Duygusal Uyarılma ve Duyguların Bellek Üzerindeki Etkisi

Dr. Öğr. Üyesi Gözde MERT

Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi

İşletme Bölüm Başkanı & Gözde Araştırma Şirketi Kurucusu

“Duygular dalgalar gibidir; gelmesini engelleyemezsin, ama hangisinde sörf yapacağını sen seçersin.” Jonatan Martensson

Duygular, hayatta kalmayı sağlayan bir acil uyarı sistemi olarak analitik zekadan daha güçlüdür. Bireylerin karar verme süreci, hızlı bir şekildeki duygusal ve içgüdüsel olarak ortaya çıkmaktadır. Birey olarak önce hisseder, sonra düşünürüz. Duygusal uyarılma, belleğin değişik süreçleri üzerinde farklı etkiler yaratır. Duygusal uyarılma, deneyimlerin uzun süreli belleğe kodlanmasına ve sağlamlaştırılmasına neden olabilir. Aynı zamanda duygular, bellekteki diğer anılarla bağlantı kuracak uyaranlar olabilir. Korku ve endişe gibi duygular hatırlamayı olumsuz yönde etkilemektedir. Duygusal uyarılma, anıları geri getirme becerimizi olumsuz yönde etkileyebilir. Stres hormonlarının yüksek olması da hatırlamayı engellemektedir.

Aynı olumsuz olaylarla karşılaşan insanların duygusal tepkilerinin şiddeti, farklı olmaktadır. Her ne kadar olumsuz olayların daha iyi hatırlanacağı düşünülse de bazı durumlarda olumsuzluk daha az hatırlamaya neden olmaktadır. Kaygılı ve sıkıntılı olan durumlar ve olumsuz ortamlar, geri getirme sürecini olumsuz olarak etkiler.

Duygusal uyarıcı, bireyin dikkatini durumun belli yönlerine sevk eder. Dikkatimizin bölünmesi kısıtlı olduğundan, durumun diğer yönleri birey tarafından fark edilmeyebilir. Durumun merkezinde olan ayrıntı hakkında, net hatırlamalar yapılabilir. Duyguların diğer bir etkisi ise uzun süreli bellek oluşumuna önemli bir katkı yapmasıdır.

Duygusal olayların ayırıcı niteliği vardır. Duygusal olaylar, sıradan ve günlük deneyimler değildir. Duygusal olaylar, üzerinde konuşulan, düşünülen ve tekrarlanıp, özümsenen olaylardır. Sonuç olarak, duygusal olaylar, hatırlamayı kolaylaştırma yoluyla geri getirme sürecini olumlu yönde etkiler.

Detaylı bilgiler için aşağıdaki eseri okuyabilirsiniz.

Mert, G. (2017). Organizasyonlarda Bireysel Hafıza, Artikel Yayıncılık, İstanbul. https://www.gozdemert.com/ebook/BH.pdf

EKAP Bilgileri Güncel Değilse, Teklif Değerlendirme Dışı Bırakılır mı ?

İtirazen Şikayet Konusu; Kamu ihale mevzuatına göre anonim şirketlerde son ortaklık durumunun tevsik edilmesi için pay defteri sunulmasının yeterli olduğu, ek olarak yüklenen yönetim kurulu karar defterinin ise pay defterinin dayanağı olmakla birlikte tamamlanabilir bilgi niteliğinde olduğu, bu hususta idarenin bilgi eksikliği gördüğü kısma ilişkin mevzuat gereği bilgilerin tamamlatılabilmesi mümkün iken, e-tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılmasının hukuka aykırı olduğu iddialarına yer verilmiştir.

Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti;  02.03.2022 tarihli ve  2022/UY.II-306  sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Kamu İhale Kurulu tarafından ihale işlem dosyası üzerinden yapılan inceleme neticesinde;

20.06.2021 tarihli ve 31517 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişikliklerle “Yeterlik Bilgileri Tablosu” standart formunun “Teklif Vermeye Yetkili Olunduğuna İlişkin Bilgiler” satırında “Ticaret Sicili Bilgileri” ile “Pay Defteri” alt satırlarının kaldırıldığı, aday veya isteklilerin yönetimindeki görevliler ile ortaklarına/üyelerine/kurucularına ilişkin bilgi ve belgelerin EKAP’a kaydı ile ilgili olarak; tüzel kişilerde yönetimdeki görevliler ile ilgisine göre ortaklar ve ortaklık oranlarına/üyelere/kuruculara ilişkin kayıt kapsamında Ticaret Sicil verilerinin esas alınacağının hükme bağlandığı, ayrıca anonim şirketlerde ortaklar ve ortaklık oranlarının kaydı kapsamında, beyan edilen kişilere ilişkin pay defteri ile dayanağı yönetim kurulu karar defterinin ilgili kısımlarının, şirket niteliğinde olmayan tüzel kişilerde ise üyelerin veya kurucuların kaydı kapsamında Ticaret Sicil Gazeteleri’nde yer almayan bilgileri içeren belgelerin ilgili kısımlarının da taranarak EKAP’a yüklenmesinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

Ek olarak, Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliği’nde EKAP’a kayıtlı olan; gerçek kişilerin kendileri ile vekil veya temsilcilerine; tüzel kişilerin kendileri, ilgisine göre, ortakları ve ortaklık oranları (halka arz edilen hisseler hariç)/üyeleri/kurucuları, teklif veya başvuru mektubu ya da sözleşme imzalamaya ve sözleşmenin yürütülmesi konusunda tüzel kişiliği temsile yetkili yönetimindeki görevliler ile vekil veya temsilcilerine ilişkin bilgileri EKAP’a kaydetmeleri ve son başvuru veya ihale tarihinden ve sözleşme imzalamadan önce güncellemelerinin zorunlu olduğu, bu kişilerin tüzel kişi olması halinde yönetimdeki görevliler ile ilgisine göre, ortaklar ve ortaklık oranlarına (halka arz edilen hisseler hariç)/üyelere/kuruculara ilişkin kayıt kapsamında ticaret sicil verilerinin esas alınacağı, ayrıca anonim şirketlerde (tek ortaklı şirketler hariç) ortaklar ve ortaklık oranlarının kaydı kapsamında, beyan edilen kişilere ilişkin pay defteri ile dayanağı yönetim kurulu karar defterinin ilgili kısımlarının taranarak EKAP’a yükleneceği, bu madde kapsamında EKAP’a kaydedilen bilgilerin eksiksiz, doğru ve güncel olmasının gerekmekte olduğu, EKAP’a kayıtlı gerçek veya tüzel kişiler tarafından, beşinci fıkrada belirtilen bilgilerde değişiklik yapılmasının gerektiği hallerde bu değişikliklerin, en geç değişiklik tarihini izleyen 7 (yedi) gün içerisinde ancak her durumda son başvuru veya ihale tarihinden önce, son başvuru veya ihale tarihinden sonra gerçekleşen değişikliklerin sözleşme imzalanmadan önce güncellenerek EKAP’a kaydedilmesinin zorunlu olduğu hükmü yer almaktadır.

Kamu İhale Genel Tebliği’nde ise Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliği’nin 7’nci maddesine göre EKAP’a kaydedilen bilgilerin doğrudan EKAP’taki kayıtlardan temin edildiği hallerde, bu bilgilerin güncel olmadığının anlaşılması durumunda tekliflerin değerlendirme dışı bırakılacağı açıklamasına yer verilmiştir.

Yapılan incelemede, başvuru sahibi tarafından Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda iki şirket ortağının beyan edildiği, anılan istekli tarafından EKAP’a yüklenilen pay defterlerinin de söz konusu iki ortağa ilişkin olduğu, istekli tarafından EKAP’a yüklenilen yönetim kurulu karar defterinin ilgili kısmında ise şirket ortaklarının üç kişi olarak belirtildiği görülmüş olup, Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda yer alan ortaklar ve ortaklık oranları ile pay defteri ve pay defterinin dayanağı olan yönetim kurulu karar defterinde yer alan ortakların ve ortaklık oranlarının farklı olduğu, birbirini desteklemediği tespit edilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hüküm ve açıklamaları çerçevesinde yapılan incelemede; anonim şirketlerde (tek ortaklı şirketler hariç) ortaklar ve ortaklık oranlarının kaydı kapsamında, istekliler tarafından beyan edilen kişilere ilişkin pay defteri ile dayanağı yönetim kurulu karar defterinin ilgili kısımlarının taranarak EKAP’a yükleneceği, bu kapsamında EKAP’a kaydedilen bilgilerin eksiksiz, doğru ve güncel olmasının gerektiği anlaşılmış olup, EKAP’a yüklenmesi gereken bilgilerin doğru, güncel ve eksiksiz olarak yüklenmesindeki sorumluluğun da tamamen isteklilere ait olduğu anlaşılmıştır.

Ayrıca, anonim şirketlerde son ortaklık durumunu göstermek üzere pay defterinin tek başına yeterli olmayacağı, pay defterinin dayanağı niteliğinde olan yönetim kurulu karar defterinin ilgili sayfalarının da eklenmesi gerektiği, diğer bir ifadeyle pay defterinin tek başına yeterli bir belge olmadığı, pay defterinde yer alan bilgilerin doğruluğunu ispatlamak üzere dayanağı olan yönetim kurulu kararının da eklenmesi gerektiği ve pay defterinde ve yönetim kurulu karar defterinde yer verilen bilgilerin birbirleriyle uyumlu, güncel ve doğru olması gerektiği dikkate alındığında, anılan istekli tarafından sunulan pay defteri ve pay defterinin dayanağı olan yönetim kurulu karar defterinde yer alan ortakların ve ortaklık oranlarının farklı olduğu, yukarıda yer verilen tespitler neticesinde anılan istekli tarafından sunulan pay defterinin dayanağı olan ilgili yönetim kurulu kararının (30.09.2020 tarihli ve 2020/08 sayılı) istekli tarafından EKAP’a yüklenmediği, yönetim kurulu karar defterinin sehven yanlış sayfasının yüklendiğinin şikâyet dilekçesinde de ikrar edildiği ve EKAP’a yüklenmesi gereken bilgilerin doğru, güncel ve eksiksiz olarak yüklenmesindeki sorumluluğun da tamamen isteklilere ait olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Ayrıca, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 16.6’ncı maddesine göre aday ve isteklilerce sunulan ve başka kurum, kuruluş ve kişilerce düzenlenen belgelerde, belgenin taşıması zorunlu asli unsurlar dışında, belgenin içeriğine ilişkin tereddüt yaratacak nitelikte olan ve belgeyi düzenleyen kurum, kuruluş veya kişilerden kaynaklanan bilgi eksikliklerinin tamamlatılabileceği, ancak başvuru sahibi tarafından sunulmuş Yeterlik Bilgileri Tablosu’nun bizzat isteklilerce hazırlandığı, başka kurum, kuruluş ve kişilerce düzenlenen bir belge olmadığı, bu itibarla teklif dosyasının mevzuata uygun olarak hazırlanması, yeterlik bilgileri tablosundaki beyanların eksiksiz sunulması ve ilgili belgelerin EKAP’a yüklenmesi hususundaki sorumluluğun isteklilere ait olduğu, bu kapsamda yukarı aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca pay değişikliklerine dayanak teşkil eden yönetim kurulu kararlarının ihale tarihinden önce EKAP’a yüklenmesinin mecburi olduğu, söz konusu belgenin yüklenmemiş olmasının bilgi eksikliği kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira bilgi eksikliğinden ziyade ortada belge eksikliği durumunun bulunduğu anlaşıldığından başvuru sahibinin itirazen şikâyete konu olan hususların bilgi eksikliği kapsamında tamamlatılması gerektiğine ilişkin iddiasının da yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

İlgili firmanın yaptığı itirazen şikayet başvurusu başvurusunun reddine,
Oybirliği ile karar verilmiştir.

Mehmet ATASEVER

Kamu İhale Kurulu Eski Üyesi/ Akademisyen

Garanti BBVA, Tedarikçi Portalı ile Tüm Tedarikçilerini Dijital Dünyanın Kolaylıklarıyla Buluşturuyor

Dijitalleşme alanında sunduğu yenilikçi çözümlerle sektöründe öncü rol üstlenen Garanti BBVA şimdi de ürün/hizmet satın alımı yaptığı tüm tedarikçileri için yeni bir dönem başlatıyor.

Banka kullanıma sunduğu yeni Tedarikçi Portalı ile ürün/hizmet alım sürecindeki tüm aşamaları dijital ortama taşıyarak tedarikçilerinin hayatını kolaylaştırıyor. Tedarikçi Portalı ile bundan böyle hâlihazırda Garanti BBVA ile işbirliği yapan veya yapmak isteyen tüm firmalar, üyelik, bankayla anlaşma için gerekli belge ve bilgi girişi gibi prosedürleri dijital ortamda tamamlayacak. Yakın zamanda aktif olacak diğer fonksiyonlarıyla da, tedarikçi firmalar uçtan uca dijital bir sürecin kolaylık ve güvenliğini yaşayacak.

Garanti BBVA Tedarikçi Portalı, tedarikçilerle olan ilişki, evrak toplama, sipariş, teslim alma, sözleşme ve fatura gibi süreçlerinin tek bir kanal üzerinden yürütülmesi ihtiyacı dikkate alınarak hayata geçti. Banka bir yıl içinde yaklaşık 1.500 farklı tedarikçi ile aktif olarak çalışıyor. Yeni Tedarikçi Portalı ile bir yandan tedarikçi ağını genişletirken diğer taraftan bu denli yüksek sayıda tedarikçinin tüm süreçlerini dijital ortamda güvenli, şeffaf, hızlı ve kolay bir şekilde yürütmesi amaçlanıyor.

Garanti BBVA Tedarikçi Portalı’na https://satinalma.garantibbva.com.tr/ adresinden ulaşılabilir.

 

 

  • – –  > Bu makale ilginizi çekebilir:  

Tedarikçi Günü Nasıl Planlanır? Organizasyon ve Yürütme için Yol Haritası 

Eğitim: TEDARİKÇİ PERFORMANS DEĞERLENDİRME ve TEDARİKÇİ İLİŞKİLERİ EĞİTİMİ
Teklif almak için: egitim@satinalmadergisi.com

Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi
Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi içeriğini incelemek için: https://satinalmadergisi.com/egitim-programlari/

Çalışılmayan Tatil Günlerinde İş Arama İzni Verilebilir mi ?

Lütfi İNCİROĞLU

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na göre, “4857 sayılı İş Kanunu’nun 27 nci maddesinde; işçiyi fesihten sonraki hayata hazırlamak için, işverenin işçiye, yeni iş arama izni vermesi zorunlu tutulmuştur. Bildirim süresi sonunda işten ayrılacağını bilen işçi, iş arama izni ile çeşitli girişimlerde bulunabilecektir. Bunun yanında davacının bu iznini sadece toplu kullanmak isteği için talep etme şartı getirmişken, her gün için ayrı ayrı kullanılması halinde davalıya sorumluluk yüklenmiştir.

İşçiye bildirim süresi içinde iş arama imkânının tanındığı 4857 sayılı Kanunun 27 nci maddesine göre; “Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatlerin içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır”[1].

Hukuk Genel Kurulu’nun başka bir kararında da, “4857 sayılı Kanun’un 27 nci maddesine göre, yeni iş arama izni vermeyen veya eksik kullandıran işveren, o süreye ait ücreti işçiye ödemekle yükümlüdür. Aynı maddenin 3 üncü fıkrasında, işveren yeni iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırırsa, işçinin çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı ödemesi gerektiği kuralı getirilmiştir.

Yeni iş arama izni, işçinin ihbar öneli içinde çalıştırıldığı günler için geçerli olur. İşçinin hafta tatili, bayram ve genel tatil izinlerini kullandığı günler için iş arama izni verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Çalışılmayan günler için iş arama izni verilmesi gerekmediğine göre, iş arama izin ücretine de hak kazanılamaz.

Somut olayda davalı işveren, ihbar öneli içinde yeni iş arama izinlerini kullandırdığını kanıtlayabilmiş değildir. İşçinin ihbar öneli içinde çalıştığı günler bakımından her gün için iki saat iş arama izin ücretinin 4857 Sayılı İş Kanununun 27.maddesi hükmüne uygun olarak %100 olarak hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir. Çalışılmayan hafta tatilleri için de iş arama izin ücreti hesaplanarak sonuca gidilmesi hatalı olup kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır”[2].

Sonuç olarak, yeni iş arama izni, işçinin ihbar öneli içinde çalıştırıldığı günler için geçerli olur. İşçinin hafta tatili, bayram ve genel tatil izinlerini kullandığı günler için iş arama izni verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Çalışılmayan günler için iş arama izni verilmesi gerekmediğine göre, iş arama izin ücretine de hak kazanılamaz.

[1] YHGK, 15/4/2021 T., E.2018/757, K.2021/488 Legalbank.

[2] YHGK, 27/01/2010 T., E.2009/9593, K.2010/20 Legalbank.

Garantisiz Poliçeler Ve Finansman

POLİÇE – DRAFT / BILL OF EXCHANGE

Yurt dışına yapılan vadeli ihracat ve yurt dışından yapılan vadeli ithalat işlemlerinde kullanılır. Değerli evraktır. Bir nevi para yerine geçen bir belgedir. Poliçe bir kambiyo senedidir. Poliçenin kambiyo hukukunda geçerli sayılabilmesi için poliçenin koşullarının yerine getirilmiş olması gerekir. Poliçede mutlaka bir borçlunun imzası bulunmalıdır.

Bir Poliçe Örneği

POLİÇELER İKİ TÜRLÜDÜR

Poliçeleri şu şekilde incelememiz mümkündür;

  • Sadece borçlusu tarafından imzalanmış ödenmesi sadece borçlunun inisiyatifinde olan poliçeler.
  • Ödenmesi bir banka tarafından garanti edilen, bankanın ödeme garantisi altındaki poliçeler. Bu poliçelerde ödeme tamamen bankanın garantörlüğündedir.

GARANTİSİZ POLİÇELER

Poliçenin kambiyo mevzuatına göre bir borç senedi niteliğine dönüşmesi için bu poliçeye öncelikte borçlu olan ithalatçının borçlu sıfatı ile imza koyması gerekmektedir. İthalatçı tarafından imza konulan poliçe kambiyo senedi haline dönüşür ki bu poliçede ithalatçının borçlu konumda olduğu kesinleşmiştir. Ancak poliçenin sadece ithalatçının imzasının var olması demek poliçenin ödemesinin garantisi altına alınmadığı anlamına gelir. Garantisiz poliçe. İhracatçı firma, vadeli olarak satış yaptığı ihracat işleminden elde ettiği garantisiz poliçe ile neler yapabilecek? Poliçenin garantisiz olması, hiçbir banka avali ve kefaletin bulunmaması ihracatçının hareket alanını fazlasıyla daraltır. En basit mantıkla ihracatçı finansmana kavuşmak için poliçenin vade sonunu beklemek durumunda kalacaktır. Vade sonunu beklemeksizin ihracatçını bu poliçeyle ilgili finansmana kavuşma olanağı var mıdır acaba?

P/N Promissory none. Bir çeşit kambiyo senedi. Poliçeye benzer yanı çoktur.

GARANTİSİZ POLİÇELERİN FİNANSMANI

Garantisiz poliçeler; diğer bir ifade ile müşteri kabullü poliçelerde ödenme garantisi olmadığından, bu poliçelerin iskontosu pek mümkün görünmemektedir. Bankalar bu tür poliçelerin iskontosuna sıcak bakmazlar. Bankalar bu garantisiz poliçelerle ilgili ilgili olarak en fazla şunu yapabilirler; poliçenin borçlusunun ve alacaklısının istihbaratını yaparak, elde edecekleri istihbarat sonucuna göre bu poliçeyi teminata alır, ciddi bir oranda marj koyarak karşılığında kredi kullandırır. Ancak kullandıracağı krediyle ilgili olarak teminata alacağı sadece istihbaratını yapmış olduğu garantisiz poliçe olmayıp, bu poliçenin yanında farklı değerli evraklarını (gerçek müşteri senet ve çekleri) da teminat havuzuna almayı tercih ederler.

GARANTİSİZ POLİÇELER VE FAKTORING 

Garantisiz poliçelerle ilgili olarak faktoring kuruluşlarının yaklaşımı biraz daha farklıdır. Hem ihracatçının hem de garantisiz poliçenin borçlusu olan ithalatçının istihbaratını yapan faktöring kuruluşları, istihbarat sonucunda negatif risk kaydına rastlamaması halinde bir kredi limit çalışması oluşturur. Bu limit çerçevesinde faktöring kuruluşları kabili rücu olarak bu poliçeyle ilgili olarak belli bir marjı düşerek veya uygulayacağı faiz oranına risk primi kadar bir tutarı ilave ederek bu poliçeyi satın alır, karşılığında Türk Lirasını ihracatçıya öder. Bu işlemde unutulmaması gereken bir hususun altını çizmek gerekirse, kabili rücu olarak alınan bu garantisiz poliçenin karşılığı vade sonunda tahsil edildiği vakit sorun olmayacak, ancak vade sonunda poliçe bedeli borçlusu tarafından ödenmeyip protesto edildiği vakit, faktöring kuruluşu bu defa poliçeyle ilgili olarak ödemiş olduğu;

  • Ana para (kapital)
  • Poliçe bedelinin ödendiği gün ile poliçe bedelinin tahsil edilemediği gün arasında kalan gün sayısı kadar oluşan faiz,
  • Faktoring kuruluşunun tahsil masrafları
  • Kabili rücu olması dolayısıyla ihracatçıdan tüm bu masrafların faktöring kuruluşuna geri ödenmesi sırasında oluşan masraf & faizler,

İhracatçıdan tahsil edilir.

Kabili rücu olarak işleme alınan bu garantisiz poliçe, vade sonunda borçlusu tarafından ödenmediği taktirde, tüm masraf ana para ve faizlerin ihracatçıdan geri tahsilini öngörmektedir. Kabili rücu işlem kesin bir iskonto işlemi olmayıp, herhangi bir terslik,  ödenmeme anında ihracatçıdan tüm masraf ve faizlerin + ana paranın geri tahsil edileceği işlem anlamına gelir.

Garantisiz poliçelerin finansman işlemlerinde kullanılma olanağı oldukça kısıtlıdır. Ancak daralan yurt dışı piyasalarda ihracatçı malını satabilmek için, ithalatçısına vermiş olduğu çeşitli tavizlerden bir tanesi vadeyi uzatmak, karşılığında sadece ithalatçının imzalayacağı bir poliçeyi almaktır. En azından ihracatçının elinde bir poliçe var. Ya hiçbir poliçe almaksızın malını vadeli satan ihracatçılara ne demeli?

REŞAT BAĞCIOĞLU

Çin’de Covid-19’un Yeniden Alevlenmesi Shenzhen’in Yoğun Limanında Yığılma Tehdidi Yaratıyor

Shenzhen Limanı'nın Yantian terminali. Terminal ABD'ye yapılan tüm Çin ihracatının yaklaşık dörtte birini gerçekleştiriyor.

Kargo gemileri, yeni bir Covid-19 dalgasının Shenzhen’deki fabrikaları ve depoları kapanmasına sebep olmasının ardından Çin’in en işlek limanlarından biri olan Schenzen Limanında birikiyor ve bu da navlun oranlarını artırabilecek ve teslimatları yavaşlatabilecek yeni bir darboğaz oluşma olasılığını artırıyor.

Nakliye brokerlerine göre Shenzhen’e yanaşmak için bekleyen 35’ten fazla gemi ve Qingdao‘nun kuzeyinde bekleyen 30’dan fazla gemi daha var. Büyük bir üretim ve ihracat merkezine hizmet veren Shenzhen Limanı, ABD’ye yapılan tüm Çin ihracatının yaklaşık dörtte birini gerçekleştiren Yantian Terminalini içeriyor. Shenzhen hala açık, ancak çoğu üretim tesisi ve depo geçen hafta kapatıldı ve konteyner yüklemesi hızla düşüyor.

Shenzhen Limanı’nın Yantian terminali. Terminal ABD’ye yapılan tüm Çin ihracatının yaklaşık dörtte birini gerçekleştiriyor.

 

Meydan Okumayı Sevenler için İş Bulmacası No:5

Meydan Okumayı Sevenler için
ÖDÜLLÜ İŞ BULMACASI 5. Hafta

Güzel bir mola verin. Zihinsel bir tazeleme için bulmaca çözün.
İş hayatı odaklı bulmaca için 5 dakika zaman ayırın.

Haftanın bulmacasını çözmek için https://satinalmadergisi.com/bulmaca5/ 

İnteraktif şekilde web sitesi üzerinde veya kağıt çıktıda (PDF) çözebilirsiniz.

Her pazartesi bir bulmaca sizi bekliyor.
Kolaylıklar dileriz. Prof. Dr. Murat ERDAL

Geçmiş ve güncel tüm bulmacaları çözmek için;

https://satinalmadergisi.com/bulmacalar/
Ödül: 1 Kişiye Satınalma Dergisi Dijital Aboneliği.
Çözümünüzü dergi@satinalmadergisi.com a gönderin.

Business Crossword Puzzle No:5 by www.SatinalmaDergisi.com

10 Çalışana Yönelik Şirket Aboneliği ile Ekonomik Avantaj Elde Edin.

Kurumunuzun yetkinliklerini yükseltin.

Şirket olarak tüm dergi arşivine (111 sayı), araştırma raporlarına ve bir yıl boyunca 12 sayıya dijital erişim sağlayın. Dijital şirketi aboneliği için https://satinalmadergisi.com/dijital-islem-merkezi/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Almanya, Rusya’ya Bağımlılığını Azaltmak İçin Katar ile Doğalgaz Anlaşması İmzaladı

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani, 20 Mart 2022'de Doha, Katar'da Alman ekonomi bakanı Robert Habeck ile el sıkıştı [Amiri Diwan/Handout Reuters]

DIŞ HABERLER – Almanya, Moskova’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltmaya çalıştı. Bir Alman yetkili, Avrupa’nın en büyük ekonomisinin Rus enerji kaynaklarına daha az bağımlı hale gelmek istemesi nedeniyle Almanya ve Katar’ın uzun vadeli bir enerji ortaklığına ulaştığını söyledi.

Rusya Almanya’nın en büyük gaz tedarikçisi ve Alman ekonomi bakanı Robert Habeck, komşusu Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana Almanya’nın Rusya’ya olan enerji bağımlılığını hafifletmek için birçok girişim başlattı. 

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani, 20 Mart 2022’de Doha, Katar’da Alman ekonomi bakanı Robert Habeck ile el sıkıştı [Amiri Diwan/Handout Reuters]

Katar kaynakları, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani’nin Pazar günü Habeck ile bir araya geldiği ve ikilinin başta enerji sektöründe olmak üzere ikili ilişkileri ilerletmenin yollarını ele aldıklarını belirtti.

Berlin’deki Alman ekonomi bakanlığı sözcüsü Pazar günü bir anlaşma yapıldığını doğruladı.

Sözcü, “(Habeck) ile Katar’a gelen şirketler artık Katar tarafıyla sözleşme müzakerelerine girecekler.” dedi.

Katar yaptığı açıklamada, yıllardır Almanya’ya tedarik sağlamaya çalıştıklarını, ancak görüşmelerin hiçbir zaman somut anlaşmalara yol açmadığını bildirdi.

Katar, Almanya ile “ilgili ticari taraflarının uzun vadeli LNG tedariki konusunda yeniden etkileşime gireceği ve görüşmeleri ilerleteceği” konusunda anlaştığını vurguladı.

Şubat ayı sonlarında, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bazı eleştirmenlerin Almanya’nın Rus gazına aşırı güvendiğini söylemesine yanıt olarak sıvılaştırılmış doğal gaz için iki yeni terminal inşa edildiğini duyurdu. Terminaller Kuzey Almanya’daki Brunsbuttel ve Wilhelmshaven’de yer alacak.

Almanya nükleer enerji üretimini bu yıl sonuna kadar aşamalı olarak kaldırmayı planlarken, gözlemciler Avrupa’nın en büyük ekonomisinin tüm enerji ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağı konusunu sorgulamaya devam ediyorlar.

 

 

Girişim Ekosisteminde Melek Yatırımcıların Rolleri

Dr. Öğr. Üyesi Gözde MERT

Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi

İşletme Bölüm Başkanı & Gözde Araştırma Şirketi Kurucusu

“Risk almadan iş hayatında başarılı olamazsınız. Bu kadar basit.” Adena Friedman

Yeni kurulan, büyüme potansiyeli olan ve katma değeri yüksek iş fikirlerine, finansal yatırım yapan, bilgi ve tecrübesini girişimciyle paylaşan kişiler, “melek yatırımcı”, “bireysel katılım yatırımcısı” ya da “iş melekleri” olarak ifade edilebilmektedir.

Melek yatırımcılar, yatırım karar alırken finansal unsurlarla birlikte, finansal olmayan unsurları da düşünürler. Melek yatırımcı, her zaman yatırım karlılığını odak noktası yapmaz. Yatırım kararı, sosyal, ekonomik ya da kişisel faktörlerden etkilenir. Wetzel11, finansal olmayan unsurların melek yatırımcı kararında önemli bir faktör olduğunu belirtmektedir. Melek yatırımcının, girişim faaliyeti içinde bulunma isteği motive edici bir unsur olmaktadır.

Etzioini, melek yatırımcıların yalnızca refah artırma amacında olmadığını ayrıca, kendi çıkarlarının yanında başkalarının veya toplumun faydasını da düşündüğünü ifade etmektedir. Onasbrugge ve Robinson’un çalışmalarında da benzer bulgulara rastlanılmıştır.

Buna göre, melek yatırımcıların, yatırım kararını etkileyen üç ama unsur bulunmaktadır. Bunlar; ekonomik unsurlar, girişim süreci içinde bulunma isteği ve sosyal sorumluluk duygusudur.

Melek Yatırımcıların Özellikleri

Melek yatırımcılık emek, deneyim ve bilgili olmayı gerektiren bir süreçtir. Başarılı bir melek yatırımcının özellikleri aşağıdadır:

  • Vizyoner bir bakış açısına sahip olması
  • Finansal durumunun güçlü olması
  • Para kaybını kabullenebilmesi
  • Risk alabilmesi
  • Başarısızlığı kabullenmesi
  • Düşünce ve davranışlarının tutarlı olması
  • Özel yeteneklere sahip olması
  • Disiplinli olması
  • Öğrenme azminin ve isteğinin olması
  • Girişimcilere ve fikirlere saygı duyması.

Melek yatırımcıların diğer özellikleri de aşağıda belirtilmektedir:

  • Melek yatırımcılar bireysel şekilde yatırım yapabilecekleri diğer melek yatırımcılarla da birleşip, yatırım yapabilirler.
  • Melek yatırımcılar, genellikle finans ve yönetim konusunda uzmanlığa sahiptirler.
  • Melek yatırımcılar, kar beklentisinin yanında, manevi sosyal tatmine de önem verirler.
  • Melek yatırımcıların ortalama geliri 640 bin doların üzerindedir.
  • Melek yatırımcılar, yatırım yaptıkları girişimlerin yönetiminde aktif olarak bulunmak isterler.
  • Melek yatırımcılar genellikle, 35-65 yaş arasındadırlar.
  • Melek yatırımcıların eğitim düzeyi yüksektir.
  • Melek yatırımcılar genel olarak erkektir.
  • Melek yatırımcılar; medikal ve sağlık hizmetlerine, e-ticaret, yazılım ve teknoloji alanlarına daha çok yatırım yaparlar.
  • Borsaya girmemiş şirketlere, sermayelerinin %5-15’i kadar yatırım yaparlar.
  • Melek yatırımcıların yaklaşık %60’ının kendi işi vardır ve bunların büyük çoğunluğu kendi işlerinde kurucu olmaktadır.

Melek yatırımcıların, girişimciye sağladığı fon kaynaklarının yanında sosyal sorumluluk rolüyle girişimciler desteklenmektedir. Girişimci ve melek yatırımcının bu iş birliği neticesinde yeni iş fikirleri ortaya çıkmakta ve istihdam artışı sağlanmaktadır.

Detaylı bilgiler için aşağıdaki eseri okuyabilirsiniz.

Mert, G. (2021). Girişimci ve Melek Yatırımcı İş Birliği, Ed. Himmet Karadal, Küresel Girişimcilik Güncel Gelişmeler, Beta Basım, Ankara.