- Analysys Mason tarafından gerçekleştirilen ayrıntılı çalışmada Asya, Afrika ve Latin Amerika bölgelerinden 15 ülke incelendi.
- Potansiyel GSYİH artışı, yatırım maliyetlerinden çok daha yüksek.
- Hükümetler, düzenleyici kurumlar ve politika belirleyiciler önemli bir rol oynuyor.
- 5G, ülkelere çevresel ve sosyal kapsayıcılık yönünden de faydalar sunuyor.
Ericsson’un isteği üzerine yönetim danışmanlığı şirketi Analysys Mason tarafından gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir çalışmada, 15 gelişmekte olan ülkede 5G’nin ekonomik, tüketici ve çevresel faydaları incelendi. Düzenleyici kurumlar ve hükümetlerin desteğiyle, bu 15 ülkenin hepsi, yatırım maliyetine kıyasla 3-7 kat arasında getiri elde etme ve 2035’e kadar GSYİH’lerini yüzde 0,3 ile yüzde 0,46 aralığında artırma potansiyeline sahip.
“Gelişen Pazarlarda Mobil İletişimin Gelecekteki Değeri” başlıklı raporda, tüketici, endüstri, lojistik, kırsal ve kamu hizmet kümeleri ile dikey entegrasyon dahil pek çok kullanım senaryosunda mobil geniş bant ve sabit kablosuz erişimi (FWA) geliştirecek çoklu 5G spektrum uygulamaları değerlendirildi.
Hükümetlerin yayımladığı ulusal ölçekli istatistik ve raporlar ve Ericsson’un ağ alanındaki deneyiminden yararlanılan çalışmada ayrıca nüfus yoğunluğu dağılımları, kara ve demiryolları gibi mevcut altyapı ağları ve tarımsal verileri temel alan yenilikçi haritalama teknikleriyle, farklı uygulama senaryolarına ilişkin fayda-maliyet analizleri gerçekleştirildi.
Bu uygulama senaryolarında, mevcut mobil iletişim şebekelerine temel 5G özelliğinin eklenmiş olacağı varsayıldı. Ayrıca temel 5G’ye ek olarak Düşük Bant 5G spektrumu (tarım ya da lojistik gibi sektörlere yönelik olarak, daha geniş bir coğrafi bölgede hizmete sunulacak düşük seviye 5G özellikleri) veya Orta Bant 5G spektrumu (imalat, otomasyon, endüstri ve gelişmiş hizmetler gibi sektörlere yönelik olarak daha dar bir coğrafi bölgede hizmete sunulacak yüksek kapasite ve hızda hizmetler) gibi ilave hizmetlerin sunabileceği faydalar değerlendirildi.
Ekonomik getirilerin yaklaşık yüzde 80’ini tek başına karşılama potansiyeli taşıyan Genişletilmiş Orta Bant 5G, bu bağlamda en önemli başarı faktörü olarak öne çıktı. Akıllı Endüstri ve Akıllı Kırsal kümelere ilişkin getiriler, araştırma kapsamındaki ülkelerin toplam potansiyel ekonomik getirileri içerisinde yüzde 85 ile 90 aralığında bir yer tutuyor.
Araştırma kapsamındaki 15 ülkenin tümünün ekonomisinde önemli bir yer tutan tarım, bu ülkelerin bazılarının toplam GSYİH’si içerisinde yüzde 10’a yakın bir paya sahip. Rapor, kırsal bölgelerde 5G’nin yaygınlaştırılmasıyla, tarıma bağlı GSYİH’de uzun vadede yüzde 1,8’lik bir artış elde edilebileceğine işaret ediyor. 5G ayrıca sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekleme, verimliliği artırma ve tarımsal atık miktarını azaltma potansiyeli taşıyor.
Araştırmadan ayrıca şu bulgular elde edildi:
- Temel düzey 5G hizmetinin ülkelere maliyeti yaklaşık 3-8 milyar dolar arasında. Kapsama alanının artırılması için yüzde 20 ile yüzde 35 arasında ek bir yatırım gerekiyor.
- Hizmet kapsamının temel düzeyin üzerine çıkarılması, özellikle orta bant söz konusu olduğunda endüstriyel kullanımı artırarak, kayda değer GSYİH artışı sunma potansiyeli taşıyor.
- Çoğu ülkenin ulaşabileceği toplam GSYİH artışı, kapsama alanının artırılmasına ilişkin yatırım masrafından 3-7 kat daha yüksek.
- Sonuçlar, 5G mobil genişbandın ülke başına 1 milyar dolar ile 10 milyar dolar arasında tüketici fazlası oluşturabileceğini, kapsam genişletme ile bu sayının yüzde 20ile yüzde 30 arasında artırılabileceğini gösteriyor.
- 5G’nin sosyal bağlamda en yüksek fayda sağlayabileceği alanlar ise 5G tabanlı FWA, akıllı fabrikalar, nakliye ve lojistik, tarım ve sağlık hizmetleri.
- 5G’nin benimsenmesi; tarım, nakliye ve lojistik, akıllı fabrikalar ve inşaat sektörlerinde dijital dönüşümü destekleyerek, karbon emisyonlarını azaltabilir.
Araştırma; hükümetler, düzenleyici kurumlar ve politika belirleyicilerin bu faydaların sağlanması için 5G ekosistemini nasıl destekleyebileceklerini de gösterdi.
5G’nin bir 5G ulusal stratejisi ve yol haritası kapsamında ulusal altyapı olarak değerlendirilmesi; bağlantı politikalarında belirlenen hedeflere ulaşmak için spektrum ücretlerinden feragat edilmesiyle 5G uygulamalarının hızlandırılması ve yaygınlaştırılması; altyapı uygulamaları ve istasyon yükseltmelerini kolaylaştırmaya yönelik politika ve prosedürler geliştirilmesi; ticari çözümlerin uygulanabilir olmadığı alanlarda kapsama alanını büyütmek üzere iletişim hizmet sağlayıcılarla işbirliklerine gidilmesi; 5G’nin endüstride ve imalatta kullanımının teşvik edilmesi; kamuda 5G kullanımının yaygınlaştırılması ve 5G çözümlerinin çevresel faydalarının tanıtılması bu bağlamda atılabilecek adımlar arasında.
Ericsson Hükümet ve Politika Çalışmaları Direktörü Andrew Lloyd, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Analysys Mason tarafından hazırlanan Gelişen Pazarlarda Mobil İletişimin Gelecekteki Değeri adlı rapor, 15 ülkenin her birinde gerçekçi ve ulaşılabilir senaryolar üzerine kapsamlı araştırmalara dayanarak, 5G’nin bu pazarlarda yaratabileceği potansiyel ekonomik, sosyal, çevresel ve ulusal faydaların ayrıntılı bir incelemesini sunuyor. 5G bağlantısı; hükümetler, düzenleyici kurumlar ve politika belirleyicilerin de desteğiyle bu 15 ülke ve bu ülkelerin vatandaşlarına önemli faydalar sunma potansiyeli taşıyor. Ekonomik faydaların yanı sıra, 5G ayrıca iklimsel etkileri azaltma, sosyal kapsayıcılığı ve refahı artırma ve sabit altyapıların yaygın olmadığı bölgelerde dijital uçurumu kapatma imkânı sunuyor.
Analysys Mason ortaklarından Janette Stewart, şunları kaydetti: “Araştırma, hem coğrafi kapsama alanı artışı için ideal olan düşük bant hem de diğer pazarlardaki yüksek kapasiteli 5G uygulamalarının çoğunda kullanılan 3,5GHz bandı bağlamında, 5G uygulamaları için doğru spektrum seçiminin sağlayacağı faydaların altını çiziyor.”
Raporda yer alan araştırma kapsamında Türkiye, Brezilya, Şili, Kolombiya, Mısır, Hindistan, Endonezya, Malezya, Meksika, Fas, Nijerya, Pakistan, Güney Afrika, Bangladeş ve Tayland incelendi.
İlgili bağlantılar:
Gelişen Pazarlarda Mobil İletişimin Gelecekteki Değeri Raporu
Ericsson 5G
Ericsson Kamu Politikaları ve Hükümet İlişkileri
Ericsson Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Sorumluluk









Girişime başlamadan önce bankacılara, elinizdeki tek finansman kaynağının bankalar olmadığı izlenimini vermelisiniz. Finansman kaynaklarınızı çeşitlendirdiğinizde, girişiminizin özel ihtiyaçlarını karşılayan uygun finansmanı bulma şansınız da artar. Çeşitli finansman alternatiflerine sahip olduğunuzu ve hatta kullandığınızı göstermek, borç verenlere sizin proaktif bir girişimci olduğunuzu kanıtlar.
İkinci el araç alım satım pazarında yenilikçi modeliyle fark yaratan Carvak, 2022 yılında büyümesine son sürat devam etti. Carvak, yıl içinde Carvak markasıyla Türkiye pazarına da girip kısa sürede ciddi bir başarı elde ederken, pazarın bugününe ve geleceğine yön veren şirket haline geldi. Yılı değerlendiren ve gelecek yıla dair öngörülerini paylaşan Carvak Türkiye CEO’su Mehmet Çelikol, 2022’de ikinci el araç alım satım pazarında en önemli trendin dijital dönüşüm olduğunu vurgularken, 2023’te pazarın yönünü belirleyecek esas trendin yine dijitalleşme olacağının altını çizdi.
Çelikol, elektrikli araçlar pazarının da 2023’de çok gelişmeye aday pazarlardan biri olduğunu söylerken, bu pazardaki gelişmelerin ikinci el pazarına da yansımalarının olacağını belirtti. Çelikol, şöyle konuştu: “Son 5 yılda, ülkemizdeki toplam otomobil adetindeki büyüme oranı yıllık %3-4 bandında seyrederken, elektrikli ve hibrit araç kategorilerinde %100’ü aşan oranlarda yıllık büyüme gerçekleşti. Halen küçük bir pazar olsa da ülkemizde elektrikli araç pazarı ciddi bir gelişim içerisinde. Diğer yandan, ülkemizdeki elektrikli araç sayısı Almanya gibi gelişmiş ülkelere kıyasla aşağılarda. Yani, Almanya’da elektrikli araçlar pazarın %2.2’sini teşkil ederken, ülkemizde bu oran henüz %0.1 bile değil. Bu evet az ama içinde çok büyük bir potansiyeli de barındıran bir veri. 2023’de elektrikli araç pazarında önemli gelişmeler yaşanacağını, bunun ikinci ele de mutlaka yansımaları olacağını öngörüyoruz.”
Yani… Performans!
2022 yılında Kariyer.net’te yayınlanan ilan sayısının geçtiğimiz yıla göre yüzde 9, 2020 yılına göre ise yüzde 57 oranında artış gösterdiğini söyleyen Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal, şu değerlendirmede bulundu: “Dijitalleşen dünya ve bilişim yeteneklerine olan ihtiyacın artması, ilan sayılarında geçen yıllara göre yukarı yönlü bir değişimi getiriyor. Kariyer.net olarak her zaman bilişim sektörüne ayrı bir parantez açıyoruz. Çünkü Bilişim sektörü, son yıllarda en çok ilan yayınlanan, en hızlı büyüyen ve en çok yetenek açığının olduğu sektör. Verilerimize göre, Türkiye bilişim sektöründe son 7 yılda karşılanamayan yeni çalışan talebi 400 binlere ulaştı. Bu rakamları asgari düzeye indirmek için yeni yeteneklerin yetişmesi kritik önem taşıyor. Bilişim pozisyonlarında açılan yeni ilan sayısı artıyor. Bu ivmenin yukarı doğru devam edeceğini öngörüyoruz. Üniversite tercih dönemine özel yaptığımız araştırmalarda da üniversitelerde Yazılım/Bilişim ile ilgili bölümlerin top 10’da yer aldığını ve yükselişte olduğunu görüyoruz”.


Mevcut stok krizi, tüketicileri yeni araç teslimatı için daha uzun süre beklemeye alıştırarak potansiyel olarak yeni bir ‘sipariş üzerine üretim’ paradigmasına kapı açıyor. Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 48’i, bir sonraki araçlarının teslimi için 3 ila 12 hafta beklemeyi kabul ediyor.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Deloitte Türkiye Otomotiv Sektör Lideri Özlem Yanmaz, sektörün son dönemde küresel pazarda arka arkaya yaşanan şoklarla yüzleşmeye devam ettiğini söyledi. Bu yılki raporun tüketicilerin elektrikli araçları benimsemeye olan ilgisini, araç satın alma eğilimini, endişelerini ve tercihlerini ortaya koyduğunu vurgulayan Yanmaz, “Geçen birkaç yılın zorluklarına rağmen otomotiv endüstrisi uyum sağlamaya ve ilerlemeye devam ediyor. Yükselen fiyatlar tüketiciler için önemli bir zorluk olsa da yakıt maliyetlerini düşürmeye yönelik güçlü istek yalnızca Türkiye’de değil dünyada da elektrikli araç satın alma eğilimini artırıyor. Sektör oyuncuları, mobilite deneyimini geliştiren katma değerli hizmetlerle yeni gelir akışlarının kilidini açmak için elektrikli araçlara geçişten yararlanmak istiyor. Bu dönüşüm her ne kadar ürün odaklı görünse de, tüketiciler, maliyet, güven ve ürün kalitesini önceliklendiriyor, daha derine indiğimizde ise pürüzsüz müşteri deneyimi ve artan çok kanallı kolaylık beklentisi karşımıza çıkıyor. Teknoloji ile tetiklenen bu devrimlerin tek sabiti olan insan her zaman sektörün odağında olmaya devam edecek” dedi.


Kamu İhale Kurulu Üç Düzenleyici Karar Yayımladı;
