Geçici İthalat Rejimi: Serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında, herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına imkân sağlayan hükümlerin uygulandığı rejimdir.
– (1) Geçici ithalat izni, eşyayı kullanan veya kullandıran kişinin talebi üzerine izin başvurusunun yapıldığı gümrük idareleri tarafından verilir.
(2) Geçici ithalat rejimi kapsamında ithali talep edilen eşya için birinci fıkrada belirtilen başvuru sahibi tarafından yapılan başvuruya aşağıda belirtilen belgelerden biri veya bir kaçı da eklenir.
a) Proforma fatura aslı ve iki nüsha tercümesi,
b) İhtiyaç duyulursa eşyanın teknik özelliklerini gösterir katalog ve/veya teknik dokümanlar,
c) Eşyanın gönderilme amacı ve süresini, bedelli veya bedelsiz olup olmadığı ile sair hususları kapsayan gönderici firma ile alıcı firma arasında imzalanmış bir anlaşma varsa aslı ve tercümesi veya kiralamaya ilişkin gönderici firmanın yazısının aslı ve tercümesi.
(3) Geçici ithalat izni, gümrük idarelerince eşyanın geçici ithalat rejimi amacına uygun olması ve izin başvurusunda belirtilen süre içinde eşyanın giriş ayniyetine uygun olarak gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulabileceğinin anlaşılması halinde verilir.
– 1) Eşyanın rejim altında kalma süresi, Kanunun 131.maddesi uyarınca Cumhurbaşkanlığınca özel olarak belirlenen süreler ile Gümrük Yönetmeliğinin 380.maddesi hükmü saklı kalmak ve 24 ayı aşmamak koşuluyla gümrük idaresince belirlenir. …
2) Sürenin hesaplanmasında Kanunun 69.maddesi uyarınca eşyanın yükümlüsüne teslim edildiği tarih esas alınır.
– Yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası sahibi olan veya bir önceki takvim yılı içerisinde beş milyon ABD Dolarının üzerinde ihracat yapmış olan yükümlüler tarafından kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi tutulan ve üçüncü fıkra kapsamına girmeyen eşyanın [ Eşyanın rejim altında kalma süresinin verilecek ek sürelerle birlikte, Kanunun 130.maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen yirmi dört aylık süreyi aşmaması esastır. Ancak, aşağıda belirtilen eşya için rejime giriş gümrük idaresince yirmi dört ayı aşan süre uzatımı da yapılabilir:
a) Özelliği nedeniyle mülkiyeti devredilemeyen eşya,
b) Yirmi dört aydan uzun süreli yatırımlarda kullanılan eşya,
c) Kamu kuruluşları, belediyeler ve sermayesinin tamamı devlete ait olan kamu iktisadi kuruluşları ile yapılan sözleşmeye istinaden ticari amaçla kullanılmak üzere getirilen, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik bir kişi adına ve bu bölge dışında tescil edilmiş olan ambulans hava taşıtları, yangın söndürme hava taşıtları, zirai ilaçlama hava taşıtları ve sıhhi ilaçlama hava taşıtları ile bunların yenilenmesi, ayarı ve muhafazasına yönelik tamir ve bakım için gerekli olan yedek parça, aksesuar ve ekipmanlar.] yirmi dört aydan daha uzun süre kullanımının söz konusu olduğu durumda, rejime giriş gümrük idaresince geçici ithalat izin süresi dokuz ay uzatılır. Süre uzatımı sonunda, geçici ithal eşyasının Türkiye Gümrük Bölgesinde kullanımının devam ettiği durumda, gümrük idaresine yeni bir izin başvurusunda bulunulur, gümrük idaresince geçici ithal eşyasının rejim altında kalma süresi azami yirmi dört ay olarak belirlenir ve bu durumda eşyaya rejim hükümleri yeniden uygulanır.
– Mülkiyeti, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik bir kişiye ait olan ve Gümrük Kanunu’nun 131.maddesi uyarınca konulmuş hükümlere tabi olmayan veya söz konusu hükümlere tabi olmakla birlikte, tam muafiyet suretiyle geçici ithalat iznine ilişkin hükümlerde öngörülen koşulları taşımayan eşyanın, kısmi muafiyet uygulanması suretiyle geçici ithalat rejiminden yararlandırılması mümkündür. Kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminden yararlandırılmayacak eşyaya ilişkin liste Cumhurbaşkanınca belirlenir. Kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi tutulan eşyadan her ay için alınacak ithalat vergileri, geçici ithalat rejimine ilişkin beyannamenin tescil tarihinde, söz konusu eşyanın serbest dolaşıma girmiş olması halinde alınacak vergiler tutarının % 3’ü olarak tespit edilir. Söz konusu vergiler eşyanın bu rejimden yararlandığı her ay için alınır ve bir aydan daha az süreler tam ay olarak değerlendirilir. Alınacak ithalat vergileri tutarı, uygulanacak faizler hariç olmak üzere, söz konusu eşyanın geçici ithalat rejimine tabi tutulduğu tarihte serbest dolaşıma girmesi halinde alınacak vergileri aşamaz. Her ay itibarıyla alınacak ithalat vergileri tutarının % 3’ü dışında kalan tutar için teminat aranır.
– Geçici olarak ithal edilen eşyanın gümrük idaresince verilen izin süresi içinde yeniden ihraç edilmesi ya da gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulması esastır.
– Kısmi muafiyet suretiyle geçici ithaline izin verilen eşyanın serbest dolaşıma giriş rejimine (4053) tabi tutulması durumunda, Gümrük Kanunu’nun 181.maddesi gereğince gümrük yükümlülüğü, geçici ithalat için verilecek gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başladığından, söz konusu eşyaların gümrük vergilerinin tutarı, geçici ithalat rejimine ilişkin (5300 rejim kodlu) beyannamenin tescil tarihinde söz konusu eşyaya ait vergi oranı, döviz kuru, ödeme şekli ve diğer vergilendirme unsurları dikkate alınarak hesaplanır ve Kanunun 133.maddesi uyarınca tahsil edilen miktar düşüldükten sonra kalan kısım (ithalat vergileri) tahsil edilir. Ayrıca, söz konusu eşyalar için daha önce uygulanmayan ve istenilmeyen ticaret politikası önlemlerinin uygulanması ile eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin tamamlanması gerekir. Diğer bir değişle; Dış ticaret mevzuatı ve/veya sair mevzuat gereğince ibraz edilmesi gereken uygunluk belgesi, kontrol belgesi, ithal lisansı, izin yazısı, gözetim belgesi, tahlil raporu gibi belgelerin alınması ya da buna ilişkin işlemlerin yerine getirilmesi gerekir.
– Gümrük Kanunu’nun 133 ve 134.maddeleri çerçevesinde tam muafiyet veya kısmi muafiyet suretiyle geçici ithal edilen eşyanın serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulması halinde, şayet eşya bedelinin geçici ithalat rejimine ilişkin verilen gümrük beyannamesinin tescil tarihinden sonra ödenmesi durumunda: Eşya bedeli üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.
Not: İsterseniz, başta bu konu olmak üzere Tüm Gümrük ve Dış Ticaret Konularında her türlü destek, danışmanlık, hukuki destek, eğitim vb. alanlarında firmamız “ Çoban Gümrük Dış Ticaret Denetim Danışmanlık ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği A.Ş.”den yardım alabilirsiniz.
Kerim ÇOBAN
Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi
(Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri “YGM”)
Çoban Gümrük Dış Tic. Den. Danış. ve YGM A. Ş.
www.cobangumrukdenetim.com
E Mail: info@cobangumrukdenetim.com
kerim.coban@cobangumrukdenetim.com
k.coban0306@gmail.com
Tel: 0505 519 88 41
KAYNAKÇA:
- 4458 sayılı Gümrük Kanunu.
- Gümrük Yönetmeliği.
- 06.2017 tarih ve 30088 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2 Seri Nolu Gümrük Muafiyeti Tebliği.
- 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu.
- Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri.








ING Türkiye tarafından gerçekleştirilen Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2023 yılı üçünçü çeyrek sonuçlarına göre, tasarruf sahipliği yüzde 20,5 düzeyinde gerçekleşti. Önceki çeyreğe göre düşüş gerçekleşse de bu oran araştırmanın yapılmaya başlandığı 2011 yılından bu yana tasarruf sahipliğinde görülen ikinci en yüksek tasarruf sahipliği oranı oldu. Tasarruf sahipleri içinde düzenli tasarruf yapanların oranı geçen çeyrekle benzer düzeyde yüzde 69 oranında gerçekleşti. Tasarrufu olanların tasarruf aracı tercihlerine bakıldığında ise hisse senetlerindeki artış trendi dikkat çekti. Hisse senetlerinin tercih edilme oranı bu dönemde 3 puan artışla yüzde 12 oldu. Böylelikle hisse senetlerinin tercih edilme oranı 2023 yılının başından beri 7 puan arttı.
ING Türkiye’nin, kentsel yerleşim bölgelerinde yaşayan yetişkin bireylerin tasarruf eğilimlerini izlemek amacıyla 2011 yılından bu yana IPSOS iş birliğiyle gerçekleştirdiği Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın (TTEA) 2023 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarına göre, tasarruf sahipliği yüzde 20,5 düzeyinde gerçekleşti. Önceki çeyreğe göre düşüş gerçekleşse de bu oran araştırmanın yapılmaya başlandığı 2011 yılından bu yana tasarruf sahipliğinde görülen ikinci en yüksek tasarruf sahipliği oranı oldu. Hanede tasarruf sahipliğine bakıldığında ise, tasarruf yapan bireylerin yüzde 34’ünün hanesinde tasarruf yapan başka bir yetişkin daha bulunuyor.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2023 Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı. Faaliyet Endeksi mayıs ayından sonra geçen 6 aylık süre zarfında eşik değerin üstünde kalmayı başarmıştır. Hem Beklenti hem de Güven endeksleri yukarı yönlü hareket etmesine rağmen Güven Endeksi tam eşik değerde iken, Beklenti Endeksi eşik değerin hemen altında kalmıştır. Endeks değerlerinin tamamında görülen artış sonrasında ise Hazır Beton Endeksi eşik değerin üstüne çıkmıştır.

Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Faaliyet Endeksi mayıs ayından sonra geçen 6 aylık süre zarfında eşik değerin üstünde pozitif tarafta kalmayı başardığını ifade ederken, Endeks değerlerinin tamamında görülen artış sonrasında Hazır Beton Endeksi eşik değerin üstüne çıkmıştır.” dedi.
Muhabir Bankalar
Azımsanmayacak ölçüdeki yurt dışı muhabir bankaları URC 522 Sayılı Bröşür Madde 6’nın hükümlerini bilmelerine karşın, kendilerine gönderilen vesaiki ve beraberindeki deniz konşimentosunu ithalatçıya bedelsiz olarak teslim ettirip, ithalatçının deniz taşıma şirketinden ordinosunu alarak malların gümrükten çekilmesini müteakip malları kullandığı gerçeğine çok kere rastlanmıştır. Kısacası muhabir banka / ithalatçının bankası, kendi müşterisi olan ithalatçısını kollamaktadır.
Bu durumu tespit eden ihracatçı, edindiği bu bilgileri bir talimat mektubu ile kendi bankasına bildirip, ithalatçının bankasına tekrar akıbet mesajı çekilmesini, malların orijinal konşimento karşılığında ordino alınarak çekildiğini bahisle, konşimentonun ise ancak URC 522 Sayılı Bröşür Madde 6 uyarınca teslimi öngörüldüğünden yine aynı broşürün 26. / C.i Maddesi gereğince ödemenin gecikmeksizin gönderilmesi konusunda ültümatom gibi bir mesajın çekilmesini sağlar.
Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2023 yılının ilk dokuz aylık sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, operasyonel araç kiralama sektörü yılın ilk dokuz ayında 52 milyar 400 milyon TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 51 bin 600 adet aracı filosuna kattı. Yılın üçüncü çeyreği sonu itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü 136 milyar 650 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu dönemde, sektörün toplam araç sayısı 2022 yılı sonuna göre yüzde 2,8 artarak 252 bine ulaştı.
Yılın ilk dokuz aylık dönemine ilişkin sektör sonuçlarını değerlendiren TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu verilerine göre operasyonel kiralama sektörünün filosundaki araç sayısı 2022 yılı sonuna göre yüzde 2,8’lik büyüme kaydederek 252 bine ulaştı. Yavaşlayan ekonomik aktivite, tedarik zincirinde yaşanan bozulma, küresel enflasyon baskısı, artan maliyetler ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntılara rağmen bu büyümenin gerçekleşmesi olumlu bir gelişme ve verimlilik adına işletmelere sunduğu faydalardan ötürü operasyonel araç kiralamanın önümüzdeki dönemde daha fazla tercih unsuru olacağını işaret ediyor. Operasyonel araç kiralama sektörünün yılın son çeyreğinde de büyüyerek 2023 yılını 2022 yılına göre yaklaşık yüzde 5’lik büyüme ve 257 bin adetlik araç filosu büyüklüğü ile kapatacağını tahmin ediyorum. 2024 yılında ise sektörün gelişimini ekonomik aktivitenin seyri, finansmana erişim, maliyetler ve araç tedarikinde yaşanacak gelişmeler belirleyecek” şeklinde konuştu.
Sürdürülebilir eğitim, öğrencilerin sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için gerekli bilgi, beceri, tutum ve değerleri geliştirmelerine yardımcı olmayı amaçlayan eğitim sistemidir. Çevresel, sosyal ve ekonomik konuları bütünleşik bir şekilde ele alan bütünsel bir eğitim yaklaşımıdır. Günümüzde tüm dünya, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve sosyal eşitsizlik gibi birçok ciddi sorunla karşı karşıyadır. Bu zorluklar birbiriyle bağlantılıdır ve mücadele ve çözüm için tüm insanlığın ortak ve kapsamlı bir yanıt vermesi gerekmektedir. Sürdürülebilir eğitim, bu zorlukların üstesinden gelmemize ve herkes için daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmamıza yardımcı olma konusunda son derece önemlidir.
Hukuk fakültesinden mezun olan öğrencinin belleğine kazınan bazı kurallar vardır. Bunlardan biri de belirli süreli kira sözleşmesinde süre dolmasına rağmen taraflar sözleşme ilişkisini fiilen sürdürürlerse, kira sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşmeye dönüşeceği yönündeki kuraldır.
Ağustos 2023 tarihli ve Bill Baue tarafından hazırlanan e-kitap doğru bildiklerimi tekrar gözden geçirmeye zorladı: The Lost Decade: Sustainability Standards Sabotage Sustainability. Yazarın en popüler sürdürülebilirlik standart raporlaması olan GRI (Global Reporting Initiative) kurucularından Allen White ile Kasım 2013 tarihinde yaptığı röportajda “on yıllık bir dönemin kaybedildiği, bir bu kadarını daha kaybetmeye dayanamayacağımız” vurgulanıyor. Uçurumdan yuvarlanmak üzere olan bir araçta olduğunuzu ve içerdekilerin durmak / yön değiştirmek yerine, yeni araçlara navigasyon – ABS sistemleri takılması konusunu tartıştığını düşünün!
Sabotaj iki ana şekilde gerçekleşiyor: Birincisi, küresel etkiler yerine şirket seviyesine “izole edilerek” ve ikincisi, gerçekten önemli olan eşik değerler yerine geçmişle ve daha dar içerikle kıyaslayarak…
GRI 2002 – Özgün sürdürülebilirlik (authentic sustainability): 1997 senesinde GRI kurulduktan sonra sürdürülebilirlik bağlamı kavramını getiren G2 versiyonunu 2002 senesinde yayınlamıştır. Önemli bir gelişmedir, küresel etkiyi esas alan eşik değerlere vurgu yapılmıştır. Olumlu bir adımdır.
GRI 2011 – Sabotaj başlıyor (sabotage): GRI, G3.1 adıyla “masum” bir güncelleme yapmıştır. Ana kavram aynı kalmış gibi görünse de Önem Matrisi grafiğindeki yatay eksen değiştirilmiştir. Yatay eksen “Ekonomik – Çevre – Sosyal Etkilerin Önemi” yerine “Şirket için önemi” olmuştur. Artık firmalar gezegene etkilerini değil, kendi etraflarını düşünmekle yetinebilecektir. Bu sonun başlangıcıdır. Sustainable Brands Aralık 2011’de bu gelişmenin sakıncalarını açıklayan bir makale yayınlamıştır. Dahası Ford şirketi 2004-2005 sürdürülebilirlik raporunda, yani henüz GRI güncellemesi yapılmadan, bu yaklaşımdan söz etmiştir!? Nasıl bunu önceden bilebilirler diyebilirsiniz. Sebebi belki de Ford’un GRI ana kurucularından biri olmasıdır!
GRI 2013 – Görmezden geliş: Sürdürülebilirlik Bağlamı uygulaması için kılavuzluk yapmayı red ettiği G4 versiyonu yayınlanmıştır. Kamusal geri bildirimlerdeki itirazlar bu versiyonu durduramamıştır. Sürdürülebilirlik raporlamasının esaslarını belirleyen kuruluş bu konuda kılavuzluk etmek istememiştir!
Sürdürülebilirliğe en çok zarar verenler arasında maalesef 
Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman, Tasarruf Finansman ve Varlık Yönetim şirketlerini tek çatı altında temsil eden Finansal Kurumlar Birliği (FKB) ile İstanbul Üniversitesi iş birliğinde geliştirilen “Finansal Kurumlar Birliği Ekonomik Görünüm Endeksi”; Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik’in de katıldığı bir toplantı ile tanıtıldı.
Tanıtım toplantısının açılış konuşmalarında söz alan Finansal Kurumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emre Ballı ise; “‘Birlikten Kuvvet Doğar’ anlayışıyla bundan 10 yıl önce yola çıkan FKB olarak; temsil ettiğimiz sektörlerin taşıdığı yüksek potansiyeli ekonomik faydaya dönüştürmek için durmaksızın geleceğe yatırım yapıyoruz. Bugün de; Birliğimizin girişimi ile hayata geçen ve Türkiye ekonomisinin hem bugünü hem de geleceğine ışık tutacak önemli bir projemizi tanıtmanın gururunu yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl İstanbul Üniversitesi ile yaptığımız iş birliği protokolü kapsamında çalışmalarına başladığımız FKB Ekonomik Görünüm Endeksi’ni, ülkemiz ekonomisine katkı sağlaması için tüm paydaşlarımızın kullanımına sunuyoruz. Finansal Kiralama Sözleşme Tescil Sistemi, Merkezi Fatura Kaydı Sistemi ve Finansman Sektörü işlem hacmi verileri ile birlikte; FKB bünyesinde raporlama ve istatistik faaliyetlerinde kullanılan tüm verilerin analizi ve üyelerimizin beklenti anketleri baz alınarak oluşturulan FKB Ekonomik Görünüm Endeksi’nin, ticaret ve yatırım alanlarında öncü bir gösterge olarak değerli faydalar sağlayacağına inanıyoruz.”
7 milyar doları aşan ihracat rakamına ulaşan Egeli gıda ihracatçıları, “Gıda Sektörlerinde Sürdürülebilir İhracat UR-GE Projesi”yle gıda ihracatında sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırma çabasında.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “İngiltere dördüncü en büyük ihracat pazarımız. 2022 yılında Türkiye’nin Birleşik Krallık’a ihracatı 12 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde ise 9,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu ihracatın yüzde 89’u sanayi üzerine. Türkiye sanayi ürün gruplarında İngiltere’nin en önemli tedarikçileri arasında. Ticaret Bakanlığımızın desteklediği Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi Projesi (UR-GE) kapsamında gıda sektöründe faaliyet gösteren ihracatçılarımızı bir araya getirerek, uluslararası pazarlarda sürdürülebilirlik teması altında yeni regülasyonlar ve standartlara uyum sağlayabilmelerini, rekabet güçlerini artırmayı hedefliyoruz. AB ve Gümrük Birliğinden ayrılan İngiltere ile ülkemiz arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması (STA) kapsamında müzakereler devam ediyor. STA’nın güncellenmesi ve yeni alanlara açılması ile birlikte ihracatımızın daha da artacağını öngörüyoruz. Verimli bir sektörel ticaret heyetini geride bıraktık. Türkiye ile İngiltere arasındaki ticaret hacminin gelişmesini arzuluyoruz.” dedi.