Incoterms Kurallarının İhtiyari Nitelikte Olması Ne Demektir?

Incoterms Kurallarının İhtiyari Nitelikte Olması Ne Demektir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Incoterms Kurallarının İhtiyari Nitelikte Olması Ne Demektir?

Ömer Haluk TURANLI

Incoterms Kurallarının İhtiyari Nitelikte Olması Ne Demektir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemMerhabalar değerli okuyucular. Önceki yazımda teslim şekillerine dönüş yaptıktan sonra bu konuya biraz daha eğilip mümkün mertebe ışık tutmaya çalışayım dedim.

Önceki yazımda da bahsettiğim gibi, genelde dış ticaret erbabı Incoterms kurallarını, ICC’den (International Chamber Of Commerce/Uluslararası Ticaret Odası) bile daha fazla ciddiye alıyor. Buradan ICC’nin Incoterms’i ciddiye almadığı anlaşılmasın. Söylemeye çalıştığım şu ki, ICC, oluşturulan kurallar bütünü her ne kadar genel kabul görse ve kullanımda olsa da, 723 nolu yayınlarında (Incoterms 2020) defalarca asıl olanın taraflar arasında (alıcı/satıcı) varılan anlaşma olduğunu, Incoterms kurallarının hukuka ve/veya taraflar arasında mevcut bir sözleşmeye tekaddüm etmeyeceğini yani bunlardan daha önce gelmeyeceğini, daha geçerli olmayacağını, bilakis bu şekilde bir sözleşme yoksa ya da var olan bir sözleşmede belirlenmemiş, anlaşmaya varılmamış bir detay varsa ancak o zaman geçerli hale geleceğini, “taraflar bu yönde bir anlaşmaya varmadıkları müddetçe” ya da “aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça” gibi uyarıları sık sık yineleyerek umumiyetle vurgulamaktadır.

Peki, ihtiyari nitelikte olmak ne demek? Bu kavram bir şeyin zorunlu olmaması, kişinin isteğine, tercihine veya inisiyatifine bağlı olması anlamına gelir. Yani, yapılması mecburi değil, isteğe bağlı bir durumu ifade eder.

Teslim şekilleri Görseller

Buradan da anlaşılacağı üzere Incoterms bir kurallar bütünüdür. Mevzuat ya da sözleşme değildir. Ticarette ise esas olan sözleşmedir. Taraflar yapacakları ticaret ile ilgili akla gelen tüm detayları içeren bir sözleşme hazırlamalıdırlar. Kaldı ki ticaret sadece basit bir mal alımı-satımı ile sınırlı değildir. Müteahhitlik hizmetleri, gemi yapımı gibi çok daha kompleks, teknik şartname ve sözleşme gerektiren ticari işler de vardır. Dolayısıyla alel usul hazırlanmış bir proforma faturanın karşılıklı imzalanıp işin geri kalanının kara düzen yürümesi çok da sağlıklı bir tutum değildir.

Sözleşme dedik durdur. Madem öyle, ticaretin “sağlam kazığı” olan “sözleşmeler” hususu üzerinden konuyu biraz daha irdeleyelim. Keza yasa karşısında bağlayıcı olan sözleşmelerdir.

Ticari süreçler sırasında bir iş için birden fazla tarafla sözleşme düzenlemiş oluyoruz ve çoğu zaman bunun farkında olmuyoruz. İşin rutin özelliklerinden dolayı bu tarz detaylar gözden kaçıyor olabilir. Bu durumu belki izafiyet teorisi ile örneklendirebiliriz. Diyelim ki 100 km/s hızla giden bir arabanın içindesiniz ve hiç hareket etmiyorsunuz (yani koltukta sabit oturuyorsunuz). Sizin bakış açınıza göre kendinizle araba arasında hiçbir hareket yok, yani hareketsiz durumdasınız. Ama dışarıdaki bir gözlemciye göre ise aslında hareketsiz değilsiniz, araba ile birlikte 100 km/s hızla hareket ediyorsunuz. İşte ticari süreçleri de bu örnekteki arabaya benzetmek mümkün. Siz arabanın içinde oturduğunuz için hareket etmediğinizi, diğer bir deyişle ticari süreçler hareket halinde iken kendinizin durağan bir konumda olduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz. Ama söz konusu süreçlerde sıkıntı yaşandığında dışarıdan bakan gözlemcinin tespit ettiği sürat ile kaza yapmanız mümkün hale geliyor.

Diyelim ki bir ihracat işlemimiz var ve teslim şeklimiz de CIF olsun. Bu işlem için kaç sözleşme aynı anda devreye giriyor olabilir sizce? Ben aklıma geldiği kadarını sayayım;

  • Her şeyden önce müşterimiz ile aramızda bir sözleşme olmalı, detaylı bir sözleşme olmasa dahi tarafların üzerinde anlaşmış olduğu bir proforma fatura söz konusudur,
  • Gümrük müşaviriniz ile gümrük işlemleriniz için yaptığınız hizmet sözleşmesi,
  • Eşyanın limana taşınma hizmeti yani iç nakliye için yapılan taşıma sözleşmesi
  • Eşyanın uluslararası nakliyatı için (CIF teslim şeklinden dolayı) nakliyeci ile yapılacak sözleşme
  • Sigorta şirketine düzenletilecek olan sigorta poliçesi için varılan anlaşma (yine CIF teslim şeklinden dolayı)
  • Satış sözleşmesinde şarta bağlanmış ise örneğin malların sevk öncesi ekspertizi için alınacak hizmet sözleşmesi,
  • İşlemin ödeme şekline göre bankalarla varılan anlaşmalar

Örnekler daha da artırılabilir ya da duruma göre daha az olabilir ama sonuçta önemli olan satın aldığımız her iş, her hizmet aslında bir sözleşme ile resmileşiyor ve bu sözleşmelerin en azından bizim hukukumuzda yazılı ve imzalı olması şartı yok. Evet, yanlış okumadınız, karşımızdaki kişiyle yaptığımız basit bir konuşma dahi sözleşme niteliği taşımaktadır. Yazılı, imzalı, kayıt altında olması gibi şekil şartları sözleşmenin geçerli olması için değil, böyle bir sözleşme yapılıp yapılmadığını üçüncü şahıslara çoğunlukla da resmi makamlara ispat edebilme gereğinden kaynaklanmaktadır.

Konumuz teslim şekilleri olduğu için örneğimi nakliye sözleşmesi ile sınırlı tutacağım. Yukarıdaki örnek için söz konusu teslim şeklinde ihracatçının mesuliyeti malların yükleme limanında gemiye yüklenmesi ile yerine getirilmiş ve hasar da bu aşamada alıcıya devredilmiş olur. Buradan hareketle teslim sonrasında artık ihracatçının konuyla hiçbir ilgisinin kalmadığını düşünebiliriz. Ama boşaltma masrafları için bakın Incoterms 2020 ne diyor: “Eğer satıcı, sözleşmesi uyarınca, varma limanında belirlenen noktada malların boşaltılmasına ilişkin masraf yaparsa, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça, bu masrafların alıcı tarafından tazminini isteyemez”. Yani her ne kadar satıcının mesuliyeti mallar gemiye yüklendiğinde bitmiş gibi gözüküyor olsa da eğer alıcı ile satıcı arasında, boşaltma masraflarının alıcıya ait olacağına dair bir sözleşme yapılmadıysa, satıcı boşaltma masraflarını da karşılamak zorundadır ve bunu alıcıya yansıtamaz. Keza satıcı, teslim şekli uyarınca malların taşınmasını da sağlamak zorunda olduğu için nakliyeciyle de bir sözleşme yapmış oluyor (düzenlenen konşimentonun arkasındaki küçük yazılarla belirtilen şartlar aslında sözleşme şartlarıdır) ve bu sözleşme şartları, Incoterms kuralları ile çelişiyor olsa bile öncelik sözleşme şartlarında olacağından, satıcı “ben ne de olsa malları gemiye yükledim, sorumluluğum tamamlandı” diye düşünürken bir anda bir sürü masrafla karşı karşıya kalabilir.

Incoterms kurallarının diğer bir özelliği de “stand by” formatında yani “hazırda bekleme” durumunda olan  kurallar olmasıdır. Bu kuralları da arabalardaki emniyet kemerine benzetmek mümkün. Bildiğiniz gibi emniyet kemeri pasif bir güvenlik önlemidir. Yani araca binip emniyet kemerini taktığınızda aslında onun fonksiyonundan yolculuk boyunca faydalanmış olmazsınız. Emniyet kemeri ancak bir kaza olması durumunda devreye girecektir. Dolayısıyla kaza olmadığı müddetçe “stand by” konumunda kalacak bir güvenlik önlemidir. Fonksiyonundan fayda sağlayabilmeniz için kaza yapmanız gerekir.

Incoterms kuralları da aynen böyle işler. Taraflar arasında bir sorun yaşanmazsa, tarafların birbirlerinden talepleri, beklentileri olmazsa o zaman Incoterms kurallarına uyulup uyulmamasının da bir önemi yoktur. Örnek vermek gerekirse, diyelim ki bir ihracat işlemi söz konusu ve teslim şekli de EXW. Bu teslim şekline göre ihracatçı hiçbir şeye karışmaz. Gümrük işlemlerini bile alıcının yapması gerekir. Fakat bizim mevzuatımıza göre ithalatçı bizim gümrüğümüzde ihracatçının namına işlem yapamamaktadır. Bu durumda mecburen ihracatçı devreye girecek ve ihracat gümrük işlemlerini gerçekleştirecektir. Bu örnekte ister istemez Incoterms kurallarının dışına çıkılmıştır. Peki bu bir sorun doğurur mu? Bunu da senaryolar üzerinden açıklayayım;

  • Alan memnun, satan memnun kim ne karışır: Evet gerçekten de durum bu. Yani olası bir sonradan kontrolde bir müfettiş gelip bu işlemi kontrol ettiğinde “hatalı işlem yapmışsınız, EXW anlaşmışsınız ama gümrük işlemlerini yapmaması gerektiği halde ihracatçı yapmış” şeklinde bir argümanla ceza kesemez. Incoterms kuralları bir mevzuat olmadığı için bu kurallara uyulup uyulmaması ancak tarafların talepleri doğrultusunda anlam kazanır.
  • Alan memnun da satan memnun değil: Incoterms kuralları sadece 3 detayla ilgilenir:
    • Sorumluluk kimde
    • Maliyeti kim karşılamalı
    • Risk kimde

Bu maddeler eşliğinde, örneğimizdeki ihracatçı yapmaması gereken bir işi yaparak:

  • Gümrük işlemlerinin yapılması için mesai harcamıştır
  • Gümrük işlemlerinin yapılması için belli bir maliyete katlanmıştır
  • Gümrük işlemleri tamamlanıncaya kadar eşyanın üzerindeki risk hasbelkader ihracatçının üzerinde kalmış olabilir.

Böyle bir senaryoda diyelim ki ihracatçı harcadığı mesai ve gümrük işlemlerinin maliyetini ithalatçıdan talep etti. İthalatçı bu talebi olumlu bulur ve ihracatçıya masrafları mukabilinde ödeme yaparsa yine sorun yok.

Ama ithalatçı bu paraları ödemek istemezse Incoterms ancak o zaman devreye girer, ihracatçı uğraşmak isterse konuyu uluslararası tahkim’e taşır ve ithalatçı Incoterms 2020’nin EXW kuralına aykırı davrandığı için tazminat ödemek durumunda kalabilir.

İşte Incoterms kurallarının çalışma mantığı bu şekildedir. Aslında birçok resmi sözleşme de bu mantıkla çalışır. Taraflar arasında bir pürüz yaşanmadığı taktirde sözleşmede yazılanlar çok da önem arz etmez. O önlemler işler sarpa sararsa faydalı olacaktır.

Incoterms Kurallarının İhtiyari Nitelikte Olması Ne Demektir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSon bir not olarak da şuna değineyim. Incoterms kurallarının yanlış kullanılması bir ceza konusu değildir. Örneğin deniz yolu ile yapılan bir taşımada faturada ve beyannamede deniz yolu için kullanılamayacak bir teslim şekli belirtilmesi, örneğin FOB yerine FCA yazılmış olması bir ceza konusu olamaz (teslim şeklinin ceza konusu olamayacağı Gümrükler Genel Müdürlüğünün E-85593407-622.01-00085304164 sayılı, Gümrük Beyannamelerinde Teslim Şekli konulu tasarruflu yazısı ile talimatlandırılmıştır).

Ömer Haluk TURANLI

Kalabalık Çalışanlar (Crowded Employees) İş Hukuku Kapsamında mıdır?

Kalabalık çalışanlar (crowded Employees) İş Hukuku Kapsamında Mıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Kalabalık Çalışanlar (Crowded Employees) İş Hukuku Kapsamında mıdır?

Lütfi İNCİROĞLU

Kalabalık çalışanlar (crowded Employees) İş Hukuku Kapsamında Mıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİşletmeler dünyada yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler ve küreselleşme dolayısıyla uluslararası arenadaki çetin rekabet koşulları ne­deniyle varlıklarını idame ettirebilmek için yeni çalışma tür ve biçimlerine yönelmişlerdir. Çalışma hayatındaki değişiklik anlayışı, çalışanların sosyal arzuları ile işletmelerin zorunlulukları arasındaki dengeyi sağlamaya dönük yeni esnek çalışma biçimlerini ortaya çıkarmıştır[1]. Bu kapsamda son yıl­larda hızla yaygınlaşan crowdworking (kalabalık çalışma) modeli de özellikle gelişmiş ülkelerde gündem oluşturmaya başlamıştır[2].

Crowdworking çalışma modeli hizmet talep edenler ile hizmet sunucu­larının internette buluştukları platform ekonomisinin bir parçası olarak görül­mektedir. İnternet bazlı platformlar üzerinden firmalar, platformun tescilli elemanları; yani crowdworker tarafından üstlenilebilecek işler teklif ediyor (crowdsourcing) ve bunun karşılığında yine platformlar aracılığıyla da ücret ödüyorlar.  Genellikle talep edilen işler, tasarım, metin üretme veya verilerin sınıflandırılması gibi mikro görevler olabileceği gibi, programlama işi gibi talepleri daha yüksek olan makro görevler de olabiliyor. Örneğin bu alanda Alman platformlarından biri, clickworker.de., şu anda bir milyonu aşkın crowdworker çalıştırıldığı belirtiliyor[3].

Artık firmalar kadrolu eleman ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla internet ağı üzerinden temin ediyorlar. Üstelik crowdworker’ler her yerde ve her zaman kendi istedikleri gibi çalışabiliyorlar. Ancak ne var ki, bu yolla hizmet sunan kişiler sosyal güvenceden de mahrum kalıyorlar[4]

Federal Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, 2017’de hazırla­dığı bir Araştırma Raporunda crowdworking konusu incelenmiş ve şu sonuca varılmıştır: “Bazıları bunu bir iş olgusu olarak değerlendirirken, bazıları da  daha şimdiden iş piyasasında esaslı bir dönüşüm potansiyeli olarak görü­yor“[5].

Kalabalık çalışma özellikle kolay ve basit karakteri nedeniyle gençleri cezbediyor. Çalışanlar bunu gelir getirici ikinci bir iş olarak görürken, ev ha­nımları veya emekliler de bu mikro platformlarla gelirlerini artırmak için ge­nellikle bu tür platformları kullanıyorlar.

Başta; AppJobber, Workhub, Clickworker, CastingWords, Crowdtap, Amazon Mekanik Türk, Streetspotr, CloudCrowd, Gigwalk, ShopScout, On­line Micro İş İlanları, Mikrodalga ve Kalabalık olmak üzere bir çok platform kalabalık işleme faaliyetinde bulunuyor. Nitekim, kitle kaynak kullanımı için en ünlü örnek Wikipedia olarak biliniyor. Bu platform, makaleleri toplayan, güncelleyen ve bakımını yapan yazarların ve editörlerin çalışmaları ile besle­niyor. Bu bağlamda kitle kaynak kullanımı ile ilgili de temel bir ilkeden bah­sediliyor. “Daha fazla zihin tek bir taneden daha fazlasını bilir”. Böylece bir kitle, bir projeyi canlandırmak için bilgeliklerini ve deneyimlerini birleşti­rir[6].

Bununla birlikte, işverenin iş organizasyonu kapsamında olmayan, süre, yer ve talimat alma bakımından serbestçe hareket eden bu kişiler, iş hu­kuku ve sosyal güvenlik hukuku kapsamı dışında değerlendiriliyor. Çünkü crowdworking çalışma modelinde bağımlılık unsurunun sınırlı oluşu ve çalı­şanların işi nerede ve nasıl ifa edeceği konusundaki serbestliği bu kişilerin bağımsız çalışan olduğunu gösteriyor.

Kalabalık çalışanlar (crowded Employees) İş Hukuku Kapsamında Mıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemNitekim iş hukukunda iş sözleşmesi ile iş görme sözleşmesini birbirinden ayıran en önemli ölçüt bağımlılık olarak biliniyor. Teknolojik gelişmelerle gündeme gelen ve yeni çalışma biçimlerin­den birisi olan kalabalık çalışma (kitle kaynak kullanımı), ekonomik hedef­lere ulaşmak için bir yöntem olarak kabul ediliyor. Belki ilerleyen zaman­larda uzaktan çalışma biçimi olarak iş hukuku kapsamında değerlendirilebi­leceği de öğretide tartışılıyor[7].

Lütfi İNCİROĞLU

[1] İNCİROĞLU, Lütfi, Çalışma Hayatında Esnek Çalışma Uygulamaları, 2. Baskı, İstanbul 2020, s.1; AYKAÇ, Hande Bahar, Platform Ekonomisi: İş Hukukunda Yarattığı Sorunlar Üzerine Bir Değerlendirme, SİCİL, Yıl 2020, Sayı:44, s.70 vd.

[2] YILDIZ, Gaye Burcu, Dijital Emek Platformları Üzerinden Çalışanların Hukuki Statülerinin Belirlenmesi, SİCİL, Yıl 2021, Sayı:46, s.30 vd; AYKAÇ, Platform Ekonomisi: İş Hukukunda Yarattığı Sorunlar Üzerine Bir Değerlendirme, SİCİL, s.70 vd.

[3]https://www.deutschland.de/tr/topic/ekonomi/almanyada-crowdworking-gelece­gin-is-dunyasi-mi: Erişim tarihi:04.03.2025; YILDIZ, Dijital Emek Platformları Üzerinden Çalışanların Hukuki Statülerinin Belirlenmesi, SİCİL, s.30 vd;

[4] YILDIZ, Dijital Emek Platformları Üzerinden Çalışanların Hukuki Statülerinin Belirlenmesi, SİCİL, Yıl 2021, Sayı:46, s.30 vd.; AYKAÇ, Platform Ekonomisi: İş Hukukunda Yarattığı Sorunlar Üzerine Bir Değerlendirme, SİCİL, s.70 vd.

[5] https://www.deutschland.de/tr/topic/ekonomi/almanyada-crowdworking-gelece­gin-is-dunyasi-mi:Erişim tarihi:04.03.2025.

[6] https://transla­te.google.com/translate?hl=tr&sl=en&u=http://www.crowdworker.com/what-is-crowdworking-crowdsourcing/&prev=search:Erişim tarihi: 04.03.2025.

[7] YAYVAK NAMLI, İrem, Dijital Çağ’da Yeni Bir Çalışma İlişkisi Modeli: Crowdworking”, SİCİL, 2019/42, s.136 vd; AYKAÇ, Platform Ekonomisi: İş Hu­kukunda Yarattığı Sorunlar Üzerine Bir Değerlendirme, SİCİL, s.70 vd.

Tüketici Etnosentrizmi ve Gıda Şirketleri Eksenindeki Boykotlar

Tüketici Etnosentrizmi Ve Gıda şirketleri Eksenindeki Boykotlar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Tüketici Etnosentrizmi ve Gıda Şirketleri Eksenindeki Boykotlar

Dr. Ulduz AZAD

Tüketici Etnosentrizmi Ve Gıda şirketleri Eksenindeki Boykotlar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemTüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüketiciler; uygun fiyat, üstün kalite, güvenilir marka, kişisel yargılar, öznel normlar veya etnosentrizm gibi sebeplerden dolayı ürünler arasında seçim yaparlar. Etnosentrik olan ve olmayan tüketiciler farklı davranış, farklı düşünce ve değer yargıları, farklı istek ve ihtiyaçlara sahiptir.

Küresel markalar etnosentrizm ve boykot akımından etkilenmektedir, bu nedenle küresel ve ulusal (veya global ve yerel) marka tutumlarının tüketici kültürü teorisi çerçevesinde incelenmesi ve gelecekteki pazar yapısı ile ilgili öngörüde bulunma ihtiyacı doğmaktadır.

Peki Boykotlar Daha Çok Gıda Markaları Ekseninde Gelişiyor Olabilir mi? Öyle ise, Sizce Neden?

Gıda tüketimi yalnızca beslenme değil başka ihtiyaçların da giderilmesini gündeme getirmektedir. Büyümekte olan gıda tüketiminde, firmalar rekabet güçlerini arttırabilmek için yabancı marka isimi kullanarak markalarına farklı imaj yaratabilmekte; tersine tüketiciler yabancı gibi görünen markalar yerine yerli markaları tercih edebilmekteler. (Liu, Murphy, Li, 2006).

Etnosentrizm araştırmalarını açıklayan “Tüketici Kültürü Teorisi” (Consumer Culture Theory),  Arnould ve Thompson (2005) tarafından, tüketicilerin kişisel ve sosyal koşullarını, yaşam tarzlarını, kimliklerini ve amaçlarını ortaya koyabilmek için reklamlar, markalar ve maddi ürünlerin sunduğu sembolik anlamlardan faydalanmaları ve onları dönüştürmeleri şeklinde tanımlanmıştır. Teoriye göre, tüketim kültürü ile ilgili çalışmalar dört temel alana dayanmaktadır:

Market Raf Görsel1) Tüketici kimlikleri,

2) Pazaryeri kültürleri,

3) Tüketimin sosyo tarihsel yapılanması ve kitlesel pazaryeri ideolojileri ve

4) Tüketicilerin yorumlayıcı stratejileri’dir.

Literatürde tüketici etnosentrizmi hakkında yapılan çalışmaların çoğu demografik farklılıklar üzerinde durmaktadır. Uluslararası ve ulusal çalışmalarda, etnosentrik tüketicilerin daha düşük gelir ve eğitim düzeyine sahip olduğu ve alt sosyal sınıflarda yer aldığı görülmektedir. Aynı şekilde cinsiyet, eğitim ve gelir düzeyinin etnosentrizm ile ilişkisinin anlamlı olduğunu bulmuştur.

Türkiye’de yapılan çalışmalar, çoğunlukla il bazında incelenmiş ve benzer sonuçlar bulunmuştur. Armağan ve Gürsoy (2011) çalışmalarında, Türk tüketicilerin yerli ürünleri değerlendirirken, gıda ürünlerine; beyaz eşya, elektronik ve tekstil ürünlerine göre daha olumlu baktıklarını belirlemişlerdir. Gıda sektörünü sırasıyla tekstil ve beyaz eşya sektörlerinin takip ettiği ve elektronik ürünlerin ise yerli ürünlerin tercih edilmesi bakımından diğer sektörlere göre son sırada yer aldığı görülmüştür. Yapraklı ve Keser (2013) çalışmalarında, beyaz eşya ve içecek sektörlerinde tüketicilerin etnosentrizm düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olduğunu ortaya koymuşlardır. Bu sonuçlar, tüketicilerin yerli ve yabancı ürünler hakkındaki tercihlerinin ürün gruplarına göre değiştiğini ve tüketicilerin etnosentrizm düzeyleri üzerinde ürün kategorisinin de etkisi olduğunu doğrulamaktadır.

İnsanın temel ihtiyacı olan beslenme, yerleşik düzene geçiş ve tarım ile ilgili insanlık tarihi araştırmaları halen kesinlik kazanmış değil, tarihin sıfır noktası olarak görülen Göbekli tepe kalıntıları sayesinde bugüne kadar doğru kabul edilen birçok teori tartışmalı hale gelmiş, yerleşik düzen ve tarım ile ilgili yeni teoriler ortaya atılmıştır. Tıp biliminin kurucusu olarak kabul edilen Hipokrat’ın yaklaşık 2.500 yıl önce “Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun” sözünü referans alan günümüz modern insanı sağlıklı beslenmeyi artık daha çok önemsemekte, ve beslenme temel bir ihtiyaç olmanın yanı sıra aynı zamanda sosyalleşme, sağlıklı yaşam, tat alma (zevk) ve kendini ifade etme gibi diğer insani ihtiyaçları da gideren bir araç olarak görülmektedir. Birçok bilgi kirliliğinin olduğu bu alanda gıda tüketimindeki tercihlerin sosyal bilimler çerçevesinde incelenmesi önemli hale gelmektedir.

Tüketici Etnosentrizmi Ve Gıda şirketleri Eksenindeki Boykotlar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemYazı dizisinin devamında etnosentrizm ile ilgili güncel araştırmalar ve ölçüm parametrelerine değinilecek.

Dr. Ulduz AZAD

“AB, Türk Demir Çeliğine Kotayı Kaldırsın”

Satış Yöneticilerine özel Kurumsal Satış Eğitimi Haber Ab, Türk Demir çeliğine Kotayı Kaldırsın

Ertan: “AB, Türk demir çeliğine kotayı kaldırsın”

Satış Yöneticilerine özel Kurumsal Satış Eğitimi Haber Ab, Türk Demir çeliğine Kotayı KaldırsınEge İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Avrupa Birliği’nin Türk demir çelik ürünlerine uyguladığı kotaların kaldırılmasını istedi.

Finlandiya’nın Başkenti Helsinki’de gerçekleşen Jetco toplantısına Ege İhracatçı Birlikleri’ni temsilen katılan Yalçın Ertan, “Türkiye’nin 2024 yılında Finlandiya’ya ihracatı 463 milyon dolar oldu. Bu ihracatın 60 milyon dolarlık dilimini demir ve demirdışı metaller sektörü yaptı. Bu ihracat rakamımızın daha yüksek seviyelere ulaşması için Avrupa Birliği’nin Türk demir çelik ürünlerine uyguladığı kotaların kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

Gemi sanayiinde kullanılan Hollanda profili ürününün Avrupa’daki en önemli tedarikçisi olan bir Türk firmasına anti damping vergisi uygulanmasının haksızlık olduğunun altını çizen Ertan, bu ilave verginin hem Finlandiyalı hem de diğer Avrupalı nihai kullanıcıların maliyetlerini gereksiz yere yükselttiğini ve bunun yeniden incelenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Bakırel ise;  Avrupa Birliği’nin Türk çelik ürünlerine uyguladığı kota miktarlarının daha da düşürüleceği ve kotalar aşıldığında vergilerin artırılacağı söylemlerinin Türk çelik üreticilerini tedirgin ettiğini, bu durumun hem Türkiye hem AB için önlenmesi gerektiğini ifade etti.

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın da katıldığı Jetco toplantısına Ege İhracatçı Birliklerini temsilen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Özlem Bakırel ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Muzaffer Turgut Kayhan ile Şube Şefi Eda Biricik katılım gösterdi. Toplantının son bölümünde ise çelik firmaları ile tekstil firmaları iki gruba ayrılarak tanıtım sunumlarını gerçekleştirdiler, ardından sektörel değerlendirmelerin ardından işbirliği fırsatlarını görüştüler.

Türk Heyetine Helsinki Büyükelçisi Deniz Çakar Ev Sahipliği Yaptı

Jetco Toplantısı için Finlandiya’ya giden Türk heyetine Helsinki Büyükelçisi Deniz Çakar resepsiyon verdi.

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın da katıldığı Resepsiyona DEİK Başkanı Nail Olpak, Türkiye Finlandiya İŞ Konseyi Başkanı Evren Dindiren Dönmez, Eximbank temsilcileri, Helsinki Ticaret Müşaviri Sibel Toper Özarslan, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren ve EİB, UİB, GAİB temsilcileri katıldı.

Jetco Toplantısında; Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve Finlandiya Kalkınma İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Ville Tavio’nun katılımları ile tüm katılımcılar bir araya geldi. Türkiye-Finlandiya 2. Dönem Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi JETCO protokolü imzalandı ve karşılıklı yatırımları artırma ve ikili ticaret hacmini dengeli şekilde artırma hususunda görüş birliğine varıldı.

Türk Eximbank İle Finnvera Reasürans Anlaşması İmzaladı

Jetco protokolüne ilave olarak iki ülkenin resmi ihracat kredi kuruluşları Türk Eximbank ile Finnvera arasında Reasürans İşbirliği Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile Türk firmalara daha fazla finansman aracından yararlanma imkanı sağlanacağı ve üçüncü ülkelerdeki projelerde de daha kolay finansmana ulaşabilecekleri ifade edildi.

Türkiye, Finlandiya’ya 2024 yılında 463 milyon dolar ihracat yaparken, bu ihracatın 81 milyon doları taşıt araçları, 62 milyonu hazır giyim, 60 milyonu demir ve demirdışı metaller ile 20 milyon doları teksti sektöründen gerçekleşti.

Satış Yöneticilerine özel Kurumsal Satış Eğitimi Haber Ab, Türk Demir çeliğine Kotayı KaldırsınFinlandiya’ya Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2024 yılı ihracatı 44 milyon dolar olurken, hazır giyim sektörü 13 milyon dolar, demir ve demirdışı metaller sektörü 7 milyon dolarlık ihracatla öne çıktı.

 

 

  • – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
İnteraktif Satış Eğitimi Yöneticiler Için Ileri Seviye Kurumsal Satış Eğitimi
Yöneticiler için ileri seviye Kurumsal Satış Eğitimi

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ MAKALELERİ

Döviz Kurları Düşer mi?  

Döviz Kurları Düşer Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Döviz Kurları Düşer mi?  

Dolar Döviz Kuru Nereye Gidiyor?

Döviz Kurları Düşer Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSize bir şey söyleyeyim mi? Dolar döviz kurlarının bir yere gittiği yok. Kaplumbağa hızında ancak enflasyonun artış hızından oldukça gerisinde yavaş yavaş hareket ediyor. Bu yavaş hareketin ihracatçılara zerre kadar faydası yok.

Döviz Kurları Artmıyorsa Düşecek mi?

Döviz kurları artmadığı gibi, düşeceğini söylemek de zor. Döviz kurları düşerse ne olur acaba?

Bakalım kurların düşmesi nelere etki eder?

  • Zarar gören ihracatçı daha fazla zarar görecektir. Muhtemelen sipariş iptaline gidecek,
  • Tam kapasite ile çalışamayan ihracatçı, istihdam konusunda daha ağır hareket edecek, hatta çalışanların sayısını azaltacak,
  • Ülkemizin döviz kazancı azalacak
  • İhracatçının gelir gider dengesi bozulacak
  • İthalatçılar düşük döviz kuru ile daha fazla ithalat yapma yoluna gidecek,
  • İthalatçıların kur riski azalacak ve bu durum ithalatçıların iştahını kabartacaktır,
  • Düşük döviz kuru ile ithalatçılar daha fazla ithalat yapmakla birlikte, düşük kur dolayısıyla fazla ihracat yapamayan ihracatçıların da döviz girdileri azalacak, ülkemiz döviz kaybına uğrayacaktır.
  • Döviz kurlarının sabit kalması veya düşük seyretmesinin yanında, Türk Lirası faizlerin de yüksek olması halinde ülkemiz geçici rahatlık yaşar ve bunun da adı; Carry Trade

Kurların piyasa dinamiklerine ayak uyduramaması halinde, öngörülemeyen ekonomik sıkıntılar veriler karşımıza çıkacaktır.

Dolar Bazında Piyasa Verileri Görsel

Diğer taraftan düşük döviz kurunun ithalatçılar için bulunmaz bir fırsat olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Döviz kurlarının oynaklığının sindirilmesi, düşük tutulması ithalatçılar için adeta kur riskinin ortadan kaldırıldığı anlamına gelmez mi?

Döviz Alıp Bekleme Zamanı mı?

Bana kalırsa dövizin hareketsizliği orta vadede bir süre daha devam eder. Tasarruf amaçlı veya spekülatif amaçlı döviz alıp bekleyenler, dövizin hareketsiz kaldığı günlere ait taşıdıkları paranın maliyetini de göz önünde bulundurmalıdır.

Döviz Kurunda Sürpriz Hareketler Olur mu?

Hiç şüpheniz olmasın. Olur. Bir gecede döviz kurları tepetaklak olup, ertesi gün tekrar yükseldiğini gördük değil mi?

Döviz Kurları Düşer Mi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinde Teminat Hükümleri

Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinde Teminat Hükümleri

Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinde Teminat Hükümleri

Kerim ÇOBAN

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

I- İLGİLİ MEVZUAT HÜKÜMLERİ

Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ve Kapsamı

Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinde Teminat HükümleriGümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin (GİKY’nin) 5 ilâ 8 inci maddelerde belirlenmiş koşulları sağlayan, gümrük mevzuatına göre serbest bölgeler dâhil Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik ve en az üç yıldır fiilen faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler ile 9 uncu maddede belirtilen kamu kurum ve  kuruluşlarına gümrük mevzuatının öngördüğü basitleştirilmiş uygulamalardan ve Türkiye Gümrük Bölgesine eşya giriş ve çıkışı sırasında yapılan emniyet ve güvenlik kontrollerine ilişkin kolaylaştırmalardan yararlanmak üzere yetkilendirilmiş yükümlü statüsü tanınır.     …  

– Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS): gümrük yükümlülüklerini yerine getiren, kayıt sistemi düzenli ve izlenebilir olan, mali yeterlik, emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunan kendi oto kontrolünü yapabilen, güvenilir firmalara gümrük işlemlerinde birtakım kolaylık ve imtiyazlar sağlayan uluslararası bir statüdür.

– Yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası düzenlendiği tarihten sonraki ilk iş günü geçerli hale gelir. Askıya alma, geri alma ve iptal yaptırımlarından herhangi biri uygulanmadığı sürece sertifikanın geçerlik süreci sınırsızdır.

– Karşılıklı Tanıma Anlaşması; Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsüne sahip firmaların bu kolaylaştırmalardan sadece kendi ülkelerinde değil yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının yürütüldüğü diğer ülkelerde de yararlanabilmesine olanak sağlayan uluslararası bir sözleşmedir.

Başvuru İçin Aranacak Belgeler

 (1) Başvuru sırasında Ek-1/A’da yer alan başvuru formunun yanı sıra aşağıdaki belgeler de ibraz edilir.

(5) Yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası kapsamında götürü teminat uygulamasından yararlanmak istenilmesi halinde Ek-1/B’de yer alan götürü teminat uygulaması için başvuru formunun da ibraz edilmesi gerekir.    …  

Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsünün Verilmesi

 (1) 13 üncü maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen bildirimi müteakip ilgili bölge müdürlüğü tarafından aşağıda belirtilen süreler içerisinde Ek-8’de yer alan yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası düzenlenir.

  1. a) Götürü teminat uygulamasından yararlanma hakkının talep edilmemiş olması halinde beş iş günü içerisinde yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası düzenlenir.

…  

Sertifikada Kayıtlı Bilgilerde Değişiklik Olması

–  …  (2) Ticaret unvanının değişmesi nedeniyle bu madde uyarınca değişiklik yapılması talep edilen sertifika kapsamında, götürü teminat uygulamasından yararlanma hakkı tanınmış olması durumunda mevcut teminat mektuplarının yerine geçmek üzere aynı tutarda ve yeni bilgileri içerecek şekilde düzenlenmiş, Ek-19’da yer alan örneğe uygun, süresiz teminat mektubu başvuru formuna eklenir. …  

Sertifika Kapsamı Yetkilerde Değişiklik Yapılması

  … (5) Sertifika sahiplerince adlarına düzenlenmiş sertifika kapsamında bulunmayan götürü teminat uygulamasının talep edilmesi veya mevcut yetkinin kapsamında değişiklik yapılmak istenilmesi durumunda, Ek-1/A’da yer alan başvuru formu ile Ek-1/B’de yer alan götürü teminat uygulaması için başvuru formuyla söz konusu sertifikayı düzenlemiş olan bölge müdürlüğüne başvurulur.   …

(7) Sertifika sahiplerince adlarına düzenlenmiş sertifika kapsamında yer alan götürü teminat uygulamasından faydalanma hakkından, onaylanmış ihracatçı yetkisi ve/veya bu yetki kapsamındaki uygulamalardan herhangi birinden ve/veya izinli gönderici yetkisinden ve/veya izinli alıcı yetkisinden ve/veya ithalatta yerinde gümrükleme izninden feragat edilmek istenmesi durumunda, söz konusu  sertifikayı düzenlemiş olan bölge müdürlüğüne Ek-1/A’da yer alan başvuru formu ile yazılı olarak başvurulur.   …

(9) İlgili bölge müdürlüğünce uygun görülmesi halinde, götürü teminat uygulamasının mevcut sertifikaya eklenmesi veya sertifika kapsamından çıkarılmasına ilişkin olarak 15 inci maddenin yalnızca beşinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.   

Vergi Tahakkuku ve Teminat İşlemleri

– (1) 32 ilâ 43 üncü maddeler kapsamında götürü teminat uygulamasından yararlanan sertifika sahibi kişilerce, indirimli veya sıfır oranında vergi uygulaması ile muafiyet hükümlerinin uygulanmasına ilişkin belge eksikliği nedeniyle eksik beyan usulünden yararlanılmak istenilmesi durumunda, vergi tahakkuku beyana göre indirimli veya sıfır oranında vergi uygulaması ile muafiyet hükümlerine göre yapılır.

(2) 32 ilâ 43 üncü maddeler kapsamında götürü teminat uygulamasından yararlanılmadığı durumlarda, bu uygulamadan yararlanmak istemeyen ya da götürü teminat uygulamasından yararlanma hakkı bulunmayan sertifika sahiplerince, indirimli veya sıfır oranında vergi ile muafiyet hükümlerinin uygulanmasına ilişkin belge eksikliği nedeniyle eksik beyan usulü için normal oranların uygulanması sonucu bulunacak miktar ile indirimli veya sıfır oranında vergi ile muafiyet hükümlerinin uygulanması sonucu bulunacak miktar arasındaki fark için gümrük  idarelerince teminat istenir. Söz konusu eksik belgelerin faks veya fotokopisinin ibrazı halinde teminat aranmayıp beyana göre işlem yapılır.    …

1- Kısmi Teminat Uygulaması

Kısmi Teminat: Gümrük antrepo rejimi, Gümrük kontrolü altında işleme rejimi, Geçici ithalat rejimi ve Dahilde İşleme Rejimi, vb. işlemlere tabi tutulan eşya için teminat alınması öngörülen durumlarda; İthalat vergilerinin tamamının teminata bağlanması yerine, vergilerin bir kısmının (Örneğin % 10, % 1’inin) teminata bağlanmasıdır.

Kısmi Teminat Uygulanacak Durumlar

(1) Gümrük antrepo, gümrük kontrolü altında işleme ve geçici ithalat rejimlerine tabi tutulan eşya için teminat alınması öngörülen durumlarda, Statü (YYS) belgesi sahibi kişilerden, talep etmeleri halinde, ithalat vergilerinin yüzde onu (% 10) oranında teminat alınır.

(2) Dâhilde işleme ve hariçte işleme rejimleri ile ilgili usul ve esaslar hakkında çıkarılan bakanlar kurulu kararları ile belirlenmiş teminat uygulamaları hükümleri saklıdır. (DİR kapsamında % 1 teminat alınır).

Kısmi Teminat Uygulamasından Yararlanılamayacak Durumlar

(1) Gümrük vergilerinin gümrük mevzuatı dışında, ilgili mevzuatta yer alan düzenlemeler ile bu Yönetmelikte düzenlenen kısmi teminat uygulamasının kapsamı dışında bırakılmış olması durumunda, bu vergilere karşılık olmak üzere alınacak teminatlar için kısmi teminat uygulamasından yararlanılmaz.

(2) Sertifika kapsamında, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun ekindeki (I) sayılı listede yer alan eşyaya ilişkin özel tüketim vergisi için Bakanlıkça belirlenecek haller dışında kısmi teminat uygulamasından yararlanılamaz.

Kamu Alacağının Süresi İçinde Ödenmemesi

 Ekonomik etkili gümrük rejimlerine ilişkin gümrük mevzuatı ve sair mevzuatın ihlali nedeniyle ödenmesi gereken kesinleşmiş gümrük vergileri, faiz ve para cezasının tamamını tebliğ edilen ödeme süresi içerisinde ödemeyen sertifika sahibi hakkında 154 üncü maddenin altıncı fıkrası uyarınca işlem yapılmasını teminen sertifikanın düzenlendiği bölge müdürlüğüne derhal bildirimde bulunulur.

Kısmi Teminat Uygulamasından Yararlanma Yetkisinin Askıya Alınması

– (1) 30.maddede belirtilen ihlalin 154 üncü maddenin altıncı fıkrası uyarınca yapılan askıya alma işleminin sona erdirilmesini takip eden üç yıl içerisinde ikinci kez tekrarı halinde, kişinin kısmi teminat uygulamasından yararlanma yetkisi kesinleşmiş gümrük vergisi ve/veya ceza borcunun ödenmesini müteakip iki yıl süreyle askıya alınır.

(2) 30 uncu maddede belirtilen ihlalin 154.maddenin altıncı fıkrası uyarınca yapılan askıya alma işleminin sona erdirilmesini takip eden üç yıldan daha fazla süre içerisinde tekrarı halinde, kişi birinci kez ihlalde bulunmuş sayılarak 30.madde uyarınca işlem yapılır.

(3) Bu maddenin uygulanmasında, 30.maddede belirtilen ihlalin birden fazla kez gerçekleştirildiğinin tek seferde tespit edilmesi veya bu maddede belirtilen ilgili askıya alma işlemleri başlatılamadan 30 uncu maddede belirtilen ihlalin tekrar gerçekleştirildiğinin tespit edilmesi halinde, bu ihlaller tek ihlal olarak kabul edilir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca götürü teminat uygulamasından yararlanma hakkı askıya alınan sertifika sahiplerinin kısmi teminat uygulamasından yararlanma yetkisi de askıya alınır.

2- Götürü Teminat Uygulaması

Götürü Teminat Uygulaması Ve Kapsamı

 (1) Götürü teminat uygulaması, eşyanın gümrük vergilerinin teminata bağlanmasını gerektiren bir gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tabi tutulduğu durumlarda, bu uygulamadan yararlanacak kişi  için belirlenmiş tutardaki teminatın, her işlem için ayrı ayrı teminat verilmeksizin, teminata bağlanması gereken tutardan bağımsız olarak ve herhangi bir düşüm yapılmaksızın bir yıl süreyle kullanılabilmesini ifade eder.

…  (3) Götürü teminat uygulamasının kapsamı sertifika sahibinin talebine bağlı olarak aşağıdaki (a) veya (b) bentlerine göre belirlenir.

a) Dâhilde işleme rejimi dâhil, bu Yönetmeliğin götürü teminat hükümlerinin uygulanabileceği eşyaya ilişkin gümrük vergileri ya da,

b) Dâhilde işleme rejimi dışında bu Yönetmeliğin götürü teminat hükümlerinin uygulanabileceği eşyaya ilişkin gümrük vergileri.

Götürü Teminat Uygulamasından Yararlanılabilecek Durumlar

Götürü teminat, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun ekindeki (I) sayılı listede yer alan eşyaya ilişkin kamu alacakları hariç, eşyanın gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin tüm kamu alacakları için geçerlidir.

Kabul Olunabilecek Teminat

Götürü teminat uygulamasından yararlanmak isteyen sertifika sahibi tarafından verilecek, teminat mektubu vermeye yetkili bankalar veya özel finans kurumları tarafından verilen ve Ek-19’da yer alan örneğe uygun olan süresiz teminat mektupları teminat olarak kabul olunur.

Teminat Tutarının Belirlenmesi

– (1) Götürü teminat uygulamasından yararlanmak isteyen sertifika sahibi tarafından verilmesi gereken teminat tutarı;

a) Götürü teminat yetkisi başvurusu sahibinin, sertifikanın düzenlenmesine ilişkin 13 üncü maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen bildirimin yapıldığı ayın ilk gününden geriye dönük bir yıl içerisinde gerçekleştirdiği gümrük işlemlerine ilişkin olarak teminata konu olan gümrük vergilerinin toplam kıymetinin yüzde onu olarak,

b) Götürü teminat yetkisinin güncellenmesi veya kapsamının değiştirilmesine ilişkin başvurunun ilgili bölge müdürlüğünün genel evrak kaydına alındığı ayın ilk gününden geriye dönük bir yıl içerisinde götürü teminat yetkisi sahibinin gerçekleştirdiği gümrük işlemlerine ilişkin olarak teminata konu olan gümrük vergilerinin toplam kıymetinin yüzde onu olarak,

belirlenir. 39 uncu maddede belirtilen kapsam değişikliğine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu tutarların bir yıllık geçerlilik süresi içerisinde yeniden hesaplanması talep edilemez.

(2) Götürü teminat uygulamasından yararlanmak isteyen sertifika sahibi için birinci fıkraya göre hesaplanacak teminat tutarı,

a) Dâhilde işleme rejimi dâhil, bu Yönetmeliğin götürü teminat hükümlerinin uygulanabileceği eşyaya ilişkin gümrük vergilerini kapsaması durumunda iki yüz elli bin (250.000-EUR) Avro’dan,

b) Dâhilde işleme rejimi dışında bu Yönetmeliğin götürü teminat hükümlerinin uygulanabileceği eşyaya ilişkin gümrük vergilerini kapsaması durumunda yetmiş beş bin (75.000-EUR) Avro’dan,

Az olamaz.

(3) Götürü teminat uygulamasından yararlanmak isteyen sertifika sahibinden, birinci fıkraya göre hesaplanan tutar daha yüksek olsa bile, en fazla iki milyon (2.000.000-EUR) Avro tutarında azami teminat verilmesi istenebilir.    

Teminat Mektuplarının İbrazı

 (1) Götürü teminat uygulamasından yararlanma hakkı başvurularında;

a) Götürü teminat yetkisine ilişkin başvuruda bulunulan ilgili bölge müdürlüğünce, 35.madde uyarınca verilmesi gereken teminat tutarı hesaplanarak, duruma göre götürü teminat uygulamasına ilişkin başvurunun genel evrak kaydına alınmasını takiben veya sertifika başvurusuyla birlikte ilk kez götürü teminat uygulamasından faydalanmak için başvuruda bulunuluyor ise 13.maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen bildirimi takiben on iş günü içinde başvuru sahibine yazılı olarak ve elektronik posta yoluyla bildirimde bulunulur.

b) Başvuru sahibine bildirilen tutardaki teminat mektubu bildirimin yapıldığı tarihi müteakip en geç otuz iş günü içinde ibraz edilir. Bu süre içinde kendilerine bildirilen tutardaki teminat mektubu veya mektuplarını ibraz etmeyen kişilerin götürü teminat yetkisi için başvuruları reddedilir. Bundan sonra yapılacak götürü teminat uygulamasına ilişkin başvurular yeni bir başvuru gibi değerlendirilir.

(2) Götürü teminat yetkisinin güncellenmesi, kapsamının değiştirilmesi başvurularında teminat mektuplarının ibrazına ilişkin işlemler 39.madde hükümleri uyarınca yapılır.

(3) Sertifika başvurusuyla birlikte ilk kez götürü teminat uygulamasından faydalanmak için başvuruda bulunulduğu durumlarda, birinci fıkranın (a) bendinde belirtilen teminat mektubunun aynı fıkranın (b) bendinde belirtilen süre içerisinde ibraz edilmemiş olması halinde, sertifika götürü teminat yetkisini kapsamayacak şekilde düzenlenir. Bundan sonra sertifika kapsamına götürü teminat yetkisinin eklenmesinin istenilmesi halinde, 18.maddenin beşinci fıkrası uyarınca yeniden başvuruda bulunulması gerekir.     

Teminatın Kabulü ve Daha Önce Verilen Teminatların İadesi

–   (3) Götürü teminat yetkisi tanınan sertifika sahiplerince, talep edilmesi halinde, BİLGE sistemine dâhil olan gümrük idarelerine daha önce verilmiş olan teminatların iadesi mümkündür.

Götürü Teminat Yetkisinin Geçerlilik Süresi

– (1) Götürü teminat yetkisinin geçerlilik süresi bir yıldır.

(2) Geçerlilik süresinin başlangıcı götürü teminat yetkisinin tanınması, güncellenmesi veya teminatın değiştirilmesine ilişkin işlemlerin ilgili bölge müdürlüğü tarafından tamamlandığı tarihten sonraki ilk iş günüdür.  

Götürü Teminat Yetkisinin Güncellenmesi, Kapsamının Değiştirilmesi

(1) Götürü teminat yetkisini haiz sertifika sahibince, götürü teminat yetkisinin güncellenmesi için 38.maddede belirlenen geçerlilik süresinin bitiminden önceki bir ay içinde başvuruda bulunulur.

(2) Birinci fıkrada belirtilen süreden önce yapılan güncelleme başvuruları kabul edilmez.

(3) Götürü teminat yetkisinin güncellenmesinin veya götürü teminat yetkisinin kapsamının değiştirilmesinin istenilmesi halinde Ek-1/A’da yer alan başvuru formu ile Ek-1/B’de yer alan götürü teminat başvuru formu ile söz konusu sertifikayı düzenlemiş olan bölge müdürlüğüne başvurulur.

(4) Başvuruda bulunulan ilgili bölge müdürlüğünce, 35.madde uyarınca teminat tutarı hesaplanır. 

(5) Başvuru sahibine bildirilen tutarı karşılayacak şekilde mevcut teminat mektuplarını aşan tutar için ek teminat mektubu veya toplam tutarı karşılayacak yeni teminat mektubu 38.maddede belirtilen geçerlilik süresinin bitimine kadar ibraz edilir ve işlemler teminat mektubunun genel evrak kaydına alınmasını takiben beş iş günü içerisinde sonuçlandırılır. Geçerlilik süresinin aşılması halinde, götürü teminat yetkisi teminat mektubu ibraz edilinceye kadar 42.maddenin birinci fıkrası uyarınca askıya alınır.

(6) İlgili bölge müdürlüğünce uygun görülmesi halinde, götürü teminat yetkisinin güncellenmesi veya kapsamında değişiklik yapılmasına ilişkin işlemler tamamlanarak BİLGE sistemi üzerinde gerekli güncelleme işlemleri yapılır.

(7) 35 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirlendiği şekilde, Avro türünden iki milyon Avro tutarında teminat verilmiş olması halinde, götürü teminat yetkisi sertifika sahibinin aksine bir talebi bulunmadığı müddetçe, sertifikanın düzenlendiği bölge müdürlüğünce re’sen güncellenir.  

Teminatın Yenilenmesi ve Değiştirilmesi

 (1) Götürü teminat yetkisini haiz sertifika sahibinin ticaret unvanının değişmesi nedeniyle sertifikada 17 nci madde uyarınca değişiklik yapılması durumunda teminat yenilenir.

(2) Sertifika sahibinin talep etmesi ve ilgili bölge müdürlüğünce uygun bulunması halinde, daha önce verilen teminat kısmen veya tamamen başka bir teminatla değiştirilebilir.

Kamu Alacağının Süresi İçinde Ödenmemesi

 (1) Götürü teminat kapsamındaki gümrük işlemlerinden doğan kesinleşmiş kamu alacağının süresi içinde ödenmemesi durumunda, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun cebren tahsile ilişkin hükümleri uyarınca işlem yapılır.

(2) Hakkında birinci fıkra uyarınca işlem yapılan sertifika sahibi hakkında 154.maddenin altıncı fıkrası uyarınca işlem yapılmasını teminen sertifikanın düzenlendiği bölge müdürlüğüne derhal bildirimde bulunulur.

Götürü Teminat Yetkisinin Askıya Alınması

– (1) Götürü teminat yetkisini haiz sertifika sahibince; 39.maddenin yedinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 38 inci maddede belirtilen geçerlilik süresinin bitiminde, 39.maddede düzenlenen güncelleme işleminin tamamlanmamış olması durumunda götürü teminat yetkisi askıya alınır.

(2) Götürü teminat yetkisini haiz sertifika sahibinin ticaret unvanının değişmesi nedeniyle sertifikasında değişiklik yapılması için 17.madde uyarınca talepte bulunulmasına rağmen 40.maddede belirtilen yenileme işleminin yapılmaması durumunda 17.maddede belirtilen işlemler tamamlanır ancak götürü teminat yetkisi yeni unvana göre düzenlenmiş en az aynı  tutardaki teminat mektubu ibraz edilinceye kadar askıya alınır.

(3) 41 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen ihlalin 154.maddenin altıncı fıkrası uyarınca yapılan askıya alma işleminin sona erdirilmesini takip eden üç yıl içerisinde ikinci kez tekrarı halinde; kişinin götürü teminat yetkisi, kesinleşmiş gümrük vergisi ve/veya ceza borcunun ödenmesini müteakip iki yıl süreyle askıya alınır.

(4) 41.maddenin birinci fıkrasında belirtilen ihlalin 154.maddenin altıncı fıkrası uyarınca yapılan askıya alma işleminin sona erdirilmesini takip eden üç yıldan daha fazla süre içerisinde tekrarı halinde, kişi birinci kez ihlalde bulunmuş sayılarak 41.maddenin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.

(5) Verilen teminatın herhangi bir nedenle geçerliliğini kaybetmesi halinde, yeni bir teminat ile değiştirilinceye kadar götürü teminat yetkisi askıya alınır.

(6) 31.madde uyarınca kısmi teminat uygulamasından yararlanma yetkisi askıya alınan sertifika sahibinin 32.maddenin üçüncü fıkrası kapsamındaki götürü teminat yetkisi de askıya alınır.

(7) Götürü teminattan yararlanma hakkı askıya alınan kişinin götürü teminat sisteminden yararlanmak için vermiş olduğu teminat mektupları iade edilmez ve askıya alma süresi içinde teminata bağlanması gereken tüm gümrük vergileri tutarı teminata bağlanır.

(8) Üçüncü ve dördüncü fıkraların uygulanmasında, 41.maddede belirtilen ihlalin birden fazla kez gerçekleştirildiğinin tek seferde tespit edilmesi veya bu maddede belirtilen askıya alma işlemleri başlatılamadan 41.maddede belirtilen ihlalin tekrar gerçekleştirildiğinin tespit edilmesi halinde, bu ihlaller tek ihlal olarak kabul edilir.

Götürü Teminat Yetkisinin Geri Alınması

(1) Sertifika sahibinin, 32.maddenin üçüncü fıkrası kapsamındaki götürü teminat uygulamasından yararlanmaktan vazgeçmesi durumunda götürü teminat yetkisi geri alınır.

(2) Götürü teminat sisteminden yararlanma hakkı geri alınan kişinin, götürü teminat kapsamındaki tüm gümrük vergileri tutarının teminata bağlanmasının ardından, götürü teminat sisteminden yararlanmak için verilen teminat iade edilir.

(3) Birinci fıkra uyarınca geri alınan götürü teminat sisteminden yararlanma hakkının, sertifika kapsamında yeniden istenilmesi halinde 18.maddenin beşinci fıkrası uyarınca başvuruda bulunulması gerekir.

(4) (13.10.2017 tarih ve 30209 sayılı R.G. ile yürürlükten kaldırılmıştır).

(5) 123.maddenin dördüncü fıkrasının uygulandığı ve birinci fıkra uyarınca 32.maddenin üçüncü fıkrası kapsamındaki götürü teminat uygulamasından yararlanmaktan vazgeçildiği durumda, teminat 123.madde uyarınca yeni bir teminat ibraz edilinceye kadar iade edilmez.

Yalnızca, 32.maddenin üçüncü fıkrası kapsamındaki götürü teminat yetkisinin geri alınması durumunda izinli alıcı yetkisi veya ithalatta yerinde gümrükleme izni kapsamında yapılan işlemlere ilişkin olarak 98 inci veya 123 üncü madde uyarınca teminata bağlanan gümrük vergileri için ikinci fıkra hükmü uygulanmaz. (Teminat iade edilmez).

Not: Bu konu başta olmak üzere, YYS Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması, YYS Yıllık Zorunlu Eğitimlerinin Verilmesi, YYS Revizyonları, Ön İzleme, Yeni YYS Belgesi Hazırlıkları ve YYS Belgesi Alım Süreci, YYS Başvuru Formlarının Doldurulması, YYS Danışmanlığı, vb. Tüm YYS Süreçleri hakkında daha  fazla ayrıntılı bilgiyi, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı konularında gerekli Hukuki ve Mevzuat Desteğini, İdari ve Adli İtiraz Süreçleri, Dava Açılması, Dava Aşamalarının Takibi, İlgili Mevzuat Ve Hukuki Açılardan Gerekli İtiraz Ve Savunmaların Yapılarak Dava Sonucunun Olumlu Sonuçlandırılması, Sonradan Kontrol/ Firma İncelemesi Yaptırılması, Antrepo Açma, Antrepo Genişletme, AN6, AN7, AN8 Raporlarının düzenlenmesi, … vb, işlemleri, Sürekli/ Düzenli, Aylık, Yıllık Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Olay (Konu) Başı Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı Eğitimleri, … vb. konularında yardım, destek, danışmanlık ve benzeri hizmetleri -İsterseniz- Firmalarımız “Çoban Gümrük Dış Ticaret Denetim, Danışmanlık ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği A. Ş.”den veya “Çözüm Denetim Gümrük Dış Ticaret Ve Danışmanlık A. Ş.”den alabilirsiniz.

II- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

4458 sayılı Gümrük Kanununun 197.maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “Gümrük vergileri, tahakkukundan hemen sonra yükümlüye tebliğ edilir.” Şeklindeki amir hüküm uyarınca, her beyanname muhteviyatı eşya için ayrı tahakkuk işlemi yapılarak, ilgilisine tebliğ edilmesi yasal zorunluluk olup, gümrük vergileri için öngörülen bu kuralın, eş değeri cezalar için Gümrük kanununun 232 maddesinin birinci fıkrasında,. “Bu Kısmın İkinci Bölüm hükümlerine göre gümrük vergileri ile birlikte alınması gereken para cezaları bu vergiler ile aynı zamanda karara bağlanarak tebliğ edilir ve aynı zamanda ödenir.” Hükümlerinin cezalar açısından da kabul edilmesi gerektiği açıktır.

Sonuç olarak; Teminatlı işlemlere ilişkin yukarıda açıklanan hükümlere bakıldığında; Her ne kadar,  Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin Götürü teminat uygulamasından yararlanılabilecek durumlar başlıklı 33 maddesine göre; [“ (1) Götürü teminat, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun  ekindeki (I) sayılı listede yer alan eşyaya ilişkin kamu alacakları hariç, eşyanın gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin tüm kamu alacakları için geçerlidir.”]

– Kamu alacakları 6183 sayılı kanunda ve Anayasa mahkemesinin örnek bir kararında; “Devlete ve diğer kamu tüzel kişilerine ait vergi, resim, harç, mahkeme masrafı, vergi cezası, para cezası, gecikme zammı ve gecikme faizi gibi alacaklardır. 6183 sayılı Kanun’un esası, vergiler başta olmak üzere kamu alacağını güvence altına almak ve ödenmediği takdirde kamu alacağını zora dayanarak, Devlet gücü ve memurları eliyle tahsil etmektir.” Şeklinde tanımlanarak cezaları da içerdiği görülmektedir.

– YYS/OKS belgesi eşyanın gümrük vergilerinin teminata bağlanmasını gerektiren bir gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tabi tutulduğu durumlarda, bu uygulamadan yararlanacak kişi için belirlenmiş tutardaki teminatın, ceza kararı da dahil tüm kamu alacaklarını karşılayacak miktarda olması ve teminatın zaman içinde değerini yitirmesi veya yetersiz kalması halinde, ilgili gümrük idaresi ek teminat verilmesini veya ilk teminatın yeni bir teminat ile değiştirilmesini gerekir.

Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinde Teminat HükümleriKerim ÇOBAN

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

(Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri “YGM”)

Çoban Gümrük Dış Tic. Den. Dan. ve YGM A. Ş.

www.cobangumrukdenetim.com

www.cozumdenetim.net

E Mail: info@cobangumrukdenetim.com

kerim.coban@cobangumrukdenetim.com

k.coban0306@gmail.com

KAYNAKÇA

  • Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği.

Erkport ve Noatum Maritime, Global Ro-Ro ve Bitmiş Araç Taşımacılığı için Ortaklık Kurdu

Kurumsal Satış Eğitimleri Oyun Tabanlıi̇nteraktif Haber Erkport Ve Noatum Maritime, Global Ro Ro Ve Bitmiş Araç Taşımacılığı Için Ortaklık Kurdu

Erkport ve Noatum Maritime, Global Ro-Ro ve Bitmiş Araç Taşımacılığı için Ortaklık Kurdu

Kurumsal Satış Eğitimleri Oyun Tabanlıi̇nteraktif Haber Erkport Ve Noatum Maritime, Global Ro Ro Ve Bitmiş Araç Taşımacılığı Için Ortaklık Kurdu“United Global Ro-Ro”, bitmiş araç, ağır ve hacimli yük taşımacılığında en önemli küresel operatörler arasında yerini almaya hazırlanıyor.

Roll-on/Roll-off (Ro-Ro) taşımacılığında yıllara dayanan deneyimi ve operasyonel gücü ile öne çıkan Türkiye merkezli Erkport, AD Ports Group’un bir kolu olan Noatum Maritime ile yeni bir ortak marka (JV) kurarak otomotiv, hacimli yük ve Ro-Ro taşımacılığı alanında entegre bir hizmet modeli oluşturuyor. Bu ortaklık, Erkport’un sektördeki derin bilgi birikimi ve operasyonel uzmanlığını, Noatum Maritime’ın uluslararası ağıyla birleştirerek Ro-Ro lojistiğinde yeni bir çağı başlatmayı hedefliyor.

Anlaşma kapsamında Erkport, ortak girişimde %40 paya sahip olacak ve mevcut filosu, operasyonel kapasitesi ve lojistik ağı ile yeni yapının temel taşlarından birini oluşturacak. Noatum Maritime ise %60’lık hisse ile küresel bağlantıları ve lojistik altyapısıyla bu iş birliğine katkı sağlayacak.

Otomotiv endüstrisinin kritik limanlarını birbirine bağlayarak şekillenecek olan “United Global Ro-Ro”, hem otomotiv sektörü için özel çözümler sunacak hem de ağır ve hacimli yüklerin etkili bir şekilde taşınmasını sağlayacak. Bu yeni yapı, Avrupa, Akdeniz, Güney Afrika, Arap Körfezi ve Asya’da Ro-Ro hat hizmetlerinin etkinliğini ve erişimini genişleterek sektörde dönüşüme öncülük edecek.

Erkport, Ro-Ro taşımacılığındaki pazar deneyimi ve operasyonel kabiliyetleri ile ortaklıkta anahtar bir rol oynuyor. Erkport’un mevcut filosu, Noatum Maritime’ın Container Ro-Ro (ConRo), Pure Car and Truck Carrier (PCTC) ve Ro-Ro gemileriyle tamamlanarak optimize edilmiş bir filo yapısı oluşturulacak. Toplamda 11 geminin beş farklı hizmet hattında faaliyete başlaması planlanıyor.

Erkport Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Emrah Gezgin, konuya ilişkin yaptığı açıklamada: “Bu ortaklık, Ro-Ro taşımacılığı ve bitmiş araç lojistiği alanında yeni bir sayfa açıyor. Erkport olarak yıllar içinde kazandığımız uzmanlığı ve sektördeki güvenilirliğimizi, Noatum Maritime’ın küresel ağı ve lojistik yetenekleriyle birleştirerek büyük bir sinerji yaratacağımıza inanıyoruz. Bu ortaklık, güvenlik, kalite ve deneyimi bir araya getirirken, rekabetin önemli unsurlarından biri olan hız faktörünü de göz ardı etmiyor. Birlikte, sektörde yeni bir standart oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

Noatum Maritime tarafından yapılan açıklamada ise, AD Ports Group Denizcilik ve Taşımacılık Kolu CEO’su Kaptan Ammar Al Shaiba, “Bu ortaklık sayesinde Ro-Ro denizcilik endüstrisinde büyük bir ilerleme kaydedeceğiz. Erkport’un Ro-Ro operasyonlarındaki deneyimi ve sektördeki etkin varlığı, bu iş birliği için kritik bir unsur. Güçlerimizi birleştirerek hem bölgesel hem de küresel anlamda daha etkili ve verimli taşımacılık hizmetleri sunacağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Kurumsal Satış Eğitimleri Oyun Tabanlıi̇nteraktif Haber Erkport Ve Noatum Maritime, Global Ro Ro Ve Bitmiş Araç Taşımacılığı Için Ortaklık KurduErkport ve Noatum Maritime’ın bu ortaklık ile, Ro-Ro hat hizmetlerinin küresel ayak izini genişletirken, sektörde sürdürülebilir ve yenilikçi bir iş modelini hayata geçirmeyi amaçlıyor.

 

 

 

  • – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
İnteraktif Satış Eğitimi Yöneticiler Için Ileri Seviye Kurumsal Satış Eğitimi
Yöneticiler için ileri seviye Kurumsal Satış Eğitimi

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ MAKALELERİ

2025 Vizyonu: Yapay Zeka ile Geleceğe Yatırımın Gücü

2025 Vizyonu Yapay Zeka Ile Geleceğe Yatırımın Gücü Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

2025 Vizyonu: Yapay Zeka ile Geleceğe Yatırımın Gücü

Sirius AI Tech

2025 Vizyonu Yapay Zeka Ile Geleceğe Yatırımın Gücü Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemTeknolojinin her geçen gün hızla geliştiği, dijital dünyanın sınırlarını zorlayan bu çağda, yapay zeka (AI) artık sadece bir gelecek hayali değil, iş hayatımızın tam kalbinde yer alan güçlü bir yardımcı haline geldi. Bu yazıda, 2025 vizyonunu temel alarak yapay zekanın işletmeler için neden bu kadar önemli olduğunu ve neden hemen harekete geçmemiz gerektiğini, üç ana başlık altında anlatacağız. Hem iş süreçlerindeki verimliliği artıran, hem de uzun vadede şirketlerin büyümesine katkı sağlayan bu teknolojinin geleceğine birlikte bakalım.

Rekabet Gücü ve Pazar Payı Artışı

Günümüz iş dünyasında, rakiplerinizin bir adım önünde olmak için yenilikçi adımlar atmak kaçınılmaz. İşte burada yapay zeka devreye giriyor ve şirketlere adeta süper güç sağlıyor. AI sayesinde, müşterilerinizin beklentilerini daha iyi anlayıp onlara özel çözümler sunabiliyor, pazardaki trendleri önceden görebiliyorsunuz. Bu da rakiplerinizden farklılaşmanızı ve pazar payınızı artırmanızı sağlıyor.

Örneğin, 2023 yılında yaklaşık 200 milyar dolar olan yapay zeka pazarının, 2030’a kadar 1,8 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu devasa büyüme, yapay zekanın ne kadar önemli bir araç olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Amazon gibi dev şirketler, AI ve makine öğrenimi alanına yaptıkları yatırımlarla, e-ticaret, bulut bilişim ve teknoloji dünyasında adeta fark yaratıyor. Amazon Web Services (AWS) sayesinde, veri analizi ve iş süreçlerinin otomatikleştirilmesiyle müşterilere hızlı, kesintisiz hizmetler sunuluyor.

Sirius Ai Tech LogoŞirketiniz, AI teknolojilerini benimseyerek, pazardaki fırsatları daha net görebilir, ürün ve hizmetlerinizi müşterilerin beklentilerine göre şekillendirebilir. Bu sayede, müşterilerinizle daha sağlam bağlar kurar, onların sadakatini kazanır ve rekabet ortamında bir adım öne geçersiniz. Yapay zeka, işletmenize adeta bir yol arkadaşı olarak, geleceğin belirsizliklerine karşı sizi güçlü kılıyor.

Verimlilik ve Maliyet Azaltma

Hepimiz iş hayatımızda zamanın ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Günlük iş akışlarında karşılaştığımız tekrarlayan, zaman alan ve bazen de hataya açık görevler, verimliliğimizi düşürebiliyor. İşte yapay zeka burada devreye girerek, bu zorlukları ortadan kaldırıyor ve size daha verimli bir çalışma ortamı sunuyor.

KPMG raporları, üretken yapay zeka modellerinin içerik oluşturma, bilgi çıkarma ve dil çevirisi gibi rutin işlerde ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Bu tür teknolojiler, çalışanlarınızın daha yaratıcı, stratejik işlere odaklanmasını sağlıyor. Sonuç mu? Hem zaman hem de maliyet tasarrufu sağlarken, hata payı da önemli ölçüde azalıyor.

Finans departmanlarında ise yapay zeka destekli çözümler, raporlama sürecini hızlandırıyor. Oracle’ın araştırmalarına göre, AI ile desteklenen analizler sayesinde, veriler daha hızlı işleniyor ve anlamlı içgörülere dönüştürülüyor. Bu da şirketinizin finansal süreçlerinde şeffaflık ve verimlilik sağlıyor.

Müşteri hizmetlerinde de yapay zekanın etkisi göz ardı edilemez. Chatbotlar ve otomatik çağrı merkezleri, müşterilerinizin sorularına anında yanıt vererek, onların memnuniyetini artırıyor. Böylece, müşterilerinizle olan iletişiminiz daha da güçleniyor ve markanıza olan güven tazeleniyor. Kısacası, yapay zeka sayesinde iş süreçleriniz hem daha akıcı hale geliyor hem de gereksiz maliyetlerden kurtuluyorsunuz.

Geleceğe Yatırım ve Uzun Vadeli Büyüme

Bugün attığınız adımlar, yarının iş dünyasını şekillendiriyor. Teknolojik dönüşüm hız kesmeden devam ederken, yapay zekaya yapılan yatırımlar sadece mevcut iş süreçlerinizi iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda gelecekte de size büyük avantajlar sağlıyor. Alibaba gibi küresel devler, yapay zeka ve bulut bilişim alanlarına yaptıkları büyük yatırımlarla, uzun vadeli büyüme stratejilerini sağlam temeller üzerine inşa ediyor.

PwC Küresel CEO Araştırması, CEO’ların %69’unun yapay zekanın iş gücünü dönüştüreceğini öngördüğünü ortaya koyuyor. Bu da gösteriyor ki, yapay zeka teknolojileri sadece bugünün değil, yarının da iş dünyasında kritik bir rol oynayacak. İnsan kaynaklarının yeniden yapılandırılması, yeni becerilerin kazanılması ve iş süreçlerinin sürekli olarak yenilenmesi, AI’nın sunduğu büyük fırsatlardan sadece birkaçıdır.

Sirius AI Tech gibi yenilikçi teknoloji şirketleri, işletmelere özel yapay zeka çözümleri sunarak, bu dönüşüm sürecinde yanınızda yer alıyor. İster içerik üretimi, ister müşteri hizmetleri ya da veri analitiği olsun; AI tabanlı çözümler, iş süreçlerinizde verimliliği artırırken, gelecekte karşılaşabileceğiniz zorluklara da hazırlıklı olmanızı sağlıyor. Yani, yapay zeka ile bugün attığınız adımlar, yarının belirsizlikleri karşısında size güçlü bir savunma ve rekabet avantajı sunuyor.

Teknoloji sadece iş yapış biçimlerimizi değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda hayatımıza da dokunuyor. Yapay zeka, günlük yaşantımızdaki küçük detaylardan tutun da büyük stratejik kararlara kadar pek çok alanda bize destek oluyor. İş dünyasında rekabetin hızla arttığı bu dönemde, yapay zeka yalnızca teknolojik bir yenilik değil, aynı zamanda geleceğe dair umutlarımızı ve vizyonumuzu da güçlendiriyor.

Hep birlikte, iş süreçlerimizi daha akıllı, daha verimli ve daha etkili hale getirmek için yapay zekanın sunduğu fırsatlardan yararlanabiliriz. Şirketinizin büyüme hedeflerine ulaşması ve rekabet gücünü artırması için yapay zeka, güvenilir bir yol arkadaşı olarak yanınızda olacak. Unutmayın, geleceğe yatırım yapmanın en doğru zamanı şimdi! Gelin, bu dönüşümde birlikte yer alalım ve yarının iş dünyasını şekillendirelim.

Yapay Zeka ile Geleceğe Emin Adımlarla

2025 vizyonu, yapay zekanın iş dünyasında ne kadar kritik bir rol oynayacağını ve şirketlerin bu teknolojiyi benimseyerek nasıl büyük adımlar atabileceğini gözler önüne seriyor. Rekabet gücü, operasyonel verimlilik ve uzun vadeli büyüme gibi alanlarda sunduğu avantajlar, yapay zekayı sadece bir trend olmaktan çıkarıp, iş dünyasının geleceğini şekillendiren vazgeçilmez bir araç haline getiriyor.

İster küçük bir işletme, ister büyük bir şirket olun; yapay zeka, iş yapış biçimlerinizi daha verimli ve etkili hale getirmenin yanı sıra, gelecekte karşılaşacağınız belirsizliklere karşı da güçlü bir kalkan oluşturuyor. Samimi bir dille söylemek gerekirse, bugün atacağınız yapay zeka temelli adımlar, yarının başarılı iş modellerini inşa etmenize yardımcı olacak.

Sirius AI Tech olarak, işletmelere özel yapay zeka çözümleri sunuyoruz. İş süreçlerinizi otomatikleştirmek, müşteri deneyimlerinizi zenginleştirmek ve verimliliğinizi artırmak için yanınızdayız. Eğer geleceğe güvenle bakmak, rekabet gücünüzü artırmak ve işinizi bir üst seviyeye taşımak istiyorsanız, yapay zeka teknolojileri ile tanışmanın tam zamanı.

2025 Vizyonu Yapay Zeka Ile Geleceğe Yatırımın Gücü Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemGelin, teknolojinin sunduğu bu büyük fırsatı birlikte değerlendirelim ve geleceği birlikte şekillendirelim. Yapay zeka ile yarının iş dünyasına emin adımlarla ilerleyin; çünkü unutmamalısınız ki, geleceğin liderleri bugünün teknolojik dönüşümünü yönlendirenler olacaktır.

Sirius AI Tech

İhracat Stratejisi ve Kültürel Farklılıklar

İhracat Stratejisi Ve Kültürel Farklılıklar
İhracat Stratejisi ve Kültürel Farklılıklar

İhracat Stratejisi ve Kültürel Farklılıklar

Göktürk ALTINBAŞ

Uzun yıllardır yabancılarla iş görüşmelerine giriyorum ya da birlikte iş yapıyorum ve şunu gördüm ki; eğer global ölçekte bir iş ya da ticaret yapacaksanız ilk olarak yapmanız gereken şey; iş ya da ticaret yapacağınız kişinin ya da ülkenin kültürel çözümlemesi olmalı. Bu nedenle bu yazımda biraz bu konuya değinmek istedim.

İhracat Stratejisi Ve Kültürel Farklılıklar
İhracat Stratejisi ve Kültürel Farklılıklar

Öncelikle kültürün tanımına bir bakalım; TDK’nun sitesinde kültür şu şekilde tanımlanıyor; Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü. Bu tanımda; özellikle dikkat çekici kısım, “maddi ve manevi değerler yaratıp sonraki nesillere aktarma” kısmı diye düşünüyorum. Bu ifade bize gösteriyor ki; aslında kültür dediğimiz olgu sadece sizin işi nasıl yaptığınızı tanımlamıyor, aynı zamanda yeni nesillere de işlerin nasıl yapılacağını öğretiyor ve bilgi aktarımını da sağlıyor. Türkiye’de iş insanları olarak konuya biraz fazla “para” odaklı baktığımızdan, uluslararası ticarette ya da iş birliklerinde eğer ortada “anlamlı” bir gelir elde etme şansı varsa bunun herkes tarafından kullanılacağına inanıyoruz ve Türk şirketlerinin ihracat ve uluslararası işbirliği serüvenlerinde en fazla yanıldığı nokta da bu oluyor.

Oysa ki, ortada ne kadar karlı bir işbirliği potansiyeli olursa olsun, kültürel farklılıklar, doğru bir şekilde yönetilmezse, işbirliği olanakları oldukça kısıtlı kalıyor çünkü işbirliğinin en önemli ve ilk ayağı olan “karşılıklı güven” ortamını oluşturamıyorsunuz. İhtiyaç duyulan güven ortamının yaratılmasının yanı sıra farklı kültürlerden öğrenilen bilgiler, yenilikçi ve yaratıcı çözümler geliştirmeye de yardımcı oluyor. Bu nedenle, kültürel çeşitliliğin bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerekiyor. O zaman gelin biraz kültürel farklılıklarla ilgili odaklanılması gereken temel konuları kısaca ele alalım;

Kültürel Zeka ve İhracat

Kültürel zeka, farklı kültürlere ait insanlarla etkili bir şekilde iletişim kurma ve iş yapma yeteneği olarak tariflenebilir. Yüksek düzeyde kültürel zekaya sahip yöneticiler, ihracat pazarlarında daha başarılı olma eğiliminde oluyorlar. Bu nedenle, şirketlerin kültürel zeka geliştirme programlarına yatırım yapmasının oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.

İletişim Farklılıkları ve Yerel Partnerler

İhracat yaparken, dil engelleri ve iletişim tarzları önemli bir rol oynuyor. Hedef pazardaki dilin ve iletişim tarzının anlaşılması, yanlış anlamaların önüne geçiyor ve daha etkili bir iş ilişkisi kurulmasını sağlıyor. Bu nedenle, yerel partnerler ve iş birliklerinin çok önemli olduğuna inanıyorum çünkü yerel dil ve iletişim alışkanlıklarına hakim olmak büyük bir avantaj sağlıyor. Kültürel farklılıklara saygı gösteren ve uyum sağlayan iş ilişkileri, uzun vadeli başarıyı destekliyor, yerel partnerlerle etkin iletişim, pazara giriş sürecini oldukça hızlandırıyor ve yeni fırsatları da önünüze çıkarıyor.

Müzakere Teknikleri

Farklı kültürlerde müzakere teknikleri büyük farklılık gösterebilir. Örneğin, bazı kültürlerde doğrudan ve açık müzakereler tercih edilirken, diğerlerinde dolaylı ve diplomatik yaklaşımlar daha yaygındır. Bu nedenle, ihracat stratejilerinde kültürel farklılıklara uygun müzakere teknikleri kullanmak gerekiyor ve bu konuda farklı stratejiler geliştirilmesi ihracatçı firmalar adına her zaman büyük avantaj sağlıyor.

Ürün ve Hizmet Uyumlaştırması

Bir diğer önemli konuysa ürün ve hizmetlerin hedef pazarlardaki kültür çerçevesinde tekrar ele alınması ve şekillenmesi. Çoğu zaman, hedef pazardaki kültürel tercihlerin ve ihtiyaçların anlaşılması, ürün ve hizmetlerin uyumlaştırılmasını gerektiriyor. Örneğin, gıda ürünleri ihracatında, hedef pazarın tat ve beslenme alışkanlıklarına uygun ürünler sunmak, müşteri memnuniyetini artırabilir ve satışları destekler.

Pazarlama ve Reklam Stratejileri

Kültürel farklılıklar, pazarlama ve reklam stratejilerini de etkiler. Reklam mesajlarının ve pazarlama kampanyalarının hedef pazarın kültürel değerlerine uygun olarak tasarlanması, markanın güvenilirliğini artırır ve tüketici ilgisini çeker. Bu nedenle, kültürel duyarlılık gözetilerek pazarlama stratejileri geliştirilmelidir.

Hukuki ve Etik Farklılıklar

Farklı ülkelerdeki hukuki ve etik standartlar, ihracat stratejilerini etkileyebilir. Hedef pazardaki yasal düzenlemeler ve etik normlar hakkında bilgi sahibi olmak, uyum sağlama sürecini kolaylaştırır ve yasal sorunların önüne geçer.

Eğitim ve Gelişim Programları

Eğer kültür ile ilgili konuşuyorsak sadece ihracat yaptığımız ya da ihracata açılmayı planladığımız pazarlardaki kültür değil, aynı zamanda ihracat yapan firmaların şirket içi kültürlerinden de bahsetmek gerekiyor. Bu nedenle, şirket çalışanlarına kültürel farkındalık ve uluslararası ticaret konularında eğitimler verilmesinin oldukça önemli olduğuna inanıyorum. Bu tür eğitim programları, çalışanların küresel pazarlarda daha etkili ve başarılı olmalarını sağlar. Eğer siz kendi şirketinizde “Müşteri Odaklı” bir kültürü henüz yerleştiremediyseniz, farklı kültürlerdeki müşterilerin memnuniyetini sağlamalarını nasıl bekleyebilirsiniz ki?

Pazar Araştırması ve Analiz

Kültürel farklılıkları anlamak için kapsamlı pazar araştırmaları yapılmalı. Hedef pazarın tüketici davranışları, alışkanlıkları ve tercihlerine dair veriler toplamak, stratejilerin daha isabetli olmasını sağlıyor. Pazar analizleri, kültürel faktörleri göz önünde bulundurarak uyumlu stratejiler geliştirilmesinde kilit öneme sahip.

Özetle;

İhracat stratejilerinin başarısı, kültürel farklılıkların anlaşılması ve bu farklılıklara uygun stratejiler geliştirilmesine bağlı diyebiliriz. Türkiye’de ihracat yapmak isteyen firmaların bir çoğunun odaklandığı temel konu “Müşteri Bulmak”, çoğu firma müşteri bulabilirse ürünlerini satabileceklerine inanıyor ancak kültürel çözümlemelere odaklanmayan sağlam bir ihracat stratejisi olmadan çalışılmaya başlanan müşterilerde bir süre sonra mutlaka sıkıntılar yaşanmaya başlanıyor. Kültürel zeka ve farkındalığın, uluslararası pazarlarda rekabet avantajı sağlamanın ve başarının en önemli girdisi olduğunu düşünüyorum.

Global arenada başarılı olmak isteyen şirketler mutlaka, kültürel farklılıklara duyarlı ve esnek ihracat stratejileri oluşturmalılar. Aksi halde, yurtiçi pazarda hangi tıkanma noktalarında sorunlar yaşıyorlarsa aynılarını global ölçekte ve “daha büyük risklerle” yaşamaya başlıyorlar ya da ihracattaki asıl potansiyeli ıskalıyorlar.

Haftaya görüşmek dileğiyle.

 

Bilgisayarlı Otomobiller Out Otomobilli Bilgisayarlar In

Bilgisayarlı Otomobiller Out Otomobilli Bilgisayarlar In

Bilgisayarlı Otomobiller Out Otomobilli Bilgisayarlar In

Zafer URFALIOĞLUBilgisayarlı Otomobiller Out Otomobilli Bilgisayarlar In

Otomobil sözcüğü Türkçeye, Fransızca Automobile sözcüğünden geçtiğini ve Fransa’da bu sözcüğün ilk kez 1865 dolayında “Elektrikli Motorlar” için kullanılmış olduğunu biliyor muydunuz.

Yaklaşık 29 yıl sonra da yani 1894 dolayında ise Daimler-Benz ve Peugeot’nun imal ettiği benzin motorlu araçlara söylenir olmuş.

– Ne, şaka mı?! (Burayı lütfen Z Kuşağı gibi okuyun. Daha güzel oluyor.)

Yok valla doğru.

Neredeyse 150 yıl sonra Otomobil kelimesinin ifade ettiği şey artık tekrar orjinal kökenine dönmeye başladı. Otomobil, Elektrikli Bir Araç demek oluyor.

Aslında araç diyorum ama onlar araç da değil: Bir Bilgisayar.

Bildiğimiz bilgisayarlar gibi verileri işliyor, depoluyor, transfer ediyor, iletişim kuruyor, kurdurtuyor, kontrol ediyor, ettiriyor vs vs vs.

Normal bir bilgisayarla, hatta günümüz akıllı telefonu veya  tabletleri ile yapılan herşeyi bu otomobillerle yapmak mümkün.

Para harcamaya başlayan Z Kuşağıyla bu dönüşüm zorunlu oldu. Zaten internet içine doğan bu Kuşak başka türlü yaşayamazdı ki.

X ve kısmen de olsa Y Kuşağı hala gürültülü ve tüm dikkatinizi vererek sürüş keyfi aldığınız dizel yada benzinli otomobilleri seviyor olabilir ama Z Kuşağı için uzun bir otomobil yolculuğu, cızırtılı bir radyo ve motor sesiyle camdan dışarıya boş boş bakarak yapılan gereksiz bir faaliyet.

– Boş ya?! (Burayı lütfen Z Kuşağı gibi okuyun. Daha güzel oluyor.)

Ne yaptılar;

  1. Daha çocukken MP3 ile şu cızırtılı radyoyu ve kulaklıklarıyla da motor sesini çözdüler. (Kulaklık ayrıca hiç hoşlanmadıkları ilkel bir iletişim aracı olan Konuşmayı da engelleyen bir bonus oldu.)
  2. Sonra laptop ve tabletle oyun, film ve sosyal medyaya otomobil içinden ulaşmayı hallettiler.
  3. Akıllı telefon sahibi olunca zaten hepsi ceplerine giriverdi

Ama artık büyüdü onlar amcası, otomobil kullanmak istiyorlar ama öyle direksiyon sallamak, yola bakmak, dur kalk, adres ara falan filan uğraşamazlar. Dünya kadar bildirim var, mesaj var bakmaları gereken.

– Ne alaka ya?! (Burayı lütfen Z Kuşağı gibi okuyun. Daha güzel oluyor.)

Ve bir gün, hop!

O çok sevdikleri tabletlere teker, koltuk ve bir direksiyon koyan birileri çıktı ve oldu bitti. Şimdi biniyorlar tabletlerine, şarj edip, haydi gidelim diye komut veriyorlar ve salonda oturur gibi oturup Otomobilli Bilgisayarlarında gidecekleri yere götürülüyorlar.

– Oha! Otonom sürüş var!? (Burayı lütfen Z Kuşağı gibi okuyun. Daha güzel oluyor.)

Asırlık dev otomobil şirketleri de hala otomobillerine bilgisayar takmaya çalışsınlar… Ön panele tablet koyarak, telefon bağlayarak bu işi kotaracaklarını sanıyorlar ama maalesef artık; Bilgisayarlı Otomobiller Out, Otomobilli Bilgisayarlar In

  • Sizin sürüş keyfi dediğiniz o şey anlamsız bir iş Amca!
  • Sizin iç gıcıklayan o motor sesleriniz sadece gürültü!
  • Sizin otomobil dediğiniz şey petrol türevleri sızdıran ve kokan ilkel bir taşıt!
  • Petrol yakıp duman çıkararak bir yerden bir yere gitmek nedir ya!

Günümüzde insanlar seyahat için at yada eşek kullanmıyorsa ya da at arabasına binmiyorsa bundan çok değil 10-15 sene sonra da her an tansiyonu çıkabilecek, sinirlenip hata yapabilecek, şekeri düşüp uykusu gelip dalacak bir insanın kullanacağı otomobile kimse binmek istemeyecek.

Otonom sürüş özelliği de olan Otomobilli Bilgisayarı ile mecburen yapması gereken yolculuğu yapacak. Muhtemelen de tek başına. Çünkü Z Kuşağı çoluk çocuk sesi de çekemez.

Zaten işe, okula ve markete gidip gelmek gibi şeyler hali hazırda sorgulanıyor. Market pazar alışverişi de on-line. Bilgisayarlar tüm bunları oturma odanıza getirdi bile.

Dışarıda devrim var ey halkım! Kalkıp kapıları açın.

Ya açın kapıları, bırakın içeriye girsin bu yeni akım.

Ya da yıkılmaya mahkum olan duvarlarınızın altında kalın.

Bilgisayarlı Otomobiller Out Otomobilli Bilgisayarlar InUmarım ilerde bizim için de; ‘O iyi insanlar o güzel otomobillere binip çekip gittiler.” derler.

Saygılarımla,

Zafer URFALIOĞLU