F İstanbul İçin Geri Sayım Başladı

Türkiye’nin en yenilikçi ve en hızlı büyüyen fuarı olan F İstanbul Gıda İhracat Fuarı’nın hazırlıkları devam ediyor. 12-14 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy’de düzenlenecek olan fuar, gıda sektöründeki son iş fırsatlarını, sektörün önde gelen firmalarını ve iş insanlarını bir araya getiriyor. Fuar, gıda sektöründeki en son trendlerin sergilendiği, yeni ürünlerin tanıtıldığı ve iş birliği olanaklarının keşfedildiği zengin bir deneyim sunuyor.

F İstanbul, Türkiye’nin en büyük fuar alanı olan İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy’de gerçekleştirilecek. Bu stratejik konum, uluslararası katılımcıların kolay erişim sağlamasını ve Türk gıda sektörüyle doğrudan bağlantı kurmasını sağlıyor. F İstanbul Gıda İhracat Fuarı, gıda sektöründe yenilikçilik, sürdürülebilirlik ve büyüme konularını vurgulayan geniş bir etkinlik programına sahip çıkacak. Katılımcılar; dijitalleşme, teknolojik yenilikler, lojistik çözümleri ve e-ticaret gibi sektörün geleceğini şekillendiren konuları keşfedebilecekler. Ayrıca, fuar süresince düzenlenecek olan seminerler, paneller ve iş görüşmeleri, katılımcılara sektör liderleriyle doğrudan etkileşim ve bilgi paylaşımı imkânı sunacak.

Gıda İhracat Fuarı: F İstanbul

Türkiye’de organize edilen; işlenmiş gıda, içecek, şekerleme, gıda katkı maddeleri, gıda işleme ve ambalaj endüstrisi dahil gıda sanayisinin tüm paydaşlarının katılımı ile gerçekleşecek geniş kapsamlı fuar olan F İstanbul’da firmalar, üretim konularına göre farklı salonlarda katılım ile ürünlerini sergileyecek. Fuar; Gıda ve İçecek Fuarı, Gıda, Ambalaj, Katkı Maddeleri ve Teknolojileri Fuarı, Market ve Mağaza Ekipmanları Fuarı, Kuru & Sert Kabuklu Meyve, Atıştırmalık Fuarı ve Bisküvi, Çikolata, Şekerleme Özel Bölümü kapsamında alanında tüm sektörleri tek çatı altında bir araya getirecek ve dünya gıda ticaretine yön verecek.

15 Bin Profesyonel Bir Arada

İhracat pazarları; Avrupa, BDT, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun yanı sıra uzak ülkeler stratejisi çerçevesinde bu yıl Güney Asya ve Güney Amerika pazarlarını hedef alan fuar, sektör devlerini profesyonel alıcılar ile buluşturacak. 96’dan fazla ülkeden toplam 15 bin profesyonel ziyaretçi beklenen fuar; gıda sanayisinde faaliyet gösteren 1000’den fazla markaya “müşteri eşleştirme programları” ile yeni ticari bağlantılar kurma fırsatı sunacak. Ayrıca 6 ve 7. hollerde yer alan teknoloji firmaları gıda üretiminin son trendlerini 3 gün boyunca ziyaretçilere tanıtacak.

Hosted Buyer Programı ile İhracat Garantili Fuar Olacak

So Fuar Grubu Kurucusu Özgür Sofuoğlu, “Gıda sektörü, uluslararası alanda ülkemizin geliştiği, markalaştığı ve rekabet gücünü artırdığı bir sektör olarak gelecek vadediyor. Geçen yıl F İstanbul Fuarı 96 ülkeden 5586 profesyonel ziyaretçi ağırladı. F İstanbul’un en önemli özelliklerinden birisi de Türkiye’nin ihracatına katkı sağlamak isteyen tüm firmalara eşit mesafede olmasıdır. Katılımcı firmalarımızı, önceden ayrıntılı firma bilgilerini ve hedeflerini bizlere kayıt yaptırarak bildiren yurtdışından gelecek satın almacılarla bir araya getirerek ikili iş birlikleri sağlayacakları özel alanlar oluşturacağız. Fuar, sürekli yeni ticari bağlantılar kurmaya hizmet edecek; üretici, ihracatçı, ithalatçı, toptancı, dağıtıcı, e-ticaret siteleri ve zincir marketleri buluşturarak bu yıl da gıda sektörünün tüm paydaşlarının katılımına açık olacak” ifadelerini kullandı.

Ürünü Geri Getiren Geleceğe Taşıyan Tersine Lojistik ve Tedarik Zinciri

Tersine Lojistik bir kuruluşun müşterilerden elde ettiği malzeme kaynaklarının yönetimidir. Bu nedenle tersine lojistik tanımını biraz daha açarsak malzemelerin geri dönüşümü, ikamesi, yeniden kullanımı ile ilgili tüm lojistik faaliyetleri içermektedir.

Tersine lojistik, en basit haliyle kullanılmış, tarihi geçmiş veya hasar görmüş ürünlerin ve ambalajların müşterilerden nihai bir imha noktasına kadar toplanması olarak düşünebiliriz. Ürünün müşteriye teslim edilmesini sağladıktan sonra, bir tedarik zinciri yöneticisinin düşünmek isteyeceği son şey, ürünün nihai olarak iade edilmesidir. Üretici, nihai imhasına kadar ürün üzerinde sorumluluk rolünü elinde tutuyorsa, o zaman ürünün mülkiyeti de dâhil olmak üzere tüm ömrü boyunca tarihsel seyrini takip edebilmesi gerekir. Çoğu şirket tersine lojistiği hala bir sorun olarak görüyor ancak bu bilgi sıralaması üreticinin ürünün özelliklerini, tasarımın iyi olup olmadığını, ürünün dayanıklı olup olmadığını, bileşen parçalarının hangi özelliklere sahip olduğunu anlamasına yardımcı olacaktır. Ancak gerçek şu ki, ürünün tamamı veya bir kısmı muhtemelen üretici, dağıtıcı veya perakendecinin sorumluluğundadır. Ürün ve parça kullanım profilleri, ileri akışta ürün ve yedek parça envanter yönetimini iyileştirmek ve ileri akışta kullanılan talep verilerine benzer bir şekilde iade profilleri oluşturmak için operasyonel düzeyde modelleme yapılabilinir.

Tersine tedarik zinciri operasyonlarının planlanması ve yönetilmesinde stratejik düzeyde bilgi, müşteri tüketim kalıplarını daha kapsamlı bir şekilde geliştirmek ve anlamak ve yeni ürün  modellerini ve bunların iş üzerindeki finansal etkilerini yönetmek için kullanmalıdır. Modelleme başlangıcı olarak ürünü anlayarak üreticileri tasarım ve dayanıklılık iyileştirmeleri olarak öncelendirmek, ürünlerin ve malzemelerin tüm yaşam döngüleri boyunca tam olarak verimli ve etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamak için süreçlerin koordinasyonu olarak anlaşılmalıdır.

Tersine lojistik yararlı bir terim olsa da, tedarik zinciri boyunca malzemelerin ve bilgilerin geri dönüş akışını yönetmeye dâhil olan tüm faaliyetleri içermez. Yönetimin kapsamı çok daha geniştir. Bu nedenle tersine lojistik, malların veya malzemelerin tedarik zinciri boyunca “geriye doğru” hareketi ile sınırlıdır. Pek çok durumda, bir ürünü tedarik zincirinde geriye doğru taşımak, yeni ürünleri tedarik (her geri lojistiği kazanılmış olarak düşünmek yanlıştır) zincirinde ileriye taşımaktan daha maliyetlidir. Şirketler, ömür boyu sürecek bir ürün sorumluluğunu yönetme olasılığı da dahil olmak üzere gizli özne niteliğindeki sürdürülebilirlik fırsatlarını ve sonuçlarını düşünerek rakiplerinin önüne geçebilirler Böylece tersine lojistiğin etkin bir şekilde uygulanması firmalara kendi sektörlerinde rekabet avantajı sağlayacaktır Güçlü rekabet, ürünlerin kısa yaşam döngüsü, yasa baskısı ve ekolojik farkındalık, tersine lojistik sürecinin geliştirilmesinin önemini gösteren bazı örneklerdir.

Eksiksiz bir tedarik zinciri tipik olarak ileri ve geri lojistiği içerir. Tersine Lojistik iade süreci, yeşil tedarik zincirindeki son süreçtir. Müşteriden alınan herhangi bir malzeme ambalajını veya ürünleri kapsar. Ürün yönetimi, şirketlerin yöneticiye, tersine tedarik zincirine, tüketilen malların ve yan ürünlerin yukarı akışına sahip olmasını gerektirir. Ürün yönetiminin benimsenmesinden iki önemli sonuç çıkarabiliriz. İlk olarak, ürünün çevresel etkisi, üretimi veya tüketimi sırasında azaltılabilir. İkinci olarak, kullanım ömrünün sonunda ürünü yönetmek için ürünün geri kazanımı veya imhası uygulanabilir. Tersine tedarik zincirini yönetmek, firmaları, iki yönlü malzeme akışını sağlamak için firmalar arası ilişkileri ve fonksiyonlar arası entegrasyonu yönetmek gibi geniş bir faaliyetler dizisi oluşturmaya zorlar. Tersine tedarik zincirlerinde, onarım ve yeniden kullanım, yeniden üretim ve geri dönüşüm dâhil olmak üzere çeşitli operasyonlar ve süreçler yer alır.

Bu süreçleri kısaca tanımlarsak;

  • İade edilen/kullanılan ürünlerin toplanması

Tersine tedarik zinciri operasyonlarının ana maliyet bileşeni, ürün toplamadır. Hızlı tüketim malları endüstrisi, kanal ağından çıktıktan sonra kusurlu malzemelerin toplanması zorlaşır. Kayıt/bilgi eksikliği nedeniyle son kullanıcının yerini belirlemek zordur. Ancak, yüksek değerli ürünler söz konusu olduğunda garanti talepleri kapsamındaki son kullanıcı ve ürünü izlemek için kayıtlara sahiptir. Tersine tedarik zincirinde, iadelerin toplanması için genellikle perakendeciler ve distribütörler görevlendirilir.

  • Test süreci

Bu aşamada, yalnızca ürünler geri kazanım görüşü için atanabilir. Bu nedenle, malların akışına karar verdiği için test veya derecelendirme işleminin yeri önemlidir. Nakliye maliyeti kullanılan ürünün değerinin bir yüzdesi olarak önemli olabilir. Çoğu durumda geri kazanılan ürünlerin test edilmesi ve sınıflandırılması, bu işlem için özel ve pahalı test ekipmanları ve yetenekli el gerektiğinden merkezi bir yerde yapılır. Çoğu durumda istenmeyen gereksiz iadeler için nakliye maliyetinden kaçınmak için coğrafi olarak merkezi olmayan test tesisi kullanılır.

  • Yeniden işleme

Bu tesis sermaye yatırımı gerektirir. Geri dönüşüm veya ürün geri kazanımı için özel ekipmanlar gerekir. Tesis, yalnızca karlı bir şekilde çalışabilir. Geri kazanım tesisi, işçilik ve ekipmanı paylaşmak için yeni ürünlerin normal üretim hattıyla entegre edilmelidir.

  • Yeniden dağıtım

Yeniden işlenmiş ürünlerin yeniden dağıtımı, ileri tedarik zinciri ile entegre edilerek yapılabilir. Bu süreçte  verimlilik elde etmek için nakliyede konsolidasyon ve yanıt verebilirlik gereklidir, yeniden dağıtım, yeni ürünlerle birlikte de yapılabilir. Bu noktada ürünler incelenir, yani kaliteleri değerlendirilir ve geri kazanım türüne karar verilir. Ürünler daha sonra geri kazanım kararına göre yönlendirilebilir.

Tersine lojistikte akışın izlenmesi, ileri lojistiğe kıyasla daha güç olmaktadır. Çünkü firmaların bilişim sistemleri, geri dönüşleri takip edecek şekilde tasarlanmamaktadır. Çoğu işletmenin bilgi sistemleri envanterin ileri akışını idare edecek şekilde tasarlanmıştır Bu da ürün gelişlerini takip etmeyi zorlaştırmakta kısa dönemli operasyon planları yapılmasını bile oldukça güç kılmaktadır. Kural olarak, bilgilerini iyi yöneten firmalar, tedarik zincirlerini de iyi yönetirler.

Tersine Lojistik Bilgi Sistemlerinin Önemi Nedir ?

Tersine lojistik operasyonu gerçekleştirirken firmaların karşılaştığı en ciddi sorunlardan biri iyi bir bilgi sistemlerinin eksikliğidir. İyi çalışması için esnek bir tersine lojistik bilgi sistemi gereklidir. Tersine lojistik tipik olarak şirketler veya aynı şirketin iş birimleri arasındaki sınırları aşan bir süreçtir, bu nedenle sınırlar arasında çalışması gereken sistemler geliştirmek, soruna ek karmaşıklık katabilir. Örneğin, bir perakendeci için, mağaza düzeyinde iadeleri takip eden bir sistem arzu edilir. Sistem, mağaza düzeyinde bir veri tabanı oluşturmalıdır, böylece perakendeci, iade edilen ürünü izlemeye başlayabilir ve bunu tedarik zinciri boyunca takip edebilir. Bilgi sistemleri aynı zamanda iade oranları geri kazanım oranları ve iade envanter devir hızı gibi önemli tersine lojistik ölçümleri hakkında ayrıntılı bilgi programlarını da içermelidir. Birçok şirket için mevcut bilgi sistemleri iadelerinin durumunu izlemelerine izin vermez. Ek olarak radyo frekansı (RF) gibi yararlı araçlar kullanılması gerekmektedir. İki boyutlu barkodlar ve radyo frekansı tanımlama (RFID)  gibi yeni yenilikler, tersine lojistik operasyonlarını daha etkili ve duyarlı hale getirmeye yardımcı olur. Tersine lojistik uygulamaları, sektöre göre değişir. İadelerin operasyonel maliyetin daha büyük bir kısmını oluşturduğu sektörler, daha iyi tersine lojistik sistemlerine ve süreçlerine sahip olma eğilimindedir. Tersine lojistiğin başarılı olması için tedarik zinciri ortakları arasındaki işbirliği de çok önemlidir. Bu parametrelerini tamamlayan işletmelerin süreçler üzerinde başarılı olmamalarını gerektiren hiçbir neden yoktur.

Sonuç olarak geriye dönük lojistik zor bir iştir. Tersine lojistiğin yöneticileri, ileri lojistik akışlarında uyguladıkları envanter üzerinde kontrol düzeyine sahip değildirler. Ürünler, etkin yerleşik kanallar yoluyla müşteriye taşınırken, geri dönüşleri veya tahsilatları tahmin edilemez ve genellikle ekonomik olmayan miktarlardadır. Firmalar açısından ekonomik faktörler, çevreye duyarlı yasalar, ‘yeşil’ imajının önemli bir pazar etiketi haline gelmesi, müşteri memnuniyeti sağlamak, hükümetlerin çevre odaklı programları, sosyal sorumluluk, ürünlerin ürün ömrü sonuna kadarki sorumluluklarının üreticilere ait olması gibi faktörler sebebi ile ürünlerin geri kazanılması oldukça önemlidir.

Ürün ve materyallerin toplanması ve yeniden kullanılması yeni bir durum değildir. Metal hurda toplama, atık kağıt dönüşümü, cam şişeler için depozito uygulamaları uzun zamandır yapılmaktadır. Ancak yukarıda da bahsedildiği gibi işletme üzerindeki baskılar, ürünlerin geri alımında sistematik yollar izlenmesi gerekliğini de beraberinde getirmiştir. Bu da ancak işletmenin, tersine lojistik ve tedarik zinciri faaliyetlerinin farkında olması ve süreçlerde bu “tersine akışı” destekleyecek gerekli düzenlemeleri yapması ile mümkün olacaktır.

Kadir HANÇER

 

Fabrikalar Çiçek Açtı: Kadın İş İnsanı, Yönetici ve Çalışanlarımız – 3

Son yıllarda kadın yönetici ve çalışanlarımızı fabrikalarımızda daha sık ve ön planda görmeye başladık. Yani anlayacağınız işlerimize kadın eli değdi, adeta fabrikalarımız çiçek açtı. Temennimiz kadın istihdamının daha da artması yönünde.

Kadınlarımızı fabrikalarda bilgisayar başında çalışırken, imalatta kaliteyi kontrol ederken, toplantılarda sözünü dinletirken, proje ofisinde çizim yaparken, elinde eldiven üstünde önlüğüyle depoda malzeme istiflerken, muhasebede hesap yaparken, danışmadan misafirlerini karşılarken, fuarlarda tanıtım faaliyetlerinde bulunurken, yabancılara tercümanlık ederken, müşteri ziyaretlerinde, eğitim ve AR&GE faaliyetlerinin içinde, üretim hattında parçaları montaj ederken, satış ekibini yönetirken, satın almak için pazarlık yaparken, personel alımı yaparken, etrafa gülücükler dağıtıp neşe saçarken, kısacası her alanda görmemiz mümkün.

Aynı anda işini ve evini, okulunu ve fabrikayı, eşini ve çocuklarını idare etmeyi başarabilen kadın çalışanlarımızı anlatacağım bu yazımda sizlere örnek kadınlarımızdan bahsetmeye çalışacağım. Örnek kadınlarımızdan çalıştıkları fabrikalarda ne gibi görevler üstlendiklerini, işyerlerine nasıl katkı sunduklarını, tavsiyelerini ve ne gibi sorunlarla karşılaştıklarını anlatmalarını istedim. Tüm kadınlarımıza iş hayatlarında başarılar ve mutluluklar dilerken sayılarının artmasını canı gönülden diliyorum.

Gelin hep birlikte genç kadın çalışanlarımıza, yöneticilerimize ve iş insanlarımıza kulak verelim.

Yasemin Ulutaş Ender  (GTM Genel Teknik Malzeme – Kendi İşinin Patronu – İş İnsanı)

  • Kısaca Kendinizden Bahseder misiniz ?

1976’da Sakarya’da doğdum. 3 kardeşli ailemin en büyük çocuğuyum. Evliyim ve bir kız annesiyim aynı zamanda bir hayvan dostuyum, evimizde beslediğimiz çeşitli minik dostlarımızla hayatı paylaşıyoruz. Eşim ise Gıda Mühendisi ve kendi sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulunuyor.

  • Mezuniyet, Ünvan, Görev, Yetki ve Sorumluluklarınız nelerdir ?

Öğrenim hayatım İzmit’te geçti. Makine-Resim bölümünden Teknik Ressam olarak mezun oldum. İş hayatıma 1994 yılında kimya sektöründe söz sahibi olan ve önemli makinalar, tanklar, eşanjörler ve reaktörler üreten Atılım Makina’da başladım. Bu firmada teknik malzemelerin satın almasından ve ön muhasebesinden sorumlu olarak 10 sene keyifle çalıştım. Bu süre zarfında yeterince tecrübe edindiğimi düşünerek çocukluk hayalim olan kendi işimi kurmak üzere ilk adımı 2004’te bir ortakla beraber attım ve 2006’dan itibaren ise kendi başıma kurduğum GTM Genel Teknik Malzeme şahıs firmasıyla iş hayatımı bugüne kadar devam ettiriyorum.

Gebze Hasköy Sanayi Sitesinde kurulu olan işletmemizde endüstriyel tesislere yönelik her türlü mekanik tesisat malzemesi temini konusunda 1994’ten beri süregelen deneyimimi yansıtmaya çalışıyorum. Sunduğumuz çok çeşitli endüstriyel ürünleri teknik detaylarını da içeren kapsamlı bir web sayfasında toplayarak müşterilerimin sipariş verirken işini kolaylaştırmaya çalıştım. Müşterilerimizden gelen taleplere en iyi şekilde cevap verebilmek için, “en iyi kaliteyi en ucuza sağlamak” prensibiyle, önde gelen firmaların sertifikalı ürünlerine yer vermeyi sürdürüyorum. Müşteri memnuniyetini her zaman en üst seviyede tutmayı hedefleyen anlayışımızla düzenli, zamanında, kaliteli hizmeti sunmayı öncelikli misyonum olarak görüyorum. Satış öncesi ve sonrasında da sunmaya gayret ettiğim teknik destek ve deneyimimi, müşteri portföyümü genişletmek ve sektördeki konumumu daha ileriye taşımak vizyonuyla hareket ediyorum.

  • İşyerinizden ve Çalışma Ortamınızdan Bahseder misiniz ?

Çalıştığım ortam malum endüstriyel ürünlerin hazırlandığı, üretildiği, satıldığı yan sanayi. Karası, tozu, toprağı, araç trafiği, gireni çıkanı malum yoğun bir çevre. Her gün usta, kalfa, çırak, firma sahibi ya da müşterilerle yoğun temasta olunan bir ortam. Ağır metallerle uğraşıyorsunuz ki bunların geliş gidişini yönetmek bir bayan için oldukça zorlayıcı olabiliyor açıkçası. Burada sadece sattığınız ürünleri ya da işinizi iyi bilmeniz de yeterli olmuyor, gelen müşterilerin ihtiyaçlarını veya sıkıntılarını iyi anlayıp onlara bir ürünü satmaktan önce doğru çözümün kapısını aralamak, yönlendirmek ve gerektiğinde karşılıksız çözümün ortağı olmanız gerekebiliyor. Dolayısıyla işinize hakimiyetiniz kadar iletişim becerileriniz, empati kurma yeteneğiniz de bir o kadar önem kazanıyor.

  • Kadın Yönetici ve Çalışanlarımıza İletmek İstediğiniz Duygu, Düşünce ve Mesajlarınız Nelerdir ?

Öncelikle çalıştığım sanayinin ablası olduğumu belirtmek isterim. Yaşı, tecrübesi ne olursa olsun hemen herkes bana ve yaptığım işe saygısından uzun yıllardır Yasemin Abla ya da Abla der. Sanayide, hele ki erkek egemen bir ortamda ve ağır metallerle uğraşıldığı için kesin erkek işi olarak görülen bir sektörde, neredeyse 30 senedir bu işi başarıyla yapıyor olmam ister istemez bir saygınlık uyandırıyor çevremde. Ben de bana gösterilen bu teveccühten duyduğum memnuniyetle, yaptığım işten keyif alarak her güne yeni bir gün ve yeni bir başlangıç hevesiyle işime koşuyorum, tabi aile yaşantımı da dengelemeye çalışarak.

Sanayide erkek egemen diyorum ama benim çalıştığım sektördeki devam eden birkaç bayandan biri olarak erkeklerin ezici üstünlüğünü hissediyorum şüphesiz. Ama tüm zorluklarına rağmen bir bayan olarak bunca senedir başarıyla var olabilmenin şükrünü her zaman ediyorum ve elimden geldiğince de yeni jenerasyonları desteklemeye gayret ediyorum. Yeterli gayreti ve azmi gösterdikleri sürece tüm kadınlarımızın çeşitli iş kollarında çok başarılı olup, ayaklarının üzerinde rahatlıkla durabileceklerine, güzel işler üretip, ailelerine ülkenin istihdamına geleceğine katkıda bulunabileceklerine gönülden inanıyorum.

İş hikayemi bir nebze anlatmama izin verdiğiniz için size ve Satınalma Dergisi’ne çok teşekkür ederim.

  • Biz teşekkür ederiz Yasemin Hanım.

Cavit SOY

Turizm ve Gastronomi Üzerine

‘’ Ucuz Etin Yahnisi Bu Kadar Olur  ‘’

Otelcilik bilindiği gibi hizmete dayalı bir iş koludur, bu hizmet tamamen personele dayalıdır. İnsana insan ile hizmet vermek ve de memnun etmek kadar zor bir iş kolu yoktur. Bu iş kolunun başında ise Otelcilik gelmektedir. Siz otelinizde en kaliteli, mobilyayı, yatağı, halıyı, resimleri, bitki örtüsünü, büfeleri, masaları, sandalyeleri vb. kullanın misafir geldiğinde bu unsurlara inanın ilk bir iki gününde dikkat ediyor arkasından tatili bitene kadar konuştuğu, gözlemlediği servis kalitesi, yemek kalitesi, hizmet kalitesi, eğer siz otelin donanımında ve de dekorasyonunda gösterdiğiniz özeni yaptığınız yatırımı tesis açıldıktan sonra personel politikanıza yansıtmadığınız zaman, yan tesis bunu veriyor bizde onu aşmayalım tarzına büründüğünüzde o canım güzel tesislerde sıradan alt yapısı olmayan boylu poslu, güzel alımlı diye aldığınız personel ile hayal kırıklığı yaşamanız doğaldır.

Buradan sesleniyorum sayın yatırımcılara ve Genel Müdürlerimize !!! Nasıl ki otel mimarilerinde kabuğumuzu kırıp, çok radikal tesisler yapmaya başlamış isek, burada başlattığımız bu radikalliği personel seçiminde ve alt yapısında da göstermeniz gerekir. ‘’ Hedefsiz, amaçsız kişilere bu tesislerde yer vermemek’’ komisinden Müdürüne Şefine kadar irdelemek neden bizi seçtin veya bizde neden çalışmak istiyorsun sorusunu sormak, burada amaç sadece çalışmak için çalışmak mı yâda hedefine ulaşmak için o tesisin alt yapısının o hedefine müsait olduğu için mi istemesi. Bu tarz personeli oluşturduğumuzda ise o çalışanın hakkını vermek, maddi manevi. Kaliteli personel isteniliyor ise bunun da bir faturası olduğunu görmezlikten gelmemeliyiz.

‘’Bilgi Paylaşıldıkça Büyür’’

Yılların tecrübesini, bilgilerimizi paylaştığımızda bilgi dağarcığımızın nasıl büyüdüğünü görürüz. Eski yıllarda yapılan ürünün son püf noktasında çırağı dolaba göndermek artık eskilerde kalmıştır. Şimdi tam aksine eğitimler vererek zorla yetişmesini bilgi edinmesini sağlamak için toplantılar düzenlemeliyiz. Bu paylaşımı, eğitmenliği yaptığımızda gerek Türk mutfağı gerek Türk mutfak şeflerinin başarı grafiği yükselecektir. Mutfağımızdaki komilerimiz, öğrencilerimize devamlı bilgimizi, yeniliklerimizi aktarmalı ve tatbiki için imkân yaratmalıyız.

Bu eğilimi gösterdiğimiz zaman göreceğiz ki saygı sevgi ve büyük ustalık o zaman ortaya çıkacaktır. İşinde son derece iyi, bilgili çok kıymetli meslektaşlarımızla olmak son derece mutluluk vericidir. Yarınlarda daha iyi olmak ve Türk Mutfağımızı daha tanınmış, modern mutfak haline getirmek için hep beraber çaba göstermeliyiz, şefinden komisine var gücümüz ile koşmalıyız. Paylaşımcı, öğretici ve bir sonraki gençlere saygı sevgi çemberinde güzel ürünler bırakmamız gerektiğine inanıyorum. Bu da hep birlikte yapabileceğimiz bir oluşum. Dediğim gibi bilgi paylaşıldıkça büyür.

‘’ Sevdiğim Sözler ‘’

İnsanlardan çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için.’’

Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.

Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.

Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için.

Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.

Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için..

Hayatınızdan, Mutfağınızdan ve damak tadınızdan ‘’ Bir Tutam Lezzet ‘’ eksik olmasın. Hoşça kalın.

Ali Rıza DÖLKELEŞ

Limak Cyprus Deluxe Hotel – Food Editor

chefard@hotmail.com

www.chefard.com

Yapay Zekâ ve İkna

Arama motorları (Google, Yandex) ya da sosyal medyada (Facebook, Instagram, TikTok, Twitter) günde bir kez dahi bir konu hakkında bir arama yaptığınız zaman, karşınıza konu hakkında sürekli reklam ve önermeler gelmeye başlaması Yapay Zekânın ta kendisidir.

Günümüzde sağlıktan, politikaya, ticaretten, ekonomiye, eğitimden, iş dünyasına kadar, birçok alanında insanların iş yükünü azaltmak için üretilen Yapay Zekâ, dijital platformlarda insanların hayatını kolaylaştırmak ve onların hata yapma olasılıklarını en aza indirmek için geliştirilmiş dijital bir algoritma sistemidir.

Yapay Zekâ, internette akıllı algoritmalarla kullanıcıların bilgilerini kişiselleştirerek onlara daha iyi birer hizmet vermeye çalışır. Kişilerin yaşı, cinsiyeti, lokasyonu, eğitimi, kullandığı cihazların cinsi gibi birçok özellikleri kullanarak daha önceki tercihleriyle, gelecekteki yapacakları tercihler arasında bağlantı kurar.

Örneğin internette bir sayfaya girdiğinizde 7/24 açılan küçük konuşma baloncukları, yani Chatbotlara site hakkında tüm soruları sorabilir, fikir veya görüşlerinizi yazabilir, rezervasyon, sipariş, bilet alma, fatura ödeme gibi tüm işlemlerinizi yapabilirsiniz. Yine bunu da yapan Yapay Zekâ uygulamasıdır.

Yapay Zekâ teknolojileri hakkında kaydedilen bu kadar ilerlemeler insanların aklına; “Robotlara istemediğimiz şeyleri yaptırmada ikna etme gücü var mı?”, “İnsanları ikna etmede örneğin siyasi partilerin seçmenlerini etkilemek için robotları kullanabilir mi?” gibi soruları da beraberinde getiriyor.

2020 yılında İngiltere’de Yapay Zekânın ikna kabiliyetini test etmek amacıyla çocukların kararlarını robotların manipüle etmesine yönelik yapılan bir deneyde; Çocukların sanal bir balonu maksimum düzeye gelene kadar şişirmeleri istenir. Çocuklar sanal şişirmeye çalışırken, deney grubundaki çocuklara Yapay Zekâ robotu olan Pepper yardım eder. Deneyde sanal balonu şişirmenin her seviyesi için küçük ödüller kazanan çocuklar, balonu patlattıkları taktirde ödülü kaybeder. Bu esnada Pepper, deney grubundaki çocuklara bir yandan “Neden bir kez daha üflemiyorsun”, “Bence daha patlamasına çok var” gibi cümlelerle balonu daha fazla şişirmeleri konusunda motive ederken, diğer yandan da balonu patlatan çocuklara “Problem değil, başka balonlarımız var” ya da “Bu balon da iyi bir balon değilmiş” gibi cümlelerle hatayı dış etkenlere yönlendirerek, onların risk alma becerilerini kuvvetlendirmeyi başarır.

Araştırma sonucuna göre deney grubundaki çocuklar, kontrol grubundaki çocuklara göre %40 daha fazla balon patlatarak hedefe ulaşmada başarısız olur. Ancak Yapay Zekâ Robotu Pepper sayesinde dışsal uyarı ve teşvik edici komutlarıyla ikna olup risk almaya meylederler.

Yine 2022 yılında kullanıma sunulan ChatGPT, bir Yapay Zekâ sohbet robotudur. Farklı alanlardaki konuları sistemsel olarak işleyebilen ChatGPT, yanıtlarını kullanıcının taleplerine göre uyarlayarak daha dinamik ve ilgi çekici konuşmalar yapılmasına olanak sağlar.

ChatGPT hakkında Yapay Zekânın yatırım alanında güven kazanmadaki etkinliğini ölçmek amacıyla 250 işletme sahibi ve yatırımcının katıldığı bir deney yapılır. Deneyde ChatGPT tarafından oluşturulan satış konuşma sunumlarıyla, halihazırda uzman kişiler tarafından oluşturulan gerçek satış sunumları karşılaştırılır. Deney sonunda ChatGPT tarafından oluşturulan satış sunumlarının, insanlar tarafından oluşturulanlardan iki kat daha ikna edici olduğu bulunur. Yatırımcılar ve işletme sahiplerinin ChatGPT tarafından oluşturulan satış konuşmalarını inceledikten sonra yatırım yapmayı düşünme olasılıkları, uzmanlar tarafından oluşturulanlara göre üç kat daha fazladır.

İkna iletişimi ve Yapay Zekâ konusunda bilinen örneklerinden biri de Cambridge Analytica adlı analiz şirketinin, ABD seçimlerinde, Facebook’taki 50 milyon kullanıcının kişisel verilerini usulsüz bir şekilde kullanarak, onların seçimlerdeki tercihlerini yönlendirme, değiştirme yönünde reklam ve içerikler sunarak, kişileri bu doğrultuda ikna etmeye çalışmasıdır. Skandal sonunda verileri kasıtlı olarak başkan adaylarından birinin lehine kullandığını itiraf eden şirket, bu yönde geliştirilen Yapay Zekâ Algoritmasıyla, kullanıcıların Facebook hesaplarında yayımlandığı reklam ve içeriklerle, seçim hakkında fikirlerini değiştirme yönünde çalışmalar yaptığını kabul etmiştir.

Yapılan deneylerden de anlaşılacağı üzere yapay zekâ iknada, hem fayda hem de zarar sağlayabilir.  Şimdilik yapabileceğimiz tek şey, kulağımıza ikna edici sözler fısıldayan yapay zekâ robotlara karşı uyanık olmaktır.

Mustafa AVCI

 

Kaynak;

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54792252

https://www.redbull.com/tr-tr/yapay-zeka-teknolojileri-hakkinda-bir-deney

https://evrimagaci.org/yapay-zekada-devrimsel-gelisme-gpt3-nedir-ve-neden-onemlidir-10012

https://medium.com/%C3%B6%C4%9Frenme-analitikleri/yapay-zeka-i%CC%87nsanli%C4%9Fi-i%CC%87kna-edebi%CC%87li%CC%87r-mi%CC%87-4c1396c0cbca

https://clarifycapital.com/the-future-of-investment-pitching?__cf_chl_rt_tk=A9NR8yePyldi6bT2EEWIFW_qzO67te9.3zFCA8WQSko-1688118554-0-gaNycGzNCzs

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), UNCTAD Dünya Yatırım Raporu 2023’ün Türkiye Lansmanına Ev Sahipliği Yaptı

Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da UNCTAD Dünya Yatırım Raporu’nun Türkiye lansmanı, YASED ev sahipliğinde gerçekleşti. YASED’in Küresel Yatırım Günleri etkinlik dizisinin ilk programı olan rapor lansmanında, YASED Başkanı Engin Aksoy açılışı yaparken, UNCTAD Yatırım Araştırmaları Bölümünden Amelia U. Santos-Paulino, Dünya Yatırım Raporu 2023’ü sundu.

YASED Başkanı Engin Aksoy, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği açılış konuşmasında, üst üste dört yıldır raporun küresel lansmanı ile aynı günde Türkiye lansmanını UNCTAD iş birliği ile gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti paylaştı. Aksoy, Türkiye’nin güncel resmi istatistiklerine göre 2022 yılında kaydettiği Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişinin 13,3 milyar dolar düzeyinde olduğunu hatırlatırken yeni rapor kapsamında güncellenen 2022 küresel UDY değerine göre, Türkiye’nin 2022 yılında küresel UDY girişlerinden aldığı payın yüzde 1 düzeyinde gerçekleştiğini belirtti.

Açılış konuşmasında küresel UDY hareketlerini değerlendiren Aksoy, tedarik zincirlerindeki bölgeselleşme eğilimlerini son dönemde etkisini artıran “friendshoring” trendi çerçevesinde yakından takip ettiklerini ifade etti. Özellikle yüksek teknoloji yatırımlarının yüksek katma değer ve know-how sağlamaları nedeniyle her geçen gün önemini artırdığına dikkat çeken Aksoy, bu yatırımların yüksek nitelikli işgücü istihdamında oynadığı role de vurgu yaptı. Paris Anlaşması kapsamında belirlenen hedeflere ulaşılması ve AB Yeşil Mutabakatı ile de uyumlu bir yeşil dönüşüm gündeminin yönetilebilmesinde sürdürülebilir kalkınma yatırımlarının önemine değinen Aksoy, küresel düzeyde temiz enerji alanındaki yatırımlardaki gelişmenin umut verici olduğunu ancak bu alanda katedilmesi gereken önemli bir mesafe olduğunu ifade etti. YASED üyelerinin ülkemizin UDY rekabetçiliğinde kritik rol oynayan tüm bu alanlarda en verimli yatırımlara imza atmaya devam ettiğini söyleyen Aksoy, Türkiye’nin UDY performansının geliştirilmesinde, makroekonomik istikrarın ve düzenleyici çerçevedeki öngörülebilirliğin kilit rol oynadığını vurguladı.

Dünya Yatırım Raporu 2023 sunuşu sırasında Santos-Paulino, 2022 yılına ait küresel ve bölgeler düzeyinde gerçekleşen UDY akışlarına ilişkin güncel istatistikleri değerlendirdi. Santos-Paulino’nun sunumuna göre, 2022 yılında küresel UDY hacminde, 1,5 trilyon dolardan 1,3 trilyon dolara, yüzde 12’lik bir düşüş yaşandı. Bununla birlikte gelişmiş ülkelere gelen UDY girişlerinde yüzde 37’lik bir düşüş yaşanırken gelişmekte olan ülkelere gerçekleşen girişlerde yüzde 4’lük sınırlı bir artış kaydedildiği belirtildi.

Etkinlik sırasında yapılan değerlendirmeler, COVID-19 dönemine kıyasla tedarik zincirlerindeki baskıların hafiflemesiyle küresel ekonomide bazı olumlu gelişmelerin olduğunu, ancak devam eden jeopolitik belirsizliklerin 2022 yılında aşağı yönlü riskleri beraberinde getirdiğini ortaya koydu. Ukrayna’daki savaş, artan gıda ve enerji fiyatları, birçok gelişmiş ekonomide genişlemeci para politikalarından çıkışın beraberinde getirdiği artan faiz oranları, finansal belirsizlikler, gelişmiş ekonomilerin birçoğundaki resesyon beklentileri, 2022’de küresel yatırım iştahını etkileyen temel faktörler arasında sıralandı. 2022 yılını etkileyen jeopolitik ve finansal riskler 2023’e de taşınırken uluslararası yatırımların 2023 yılında temkinli bir iyimserlikle yatay yönlü eğilimini sürdüreceği tahminleri de paylaşıldı.

Sunum sırasında Santos-Paulino, Dünya Yatırım Raporu kapsamında, UDY akımlarının proje türü açısından sıfırdan yatırım (greenfield), uluslararası proje finansman anlaşmaları ve sınır ötesi birleşme ve satın alımlar (M&As – Mergers&Acquisitions) olmak üzere kategorize edildiği bilgisini paylaşırken sıfırdan yatırım projelerinin sayısında kaydedilen yüzde 15’lik artışın gelecek için olumlu bir görünüme işaret ettiğini belirtti.

Bu yılki raporun teması, “Herkes için Sürdürülebilir Enerjiye Yatırım” olup Santos-Paulino bu tema özelinde bazı bilgiler paylaştı. Santos-Paulino, yenilenebilir enerji alanında gerçekleştirilen uluslararası yatırımların, 2015 yılında Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının açıklanmasından bu yana üç kat arttığını vurguladı. Ancak, raporda da belirtildiği gibi çok daha fazla yatırıma ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. Santos-Paulino, yenilenebilir enerji alanında güçlü bir yatırımcı ilgisi olsa da, enerji dönüşümü için gerekli olan diğer alanlardaki yatırımların daha sınırlı kalabildiği bilgisini paylaştı.

Santos-Paulino, enerji yatırımına en çok ihtiyaç duyan ülkelerin, enerji alanında uluslararası yatırım çekmekte en az başarılı ülkeler olduğuna dikkat çekti. Spesifik olarak, bugüne kadar, yenilenebilir enerji veya enerji dönüşümü ile ilgili diğer sektörlerde 11’i az gelişmiş ülke olmak üzere toplamda 31 adet gelişmekte olan ülkede tek bir uluslararası yatırım projesinin kaydedilmediğinin de altını çizdi.

Santos-Paulino ayrıca, ülkelerin net sıfır hedeflerine ulaşma yolunda yatırımcı güvenini sağlamak için ulusal enerji geçiş stratejilerinde ayrıntılı yatırım planlamasının önemini vurguladı. Soru-Cevap bölümünde Santos-Paulino, 2022’de küresel fosil yakıt sübvansiyonlarının 1 trilyon dolarlık rekor bir seviyeye ulaştığını ve bu rakamın yenilenebilir enerjiye sağlanan sübvansiyonların sekiz katı olduğunu belirtti.

Sunumun ardından YASED Genel Sekreteri Serkan Valandova, YASED’in Küresel Yatırım Günleri program serisi hakkında bilgi paylaştı. Küresel Yatırım Günleri 2023 programı kapsamında Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu’nun katılımları ile Türkiye’nin UDY performansının ve politikalarının ileriye dönük bir bakış açısıyla değerlendirileceği bir web yayını daha gerçekleştirileceği bilgisini paylaşan Valandova, ayrıca OECD ve fDi Intelligence’dan katılımcıların yer alacağı UDY ve Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ)’ler ve UDY ve tedarik zincirleri temalarında gerçekleştirilmesi planlanan aktiviteler hakkında bilgi paylaştı. Bu etkinliklere ek olarak, Valandova, enerji alanında faaliyet gösteren YASED üyelerinden katılımcıların da yer alacağı bir başka etkinlik daha düzenleneceğini belirtti.

Kuveyt Türk ve BAİB İhracatçı Firmalar İçin İş Birliğine Gitti

Kuveyt Türk ve BAİB İhracatçı Firmalar İçin İş Birliğine Gitti

Yatırım, üretim ve ihracata yönelik finansman desteğini artıran Kuveyt Türk, ihracatın artırılmasına katkı sağlamak amacıyla Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile protokol imzaladı. Yapılan iş birliği kapsamında BAİB üyeleri, başta uygun finansman kullanımı olmak üzere birçok avantajdan yararlanabilecek.

Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk, ihracatçı firmalara desteğini artırarak ülkemizin cari dengesine katkı sunuyor. Daha önce Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) ve Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ile gerçekleştirdiği iş birliklerine bir yenisini ekleyen Kuveyt Türk, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (DAİB) ile protokol imzaladı.

BAİB’in Antalya’daki merkezinde düzenlen törende iş birliği protokolünü, BAİB Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Mirza ve Kuveyt Türk Kurumsal ve Ticari Pazarlama Grup Müdürü Erdal Özbilir imza altına aldı. Yapılan iş birliği kapsamında Kuveyt Türk, BAİB üyesi ihracatçı firmalara, uygun kâr oranlarında finansman kullandırımı ve özel indirimli dış ticaret komisyon paketleri gibi birçok fırsat sunacak. BAİB üyesi ihracatçılar, Kuveyt Türk Mobil ve internet şube üzerinden havale, EFT ve FAST işlemlerini ücretsiz ve komisyonsuz şekilde yapabilecek.

BAİB üyesi firmalara, ihracat bedellerinin Kuveyt Türk’teki hesaplarına gelmesi şartıyla yabancı para cinsi finansman kullanımında indirim uygulanacak. TL kredilerde ise firmalara uygun kâr marjıyla işletme finansmanı kullanma imkânı sunulacak. Ayrıca BAİB üyelerine, işletme sermayelerinin finansmanı için Eximbank Sevk Öncesi İhracat Kredisi kullanımında öncelik tanınacak.

İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) Yönetmeliği Cumhurbaşkanı Tarafından İmzalandı

İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) Yönetmeliği Cumhurbaşkanı Tarafından İmzalandı

Türkiye Yüzyılının vizyon projesi İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) yönetmeliği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanıp 7 Temmuz 2023 Cuma günü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Türkiye’nin 100. Yılında İstanbul’u dünyanın finans merkezi yapması hedefiyle yola çıkan İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) yönetmeliği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanıp resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) %100 hissedarlığında kurulan TVF A.Ş’nin 20 yıl yöneteceği İstanbul Finans Merkezi’nin yönetmeliği belirlenmiş oldu. İstanbul Finans Merkezi Türkiye Cumhuriyeti’nin finansal rekabet gücünü uluslararası alanda artırmak, finansal piyasalar ile ürün ve hizmetlerin gelişmesine ve derinleşmesine katkıda bulunmak, uluslararası finans ve sermaye piyasalarına entegrasyonu güçlendirmeyi amaçlıyor.

Yönetmelikle birlikte, İstanbul Finans Merkezi içinde yer alan ilgili tüm birimlerin kiralanması, yeni katılımcıların kabulü, İFM donatılarının işletilmesi, güvenlik, bakım, onarım ve aidat gibi unsurların tamamı İstanbul Finans Merkezi A.Ş tarafından 20 yıllığına yönetilecek. Resmi gazetede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla onaylanan yönetmelik ayrıca tüm bu hedeflerin yanı sıra İFM’nin yönetilmesi, işletilmesi, katılımcı belgesi verilmesi ve tek durak büronun işleyişi ile 22.06.2022 tarihli ve 7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu’nun uygulanmasına dair usul ve esasları da belirliyor.

İşlemler Tek Durak Büro İle Hız Kazanacak

Teknolojinin gelişmesiyle her alan ve sektörde işleyişin hız kazandığı günümüzde işlemlerin hızla yürütülebilmesi de büyük önem taşıyor. Düzenlenen yönetmelik kapsamında altı bölümde 28 madde yer alırken bu maddelerle İFM’ye katılımdan işlem ve yönetim süreçlerine kadar pek çok konuda işleyişin nasıl yürütüleceği belirlenmiş oldu.

Yönetmelik kapsamında; 22.06.2022 tarihli ve 7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu’nun uygulanması, İFM’nin ofis alanlarının ve kapsam dışı alanların yönetilmesi ve işletilmesi, katılımcı belgesine, tek durak bürosunun işleyişine ilişkin iş ve işlemler yer alıyor.

Tek Durak Büro düzenlemesi ile İstanbul Finans Merkezi’nin katılımcı ve katılımcı adaylarının faaliyetlerine ilişkin izin, ruhsat, lisans ve benzeri onay başvuruları ile katılımcıların çalışmalarına ve belirlenen konulara ilişkin süreçleri hızlandıracak.

İhale Tarihindeki Asgari Ücrete Göre Teklif Vermeme ?

İtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle,  İhalenin Monad Yazılım Bilg. Eğt. Dan. San. ve Tic. A. Ş.’nde kaldığı, ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibinin ise kendi firmaları olduğu, idarece yaklaşık maliyetin 48.101.414,00 TL olarak açıklandığı; ancak ihale komisyonu kararından, asgari ücretin değişiminden kaynaklı olarak idarece yaklaşık maliyetin güncellendiğinin anlaşıldığı, ayrıca ihale uhdesinde bırakılan Monad Yazılım Bilg. Eğt. Dan. San. ve Tic. A. Ş.’nin ihalede teklifini 2022 yılı asgari ücreti üzerinden sunduğu ve asgari ücretten kaynaklanan fiyat farkının ödeneceği gerekçesi ile idarenin de kamu ihale mevzuatına aykırı olarak sunulan bu teklifi kabul ettiğinin anlaşıldığı, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 78.6’ncı maddesine aykırı şekilde sunulmuş teklifin kabul edilmesinin Kamu İhale Kanunu’nun 5’inci maddesine aykırılık teşkil ettiği,

İhale komisyonu kararında alıma ait sınır değerin hesaplandığı ve 37.226.464,57 TL olarak tespit edildiğinin belirtildiği, ancak idarenin aynı komisyon kararında asgari ücretin değişiminden kaynaklı olarak yaklaşık maliyetin 61.960.229,30 TL olarak güncellendiğini belirttiği, güncellenmiş olan yaklaşık maliyete göre sınır değerin 46.511.268,49 TL olması gerektiği, dolayısıyla ihale dokümanı hükmü gereğince teklifi sınır değer altında kalması nedeniyle ihale uhdesinde bırakılan istekliye aşırı düşük teklif sorgulaması yapılarak ihale işlemlerine devam edilmesi gerektiği, ancak ilgili ihale komisyonu kararından anlaşıldığı üzere sınır değerin hatalı hesaplandığı ve dolayısıyla aşırı düşük teklif sorgulaması yapılmadığı, bunun yanında Monad Yazılım Bilg. Eğt. Dan. San. ve Tic. A. Ş.nin teklif etmiş olduğu tutarın güncel asgari ücrete göre sadece personel maliyetini dahi karşılamadığı, aşırı düşük teklif sorgulaması yapılsa bile açıklayabileceği bir hususun bulunmadığı ve teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği iddialarına yer verilmiştir.

10.05.2023 tarihli ve 2023/UH.I-734 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen “2022/1200303 İhale Kayıt Numaralı Müdürlüğümüze Bağlı Sağlık Tesislerine Ait 36 Ay Süreli HBYS (Hastane Bilgi Yönetim Sistemi) Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak, ihale dokümanından ve 31.03.2023 tarihinde onaylanan ihale komisyonu kararından; ihalenin birim fiyat teklif alınmak suretiyle ve elektronik ortamda teklif alınarak açık ihale usulü ile 03.01.2023 tarihinde gerçekleştirildiği, ihalede (8) adet ihale dokümanı indirildiği, ihaleye (4) isteklinin teklif verdiği, asgari ücretin değişmesine bağlı olarak yaklaşık maliyetin güncellendiği ve güncel yaklaşık maliyet baz alınarak tekliflerin değerlendirildiği, “Alıma en düşük teklifi veren istekli olan Monad Yazılım Bilg. Eğt. Dan. San. ve Tic. A.Ş.’nin teklifinin diğer isteklilere göre düşük kalması üzerine bilgi amaçlı olarak 2023 yılında geçerli olacak Asgari Ücret üzerinden güncellemesi yapılmıştır. Yapılan güncelleme sonucunda da söz konusu isteklinin teklifi ile en yakın teklif arasında 1.031.241,22 TL’lik bir fiyat farkı olduğu tespit edilmiştir. İhale üzerinde bırakılan istekliye çalıştırdığı personeller için asgari ücretten kaynaklanan fiyat farkının ödeneceği de göz önünde bulundurularak…” ifadelerine yer verilerek Monad Yazılım Bilg. Eğt. Dan. San. ve Tic. A. Ş.nin ekonomik açıdan en avantajlı teklif, başvuru sahibi Fonet Bilgi Teknolojileri A.Ş.nin de ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif olarak belirlendiği tespit edilmiştir.

İhale dokümanının yukarıda yer verilen düzenlemelerinden, şikâyete konu ihalenin personel çalıştırılmasına dayalı olmayan “36 Ay Süreli Hbys (Hastane Bilgi Yönetim Sistemi) Hizmet Alımı” olduğu, İdari Şartname’nin “Teklif fiyata dahil olan giderler” başlıklı 25’inci maddesinden ihale konusu iş kapsamında 36 ay süreyle personel çalıştırılacağı, söz konusu personel için aylık 26 gün üzerinden günlük brüt 10 TL yol bedeli verilmesinin öngörüldüğü, ayrıca ilgili mevzuat gereğince ödenecek vergi, harç, demontrasyon, eğitim, personel giyim v.b. giderlerinin teklif fiyata dâhil edildiği anlaşılmaktadır.

İdarece 71 iş kaleminden oluşan ihale konusu işin 48.101.414,00TL tutarındaki yaklaşık maliyetin 01.07.2022-30.11.2022 tarihleri arasında geçerli olan asgari ücret esas alınarak;                                                                          

Yaklaşık Maliyet Bileşenleri TL %
Hastane bilgi yönetim sistemi hbys yazılım programı hizmet alımı 21.964.748,52 %45,66
Personel maliyeti 26.136.665,48 %54,34
Toplam 48.101.414,00 %100

şeklinde hesaplandığı görülmüştür.

İhale komisyonu kararından anlaşıldığı üzere, idare tarafından işçilik kalemine ilişkin yaklaşık maliyetin asgari ücretin değişmesine bağlı olarak güncellendiği, dolayısıyla yaklaşık maliyetin işçilik hesaplama modülü kullanılarak güncellendiği, bahse konu modülde 01.01.2023-31.12.2023 tarihleri arasında geçerli olan asgari ücretin esas alındığı,

İdarece 71 iş kaleminden oluşan ihale konusu işin 61.960.229,30TL tutarındaki güncel yaklaşık maliyetin 01.01.2023-31.12.2023 tarihleri arasında geçerli olan asgari ücret esas alınarak;

Yaklaşık Maliyet Bileşenleri TL %
Hastane bilgi yönetim sistemi hbys yazılım programı hizmet alımı 21.964.748,52 %35,45
Personel maliyeti 39.995.480,78 %64,55
Toplam 61.960.229,30 %100

şeklinde hesaplandığı görülmüştür.

Sınır değer hesaplamasının ise;

Sınır Değer Hesaplama (Hizmet Alımı)
Yaklaşık Maliyet 48.101.414,00TL
1. geçerli teklif 37.476.666,48TL
2. geçerli teklif 52.366.722,00TL
3. geçerli teklif 56.555.104,14TL
4. geçerli teklif 58.947.419,85TL
R katsayısı (bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler) 0,87
Sınır değer 37.226.464,57TL

 

şeklinde 37.226.464,57TL olarak yapıldığı görülmüştür.

Tarafımızca işçilik hesaplama modülü kullanılarak ve ihale tarihinde (03.01.2023) geçerli olan asgari ücret esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda asgari işçilik bedelinin 40.090.342,17TL, genel toplam yaklaşık maliyetin 62.055.090,69TL olduğu; idarece yapılan hesaplama ile arasındaki farkın, idarenin hesaplamalarında 71’inci kalemde yer alan kişi sayısının 4 kişi alınması gerekirken 1 kişi olarak alınmasından kaynaklandığı; sınır değer hesaplamasında ise güncel yaklaşık maliye tutarının esas alınması gerekirken güncel olmayan yaklaşık maliyet tutarının esas alındığı, sınır değer hesaplama modülü kullanılarak yapılan hesaplama sonucunda esas alınması gereken sınır değerin 46.511.268,00TL olduğu anlaşılmıştır.

Başvuruya konu ihalede, isteklilerce ihale konusu iş kapsamında 36 ay süreyle personele ilişkin tekliflerin İdari Şartname’nin 25’inci maddesinde yer alan düzenlemeler esas alınarak hazırlanması gerektiği, ihale dokümanında personele ödenecek ücret bakımından bir alt sınır belirlemesi yapıldığı, tekliflerin hazırlanmasında ve asgari işçilik bedelinin hesaplanmasında, ihale tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücretin dikkate alınması gerektiği anlaşılmıştır.

Bu kapsamda yapılan incelemede, ihale üzerinde bırakılan istekli olan Monad Yazılım Bilg. Eğt. Dan. San. ve Tic. A. Ş. tarafından sunulan birim fiyat teklif cetveli incelendiğinde (teklif verme tarihi: 02.01.2023); hastane bilgi yönetim sistemi hbys yazılım programı hizmet alımı=11.340.000,00TL ve personel maliyeti = 26.136.665,48 TL olmak üzere toplam teklif tutarının 37.476.665,48TL olduğu, istekli tarafından ihale konusu işte çalıştırılacak personele ilişkin teklif edilen birim fiyatların ihale tarihinde (03.01.2023) geçerli olan asgari ücret esas alınarak hesaplanmadığı, aynı zamanda toplam teklif bedelinin ihalede teklif edilebilecek asgari işçilik bedelini (40.090.342,17) karşılamadığı tespit edilmiştir.

Bu çerçevede ihale üzerinde bırakılan Monad Yazılım Bilg. Eğt. Dan. San. ve Tic. A.Ş. tarafından sunulan birim fiyat teklif cetvelinde işçilik maliyetine ilişkin teklif edilen birim fiyatların ihale dokümanı uyarınca hesaplanması gereken tutarın altında olduğu, anılan istekliye ait teklifin ihale dokümanına uygun olarak verilmediği, idarece isteklinin birim fiyat teklif cetvelinde yer alan işçilik giderlerine ilişkin teklif satırları tutarlarının ihale tarihinde geçerli olan asgari ücret esas alınarak güncellenip değerlendirilmesinin mevzuata uygun olmadığı anlaşılmış olup, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Öte yandan, idarece sınır değer hesaplamasında güncel yaklaşık maliyet tutarının esas alınması gerekirken güncel olmayan yaklaşık maliyet tutarının esas alındığı, güncel yaklaşık maliye tutarının esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda sınır değerin 46.511.268,00TL olduğu görülmekle birlikte, yukarıda yapılan değerlendirmeler neticesinde ekonomik açıdan en avantajlı istekli olarak belirlenen Monad Yazılım Bilg. Eğt. Dan. San. ve Tic. A.Ş.nin teklifinin ihale dokümanına uygun olmadığı gerekçesiyle teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği sonucuna ulaşıldığından ve ihalede dikkate alınması gereken sınır değer tutarı altında başka istekli bulunmadığından söz konusu hatalı hesaplamanın esasa etkili bir durum oluşturmadığı anlaşılmıştır.

Mehmet ATASEVER 

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Alım Talebi: Isıtma Fanı Makinesi (Sıcak Su ile Isıtma ve Kurutma Fanlı Sistem)

Görseldeki makineye benzer, sıcak su ile ısıtma ve kurutma fanlı sistemi olan, Isıtma Fanı Makineleri aranmaktadır. Benzer ürünlerin üreticilerinin, aşağıdaki adımları tamamladıktan sonra iletişime geçmeleri rica olunur.

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (250 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.