Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü tarafından 06.06.2022 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Salihli-Alaşehir-Yeşilyurt Ayr Yolu Km:0+000-38+000 Arası Toprak İşleri, Sanat Yapıları ve Bitümlü Sıcak Karışım Kaplama Yapılması İşi” ihalesine ilişkin olarak Efe Raylı Sis. A.Ş. – Erk İnş. Taah. Haz. Bet. Tur. San. ve Tic. A.Ş. İş Ortaklığının 22.08.2022 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun, idarenin 24.08.2022 tarihli yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibince 05.09.2022 tarih ve 47963 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan 05.09.2022 tarihli dilekçe ile itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuştur.
Limited Şirketler Pay Defterlerini EKAP’a Yüklemeli mi ?
Stratejik Yönetimde Senaryo Planlama Nedir? Ne Zaman ve Nasıl Kullanılır?
Senaryo planlama gelecekle ilgili soruların sorulduğu bir tekniktir. Bir dizi yapısal olarak oldukça farklı, ancak eşit derecede makul, dünyanın gelecekteki modellerine karşı stratejiyi değerlendirmenin bir aracıdır. Senaryolar, yöneticilerin karar verebileceği bir bağlam sağlamaktadır. Bir dizi olası dünya görerek, karar vericiler daha iyi bilgilendirilecek ve böylece bu bilgiye dayalı niyetlerin başarılı olma olasılığı daha yüksek olacaktır.
Senaryo çalışmaları, kilit piyasa güçlerinin gelecekteki gelişimini anlamlandırmaya çalışan şeffaflık ve çeşitlilik ilkelerine dayanmaktadır.
Şeffaflık – temel itici güçler arasındaki ilişkiler hakkında açık varsayımlar yapma sürecini ifade etmektedir.
Çeşitlilik – tek bir ‘en iyi’ senaryo veya ‘yüksek’ veya ‘düşük’ pazar projeksiyonu olmadığı anlamına gelmektedir.
IMF Genel Direktörü: Euro Bölgesi ülkelerinin yarısı resesyona doğru gidiyor
Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Direktörü Kristalina Georgieva, Avrupa ekonomisinin, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının tetiklediği enerji krizinden kötü bir şekilde etkileneceği ve avroyu kullanan 19 ülkenin en az yarısının durgunluğa doğru gittiğini söyledi.
“Bir yıl önce COVID’den kurtuluyorduk ve bunu %6’nın üzerinde küresel büyüme ile tamamladık. Ve sonra iki şok: Omicron ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sadece toparlanmayı kesintiye uğratmakla kalmadı, aynı zamanda tersine çevirdi.”
Örgütsel Ölümün ve Yenilenmenin Beş Aşaması
Örgütsel Ölümün ve Yenilenmenin Beş Aşaması
Prof. Dr. Umut OMAY
İstanbul Üniversitesi
Şirketler de insanlar gibidir. Doğarlar, şanslı olanları büyür ve yine şanslı olan bazıları uzun yıllar yaşadıktan sonra ölürler. Her ne kadar şirketleri sonsuza kadar yaşatmak kâğıt üzerinde mümkün görülse de dünya tarihinde henüz ömrü 1.500 yılı aşmış olan bir şirket yoktur.
En uzun ömürlü şirket unvanı tapınak inşa ve onarımı ile diğer tarihi eserlerin onarım işlerini yapan Japon “Kongo-Gumi” şirketine aittir. 578 yılında kurulan şirketin 2006 yılında borçlarını ödeyememesi nedeniyle tasfiyesi istenmiş ancak bir başka inşaat şirketi olan Takamatsu Kensetsu, bu tarihi şirketin yok olmaması adına Kongo-Gumi’nin 340 milyon Amerikan Dolarına ulaşan borçlarını üstlenerek şirketi kendi bünyesine katmış ve ismini koruyan bir bağlı kuruluş olarak devam etmesini sağlamıştır.
PROF. DR. UMUT OMAY – MAKALE LİSTESİ
GİRİŞİMCİLİK VE YÖNETİCİ GÜÇLENDİRME
- Girişimciliğin Yeni Boyutu: Uluslararası Girişimcilik
- Nakit Öldü, Yaşasın Nakit Akışı!
- Fiyatı Kim Belirler?
- Tatlı Kâr Tuzağı
- Her Yeni Güne Borçla Başladığınızı Biliyor musunuz ?
- Ya Bir Gün Asgari Sermaye Tutarı Artırılırsa ?
- İşletmelerin Patlamaya Hazır Bombaları
- İş Yaşamındaki Filler ve Pireler
- Yöneticinin Zihnindeki Çalışan Tipleri
- B Planı Rehaveti
- İyi Bir Yöneticinin Gizli Silahı: Eleştiren Dostlar
- Önemsiz Aciliyetler
- Kızıl ve Mavi Okyanus Stratejileri
- Ölçerken Yanılmak
- Başarılı Bir Sunum İçin 10/20/30 Kuralı
- Örgütsel Ölümün ve Yenilenmenin Beş Aşaması
- Şirketinizin Kuğularının Hangi Renk Olduğunu Biliyor musunuz ?
- İşletmeniz Kanlı Canlı Bir Makine Olabilir mi ?
- Akıllı Hedeflerle Yönetme Sanatı !
- Çalışanlarınıza Bir de Johari Penceresinden Bakmaya Ne Dersiniz ?
- Bir Sayfa Fotokopi Çekmek İçin Kaç Kişi Gerekir ?
- Beş Yıl Tecrübeli Yeni Mezun
- Müşterilerinize İşgörenlerinize Davrandığınız Gibi Davranmayı Düşünür müydünüz ?
- Neden Bir Çift El Kiraladığımda Aynı Zamanda Bir İnsan da Almış Oluyorum ?
- Sermayemin Tamamını Bilançomda Gösterebilir misin Abidin ?
PAZARLAMA
- Kalite Senfonisi
- Beşi Bir Arada: Çok Duyulu Pazarlama
- Fijital Yerlilerle Tanışmaya Hazır mıyız ?
- Pazarlamanın Ötesine Geçmek: Metapazarlama ve Pazarlama 6.0
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
- İşveren Markası Yönetimine Bir Eleştiri: Çalışanlar Homojen Değildir!
- İşverenin Markalaşması
- Çalışan Devir Oranı Bize Neler Anlatabilir?
- Çalışan Bağlılığı: Platonik Bir Aşk Hikayesi mi?
İŞ DÜNYASINDA TUTUM VE DAVRANIŞ
- Nerede O Eski Beceriler!
- Henüz Demenin Sihri
- Yetenek Yanılgısı
- Başarısız Olacağını Biliyordum !
- Favori Çalışanımın Başarılı Olacağını Zaten Biliyordum
- Kontrol Odağı ve Başarı
- Bu Taşla Acaba Kaç Kurbağa Ürkütebilirim?
- Piyangodan Para Çıktı ! Hemen İstifa Ediyorum !
- Kraliçe Arıların Taht Kavgası
- Çok Yoğun, Hep Meşgul !
- Daha Nice Terfileriniz Olsun !
- İşinizin Vitamin Değerlerini Ölçtürdünüz mü ?
- En İyi Müdür Oskarı
- Tükenmişlik mi Kronik Yorgunluk mu ?
- Başarıyı İçselleştirememek: Impostor Fenomeni
- İş Sağlığı ve Güvenliğinin Yeni Bir Gündem Maddesi Olarak Karoshi
- Makbul İşkolik – Kötü İşkolik
- Uzmanlaşma Konusunda Ustalaşmak
- İş ve Meslek Karmaşası
- Kayıt Dışı İstifa
- Vasıf Yanılgısı
DİĞER KONULAR
Çağın Gerekliliği: Dijital Pazarlama
Çağın Gerekliliği: Dijital Pazarlama
“Dünyada pazarlama farkındalığının artmasını sağlamak refahın, servetin yaygınlaşmasına ve daha adil dağılımına katkıda bulunmaktır.” Philip Kotler
Markanızın dijitalde de mevcudiyetini ortaya koyması önemli bir gerçek, evet. Ancak, klasik pazarlama olmadan dijital pazarlama olmayacağını ve pazarlama stratejisi olmadan yapılan her reklam harcamasının ise boşa gideceğini hatırlatarak yazıma başlamak isterim. Artık pazarlamasını iyi yapanlar değil, çok daha iyi yapan markaların ayakta kalabilecekleri öngörülüyor. Zira markayı yaratan ve işletmelerin geleceğini oluşturan şey pazarlamadır. Dolayısıyla dijitali ve pazarlamayı birbirinden ayıramayız.
Pazarlamanın Türkiye’de bilimsiz gerçekleşmesinden dolayı her daim sürdürülebilir pazarlama kampanyaları görememekteyiz. Pazarlama bir sanat olmakla birlikte bilimsiz bir sanat olamayacağını, bilimden ayrı düşmememiz gerektiğini idrak etmemiz şart. Unutulmamalıdır ki; iyi bir pazarlama stratejisine sahip değilseniz dijitalde olağanüstü bir kampanya da hazırlasanız maalesef ki işe yaramayacaktır. Pazarlamanın öncülerinden görülen Amerikalı JohnWanamaker’in çok meşhur bir sözü vardır: “Reklam harcamalarımın yarısının boşa gittiğini biliyorum ama hangi yarısının bilmiyorum.”. Tabii artık dijitaldeki kırılımlardan hangi yarısının boşa gittiğini görmek mümkün ama elimizde doğru bir pazarlama stratejisi yoksa mucizeler beklemek de hayal olur. Öyle değil mi?
Peki Ne Yapmalı, Doğrusu Nasıl Olmalı?
Öncelikle bütünleşik pazarlama bilinci ile hareket etmelisiniz. Bilgiye ulaşmanın çok daha kolay ve mümkün olduğu günümüz koşullarında tüketicinin, markanızla ilgili her kanaldan bilgi edinebileceğini göz önünde bulundurmalısınız. Bu sebeple, marka itibarınız ve yarattığınız algı konusunda çok dikkatli olmalısınız.
Yaşadığımız dijital dönüşümle birlikte işletmelerin bu dönüşüme ayak uydurması ve her iletişim kanalında bulunması elbette ki önemli bir husus. Bu sebeple, satış kanalınızı fizikselle sınırlı bırakmayıp sanal ortama da taşımak ve daha fazla kitleye ulaşmak istiyorsanız; markanıza ait web sitesini oluştururken müşterinin zihninde soru işaretlerine yer bırakmayacak şekilde tasarlamanız gerekmektedir. Ürün görselleri ve bilgisi, marka hikayesi, satış noktaları, iletişim bilgileri, teslimat süreci, ödeme seçenekleri, markanın sosyal platformlardaki diğer hesapları gibi akla gelebilecek her türlü bilgiyi özgün ve ilgi çekecek şekilde paylaşmalısınız. Bu sayede sayfanızı ziyaret eden müşterilerin sayfanızda daha fazla kalmalarını ve müşteri deneyiminin daha iyi hale gelmesini sağlayabilirsiniz.
Bir diğer husus; iyi bir pazarlama stratejiniz olmalı. Bunun için de kadronuzu alanında uzmanlaşmış, kendini geliştirmiş insanlardan oluşturmalısınız. Ancak önce pazarlamanın ne olduğuna dair farkındalık bilincinin oluşması gerekiyor. Ne yazık ki halen daha ‘pazarlama ve satış’, ‘pazarlama ve reklam’ kavramlarının aynı şey olduğunu düşünen azımsanmayacak bir çoğunluk var. Hatta öyle ki iş ilanlarında “pazarlama ve satış müdürü”, “pazarlama ve reklam uzmanı” (bu örnekleri çoğaltmak mümkün) alımı yapan, ayrı ayrı olması gereken bu departmanları tek bir çatıda birleştiren firmaları görmekteyiz. Bu sebeple, önce yöneticilerin bu yanlışı düzeltmesi ve akabinde doğru insanları şirkete çekmeleri gerekiyor.
Yine çok sık rastlanılan bir diğer hata; çoğu markanın değer maksimizasyonundan ziyade kâr maksimizasyonuna odaklandığını görüyoruz. Ancak unuttukları, göz ardı ettikleri çok önemli
bir şey var ki satışa odaklanan marka olamaz! Güçlü bir pazarlama stratejisi, tüm satış çabalarını gereksiz kılar; ürün/hizmet kendi kendini sattırmayı başarır.
Bilindiği üzere tüketiciler çok fazla marka ile karşı karşıya ve artık “ürünün görseli güzelmiş, satın alayım” fikrinin ortaya çıkması çok daha zor. Çok fazla seçenek arasından tüketicinin markanızı fark etmesini ve tercih etmesini sağlamak için bir değer yaratmanız şart. Bu değer, markanızın hikayesi olabileceği gibi kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunmanız ya da insana, hayvana, doğaya ve çevreye saygı anlamında marka faaliyetlerinizde kurumsal sosyal aktivizmibenimsediğinizi sürdürülebilir üretim ve pazarlama süreci açısından vurgulamanız ile bağlantılı olabilir.
Bunlar dışında, elektronik ticarette artık yatay etkileşim söz konusu ve bir müşterinin satın alma kararında etkileyici olan; satıcı değil, yine başka bir müşteri. Dolayısıyla, satış sonrası müşteri memnuniyetini sağlamanız artık çok daha önemli. Oluşan memnuniyetin ya da memnuniyetsizliğin ürün yorumu olarak paylaşılması ve bu yorumları sitenizi ziyaret edenlere şeffaf bir şekilde göstermeniz güvenilirlik yaratmak açısından oldukça önemli. Bu sebeple, yarattığınız bu etkinin potansiyel müşterileri çekme ya da kaçırma anlamında etkisi olacağının bilinciyle hareket etmelisiniz. Tabii yarattığınız bu etki mevcut müşterinizi elinizde tutup tutmayacağınız konusunda da etkili olacak. Dolayısıyla ürünü müşterinize gönderirken özenli bir not, minik bir hediye ile paketlemeniz müşterinizin kendisini daha özel hissetmesine ve markanız ile duygusal bir bağ kurmasına yardımcı olabilir. Bu da müşterinizin markanızdan bahsederken iyi bir etki yaratmasına yol açacaktır.
Genel olarak tüm bu hususlara dikkat ettikten sonra, markanızın dijital kanaldaki kampanyalarını yürütmesi için güvendiğiniz, alanında iyi işler çıkardığına emin olduğunuz bir ajansla iletişime geçebilir; bu konuda yardım ve destek hizmeti alabilirsiniz. Bu sayede, dijitalde daha başka neler yapmanız gerektiği, analitik raporlardan elde edilen veriler doğrultusunda markanızın iletişim şeklinin nasıl olması gerektiği, müşteri deneyiminin nasıl daha iyi hale getirilebileceği konularında hizmet alarak markanızı çok daha değerli bir konuma taşıyabilirsiniz.
Nilay Sayan
Pazarlama Doktorantı & Dijital Pazarlama Uzmanı
Poligon Interactive
İş Sözleşmesinin Geçerli Nedenle Feshinde Makul Süre Ne Kadar Olmalıdır ?
İşçi veya işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde, iş sözleşmesinin diğer tarafının sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir. Bu bakımdan 4857 İş Kanununun 26 ncı maddesinde işverenin öğrendiği tarih ve olayın gerçekleştiği tarih başlangıç esas alınmak üzere iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe neden olan olayın diğer tarafça öğretilmesinden itibaren altı işgünü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak Kanunda belirlenmiştir.
Ancak, 4857 sayılı Kanunun 18 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçerli fesih hallerinde, fesih yetkisinin kullanılma süresi ile ilgili bir sınırlama bulunmamaktadır. Başka bir deyişle fesih yetkisinin kullanılma süresi 4857 sayılı Kanunun, 24/II ve 25/II maddelerine dayanan fesihler yönünden aranmalıdır. Bununla birlikte, geçerli nedenlerle fesih beyanın da, yenilik doğurucu bir hak olması nedeni ile bir hak düşürücü süreye tabi tutulması kaçınılmazdır.
Dış Ticarette İşin Kolayına Giderek Risk mi Alıyoruz ?
Ödeme Şekillerindeki Risk Kategorisi
Birisi bana sorsa;
“İhracatta en riskli ödeme şekli hangisidir”
diye.
Hay Allah nereden de bana sordu derdim. Şimdi bayramlık ağzımı açtıracak, duymak istemediği her sözü söyleyeceğim ve ihracatçı ihracat yapmaktan vazgeçecek.
Benden duydukları ile ihracat yapmaktan vazgeçecek bir ihracatçı bana dua etsin bence. Demem odur ki, ihracatçı bilinçsizce, yani bilgi noksanı ile ihracat yapsa, mesela en risklisi: “mal mukabili ihracat”, sonrasında ne olur biliyor musunuz, ihracatçının parasını alamama riski büyük olur. Hatta daha da büyük risk. Ne zaman daha büyük risk olur derseniz; pek çok fonksiyon var aslında daha büyük risk demek için. Riskin boyutunu öğrenmek için elimizde kumpas ile riskin boyutunu ölçmekten bahsetmiyorum.
Riski böyle mi ölçeceğiz ?
Ticaretle ilgili alım-satım ve danışmanlık taleplerinizi, https://satinalmadergisi.com/ticaritalep/ sayfasından iletebilirsiniz.
Alım Talebi: Açılır Otomatik Kapı Aksamı Yerli Üretim Muadili Aranıyor
KURUMSAL PAZARDA B2B TİCARETİN DOĞRU ADRESİ.
ALIM TALEBİ : Açılır Otomatik Kapı Aksamı Yerli Üretim Muadili Aranıyor.
Alıcı bilgisine erişim ve doğrudan temas için Satıcı üyeliğinizi başlatın.
https://satinalmadergisi.com/satici-ol/
- Plastik 1 metre (22×22)
- Çelik 2 metre (22×22)
Miktar: Her ikisinden de 500 er adet
SEKTÖREL ALIM – SATIM İŞLERİNİZDE DESTEK OLUYORUZ.
ÜRÜN ve HİZMET TEDARİKÇİ ARAŞTIRMASI (Ücretsiz)
Ürün ve Tedarikçi Araştırması için Satınalma Talep Formu‘nu doldurunuz.
Tekliflerinizi ticaret@satinalmadergisi.com adresine iletebilirsiniz.
SEKTÖREL B2B TİCARETİN DOĞRU ADRESİ.
TEKLİF DETAYLARINI GÖRMEK, TEKLİF VERMEK ve
DİĞER SEKTÖREL ALIM TALEPLERİNİ İNCELEMEK İÇİN
TALEP HAVUZU SAYFAMIZI https://satinalmadergisi.com/talep-havuzu/
ZİYARET EDİN.
Sektörel Görüş: Buğday fiyatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM)
Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy
“TMO, İÇ PİYASADA FİYATLARI DENGELİYOR”
Tahıl koridorunun kullanımının durumu şu an nedir?
Koridor bugüne kadar kendinden beklenen fonksiyonu önemli derecede yerine getirdi. Gerçekleşme bugüne kadar Ukrayna’dan çıkışlar 408 gemi ile 9,2 milyon tondan fazla tahıl çıkışı gerçekleşti. Hatırlarsınız koridorun ilk günleri, antlaşmanın ilk imzalandığı günlerde 20 milyon tonluk bir hedef söz konusuydu. Bu hedef gerçekleşmedi. Ama bu hedef gerçekleşmemesine rağmen koridorun açık olmasının yarattığı psikoloji tüm dünyada, tüm satın alan ülkelerde rahatlama ve sonucunda piyasaların sakinleşmesini sağladı. Vadeli işlem piyasalarında buğday fiyatları savaş öncesi fiyatları görmüştük ta ki cumartesi (29 Ekim) günü Rusya tarafından gelen açıklamaya kadar. Şunu belirtmek lazım, son bir aydır Rusya tarafından benzer açıklamaları duyuyorduk. Tamamen askıya aldık açıklamasından önce de koridorun sevkiyatı gerçekleştirdiği ülkelerle ilgili Rusya’nın eleştirilerini duymuştuk. Gelişmiş ülkelere sevkiyat yapılması, az gelişmiş ülkelere sevkiyat yapılmadığına dair eleştirisi Rusya’nın bir anlamda bu konudaki eğilimini bizlere göstermişti. Cumartesi günü de zaten askıya aldık açıklamasını duyduk.
Buğday fiyatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektörün gözü kulağı koridorda. Neden? Çünkü buğdayın yüzde 30’u, mısırın yüzde 18’i bu bölgeden ihraç ediliyor. Bu yüzden dünya tahıl sektörünün fiyatları, arz talep dengesini çok etkiliyor. 13,60 dolar gibi bir zirveden 2008 yılından sonra ilk defa geçmiş oldu. 7,5 dolar gibi hızlı bir düşüş gerçekleşti. Burada piyasa oyuncularının beklentilerinin çok etkili olduğunu görüyoruz. Beklentilerin iyi olması, koridor nedeniyle hızlı düşüşü getirdi. Maalesef öngörü olarak şunu diyebilirim bu kadar hızlı bir düşüş ve beklentinin terse dönmesiyle çıkışın biraz daha süreceğini tahmin edebiliriz. Bu arada şunu atlamayalım biz o 13,60 zirvesiyle 7,5’a kadar düşüşü koridora atfediyoruz ama bu dönemde aslında tahılların hasat sezonuna da gelmiştik. Temmuz ağustos eylül ayları arzın arttığı bir dönem. Her zaman fiyatların baskılandığı ve fiyatların düşüşe geçtiği bir u dönem. Kasım aralık ocak hem lojistik hem de talep yönlü etkilerden dolayı genellikle fiyat artışları olur. Bu verileri birleştirdiğimizde bu artışın bir miktar devam edeceğini söyleyebiliriz. Ama tekrar 13,60 zirvelerini görmeyiz. Çünkü Rusya’nın bu sene rekor bir üretimi var. Buğday üretimi verileri Rusya’nın verdiği bilgilere 100 milyon tona ulaşıyor. Rusya’nın buğdayı piyasaya arz olabilirse, orada da yaptırım problemleri gündeme geliyor. Eğer o konuda bir gelişme olursa Rusya, koridorun kapanmasından kaynaklanacak arz açığını telafi edebilecek konumda. Buğday şu anda Rusya’da ve Ukrayna’da var. Ukrayna’ya savaş nedeniyle ulaşamıyoruz. Rusya’da da yaptırımlar var bazı ülkelerin ulaşması için. Bu da dünya piyasasına ulaşan arzı kısıtlıyor.
Dünyada buğday üretim ve tüketim arasında 10 milyon tonluk bir açık söz konusuydu. Bu açık ne olur? Türkiye’de buğday ve un üretimi nasıl etkilenir?
ABD Tarım bakanlığının verisine göre 11 milyon tonluk bir eksiklik söz konusu. Bununla beraber de ülkelerin dönem sonu stoklarına baktığımız zaman Rusya’da 15 milyon tonluk, Ukrayna’da 5 milyon tonluk devir stoğu görüyoruz. Yani yetirince ürün bu ülkeden dünya pazarlarına ulaştırılamadığı için devir stokları yükselmiş durumda. Türkiye içinde bulunduğumuz sezonda bu resimden ayrılıyor. TÜİK’in ikinci tarımsal üretim tahmininde 19.8 milyon tonluk bir buğday üretimi var. Yine 8,3 milyon ton mısır ve 8,5 milyon ton arpa üretimiyle 36 milyon tonu aşan bir tahıl üretiminden bahsediyoruz. Türkiye için kendini dengeleyecek bir seviyeye yakın. İthalattan yoluyla küçük takviyelerle TMO’nun Türkiye iç piyasasındaki dengeyi sağlamasını bekliyoruz ki, iki hafta önce yarım milyon tonluk bir buğday ithalatı ihalesi ile temin yapıldı. Türkiye’nin kendi iç dengelerini kurmasını bekliyoruz. TMO’nun halihazırda yürüttüğü un ve yem regülasyonu programı sayesinde iç piyasadaki fiyatların daha az etkilenmesini bekliyoruz.