TURYİD Başkanı Kaya Demirer Kredi Kartı ile Bahşiş Ödenmesi Yasal Düzenlemesini Sektör Çalışanlarıyla Birlikte Desteklediklerini Açıkladı

Satınalma Eğitimi Turyi̇d Başkanı Kaya Demirer Kredi Kartı Ile Bahşiş Ödenmesi

Satınalma Eğitimi Turyi̇d Başkanı Kaya Demirer Kredi Kartı Ile Bahşiş ÖdenmesiTURYİD (Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmecileri Derneği) Başkanı Kaya Demirer, sektör olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan uzunca bir süredir bizzat talep edilen, kredi kartı ile bahşiş ödenmesi yasal düzenlemesini sektör çalışanlarıyla birlikte desteklediklerini açıkladı.

Demirer, yeni düzenlemenin pandemi dönemi ile başlayan, enflasyon ile tepe noktasına ulaşan servis personeline nakit olarak bırakılan bahşiş gelirlerinin azalmasına çözüm olacağını belirterek, bahşişin kredi kartı ile ödenebilmesi ve işletme hesabına girmeden farklı bir hesapta toplanmasının çalışanların gelirine ciddi oranda bir artış sağlayacağını ve bunun kayıtlı ekonomi adına önemli bir adım olduğunu belirtti.

Yeni düzenleme ile sistem şeffaf olarak takip edilebiliyor ve ödeme yapan kişi/kurum nakit bulundurma zorunluluğu olmadan bahşiş verebiliyor ve gider olarak kayıt altına alabileceği bir belge oluşturuyor.

Zorunlu Değil Gönüllü Ödeme

Kaya Demirer, restoranlarda ödenen hesaplarda kredi kartı kullanımının yüzde 95’lere varan bir orana çıkması ile birlikte tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak, çalışandan alınan hizmeti mükafatlandırmak amaçlı bir lütuf/armağan kapsamında verilen bahşişin kredi kartı yöntemiyle ödenmesi durumunun mevcut yasalar çerçevesinde ancak hesap pusulalarında yer alan “servis ücreti” namı altında mümkün olduğunu ve bu durumda da ücretin tanımı içinde değerlendirilmek zorunda olduğunu, buna bağlı olarak da yüzde 55’e varan kesintiler sonrası çalışana aktarılan servis ücreti hak edişinin çok azaldığını ve bu durumun çalışanların alın teri olarak gördükleri kazançlarını erittiğini vurguladı.

Yeni düzenlemeyle birlikte müşteriler için zorunlu bir ödeme olmaktan çıkacak olan bahşişin sadece yüzde 10’luk bir vergi kesintisi sonrası çalışanlara aktarılacağını ifade eden Demirer, mevcut durumda yer yer karşımıza çıkan (ve fakat ülke geneline bakıldığında kullanımı yaygın olmayan) servis ücreti adı altında zorunlu olarak tahsil edilen her 100 TL’de personelin eline net 45-50 TL civarı para geçtiğini, önerilen gönüllülük esasına dayalı uygulama ile bu tutarın 90 TL’ye çıkacağını söyledi.

Nitelikli İş Gücüne ve Kayıtlı Ekonomiye Destek

Yeni uygulama ile çalışanlar için daha fazla gelir oluşacak ve gelirlerin tamamı kayıtlı gelir olacaktır, böylece kazançlarının tamamını belgeleyebilecekler. Nakit bahşişleri gelir olarak gösteremeyen sisteme veda edilecek.

Gelir İdaresi için kayıt dışı olan nakit bahşiş ekonomisi üzerinden yüzde 10 ile ilave gelir sağlanacağı gibi yeni düzenleme, sektör çalışanlarının gelirlerini arttırarak nitelikli iş gücünün sektöre kazandırılmasını sağlayacak ve ülkemizin misafirperverlik geleneğine katkı sağlayacaktır. Ayrıca, bahşişlerin kayıtlı ekonomiye dahil edilmesinin sektördeki şeffaflığı ve vergi uyumunu artırması öngörülüyor.  

Yeni Düzenlemeyle Bahşiş Gelirinin Artması Hedefleniyor

Çalışanlar, kredi kartı ile bahşişin tahsilatına izin veren düzenlemenin gelirlerini artıracağı konusunda son derece eminler ve mutluluk duyduklarını açıkça ifade ediyorlar. Ancak diğer taraftan önemli bir talepleri var; alın teri ile kazanılan bahşişlerinin üzerinde her ne nam altında olursa olsun bir üst limit kısıtlaması olmamasını istiyorlar. Emeğin ve hizmetin takdirinin tamamen müşteriye bırakılması yönünde görüş bildiriyorlar. Elde edecekleri aylık bahşiş gelirlerinin aylık asgari brüt ücret ile sınırlanması durumunda, çalışanların ay içinde sürekli olarak bahşiş gelirlerini takip edeceklerini ve üst limite yaklaşması durumunda ise misafirleri tekrardan nakit ödemeye yönlendirecekleri yönünde uyarıda bulunuyorlar. Gelir idaresinin kayıt altına almak istediği ekonomide aksaklıklara yol açacak olan bu durumun istenilen hedefi ıskalama noktasına getirebileceğinin altını çiziyorlar. Bahşiş oranlarının dünya genelinde olduğu gibi yüzde 10’dan başlayarak, alınan hizmetin kalitesine göre yüzde 15 ve hatta yüzde 20’ye kadar yükseleceğine inanan çalışanlar, ek gelir getirecek yeni düzenlemenin özellikle turizm bölgelerindeki istihdamı olumlu yönde etkileyeceğine ve daha nitelikli elemanların sektöre kazandırılmasına katkı sağlayacağına inanıyorlar.

TURYİD’den Sektöre Çağrı

TURYİD Başkanı Kaya Demirer, “Yeni yasal düzenlemeyi sektörümüzün gelişimi için olumlu bir adım olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, Gelir İdaresi Başkanlığı ve ilgili tüm paydaşlarla iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.

İstanbul Sanayi Odası Türkiye PMI® İmalat Sanayi Raporu PMI Haziran’da 47,9 olarak gerçekleşti.

Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi

İstanbul Sanayi Odası Türkiye PMI® İmalat Sanayi Raporu PMI Haziran’da 47,9 olarak gerçekleşti.

Haziran 2024 Önemli Noktalar:

• Yeni siparişlerde yılın en sert yavaşlaması kaydedildi.
• İstihdamda Ekim 2022’den bu yana en belirgin daralma gerçekleşti.
• Satış fiyatları enflasyonu son dört buçuk yılın en düşük seviyesine geriledi.
Sanayi Satınalma Yöneticileri EndeksiÖzet: Türk imalat sanayi sektöründe talep koşullarının zayıf seyri, ikinci çeyreğin son ayında da devam etti. Bunun sonucu olarak, üretim ve yeni siparişler yavaşlarken istihdamda son 20 ayın en hızlı düşüşü kaydedildi. Enflasyon oranlarının azalmaya devam etmesi ise anketin görece olumlu gelişmesi olarak öne çıktı. Firmalar satış fiyatlarını son dört buçuk yılın en düşük oranında artırdı. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), imalat sanayinin kaydettiği performansı sergilemek amacıyla tasarlanmış tek rakamlı, bileşik performans göstergesidir. Manşet gösterge; yeni siparişler, fabrika çıkışları, istihdam, tedarikçilerin teslim süresi ve satın alma stokları gibi göstergelerden elde edilmektedir. 50,0 değerinin üzerinde ölçülen tüm rakamlar sektörde genel anlamda iyileşmeye işaret etmektedir.
Mayıs ayında 48,4 seviyesinde kaydedilen manşet PMI, Haziran’da 47,9’a gerileyerek üst üste üçüncü ay 50,0 eşik değerinin altında gerçekleşti. Endeks, Türk imalat sektörünün faaliyet koşullarında hafif bir bozulmaya işaret etti. Öte yandan, bu bozulma 2024’ün başından bu yana en belirgin düzeyde kaydedildi. Talep koşullarındaki zayıflık, sektörün faaliyet koşulları üzerinde belirleyici olmaya devam etti ve hem yeni siparişlerde hem de üretimde yavaşlamanın sürmesine neden oldu. Üretimde üst üste üçüncü ay azalma gerçekleşirken, düşüş bir önceki aya göre hafif hız kesmesine rağmen belirgin gerçekleşti.
Haziran PmiYeni siparişlerdeki düşüş ise hem iç hem de dış pazarlardaki zayıflık nedeniyle Mayıs ayına kıyasla hızlandı. Diğer yandan, yurt dışından alınan yeni siparişlerdeki yavaşlama toplam yeni siparişlerdekine göre daha ılımlı seyretti. İş yüklerindeki azalış, Haziran’da imalatçıların istihdam ve satın alma faaliyetlerini bir önceki anket dönemine göre daha yüksek oranda azaltmalarına yol açtı. İstihdamdaki daralma Ekim 2022’den bu yana en yüksek oranda kaydedildi. Girdi maliyetleri enflasyonu Haziran’da üst üste beşinci ay gerileyerek Mayıs 2023’ten bu yana en düşük seviyede ölçüldü. Satın alma maliyetlerinde artış bildiren anket katılımcıları, bu durumun yüksek ham madde ve deniz taşımacılığı fiyatlarının yanı sıra liradaki zayıflıktan kaynaklandığını belirtti. Maliyet enflasyonundaki gevşeme ve talepteki durgunluk nedeniyle firmaların kendi satış fiyatlarını artırma hızı da son dört buçuk yılın en düşük düzeyine geriledi. Son olarak, özellikle Kızıldeniz’de yaşanan sorunlar olmak üzere deniz taşımacılığındaki aksamalara bağlı gecikmeler, tedarikçilerin teslimat sürelerinin daha da uzamasına yol açtı.
Yorum: İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI anket verileri hakkında değerlendirmede bulunan S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Talepte devam eden durağan seyir, imalat sektörünün istihdam verilerinde daha belirgin hissedilmeye başlandı. Türk firmaları, ayrılan personelini yenileri ile ikame etmek konusunda isteksizlik gösterdi ve buna bağlı olarak da istihdam Ekim 2022’den bu yana en yüksek oranda daraldı. Diğer taraftan, firmalar maliyet enflasyonundaki gerilemeden faydalanarak Haziran’da nihai ürün fiyatlarında artışları daha ılımlı düzeyde tutma imkanı buldular. Bu durumun, önümüzdeki aylarda talebe destek sağlaması açısından faydalı olabileceği değerlendiriliyor.”
Kaynak: İstanbul Sanayi Odası (ISO) 
https://www.iso.org.tr/projeler/iso-turkiye-imalat-pmi/

Mercedes-Benz Türk’ten Yerli Tedarikçi ile Deniz Aşırı İhracat!

Satınalma Eğitimi Mercedes Benz Türk’ten Yerli Tedarikçi Ile Deniz Aşırı İhracat

Satınalma Eğitimi Mercedes Benz Türk’ten Yerli Tedarikçi Ile Deniz Aşırı İhracatMercedes-Benz Türk, yerli tedarikçilerin kamyon ve otobüs üretim parçalarını tek noktada toplayarak çatı şirketi Daimler Truck AG’nin Brezilya ve Amerika’daki üretim tesislerine Türkiye’den direkt ulaşım sağlayacak ‘Consolidation Center’ı hizmete açtı. Yeni merkez, deniz aşırı ihracat gerçekleştirmenin yanı sıra yerli tedarikçilerin küresel pazardaki rekabet gücünü artırmalarında kaldıraç görevi üstlenecek.

Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği yatırımlarla tedarik zinciri operasyonlarına bir halka daha ekliyor. Bu kapsamda Mercedes-Benz Türk, deniz aşırı ülkelerdeki Daimler Truck tesislerine yerli tedarikçilerden temin edilen üretim parçalarının gönderimini sağlayacak Türkiye Consolidation Center’ı açtı.

Daimler Truck AG Güç Aktarma Sistemleri Başkanı Yariş Pürsün açılış için şu ifadeleri kullandı: “Daimler Buses ağı içerisinde, en büyük entegre otobüs üretim tesisi olan Hoşdere Otobüs Fabrikası ve Mercedes-Benz Trucks’ın 3 büyük kamyon üretim tesisinden biri olan Aksaray Kamyon Fabrikası ile hizmet veren Mercedes-Benz Türk, Daimler Truck AG ağı içerisinde çok önemli bir konuma sahip. Bugün açılışını yaptığımız Consolidation Center ile de bu önemli konumu daha da pekiştiriyor. Bugüne kadar tedarik hacimlerine ve tedarik zinciri operasyonlarımıza bağlı olarak farklı zamanlarda 5 merkezimiz ile hizmet vermekteydik. Almanya, Amerika, Brezilya, Japonya ve Hindistan’daki merkezlere ilave olarak da bugün altıncı Consolidation Center’ın açılışını Türkiye’de yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Projenin hayata geçmesinde büyük katkı sağlayan Türkiye ve Almanya’daki çalışma arkadaşlarımı gönülden tebrik ediyorum” dedi.

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ise açılışta yaptığı konuşmada; “Bugün burada hep birlikte açılışını yaptığımız Consolidation Center, üretim kapasitesine sahip olup ihracat yapamayan veya halihazırda Almanya üzerinden diğer lokasyonlara dolaylı ihracat yapan yerel tedarikçilerimizin küresel arenaya açılmalarına büyük fırsatlar sunuyor. Bu merkez ile yerli tedarikçilerimiz kamyon ve otobüs üretim parçalarını Brezilya ve Amerika’ya daha kısa sürede ve daha kolay biçimde ulaştırma imkanına sahip olacak. Merkez, yerel tedarikçilerin ihracat hacimlerini artırarak ölçek ekonomisinden faydalanmalarına ve maliyet avantajı sağlamalarına da yardımcı olacak. Şu an 19 kişiden oluşan bir ekiple yönettiğimiz bu merkezden, Türkiye’deki yaklaşık 80 farklı tedarikçiden temin edilebilecek 600 farklı üretim parçası ile yıllık toplamda 400 konteynerlik gönderim yapmayı planlıyoruz. Tedarik zincirine ve yerel tedarikçilerimize katkı sağlayarak ülkemizin ekonomisine olan katkımızı da artırarak sürdüreceğiz” dedi.

Türkiye Consolidation Center, Türk Tedarikçilere Küresel Rekabet Gücü Kazandıracak

Yerel tedarikçiler, ürünlerini Almanya yerine Mercedes-Benz Türk Genel Müdürlük Kampüsü’nde yer alan Consolidation Center’a göndererek, ihracat prosedürlerine takılmadan Türkiye üzerinden deniz aşırı ihracat ile Brezilya ve Amerika’ya daha kısa sürede ulaştırabilecek. Mercedes-Benz Türk’ün çatı şirketi Daimler Truck AG’nin verimli ve daha sürdürülebilir tedarik zincirleri oluşturma stratejisine katkı sağlayacak olan merkez, yerel tedarikçilerin ihracat hacimlerini artırarak ölçek ekonomisinden faydalanmalarına ve maliyet avantajı sağlamalarına yardımcı olacak. Böylece küresel pazardaki rekabet güçlerini artırmalarına da katkıda bulunacak. Bununla birlikte merkez, yerel tedarikçilerin Mercedes-Benz Türk’ün küresel ağından faydalanmalarını sağlarken, istihdama ve ekonomiye katkı sunacak.

DHL eCommerce, E – Ticaretteki Son Trendlere İlişkin Raporunu Yayımladı

Satınalma Eğitimi Dhl Ecommerce, E Ticaretteki Son Trendlere İlişkin Raporunu Yayımladı

Satınalma Eğitimi Dhl Ecommerce, E Ticaretteki Son Trendlere İlişkin Raporunu YayımladıOnline alışverişte akıllı telefonlar üzerinden gerçekleştirilen satın almalarda artış yaşanıyor. Shein ve Temu gibi uygulama tabanlı pazar yerleri önemli bir popülarite kazanıyor. Yurtdışından online alışveriş yapanların yüzde 65’i satın alma yapmadan önce teslimat sağlayıcı firmayı bilmek istiyor.

Geçtiğimiz yıl ekim ayında MNG Kargo’yu satın alan DHL eCommerce, küresel Online Shopper Trends Report 2024’ün ilk sonuçlarını yayımladı. Rapor, dünya çapında online alışveriş tüketici davranışlarına dair önemli veriler sunuyor. 24 ülkeden 12 bin tüketiciyle yapılan bir ankete de yer verilen raporda elde edilen verilere dayanarak günümüz e-ticaret sektörünü şekillendiren trendlere odaklanılıyor. Rapora göre; sosyal ticaret, giderek artan popülaritesiyle dikkat çekerken, özellikle Asya bölgesi bu konuda öne çıkıyor.

Online Shopper Trends Report 2024 sonuçlarına göre, online alışveriş yapanların yüzde 57’sinin satın alma işlemlerini yapmak için akıllı telefonlarını kullandığı belirtiliyor. Shein ve Temu gibi uygulama tabanlı platformların, geniş ürün yelpazeleri ve uygun fiyatlarıyla küresel çapta büyük popülerlik kazandığına dikkat çekilen raporda ayrıca, yurt dışından alışveriş yapanların yüzde 65’inin satın alma işlemi öncesinde teslimat sağlayıcıyı bilmek istediği vurgulanıyor.

Rapora ilişkin açıklamalarda bulunan DHL eCommerce CEO’su Pablo Ciano, “Online Shopper Trends Report 2024; Amerika, Orta Doğu ve Afrika’dan Asya Pasifik ve Çin’e kadar tüm büyük pazarları kapsıyor. Bu nedenle, dünya genelinde çevrimiçi alıcıların davranışları hakkında kritik ve değerli iç görüler elde ediyoruz. E-ticaret pazarında ortaya çıkan trendleri, sosyal medya alışverişinin artan popülaritesini veya teslimat seçeneklerinin satın alma kararları üzerindeki etkisini anlayarak, hizmetlerimizi müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına uygun hale getirebiliriz. DHL eCommerce olarak dünyanın dört bir yanındaki müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarını karşılayabilmek, hizmetlerimizi uyarlamak ve olağanüstü çözümler sunmak adına iyi bir altyapıya sahibiz.” dedi.

E-Ticarette Sosyal Medyanın ve Akıllı Telefonların Gücü

Online Shopper Trends Report 2024’e göre, sosyal ticaret e-ticaretin gelecekteki büyük trendlerinden biri haline gelecek. Sosyal medya platformları üzerinden yapılan satışların 2024 yılında tahmini 700 milyar dolar olması, 2030 yılında ise yaklaşık 12 katlık bir artışla 8,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Asya bölgesi, sosyal ticaret trendinin öncüsü konumunda yer alırken; Çin’de sosyal medyada gerçekleştirilen alışverişlerin oranı yüzde 53’ü ve Tayland’da ise yüzde 59’u buluyor. Bununla birlikte, çevrimiçi alışveriş yaparken tercih edilen cihazlarda da bir değişim gözleniyor. Online alışveriş yapan tüketicilerin yüzde 57’si alışverişlerini akıllı telefonlarından gerçekleştirirken, bu trend ürünlerin sunumu ve online mağazaların yapısını etkileyecek sonuçlar doğuruyor.

DHL eCommerce tarafından yayımlanan rapora göre uygulama tabanlı pazar yerlerinin popülaritesi, Shein ve Temu’nun yarattığı etkiyle artış gösterdi. Shein, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas ve Brezilya’daki tüketiciler arasında son derece popülerken, Temu ABD ve Hollanda’daki kullanıcılar arasında önemli bir iz bıraktı. Avrupa pazarına bakıldığı zaman Hollanda haricinde, Asya merkezli pazar yerleri henüz öncü bir konuma ulaşamazken, Zalando bu bölgede tercih edilen platformlar arasında dikkat çekti.

Teslimat Hizmetleri E-Ticaretin Başarısında Kritik Bir Faktör Olarak Öne Çıkıyor 

Günümüzde online alışveriş yapan tüketiciler özellikle uygun, esnek ve kullanışlı teslimat seçenekleri ararken maliyetler konusunda da yüksek bilince sahipler. Alışverişini yarıda bırakanların yüzde 41’i sebep olarak pahalı teslimat ücretlerini gösterirken, küresel alışveriş yapanların yüzde 65’i ise satın alma işleminden önce teslimat sağlayıcıyı bilmek istiyor.

Yapay Zeka Yüksek Vasıflı İş Gücüne Olan Talebi Artıracak !

Satınalma Eğitimi Yapay Zeka Yüksek Vasıflı İş Gücüne Olan Talebi Artıracak !
Satınalma Eğitimi Yapay Zeka Yüksek Vasıflı İş Gücüne Olan Talebi Artıracak !Yapay zeka iş gücü piyasasını dönüştürüyor !

Yapay zekanın, iş gücü piyasasında rutin işlerde çalışan kişilere olan talebi azaltırken, yüksek vasıflı iş gücüne olan talebin artmasına yol açtığını dile getiren uzmanlar, iş gücü piyasasında önemli değişimlerin yaşandığını, bu dönüşümün çalışanların beceri ve yetkinliklerini yeniden şekillendirdiğini söylüyor.

Yapay zekanın yükselişi ile yeni meslek gruplarının ortaya çıkmaya başlayacağını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “İnsanlar yapay zeka teknolojilerinin ihtiyaç duyduğu alanlarda kendilerini geliştirerek, yeni beceriler edinerek bu teknolojinin potansiyelinden yararlanabilirler.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yazılım Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, yapay zeka kaynaklı işsiz kaygısını değerlendirdi.

Yapay Zeka İnsanlara Yardımcı Olmak Amacıyla Kullanılıyor

Yapay zekanın rutin işlemleri hızlandırmak, verimliliği ve kaliteyi arttırmak, hata oranını azaltmak, kısacası insanlara yardımcı olmak, onların hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla kullanıldığını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Yapay zeka alanındaki gelişmeler ofis işleri, muhasebe, hukuk hizmetleri, sağlık hizmetleri ve müşteri hizmetleri gibi birçok sektörün çalışma şekillerinde değişimlere ve dönüşümlere yol açıyor. Bu süreçte iş gücü piyasasında rutin işlerde çalışan kişilere olan talep azalırken, yüksek vasıflı ve gelecekteki ihtiyaçlara yönelik çözümler üretebilecek kişilere olan talep ise artıyor. Çalışanlardan sahip olmaları beklenen yetkinlik, bilgi ve becerilerin içeriklerinde değişimler oluyor. Bu yeni dönemde beklentileri karşılayamayan çalışanların iş gücü piyasasındaki talebi azalıyor. Burada yapılması gereken, çalışanları becerilerini vasıflı işleri yapabilecek seviyeye getirebilecek yüksek kaliteli bir eğitim sürecinden geçirmek olacaktır.” dedi.

Basit Ve Tekrarlanan İşlerde İş Gücünü Azaltmak Amacıyla Kullanılabilir

Yapay zekanın belirli bir rutini olan, basit ve tekrarlanan işlerde iş gücünü azaltmak amacıyla kullanılabileceğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Örneğin çağrı merkezlerinde kullanılan yapay zeka destekli sohbet botları, basit müşteri taleplerine kısa sürede ve günün her saatinde yanıt verme yeteneğine sahiptir. Böylelikle çağrı merkezi çalışanlarının bazı görevlerini üstlenirler. Ancak karmaşık bir sorun olduğunda, müşteriler çalışanlar ile iletişime geçerler.” diye bilgi verdi.

Benzerlik Gösteren Davaları Stajyer Avukat Yerine Araştırabilir

Yapay zekanın insan kaynakları alanında işe alım, performans değerlendirme ve ücretlendirme gibi süreçlerde de yöneticilere yardımcı olabileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Finans alanında müşteriler için raporlar hazırlayıp onlara finansal önerilerde bulunabilir. Başka bir örnek ise Hukuk alanında verilebilir. Üzerinde çalışılan davayla benzerlik gösteren diğer davaların araştırılması işini stajyer avukat yerine yapay zeka yapabilir. Yapay zeka kısa sürede yüzlerce davayı araştırıp, analiz edip bir sonuç sunabilir.” dedi.

Yapay Zeka İle Özgün Olmayan Haber İçerikleri Üretilebilir

Risk altında olarak değerlendirilebilecek mesleklerden bir diğerinin de gazetecilik olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Yapay zeka ile özgün olmayan haber içerikleri üretilebilir. Bununla birlikte tıp alanında yapay zeka hekimlere teşhis koyma ve tedavi aşamalarında yardımcı olabilir. Yapay zeka görüntü analizinin otomatikleştirilmesi gibi görevlerde kullanabileceği için radyologların ve patologların işlerini kolaylaştırabilir. Yazılım alanında ise yazılım geliştirme sürecini iyileştirmek ve ortaya çıkan yazılımın kalitesini arttırmak için kullanılabilir.” şeklinde konuştu.

Yeni Meslek Grupları Oluşacak

Yapay zekanın yükselişi ile yeni meslek gruplarının ortaya çıkmaya başlayacağını da vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Kristin Surpuhi Benli, “Örneğin yapay zeka hızlı bir şekilde yol almaya devam ederken, insanların aklına beraberinde etik kaygıları da getiriyor. İlerleyen süreçte yapay zekanın ortaya çıkardığı etik sorunları çözecek yeni bir meslek dalı olarak yapay zeka etik uzmanlığını iş gücü piyasasında göreceğiz. Yapay zekanın yapmış olduğu hatalardan kimin sorumlu olacağı ise hukuk alanının yeni çalışma konusu olacaktır ve yeni hukuki düzenlemeler yapılacaktır. Bununla birlikte yapay zeka mühendisliği, robotik mühendisliği, veri bilimi uzmanlığı, siber güvenlik uzmanlığı, dijital pazarlama uzmanlığı gibi meslekler iş dünyasında öne çıkacaktır. Veri analizi, makine öğrenmesi, doğal dil işleme, veri tabanı yönetimi gibi alanlarla ilgili alt yapısı olan çalışanlara bu dönemde daha fazla ihtiyaç duyuluyor. İnsanlar yapay zeka teknolojilerinin ihtiyaç duyduğu alanlarda kendilerini geliştirerek, yeni beceriler edinerek bu teknolojinin potansiyelinden yararlanabilirler.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Türk Kültürü

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Türk Kültürü

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Türk KültürüTürkler olarak Orta Asya’dan beri gelen kadim bir kültürümüz var. Köklerimiz çok sağlam. Örf ve adetlerimizin geçmişi çok derinlere dayanıyor. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan yolda çok sayıda devlet ve uygarlık kurduğumuz için hükümranlık sürdüğümüz toprakların toplumlarından da kültürel alışverişimiz oldu. İslami, Arabi, Farisi, Alevi, Kürdi ve Avrupai kültürlerden etkilendik. Kendi kültürümüzle onların kültürlerini güzelce harmanladık. Nihayetinde kendi öz kültürümüzü büyük ölçüde koruyarak bugünlere geldik.

İslam’la tanışma, Arap ve Fars haklarıyla kaynaşma, Avrupa’lılarla temaslarımız ve ticaretimiz, Selçuklu, Osmanlı gibi büyük devletler kurup küresel çapta etkili oluşumuz, nihayetinde kurduğumuz son Cumhuriyet, batılılaşma hareketleri kültürümüze zenginlik kattı.

Yağlı Güreş GörselYiğitliğiyle, misafirperverliğiyle, yardımseverliğiyle, saf ve temiz oluşuyla, çalışkanlığıyla, ahlakıyla Dünya’ya nam salmıştır Türk insanı. Çok zor zamanlardan geçmiş, nice savaşlar ve badireler atlatmış, nice zaferler kazanmış, yokluğu da varlığı da görmüş geçirmiştir. Toprağına sahip çıkmış, nice şehit ve gaziler vermiştir bayrağı ve dini uğruna. Bizim ezanımız, kandillerimiz, büyüğe saygımız, küçüğe sevgimiz Dünya’ya örnektir. Ekmeğe basmayız, karıncayı incitmeyiz ama yeri gelince, milli ve manevi değerlerimize saldırılınca aslan gibi kükrer, birlik ve beraberlik içinde hareket ederiz. Bileğini bükemediğimizin elini öpmekten gocunmayız.

Bu topraklarımız güzel kokar, neden bilir misiniz? Çünkü tüm sevdiklerimizi bu topraklara gömdük te ondan. Bizim gökyüzümüz göçmen kuşların geçiş rotasıdır, her baharda yeniden gelip yuvalarını kurarlar. Çünkü bizim onlarla bile dostluğumuz vardır.

Yıllar içinde Dünya’nın değişik yerlerinde zulme uğrayan ne kadar Türk kökenli soydaşımız varsa sahip çıktık. Hepsi bizimle kaynaştı, kız alıp verdik, aile olduk. Hatta başka kültürlerden insanları bile bağrımıza bastık, evimizin kapılarını açtık, ekmeğimizi paylaştık. Bizi seven ev saygı duyan herkesle iyi geçindik. Toprağımıza, birlik ve beraberliğimize göz dikenlere bile kendilerine gelme şansı tanıdık.

Bizim cenaze ve düğünlerimizde, festivallerimizde, güreş, okçuluk gibi ata sporlarımızda, aile ve sosyal yaşantımızda, köylerimizde, şehirlerimizde, demokratik hayatımızda, müziğimizde, folklörümüzde, milli ve dini bayramlarımızda, mevlidlerimizde, kandil gecelerinde, Ramazan teravihlerinde, destanlarımızda, hikâye ve masallarımızda, İstanbul Türkçesinde, bozkurt işaretimizde, türkülerimizde ve ağıtlarımızda hep bu kültürümüzün izlerini görebilirsiniz. Bizim insanımız birbirine saygılıdır, inanan, inanmayan, içki içen, içmeyen, açık gezen, kapalı yaşamayı tercih eden, solcumuz, ülkücümüz tüm insanlarımız. Evet ara sıra tartışmalarımız olur ama kol kırılır yen içinde kalır. Daha doğrusu kalırdı. Artık kalmıyor. İşte bu noktada işin rengi değişmeye başladı. Maalesef ilk başta masum ve mazlum insanlara kucak açma şeklinde başlayan göçler Tük insanını ve kültürünü ele geçirmeye ve boğmaya başladı.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Türk KültürüBinlerce yıldır emek verdiğimiz, el emeği göz nuru ile büyütüp beslediğimiz, gözümüz gibi sakındığımız kültürümüz yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Mahallemizi, köyümüzü, kentimizi nerden geldiği belli olmayan, bize adapte olmamakta ısrar eden, iyi görünüp aslında içinde bize karşı ne hisler beslediğini bilmediğimiz insanlar kapladı her yanımızı. Başımıza ne geleceğini bilmeden, korku ve endişe içinde yaşamaya başladık. Artık çocuklarımız için endişe eder olduk. Tek başımıza gezmekten korkar hale geldik.

Cavit SOY

İsteklilerin İhalede Aynı IP Adresinden Teklif Vermesi?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İsteklilerin İhalede Aynı Ip Adresinden Teklif Vermesi

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İsteklilerin İhalede Aynı Ip Adresinden Teklif Vermesiİtirazen Şikayet Konusu;  İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle; Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü tarafından 17.04.2024 tarihinde açık ihale usulü ile ihale edilen 2024/381931 İhale Kayıt Numaralı “Karayolları 15. (Kastamonu) Bölge Müdürlüğü Sınırları İçerisindeki Muhtelif Yollarda Mıcır Temini, Yıkanması, Mıcır Sericiye Nakli ve Alttemel, Temel Yapılması” ihalesinde, ihale üzerine bırakılan ……….Taah. İnş. Pet. Nak. Turz. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ………… İnş. Nak. Turz. Taah. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından anlaşmalı teklif verildiği, irade birliği içinde hareket edildiği, anılan isteklilerin aynı binada faaliyet gösterdiği, tekliflerin aynı IP adresi üzerinden verildiğinin değerlendirildiği, yetkilileri arasında birinci derece akrabalık bağı bulunduğu, ………… Ltd. Şti.’nin müdürü ……………’nun, geçmişte ………… Ltd. Şti.’nin ortaklarından biri olduğu gözetildiğinde ……….. Ltd. Şti. ve ………. Ltd. Şti. arasında organik bağ bulunduğu, ………. Ltd. Şti. ………. Ltd. Şti. ve ………………….’ın birbirleriyle birinci derece akrabalık yanı sıra ticari birliktelik ilişkisinin olduğu, bu durumun hayatın olağan akışına göre şirketlerin birbirinin tekliflerinden haberdar olduğuna kuvvetli karine teşkil ettiği, ……. Ltd. Şti. ve ……… Ltd. Şti.nin bankacılık uygulamaları nezdinde grup şirketler olup aralarında çapraz kefalet ilişkisi bulunduğu, ihale tarihi itibariyle ve hala …….. Ltd. Şti. ve ……. Ltd. Şti.’in aktif hesaplarının bulunduğu Halk Bankası Kastamonu şubesi nezdinde grup şirketi olarak tanımlandığı ve aralarında çapraz kefalet ilişkisi olduğu, ayrıca bu ilişkinin Türkiye Bankalar Birliği tarafından oluşturulan “TBB Risk Merkezi-https://www.riskmerkezi.org/tr” veri tabanında da Bankacılık Kanunu gereği kayıt altında tutulduğu somut bilgisinin sunulduğu, isteklilerin tamamına yakınının tekliflerinin anlaşmalı ve sıralı teklif niteliğinde olduğu, söz konusu ihalenin ……….. Ltd. Şti.’nde kalması için tüm tekliflerin birlikte bir arada özenle hazırlandığı, ortalamayı tutturma gayretlerinin olduğu, ihaleye teklif veren isteklilerin anlaşmalı olarak sıralı teklif verilmesi sonrasında sınır değerin 113.854.027,69.-TL olarak tekliflerle ayarlama usulüyle belirlendiği, bu birlikteliğin sonucu olarak da …………Ltd. Şti.’nin kendi aralarında tespit ettikleri sınır değerin hemen üzerinde teklif sunarak 114.950.025,00.TL ile ihalenin anlaşmalı olarak kendilerinde kalmasının sağlandığı, ayrıca isteklilerin tümünün geçici teminat aldıkları bankaların bir çoğunun aynı olduğu ve incelenmesi aşamasında aynı bankadan sıralı teminat aldıkları, bu firmalar arasında da çapraz kefalet ilişkisinin olduğu, söz konusu firmaların bölgedeki diğer kurum ve kuruluşların diğer tüm ihalelerinde de benzer teklif tarama usulüyle ayarlamaların yapıldığı, geçmiş ihaleler incelendiğinde firmalar arasındaki birlikteliklerin aynı olduğunun görüleceği, açıklanan gerekçelerle, ihale üzerine bırakılan ………. Ltd. Şti.’nin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu‘nun “Yasak fiil veya davranışlar” başlıklı 17’nci maddesinin (b) bendindeki yasak fiil ve davranışları gerçekleştirdiği değerlendirildiğinden, teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasını gerektiği iddialarına yer verilmiştir.

29.05.2024 tarihli ve  2024/UY.I-710  sayılı Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; Başvuru sahibinin iddiaları kapsamında ve ihale işlem dosyasında yer alan ve ihale süreci içerisinde beyan edilen/sunulan bilgi ve belgeler çerçevesinde yapılan incelemede; ….. Taah. İnş. Petrol Nak. Turizm Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ………. İnş. Nak. Turizm Taah. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin ortakları arasında akrabalık bağı bulunduğu ve …….. İnş. Nak. Turizm Taah. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ………………’nun ……….. Taah. İnş. Petrol Nak. Turizm Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kurucu ortaklarından olduğu, ancak şirketlerin son durumunu gösteren ortaklık yapısında aynı kişilerin yer almadığı, şirket adreslerinin ve ortakların adreslerinin aynı olmadığı, ihale dokümanının indirildiği IP adreslerinin ve tekliflerin gönderildiği IP adreslerinin farklı olduğu, teklif mektuplarını e-imza ile imzalayan kişilerin farklı olduğu, tüm istekliler tarafından sunulan geçici teminatların incelenmesi neticesinde, aynı bankalardan alınan teminatlar olduğu, ancak tarihler arasında bir uyum bulunmadığı, aynı bankadan aynı tarihte sıralı teminat alındığına dair bir bilgiye ulaşılamadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde, anılan isteklilerin ortakları arasındaki akrabalık bağının, isteklilerin irade birliği içinde hareket ettiği ve birbirlerine ait teklif bilgilerinden haberdar olabilecekleri yönünde yeterli karine oluşturacak nitelikte olmadığı,

Ayrıca mevzuat gereğince aşırı düşük tekliflerin tespitinde esas alınan sınır değerin teklif mektubu ve geçici teminatı uygun olan isteklilerin teklif tutarları ve işin yaklaşık maliyeti esas alınmak suretiyle belirleneceği, mevcut ihalede sınır değer tutarının altındaki tekliflerin aşırı düşük teklif açıklaması istenmeden reddedileceği anlaşılmakla birlikte, ihaleye teklif sunan tüm isteklilerin geçici teminatlarının ve teklif mektuplarının idarece uygun bulunduğu ve sınır değer hesabına katıldığı, mevcut durumda sınır değer tutarının altında teklif sunan istekli de bulunmadığı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddialarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik’in 18’inci maddesinin ikinci fıkrası yönünden yapılan inceleme sonucunda tespit edilen aykırılıklar ve buna ilişkin inceleme ve hukuki değerlendirme aşağıda yapılmıştır.

İhaleye katılan isteklilerden ……………..ın ihale dokümanını indirdiği IP adresi (95.***) ile ………………. İnş. Nak. Tur. Taah. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. nin teklif verdiği IP adresinin (95.***) aynı olduğu tespit edilmiş olup, anılan isteklilerin irade birliği içinde örtülü hareket ettiklerine dair karine oluştuğu anlaşıldığından, Kanun’un 17’nci maddesinin (a), (b) ve (d) bendi hükümlerine aykırı hareket ettiği tespit edilen istekliler hakkında idare tarafından 4734 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (j) bendi kapsamında işlem tesis edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İsteklilerin İhalede Aynı Ip Adresinden Teklif VermesiMehmet ATASEVER

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Avrupa’da Türkiye’nin Hidroelektrik Enerji Liderliği

Satınalma Eğitimi Avrupa’da Türkiye’nin Hidroelektrik Enerji Liderliği

Satınalma Eğitimi Avrupa’da Türkiye’nin Hidroelektrik Enerji LiderliğiTürkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımını artırarak hidroelektrik enerji kapasitesinde Avrupa’nın lideri konumuna geldi. 2023 yılı boyunca 399 megavatlık yeni hidroelektrik santrali (HES) kapasitesini devreye alarak, bu alanda Avrupa’da birinci sıraya yerleşti. Türkiye, bir önceki yıl 558 megavatlık yeni kapasite kurulumuyla Avrupa’da üçüncü sırada yer almıştı.

Küresel Hidroelektrik Enerji Görünümü

Uluslararası Hidroelektrik Derneği’nin  “2024 Hidroelektrik Enerji Görünümü” raporuna göre, dünya genelinde hidroelektrik santrallerden üretilen elektrik miktarı 4.185 teravatsaat olarak kaydedildi. En fazla üretim 1.503 teravatsaat ile Asya-Pasifik bölgesinde gerçekleşirken, Güney Amerika 728 teravatsaat ve Kuzey-Orta Amerika ise 645 teravatsaat üretim gerçekleşti.

Avrupa ve Türkiye’nin Hidroelektrik Kapasitesi

Dünya genelinde hidroelektrik kapasitesi 13.700 megavat artarak 1.416.000 megavata ulaştı. Bu artışın 6.500 megavatı pompaj depolamalı HES’lerden, 7.200 megavatı ise barajlı HES’lerden sağlandı. Asya-Pasifik bölgesi 8.586 megavat ile en büyük kapasite artışını kaydederken, Avrupa’da 717 megavat yeni kapasite eklenerek toplam kurulu güç 259.000 megavata çıktı.

Ülke Kurulu Kapasite (Megavat)
Çin 421.000
Brezilya 110.000
ABD 102.000
Kanada 83.000
Rusya 56.000
Hindistan 52.000
Japonya 50.000
Norveç 34.000
Türkiye 34.000
Fransa 26.000

 

Türkiye, 2023 yılında eklediği 399 megavatlık yeni hidroelektrik kapasitesiyle Avrupa’da ilk sırada yer aldı. Türkiye’yi 120 megavat ile Avusturya, 91 megavat ile Almanya ve 90 megavat ile Norveç takip etti. Norveç 33.000 megavat ile kurulu güç bakımından Avrupa’da birinci sırada yer alırken, Türkiye 34.000 megavat ile ikinci sırada bulunuyor.

Türkiye’nin Dünya Sıralamasındaki Yeri

Dünya genelinde hidroelektrik kapasitesinde Çin 421.000 megavat ile birinci sırada yer alırken, Türkiye 34.000 megavatla 9. sırada bulunuyor. Diğer büyük hidroelektrik üreticileri arasında Brezilya 110.000 megavat, ABD 102.000 megavat, Kanada 83.000 megavat, Rusya 56.000 megavat ve Hindistan 52.000 megavat kapasiteyle öne çıkıyor.

Kurulu Hidroelektrik Kapasitesi

Türkiye’nin hidroelektrik kurulu gücü yıllar içinde önemli bir büyüme gösterdi. 1923’te 0,1 megavat olan kapasite, 2023 yılı sonu itibarıyla 34.000 megavata ulaştı. Türkiye, bu artış ile dünya hidroelektrik kapasitesinde ilk 10 ülke arasında yer alıyor.

Sürdürülebilirlik Eğitim Programları 

Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi
 2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Sustainability Supply Chain1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve KPI’lar
3. gün- Kurumsal Sürdürülebilirlik
4. gün- Etik ve Davranış Kuralları
5. gün- Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Pazarlama

Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr

Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.

Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30

Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Hizmeti

Şirketinizin Sürdürülebilirlik Yolculuğu ve Net Zero Hedeflerine Ulaşmasında Rehberlik Ediyoruz.

Yalın bir sürdürülebilirlik raporu, satış, iletişim, pazarlama, halkla ilişkiler, insan kaynakları ve yatırımcı ilişkilerinizde etkin şekilde kullanılabilir. Sürdürülebilirlik raporu, ölçtüğünüz, yönettiğiniz ve güncel verilerle desteklenen odaklanmış sürdürülebilirlik faaliyeti gerçekleştirdiğinizi ifade etmektedir.

Prof. Dr. Murat ERDAL liderliğinde Sürdürülebilirlik Raporlama hizmeti için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik Raporu

  • AB Direktifleri & Mevzuat
  • Uçtan Uca ESG Kriterleri
  • Strateji ve Eylem Planları
  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi
  • Green Sourcing
  • Üretim ve Emisyon Hedefleri
  • Uluslararası Standartlar
  • Çevre Yönetim Standardı ISO 14001
  • Su Ayak İzi Standardı ISO 14046
  • ISO 14064 Sera Gazı Emisyonlarının Belirlenmesi / Karbon Ayak İzi Doğrulaması
  • Sosyal Sorumluluk Standardı ISO 26000 
  • Green Procurement Yeşil Tedarik Standardı ISO 20400
  • Sürdürülebilir Stratejiler

Sürdürülebilirlik raporu kolayca anlaşılabilir olmalı. Tüm paydaşlarınızın
– müşteriler
– potansiyel iş ortakları ve tedarikçiler
– yatırımcılar ve
– yeteneklerin (İK) ilgisini çekmeli ve saygı uyandırmalıdır.

Mersin Uluslararası Limanı’na “En Çok Yük Elleçleyen Liman Tesisi” Ödülü

Satınalma Eğitimi Mersin Uluslararası Limanı'na En Çok Yük Elleçleyen Liman Tesisi Ödülü

Satınalma Eğitimi Mersin Uluslararası Limanı'na En Çok Yük Elleçleyen Liman Tesisi ÖdülüAkdeniz’in önde gelen limanlarından Mersin Uluslararası Limanı (MIP), İstanbul’daki Haliç Tersanesi’nde, 2 Temmuz 2024 tarihinde T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından üçüncüsü düzenlenen Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde “En Çok Yük Elleçleyen Liman” ödülünü aldı.

Türkiye’nin Akdeniz’e açılan en önemli kapılarından biri olan ve 2 bin 700’den fazla çalışanıyla hizmet veren Mersin Uluslararası Limanı (MIP), 2023 yılında yaklaşık 2 milyon TEU konteyner, 8 milyon tonun üzerinde konvansiyonel yük elleçledi.

MIP Ticaret Grup Müdürü Kerem Kavrar, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun elinden aldığı ödülü, başarıda emeği geçen ve katkısı olan tüm MIP paydaşlarına adadı.

MIP CEO’su Ajay Kumar Singh, “Bu ödülden son derece mutluyuz! Türkiye’nin en büyük limanlarından biriyiz ve hem yerel hem de uluslararası ticaret için önemli bir merkeziyiz. Bu ödülle aldığımız takdir, yatırımlarımıza devam etmemiz ve bu sayede operasyonel verimliliğimizi, müşteri memnuniyetimizi ve bölge ekonomisine katkımızı artırmamız için bizi motive ediyor. Bu başarıda emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Açık Havada Güneşe Maruz Kalarak Çalışan İşçilerin Çalışma Saatleri Sıcak Havalara Göre Ayarlanmalı

Satınalma Eğitimi Açık Havada Güneşe Maruz Kalarak Çalışan İşçiler
Satınalma Eğitimi Açık Havada Güneşe Maruz Kalarak Çalışan İşçiler1 Haziran’dan itibaren Afrika üzerinden gelen sıcak havanın etkisi altına giren Türkiye’de hava sıcaklıkları mevsim normallerinin 5 ile 10 derece üzerinde seyrediyor. Açık havada güneşe maruz kalarak çalışan tüm işçilerin can güvenliği tehlike altında. Emek yoğun sektörlerde inşaat, tarım, yol, ulaşım, liman, tersane gibi dış mekânda uzun süre güneş ışınlarına ve yüksek ısıya maruz kalmak, kapalı ortamlarda yeterli havalandırma/soğutma sistemlerinin bulunmadığı ortamlarda yoğun çalışmak, sıcak çarpması, kas ağrısı-kas yıkımı, sıcak baygınlığı, isilik gibi sağlık sorunlarını tetikliyor.
Sıcak havalarda çalışan işçiler için genel olarak hangi tehlikelerin olduğunu , işverenlerin alacağı önlemleri anlattı. İşçi sağlığı ve güvenliğinin korunmasının önemini vurgulayarak, işverenlerin ve çalışanların bu konudaki sorumluluklarını anlatan Ebru Akyüz, “Türkiye’de sıcak havada çalışma mevzuatı, işçilerin sağlığını korumak için çeşitli önlemler içeriyor. Mevsimsel sıcak hava dalgaları, mücbir sebep olarak kabul edilmiyor; ancak normalin dışında gerçekleşen doğa olayları doğal afet olarak değerlendirilebiliyor. İşverenler, çalışanların termal konforunu sağlamakla yükümlü olup, yüksek sıcaklıklarda çalışma zorunlu ise gerekli önlemleri almalı ve kişisel koruyucu donanım sağlamalıdır” dedi.
İşverenlerin çalışma saatlerini sıcak hava koşullarına göre düzenleyebileceğini, çalışma saatlerinin kısaltılması veya serin saatlere kaydırılması gibi uygulamaları mümkün, çalışanların biyolojik saatleri ve kanuni düzenlemeler göz önünde bulundurularak, mola sürelerinin uzatılması veya sıklaştırılması da dahil olmak üzere, çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerekmektedir.
Çalışanın Gerekli Koşullar Sağlanmıyorsa Çalışmayı Reddetme Hakkı Var
Sıcak hava koşullarında çalışmayı reddetme hakkı da gündeme geldi. İşverenin gerekli şartları sağlamadığı durumlarda, çalışanların çalışmaktan kaçınma hakkına sahip olduğunu ve bu durumda yapılan fesihlerin haksız veya geçersiz sayılacağını açıkladı. Çalışanların, bu hakkı kullanırken iş sağlığı ve güvenliği kuruluna veya işverene başvurması gerektiğini ve alınan kararların tutanakla tespit edilmesi gerektiğini vurguladı.
Sürekli sıcağa maruz kalan iş sınıfındaki çalışanlara tanınan ek haklara da değindi. 5510 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesine göre, belirli işyerlerinde ve işlerde çalışanlara, emeklilik için tabi olunan yaştan indirilmek üzere, ilave hizmet süresi verildiğini belirtti.  sıcak hava koşullarında çalışma mevzuatının, çalışanların sağlığını korumayı hedeflediğini ve işverenlerin bu konuda proaktif olmaları gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.
İşverenin Yükümlülükleri
Sıcak havalarda çabuk yorulma, dikkatin çabuk dağılması, sinirlilik hali, isteksizlik, hata sıklığının artması gibi olumsuzluklar da görülebiliyor. İşverene çeşitli mevzuatlarda yükümlükler var ama bunlar yetersiz. Termal konfor şartlarının oluşturulması, çalışma ortamının işçi sağlığını olumsuz etkilememesi yönünde yükümlülükler var. Açık alanda taşıtla çalışma ile ilgili çok net bir tanımlama mevcut değil. İşyeri tanımı kanunda araçları da kapsar dese de işyeri dışında kullanılan taşıma araçları termal konfor yükümlülüklerini içeren yönetmeliğin dışında bırakılmıştır. İşyeri dışında, işin yürütümü gereği kullanılan tüm araçlar da aslında işyeri sayılır. Bu yüzden işyerinde işverence sağlanması gereken tüm termal konfor şartları taşıma araçlarını kullanırken de sağlanmalıdır.