E-Ticaret ve Online Alışveriş Trendleri Araştırması
Nielsen’in hızlı tüketim ürünleri perakende ve alışverişçi trendleri konusunda gerçekleştirdiği araştırma, online alışveriş, e-ticaret ve tüketicinin online alışveriş alışkanlıkları hakkında da değerli bilgiler ortaya koydu. Araştırma ayrıca dijital dönüşüme uyum sağlamada ülkemizin potansiyelini de gözler önüne serdi.
Türk alışverişçisi online ve mobilde dünya ortalamasının üzerinde…
Nielsen Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, Türk alışverişçisinin araştırmaya göre global ortalamanın çok üzerinde bir online ve mobil profile sahip göründüğünü söyledi. Didem Şekerel Erdoğan “Global nüfusun internet kullanım oranı %53 iken, Türkiye’de bu oran %67. Yine aktif sosyal medya kullanımı dünya ortalamasında %42 iken, Türkiye’de %63. Aynı şekilde, Türkiye mobilde de dünya ortalamasının üzerinde. Cep telefonu kullanıcısı oranı dünya genelinde %68 iken, Türkiye’de %90. Bunun sonucu olarak da cepten aktif sosyal medya kullanımı oranımız (%54), dünya ortalamasına (%39) göre oldukça farklılaşmakta. Kullanıcı sayısı olarak bakıldığında, Türkiye’deki sosyal medya penetrasyonun global ortalamadan daha yüksek olduğunu biliyoruz. Nitekim, ana sosyal medya platformlarındaki kullanıcı sayısı sıralamamız, dünya nüfus sıralamasındaki yerimizin çok üzerinde. Dünya nüfus sıralamasında Türkiye 18. Sırada yer alırken, örneğin Facebook kullanıcı sayısı sıralamasında 9. sırada, Instagram kullanıcısı sırasında ise 5. sırada yer almaktayız. Yalnızca kullanıcı sayısı değil, aynı zamanda sosyal medyada geçirilen ortalama süre de oldukça yüksek. Türk tüketicisi sosyal medyada, ABD ve Çin’le kıyaslandığında yaklaşık yüzde 50 daha fazla zaman geçirmekte. Dolayısıyla Türkiye, dijital dönüşümü çok daha kapsamlı biçimde yaşamaya aday bir ülke.” dedi.


Online ile birlikte karşımızda yeni bir alışverişçi profili çıkıyor…
Didem Şekerel Erdoğan “Tüm bu gelişmeler, karşımıza yeni bir alışverişçi profili çıkarıyor. Bu, bilinen geleneksel alışverişçiyle temelde aynı motivasyonlarla hareket eden, ancak daha güçlü bir konumda olan bir alışverişçi modeli…” şeklinde konuştu. Araştırmaya göre bu yeni alışverişçi modeli, fırsat ve yeniliklerden anında haberdar olma, ürün ve hizmetler hakkında başka kullanıcıların yorumlarına ulaşabilme şansına sahip. Anında fiyat karşılaştırması yapabiliyor, mağazaya gitmeden stoklardan haberdar olabiliyor…
Gıda perakendesinin geleceği e-ticaret ve modern kanallarda…
Nielsen Perakende Hizmetleri Lideri Tamer Gülsaç, gelecek projeksiyonlarına bakıldığında, gıda perakendesinde iki kanalın öne çıkmasının beklendiğini ve bunların da e-ticaret ile modern kanal olduğunu söyledi. Gülsaç “Global ölçekte toplam perakendenin %9’unu yapmakta olan e-ticaretin, 2020’de bu ağırlığını %12’ye çıkaracağı öngörülüyor. Hızlı tüketim ürünlerinin de içinde yer aldığı Türkiye perakende pazarında e-ticaret payı global ortalamanın altında. E-ticaret açısından Türkiye, ekonomik olarak da paralellikler gösterdiği Rusya ve Brezilya ile benzer bir yapıya sahip. TÜBİSAD verilerine göre 2017 yılında Türkiye’de online perakendenin toplam perakende içindeki payı %4,1 olarak gerçekleşti. Öte yandan bu alanda Çin, ABD ve İngiltere başı çekiyor.” dedi.

Online alışverişte gıda dışı ürünler tercih ediliyor…
Online alışverişe konu olan hızlı tüketim ürünleri kategorilerine bakıldığında, mevcut durumda daha çok gıda dışı kategorilerin online olarak alışverişe konu olduğu görülüyor. Nielsen Müşteri Hizmetleri Direktörü Yankı Yalçın, bebek bakım ürünleri, ev temizlik ürünleri, kişisel bakım ürünleri ve evcil hayvan ürünlerinin online kanalda ön plana çıkmasını beklediklerini söyledi. Yalçın “Üstelik bu, sadece Türkiye’ye özgü bir durum da değil. Online alışverişin ciddi bir paya ulaştığı Güney Kore’ye bakılacak olursa orada da bebek bakım ürünleri, deterjan gibi kategorilerin öne çıktığı görülüyor. ABD’de de yine bebek ürünleri, evcil hayvan ürünleri, sporcu beslenme takviyeleri gibi kategorilerin ilk sıralarda yer aldığı göze çarpıyor. Hem global alışverişçi hem de Türk alışverişçisi için gıda kategorilerinde ilk seçenek online kanal değil. Özellikle taze gıdada, mağaza içinde yaşanan deneyim, önemini korumaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.

Yünsa “Yeşil Dünyaya Yolculuk” koleksiyonuyla Dünya Fuarlarında
Moda dünyasına yön veren lider markalardan biri olan Yünsa, 2019-2020 sonbahar ve kış kreasyonlarını New York, Londra ve Münih’teki modanın nabzını tutan fuarlarda sergiledi. Sektörün seçkin fuarlarında “Yeşil Dünyaya Yolculuk” temasıyla sergilediği koleksiyonda Şehrin yoğun temposundan bunalıp kendini doğayla bütünleştirmek isteyenlere zengin renk ve kalite seçenekleri sunuyor . Ayrıca Yünsa’nın sonbahar-kış koleksiyonunda geri dönüşüm malzemeli kumaşlar, nem ve ısı yönetimi sağlayan yeni teknolojiyle geliştirilen kumaşlar ve aşınma dayanımı yüksek yeni nesil yün gruplarından tasarlanan sürdürülebilir kumaşlar da yer alıyor.
Türkiye ve Avrupa’nın en büyük entegre yünlü kumaş üreticisi ve ihracatçısı olan Yünsa, modanın nabzını tutan birçok yenilikçi ürününden oluşan 2019-2020 sonbahar ve kış kreasyonlarını, tekstil ve kumaş sektörünün buluştuğu, dünyanın en büyük fuarlarında vitrine çıkardı.
50’den fazla ülkeye ihracat yapan Yünsa, “Yeşil Dünyaya Yolculuk” temasıyla oluşturduğu2019-2020 sonbahar ve kış koleksiyonlarını Münih’te düzenlenen Premium Selection, Premiere Vision New York ve Londra Textile Fair’de sektörün beğenisine sundu.
Doğa ve Modanın Uyumu
Yünsa Pazarlama Direktörü Bora Birgin, “Birçok ülkeye ihracat yapan bir şirket olarak kıtalararası moda trendlerini ve müşteri beklentilerini göz önüne alarak oluşturduğumuz koleksiyonlarımızla modanın nabzını tutuyoruz. Bugün dünyanın önde gelen hazır giyim devlerine ihracat gerçekleştiriyoruz. Koleksiyonlarımızda yer alan kumaşlar bu markaların tasarımlarında kullanılarak dünya vitrinlerinde yer alıyor. Bu anlamda dünya çapında düzenlenen bu tarz büyük fuarlar bizim için ayrıca önem taşıyor. Bu yıl, şimdiye kadar katıldığımız fuarlarda “Yeşil Dünyaya Yolculuk” temasıyla oluşturduğumuz koleksiyon büyük ilgi gördü. Bu koleksiyonumuzda şehrin yoğun temposundan bunalıp kendini doğayla bütünleştirmek isteyenlere zengin renk seçenekleri sunuyoruz. Koleksiyonumuzda ağırlıklı olarak yeşil ve toprak tonlarıyla işlenmiş farklı kumaş ve detaylarla modern bir çizgi yakaladık ve doğayı simgeleyen baskılarla zenginleştirerek moda ve doğanın birleştiği güçlü tasarımlar oluşturduk.” dedi.
Özgün Tasarımlar Sağlıklı Kumaşlarla Birleşiyor
Tüketici beklentilerini ön planda tutan Yünsa, koleksiyonlarını hem kadın hem de erkek modasındaki rahatlık, konfor ve şıklık trendine göre oluşturuyor. Koleksiyonları oluştururken sadece tasarıma değil sağlıklı kumaş üretimine de önem verdiklerini belirten Yünsa Pazarlama Direktörü Bora Birgin şöyle devam etti: “Günümüzde hem tüketicilerin hem de üreticilerin bilincinin artmasıyla birlikte kumaşlar sadece tasarımsal yönüyle değil çevre ve insan sağlığı açısından da değerlendirilmeye başlandı. Biz de bu anlamda sürdürülebilirliği temel iş prensiplerimiz arasında görüyor ve en iyi şekilde uyguluyoruz. Yünün sürdürülebilirliğinin yün talebi açısından kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda uyguladığımız standartlar ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı, enerji ve su verimliliği çalışmaları gibi doğal kaynakları en verimli şekilde kullanmaya yönelik projelerimiz ile sürdürülebilirliği destekliyoruz. Üretim süreçlerimizde yasaklanmış olan hiçbir kimyasal maddeyi kullanmıyoruz. Sürdürülebilirlik raporlamaları paydaşların da katkılarıyla hazırlanabildiği için aynı zamanda şirket itibarının güçlendirilmesi ve rekabet avantajı sağlaması açılarından büyük önem taşıyor.”
PTT’den Bankacılıkta Dev Atılım: PTT POS
Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT A.Ş.) bankacılık alanındaki atılımlarına hız kesmeden devam ederek bu sektördeki konumunu her geçen gün daha da güçlendiriyor. Türkiye’de başka hiçbir banka şubesinin bulunmadığı 1280 yerleşim yerinde ve başka hiçbir banka ATM’sinin olmadığı 174 yerleşim yerinde vatandaşların finansal ihtiyaçlarını karşılayan PTTBank, hayatı kolaylaştıran Pttmatik, Pttkart gibi hizmetlerine PTT POS’u da ekliyor. Bu hizmet ile üye işyerlerinde Pttkart, diğer banka kartları ve kredi kartları ile PTT POS cihazları üzerinden alışveriş yapılabilecek.
KARAR RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANDI
PTT A.Ş.’ye “üye işyerleri ile anlaşma yapan kuruluş olarak faaliyette bulunma izni verilmesine” dair Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı, 7 Ağustos 2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlandı. Bu karar kapsamında PTT POS Üye İşyeri Sistemi devreye alınarak üye işyeri kabulüne başlanacak. Bununla birlikte EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihazların üye işyerlerine satışı gerçekleştirilecek. Söz konusu cihazlara PTT POS bankacılık uygulamasının yüklenmesinin ardından üye işyerleri bu hizmetten yararlanabilecek. Böylelikle, Pttkart, diğer banka kartları ve kredi kartları ile EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihazlar üzerinden alışveriş yapılabilecek.
ÜYE IŞYERLERINE SAYISIZ AVANTAJ SUNUYOR
PTT POS Üye İşyeri Sistemi’nin sunduğu pek çok avantaj bulunuyor. Üye işyerlerinden hesap işletim ücreti alınmaması, üye işyerlerine oldukça uygun bloke gün sayıları ve komisyon oranları sunulması, PTT ürünlerinde üye işyerlerine yönelik kampanyalar ve indirimler düzenlenmesi, üye işyerlerine EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihazların satışı için özel kampanyalar yapılması gibi uygulamalar bu avantajlar arasında yer alıyor.
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye’den Üretime Bakım Molası
Türk otomotiv sektörünün öncü kuruluşlarından Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, planlı bakım, onarım ve revizyon çalışmaları nedeniyle 9 Ağustos 2018 ile 25 Ağustos 2018 tarihleri arasında üretime ara verdi.
Geçtiğimiz yılı rekor üretim ve ihracat performansıyla kapatıp 2018’e de hızlı bir giriş yapan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, planlı bakım, onarım ve revizyon çalışmaları nedeniyle 9 Ağustos 2018 ile 25 Ağustos 2018 tarihleri arasında tatile girdi. Fabrika çalışanlarının büyük çoğunluğu bu periyotta yıllık ücretli izinlerini kullanırken, fabrikada yalnızca bakım çalışmalarında görevli personel bulunmaya devam edecek.
Toyota Otomotiv Sanayi 2018 Ocak-Haziran döneminde 129 bin 644 adet araç üretirken, 117 bin 469 adet ihracat gerçekleştirdi. Sakarya’da üretim faaliyetlerini gerçekleştiren Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, 2018 yılının sonunda bir önceki yıl sergilediği rekor performansı sürdürmeyi hedefliyor.
Petkim’in ikinci çeyrekte net kârı 356 milyon TL oldu
Petkim, 2018 yılının ikinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Nisan – Haziran döneminde 356 milyon TL net kâr elde eden şirketin, faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı da (FAVÖK) ilk çeyreğe oranla yüzde 80 artarak 439 milyon liraya ulaştı. Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, STAR Rafineri’nin bu yılın dördüncü çeyreğinde devreye girmesiyle çok önemli bir sinerji yakalayacaklarını ifade ederek, Petkim’de yaşanan dijital dönüşümün de etkisiyle bölgenin en büyük üretim merkezi olma hedefini kısa süre içinde yakalayacaklarını belirtti
SOCAR Türkiye’nin iştiraki; Türkiye’nin ilk ve tek entegre petrokimya şirketi Petkim, 2018 yılının ikinci çeyrek sonuçlarını açıkladı. Dünya piyasalarındaki yansımalar karşısında güçlü duruşunu devam ettiren Petkim, operasyonel verimliliğini korudu. Yılın ikinci çeyreğinde, birinci çeyreğe göre net satışlarını yüzde 25 artırarak 2.3 milyar liraya çıkaran Petkim’in aynı dönemde net kârı da yüzde 183 artarak 126 milyon liradan 356 milyon lira seviyelerine geldi. Petkim’in ikinci çeyrekte faiz, amortisman ve vergi önceki kârı (FAVÖK) ilk çeyreğe göre yüzde 80 artarak 439 milyon lira olarak gerçekleşti. İkinci çeyrekte Petkim’in kapasite kullanım oranı yüzde 96 oldu.
Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, elde ettikleri başarının arkasında başarılı operasyonlar, verimli iş ortaklıkları ve teknolojiye yaptıkları yatırımların olduğunu belirterek, “2018 Petkim için dönüşüm yılı. Verimlilik odaklı yatırımlara odaklandığımız bu yıla, STAR Rafineri ortaklığı ile başladık. STAR Rafineri’nin yılın dördüncü çeyreğinde faaliyete başlamasıyla hammadde ihtiyacımızın yüzde 100’ünü buradan karşılayacağız. Global olarak petrol fiyatlarının artmasına karşı tedbirlerimizi alarak, STAR Rafineri’nin üretime geçmesiyle doğacak fırsatları iyi kullanmaya odaklı bir hareket planımız var. Petkim şu anda Türkiye’nin petrokimya ürünü ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayabiliyor. Bu entegrasyonla Türkiye’nin ihtiyacı olan katma değerli ürünler üretmeye devam ederek, ekonomiye katkımızı da artırmayı hedefliyoruz” dedi.
‘2018, dönüşüm ve dijitalleşme yılı olacak’
Orta vadeli bir proje olan dijitalleşmede de yıl sonunda ilk sonuçları almayı hedeflediklerini belirten Anar Mammadov, şöyle devam etti: “Bu yıl bizim için çok önemli bir yıl; çünkü verimliliğe çok önemli katkısı olacağına inandığımız dijitalleşme için yol haritamızı oluşturarak ilk adımlarımızı attık. Ayrıca ülkemizi ve sektörümüzü global arenada daha ileri taşıyacak stratejik ve yenilikçi Ar-Ge çalışmalarımız için dünyanın önde gelen bir enstitüsüyle bir işbirliğine başlıyoruz. Nihai hedefimiz Petkim’i kendi sektöründe en inovatif ve dijital şirket seviyesine getirmek.” Tüm bu yatırımları yaparken bilançoda da dengeli pozisyonlarını koruduklarını dile getiren Mammadov, daha verimli üretim ve daha kârlı satışlarla önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin en güçlü petrokimya şirketi olarak yola devam edeceklerini de sözlerine ekledi.
| BAŞLICA GÖSTERGELER | Q2 2018 | Q1 2018 | Değişim | Fark |
| Q2 2018 vs Q1 2018 | Q2 2018 vs Q1 2018 | |||
| Net Satışlar (milyon TL) | 2.353 | 1.879 | % 25 | 474 |
| Brüt Kâr (milyon TL) | 472 | 276 | % 71 | 196 |
| Brüt Kâr Marjı | % 20,10 | % 14,70 | 5,4 yp | |
| Net Kâr (milyon TL) | 356 | 126 | % 183 | 230 |
| Net Kâr Marjı | % 15,10 | % 6,70 | 8,4 yp | |
| FAVÖK (milyon TL) | 439 | 244 | % 80 | 195 |
| FAVÖK Marjı | % 18,70 | % 13 | 5,7 yp |












