İş yaşamında ve günlük yaşamımızda sıklıkla dile getirilen önerilerden biri mutlaka bir B planımızın, diğer bir ifade ile bir yedek planımızın olması gerektiğine ilişkindir. Hatta bazıları B planını yeterli görmeyerek, C, D, E diye giden bir dizi alternatif plan yapılmasını da önermektedir. Sonuçta bu önerinin dayandığı mantık basittir: Biri olmazsa diğeri, o da olmazsa bir diğeri mutlaka iş görecektir (1).
Bir B planının olması basitçe “gelecekteki sorunlara hazırlıklı olmanın bir yolu” olarak açıklanmaktadır (2). Yine kişinin bir B Planının bulunması beklenmeyen durumlara daha kolay uyum göstermesine yardımcı olması nedeniyle stres ve endişeyi azaltmanın bir yolu olarak da görülmektedir (3).
Ne var ki bazı çalışmalar, B Planının her zaman yararlı olmayabileceğini, aksine zararlı sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir. Örneğin Shin ve Milkman yaptıkları bir dizi deney ile kişinin B Planının olmasının asıl planını gerçekleştirmek için gerekli çabayı göstermesine yönelik performansını ve motivasyonunu azalttığı, yine kişinin dikkatinin dağılmasına neden olduğu ve amaç ile hedef arasında bir karmaşa yaşanabildiği sonucuna ulaşmışlardır (4, 5). Kısacası B Planının varlığı başarıya ulaşma konusunda bir engel haline gelebilmektedir (6). Örneğin, tarihte bazı komutanların ordularını ilerlemekten başka şansları olmadığına ikna etmek için geriye dönmelerini sağlayacak köprüleri yıktırması ya da gemileri yaktırması, bu durumla ilişkilendirilebilir (7).
O zaman B Planı yapmaktan kaçınmak mı gerekir? Yukarıda söz edilen deneyler bireyler üzerinde kısa süreli karar alma tercihlerinin çeşitli biçimlerde manipüle edilmesiyle gerçekleştirilmiştir (4). Dolayısıyla bu deneyler sonucunda elde edilen bulguların ve bu bulgulara ilişkin yorumların iş dünyası gibi uzun soluklu planlama yapmayı gerektiren bir alana ne kadar uygun oldukları tartışmaya açıktır. Ne var ki, söz konusu deneylere ilişkin yayınların yapıldığı dönemde, iş dünyasında başarılı olmak için B Planı yapmaktan kaçınmak gerektiğini ileri süren birçok köşe yazısının kaleme alındığı ve bir süreliğine konunun tartışıldığı görülmektedir.
Mullins ve Komisar her girişimcinin işe bir A Planı ile başladığını ancak hızlıca değişen koşullar nedeniyle başlangıçta gerçek koşullar altında test edilmeden kurgulanan bu A Planının, gerçeklerle yüzleşmeye başladığında kaçınılmaz olarak değişmek zorunda olduğuna işaret etmektedir. Örneğin, Google gibi firmalar A Planına sadık kalarak değil, B Planına geçiş yaparak büyüyüp varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Dolayısıyla iş dünyası aslında A Planından B Planına doğru yaşanan bir yolculuktur (8). Bu nedenle sürekli değişen koşullar nedeniyle sürekli B Planı yapmak bir zorunluluktur.
İş hayatında dirençli olmak önemli bir meziyettir ve yapılan işe odaklanmak gerekir. Böylelikle nelerin yanlış planlandığının doğru bir biçimde anlaşılması söz konusu olabilecek ve buna uygun değişiklikler yapılıp düzeltici önlemler alınabilecektir. Ancak Test edilmemiş bir A Planının yanına test edilmemiş bir B Planı koymak, bu B Planının en ufak zorluk ve sıkıntıda hızlıca kullanılabilecek bir kaçış yolu olarak algılanıp rehavete yol açma ihtimali nedeniyle tehlikeli olabilir. Ayrıca aynı anda birden fazla plan üzerinde çalışmanın ne kadar verimli olabileceği de ayrı bir tartışma konusudur.
Bu nedenle ilk başta en ince detayına kadar bir B Planı hazırlanmış olsa bile, A Planının uygulanmaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkacak sorunlar açısından B Planının da gözden geçirilmesi ve gerekli değişikliklerin yapılması, kısacası, A Planının uygulanmasında karşılaşılabilecek en ufak sorunda hazırdaki B Planının derhal uygulamaya konulmaması gerekir.
Prof. Dr. Umut OMAY
Kaynaklar
(1) Jackson, D. (2017), “How Your Plan B Is Holding You Back From Business Success”, Çevrim içi: https://www.huffpost.com/entry/how-your-plan-b-is-holdin_b_9428480, (15.05.2024).
(2) Pratt, L. (2023), “Preparing for Problems: Five Reasons Why You Need a Plan B”, Çevrim içi: https://future-business.org/preparing-for-problems-five-reasons-why-you-need-a-plan-b/, (15.05.2024).
(3) Gayon, P. (2023), “Always Prepared: The Importance of Having a Plan B”, Çevrim içi: https://medium.com/@pujithgayon/always-prepared-the-importance-of-having-a-plan-b-00fe284a778b, (15.05.2024).
(4) Shin, J. and Milkman, K. L. (2016), “How backup plans can harm goal pursuit: The unexpected downside of being prepared for failure”, Organizational Behavior and Human Decision Processes 135, pp. 1–9.
(5) Phingbodhipakkiya, A. (2017), “Why having a Plan B can sometimes backfire”, Çevrim içi: https://ideas.ted.com/why-having-a-plan-b-can-sometimes-backfire/, (15.05.2024).
(6) Milkman, K. L. and Shin, J. (2016), “Having a “Plan B” Can Hurt Your Chances of Success”, Çevrim içi: https://www.scientificamerican.com/article/having-a-plan-b-can-hurt-your-chances-of-success/, (15.05.2024).
(7) Dooley, R. (2016), “Forget Plan B — Science Says You Should Be All In”, Çevrim içi: https://www.forbes.com/sites/rogerdooley/2016/07/22/forget-plan-b/?sh=39af9620275e, (15.05.2024).
(8) Mullins, J. and Komisar, R. (2009), Getting to Plan B: Breaking Through to a Better Business Model, Harvard Business Press, Boston.