Google’ın Türkiye ekonomisine katkısı 3,3 kat arttı.
Google ürün ve hizmetleri Türkiye’ye değer katıyor.
15 yılı aşkın bir süredir Türkiye’nin dijitalleşerek büyümesine destek sağlayan Google ekosistemi, ürün ve hizmetlerinin sağladığı fırsatlarla her geçen yıl hem kullanıcılarına hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor. Bu katkıyı ölçmek ve daha iyi anlamak amacıyla uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte tarafından gerçekleştirilen sosyo-ekonomik değer analiz raporuna göre Google ekosistemiyle Türkiye’de oluşan istihdam 1,9 milyonu aştı, oluşan değerin yarattığı ekonomik katkı ise son 3 yılda 3,3 kat artarak 476 milyar TL’lik bir ekonomik değerin oluşmasını sağladı.
Google ürün ve hizmetlerinin desteklediği ekosistemin ekonomik büyüme ve sosyal refaha etkilerini ortaya koymak ve anlamak amacıyla bağımsız denetim kuruluşu Deloitte tarafından “Google Ekosistemi Sosyo-Ekonomik Değer Raporu” yayınlandı. Raporun sonuçlarına göre Google’ın 2021 yılında dört temel ürün ve hizmet kategorisiyle oluşturduğu ekonomik değer 476 milyar TL’ye ulaşarak GSYH’nin yüzde 6,6’sına denk geldi. 2018’de yapılan rapora kıyasla Google’ın ekonomik katkısı 3,3 kat artarken bu katkının 2025’te 1,1 trilyon TL’yi aşmasını bekleniyor. Google ürün ve hizmetleri işletmelerin verimliliğini, üretkenliğini artırarak ve maliyet tasarrufu sağlayarak ekonomik büyümeyi desteklerken, tüketici refahına olumlu etkisi ve kullanıcılara sağladığı zaman tasarrufu, kolaylık ve eğlence gibi özelliklerle de sosyal refahın artmasını mümkün kılıyor.
“Sunduğumuz ürün ve hizmetlerle fırsat eşitliği yaratıyoruz”
Google Türkiye Ülke Direktörü Mehmet Keteloğlu raporla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Google’ın ürün ve hizmetleri ile desteklediği ekosistemin Türkiye’de oluşturduğu sosyo-ekonomik değer artık pek çok sektöre yayılmış, birçok kişinin hayatına dokunmuş durumda. Bunun en güzel örneklerini girişimlerde ve işletmelerini büyüten başarılı mikro ve küçük işletmelerde görüyoruz. Biliyoruz ki Türkiye’nin dijitalleşmesi, dijital ekonominin büyümesi küçük esnafımızın dijitalleşmesi ile olacaktır. Bu doğrultuda raporun bizi en çok heyecanlandıran sonuçlarından biri işletmelere sunduğumuz Google Benim İşletmem Profili’nin 2021 yılında 700 binden fazla mikro ve küçük işletmenin ek gelir artışı elde etmesine katkı sağlaması oldu. Bu tabii ki işletmelere ne kadar önemli bir katma değer sağlandığını gösterirken, çift taraflı bir fayda da oluşturuyor. İşletmeler başarı grafiklerini yukarılara taşırken, kullanıcılar ve hizmetten yararlananlar da doğru işletmeyle, doğru hizmetle buluşabiliyor. Bunun yanı sıra yine raporun sonuçlarına göre 2021 yılında oluşturulan ekonomik faaliyetlerin 1,9 milyon iş imkanı yarattığını gözlemliyoruz. Bu rakam da 2021 yılındaki Türkiye istihdamının yüzde 6’sına karşılık geliyor. Desteklenen istihdamın yüzde 58´ini mikro ve küçük işletmeler üstlenirken, bu oranın yüzde 30’unu kadın çalışanlar oluşturuyor. Bu da sunduğumuz ürün ve hizmetlerle oluşturduğumuz fırsat eşitliğinin önemli göstergelerinden biri. Google ekosisteminin bireylere ve işletmelere eşit fırsatlar sunarak katma değer sağlamasının yanı sıra pek çok farklı alanda istihdam imkanı oluşturması da hem ülkemiz için hem de Google olarak bizim için gurur verici bir sonuç.”
2025 Yılında GSYH’nin Yüzde 7,4’üne Ulaşılması Hedefleniyor
Google’ın 2021 yılında dört temel ürün ve hizmet kategorisiyle oluşturduğu ekonomik değer, 476 milyar TL’ye ulaşarak GSYH’nin yüzde 6,6’sına denk geldi. 2018’de GSYH’nin yüzde 3,9’una tekabül eden bu rakamın 2025 yılında yüzde 7,4’e ulaşacağı öngörülüyor. Google ekosisteminin ülke ekonomisine sağladığı katkı Google ürün ve hizmetlerine bağlı olarak da farklılık gösteriyor. Google reklam ürünlerinin katkısı, 2021 verilerine göre 193 milyar TL’ye ulaşırken 2025 yılında 422 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. Google Haritalar ve Google İşletme Profili’nin ekonomik etkisi ise 62 milyar TL’ye ulaşırken 2025 yılında bu rakamın 136 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Google Cloud ve Workspace alanındaysa 2021’de oluşan 12 milyar TL’lik etkinin 2025 yılında 33 milyara çıkması beklenirken, Android ve Google Play ekosisteminin ekonomik etkisi 210 milyara ulaşmış durumda ve 2025’te de 535 milyar olacağı öngörülüyor.
Google Arama, Kullanıcılara Zamandan Tasarruf Ettiriyor
Google ekosistemi yalnızca ekonomik alanda değer yaratmıyor, aynı zamanda kullanıcıların günlük hayatını kolaylaştırırken birçok konuda tasarruf etmelerine imkan sağlıyor ve bu sayede de tüketici refahına olumlu katkıda bulunuyor. Türkiye’de 50 milyondan fazla kişinin kullandığı Google Arama’ya günde ortalama 5 soru soruluyor. 2021 yılı içerisinde Türkiye’deki Google Arama kullanıcılarının yıllık zaman tasarrufu 2,3 milyar saate ulaşmış, Arama ürününün ücretsiz kullanımı ile tüketici refahında 21 milyar TL’lik artış gerçekleşmiştir.
Google Ürün ve Hizmetleri Sosyal Refaha da Katkı Sağlıyor
Google Haritalar, hem kullanıcıların hem de işletmelerin hayatını kolaylaştırırken Deloitte raporunun sonuçlarına göre aynı zamanda sosyal refaha katkı alanında da 39 milyar TL’lik tasarruf sağlamış durumda. Google’ın ücretsiz çeviri, araştırma ve öğrenim uygulamaları da kullanıcıların bilgiye ulaşabilmesini mümkün kılıyor. Deloitte raporuna göre birçok dil seçeneğinde kullanıcı dostu arayüzüyle doğru ve hızlı çeviri hizmeti veren Google Çeviri, dijital çeviri platformu kullanıcılarının yüzde 83’ü tarafından kullanılırken, araştırma yapan kullanıcıların yüzde 60’ından fazlasının tercihinin Google Akademik olduğu sonucu orta çıkıyor. Gmail, Google Drive ve Google Meet ürünleriyle birlikte, iş ve eğitimin önemli bir parçası haline gelen Google Workspace ise ortak çalışma platformunu kullananların yüzde 94’ünün tercihi haline geldi. İşletmeler, girişimler, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler ve kendini geliştirmek isteyen bireyler için ücretsiz eğitim programları sunan Grow with Google programı, faydalanan kullanıcıların yüzde 84’ünün mevcuttan farklı bir iş alanına yönelmesine destek olurken ve 304 bin kişinin eğitim aldığı, 84 bin kişinin kariyerini dijital alanda geliştirmeleri için desteklendiği ve 25 bin işletmenin işlerini büyüttüğü Google Dijital Atölye, sosyal refaha katkı sağlayan diğer Google araçları olarak dikkat çekiyor.
Raporun Öne Çıkan Bulguları
- Google ürünleri aracılığıyla desteklenen istihdam, 2021 yılında 1,9 milyona ulaşırken, 2025 yılında bu rakamın 2,3 milyonun üzerine çıkması bekleniyor.
- Google reklam ekosisteminin oluşturduğu ekonomik katkının önümüzdeki 4 yıl içinde Türkiye’de iki katından fazla artması bekleniyor.
- Google reklam ürünleri sayesinde fiziksel mağaza müşterilerinde yüzde 25 artış yaşandı.
- Google reklamlarına harcanan her 1 TL işletmelere 3 TL ihracat geliri olarak dönüyor.
- Rapordaki Akademetre işletme anketine göre 3,4 milyon işletmeden yaklaşık 1,7 milyonu Google Haritalar’ı aktif olarak kullanıyor.
- Türkiye’de her 4 firmadan 1’i Google Haritalar ile entegre çalışabilen Google hizmetlerinden firma tanıtım ürünlerini kullanıyor.
- Firma tanıtım ürünleri arasında en çok tercih edilen uygulama ise yüzde 94 ile Google İşletme Profili. Türkiye’de yaklaşık 900 bin işletme Google İşletme Profili’nden faydalanıyor.
- 700 bini ise fazla mikro ve küçük işletme İşletme Profili kullanımı ile ek gelir artışı elde etti.
Raporun Metodolojisi Hakkında
Deloitte tarafından gerçekleştirilen Google tarafından desteklenen ekosistemin Türkiye’de oluşturduğu sosyo-ekonomik değer araştırması; ekonomik modeller, şirket görüşmeleri ve Akademetre tarafından yürütülen anket çalışmaları gerçekleştirilerek sonuçlandırıldı. Şirket görüşmelerinde 8 farklı sektörden 12 şirketle görüşmeler yapıldı, vaka incelemeleri gerçekleştirildi. Anket çalışmaları içinse işletme anketlerinde 400 işletme, tüketici anketlerinde 1000 tüketici araştırmaya katıldı.
Sosyo-ekonomik etki analizi raporunun tamamını incelemek için Deloitte’un web sitesini ziyaret edebilirsiniz.












Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Konut satış rakamlarının geçen yıla göre yüksek görünmesine rağmen müteahhitlerin yeni inşaata başlama isteğinin oldukça düşük olduğu anlaşılmaktadır. Haziran ayında, geçen yıla kıyasla %40, ilk altı ayda ise %63 oranında daha fazla ipotekli konut satışının gerçekleşmesine rağmen özellikle inşaat maliyetlerindeki yükselme, pazarın hem arz hem de talep tarafında kaygı yaratmaktadır.” dedi.
Söz konusu endekslerin oluşturulmasına esas teşkil eden anket ile firmalara 8 soru soruluyor. Her bir endeksin değeri 100’ün altında ya da üstünde olmasına bağlı olarak yorumlanıyor. 100’ün üzerinde olması durumunda önceki aya ait faaliyetin ya da gelecek döneme ilişkin beklentinin olumlu yönde geliştiği yorumu yapılıyor. Türkiye genelinde her ay hazır beton üreticileri ile gerçekleştirilen çalışmada 3 farklı endeks türetiliyor. Hazır Beton Faaliyet Endeksi ile hazır beton firmalarının geçmiş bir aylık faaliyetlerinin sonuçları, Hazır Beton Güven Endeksi ile hazır beton sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, ekonomi ve sektöre yönelik duydukları güven seviyesi, Hazır Beton Beklenti Endeksi ile hazır beton firmalarının önümüzdeki üç aylık dönemde faaliyetlerinin hangi seviyede olacağına ilişkin beklentiler hakkında bilgi ediniliyor. Hazır Beton Endeksi ile endekslerin tümünü içeren bileşik endeks elde ediliyor.
Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı verilere göre; 2022 yılının ilk 7 ayında Türkiye limanlarına 437 kruvaziyer gemisi yanaştı. Toplam 376 bin 924 olarak belirlendi. Bu rakamın 25 bin 739’u gelen yolcu, 34 bin 997’si giden yolcu, 316 bin 188’i ise transit yolcu oldu. Yolcu trafiği açısından en yoğun limanlar ise;
Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mehmet Kutman, “San Juan Kruvaziyer Limanı’nı portföyümüze eklemiş olmaktan son derece memnunuz. Bu harika konumun kruvaziyer limanı ağımıza eklenmesi, büyüme stratejimizde bir başka önemli adıma işaret ediyor. San Juan Kruvaziyer Limanı’nın portföyümüze katılması ile birlikte yıllık hizmet verdiğimiz kruvaziyer yolcu adedini dünya genelinde yılda 16 milyonun üstüne çıkaracağız” dedi.
Uygulamada, işçilere masrafları işverence karşılanmak üzere verilen eğitim karşılığında, belli bir süre işyerinde çalışması iş sözleşmelerinde kararlaştırılmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği dışında işverence işçiye verilen eğitim, işçinin işyerinde mal ve hizmet üretimine katkı sağlaması açısından işveren yararına olmakla birlikte, verilen eğitim sayesinde işçi de daha nitelikli hale gelmekte ve iş gücü piyasasında daha kolay iş bulabilmektedir. Elbette ki, işçinin verilen eğitim karşılığında işverene belli bir süre iş görmesi işverene olan sadakat borcu kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak verilen eğitimin karşılığında işçinin çalışmakla yükümlü olduğu çalışma süresinin de eğitimin türü ve masrafları ile dengeli olması gerekir.
Rapor hakkında yorum yapan Marsh Türkiye Eş CEO’su Yeşim Aksüt, şunları söyledi: “Ukrayna’da devam eden kriz, tedarik zincirindeki aksamalar ve artan enflasyonun neden olduğu küresel iş belirsizliği döneminde, ticaret koşulları birçok sektör için zorlu olmaya devam ediyor. Ayrıca dünyada yükselen enflasyonun sigortalı değerler ve risk artışı üzerindeki etkisini görüyoruz, bu da fiyatlandırmayı etkileme potansiyeline sahip. Belirsizliklerin yüksek olduğu ortamda ihtiyaçlarını karşılamak, en rekabetçi fiyatlandırma ve kapsamı bulmak için globalde olduğu gibi Türkiye’de de müşterilerimizle birlikte çalışmaya devam ediyoruz.”
Taşımacılık sektörünün dinamik bir sektör olduğunu ifade eden Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğü Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı Hasan Boz, “Yaşanan gelişmelere ayak uydurmak ve önlemleri almak gerekiyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, sektördeki tüm paydaşlarımız ve diğer kamu kurumlarıyla bir araya gelerek, çalıştaylar yapıp bu çalıştayların sonuçlarına göre gerekli düzenlemeleri yapmaya gayret ediyoruz” diye konuştu.
İşte muhtemelen bu banka veya benzer diğer bankalar akreditifinize rezerv koymuştur. İhracatçının ağzından çıkan ilk söz “banka akreditife rezerv koymuş”. İhracatçı akreditif evraklarını özenle hazırlamasına rağmen, banka gözünün zerinde kaşın var dememiş ve ihracatçının evrağına rezerv koymuş.
Rezerv: farklılıktır, risktir, İhracatçı için gerçek sıkıntıdır, ihracatçının sırtından terlerin aktığı andır. İhracatçının bileğinin büküldüğünün resmidir, İthalatçının elini güçlendirir.






Sema Hanım, sizinle sağlık sektörünü konuşacağız.
Hastanemiz 2020 yılının Ocak ayında hizmete girmiştir. Hastanemizin Kurucusu Sayın Reşat BAHAT 1994 yılında bir semt polikliniği olarak hizmete başlayan daha sonra hastane olarak yoluna devam eden Sultangazi Bahat Hastanesi hikayemizi başlamış, Özel İkitelli Bahat Hastanesi ve Gaziosmanpaşa Hastanesi(Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi)olarak yoluna devam etmiştir.

Kesinlikle doğru bir cümle. Tedarik işin başlangıç kısmı. Depolama ve transfer süreci, benim ekibimin kontrolü dahilinde. Bu konuda da yeni bir yapılanma içerisindeyiz. Talep ve dağıtım günlerimizi güncelledik. Otomasyon sisteminde süreçlerimizi daha hızlı ve efektif olacağına inandığımız bir proje için demo çalışmasındayız. Sayımlarımızı 3 aydan 1 aya indirdik. Her ay düzenli olarak belirlenen sayım günlerinde ekibimiz sayım sürecine yönetecek. Malzemelerimizin hikayesini ilk adımdan son adıma kadar takip edebileceğimiz ve doğru kullanım konusunda dirsek temasında bulunduğumuz Hemşirelik Hizmetleriyle bu konularda birlikte hareket ediyoruz. Stok yönetimi bir takım işi olduğu için bu konuda stoklu ürün kullanan diğer birimlere stok nedir ? Stok nasıl takip edilir ? gibi nokta atışı bilinçlendirme eğitimleri vererek süreçlerin içerisine daha çok dahil ediyoruz.

Entropi: Dünayaya Yeni Bir Bakış / Jeremy Rifkin ve Ted Howard / 1980
İşletmelerde yer seçiminin ne kadar önemli olduğu konusunda hepimizin söyleyecek çok sözü vardır. Teşviklerden ulaşım ve lojistiğe sonra insan kaynağına kadar birçok faktör en ince ayrıntısına kadar değerlendirilerek işletmenin kurulacağı yer belirlenir. İyi ama herkes bu incelemeyi yaptığı içinde OSB’ler, Serbest Bölgeler ve hatta bazı coğrafi bölgeler sermaye sahiplerince en uygun yerler olarak değerlendiğinden işletmeler bu alanlarda kümeleniyor. Yani herkes yapıyor kuramına benzer bir durum. (Herkes Yapıyor: Bir şeyi herkesin yaptığını ifade eden propaganda tekniğidir.)