Promosyon Ürünleri E-Mağaza’da

Satınalma Dergisi E-Mağaza‘da promosyon ürünleri kategorisi açıldı. Kurumsal ihtiyaçlarınıza hızlı ve kolay bir şekilde karşılayabilirsiniz.

E-Mağazada ofislerinizi süsleyecek kristal isimlikler ve kristal küpler farklı model seçenekleri ile satışa sunuluyor. Şirketinizin özel etkinliklerinizde ödüllendirme ve tebrik amacıyla sunabileceğiniz kristal plaketlerimizi de inceleyebilirsiniz.

Ürün ve hizmetlerinizi e-mağazada satışa sunmak için bize SATICI OL formu üzerinden ulaşabilirsiniz.

 

 

Balık İhracatçılarının Devletten Beklentisi

Balık ihraç eden firmalar, sağlık sertifikası düzenlenmesi süreçlerinin iyileştirilerek maliyet artışına neden olan işlemlerin kaldırılmasını istiyor.

Bir yandan küresel boyuttaki enflasyon diğer yandan tedarik zincirinde lojistik süreçlerindeki astronomik maliyet artışları bütün Dünya ülkelerinin ekonomilerini olumsuz etkiliyor.

Lojistik maliyetlerindeki astronomik artışlardan olumsuz etkilenen balık ihracatçısı firmalarımız, Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulunun en aktif iki bakanlığı olan Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’ndan, konteynerlerle yapılan ihracatlardaki sağlık sertifikası düzenlenmesi süreçlerinin iyileştirilerek (Bakanlıkların görevlerini yapmalarında zafiyet oluşturmadan) bu süreçlerde oluşan gereksiz maliyetlerden kurtulmalarını sağlayacak çözüm üretmelerini bekliyor.

Balık üretimi, yetiştiriciliği, ihracatı, en baştan son aşamaya kadar, uçtan uca kuyumcu hassasiyeti gerektiren gerçekten çok zorlu süreçler içeriyor, bu süreçlerde gereksiz yere harcanacak tek kuruşa, gereksiz harcanacak bir saniye zamana tahammül yok. Gereksiz iş ve prosüdürler nedeniyle yüklenilen gereksiz maliyet artışları, uluslararası rekabette geride kalmaya neden oluyor. Taktir edersiniz ki, bunun sorumluluğunu da hiç kimse yüklenmek istemez.

Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’nun Çalışmaları Hala Devam Ediyor

Dış ticaret süreçlerindeki gereksiz işlemleri ve bu işlemlerden kaynaklanan gereksiz maliyetleri kaldırarak Türk firmalarının uluslararası rekabet gücünü artırmayı hedefleyen Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’nun çalışmaları, Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda hala devam ediyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yapılan araştırmalara göre, Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasının Dünya Ticaret Örgütüne üye ülkeler tarafından tam olarak uygulanmasının, küresel düzeyde ticari maliyetleri % 12- % 17 oranında düşüreceği, ülkemizin de içinde bulunduğu üst-orta gelir düzeyine sahip ülkelerde ise bu oranın % 14 olacağı tahmin ediliyor.

Ticaretin Kolaylaştırılması Çalışmaları Kapsamında Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın Sorumluluğu

Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu tarafından hazırlanmış olan Ticaretin Kolaylaştırılması Türkiye Stratejisi 2019-2023 Revize Eylem Planı’nın 25.maddesinde; firmaların dış ticaret işlemlerinin kolaylaşmasını ve maliyetlerinin azalmasını sağlayan yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının sadece gümrük alanında sınırlı kalmamasının gerektiği, ilgili diğer Devlet kuruluşlarının da  bu yönde sonuç elde etmeye yönelik mevzuat ve altyapı çalışmalarını başlatması gerektiği belirtilerek, bu hedefin gerçekleştirilmesinden sorumlu Bakanlıklar arasında Tarım ve Ormancılık Bakanlığı da sayılıyor.

Konteynerlerle yapılan ihracatlarda sağlık sertifikası düzenlenmesi sürecinde maliyet artışı oluşma nedenleri

  • İhracatların karayolu veya havayolu ile yapıldığı durumlarda, balık ihracatları nedeniyle

işletmelerin bulunduğu yerlerde ön sağlık sertifikası düzenlenerek ihracatların yapıldığı yerlerde ön sağlık sertifikalarının sağlık sertifikasına dönüştürülmesi süreçlerinde, maliyet artışına neden olan iş süreci bulunmuyor, bu yüzden gereksiz maliyet  artışı da olmuyor.

 

  • Sorun ve maliyet artışları, soğuk zincir konteynerlerle deniz yoluyla yapılan ihracatlarda

oluşuyor. Balık ihracatçısı firmaların üretim tesislerinin bulunduğu il/ilçelerde ön sağlık sertifikası alındıktan sonra, ihracat gümrük işlemlerinin yaptırmak üzere gümrük idarelerinin bulunduğu liman sahasına gelen konteynerlerdeki  balıklar için sağlık sertifikası düzenlenmesi sürecinde, liman sahasında bekleme ücreti, konteynerlerin indirilip veteriner kontrolüne hazırlanması ücreti gibi iş ve işlemler nedeniyle konteyner başına ortalama 300-400 $ liman işlem ücreti tahsil ediliyor. Liman sahasının iş yükünün fazla olduğu dönemlerde bu giderler çok daha fazla oluyor.

 

Konteynerlerle yapılan ihracatlarda oluşan gereksiz maliyetler nasıl kaldırılabilir?

Ticaret Bakanlığı ihracat kapasitesi yüksek, güvenilir dış ticaret firmalarına, dış ticaret işlemlerinde ayrıcalık sağlayan OKSB/Onaylanmış İhracatçı Statü Belgesi/Mavi Hat izni veriyor. OKSB sahibi ihracatçı firmalar, ihracat sırasında gümrük idarelerinde hiçbir bekleme ve masraf yapmadan ihracatlarını tamamlıyor.

Denizyoluyla soğuk zincir konteynerlerle yapılan ihracatlarda, ihracatların yapıldığı liman sahasında oluşan liman işlem masraflarının tamamen kaldırılması için, OKSB sahibi ihracatçı firmaların ihraç edeceği balıklar için işletmelerin bulunduğu il/ilçede ön sağlık sertifikası düzenlemeden doğrudan sağlık sertifikası düzenlenmesi uygulamasının başlatılması gerekli.

Bu şekilde uygulama yapıldığı taktirde, balık konteynerlerini taşıyan araçlar gümrük işlemlerini yapmak üzere liman sahasına geldiğinde, hiçbir bekleme ve masraf yapmadan ihraç edilebilir.

OKSB/Mavi Hat sahibi balık ihracatçısı firmalara tanınacak bu ayrıcalık nedeniyle Devlet ve ihracatçılar yönünden herhangi bir olumsuzluk oluşmaz

Yurt dışındaki alıcı firmalara ihraç edilen balıkların (üretim  ve ihracat süreçlerindeki Dünya standartlarına uygun denetim ve kontrollerini yaparak) insan sağlığına uygun olarak ihraç edilmesinin sağlanması görev ve sorumluluğu, balık ihracatçısı firmalar ile Tarım Ve Ormancılık Bakanlığı’na aittir.

Tarım Ve Ormancılık Bakanlığı ihraç edilen balıkların insan sağlığına uygun olarak ihraç edilmesi görevini ifa ederken, aynı zamanda, Türk Devleti’nin ve Türk balık ihracatçılarının Dünya ülkeleri nezdindeki itibarının zarar görmemesini, saygınlığının korunmasını birincil görev olarak gözetmektedir.

Çok büyük emek isteyen zorlu süreçlerde balık üreten ihracatçı firmalar da, yurt dışındaki müşterilerine sattıkları balıkların insan sağlığına uygun olarak teslim edilmesi için gerekli her türlü tedbiri alarak, hem kendi itibarlarının hem de Türk Devleti’nin itibarının zarar görmemesi, korunması için azami dikkat ve özeni göstermektedirler.

Türk balık ihracatçısı firmalar, gerek üretim aşamasında gerekse ihracat aşamasında Dünya ölçeğinde mevcut en ileri teknoloji ve AR-GE çözümlerini kullanarak, Türkiye’nin uluslararası pazarlardaki marka değerini daha da artırmaya çalışıyor.

En önemli öncelikleri, Türk balıkçılık sektörünün uluslararası pazarlardaki marka değerinin artırılması, Türk Devleti’nin itibarının muhafazası olan balık ihracatçıları, yaptıkları ihracat üzerindeki maliyetten kurtulmalarını sağlayacak (OKSB/mavi hat sahibi balık ihracatçısı firmalara, konteynerler ile yaptıkları ihracatlarda, işletmelerin bulunduğu yerden sağlık sertifikası verilmesi) çözüm üretilmesini bekliyorlar.

 

Şükrü GÜVEN

Satınalma Dergisi Eylül 2022, Yıl:10, Sayı:117

Değerli yöneticiler, Eylül 2022 sayımız birbirinden değerli makale ve röportajlarla dopdolu. Her ay bizim için heyecan dolu bir meydan okuma oluyor. Sonunda keyifle okunan bir eser çıkıyor. Kurumsal pazarda yer almak bizim için ayrı bir mutluluk.

Eylül ayı yazın sonu, tatil dönüşü ve okulların açıldığı bir dönem. Yeni sezonun başlangıcı. Umarım herkes dingin bir şekilde işinin başına geçer. Pozitif duygu ve düşünceler yenilik ve fırsatların görülmesinde büyük rol oynuyor. İyimserliğimizi ve enerjimizi korumamız gereken bir dönemdeyiz. Bu sayımızda satınalma, üretim ve dış ticaret çevresine odaklanmaya devam ediyoruz. Tüm akademisyen ve yazarlarımıza emekleri için teşekkür ederim.

Firmalarımızın kısa ve orta vadede olası sıkıntı yaşayabileceği konulara ışık tutuyoruz. Sektörel eğilimleri çok yönlü inceliyoruz. Dergi içerisinde İstanbul Teknokent Entertech Genel Müdürü Sn. Muhammed Kasapoğlu ve Sirius Group YK Başkanı Sn. Levent Çuhadar ile röportajlarımızı bulacaksınız. İstanbul Üniversitesi Avcılar kampüsünde yer alan teknokentimiz son dönemde çok büyük bir aşama kaydetti. İstanbul Teknokent yöneticilerimizle bir araya gelerek sinerji oluşturmak şirketinize güç katacaktır.

Tedarik zinciri alanında teknoloji trendlerini görmek, ihtiyaca uygun çözüm ve yaklaşımları değerlendirmenin firmalarımızı daha rekabetçi yapacağına inanıyoruz. Bu alanda Sn. Levent Çuhadar önemli bir sektör tecrübesine sahip. İş birliği alanları için görüşmenizi tavsiye ederim. Yeni tedarik zinciri çözümleri ile maliyetleri düşürme ve raporlama konusunda kazanımlar elde edeceksiniz.

Dergi olarak uzun süredir üzerinde çalıştığımız iki önemli konuya çözüm getirme düşüncemizi pratiğe döktük. İlki teklif toplama ve tedarikçi araştırma diğeri ise satış mağazası. Olumlu değerlendirmelerinizi almak bizim için son derece önemli. Görüşlerini paylaşan yöneticilerimize teşekkür ederim.

Kolay Teklif Toplama ve Tedarikçi Araştırma Hizmeti Satınalma yöneticilerimize profesyonel hizmet sağlamakta kararlıyız.

Teklif Toplama formlarını ücret ödemeden https://satinalmadergisi.com/talep-formu kullanabilirsiniz.

Seçeneklerinizi genişlettikçe maliyetlerinizin düştüğünü göreceksiniz. KPI’larla çalışanlar için vazgeçilmez bir hizmet olacağını düşünüyorum.

Hedefiniz Kurumsal Pazarsa Birlikteyiz. E-Mağazada Yerinizi Alın. Ürün ve hizmetlerinizi artık bizimle pazara sunabilirsiniz.

E-Mağaza https://satinalmadergisi.com/magaza farklı bir vizyonla hayata geçti. Stok fazlası ürünler, ikinci el makineler, araç kiralama sunabilirsiniz. Ürün ve hizmetleriniz sadece web sitesinde değil dergi sayfalarında da ayrıca yayınlanacaktır. Şirketlerimizle birlikte mesafe almaktan gurur duyuyoruz.

Dergi aboneliği ile ekibinizin mesleki yetkinliklerinizi yükseltin Şirketlerimize abonelik avantajı sunuyoruz. Departmanınızın mesleki gelişimi artık çok daha kolay. Ekip olarak tüm dergi arşivine (117 sayı), mesleki raporlarına ve bir yıl boyunca 12 sayıya erişim sağlayın.

Dijital dergi aboneliği için https://satinalmadergisi.com/dijital-islem-merkezi sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Keyifli okumalar,
Prof. Dr. Murat Erdal
Editör

İhracat Evrağı Postada Kaybolursa Bankaların Sorumluluğu Nedir ?

BANKALAR VE HİZMETLERİ

Çeşitli finansal hizmetler sunan bankalar, dış ticaret işlemlerine de aracılık rolünü üstlenerek dış ticaret tacirlerine destek olma misyonunu sürdürür. Dış ticaret işlemlerinde para transferlerinin yanında ihracat ve ithalata konu olan evrakları da yurt dışındaki muhabir bankaya posta ile gönderir. Bankalar yaptıkları işlemler için masraf ve komisyon aldıkları gibi kargo hizmetini aldıkları taşıyıcı firmalara da hizmet masrafı öderler.

Bankalar kargo hizmetini çeşitli amaçlar için kullanmakla birlikte ihracat vesaikini de yurt dışına gönderirken kargo hizmetini almak durumundadırlar.

İHRACAT VESAİKİ NEDİR?

İthalatçı ve ihracatçının yaptıkları alım satım sözleşmesi gereği, ihracatçı tarafından yapılan kesin satış sonrası, ithalatçı tarafından talep edilen evraklardır. İthalatçı bu evraklar ile kendi ülkesindeki gümrüklere gelecek malların fiili ithal sırasında kullanacağı belgelerdir. Bu belgeler olmaksızın ithalatçının malları gümrüklerden fiili ithal yolu ile çekmesi mümkün olmaz.

Bu evraklar;

  • Tam takım deniz konşimentosu (Original)
  • Ticari fatura
  • Vadeli satışlarda Poliçe (Bill of Exchange – Draft)
  • Çeki listesi / paketleme listesi
  • Menşei sertifikası (certificate origin)
  • Bitki sağlık sertifikası (Phytosanitary certificate)
  • CIF ve CIP yüklemelerde sigorta poliçesi
  • Ağırlık sertifikası – Weight Certificate (SGS Raporu)
  • Kalite sertifikası (SGS Raporu)
  • Analiz Sertifikası (SGS Raporu)
  • İlaçlama sertifikası (Fumigation certificate)
  • GMO Certificate – Genetically Modified Organism
  • Konsolosluk Tasdikli fatura
  • ATR – 1 Belgesi (Movement certificate)
  • Atom Sertifikası (Radioactivity Certificate)
  • Veteriner Sertifikası
  • Helal Certificate

ÖDEME ŞEKLİNE GÖRE BELGELER POSTA İLE İTHALATÇIYA GÖNDERİLİR

Ödeme şekli;

  • Vesaik mukabili,
  • Vesaik mukabili, kabul kredili (banka avalli veya avalsiz)
  • Akreditifli

olması halinde ihracatçı tarafından hazırlanan evraklar, kendi bankasına tahsil emri kaydı ile teslim edilir ve belirlenen koşulda ithalatçıya teslim edilmek üzere posta ile ithalatçının bankasına gönderilir.

BANKALAR EVRAKLARI POSTAYA VERİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Bankalar kendilerine ibraz edilen evrakları, kendi aralarında kontrol ettikten sonra mutlaka iki farklı kurye halinde, her kuryenin farklı kurye şirketi ile gönderilmesine özen göstermelidir. Ayrıca bankalar evrakları postaya verirken kaybolma riskine karşı mutlaka sigorta yaptırması yarar sağlayacaktır.

POSTADA KAYBOLAN EVRAKLARDA BANKALARIN SORUMLULUĞU NEDİR ?

Bankaların ihracat evraklarını kargo ile yurt dışına göndermesi sırasında, kargonun kaybolması durumunda bankaların alacağı sorumluluk var mıdır?

Bakınız;

ICC International Chamber of Commerce’nin yayımlamış olduğu

URC – UNIFORM RULES FOR COLLECTIONS BROCHURE NO 522

Broşürün 14. Maddesi ne diyor…

TAHSİL İŞLEMLERİ

Yeknesak Kurallar

Tahsiller İçin Yeknesak Kurallar

Madde 14

Gecikmelere, Yolda Kaybolmaya Ve Çeviriye İlişkin Sorumluluk Alınmaması

a. Bankalar herhangi bir mesajın, mektubun veya belgenin gönderilmesi sırasında kaybolması ve / veya gecikmesinden oluşacak sonuçlardan veya tel haberleşmesindeki gecikme, bozuk alınma veya diğer hatalardan ve teknik terimlerin çeviri ve /veya yorumlanmasındaki hatalardan dolayı hiçbir sorumluluk ve yükümlülük üstlenmezler.

Demem odur ki;

Evrağın postada kaybolmasından bankalar sorumluluk almıyorlar zira evrağı taşıyan banka değil kargo şirketidir.

BANKA KAYBOLAN EVRAKTAN SORUMLU OLMASA DA, KAYBOLMA OLASILIĞINA KARŞI ÖNLEMLERİ ALMALIDIR.

ICC International Chamber of Commerce’nin yayımlamış olduğu;

URC – UNIFORM RULES FOR COLLECTIONS BROCHURE NO 522

  1. Maddesi

kaybolan evraktan bankaları sorumlu tutmasa da, bankaların daha etraflıca düşünüp evrağın kargoda koybolma olasılığına karşı kendince önlem alması beklenir.

Şöyle ki;

Kargonun iki kurye halinde gönderilmesinden ne ihracatçı, ne de bankalar kaybeder. İhracatçıya maliyeti ek bir kargo parası kadardır.

BANKALARCA KARGOYA VERİLEN EVRAKLARIN KAYBOLMASI HALİNDE NELER YAPILABİLİR?

İhracatçının bankası tarafından kargo yoluyla ithalatçının bankasına gönderilen evrakların kargoda kaybolması halinde, ihracatçının bankasının hiçbir sorumluluğu olmadığını, evraklar ihracatçının bankasına ibraz edilirken ihracatçının bankası, evrağı ibraz eden ihracatçıdan bir ibraname almıştır. Bu ibraname, evrakların postada kaybolması halinde bankaların hiç bir sorumluluk almayacağı yönünde bir aklama yazısıdır.

Bankaların hiçbir sorumluluk almadığı evrakların kaybolması halinde durum ne olur acaba?

  • İthalatçının ülkesindeki gümrüklerde bekleyen malların fiili ithal yoluyla çekilmesi mümkün olmayacaktır.
  • Deniz konşimentosu gibi bazı değerli evrakların tekrar tanzimi mümkün olmayacaktır,
  • Gümrüklerde bekleyen malların zamanında fiili ithal yolu ile çekilememesi dolayısıyla, ithalatçı veya ihracatçı gereksiz yere ardiye ve demuraj ücreti ödeyecektir,
  • Öngörülemeyen gereksiz maliyetler ortaya çıkacaktır.

İthalatçının mallarını gümrüklerden çekmesi gerekmektedir. Gümrüklerden malın çekilmesi için normal koşullarda deniz konşimentosunun orijinal bir nüshası gerekli cirolar yapılmış vaziyette nakliyeci acenteye ibraz ederek, ordino alması, ordinoyu da gümrüklere ibraz ederek malların çekilmesini sağlaması gerekir. Ancak ortada bir deniz konşimentosu yok. Tüm nüshaları kaybolmuştur.  İhracatçı firma kaybolduğunu bahisle deniz konşimentosunun yenisinin tanzimini deniz acentesinden talep etse de, acente bir defa vermiş olduğu deniz konşimentosunun yerine yenisini vermeyecektir. Ama deniz konşimentosu olmadan da ordino alınamayacağı gün kadar açıktır.

KONŞİMENTO GARANTİ MEKTUBU

Bu durumda ithalatçı firma kendi bankasına başvurarak gümrükte bekleyen malların değeri kadar bir konşimento garanti mektubu alıp kendi ülkesindeki nakliyeci firmanın acentesine bu mektubu vermek durumundadır.

Mektubun deniz nakliyat acentesine ibrazı ile nakliyeci firmanın, gümrükte bekleyen malların serbest (release) bırakılması durumunda herhangi bir şekilde uğrayabileceği zarar ve ziyan olması halinde, mektubun bu zararı tazmin edeceği yönünde hükümler içermesi gerekir. Konşimento garanti mektubunu alan deniz nakliyat acentesi, gümrüklere hitaben ordino mektubunu düzenler ve ithalatçıya verir. Deniz nakliye şirketinin ithalatçıya ordino vermesi, malların sorumluluğunun deniz nakliye acentesinden, ordinoyu alan ithalatçıya geçtiği anlamındadır. Ordinonun verilmesiyle, deniz nakliyat acentesi malların sorumluluğundan kurtulmuştur.  Ordinosunu alan ithalatçı postada kaybolan, tekrar tanzimi mümkün olan belgeleri tekrar ihracatçıdan talep etmek sureti ile malları gümrüklerden çekebilir.

Normal koşullarda malların gümrüklerde bekleme süresi ülkeden ülkeye değişkenlik gösterse de ortalama 45 ile 60 gün arasında olduğundan dolayı, nakliyeci firmanın gümrüklerde bekleyen malların sorumluluğu bu süre ile sınırlı kalacağından, ordino almak için kendilerine ithalatçı tarafından ibraz edilen konşimento garanti mektubunu bu süreden sonra ithalatçıya iade etmek durumundadır.

Reşat BAĞCIOĞLU

 

Ticaretle ilgili alım-satım ve danışmanlık taleplerinizi, https://satinalmadergisi.com/ticaritalep/ sayfasından iletebilirsiniz.

Kalenderdağı Balı – Satınalma Dergisi E-Mağaza’da

Elazığ Keban bölgesinde yoğunlukla kekik çiçeği olmak üzere dağlarda kimselerin ulaşamadığına ulaşan arılıktaki kovanlarda nadir elde edilen 100% doğal bal üretimi gerçekleşmektedir.

Fotoğraftaki küçük kız çocuğu babasının arıcılık tutkusunu görerek büyüdü. Öğrenci iken arkadaşlarına arıları, kovanları, çiçekleri, ballarını anlatırdı. Ama zamanla gördü ki bal zaten kendi kendisini anlatıyor, kendisine sadece bu mucize ürünü çevresi ile tanıştırmak düşüyordu.

Yüreğindekini emeğine yansıtan bir babanın kızı olmak gurur vericidir. Arılarla ilgili ilk hatıram 4-5 yaşlarımda iken arı kovanlarına karahindiba çiçeği üfürdükten sonra arıların kovanı korumak için bana saldırmalarıydı. O dönem arılarla oyun gibi gelen bu durum birçok arı sokması ile neticelenerek bir daha arıları rahatsız etmememi öğretti.

Okumaya geçtikten sonra babamın kitaplığımızdaki arıcılık ile ilgili kaynakları dikkatimi çekmeye başladı. Arılarla ilgili öğrendiğim her bilgi beni şaşırtıyordu.  Arı kolonisi disiplinine olan hayranlığım her geçen gün artarak devam etti…

Babam Orman Bölge Müdürlüğü kurumunda kurs öğretmeni olduğu için arıcılığı tekniğine uygun olarak öğrencilerine öğretti ve kendisi de bizzat icra etti. Babam sayesinde arıcılığı kaynağından doğru bir şekilde öğrenme şansım oldu.

Ürünümüzü size getirirken doğallığından şüphemiz olmadan gönül rahatlığı ile temin etmenin mutluluğunu yaşıyoruz ve bu doğrultuda inanarak çalışmaya devam ediyoruz.

Ağızda dağılan, damak tadınıza hitap eden polen içerikli balımızı tüketirken yaşadığınız mutlulukla haklı gururumuzu taçlandırıyoruz.

Şirket mottomuz her zaman “Kaliteli ürün sadık müşteri kazandırır” olmuştur. Biz müşterilerimizi bu şekilde kazandık ve yine bu şekilde kazanmaya devam edeceğiz.

Ürünümüzün neden satın alındığının farkındayız. Müşterilerimiz ve aileleri için doğal şifa kaynağı olduğunu biliyoruz. Bu bilinç ve sorumluluk; babamın arıcılığa ilk başladığı 1982 senesindeki heyecanı ve amatör ruhunu hiç söndürmeden devralmayı sağladı bana.

Tutku, gayret, istikrar ve sürdürülebilir temine bağladığımız başarımızı daha ileri noktalara taşımaya gayret edeceğiz. Lokalde neşreden bu tadı global ile tanıştırmayı hedefliyoruz.

Otomobil İthalatının Şartları Değişti

Otomobil İthalatının Şartları Değişti

Tüm dünyayı etkisi altında bırakan Covid-19 pandemisinin en çok etkilediği sektörlerden biri de hiç kuşkusuz otomobil endüstrisi oldu. Fabrikalarda bir arada çalışmanın kısıtlanması, uzun süre boyunca kapanma gibi etkenler üretimin oldukça düşmesine sebep olduğu söylenebilir. Yine, elektronik cihazların beyni olarak kullanılan ve bilgi depolamaya yarayan çip üretiminin düşmesinden kaynaklanan kriz en başta otomotiv sektörünü etkilemiştir. Dünyanın en büyük çip üreticilerinin siyasi, politik, ekonomik vb etkenlerden dolayı üretimlerini azalmak zorunda kalmasıyla otomotiv endüstrisinin çip tedarik etmekte zorlandığı için üretimde aksamalara neden olduğu söylenebilir.

Otomobil üretiminin aksaması ile birlikte sıfır km araç arzı da azalmış oldu. Azalan otomobil arzına bağlı olarak sıfır km araç fiyatlarında artışlar meydana geldi. Ülkemiz açısından bakıldığında ise, tüm dünyadaki fiyat artışlarının yanı sıra, döviz kurundaki yükselmeden kaynaklanan fiyat artışları da kaçınılmaz oldu. Hem üretimin azalmasından kaynaklanan fiyat artışı hem döviz kurunun yükselmesinden kaynaklanan fiyat artışları ülkemizde talebin azalmasına etki etmediği gözlemlenmektedir. Bunun sebebine bakıldığında ise, otomobil talebinin ülkemizde yatırım etkisi olduğu söylenebilir. Yatırım amaçlı otomobil satın almak isteyen tüketiciler sebebiyle otomobil bayilerinde sıfır araç bulmakta zorlanıldığı bir dönem yaşanmış oldu.

Yurtdışında üretilen araçların ülkenize ithalini düzenleyen kurum Ticaret Bakanlığı’dır. Son bir yılda özellikle distribütörler haricindeki ithalatçılar tarafından gerçekleştirilen araç ithalatlarında Bakanlık tarafından 4 farklı Genelge ile düzenlemeler yapıldı. Bir ürünün o ülkedeki distribütörü haricindeki başka kişi ya da firmalar tarafından yasal olarak ithal edilmesine paralel ithalat denilmektedir.

2022 yılı ağustos ayında basında yer alan haberlere göre Ticaret Müfettişlerince yapılan soruşturmalar sonucunda özellikle çifte faturalandırma yoluyla otomobilleri gümrükte düşük fiyattan gösterdiği ve bu yolla vergi kaçakçılığının yapıldığının tespit edildiği ifade edilmiştir.  Bu tespitlerden sonra ise, yine distribütörler dışında kalan kişilerin/firmaların araç ithalatlarına ilişkin Ticaret Bakanı tarafından imzalı 22.08.2022 tarihli 2022/12 sayılı Genelge yayımlanmıştır. Bu genelge ile daha önceki düzenlemelerin iptal edildiği ve yeni yapılacak araç ithalat işlemlerinin bu genelgede yer alan düzenlemeler doğrultusunda yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu gelişmelere ilişkin olarak son yapılan düzenleme çerçevesinde araç ithalatının nasıl yapılması gerektiğinin açıklamaya çalıştım.

22.08.2022 tarihli 2022/12 sayılı Genelge

Belirtmek gerekir ki, söz konusu Genelge ile sadece distribütörler dışındaki kişilerin araç ithalat işlemleri için düzenlemeler yapılmıştır. Distribütör firmaların araç ithalat işlemleri meri gümrük ve dış ticaret mevzuatı hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilmeye devam edilecektir. Distribütörler haricindeki ithalatçılar tarafından gerçekleştirilecek araç ithalatlarında ise gümrük ve dış ticaret mevzuatının yanı sıra söz konusu genelgede yer alan hükümlerin de sağlanması gerekmektedir.

Öncelikle, gümrük mevzuatımıza göre kullanılmış eşyaların ithalatı Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabidir. Kullanılmış eşya ithal etmek isteyen kişiler ithalat işlemlerinden önce eşyaların özelliklerini belirten bilgiler ile birlikte Bakanlıktan kullanılmış eşya ithalat izni alması gerekmektedir. Bakanlık tarafından kullanılmış araç ithalatlarına izin verilmemekle birlikte model yılının da içinde bulunan yıldan önce olmaması gerekir. Şöyle ki sıfır km 2021 model bir aracın 2022 yılı içerisinde getirilmesi mümkün değildir.

Söz konusu genelgeye göre; gümrük idaresi tarafından ithale konu aracın distribütör sıfatıyla ithal edilip edilmediği, ithalatçıdan temin edilen sözleşmeler ile tespit edilecektir. Sonrasında ise ithale konu araç ile aynı veya yakın bir tarihte aynı veya benzer eşya niteliğini haiz araç kıymetleri araştırılacak ve elde olunacak bilgiler çerçevesinde beyan edilen gümrük kıymetinin gerçekliği veya doğruluğu konusunda makul şüphe oluşması halinde; kıymet araştırmasına gidilerek yükümlülerden ilave bilgi ve belgeler istenilecektir.

Yine ithale konu aracın çıkış/ihracat ülkesi ile ticaret yapılan ülkenin aynı olması gerekir. İstenilen belgeler arasında, ihraç ülkesi gümrük idaresi tarafından düzenlenen ihracat beyannamesinin onaylı örneğinin gümrük beyannamesine eklenmesi gerekmektedir. Şöyle ki Almanya’dan alınan araç ülkemiz için ithalat, Almanya için de ihracat olduğundan Almanya gümrük idarelerine beyan edilen ihracat beyannamesinin temin edilmesi gerekir. Bununla birlikte, aracın satışında üretici firma tarafından yetki belgesi almış yurtdışı bayii tarafından düzenlenen satış faturasının onaylı örneğinin ithalat sırasında gümrük idarelerine ibraz edilmelidir. Daha önceki düzenlemelerde araca ilişkin üretici faturası istenmekteydi. Üretici faturasının temin edilmesinde yaşanan zorluklardan ötürü üreticinin kendisinin değil, üretici tarafından yetki verişmiş bayi faturasının onaylı örneği yeterli görülmüştür.

Yapılan düzenlemelerden biri de ithale konu aracın Türkiye’de distribütörünün bulunması halinde mutlak suretle ilgili markanın Türkiye distribütöründen aracın şasi numarası esas alınarak kıymeti ile taşıdığı donanım ve aksesuarları konusunda bilgi istenilecektir. İthale konu aracın gümrük kıymetinin tespitinde distribütörden temin edilen kıymet bilgisi, gümrük kıymeti ile ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde veri olarak dikkate alınacaktır. Genelgede yer alan söz konusu maddede belirtilmek istenilen kimsenin yurtdışından aracı distribütörden daha uygun fiyata alması mümkün olmadığıdır. Daha uygun olarak faturalandırılsa bile, distribütörden alınan kıymet bilgisinin veri olarak dikkate alınacağı ve bu doğrultuda işlem yapılacağı anlaşılmaktadır.

Araçların ithalat işlemlerindeki vergi unsurları ise şu şekildedir. 8704 tarife pozisyonunda yer alan eşya taşımaya mahsus motorlu taşıt cinsi otomobillerin ithalat işlemlerinde, gümrük birliğine dahil ülkelerden ya da serbest ticaret anlaşması bulunan ülkelerden ithal edilmesi durumunda; %18 oranında kdv, araçların motor silindir hacimlerine göre ise %4 ila %75 arasında değişen oranlarda ötv uygulanmaktadır. Söz konusu eşyanın ithalat rejim kararına göre diğer ülkeler diye belirtilen ülkelerden ithal edilmesi durumunda (örneğin ABD) bu vergilerin yanı sıra %22 oranında gümrük vergisi bulunmaktadır.

Bu bağlamda; araçlarda gümrük vergilerinin yüksekliği (ithalatta ve ihracatta alınan tüm vergiler) ve birtakım usulsüz ithalat işlemleri Bakanlığı bu şekilde bir düzenlemeye yapmak durumunda bırakmıştır. Distribütörler dışında kalan kişilerin/firmaların araç ithalat işlemlerinde mutlak suretle son yapılan düzenleme çerçevesinde bilgi ve belgeleri temin etmesi gerekmektedir.

İlker ÇOLAKVERMİŞ

Rusya ve Orta Doğu’dan Üst Düzey Alıcılar CNR Ev Tekstili Fuarı için Antalya’ya Geliyor

Ev tekstili sektöründe dünyanın en büyük fuarlarından biri olan CNR Ev Tekstili Fuarı, 10 Eylül’de Orta Doğu Ülkelerinden üst düzey alıcıları misafir edecek. Ev tekstiline dair tüm ihtiyaçlarını fuardan karşılamayı planlayan alıcılar, milyonlarca dolarlık sipariş verecek. 60’a yakın ülkeden ziyaretçi beklenen fuara Rusya’dan da oldukça ilgi var. Kendi ülkelerindeki fuarların iptal olması nedeni ile Rus alıcılar Antalya’yı sabırsızlıkla bekliyor. 

Dünyanın en büyük ev tekstili ve dekorasyonu fuarlarından biri olan CNR Ev Tekstili Fuarı kapılarını açıyor. Antalya’da düzenlenecek fuar, 60’a yakın ülkeden, yerli ve yabancı 30 binin üzerinde ziyaretçiyi katılımcı firmalarla bir araya getirecek.

CNR Ev Tekstili Fuarı, bu yıl 5 gün boyunca yerli ve yabancı yüzlerce firmaya ev sahipliği yapacak. Fuarda ev tekstili, kontrat tekstil, tasarım, zemin ve duvar kaplamaları alanlarındaki yeni ürün ve koleksiyonlar sergilenecek.

“Orta Doğu’dan üst düzey alıcılar geliyor”

CNR Ev Tekstili Fuarı’nın, ürün portföyü, kalitesi ve çeşitliliği ile tüm dünyanın en ilgi çeken fuarları arasında yer aldığını dile getiren CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem; “Antalya’da düzenlediğimiz fuarımıza yabancı alıcıların ilgisi beklentilerimizin de üzerine çıktı. Fuarın bu yılki en önemli ziyaretçilerini Rusya ve Orta Doğu Ülkeleri oluşturacak. 60’a yakın ülkeden ziyaretçi beklediğimiz Ev Tekstili Fuarı’nda misafir edeceğimiz Orta Doğu Ülkelerinin üst düzey alıcıları, ev tekstiline dair tüm ihtiyacını fuardan karşılamayı planlıyor. Fuarda Orta Doğu Ülkelerinin milyonlarca dolarlık sipariş vermesini bekliyorum” dedi.

“Ruslar özellikle bu fuarı bekledi”

Antalya’nın, turizmin yanında ev tekstili ihracatının da merkezi olacağını vurgulayan Erem; “Ruslar, yeni siparişler vermek için uzun zamandır CNR Ev Tekstili Fuarı’nı bekliyor. Özellikle kendi ülkelerindeki fuarların iptal olması nedeni ile Rus alıcıların sabırsızlıkla beklediği fuar için sadece Rusya’dan 16 binin üzerinde satın almacı online bilet rezervasyonu yaptırdı. Yerli alıcıların da yoğun ilgisini çeken Antalya, CNR Ev Tekstili Fuarı’nı ziyaret edecek alım guruplarına, çok büyük ticaret anlaşmaları imzalamanın yanında, fuar ziyaretlerini kısa bir tatil fırsatına çevirme olanağı da sağlayacak” dedi.

CNR Ev Tekstili Fuarı, tülden perde sistemlerine, banyo ürünlerinden uyku ve yatak odası tekstiline, döşemelikten mutfak ve yemek odası tekstiline kadar çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olan fuar, Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde 10-14 Eylül tarihlerinde organize edilecek.

Alışveriş Merkezlerinde Bağımsız Denetim Dönemi Başlıyor !

Alışveriş Merkezlerinde Bağımsız Denetim Dönemi Başlıyor !

Şaban KÜÇÜK / Yeminli Mali Müşavir

Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 18 Ağustos 2022 tarihli ve 31297 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ticaret Bakanlığı, alışveriş merkezleri arasındaki uygulama birliğinin sağlanması amacıyla ortak kullanım alanlarından elde edilen gelirler ve giderlerin kapsamını belirledi.

Bu kapsamda;

Ortak Gelir: Ortak kullanım alanlarından elde edilen geçici kiralama, reklam, pazarlama, kültürel ve sanatsal faaliyet, baz istasyonu, ATM ve diğer ortak kullanım alanı gelirleri,

Ortak Gider: Ortak kullanım alanlarına ilişkin elektrik, su, doğalgaz, yenileme niteliğinde olmayan bakım ve onarım, güvenlik, temizlik ve sağlık giderleri gibi alışveriş merkezinin aynına ilişkin olmayan ortak kullanım alanı giderleri,

Yönetim Gideri: Alışveriş merkezinde fiilen çalışan bordrolu yönetim personelinin göreviyle ilgili giderleri olarak belirlendi.

Dikkate Alınması Gereken Özellikli Konular

  • Ortak gider katılım payları Türk lirası üzerinden hesaplanır ve ödenir.
  • Ortak gider katılım payları perakende işletmelerden yazılı olarak talep edilir ve bu yazıda giderlerin tür ve tutarları ayrı ayrı belirtilir.
  • Ortak gider katılım payları tahsilat amacı dışında kullanılamaz.
  • Ortak gelirler, tahsil edildikleri yılın ortak giderlerinin karşılanmasında kullanılır. Bir takvim yılındaki ortak gelir tahsilatının ortak gider toplamından fazla olması durumunda, ortak gider toplamını aşan kısım, bir sonraki yılın ortak giderlerinin karşılanmasında kullanılır.
  • Alışveriş merkezi içindeki perakende işletmeden, bu maddeye göre tahsil edilmesi gerekenden daha az ortak gider katılım payı tahsil edilmesi durumunda, tahsil edilmeyen kısım iş yeri malikince karşılanır.
  • Kiraya verilmemiş iş yerlerine ait ortak gider katılım payları bu iş yerlerinin maliklerince karşılanır.
  • Yönetmeliğin ortak gider paylaşımı başlıklı 11’inci maddesinin uygulanmasından alışveriş merkezi maliki ile yönetimi müştereken sorumludur.

Ortak Gelir ve Gider Raporu Nasıl Hazırlanır ?

  • Her yıl bir önceki takvim yılına ilişkin ortak gelir ve gider raporu hazırlanarak nisan ayı sonuna kadar alışveriş merkezindeki perakende işletmelere gönderilir.
  • Raporun hazırlanmasına esas teşkil eden gelir ve gider belgeleri ile hizmet sözleşmelerinin birer örneği, talepleri halinde on beş gün içinde perakende işletmelere verilir.
  • Ortak gelir ve gider raporunda asgari olarak aşağıdaki hususlar yer alır:
    • Alışveriş merkezinin adı ve iletişim bilgileri ile rapor dönemi,
    • Alışveriş merkezi maliki ve yönetiminin ad, unvan ve iletişim bilgileri ile vergi dairesi ve vergi numarası,
    • Alışveriş merkezinin satış alanı,
    • Büyük mağaza sayısı ile boş ve dolu olanlar belirtilmek suretiyle iş yeri sayısı ve bu iş yerlerinin satış alanları,
    • Ortak kullanım alanlarının niteliği ve sayısı ile bu alanların ayrı ayrı ve toplam büyüklükleri,
    • Tür ve tutarları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle ortak gelir ve giderler,
    • Birim satış alanına düşen ortak gider tutarı,
    • Ortak gider katılım payı dağıtımına esas ortak gider tutarı, perakende işletmeler tarafından karşılanan ortak gider tutarı ve boş iş yerleri ile perakende işletmeler adına malik tarafından karşılanan ortak gider tutarları,
    • Alışveriş merkezi içindeki her bir perakende işletmenin adı, unvanı, satış alanı, hesaplanan ortak gider katılım payı, malik tarafından karşılanan katılım payı ile bu işletmelerden alınan avans ve yapılan mahsup işlemi neticesinde işletmelerce ödenen veya işletmelere iade edilen tutarları gösteren ortak gider katılım payı tablosu,
    • Elektrik, su, doğalgaz gibi ortak giderlere ilişkin sayaçları numaralarıyla birlikte gösteren sayaç düzen krokisi.

Alışveriş merkezinin ortak gideri olmayan ve yönetime ait olan giderler olarak kabul edilen giderler için işletmelerden ücret talep edilemeyecek. Yönetmelik değişikliğinden önce yapılan sözleşmelere konu giderler için sözleşmeler yenileninceye ya da uzatılıncaya kadar ücret talep edilebilecek.

Alışveriş merkezi yönetimlerine, ortak gider katılım payı hesaplama ve tahsilatları ile raporlamalarının mevzuata uygun olup olmadığının kontrol ve tespiti amacıyla KGK tarafından yetkilendirilen Bağımsız Denetim kuruluşlarınca denetim yapılması zorunluluğu getirildi.

Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenerek rapora bağlanacak ve her yıl alışveriş merkezindeki işletmelerin bilgisine sunulacak. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerle birlikte çifte denetim yapılması sağlanacak ve mevzuata aykırılıkların önüne geçilebilecektir.

Ülkemizde 147 tanesi İstanbul’da olmak üzere 350 tane AVM bulunmaktadır. Toplumsal hayat içinde önemli bir yeri bulunan alışveriş merkezlerinin ülke turizmi ve üretimi için önemi yadsınamaz. Bu açıdan raporlama ve ortak gider dağıtımı için bağımsız denetçilere rol verilmesi büyük önem arz etmektedir.

Şaban KÜÇÜK

Yeminli Mali Müşavir

Gastronomide Lezzet Yolcuları

GASTRONOMİDE LEZZET YOLCULARI
Ali Rıza DÖLKELEŞ

     Gözlemlerim her alanda olduğu gibi gastronomi alanında da kuru kalabalığın yanı sıra anahtar figürlere, yani esas oğlanlara ihtiyaç var. Belki baskın olan kuru kalabalıktı düne kadar gelinen noktada Türk Mutfağında hizmet veren Chef’leri ve Aşçılık sanatını mercek altına aldığımızda bu süreç içerisinde Türk Gastronomisinin son yıllarını ikiye ayırtmak mümkün. Bunu sayacak olur isek İki binli yılları öncesi ve İki binli yılları sonrası. Bu yıllarda ki çalışma üslubunu, ahlakını, usta çırak ilişkisini, çalışma tekniklerini, mutfak ekipmanlarını, menü içeriklerini, sunum tabaklarını vb. birçok önemli noktanın değişime uğradığını bunun yanı sırada bazı yerlerde de dejenere olduğunu görmekteyiz.

                    Bunu da iki başlık altında toparlayıp isimlendirecek olur isek ‘’post materyal dönem ve materyal dönem olarak tanımlayabiliriz.’’  artık post materyal dönemde olmamız, tıpkı kasabaya fabrika kurulduğunda ilçe sakinlerinin ‘’ işimiz aşımız olacak ‘’ diye dört elle sarıldıktan sonra ‘’ bu materyal dönem’’ karınları tok olduklarında bu fabrika çevreye zarar veriyor, fabrikaya filtre lazım diye aynı kişiler tarafından şikayetler gelmeye başlar, ‘’ bu ise post materyal dönemdir ‘’.iki binli yıllar öncesi (materyal dönem) ve iki binli yıllar sonrası da Türk Gastronomisinde (post materyal ) dönem olarak adlandırmak mümkün.

Bu açıdan bakıldığında, turizm sektöründe son yıllarda gastronomi ile birlikte mesleğimizde prototiplerin dışında, belli bir ekol ve sıradan mutfak yönetimlerinin dışındaki ilk bakışta öne çıkabilecek ayrıntılar ve projelere ihtiyaç vardır. Şef olarak sorumlu olduğumuz mutfakları birer okul olarak düşünüp, düşündüklerimizi gastronominin bize sağladığı incelikleriyle birleştirip, bizden sonraki şeflere kadar indirgediğimiz takdirde, dünya standartlarındaki mutfakları geçeceğimize inanıyorum.

Çünkü gastronomi artık tutunamayanların çırak olarak başladığı bir alan değil, aksine bilimle sanatın kesişip birleştiği istisna alanlardan biri olmuştur. Üstelik teknolojiyi de bu denli arkamıza almışken.

          Yani, Paris’teki bir moda okulunun her yıl ortaya koymuş olduğu yeni moda rüzgârı olmalıdırlar bütün şeflerimiz. Bu modayı takip eden şeflerimiz, bu moda dünyasında bilgiyi, yeteneği, sanatı birleştirerek, Türk mutfaklarında yeni bir trendi yakalayacaklarına tüm kalbimle inanıyorum.

                    Bu post materyal dönem içerisinde her bir Chef bunun mücadelesini vermeli hedeflerini bu doğrultuda oluşturmalı. Bunu yakaladığımızda Mutfağımızda yeni ufuklar yeni trendler yaratabiliriz. Bunu başardığımızda Mutfağımızı ve doğal olarak Ülke Turizmimizin tanıtımını da yapmış oluruz.

XXI. Yüzyılda olduğumuz şu süreçte Savaşa Hayır Diyorum…

‘’ Birisi Barışı Başlatmalı;

Tıpkı Savaşı Başlattığı Gibi…’’

‘’ Sevdiğim Sözler

 İki erkek kardeşin hikayesi, birlikte çalıştıkları babalarından kalma çiftlikte geçiyordu. Kardeşlerden biri evliydi ve beş çocuğu vardı. Diğer kardeş ise bekardı. Her günün sonunda iki kardeş ürünlerini ve kârlarını eşit olarak bölüşürlerdi.

Günün birinde bekar kardeş şöyle düşündü;

– Ürünümüzü ve kârımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de adaletli değil. Ben bekarım ve pek fazla ihtiyacım yok. Kardeşimin geniş bir ailesi var. Onun daha fazla ihtiyacı olur.

O günden sonra bekar olan kardeş her gece evinden çıkıp, bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin evindeki tahıl deposuna götürmeye itti.

Bu arada evli olan kardeş de kendi kendine;

– Ürünümüzü ve kârımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de doğru değil. Ben evliyim, eşim ve çocuklarım var ve yaşlandığım zaman onlar bana bakabilirler. Fakat kardeşim yaşlandığı zaman ona bakacak hiç kimsesi yok. İlerde onun daha fazla ihtiyacı olacak.

Böylece evli olan kardeş de her gece evinden çıkıp, bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin tahıl deposuna götürmeye başladı. İki kardeş de yıllarca ne olup bittiğini bir türlü anlayamadılar. Çünkü her ikisinin de deposundaki tahılın miktarı değişmiyordu. Sonra, bir gece iki kardeş gizlice birbirlerinin deposuna tahıl taşırken karşılaştılar. O anda olan biteni anladılar. Çuvallarını yere bırakıp birbirlerini ağlayarak kucakladılar.

Kardeşlik, Dostluk böylesi olmalı…

Ne İşim Olur Risksiz İşlerle

Risk Nedir ?

Zarar, kayıp, tehlike veya hasar olmasına yönelik belirsizlik içeren unsur, etken veya gidişata risk denir.

Bu cümle Riski güzel tanımlasa da bana göre biraz daha zenginleşebilir:

Mesela;

“Arzuladığımız kazanca engel olacak ya da hedeflenen başarı oranını azaltacak şekilde olası bir zarar, kayıp, tehlike veya hasara yönelik belirsizlik içeren unsur, etken veya gidişata risk denmeli diye düşünüyorum.”

E, nerden çıktı şimdi bu “Arzuladığımız kazanca engel olacak ya da hedeflenen başarı oranını azaltacak şekilde olası bir…” eklentisi?

“There is no gain without risk, perhaps no risk without love.”

Stephen King’in Bir Romanından ([1]) Alıntıdır,

Yani diyor ki;

“Risksiz kazanç yoktur, ilgilenmediğin bir konuda da risk ihtimali yoktur.”

Bu da Zafer’in O Alıntıyı Çevirisidir.

Dip notta detayı verilen bu romanı okuyan ya da filmini izleyenler varsa, romandaki karakterin yitik sevdiğini geri getirmek için nasıl bir riski göze aldığını ve sonunda bu riskin nasıl gerçek olduğunu, hatta kayıpla kazanç arasındaki algı farkından dolayı yaşanan pişmanlıkları da hatırlayacaktır. – Oh çok şükür! Spoiler verme riski göze alınarak yazılabilecek en anlamlı cümle bu oldu.

Her beklenti muhtemel riskler barındırır. Ama sevmediğin, arzulamadığın, ilgilenmediğin bir konuda, yani menfaat, başarı, kazanç daha doğrusu bir kazanım beklentinin olmadığı bir şeyde niye risk olsun ki?

Kaybedecek ne var ki? Ya da kaybedilen şeylerin ne önemi var ki?

İşte size sıfır (0) risk ortamı!

  • Hocam, iyi de bu bilgi normal hayatta ne işimize yarayacak? Ben bu yazıyı niye okuyorum!

Hemen asıl olaya bir misalle girelim o zaman.

Misal; Bir işletme sahasında, bir insanın ayağı kayıpta düşmesi bir risk değildir, olasılıktır. – Düşenin o iş yerinde çalışan olup olmaması da fark etmez. Hatta ziyaretçilerin düşmesi daha da fenadır. Zeminin kayganlığı, ayakkabı tabanının zemine uygunluğu, çalışanın o yerden geçiş sıklığı, çalışma saatleri vs. vs. vs. gibi veriler işlenir ve kayıp düşme olasılığı ve gerçekleşme şiddeti çok rahat hesaplanır.

“Herkes bir gün o yağ birikintisinden kayıp düşeceğini bilir.

Ama bu riski önlemek için durup paspas çekmez, yeğen!”

İş Güvenliği Uzmanı

Ramiz Dayı ([2])

Çünkü işletmelerde üretimin devamlılığı, imalat miktarının artışı ve anlık zaman kazançları ne sebeple olursa olsun durmayı, molayı ya da üretim dışı faaliyetler yapmayı hep erteletir.

  • Öğlen yemeği molasına çıkıp, az dinlenelim mi?
  • Dur şimdi, siparişler yetişsin sonra dinleniriz! Daha sonra da yeriz bir şeyler. Sonra, sonra!
  • İş Güvenliği ve İlk Yardım eğitimi almamız lazım.
  • Bu aylarda olmaz. Çok işimiz var, sezon bitsin yaparız. Sonra, sonra!
  • Makinelere Planlı Bakım yapılmalı.
  • Olmaz, bırak çalışsın bir şey olursa bakarız. Durduk yere makine mi kapanır? Sonra, sonra!
  • Saha Denetimi/Düzeni yapılmalı.
  • Tamam! Ama şimdi onlar kalsın yerde, elletme. Makineler için adam lazım bize. Sonra iş olmadığı bir gün toparlarlar etrafı, raflara koyarlar. Silerler falan. Sonra, sonra!
  • Çalışanlarla Performans Görüşmeleri yapmamız lazım.
  • Dünya kadar iş var, onlar gelemez sen yaz bir şeyler. Oyalamayalım çalışanları. Sonra, sonra!

Ve en önemli diyalog geliyor, hazır mısınız?

  • Risk analizi çalışması yapmamız lazım.
  • Ya yok, tövbe de. Ne olacak ki! Bir şey olmaz ne riski? Getirme aklına öyle kötü şeyler, pozitif düşün biraz. Yıllardır yaptığımız iş sonuçta, ne olacak ki ? Sonra, sonra !

İşte bu.

Ya yurdumun cesur!!! sanayicileri gibi “Sonra, sonra!” diyerek göze kara olacak ve bir kumar oynayarak anlık kazancınızı elde etmeye devam edeceksiniz ya da riskleri analiz ederek tehlikeleri birer birer görüp ortadan kaldırmak için vakit ve nakit ayıracaksınız.

Karşılaşılabilecek risklerin önceden belirlenmesi ve önlemlerin alınabilmesi de ancak iyi bir risk analizi ile mümkün olur.

Risk Nasıl Kontrol Edilir?

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğine göre;

Planlama: Analiz edilerek etkilerinin büyüklüğüne ve önemine göre sıralı hale getirilen risklerin kontrolü amacıyla bir planlama yapılır.

Risk kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması: Riskin tamamen bertaraf edilmesi, bu mümkün değil ise riskin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için aşağıdaki adımlar uygulanır.

  1. Tehlike veya tehlike kaynaklarının ortadan kaldırılması.
  2. Tehlikelinin, tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi.
  3. Riskler ile kaynağında mücadele edilmesi.

Risk kontrol tedbirlerinin uygulanması: Kararlaştırılan tedbirlerin iş ve işlem basamakları, işlemi yapacak kişi ya da işyeri bölümü, sorumlu kişi ya da işyeri bölümü, başlama ve bitiş tarihi ile benzeri bilgileri içeren planlar hazırlanır. Bu planlar işverence uygulamaya konulur.

Ve Uygulamaların izlenmesi: Hazırlanan planların uygulama adımları düzenli olarak izlenir, denetlenir ve aksayan yönler tespit edilerek gerekli düzeltici ve önleyici işlemler tamamlanır.

Risk kontrol adımları uygulanırken toplu korunma önlemlerine, kişisel korunma önlemlerine göre öncelik verilmesi ve uygulanacak önlemlerin yeni risklere neden olmaması sağlanır.

Belirlenen risk için kontrol tedbirlerinin hayata geçirilmesinden sonra yeniden risk seviyesi tespiti yapılır. Yeni seviye, kabul edilebilir risk seviyesinin üzerinde ise bu maddedeki adımlar tekrarlanır.

Risklerden Korunma Yöntemleri

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda konu edilen yöntemler:

  • Risklerden kaçınmak ve kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek.
  • Risklerle kaynağında mücadele etmek.
  • İşin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen göstermek, özellikle tekdüze çalışma ve üretim temposunun sağlık ve güvenliğe olumsuz etkilerini önlemek, önlenemiyor ise en aza indirmek.
  • Teknik gelişmelere uyum sağlamak.
  • Tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek.
  • Teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek.
  • Toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre öncelik vermek. Çalışanlara uygun talimatlar vermek.

Ne iş yaparsa yapsın, insanlar sevdiklerinin mutluluğu için çabalarken birçok riski göze alırlar.

Risk yoksa kazanç da yok.

Ayıracağımız biraz vakit ve vereceğimiz dikkatle çevremizdeki riskleri görüp, analiz edip yönetebildiğimiz bol kazançlı günler dilerim.

Saygılarımla,

Zafer URFALIOĞLU

[1] Stephen King bu sözü “Hayvan Mezarlığı” olarak Türkçeye çevrilen “Pet Sematary” adlı romanında kullanmış. – ki seneler önce sinemada izlediğim, başarılı bir gerilim filmidir. Sizlere de tavsiye ederim.

[2] Ramiz Dayı: (Kurgusal karakter) Ramiz Karaeski ya da Ramiz Dayı, bir Türk dizisi olan Ezel adlı dizide kurgusal bir karakter. Tuncel Kurtiz tarafından yetişkin hâli, gençliği ise Ufuk Bayraktar tarafından canlandırıldı. Ramiz Dayı ilk defa 12 Ekim 2009’da yayımlanan Aşk Ölümden Güçlüdür bölümünde göründü ve 61. bölümde diziden ayrıldı.