şubat ayında gerçekleştirdiğimiz ihracatımızdaki artış performansından memnunuz. Kimya sektöründe faaliyet gösteren ihracatçılarımızı milli katılım fuarları, ticaret heyetleri, alım heyetleri, fuar info ziyaretleri, eğitim ve seminerler ile desteklemeye devam ediyoruz. Şubat ayında BAE, Suudi Arabistan, Kazakistan, İspanya ve ABD olmak üzere 5 farklı ülkede aynı anda 6 etkinlik gerçekleştirdik. Mart ayında Panama- Expocomer 2024 Fuarı, ABD- IHS 2024 Fuarı ve İtalya- Cosmoprof Worldwide Bologna fuarı milli katılım organizasyonlarını gerçekleştireceğiz. 16 alt sektörümüzle birlikte ülkemize değer katan güçlü kimya sektörü olarak ihracata daha fazla katkı sağlamak üzere çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Şubat Ayında En Çok “Plastikler ve Mamulleri” İhracatı Gerçekleştirildi

Şubat ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı, 767 milyon 638 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 756 milyon 438 bin dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünler yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 229 milyon 821 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘muhtelif kimyasal maddeler’, ‘yıkama müstahzarları’ ve ‘organik kimyasallar’ oldu.

 

Romanya, Şubat Ayında En Çok İhracat Yapılan Ülke Oldu

Şubat ayında en çok ihracat yapılan ilk on ülke Romanya, İtalya, Hollanda, ABD, Almanya, Rusya, Irak, Libya, Belçika ve Lübnan oldu. Şubat ayında ilk 10 ülke arasında en çok artış yüzde 192,19 ile Libya’da oldu.

 

2024 Aylık Bazda Kimya İhracatı

AY    2023 DEĞER ($)   2024 DEĞER ($)   FARK (%)
Ocak 2.299.131.456,01  

2.355.571.580,90

 

% 2,45
Şubat                2.262.050.612,13                2.605.366.870,01 % 15,18
TOPLAM 4.561.182.068 4.960.938.451 % 8,76

 

 

 

 

 

2024 Yılı Şubat Ayı En Fazla Kimya İhracatı Yapılan Ülkeler 

S. NO Ülke ŞUBAT 2023 DEĞER ($)  ŞUBAT 2024 DEĞER ($) DEĞİŞİM DEĞER (%)
1 ROMANYA          86.011.161,98         165.169.103,31 % 92,03
2 İTALYA         166.415.980,49         154.856.121,32 % -6,95
3 HOLLANDA          71.854.834,67         145.246.006,32 % 102,14
4 AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ          92.640.970,97         114.010.977,86 % 23,07
5 ALMANYA         104.644.463,56         106.307.108,66                       % 1,59
6 RUSYA         135.279.813,95         103.435.723,22 % – 23,54
7 IRAK          60.971.743,15          87.085.238,14 % 42,83
8 LİBYA          23.303.575,16          68.090.825,07 % 192,19
9 BELÇİKA          44.151.434,81          67.945.270,36 % 53,89
10 LÜBNAN          39.654.616,69          67.794.662,85 % 70,96

 

2024 Yılı Şubat Ayı Kimya Sektörü İhracatında Alt Sektörler

   
  ŞUBAT 2023 ŞUBAT 2024 %  FARK
ÜRÜN GRUBU DEĞER ($) DEĞER ($) DEĞER
PLASTİKLER VE MAMULLERİ 710.802.912 767.638.109 % 8,00
MİNERAL YAKITLAR,MİNERAL YAĞLAR VE ÜRÜNLER 524.357.656 756.438.420 % 44,26
ANORGANİK KİMYASALLAR 249.420.327 229.821.017 % -7,86
UÇUCU YAĞLAR,KOZMETİKLER VE SABUN 134.542.397 162.840.734 % 21,03
KAUÇUK,KAUÇUK EŞYA 126.966.300 140.354.513 % 10,54
ECZACILIK ÜRÜNLERİ 131.866.180 127.755.137 % -3,12
BOYA,VERNİK,MÜREKKEP VE MÜSTAHZARLARI 109.675.903 117.501.811 % 7,14
MUHTELİF KİMYASAL MADDELER 83.741.860 99.194.783 % 18,45
YIKAMA MÜSTAHZARLARI 58.621.361 72.978.216 % 24,49
ORGANİK KİMYASALLAR 76.011.312 61.418.140 % -19,20
YAPIŞTIRICILAR, TUTKALLAR, ENZİMLER 39.227.486 39.901.913 % 1,72
GÜBRELER 13.376.437 25.321.264 % 89,30
BARUT,PATLAYICI MADDELER VE TÜREVLERİ 1.975.755 2.299.069 % 16,36
FOTOĞRAFÇILIK VE SİNEMACILIKTA KULLANILAN ÜRÜNLER 1.106.389 1.657.928 % 49,85
GLİSERİN,BİTKİSEL MAMULLER,DEGRA,YAĞLI MADDELER 353.168 238.403 % -32,50
İŞLENMİŞ AMYANT VE KARIŞIMLARI,MAMULLERİ 5.171 7.412 % 43,34
TOPLAM 2.262.050.612 2.605.366.870 % 15,18

Alım Talebi: Derin Döngülü Akü ve Solar Kablo

Alım Talebi Derin Döngülü Akü Ve Solar Kablo

Bir GES projesinde kullanılmak üzere, derin döngülü akü ve solar kablo alımı yapılacaktır.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, ürünlerin spekleri, adet/miktarı, teslimat yeri, ödeme şekli vb. detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Derin Döngülü Akü Ve Solar Kablo

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (600 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Şişecam’ın 2023 Yılı Net Satışları 152 Milyar TL Seviyesinde Gerçekleşti

Satınalma Eğitimi Şişecam’ın 2023 Yılı Net Satışları 152 Milyar Tl Seviyesinde Gerçekleşti

Şişecam, 2023 yılına ait enflasyon muhasebesi uygulanmış finansal sonuçlarını açıkladı. 4 kıtada 14 ülkeye yayılan üretim faaliyetleri ile global bir dev olan şirketin konsolide net satışları 152 milyar TL’ye ulaştı. Şişecam’ın toplam satışları içerisinde uluslararası satışlarının payı yüzde 60 seviyesinde gerçekleşirken, yatırımları 21 milyar TL, ihracatı ise 31,7 milyar TL oldu.

Satınalma Eğitimi Şişecam’ın 2023 Yılı Net Satışları 152 Milyar Tl Seviyesinde GerçekleştiŞişecam Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Tek Şişecam dönüşümünün getirdiği yetkinliklerimiz ve 88 yıllık deneyimimizle zorlu bir yılı başarıyla tamamladık. Global nüfusun neredeyse yarısının seçime gideceği, dünyanın farklı bölgelerinde konjonktüre bağlı olarak sürekli değişen regülasyonlara uyumun önem kazanacağı, yüksek enflasyon baskısının ve jeopolitik risklerin devam etmesinin öngörüldüğü 2024’te büyümeye ve gelişmeye devam edeceğiz. Yapay zekâ, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik yaklaşımımızı tüm iş yapış ve karar süreçlerimizin odağında tutarak; nitelikli insan kaynağımız, sağlam yatırımlarımız ve akıllı teknoloji kullanımımız ile fark yaratacağımıza inanıyoruz. 88 yıllık gelişim yolculuğumuzu tüm paydaşlarımıza değer katarak sürdüreceğiz” dedi.

Cam ve kimyasallar sektörlerinin global oyuncusu Şişecam sürdürülebilir değer yaratan gelişim yolculuğuna devam ediyor. 2023 yılı finansal sonuçlarını açıklayan Şişecam’ın konsolide net satışları 152 milyar TL seviyesine ulaşırken, Türkiye’den ihracatı ise 31,7 milyar TL olarak gerçekleşti. Türkiye’den yapılan ihracat ile Türkiye dışı üretimden satışlarının toplamını ifade eden uluslararası satışların konsolide satışlar içindeki payı ise yüzde 60 oldu. Şişecam 2023 yılı boyunca 5,2 milyon ton cam, 4,7 milyon ton soda külü ve 3,7 milyon ton endüstriyel hammadde üretimi gerçekleştirdi.

Şişecam’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kırman, “2023, makroekonomik dalgalanmaların ve jeopolitik risklerin etkisinin sürdüğü, yüksek enflasyonun global ölçekte gündemden düşmediği bir yıl oldu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen sağlam finansal yapımız, sıkı mali politikamız, ihtiyatlı ve akılcı kararlarımız, verimlilik odaklı üretim ve gelişim yolculuğumuz sayesinde hedeflediğimiz yatırımları büyük ölçüde gerçekleştirdik. 2023’te Lüleburgaz’da Şişecam’ın oto cama özel ilk float hattını devreye aldık. Gürcistan, Mısır ve Hindistan’daki fırınlarımıza yaptığımız soğuk tamir yatırımlarıyla teknolojilerini güncelleyip verimliliklerini ve kapasitelerini artırdık. Operasyonel ve stratejik karar optimizasyonu hizmeti sunan Türk teknoloji şirketi ICRON ile ortaklık anlaşmasına vardık. Yatırım kararlarımızla kendimize yeni güç ve yetenekler kazandırırken, Tek Şişecam dönüşümünün getirdiği yetkinliklerimiz ve 88 yıllık deneyimimizle zorlu bir yılı başarıyla tamamladık. Dünya nüfusunun yarısından fazlasının seçime gideceği, regülasyonlara uyumun önem kazanacağı, yüksek enflasyon baskısının ve jeopolitik risklerin sürmesinin beklendiği 2024’te de nitelikli insan kaynağımız ve akıllı teknoloji kullanımı sayesinde sürdürülebilir büyüme yolculuğumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

Mevcut ve Potansiyel Pazarlardaki Fırsatları Yakından Takip Ediyoruz

Şişecam’ın 2024’te de faaliyetlerini ihtiyatlı ve sağlam büyüme yaklaşımıyla sürdüreceğinin altını çizen Prof. Dr. Kırman, yeni yıl beklenti ve hedefleriyle ilgili şunları aktardı: “Ana faaliyet alanlarımızda dünyanın ilk üç oyuncusundan biri olma hedefimize kararlılıkla ilerliyoruz. Sürdürülebilir değer yaratma vizyonumuz doğrultusunda girdi verdiğimiz sektörlerin büyümelerini destekleyecek yatırımlara da ara vermeden devam ediyoruz. Bir yandan risklerin ve dönemselliğin etkilerini yönetirken diğer yandan  mevcut ve potansiyel pazarlardaki fırsatları yakından takip ediyoruz. Macaristan’daki 2 fırınlı yeşil saha cam ambalaj üretim tesisi yatırımımız sürüyor. Eskişehir’de hayata geçireceğimiz yeni cam ambalaj hattı yatırımımız sonrasında Eskişehir tesisimiz dünyanın en büyük entegre cam ambalaj üretim noktası olacak. Mersin’de enerji camı üretecek ikinci buzlu cam fırını ve enerji işletme camı hattı kapasitesi artışı, yine Mersin soda külü tesisinde kapasite artışı, ABD doğal soda külü yatırımı ve lojistik altyapısını da destekleyecek olan Stockton Liman işletmesi yatırımı, Tarsus OSB’deki yeni düz cam tesisi ve stratejik maden yatırımlarımız sürüyor. Bu yıl da katma değerli ürünlerin toplam üretim hacmimizdeki oranını ve dünya pazarlarındaki rekabet gücümüzü artıracak 20 milyon metrekarelik kaplamalı cam hattı yatırımları konusundaki kararımızı duyurduk. Türkiye, İtalya ve Bulgaristan’da hayata geçireceğimiz bu yatırımlarla kaplamalı hat üretim kapasitemizi neredeyse 2 katına çıkartacağız. Önümüzdeki 5 yıl yoğun yatırım dönemi olacak. Bu yatırımlarımızı, bulunduğumuz pazarların dinamiklerini de göz önüne alarak devreye alacağız. 2024 yılında 24 bini aşan insan kaynağımızı yüzde 5 civarında artırma hedefimiz bulunuyor.”

Odağımız Yapay Zekâ, Enerji Yatırımları ve Sürdürülebilirlik 

Yapay zekâ, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik konularının Şişecam’ın tüm iş yapış ve karar süreçlerinin odağında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kırman şunları söyledi: “Her alanda teknolojiden nasıl faydalanırız, bunu iş süreçlerimize ve sürdürülebilirlik hedeflerimize en etkin şekilde nasıl entegre ederiz, bu şekilde verimliliği, yaratıcılığı nasıl artırırız konularına ciddi anlamda kafa yoruyoruz. Yapay zekayı bütün süreçlerimizin parçası haline getirmeyi hedefliyoruz. Makine öğrenimi, dijital ikizler, kalite, optimizasyon ve akıllı üretim konusunda sürekli bir gelişim halindeyiz. Tek Şişecam dönüşümü sonucunda tüm bu gelişim alanlarına hazır bir altyapıya sahip olmanın avantajlarını yaşıyor ve kullanıyoruz. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak ve iş süreçlerinin verimini artırmak hedeflerimiz doğrultusunda sürdürülebilirlik çalışmalarımızı da hızlandırdık. 2050 Karbon Nötr hedefimize ulaşmak için tüm süreçlerimizi dönüştürüyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızı artırıyoruz. Rüzgâr santralleri kurmayı, güneş enerjisine yatırım yapmayı hedefliyoruz.  Bu alanlarda iştahımız yüksek.”

Sürdürülebilirliğin Sürdürülebilirliği

7 Gündem Satınalma Dergisi Sürdürülebilirliğin Sürdürülebilirliği

7 Gündem Satınalma Dergisi Sürdürülebilirliğin SürdürülebilirliğiSon yıllarda gündemi yoğun bir biçimde meşgul eden sürdürülebilirlik konusunda yakın dönemde ilginç ve düşündürücü bir gelişme yaşandı. Basında çıkan haberlere göre talebin istenen seviyede olmamasının da etkisiyle bazı şirketler başta elektrikli otomobil olmak üzere elektrikli araç üretimine yönelik planlarını erteleme, halihazırda elektrikli araç üretmekte olan bazı şirketler ise piyasa değerlerini korumak amacıyla içten yanmalı araçlar üretmeye ve bunların teknolojisini geliştirmeye devam etme kararı almış bulunmaktadır. Bu durum ister istemez elektrikli araçların sonuna mı gelindiği sorusunun sorulmasına neden olmaktadır. Elektrikli araçlara olan talebin yeterli seviyede olmamasının en önemli nedenleri olarak bu araçların fiyatlarının yüksekliği ve alıcıların şarj altyapısının yeterliliği konusunda endişe taşıyor olmaları gösterilmektedir (1, 2).

Elektrikli araç üretimine ilişkin alınan bu kararların 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin en azından bir kısmından açıkça bir sapma olacağına işaret ettiği söylenebilir. Dikkate alınması gereken önemli bir nokta ise, bu sapmanın yalnızca üretim süreçlerinden ve üreticilerden kaynaklanmamasıdır. Üreticiler sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik ürün geliştirip üretiyor olsalar bile üretim süreçlerinden ve ürünlerden kaynaklanmayan nedenlerle tüketiciler bu ürünlere ilgi göstermeyebilmektedir. Örneğin yukarıda da belirtildiği gibi elektrikli araç almayı düşünenlerin şarj altyapısını yeterli görmemeleri bu araçlara yönelik tercihlerini ve taleplerini olumsuz yönde etkilemektedir.

Oysa sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin 9. Maddesinde altyapının sürdürülebilirliği sağlayacak biçimde geliştirilmesinin ve güçlendirilmesinin önemi vurgulanmaktadır (3). Bu hedefin henüz ihtiyaca uygun olarak gerçekleştirilememiş olması, elektrikli araçlara olan talebin azalmasına, bunun sonucunda da üreticilerin bu konudaki planlarını değiştirmelerine neden olmaktadır. Böylelikle 2030 hedeflerine ulaşabilmek şu anda bir soru işareti haline gelmiş bulunmaktadır. Buradaki sorunun hedeflerin ve ilgili maddelerin ayrı ayrı ele alınmasından kaynaklandığı söylenebilir.

Bu noktada şu soruları sormak gerekir: Sürdürülebilir kalkınma hedefine, bununla ilişkili hedeflerin ayrı ayrı gerçekleştirilmesiyle ulaşılabilir mi ? Ya da sürdürülebilir kalkınma hedefleri birbirlerinden tamamen ayrı ve yine birbirleriyle ilişkisiz hedefler midir ?

Görüldüğü gibi, bazı şirketlerin elektrikli araç üretmeye başlaması ya da bu amaca yönelik planlar yapması sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasını tek başına sağlayamamakta ve başka bir hedefin tatmin edici bir seviyede gerçekleştirilememesi nedeniyle de sekteye uğrayabilmektedir. Oysa konuyla ilgili literatürde sürdürülebilirliğin gerçekleştirilebilmesi için bütün paydaşların iş birliği yapması bir gereklilik olarak nitelendirilmektedir (4). Ne var ki, yukarıda verilen örnekte de görülebileceği gibi tek bir hedefteki sorun nedeniyle birden fazla hedefte sorun yaşanabilmektedir.

Böylelikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin birbirleriyle sıkı sıkıya ilişkili oldukları ve bu nedenle de bunların ayrı ayrı gerçekleştirilmelerinin mümkün olmayacağı sonucuna ulaşılmaktadır. Dolayısıyla sürdürülebilirliğin ayrı ayrı ve birbirleriyle ilişkisiz maddelerden oluşan bir süreç ve hedefler topluluğu olmadığını, aksine sürdürülebilirliğin birbirleriyle sık sıka ilişkili birçok parçadan oluşan bir bütün olduğunu kabul etmek gerekir. Bu nedenle de sürdürülebilirlik bütüncül (holistik) bir yaklaşımla ele alınmalıdır.

Gerçekten de sürdürülebilirlik bütününü tek bir tarafın üstlenemeyeceği kadar karmaşık ve hacimli bir yapı sergilediğinden, sürdürülebilirliğin bütüncül bir yaklaşımla ele alınması kaçınılmaz bir zorunluluktur.

7 Gündem Satınalma Dergisi Sürdürülebilirliğin SürdürülebilirliğiSon gelişmeler çerçevesinde gelinen noktanın sürdürülebilirlik konusunun yeterince anlaşılmadığına ve sürdürülebilirliğin kendisinin bile başlı başına bir sürdürülebilirlik sorununa dönüşmekte olduğuna, kısacası öncelikli konunun artık “sürdürülebilir sürdürülebilirlik” olması gerektiğine işaret ettiği söylenebilir. Bu sorunların üstesinden gelebilmek ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirebilmek için önce sürdürülebilirliğin tek bir bütün olarak kabul edilmesi ve eylem planlarının buna uygun olarak bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanıp uygulanması gerekmektedir.

Prof. Dr. Umut OMAY

Kaynaklar

(1) Ekonomist (23 Şubat 2024), “Alman lüks otomobil devi elektriklide frene bastı”, Çevrim içi: https://www.ekonomist.com.tr/otomotiv/alman-luks-otomobil-devi-elektriklide-frene-basti-48028, (06.03.2024).

(2) Mark Duell (29 February 2024), “s this the end of the electric car? Apple pulls plug on e-car project as Aston Martin delays first fully-electric model after Ford, Mercedes, Audi and VW scaled back plans”, Çevrim içi: https://www.dailymail.co.uk/news/article-13139985/electric-car-end-apple-aston-martin-delay-ford-mercedes-audi.html, (06.03.2024).

(3) Çevrim içi: https://www.kureselamaclar.org/amaclar/sanayi-yenilikcilik-ve-altyapi/, (06.03.2024).

(4) Rakic, B. and Rakic, M. (2015), “Holistic management of marketing sustainability in the process of sustainable development”, Environmental Engineering and Management Journal, 14 (4), pp. 887-900.

PROF. DR. UMUT OMAY – MAKALE LİSTESİ

GİRİŞİMCİLİK VE YÖNETİCİ GÜÇLENDİRME

PAZARLAMA

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İŞ DÜNYASINDA TUTUM VE DAVRANIŞ

DİĞER KONULAR

ABD’nin En Büyük Ticaret Etkinliği Bu Yıl İstanbul’da

Satınalma Eğitimi Abd’nin En Büyük Ticaret Etkinliği Bu Yıl İstanbul’da

Türkiye’ye 2023’te Gelen Doğrudan Yatırım Projelerinde ABD Özel Sektörü İlk Sırada

Satınalma Eğitimi Abd’nin En Büyük Ticaret Etkinliği Bu Yıl İstanbul’daTürkiye’yi global pazarlara taşıma hedefiyle 135 üyesiyle faaliyet gösteren AmCham Türkiye’nin (Amerikan Şirketler Derneği), 20. Olağan Genel Kurul Toplantısı İstanbul’da gerçekleşti. Toplantıya ABD Ticaret Müsteşar Yardımcısı Neema Singh Guliani, ABD İstanbul Başkonsolosu Julie Eadeh ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat ve Türkiye’nin Washington önceki dönem Büyükelçisi Murat Mercan onur konuğu olarak katıldı. ABD Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Neema Singh Guliani, ABD hükümetinin en büyük ticaret etkinliği olan Trade Winds’in mayıs ayında İstanbul’da yapılacağını söyledi.

İSTANBUL6 Mart 2024 – Türkiye’de 60 milyar doların üzerinde yatırımı olan ve 100 bin kişiye istihdam sağlayan 135 ABD şirketini temsil eden AmCham Türkiye’nin (Amerikan Şirketler Derneği) 20. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 5 Mart 2024 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi.

ABD Ticaret Müsteşar Yardımcısı Neema Singh Guliani, ABD İstanbul Başkonsolosu Julie Eadeh, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat ve Türkiye’nin Washington önceki dönem Büyükelçisi Murat Mercan’ın onur konuğu olarak yer aldığı toplantıda 2024 yılına ilişkin beklenti ve hedefler ele alındı.

ABD-Türkiye Ekonomik İlişkileri Olumlu Seyrini Sürdürüyor

Genel Kurul açılış konuşmasını gerçekleştiren AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, 2023 yılının Türkiye ve ABD arasındaki ikili ekonomik ve ticari ilişkilerdeki potansiyelini ortaya koymaya devam ettiğinin altını çizdi. Turnaoğlu, “Türkiye’nin ABD ile ikili ticaret hacminin 2023’te 30,6 milyar dolara ulaşırken; ABD Türkiye’nin ihracatta en büyük ikinci ithalatta ise en büyük beşinci pazarı olarak konumlandı. Türkiye ve ABD ticari ilişkileri 200. yılına yaklaşırken AmCham Türkiye olarak kuruluşumuzun 20. Yılında Türkiye’de faaliyet gösteren, 60 milyar dolarlık yatırım ve 100 bin kişilik istihdam yaratan 135 ABD’li üye şirketi temsil ediyoruz.” dedi. İkili ekonomik ve ticari ilişkilerde, hayata geçirilebilecek çok daha güçlü bir potansiyel olduğunu vurgulayan Turnaoğlu, “AmCham olarak iki ülke arasındaki yatırım ve ticareti artırarak Türkiye’yi küresel pazarlara taşıyan güç olma hedefimiz doğrultusunda kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. 2023 yılında Türkiye’ye gelen 126 doğrudan yatırım projesinin 16’sının Amerikan yatırım projeleri olması ABD’yi geçen yıl birinci yıla taşıdı. 2024 yılında ise ‘Balkanlardan Orta Asya’ya Bölgesel İş birliği, Dijital Yatırımlar ve Sürdürülebilirlik’ alanlarına odaklanmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Türkiye Uluslararası Yatırımcılara Önemli Fırsatlar Sunuyor

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat, AmCham Türkiye 20. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “İstikrarlı ekonomisiyle bölgesinde öne çıkan Türkiye yetenekli iş gücü, stratejik konumu ve küresel tedarik zincirine güçlü entegrasyonu ile uluslararası yatırımcılara önemli fırsatlar sunuyor. 20 yılda bölgesinde en yüksek yoğunlukta uluslararası yatırım çeken ülke olması da bunları teyit ediyor. Son 20 yılda 262 milyar dolarlık yatırım çektik, küresel pastadaki payımız şu an yüzde 1, en kısa sürede bunu yüzde 1,5’a çıkartmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde açıklayacağımız “Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Stratejisi: 2024-2028” dokümanının çizeceği çerçevede ivmemizi artırarak hem özel hem de kamuda yer alan tüm paydaşlarımızla birlikte kararlılıkla ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayacak hedeflerimizi gerçekleştirmeye devam edeceğiz.”

ABD’nin En Büyük Ticaret Etkinliği ve İş Geliştirme Forumu İstanbul’da Düzenlenecek

ABD Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Neema Singh Guliani: “ABD Ticaret Bakanlığı, Türkiye ve Avrupa ve Avrasya Bölgesi genelinde temaslarını sürdürmeyi planlamaktadır. 2024’ün mayıs ayında İstanbul’da Trade Winds Forumu’nu düzenlemeyi sabırsızlıkla bekliyor, başarılı geçmesini temenni ediyoruz. Trade Winds, ABD Hükümeti’nin en büyük ticaret etkinliği ve iş geliştirme forumudur. AmCham Türkiye’nin Trade Winds’e Platin Sponsor olarak destek vermesinden memnuniyet duyuyoruz.”

ABD İstanbul Başkonsolosu Julie Eadeh, “Ticari bağlarımız gelişmeye devam ediyor. İkili ticaret ilişkilerimizin gösterdiği etkileyici büyüme Amerikan şirketlerinin Türkiye’ye yaptığı önemli katkıları ortaya koymakta, yaratılan binlerce istihdam olanağını ve ortak refahı yansıtmaktadır ”şeklinde konuştu.

Eleman.net İstihdam Verilerini Açıkladı Oranlarında Cinsiyet Eşitsizliği Göze Çarpıyor

Satınalma Eğitimi Eleman.net İstihdam Verilerini Açıkladı Oranlarında Cinsiyet Eşitsizliği Göze Çarpıyor

Türkiye’nin önde gelen istihdam platformu Eleman.net’in verilerine göre, kadınların iş başvurularının yoğunlaştığı sektörler arasında perakende öne çıkıyor. Kadınların iş hayatına katılımını son derece önemsediklerini belirten Eleman.net CEO’su Levent Dicle, ‘’2023 yılında 420 bin kişinin istihdam edilmesine katkı sunduk ve bu sayının yüze 20’si kadınlardan oluşuyor. Toplam iş başvurusunda ise kadın oranımız yüzde 46, aradaki bu farkı azaltmaya çalışıyoruz. 2024 yılında kadın istihdam oranımızı yüzde 25 seviyesine çıkartmayı hedefliyoruz’’ dedi.

Satınalma Eğitimi Eleman.net İstihdam Verilerini Açıkladı Oranlarında Cinsiyet Eşitsizliği Göze ÇarpıyorEn fazla istihdama aracılık eden platformlardan biri olan Eleman.net, kadın istihdamına yönelik verilerini açıkladı. 2023 yılındaki 420 bin kişilik istihdamının yüzde 20’sini kadınlar oluşturuyor. Kadınların en çok istihdam edildiği sektörlerin başında perakende, gıda, çağrı merkezi, güvenlik, lojistik, tekstil, üretim ve sağlık sektörü geliyor. Kadınların iş başvuru tercihleri de istihdam edildikleri sektörlerle paralellik gösteriyor.

Eleman.net verilerine göre toplam iş arayışının yüzde 46’sını kadınlar oluşturuyor, en fazla iş arayanlarda ise lise mezunu kadınlar öne çıkıyor. İş başvurusu yapan kadınların yüzde 64’ü lise, yüzde 24,82 lisans, yüzde 24,21 ise ön lisans mezunlarından oluşuyor. İlköğretim mezunlarının yüzde 8,25 gibi bir orana sahip olduğu iş arama listesinin en altında da doktora ve yüksek lisans mezunları yer alıyor.

Kadınlar en çok satış danışmanı, ön muhasebe elemanı, müşteri temsilcisi, güvenlik görevlisi, sekreter, depo görevlisi, çağrı merkezi personeli, üretim elemanı, kasiyer pozisyonlarına başvuruda bulunuyor. Satış danışmanı pozisyonu zirvede yer alırken, kasiyerlik liste sıralamasının en altında yer alıyor.

‘’Kadın istihdamını artırmak öncelikli hedefimiz’’

Toplam iş başvurularının yarıya yakınını kadınlar oluştururken, toplam istihdamda kadınların oranı beşte bir seviyesinde kalıyor. Konuya ilişkin Eleman.net CEO’su Levent Dicle, ‘’Kadın istihdamını artırmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. 2024 yılında kadın istihdam oranımızı yüzde 25 seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz’’ dedi.

Kadınlara En Yüksek Zam Elektrik ve Elektronik Sektöründen

15 milyonluk Eleman.net özgeçmiş havuzunun yüzde 50,58’i kadınlardan oluşuyor, İstanbul Avrupa Yakası’nda yaşayan kadınlar ise iş arayışında yoğunluğu oluşturuyor. İş başvurusunda bulunan kadınların yüzde 24.78’i İstanbul Avrupa Yakası’nda, yüzde 18.69’u İstanbul Anadolu Yakası’nda, yüzde 10.94’ü Ankara’da, yüzde 9.54’ü İzmir’de ve yüzde 6.82’si Kocaeli’nde ikamet ediyor.

Eleman.net bünyesinde gerçekleşen ankete göre kadın çalışanların en çok zam aldığı sektörler sırasıyla elektrik ve elektronik, gıda ve tekstil olarak öne çıkıyor. Ankete verilen cevaplarda ise zam oranının yüzde 50’nin üzerinde gerçekleştiği görülüyor.

Erkekler Kadınlardan Daha Fazla Zam Alıyor

Eleman.net’in dört bin kişiyle gerçekleştirdiği bir başka ankette ise kadın ve erkek arasındaki maaş farkları göze çarpıyor. Ankete göre yüzde 50’den fazla zam aldım diyen erkeklerin oranı yüzde 25 iken, kadınların oranı ise 15’te kalıyor. Yüzde 40 ila 50 arasında zam aldım diyen erkeklerin oranı yüzde 30 iken, kadınların oranı bu soruda da yüzde 21 olarak cevaplanıyor.
Yine aynı ankete göre yüzde 10’dan az artış oldu diyen erkeklerin oranı yüzde 14 iken, bu oran kadınlarda yüzde 23 seviyesinde seyrediyor. Anketin toplam sonuçlarına göre yüzde 10, yüzde 20 ve yüzde 20, yüzde 30 arası zam oranında kadınlar çoğunluğu oluşturuyor. Yüzde 40 ve 50 oranında zam artışında ise erkeklerin kadınların önünde olduğu gözlemleniyor.

“Toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sunmak çalışma ilkelerimizin başında geliyor.” 

19 yılda milyonlarca kadının istihdam edilmesine katkı sağladıklarını belirten Eleman.net CEO’su Levent Dicle, “Toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sunmayı önemsiyoruz. Kadınların iş yaşamına katılımını artırmak için çalışmalar yürütüyor, işveren markalarıyla kadın istihdamını artırmaya yönelik projeler geliştiriyoruz. Öne çıkan projelerimiz arasında Opet Kadın Gücü, Shell’de Kadın Enerjisi ve Gratis Beauty Akademi yer alıyor.” dedi.

Ege Bölgesi İhracatı 2 Milyar 312 Milyon Dolara Ulaştı

Satınalma Eğitimi Ege Bölgesi İhracatı 2 Milyar 312 Milyon Dolara Ulaştı

EİB’den Madencilik İhracatı Yüzde 20 Yükseldi

Satınalma Eğitimi Ege Bölgesi İhracatı 2 Milyar 312 Milyon Dolara UlaştıEge İhracatçı Birlikleri şubat ayında ihracatını yüzde 5’lik artışla 1 milyar 505 milyon dolardan, 1 milyar 580 milyon dolara yükseltti. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre Ege Bölgesi’nin ihracatı yüzde 4’lük artışla 2 milyar 510 milyon dolardan 2 milyar 610 milyon dolara ilerledi.Şubat ayında Türkiye’nin ihracatı ise; yüzde 13’lük artışla 21 milyar 86 milyon dolara çıktı.

2024 yılının ilk iki aylık döneminde Ege İhracatçı Birlikleri’nin ihracatı yüzde 4,1’lik artışla 2 milyar 935 milyon dolardan 3 milyar 56 milyon dolara çıkarken, son 1 yıllık ihracat 18 milyar 371 milyon dolar şeklinde gerçekleşti.

Sanayi Sektörlerinin İhracat Düşüşü Durdu

Ege İhracatçı Birlikleri’nin şubat ihracatının kırılımına bakıldığında sanayi sektörleri 837 milyon dolarlık ihracatla 2023 yılı şubat ayındaki 835 milyon dolarlık ihracat performansını 2 milyon dolar geçmeyi başardı.

EİB’de tarım sektörlerinin ihracatı yüzde 10, maden sektörünün yüzde 20 arttı

Ege İhracatçı Birlikleri’nin güçlü fazlarından olan tarım sektörleri şubat ayında ihracatlarını yüzde 10’luk artışla 591 milyon dolardan 648 milyon dolara taşıdılar. 2024 yılına yoğun bir pazarlama faaliyetleri atağıyla başlayan madencilik sektörü çabalarının meyvesini yüzde 20’lik ihracat artışıyla aldı ve ihracatını 79 milyon dolardan 94,7 milyon dolara ilerletti.

Şubat ayında EİB bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 9 tanesi 2023 yılı şubat ayına göre ihracatlarını artırmayı başarırken, 3 birlik 2023 yılı şubat ayı performanslarının gerisinde kaldı.

Çelik İhracatı Zirvedeki Yerini Korudu

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, şubat ayında ihracatını yüzde 3’lük artışla 212,9 milyon dolardan 218,6 milyon dolara taşıdı ve zirvedeki yerini korudu. EDDMİB’in yıllık ihracatı ise 2 milyar 496 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

Kuru meyve ihracatı artış rekortmenliğine abone oldu

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, şubat ayında yüzde 47’lik ihracat artış hızıyla ihracatını 64,8 milyon dolardan 95,4 milyon dolara yükseltirken ocak ayından sonra şubat ayında da EİB bünyesinde ihracat artış rekortmeni oldu. EKMİB’in yıllık ihracatı da yüzde 18’lik artışla 859 milyon dolardan 1 milyar 15 milyon dolara ilerledi.

Su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatı zirve ortağı

Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında gıda sektörlerinin ihracat şampiyonu olan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği şubat ayında ihracatını yüzde 20’lik artışla 113,6 milyon dolardan 136 milyon dolara sürükledi. ESÜHMİB’in 2024 yılı ocak-şubat dönemindeki ihracatı ise; yüzde 26’lık gelişimle 225 milyon dolardan 283,7 milyon dolara çıktı.

Konfeksiyon ihracatı 10 ay sonra artışa geçti

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği şubat ayında ihracatını yüzde 10’luk artışla 104 milyon dolardan 114,7 milyon dolara taşırken, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 10 ay sonra ihracatta düşüşünü durdurdu ve ihracatını yüzde 9 büyüterek 105 milyon dolardan 114,5 milyon dolara çıkardı.

Ege Maden İhracatçıları Birliği 5. Sıradaki Yerini Geri Aldı

2024 yılına yoğun bir pazarlama atağıyla başlayan Suudi Arabistan, İngiltere, Güney Kore’de Türkiye’nin maden ihracatını artırmak için fuar ve sektörel ticaret heyeti organizasyonları yapan Ege Maden İhracatçıları Birliği şubat ayında ihracatını yüzde 20’lik artışla 79 milyon dolardan 94,7 milyon dolara taşıdı. 2024 yılı ocak-şubat döneminde ihracatını yüzde 14,5’luk gelişimle 161 milyon dolardan 184,5 milyon dolara yükselten EMİB, yıllık ihracat rakamını da 1 milyar 89 milyon dolara çıkardı.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ne şubat ayında nazar değdi.EHBYMİB’in ihracatı şubat ayında yüzde 11,5’luk kan kaybıyla 106 milyon dolardan 94 milyon dolara indi.

Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden tütün sektörü şubat ayında ihracatını yüzde 18’lik artışla 62,2 milyon dolardan 73,4 milyon dolara yükseldi.

EZZİB İhracatta Toparlanıyor

2023 yılında her ay ihracat rekorları kıran Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, 2024 yılında rekoltedeki düşüş ve dökme zeytinyağı ihracatına getirilen yasaklar sonrasında 2024 yılında ihracat rakamlarında büyük düşüşler olacağı beklentilerini boşa çıkardı. Şubat ayında 62,3 milyon dolarlık ihracata imza atan EZZİB, 2023 yılı şubat ayına göre ihracattaki düşüşünü yüzde 11,5 seviyesinde tutmayı başardı.

Tekstil İhracatı Yüzde 29 Arttı

Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında 2023 yılını başarıyla geride bırakan birliklerden olan Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, şubat ayında ihracatını yüzde 29 artırarak 45 milyon dolarlık ihracatı hanesine yazdırdı.

2024 yılına mevcudu koruma hedefiyle giren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, şubat ayında ihracatta yüzde 6’lık kan kaybıyla 16,6 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırmayı başardı. Ocak ayına göre daha başarılı bir ihracat performansı ortaya koyan EDMİB önümüzdeki aylarda mevcudu koruma hedefi için umut verdi.

Kimya sektörü 125 milyon dolar, otomotiv endüstrisi 95,8 milyon dolar ihracat yaptı

Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında temsil edilmeyen sektörlerde kimya sektörü 125 milyon dolarlık ihracat performansıyla liderliğini korudu. Otomotiv endüstrisinin ihracatı yüzde 11’lik artışla 86,6 milyon dolardan 95,8 milyon dolara ilerledi. Elektrik-Elektronik sektörü 63,8 milyon dolarlık, İklimlendirme sektörü 60 milyon dolarlık ihracata imza attılar. Makine sektörü 41 milyon dolar, savunma sanayi sektörü 13 milyon dolarlık ihracatı kayda aldı. Bu sektörler şubat ayında 437 milyon dolarlık ihracata imza attı.

Ege Bölgesi’nin ihracatı 2 milyar 610 milyon dolara yükseldi

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, şubat ayında Ege Bölgesi’nin ihracatı, 2023 yılı şubat ayına göre yüzde 4’lük artışla 2 milyar 510 milyon dolardan 2 milyar 610 milyon dolara ilerledi. Ege Bölgesi’nin iki aylık ihracatı da 4 milyar 380 milyon dolardan 4 milyar 435 milyon dolara yükseldi.

İzmir, Ege Bölgesi İhracatının Yüzde 56’sını Yaptı

İzmir, 1 milyar 169 milyon dolarlık ihracatla Ege Bölge ihracatının yüzde 56’sını tek başına yaptı. İzmir’in ihracatı iki serbest bölgenin 297,15 milyon dolar katkısıyla 1 milyar 466 milyon dolara çıktı.

İzmir’in ihracatında kimya sektörü 155,3 milyon dolarlık tutarla zirvedeki yerini korurken, demir ve demirdışı metaller sektörü 123 milyon dolar, hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü 111,5 milyon dolarlık ihracatta ilk üç sıranın sahibi oldular.

Manisa’nın ihracatından elektrik-elektronik sektörü yüzde 37 pay aldı

Ege Bölgesi ihracatında ikinci sırada yer alan Manisa, şubat ayında 441 milyon dolarlık ihracata imza attı. Manisa’nın şubat ayı ihracatında elektrik-elektronik sektörü 161 milyon dolarla açık ara liderliğini sürdürdü. Manisa ihracatına iklimlendirme sektörü 70 milyon dolarlık, otomotiv endüstrisi 62 milyon dolarlık katkı sağladı.

Denizli’nin ihracatını konfeksiyon sektörü sürükledi

Denizli, 2023 yılı şubat ayında 339 milyon dolar olan ihracatını 2024 yılı şubat ayında 360 milyon dolara çıkardı. Şubat ayında ihracatını yüzde 6 geliştiren Denizli’den en çok ihracatı 87,2 milyon dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü yaptı. Elektrik-elektronik sektörü 68 milyon dolar ihracat yaparken, demir ve demirdışı metaller sektörü 55,5 milyon dolar ihracat başarısı gösterdi.

Muğla’nın ihracatının yüzde 73’ünü su ürünleri sektörü yaptı

Muğla, 2024 yılı şubat ayında 90 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırırken Ege Bölgesi illeri arasında da dördüncü sıraya yükseldi.

Muğla’nın ihracatını domine eden su ürünleri sektörü ihracatını yüzde 55’lik artışla 42 milyon dolardan 65,8 milyon dolara çıkardı ve Muğla ihracatındaki payını yüzde 61’den yüzde 73’e çıkardı. Muğla’da ihracatında madencilik sektörü 9,5 milyon dolar, yaş meyve sebze sektörü 3,6 milyon dolar ihracat yaptı.

Balıkesir’in ihracatı hız kesti

Balıkesir 75 milyon dolarlık ihracat yaparken, 2023 yılı şubat ayına göre ihracatı yüzde 17 geriledi. Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü 17 milyon dolarlık ihracat performansıyla, elektrik-elektronik sektörünü geçerek en çok ihracat yapan sektör olurken, elektrik-elektronik sektörü 12,5 milyon dolarlık, otomotiv endüstrisi sektörü 7,6 milyon dolarlık ihracatla Balıkesir ihracatına katkı sağladılar.

Aydın’ın ihracatında kuru meyve sektörü zirveye çıktı

Kuru meyve sektörünün 16 milyon dolarlık performansla zirve yaptığı Aydın, ocak ayında 73,1 milyon dolar olan ihracatını şubat ayında 88,1 milyon dolara taşıdı.  Aydın’da madencilik sektörü 15 milyon dolar, otomotiv endüstrisi ise 12 milyon dolar ihracata imza attı.

Kütahya 15,6 Milyon Dolarlık Porselen İhraç Etti

Şubat ayında ihracatı artan Ege Bölgesi illerinden bir diğeri Kütahya oldu. Kütahya’nın ihracatı yüzde 6’lık artışla 32,5 milyon dolardan 34,5 milyon dolara çıktı. Porselen ihracatının başkenti olan Kütahya’nın ihracatında porselen ürünleri 15,6 milyon dolarla temsil edildi. Demir ve demirdışı metaller sektörü 7,8 milyon dolar, kimya sektörü 2,7 milyon dolar ihracat ortaya koydu.

Uşak’ta Tekstil ve Halı Sektörü Önde Gidiyor

Uşak’ın ihracatı yatay bir seyirle 27,2 milyon dolar olurken, tekstil sektörü 7,3 milyon dolar, halı sektörü 7 milyon dolar ve su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü 4 milyon dolarlık ihracatla ilk üç sektör olmayı başardılar.

Maden Sektörünün İhracattaki Toparlanması Afyonkarahisar’ın İhracat Rakamlarına Olumlu Yansıdı. 2023 Yılı Şubat Ayında 24 Milyon Dolarlık İhracat Yapan Afyonkarahisar 2024 Yılı Şubat Ayında Yüzde 11’lik İhracat Artışıyla 26,7 Milyon Dolar İhracat Yaptı.

Afyonlu doğal taş ihracatçıları şubat ayında ihracatta, Afyon’un toplam ihracat artış hızının da üstüne çıkarak yüzde 17’lik gelişimle ihracatlarını 14,8 milyon dolardan 17,4 milyon dolara taşıdılar. Doğal taş sektörünün Afyon’un ihracatından aldığı pay yüzde 61’den yüzde 65’e çıktı. Afyon’da; Kimya sektörü 1,8 milyon dolar ve Meyve sebze mamulleri sektörü 1,1 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

Çalışma Koşullarında Esaslı Değişikliğin İşçiye Mail Olarak Bildirilmesi Yeterli midir ?

7 Gündem Satınalma Dergisi çalışma Koşullarında Esaslı Değişikliğin İşçiye Mail Olarak Bildirilmesi Yeterli Midir

7 Gündem Satınalma Dergisi çalışma Koşullarında Esaslı Değişikliğin İşçiye Mail Olarak Bildirilmesi Yeterli Midirİş hukukunun en tartışmalı alanlarından biri çalışma koşullarının tespiti ile bu koşulların uygulanması, değişiklik yapılması, en nihayet işçinin kabulüne bağlı olmayan değişiklik ile işverenin yönetim hakkı arasındaki ince çizginin ortaya konulmasıdır.

İş hukuku, işçi hakları yönünden sürekli ileriye yönelik gelişimci bir karaktere sahiptir. Bu anlayıştan hareket edildiğinde, işçinin haklarının iş ilişkisinin devamı sırasında daha ileriye götürülmesi, iş hukukunun temel amaçları arasındadır. Çalışma koşulları bakımından geriye gidişin işçinin rızası hilafına yapılamaması gerekir.

İş ilişkisinden kaynaklanan ve işin yerine getirilmesinde tabi olunan hak ve borçların tümü, “çalışma koşulları” olarak değerlendirilmelidir.

Yargıtay’a göre, “4857 sayılı İş Kanununun 22 nci maddesindeki, “işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir” şeklindeki düzenleme, çalışma koşullarındaki değişikliğin normatif dayanağını oluşturur.

Çalışma koşullarının değişikliğinden söz edebilmek için öncelikle bu koşulların neler olduğunun ortaya konulması gerekir.

Sözü edilen 22 nci maddenin yanı sıra Anayasa, yasalar, toplu ya da bireysel iş sözleşmesi, personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ile işyeri uygulamasından doğan işçi ve işveren ilişkilerinin bütünü, çalışma koşulları olarak değerlendirilmelidir.

İş sözleşmesinin esaslı unsurları olan işçinin iş görme borcu ile bunun karşılığında işverenin ücret ödeme borcu, çalışma koşullarının en önemlileridir. Bundan başka, işin nerede ve ne zaman görüleceği, işyerindeki çalışma süreleri, yıllık izin süreleri, ödenecek ücretin ekleri, ara dinlenmesi, evlenme, doğum, öğrenim, gıda, maluliyet ve ölüm yardımı gibi sosyal yardımlar da çalışma koşulları arasında yerini alır. İşçiye özel sağlık sigortası yapılması ya da işverence primleri ödenmek kaydıyla bireysel emeklilik sistemine dahil edilmesi de çalışma koşulları kavramına dahildir” (Y9.HD. 27.10.2008 gün 2008/29715 E, 2008/28944 K.).

Yargıtay’ın başka bir kararında da, “İş sözleşmesinde, gerektiğinde çalışma koşullarında değişiklik yapabileceğine dair düzenlemeler bulunması halinde, işverenin genişletilmiş yönetim hakkından söz edilir. Bu halde işveren, yönetim hakkını kötüye kullanmamak ve sözleşmedeki sınırlara uymak kaydıyla işçinin çalışma koşullarında değişiklik yapma hakkını sürekli olarak kazanmış olmaktadır. Örneğin, işçinin gerektiğinde işverene ait diğer işyerlerinde de görevlendirilebileceği şeklindeki sözleşme hükümleri, işverenin bu konuda değişiklik yapma hakkını saklı tutar. Anılan hak objektif olarak kullanılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshini sağlamak için sözleşme hükmünün uygulamaya konulması, işverenin yönetim hakkının kötüye kullanılması niteliğindedir” (Y.9.HD. 7.7.2008 gün, 2007/24548 E, 2008/19209a K.).

Çalışma koşullarını belirleyen kaynaklar arasında, iş sözleşmesinin eki sayılan personel yönetmeliği veya işyeri iç yönetmeliği gibi belgeler de yerini alır. Bu nedenle işçinin açık veya örtülü onayını almış personel yönetmeliği, iş sözleşmesi hükmü niteliğindedir. İşyerinde öteden beri uygulanmakta olan personel yönetmeliğinin kural olarak işçi ile iş ilişkisinin kurulduğu anda işçiye bildirilmesi gerekir. Daha sonra yapılacak olan değişikliklerin de işçiye duyurulması bağlayıcılık açısından gereklidir. Yasal veya sözleşme gereği bir zorunluluk olmadığı halde, işyerinde uygulana gelen “işyeri uygulamaları” da çalışma koşullarının belirlenmesinde etkindir.

İşyerindeki uygulamaların tüm işçiler yönünden ortak bir nitelik taşıması mümkün olduğu gibi, eşit konumda olan bir ya da birkaç işçi açısından süregelen uygulamalar da çalışma koşullarını oluşturabilir.

Çalışma koşullarındaki değişiklik, işverenin yönetim hakkı ile doğrudan ilgilidir. İşveren işyerinin karlılığı, verimliliği noktasında işin yürütümü için gerekli tedbirleri alır. İş görme ediminin yerine getirilmesinin şeklini, zamanını ve hizmetin niteliğini işveren belirler. İşverenin yönetim hakkı, taraflar arasındaki iş sözleşmesi ya da işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinde açıkça düzenlenmeyen boşluklarda uygulama alanı bulur.

Peki, işverenin çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapması durumunda, bunu işçiye elektronik ortamda bildirmesi bu yükümlüğünü yerine getirmiş olduğu anlamına gelir mi? Başka bir deyişle, çalışma koşullarında esaslı değişikliğin işçiye mail olarak bildirilmesi yeterli midir? Yargıtay uygulamasına göre, yapılan bu değişikliğin işçiye e-posta yoluyla duyurulmuş olması yeterli değildir.

Nitekim Yargıtay, “Somut olayda; işyerinde uygulanmakta olan personel yönetmeliğin 15 inci maddesinde iş sözleşmesinin yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle sona ermesi halinde ihbar tazminatı ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmaktadır. Davalı işveren bu düzenlemeyi 01.01.2011 tarihinden geçerli olmak üzere kaldırmıştır. Bunu da çalışanlara e-posta yoluyla bildirmiştir. Davalı işverence yapılan bu değişiklik çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik niteliğindedir. Ancak bunun geçerli olabilmesi için İş Kanunu 22 nci maddesi uyarınca işçinin açıkça yazılı muvafakati gerekmektedir. Davalı tarafça yapılan bu değişikliğin işçiye e-posta yoluyla duyurulmuş olması yeterli değildir. Davacı bu değişikliği kabul ettiğini yazılı olarak işverene bildirmemiştir. Davalı işverence yapılan bu değişiklik işçiyi bağlamaz. Benzer şekilde dava açan başka bir işçi tarafından …..İş Mahkemesinde açılan davada ihbar tazminatı talebi hüküm altına alınmış olup bu karar Dairemizin 12.05.2015 gün ve 2014/10591 E. 2015/17421 K. sayılı ilamı ile onanmıştır. Mahkemece davacının ihbar tazminatı alacağının kabulü gerekirken reddi hatalıdır[1].

7 Gündem Satınalma Dergisi çalışma Koşullarında Esaslı Değişikliğin İşçiye Mail Olarak Bildirilmesi Yeterli MidirSonuç olarak, Yargıtay uygulamasına göre, çalışma koşullarında esaslı değişikliğin işçiye elektronik posta ile bildirilmesi yeterli değildir. Çünkü çalışma koşullarında işverence yapılan esaslı değişikliğin geçerli olabilmesi için 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesi uyarınca, işçinin açıkça yazılı onayının alınması gerekir. Örneğin, işveren tarafından prim ya da ikramiye uygulamasının tek taraflı olarak kaldırılarak bu değişikliği işçiye e-mail yoluyla bildirmesi işçiyi bağlamaz.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] Y9HD.24/6/2015 T., E.2014/16832, K.2015/22947 Legalbank.