ALZHEİMER İŞLETMELER
Zafer URFALIOĞLU
Alzheimer; insan beyninin bazı bölümlerinin zaman içinde hasarlanması sonucu, başta bellek olmak üzere tüm entelektüel faaliyetler, günlük işlevler ve davranışlarda bozulma ile kendini gösteren bir hastalıktır.[1] Bulaşıcı değildir.
Çok şükür, bu temel tıbbiyeli açıklamayla hastalığı hatırlamış olduk.
Şimdi sıra insanlarda görülen bu hastalığın nasıl olup da işletmelerde üstelik de nerede ise birebir benzerlikle görüldüğünü; bulgularının ne olduğunu ve sonuçta da ne gibi sorunlar doğurduğunu sorgulayacağımız sorulara geldi.
Alzheimer hastalığı üzerine sorulmuş temel soruları benzerlik bağlamında kurumsal hafızası olmayan ya da kaybetmiş işletmelere uyarladım, umarım hoşunuza gider.
Açıkçası bu çalışmaya başlarken ben de bu kadar anlamlı bir benzerlik bulacağımı sanmıyordum.
- İşletme Alzheimer’ı nedir?
İşletmelerde Alzheimer; işletmenin beyni sayılan yöneticilik yetisinin yitirilmesine neden olan ilerleyici bir iletişim rahatsızlığıdır. İletişim ve kurumsal hafıza görevi görecek tarafsız ve izlenebilir bir yapı yoktur. Bu nedenle bilgi depolama, analiz etme ve bilgiye dayalı yönetim fonksiyonlarının giderek azalmasına sebep olur ve sonuçları zaman ilerledikçe yavaş yavaş kendini gösterir.
Hasta işletmelerde “Dediğimi yap, yapılanları bana söyle!” cümlesi her yönetim kademesinde sık duyulmaya başlar.
- Alzheimer olmuş işletmeler en fazla kaç yıl yaşar?
Genel olarak istatistiksel veriler ışığında, Alzheimer işletmeler 2 ila 8 yıl arasında iflas eder. Ancak danışmanlıklara tepki verip uygun kurumsal eğitim koşullarında faaliyetlerini sürdüren bazı işletmelerin 20 seneye kadar ticari faaliyetlerine devam ettiği görülmüştür.
İflasa kesin etkisi olmasa da iyileşme için henüz bir çözüm bulunamamıştır. Sadece mevcut beyin takımının konfor alanı korunarak hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir.
- Alzheimer olmuş işletmelerin son evre iflas belirtileri nelerdir?
- Departmanlar tek başına hareket etmede zorlanır.
- Gündem ve sonuç alma açısından toplantıları yönetmek zordur.
- İş yapmada/yaptırmada güçlükler yaşanır.
- Çalışanlar Masalak – Masaya bağımlı – olmaya başlar.
- Çok ciddi kurumsal hafıza kayıpları yaşanır.
- Artan israf riskleri oluşur ama önlenemez.
- Hizmet alımlarında zorluklar yaşanır.
- Satış ve tahsilat akışı sıkıntısı görülür.
- Alzheimer, işletmelerde nasıl başlar?
Hastalığın en önemli göstergesi ve tespit edilebilen ilk bulgusu bir raporlama sistematiğinin olmamasıdır. Alzheimer İşletmeler yakın geçmişteki ürün bilgisi, müşteri, şikâyet, kişi ve olayları unutur. Hastalık ilerledikçe işletme daha sık unutmaya başlar ve standartlaşması gereken en temel işletme şartlarını hatırlayamaz. Unutkanlık, hastalığın ilk dönemlerinde basit unutkanlıklar (etiket yapıştırmama, pakete ürün koymama ya da yanlış yükleme) olarak başlar. Sonra tüm işletmeyi etkileyecek boyutlara (yanlış hammadde kullanımı, hatalı fiyat vermeler, şikayetleri unutmak vb.) ulaşır.
Hastalık ilerledikçe, işletme yönetimi önceleri duyduğu rahatsızlıkları daha az duymaya hatta fark etmemeye başlar ve akabinde de iflas gerçekleştiğinde hiçbir rahatsızlık duyulmaz.
- Alzheimer olmuş işletmelerde yöneticiler neden bağırır?
Hasta işletmelerin çalışanları genelde işi önemseme, sonuçları düşünme, ortak iş görme kültürlerini kaybettikleri için birbirlerinin işini aksatabilir ve buna bağlı olarak yöneticilerin onlara bağırmalarına sebep olurlar.
Alzheimer hastası işletmelerde çalışanlar, iletişim ortamları sınırlı olması sebebiyle isteklerini, beklenti ve önerilerini yönetime anlatamaz ve anlamalarını sağlamak için de bağırma gibi bir tepki gösterebilirler.
- Alzheimer olmuş işletmelerde kişiler kendini nasıl hisseder?
Başlangıç dönemi Alzheimer belirtileri arasında bulunan iş süreçlerindeki ufak tefek unutkanlıklar, zaman içinde ilerleyerek operasyon ve planlama bozukluğuna yol açar. Çalışanların zaman ve mekân algısının da bozulduğu Alzheimer hastalığında unutma eylemi, çalışanların son yaşadığı günlük eylemlerden başlayarak geçmişe doğru ilerler.
Bu nedenle ne kariyer planı ne de eğitim planı yapılamaz duruma gelinir. İşin kötüsü hasta işletmeler oluşan bu ağır hasarlar yüzünden ihtiyaç analizi ya da risk analizi gibi algısal süreçlerin yapılması gerektiğini bile algılayamazlar.
Zamanla; tedarikçiler yeni müşterilere, müşteriler yeni satıcılara, çalışanlar başka işletmelere ve en sonunda da patronlar kendi başlarına yapabilecekleri ya da kira getirisi ile hayatlarını devam ettirecekleri işlere geçerler.
- Alzheimer olmuş işletmelere karşı nasıl davranılmalı?
- İş arkadaşlarınızla empati kurmaya çalışın.
- Sabırlı olun, hastalıklı yapıyı tam olarak tanımlaya bakın.
- Anlayışlı olun, tartışmayın ama mutlaka analizler yapın.
- Toplantıların bütünlüğünü bozmayın.
- Birim yöneticilerini hoşlanmadığı şeylere zorlamayın.
- Kariyer ve Eğitim Planlarının işletme içinde yapılmasına izin vermeyin.
- Patronların yanında iflas ihtimalinden söz etmeyin.
Bence bu kadar yeter.
Bitti, bitirelim, bitirdim.
Hadi şimdi siz sorun; 10 değil, 20 değil neden 7 soru?
Açıkçası ben de benzerlik karşılaştırmasına daha anlamlı olur diye 20 sık sorulan soru seçerek başladım ama yedinci soruda anladım ki;
“Ham Ervâh[2] olanlar, pişkin ve yetişkin Zevâtın[3] hâlinden anlamazlar. O halde sözü kısa kesmek gerektir vesselâm[4].”
Saygılarımla
[1] https://www.acibadem.com.tr/acibadem-de/alzheimer-ve-yaslanma/#genel-tanitim
[2] Ruh, Halet-i ruhiye
[3] Kişinin
[4] İşte bu kadar, son söz budur









Yemeğin önemi insanoğlunda çok büyük yeri vardır. Yemek keyiftir, güzelliktir burada biz şeflere çok büyük iş düşüyor bu keyfi yaşatmak için bütün yeteneklerimizi bilgimizi kullanarak o canım tabaklarımızı oluşturmalıyız. Devamlı gündemi de takip ederek farklı lezzetler farklı sunumlar oluşturmalıyız. Bu sunumlar ile yemek masalarımız çok daha keyifli olacaktır.
Değer zinciri analizi metodu ilk kez 1985 yılında Harvard İşletme Fakültesi’nden Michael Porter tarafından, rekabet avantajı elde etme ana fikriyle ileri sürülmüştür.



Günümüzde pazarlar hızla gelişme ve değişme göstermektedir. Bu durum satın almayı şirketlerin önemli ve stratejik bir performans kriteri haline getirmiştir.

Türkiye’nin makine ihracatı yılın üçüncü çeyreği sonunda, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 artarak 18,4 milyar dolar oldu. 9 aylık süreç sonunda Rusya’ya ihracatın yüzde 37,6 arttığı sektörde, en büyük ihracat pazarları sıralamasında Almanya, ABD ve İtalya ilk üçteki yerini korudu. Eylül ayında 263 milyon dolar olarak gerçekleştirilen Almanya’ya ihracat ilk 9 ay sonunda 2,2 milyar dolara yükseldi. Resesyon beklentilerinin arttığı Avrupa ülkeleri bu dönemde Türkiye’den toplam 10,5 milyar dolar tutarında makine satın aldı.
“İlk iki çeyrekte yüzde 9,6 ve yüzde 6 büyüyen dünya makine teçhizat yatırımlarındaki büyümenin son çeyrekte yüzde 1’e kadar gerilemesi, 2023’ün ilk çeyreğinde ise tamamen durması bekleniyor. Bunda küresel enflasyon ve maliyet artışı yanında, finansmanın çok pahalı hale gelerek yatırımcıların risk iştahını kaçırmasının önemli etkisi var. Gelecek yıl küresel ihracatın miktar olarak aynı kalacağı, fakat tüm sektörlerdeki ortalama ihracat birim fiyatlarının yüzde 5 kadar gerileyeceği öngörüleri karşısında, sene bitmeden alınacak her yeni iç veya dış sipariş işletmelerin ölçek verimliliği ve rekabetçiliği açısından büyük önem taşıyor.”
Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından 11.08.2022 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı ve Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi İle Yapılan 10 Ay Süreli Malzemeli Yemek Pişirme, Dağıtım ve Sonrası Hizmet Alımı (Ortak İhale) İhalesi” ihalesine ilişkin olarak Name Kurumsal Yemek Gıda A.Ş.nin 29.08.2022 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun, idarenin 06.09.2022 tarihli yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibince 16.09.2022 tarih ve 50263 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan 16.09.2022 tarihli dilekçe ile itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuştur.
Bir örgütün ne olduğu ve nasıl yorumlanması gerektiği konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bu konudaki ilginç yaklaşımlardan biri de örgüt kuramcısı Gareth Morgan tarafından örgütlerin çeşitli benzetmeler (metaforlar) aracılığıyla incelenebileceğine ilişkin görüştür.
Yatırım teşvik sistemimizin en üst aşamasında yer alan ve “proje bazlı süper teşvikler” olarak bilinen sistemde dört önemli değişiklik yapıldı. Bu teşvikler Cumhurbaşkanı tarafından verilen en üst seviye teşvikler olup en son Toyota firmasına otomobil ve batarya üretimi için düzenlenmiştir.