Tedarik zincirinde sürdürülebilirlik performansı, bir işletmenin tedarik zinciri faaliyetlerinin çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarda sürdürülebilirlik ilkelerine uygunluğunu ve etkilerini değerlendirmek için kullanılan bir ölçüdür. Sürdürülebilirlik performansı, işletmenin sadece kâr elde etmekten daha fazlasını amaçlayarak toplum, çevre ve gelecek nesiller için olumlu etkiler yaratma taahhüdünü yansıtır. Bu performansını değerlendirmek, işletmenin sürdürülebilirlik hedeflerine ne kadar yakın olduğunu anlamak ve iyileştirme fırsatlarını belirlemek için önemlidir. Performans değerlendirmesi, işletmenin toplumsal beklentilere, çevresel normlara ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarına uyumlu bir şekilde faaliyet gösterdiğini gösterir.
Günümüzde işletmeler, sürdürülebilirlik konusunda sorumluluk almak ve etkilerini en aza indirerek çevreye, topluma ve ekonomiye katkı sağlamak zorundadır. Tedarik zincirinin sürdürülebilirliği, hem işletmenin kendisi hem de tedarikçi ağı için kritik bir öneme sahiptir. Bu noktada, tedarik zincirinde sürdürülebilirlik performansının doğru bir şekilde ölçülmesi gerekmektedir. Şirketler tedarik zincirinde sürdürülebilirlik performansı analizi yaparken şu adımlara dikkat etmelidir:
- Hedef Belirleme ve Strateji Geliştirme
Sürdürülebilirlik performansını ölçmeye başlamadan önce, net hedefler ve stratejiler belirlemek önemlidir. Şirketler kendileri için öncelikli sürdürülebilirlik alanlarını ve tedarik zincirinde hangi etkilerin en fazla olduğunu tanımlamalıdır. Bu yaklaşım, işletmelerin özel faaliyetlerine ve tedarikçi ağına göre kişiselleştirilmiş sürdürülebilirlik hedeflerinin belirlenmesine katkı sağlayacaktır.
- Ölçüm Araçları ve Göstergeler Seçimi
Sürdürülebilirlik performansını ölçmek için uygun ölçüm araçları ve göstergeleri belirlenmelidir. Örneğin, karbon ayak izi hesaplamaları yapmak için CO2 emisyonları izlenebilir, su tüketimini kontrol etmek için su kullanım verileri takip edilebilir ve malzeme kaynaklı riskleri değerlendirmek için tedarikçi değerlendirme sistemleri oluşturulabilir.
- Veri Toplama ve İzleme Süreçleri
Veri toplama süreçleri, tedarik zincirinin her aşamasında tutarlı ve güvenilir verilerin toplanmasını içermelidir. Tedarikçilerden ve alt tedarikçilerden veri toplama stratejileri geliştirilerek, işletmenin faaliyetlerinden kaynaklanan sürdürülebilirlik verileri doğru bir şekilde derlenebilir. Otomatik veri toplama sistemleri kullanmak manuel hataları azaltabilir ve veri toplama süreçlerini daha etkili hale getirebilir.
- Veri Analizi ve Değerlendirme
Toplanan verileri analiz ederek işletmenin ve tedarikçi ağının sürdürülebilirlik performansı analiz edilmelidir. Bu analiz, belirlenen hedeflerle gerçekleşen sonuçları karşılaştırarak hangi alanlarda gelişme sağlandığını ve hangi alanlarda daha fazla çalışma gerektiğini anlamak için kullanılır. Veri analizi ayrıca tedarik zincirinizdeki riskleri ve fırsatları belirlemeye yardımcı olur.
- Raporlama ve İletişim
Değerlendirme sonuçlarını iç ve dış paydaşlarla paylaşmak için düzenli raporlama süreçleri oluşturulmalıdır. Sürdürülebilirlik raporları, kuruluşların taahhütlerini ve ilerlemesini gösteren önemli bir araçtır. Bu raporlar, şirketlerin sürdürülebilirlik konusundaki taahhüdünü göstererek paydaşlarının güvenini kazanmasına yardımcı olmaktadır.
- Sürekli İyileştirme
Ölçüm sonuçlarını kullanarak sürekli iyileştirme süreçleri geliştirilmelidir. İyileştirme faaliyetleri, tedarik zincirinde sürdürülebilirliği artırmak için veriye dayalı kararlar alınmasına yardımcı olacaktır. İyileştirme çabalarını tedarikçilerle iş birliği yaparak paylaşmak, en iyi uygulamaların yayılmasını ve sürdürülebilirliğin tedarik zinciri boyunca güçlenmesini sağlamaktadır.
- Teknoloji ve Dijital Çözümler ile Ölçüm İyileştirmesi
Sürdürülebilirlik ölçümleri teknolojik gelişmeler kullanılarak daha etkili hale getirilebilir. Nesnelerin İnterneti (IoT), yapay zeka ve veri analitiği gibi araçlar, veri toplama, izleme ve analiz süreçlerinin otomatikleştirilmesine yardımcı olabilir. Bu teknolojiler sayesinde gerçek zamanlı verilere erişim sağlayarak daha hızlı ve doğru kararlar alınabilir.
- Tedarikçi İlişkilerinin Güçlendirilmesi
Tedarik zincirinde sürdürülebilirlik performansını ölçerken, tedarikçilerle güçlü iş birlikleri geliştirmek son derece önemlidir. Tedarikçileri sürdürülebilirlik hedefleriniz konusunda eğitmek, onların da bu çabaya katılımını sağlamak ve en iyi uygulamaları paylaşmak, zincir genelinde daha sürdürülebilir bir etki yaratılmasına katkıda bulunabilir. İş birlikleri, tedarikçilerin sürdürülebilirlik taahhütlerini yerine getirme kapasitesini artırabilir ve sektördeki sürdürülebilirlik standartlarını yükseltebilir.







ABD merkezli şirketler, Türkiye-ABD arasındaki ikili ticari ilişkilerin nasıl daha da geliştirileceği konusunu görüşmek için bir araya geldi. Buluşmada artan ikili ziyaretler, yatırım ve ticaret odaklı etkinliklerle yeni bir döneme girildiği vurgulandı. Etkinliğe ABD Büyükelçisi Jeffry L. Flake, ABD İstanbul Başkonsolosu Julie Eadeh de onur konuğu olarak katıldı. 
İşçilerin işe devamsızlığı işyerinde iş düzenini bozar ve üretimi kesintiye uğratabilir. Çoğu zaman işe gelmeyen işçinin işini diğer iş arkadaşları fazladan yükleneceği için işe devam gösteren işçilerin iş yükü artar. Bu durum sağlık ve güvenlik açısından bir takım olumsuzluklara yol açabilir. Bu nedenle işçilerin 4857 sayılı İş Kanunu’nda belirtilen sürelerde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe devam etmemesi, işverene haklı nedenle fesih yetkisi verir (m.25/II-g).
Program Tarihi: 16 Eylül– 15 Ekim 2023
22,1 Milyar Dolar Konsolide Gelir
Emekli denince; yaşamı boyunca belli bir süre çalıştıktan sonra, çalışma hayatına nokta koymuş emekli aylığı ve birikimi, emekli ikramiyesi ile geçimini sağlamaya çalışan yerini gençlere bırakmış, gençliğindeki simsiyah saçları da nankörlük edip ya beyazlaşmış, ya da emekliyi saçları da terk etmiş, kafası kel biri olduğunu düşünürüz.
çeşitli nam altında danışmanlık,
Şimdi geldik zurnanın zırt dediği yere. İşte anlatmakta zorlanacağım konu da buydu. Çalışmayan emeklinin halini bırakın anlatmayı, düşünmek dahi istemiyorum.
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research tarafından ortaklaşa oluşturulan AVM Endeksi’nin Haziran ayı sonuçları açıklandı. Her ay düzenli olarak yayınlanan verilere göre ciro endeksi, Haziran 2023 döneminde, bir önceki yılın aynı ayı ile karşılaştırıldığında ve enflasyondan arındırılmamış olarak incelendiğinde yüzde 114,6 oranında artarak 1989 puana yükseldi. Haziran 2023 için açıklanan yıllık enflasyon oranının yüzde 59,95 olduğu düşünüldüğünde, metrekare verimlilik endeksindeki artışın enflasyonun üzerinde olduğu görülmektedir.










Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2023 yılının ilk 7 aylık dönemine ilişkin verileri açıkladı. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 18 artarak 870 bin 600 adet olarak gerçekleşti. Geçen yılın ilk 7 aylık dönemine göre yüzde 27 artış sağlayan otomobil üretimi ise 550 bin 615 adede ulaştı.
Türkiye otomotiv sanayisine yön veren 13 üyesiyle sektörün çatı kuruluşu konumunda olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2023 yılının ocak-temmuz dönemine ait üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Buna göre, yılın ilk 7 aylık döneminde toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artarak 870 bin 600 adede ulaştı. Otomobil üretimi ise yüzde 27 artarak 550 bin 615 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 905 bin 666 adedi buldu. Yılın ilk yedi aylık döneminde ticari araç üretimi ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4 oranında artış gösterdi. Bu dönemde, ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 28, hafif ticari araç grubunda üretim yüzde 2 arttı. Bu dönemde, otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı yüzde 75 olarak gerçekleşti. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 75, kamyon grubunda yüzde 91, otobüs-midibüs grubunda yüzde 49 ve traktörde yüzde 79 seviyesinde gerçekleşti.

Piyasadaki bilgilinin çok hızlı iletilmesi sonucu tüketiciler, alacakları ürünlerin fiyat ve kalite karşılaştırmasını çok hızlı bir şekilde yapmaktadır. Bu nedenle çok az fiyat farklılıkları devasa satış farklılıklarına dönüşmektedir. Tam rekabet şartlarına yaklaşan günümüz piyasasında maliyeti düşüren her yöntem kullanılmalıdır.
Endüstriyel fırınlarda işin içinde hem makine imalatı hem de yüksek ısı girdiğinden boya konusu çok hassastır. Endüstriyel boyama, imalatın son, satışın ise ilk basamağını oluşturan, ürünün kalitesini ve piyasa değerini artıran önemli bir alandır.