Yaş meyve sebze sektöründe ortak akıl toplantıları meyvelerini vermeye başladı

Nisan ayında yapılan genel kurul sonrasında işbaşına gelen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nun 3 aylık süreçte 5 üretim bölgesinde yaptığı “Ortak Akıl Toplantıları” meyvelerini vermeye başladı.

Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen “EİB Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı”nda konuşan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, 3 aylık süreçte Kemalpaşa, Alaşehir, Ödemiş, Selçuk ve Ortaca’da “Ortak Akıl Toplantıları” yaptıklarını dile getirdi ve toplantılar sonucunda alınan mesafeyi özetledi.

Yaş meyve sebze üretiminin yoğun olduğu yörelerde “Ortak Akıl Toplantıları”na önümüzdeki dönemde devam edecekleri mesajını veren Uçak şöyle devam etti; “Bu toplantılar sonrasında sorunlardan bazılarını kısa dönemde çözüme kavuşturma imkanımız oldu. İhracatın yoğun olduğu dönemlerde gümrüklerde hafta sonu personel bulunamadığı için ihracatta aksamalar oluyordu, bunun için Gümrük Müdürlüğü ile görüştük talebimizi uygun buldular, hafta sonu personel mesaiye kalmaya başladı. Buna paralel olarak Tarım İl Müdürlüğü ile görüştük hafta sonu laboratuvarları nöbetleşe açık bulundurdular, firmalar istediği zaman analize numune verebilir hale geldi. İzmir yüzölçümü olarak büyük bir yer olduğu için Tarım İl Müdürlüğündeki personelin uzak noktalardaki fabrikalara gitmesi zaman alabiliyordu, bizim talebimiz ile Gıda ve Kontrol Genel Müdürümüz bir talimat verdi, ilçe tarım müdürlükleri mühendisleri pilot ilçelerde firmalara giderek kontrol yapabilir hale geldi. Bu uygulamanın önümüzdeki dönemde İzmir genelinde yaygınlaşması için çaba göstereceğiz. Bu süreçte bizim taleplerimizi yerine getirmek için gece gündüz çalışan Ticaret Bakanımıza, Tarım ve Orman Bakanımıza, Gıda ve Kontrol Genel Müdürümüze, Gümrük ve Tarım Müdürlükleri bürokratlarımıza ve bu iklimin oluşmasının mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Kendileri için en önemli konunun üye memnuniyeti olduğunu ifade eden Uçak, “Üyelerin sorunlarını çözdüğümüz takdirde bölgemiz ihracatı da kendiliğinden artacaktır diye düşünüyoruz” dedi.

İhracatımızda hava kargonun payını arttırmak istiyoruz

Yaş meyve sebze ürünlerinin hızlı nakliyesinin ürünlerin bozulmasının önüne geçtiğine dikkati çeken Uçak bu amaçla, yaş meyve sebze ihracatında hava kargonun payını arttırma çabalarının devam ettiğini, bu amaçla Turkish Cargo ile toplantı yaptıklarını anlattı.

Vietnam’a yaş meyve sebze ihracatının yolu açıldı

İhracatta gelişen pazar konumundaki Uzakdoğu pazarına yönelik çalışmaları hakkında da bilgi veren Uçak, “Yine uzak pazarlarımızdaki hedeflerimiz doğrultusunda Çin’e açılan bir kapı olarak gördüğümüz Vietnam’a yaş meyve sebze ihracat izninin verilmesi konusunda önemli girişimlerimiz oldu, nihayetinde ihracat izni çıktı, ihracatçılarımız için önemli bir ihraç kapısı açıldı. Destek konusu zaten sürekli çantamızda olan bir konu. Nereye, hangi bakanlığa gitsek destek talebimizi dosya halinde sunuyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Piyasalar reformlara odaklandı

KPMG Türkiye’nin yılın her üç aylık dönemine ilişkin hazırladığı Bakış’ın yeni sayısında yılın ilk yarısına ilişkin makro veriler değerlendirildi. Bakış’a göre yılın ikinci yarısı için dünyada sıkı para politikası sinyalleri var. Türkiye’de ise seçimlerin ardından tüm dikkatler hükümetin yapısal reform performansına çevrildi.

KPMG Türkiye’nin dünya ve Türkiye ekonomisinde makro ekonomik gelişmeleri değerlendirdiği Bakış, 2018’in ilk altı ayının nabzını tuttu. Bakış’taki değerlendirmeye göre 2018 ikinci çeyreğe ilişkin öncü veriler ekonomik büyümede yeni bir döneme girildiğine işaret ediyor. Uzun vadeli ekonomik istikrarı korumak için ekonominin direncini artıracak yapısal reformların hızla hayata geçmesi gerekiyor.

Bakış’ın yeni sayısından yansıyan dünya ve Türkiye ekonomisine dair başlıklar şöyle:

FED faiz artırmaya devam edecek

  • 2018 ilk çeyrekte olduğu gibi ikinci çeyrekte de küresel ticarete yönelik kaygılar ve jeopolitik gerilimler ön planda yer aldı. Artan korumacı ve popülist anlayış sonucunda ortaya çıkan gümrük duvarları şimdilik küresel ticaret hacmi üzerinde olumsuz etki yapmamış olsa da görünümü olumsuz etkilemeye başladı. Bu nedenle ikinci çeyrekte finansal piyasalarda oynaklık yüksek seyretti.
  • Avrupa Merkez Bankası’nın da (ECB) bu yıl sonundan itibaren para politikasında normalleşmeye başlayacağına yönelik mesajları, küresel finansal koşulların önümüzdeki dönemde daha da sıkı olabileceği beklentilerini destekledi. Bu da genel olarak ABD Doları’nın değer kazanmasına ve dış finansman ihtiyacı yüksek gelişmekte olan ekonomilerin finansal varlıklarında satış baskısına yol açtı.
  • ABD ekonomisindeki devam eden güçlenme, Fed’i daha şahin bir duruş konusunda cesaretlendirirken, faiz artırımlarının yılın ikinci yarısında da aynı patikada sürmesi bekleniyor. Bununla birlikte, finansal piyasalardaki çalkantının derinleşmesi ve küresel ekonomide yaşanabilecek bir yavaşlamanın Fed’in daha yavaş hareket etmesine yol açabileceği düşünülüyor.

Satınalma Dergisi tüm içeriği ile Satınalma Cep’te !
Satınalma Cep
Akıllı Satınalma Asistanını aşağıdaki butonlar yardımıyla ücretsiz indirebilirsiniz. Tüm sektörlerden en yeni gelişmeler, mesleki yayınlar, kolay teklif toplama, fırsat ve kampanyalar, tedarikçi arama, e-öğrenme, dergi ve haber içerikleri, satınalma check-up ve hediyeler uygulama içerisinde sunulmaktadır.


Para politikaları sıkılaşıyor

  • İkinci çeyreğe ilişkin öncü veriler, gelişmekte olan ekonomilerin genelinde yavaşlamaya işaret ederken, enflasyon dinamiklerinde de bir miktar bozulmayı ortaya koydu. Hatta bazı gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları, enflasyondaki ve finansal istikrardaki bozulma nedeniyle ikinci çeyrekte para politikalarını agresif bir şekilde sıkılaştırmak zorunda kaldı.

Ticaret savaşları, sermaye çıkışına yol açıyor

  • ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları karşılıklı olarak devam ediyor. ABD’nin Rusya ve İran’a yönelik yaptırım kararları, yatırımlara yönelik sınırlama söylentileri ve hemen her ülkenin ABD mallarına gümrük vergisi kararları ile dünya ticaretinin görünümü üzerindeki riskler artıyor. Yaygınlaşan ticaret savaşlarının etkileri henüz reel verilerde görülmese de bunların tetiklediği riskten kaçış eğilimi, ikinci çeyrekte küresel sermaye hareketlerini olumsuz etkilemeye başladı. Bu doğrultuda, ilk çeyrekteki 58,7 milyar dolarlık net girişin ardından, Nisan-Mayıs döneminde gelişmekte olan ekonomilerin hisse senetleri ve tahvillerinden 12,6 milyar dolarlık çıkış gerçekleşti. Haziranortalarından bu yana ise sermaye akımlarında bir miktar toparlanma gözlense de küresel ticarete yönelik olumsuz haber akışı nedeniyle kırılganlıklar devam ediyor.

Türkiye’de büyümede yeni dönem

  • Türkiye’de ise 2018 ilk çeyrek verileri, 2017 ikinci yarıda yakalanan momentumun sürdüğüne işaret ediyordu. İkinci çeyreğe ilişkin öncü veriler ise sınırlı bir yavaşlamayı gösteriyor. Yurtiçi finansal koşullardaki sıkışıklık, özel sektör tüketim ve yatırım harcamalarını yavaşlatabilecek olsa da hükümetin aldığı bir dizi önlem ve teşvikler büyüme görünümü üzerindeki aşağı yönlü riskleri kısmen dengeliyor. Bununla birlikte, otomotiv ve beyaz eşya gibi sektörlerde yaşanan iç talep düşüşü, yıl genelinde yüzde 5-6 seviyelerine gelmesi beklenen büyümenin tüketim tarafında olumsuz etki yapabileceğini gösteriyor.
  • Döviz kurları ve uluslararası enerji fiyatlarındaki artışlarla başlayan enflasyondaki bozulma, ikinci çeyrekte fiyatlama davranışında genele yayılan bir bozulmaya neden oldu. Enflasyondaki mevcut ivme ve olası zamlar, enflasyonda yükselişin devam edebileceğine işaret ediyor. Hem mal hem de hizmet sektöründe görülen yüksek fiyat artışları ve maliyet baskısı, önümüzdeki dönemde TCMB’nin para politikasını daha da sıkılaştırması gerekebileceğine ilişkin beklentileri destekliyor.

Turizm hızlı toparlanıyor

  • 2018 yılına güçlü bir başlangıç yapan turizm sektöründe toparlanma ikinci çeyrekte de devam ediyor. Önümüzdeki dönemde ekonomik aktivitenin hızına bağlı olarak dış ticaret açığında genişleme hız kesebilir. Bu sayede de cari açıktaki artış duraksayabilir.
  • Bankacılık sektöründe kredi büyüme ivmesi yavaşlamaya devam etse de TCMB’nin faiz artırımı sonrasında faizler hızlı yükseldi. Bu nedenle sektörün karlılığı ve büyümesi kısa vadede olumsuz etkilense de orta vadede aktif kalitesinin sürmesi pozitif bir unsur olarak öne çıkıyor.

Büyüme gücünü koruyor

  • Büyümenin bir miktar yavaşlamakla birlikte gücünü koruması, sermaye akımları açısından pozitif bir unsur olarak görülüyor. Bununla birlikte cari açık ve enflasyon tarafındaki zorluklar ile yeni ekonomi yönetimine ilişkin beklentiler, küresel riskten kaçış dönemlerinde Türk finansal varlıkların satış baskısı altında kalmasına yol açıyor. Bu nedenle uzun vadeli ekonomik istikrarı korumak için ekonominin direncini artıracak yapısal reformların hızlı bir şekilde hayat geçmesi büyük önem taşıyor.
  • Türkiye’deki parlamenter sistemin 24 Haziran seçimleri sonrasında değişmesi ile yürürlüğe giren ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’, ekonomi yönetimini de yeniden şekillendirdi. Hazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji ile Gümrük ve Ticaret bakanlıkları birleştirilirken; Türkiye’nin ekonomi politikalarına yön verecek 9 kurul oluşturuldu. Yeni dönemde, ekonomi yönetiminin atacağı adımlar ve özellikle Eylül ayında açıklanması beklenen yeni Orta Vadeli Plan’da (OVP) yer alacak hedefler, gerek uluslararası yatırımcılar gerekse piyasa oyuncuları tarafından yakından izlenecek.

Satınalma Dergisi Ağustos 2018 Çıktı

Satınalma Dergisi Yıl:6 Sayı:68

Değerli Yöneticiler,

Yaz dönemi yoğun bir iş temposunun ardından kısa bir tatil ile dinlenme fırsatı bulduğumuz bir dönem. Uzun tatil yapanlar ise çok şanslı. Birçok işletme tarafında, özellikle fabrikalarımız için ise bu zamanlar tamir-bakım operasyonları ile geçiyor. Fabrikalar da rehabilite oluyor diyebiliriz. Yeni dönem için güç topluyoruz.

Bu sayımızda yine ilginizi çekecek konu ve gündemleri dikkatinize sunuyoruz. Yazıları ile katkı veren değerli yönetici ve akademisyenlerimize teşekkür ediyorum.

Satınalma Cep Ekosistemi

Dünya ticaret savaşlarının yaşandığı bugünlerde tüm ekonomiler kendi sektör ve firmalarını koruyucu politikaları arka arkaya devreye sokuyor. Önlemler alınıyor programlar açıklanıyor. Yurtiçi tedarikçilerimizin dünya ile rekabet avantajını yükseltmesini amaçlayan “yerli ve milli satınalma” anlayışı daha da kuvvet kazanıyor. Bizler de bu dönemde iş hayatı için akıllı asistan uygulaması Satınalma Cep’i devreye aldık. Telefonlarınıza indirip ücretsiz alım taleplerinizi kolaylıkla oluşturabilirsiniz.


Satınalma Dergisi tüm içeriği ile Satınalma Cep’te !
Satınalma Cep
Akıllı Satınalma Asistanını aşağıdaki butonlar yardımıyla ücretsiz indirebilirsiniz. Tüm sektörlerden en yeni gelişmeler, mesleki yayınlar, kolay teklif toplama, fırsat ve kampanyalar, tedarikçi arama, e-öğrenme, dergi ve haber içerikleri, satınalma check-up ve hediyeler uygulama içerisinde sunulmaktadır.


Teklif Almak İstiyorum

Uygulamada Teklif Almak İstiyorum başlığını tıkladığınızda ürün/hizmet ihtiyacınızı, miktar, vade, ödeme koşulları ve teslim tarihini bir dakikada girebilirsiniz. Teklif alımlarınızdan başlayarak işin tamamlanmasına kadar tüm aşamalarda sistemde geribildirim imkanı mevcuttur. Tedarikçilerin performansını değerlendirebilir, yorumlar yapabilirsiniz.

Teklif Vermek istiyorum

Alım talepleri kadar bu tekliflere uygun, doğru ve zamanında tekliflerin hazırlanması da bir o kadar önemli. Satınalma Cep uygulamasını teklif verme, tüm sektörler için indirim, fırsat kampanyaları ile pazarlama ve satış amaçlı kullanabilirsiniz. Tedarikçi ve iş ortaklığı üyelik işlemleri hakkında bilgiyi Uygulamanın ana sayfa alt kısmında bulabilirsiniz.

Dergi Bizden Kargo Sizden Kampanyası

Satınalma Dergisi zengin paydaşları ile çok büyük bir camia. Sanayi ve ticaret firma yöneticileri, akademisyenler, kamu ve özel sektör temsilcileri ile tüm Türkiye’ye hitap ediyor.

Ağustos ayı ile birlikte “Satınalma Dergisi Bizden, Kargo Sizden” Kampanyasına başladık. Kampanyamız iş hayatına yönelik geliştirdiğimiz asistan uygulaması Satınalma Cep Tedarikçi Arama Motoruna kayıt yaptıran işletmeler için geçerlidir. Kayıt bir dakika sürüp ücretsizdir.

Kampanyayı iş çevrenizle paylaşabilirsiniz.

Tedarikçi Arama Motoru Kayıt Linki:
https://satinalmadergisi.com/ucretsiz-kayit/
Kampanyaya katılan yeni firmalarımızın kayıt sonrası anlaşmalı kargo firma bilgilerini bizimle paylaşmaları gerekmektedir. Dergiler ücret alıcılı gönderilmektedir.

21 Kasım 2018 Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Ödülleri

“Büyüyen Ekonomilerde Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi” konferansımızın hazırlıklarını sürdürüyoruz.

Firma ve kamu kurumlarımızla bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Alanlarında başarı gösteren firma ve yöneticilerimize ödüllerini de vereceğiz. Konferans programı ve ödül kategorileri için Tedarik Zinciri sayfalarımızıhttp://www.tedarikzinciri.org/egitimler/konferans_2018/ inceleyebilirsiniz.

Hediye Kitap Yağmuru Devam Ediyor

Alım taleplerini Satınalma Cep Mobil Uygulama üzerinden geçen arkadaşlarımıza çeşitli hediyeler veriyoruz. Her ay şanslı kullanıcılarımıza iş ortağımız Beta Yayınevi’nden 4 farklı kategoride (Pazarlama, Yönetim, Başarı Hikayeleri, Konteyner ve Liman İşletmeciliği) toplam 20 kitap armağan ediyoruz. Diğer taraftan uygulama içerisinde Check-up tamamlayanlara iseSatınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi kitabımızı gönderiyoruz.

Yeni sayımızda görüşmek ümidiyle.

EDİTÖR

PROF. DR. MURAT ERDAL

www.muraterdal.com

EİB’nin yıllık ihracatı 13 milyar doları aştı

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), 2018 yılı sonu için belirlediği 13 milyar dolar ihracat hedefine 5 ay önce ulaştı. EİB’nin son bir yıllık ihracatı yüzde 17.5’lik artışla 13 milyar 83 milyon dolara yükseldi.

Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri, 2018 yılı Temmuz ayında ise; 1 milyar 86 milyon 906 bin dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdı. 2017 yılı Temmuz ayında 925 milyon 166 bin dolarlık ihracatı kayda alan EİB’nin ihracatı Temmuz ayında yüzde 17.48’lik artış gösterdi.

Ege’nin ihracatını sanayi ürünleri sırtladı

Temmuz ayında Ege Bölgesi’nden yapılan ihracatı sanayi ürünleri sırtladı. EİB’nin Temmuz ayında kayda aldığı sanayi ürünleri ihracatı yüzde 24’lük artışla 522 milyon dolardan 646 milyon dolara yükseldi.

Tarım ürünleri ihracatı yüzde 11’lik artışla 324 milyon dolardan 359 milyon dolara çıkarken, Madencilik sektörünün ihracatı yüzde 3’lük gelişimle 78 milyon 420 bin dolardan 80 milyon 816 bin dolara çıktı.

Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında faaliyet gösteren 12 ihracatçı birliğinden 9 tanesi Temmuz ayında ihracatını arttırmayı başarırken, 3 ihracatçı birliği 2017 yılı Temmuz ayı performansının gerisinde kaldı.

Hazırgiyim ihracatı zirveyi geri aldı

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, 134 milyon 151 bin dolarlık ihracatla Temmuz ayında 6 ay aranın ardından en fazla ihracat yapan birlik oldu. 2018 yılına hızlı giriş yapan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği ise; Temmuz ayında yüzde 79’luk ihracat artışıyla 120 milyon 22 bin dolarlık ihracatı hanesine yazdırmasına karşın ikinci sıraya düşmekten kurtulamadı.

Tütün ihracatı yüzde 44 arttı

Temmuz ayında ihracatını yüzde 44 geliştirmeyi başaran Ege Tütün İhracatçıları Birliği 88 milyon 371 bin dolarlık ihracat rakamıyla zirvenin üçüncü sırasında yer aldı. Ege Maden İhracatçıları Birliği ise; 80 milyon 816 bin dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdı.

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği uzun zaman sonra ihracatta yüzde 4’lük düşüş yaşadı ve 76 milyon 31 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Temmuz ayında ihracatı düşen bir diğer birlik ise; Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği oldu. Yaş meyve sebze ihracatı yüzde 11’lik azalışla 60 milyon 542 bin dolara indi.

Kuru meyve ihracatı yüzde 21 yükseldi

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 21’lik ihracat yükselişi sağladı ve 51 milyon 748 bin dolar ihracat rakamına ulaştı. Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ise; yüzde 9’luk artışla 45 milyon 510 bin dolarlık ihracatı hanesine yazdırdı.

Tekstil ihracatındaki artış yüzde 32 oldu

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Temmuz ayında yüzde 32’lik ihracat gelişimi ile 25 milyon 296 bin dolara çıkarken, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin ihracatı ise yüzde 23’lük yükselişle 23 milyon 285 bin dolara tırmandı.

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Temmuz ayında 13 milyon 191 bin dolarlık ihracat gerçekleştirirken, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 11 milyon 442 bin dolarlık ihracata imza attı.

Eskinazi; “2018 yılı hedefimize 5 ay önce ulaştık”

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2018 yılı sonu için belirledikleri 13 milyar dolar ihracat hedefine 5 ay önce ulaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını, 2018 yılının geride kalan 5 ayında benzer bir ihracat artış hızı yakalayarak 2018 yılı sonunda 14 milyar dolara ulaşmayı arzu ettiklerini kaydetti.

Türkiye’de 24 Haziran seçimleri sonrasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeline geçildiğini ve Olağanüstü Hal Uygulamasının kalkması ile hayatın normalleşme sürecine girdiğini anlatan Eskinazi, “Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Çin ve Rusya’nın attığı adımlarla hararetlenen ticaret savaşları dünya genelinde ithalat maliyetlerini arttıracak, bu da dünya genelinde korumacılık önlemlerini beraberinde getirecek. Bu gelişmeler biz ihracatçıları tedirgin ederken,Türkiye ve Hollanda’nın ilişkileri normalleştirme kararı alması, Avrupa Birliği’nin lokomotifi Almanya’nın Türkiye ile ilgili olumlu açıklamaları da geleceğe ilişkin umutlarımızı yeşertiyor. 7 gün 24 saat katma değerli ürün ihracatı yaparak Türkiye’nin refahına ve sosyal barışına katkı sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Perakende Sektörünün Kaybı 100 Milyar Dolara Yakın

Tyco Retail Solutions’ın dünya perakende sektörünün yüzde 80’ini temsil eden işletmelerle yaptığı çalışma, sektörün mağaza içindeki kayıplar sebebiyle üstlenmek zorunda kaldığı maliyetin büyüklüğünü ortaya koydu.

Mağazalarda kötü niyetli kişiler sebebi ile yaşanan kayıplar perakende sektörü için büyük ölçekli zararlara yol açıyor. Sensormatic’in ile küresel çapta en büyük iş ortakları arasında bulunan Tyco Retail Solutions firması tarafından yaptırılan “Sensormatic Küresel Perakende Sektörü Kayıp Endeksi” isimli araştırma, perakende sektörünün karşılaştığı tabloyu net bir şekilde ortaya koydu.

PlanetRetail RNG şirketine yaptırılan araştırma, bu konuda yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri olma niteliği taşıyor. 14 farklı ülkede, tüm perakende sektörünün yüzde 80’ini oluşturan işletmelerle yapılan görüşmeler sonucu hazırlanan rapora göre kayıpların sektöre maliyeti 100 milyar USD seviyesine ulaşıyor. Araştırmaya katılan işletmelerin 2016 – 2017 döneminde yaklaşık 230 bin mağazaya sahip olması ve toplamda 1,5 trilyon USD’nin üzerindeki ciroları sonuçların doğruluğunu gösteren önemli bir detay olarak karşımıza çıkıyor.

En yüksek kayıp ABD’de, Avrupa ikinci sırada

Raporun detaylarına bakıldığında en yüksek kayıp oranının yüzde 1,85 ile ABD’de olduğu görülüyor. Avrupa 1,83 ile ikinci sırada yer alırken, Güney Amerika 1,81, Asya Pasifik bölgesi ise yüzde 1,75’lik oranlar ile sıralanıyor.

Rapor, aynı zamanda ürünlere alarm etiketi uygulama oranlarına dair veriler de içeriyor. Avrupa’da kaynakta yani ürünlerin üretim aşamasında etiketlenme oranı yüzde 32,42; mağazada etiketleme oranı ise yüzde 35,33 seviyesinde. Global oranlara bakıldığındaysa kaynakta etiketleme yüzde 31,97; mağazada etiketleme ise yüzde 34,40 seviyesinde. Hem Avrupa hem de global ölçekte satılan ürünlerin yüzde 30’dan fazlasının etiketsiz olduğu görülüyor.

En yüksek kayıp tekstil ve aksesuar mağazalarında

Sensormatic Küresel Perakende Sektörü Kayıp Endeksi’ne göre tekstil ve aksesuar mağazaları en yüksek kaybın yaşandığı yerler. Bu alanlarda kayıp yüzde 1,98 seviyesinde. Departmanlı mağazalar, tüketici elektroniği ve yerel zincir marketlerde kayıp oranları yüzde 1,84 ile 1,79 arasında değişiyor. En düşük kayıp ise yüzde 1,73 ile hipermarketler.

Kayıplarda çalışan faktörü önemli bir yer tutuyor

Rapora göre mağazalarda yaşanan ürün kaybının dört önemli sebebi bulunuyor. İlk sırayı yüzde 34,34 ile dış hırsızlık alıyor. Tedarikçilerin neden olduğu kayıplar yüzde 24,28 ile ikinci sırada yer alırken, çalışan kaynaklı kayıplar yüzde 22,95’lik paya sahip. Yönetim kaynaklı sebepler ise yüzde 18,43 ile dördüncü sırada.

Oranda İtalya, değerde ABD en fazla kaybın yaşandığı ülkeler

Ülkeler bazındaki duruma bakıldığındaysa kayıp oranı ve kayıp değeri olarak iki farklı sıralama bulunuyor. Kayıp oranlarında en yüksek payı yüzde 2,32 ile İtalya alıyor. Hindistan ve Fransa ise küçük farklarla bu ülkeyi takip ediyor. Kayıp değeri açısından bakıldığındaysa ABD 42 milyar USD’nin üzerinde bir tutarla açık farkla ilk sırada bulunuyor. Çin 13,5 milyar USD ile ikinciliği, İngiltere ise yaklaşık 7,5 milyar USD ile Çin’i izliyor. İngiltere aynı zamanda en fazla kaybın yaşandığı Avrupa ülkesi. İtalya yüzde 2,32 ile en yüksek kayıp oranına sahipken Almanya ise yüzde 1,43 ile en düşük oranla bu alanın en başarılı ülkesi unvanını taşıyor.

Avrupa’da en yüksek risk marketlerde

Avrupa perakende pazarındaki duruma ait detaylara bakıldığında indirim marketleri yüzde 2,24, istasyon marketleri yüzde 2,05, toptan marketler ise yüzde 2,01 ile en fazla kaybın yaşandığı mekanlar. Yine Avrupa özelindeki kayıp oranlarına bakıldığında en önemli sebep yüzde 38,02 ile dış hırsızlık. Tedarikçiler ve çalışan kaynaklı kayıpların her ikisi de yüzde 22’lik payla sıralanıyor. Yönetim kaynaklı sebeplerin yüzde 17’lik paya sahip olması ise dikkat çekici bir istatistik olarak göze çarpıyor.

Marketlerin bu durumu toplam kayıp içindeki payda da kendini gösteriyor. Rapordaki verilere göre global ölçekte hipermarket ve süpermarketlerde yaşanan kayıp 24 milyar doların üzerinde.

En fazla tercih edilen güvenlik önlemleri

Yaşanan kayıpları önlemek için alınan önlemlerde üç başlık öne çıkıyor. Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, en çok tercih edilen önlemi elektronik ürün takip çözümleri olduğunu belirtiyor. İlk kez hazırlanan bu raporla perakende sektörünün farkındalığının arttığını ifade eden Uzelli, diğer çok tercih edilen yöntemlerin ise geçiş kontrol sistemleri ve video izleme çözümleri olduğunu ifade ediyor.

Sektör yeni teknolojileri daha fazla tercih etmeli

Perakende sektörünün yeni teknolojileri içeren güvenlik çözümlerini daha fazla tercih etmesi gerektiğini ifade eden Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, Türkiye’deki durumun global tabloyla benzerlik gösterdiğini belirtiyor. Türkiye’de sektörün hem teknoloji hem de elektronik güvenlik konusunda önemli bir farkındalığa sahip olduğuna dikkat çekerek diğer ülkelere örnek bir yapı sergilediğinin altını çiziyor.

BASF, Bayer’den iş birimi ve varlık alımlarını tamamlıyor

BASF ve Bayer arasında gerçekleştirilen şirket ve varlık alımlarına yönelik anlaşma, BASF’nin bitki koruma, biyo-teknolojik ve dijital aktivitelerini tamamlarken, grubun tohum, seçici olmayan herbisitler, nematisit tohum ilaçlamaya girişini sağlıyor. İnovasyon ve büyüme için yeni fırsatlar da yaratan anlaşma ile yaklaşık 4,500 tecrübeli personel Tarım Çözümleri ekibine katılıyor.

BASF, Bayer’den çeşitli şirket ve varlıkların alımını tamamladı. Bu alım, BASF’nin bitki koruma, biyo-teknolojik ve dijital aktivitelerini stratejik şekilde tamamlıyor vetohum, seçici olmayan herbisitler, nematisit tohum ilaçlama alanlarına girişini sağlıyor.

BASF SE CEO’su ve Teknolojiden Sorumlu Başkanı Dr. Martin Brudermüller konu ile ilgili olarak “Bu stratejik hareket güçlü tarım çözümleri portföyümüze mükemmel değerler ekliyor ve inovasyon potansiyelimizi artırıyor. Genel olarak, müşterilerimize daha da kapsamlı ve cazip teklifler verebilmemizi sağlıyor.” şeklinde konuştu.

“Bu alım, tarım alanında BASF’yi dönüştürüyor.”

Bu alımın tarım çözümleri alanında BASF’nin pazar konumunu güçlendirdiğini ve büyüme için yeni fırsatlar yarattığını belirten BASF SE Tarım Çözümleri segmentinden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Saori Dubourg ise ” “Birlikte çıkacağımız yolculuğu merakla bekliyor ve yeni iş arkadaşlarımıza BASF’ye hoş geldiniz diyoruz.” dedi.

BASF, Ekim 2017 ve Nisan 2018’de, Bayer’in elden çıkarmayı teklif ettiği iş birimleri ve varlıkları için, satışın tamamlanması sırasında bazı düzeltmelere tabi olacak şekilde, nakit 7,6 milyar Euro değerinde anlaşmalar imzaladı. Bu satın almayla yaklaşık 4.500 yeni personel de BASF’ye katıldı.

Anlaşmalar Bayer’in; global glufosinat işini, tohum teknolojileri araştırma ve geliştirme imkanlarını, seçili pazarlarda önemli tarla bitkileri tohum şirketlerini, sebze tohumları şirketini, hibrit buğday için Ar&Ge platformunu, çeşitli tohum ilaçlama ürünlerini, Avrupa’da endüstriyel uygulamalar için kullanılan bazı glifosat-bazlı herbisitleri, dijital tarım platformu xarvioTM’yu ve total herbisit ve nematisit araştırma projelerini içeriyor.

Ağustos 2018 ortalarında tamamlanması beklenen sebze tohumları işi hariç söz konusu alımlar böylelikle tamamlanırken, bu satın alma; mahsul kalitesini, karlılıklarını ve verimlerini arttırmak isteyen çiftçilere fayda sağlayacak.

BASF Tarım Çözümleri İş Birimi Başkanı Markus Heldt konuyla ilgili olarak, “Tohumdan hasata kadar çok daha güçlü çözümler ile pazardaki rekabeti artıracağız. Bu çözümler ile müşterilerimiz bugün ve gelecekte gerçek bir seçim yapma şansına sahip olacaklar.” dedi.

Markus Heldt ayrıca “İş birimleri ve varlıkların sorunsuzca transferi ve çalışanların problemsiz şekilde entegrasyonuna yönelik aylar süren hazırlıklardan sonra, herkes artık yeni bir ekip olarak çalışmaya başlamak için heyecanlı.” şeklinde konuştu.

Tarım işinin genişleyen kapsamını yansıtmak üzere BASF, Bitki Koruma olan iş biriminin ismini Tarım Çözümleri (Agricultural Solutions) olarak değiştirdi.Ayrıca bölüm, tohum ve tohum teknolojileri için yeni bir global iş birimi de oluşturdu.

BASF Tarım Çözümleri (Agricultural Solutions) İş Birimi Hakkında

Hızla büyüyen nüfus ile dünya sürdürebilir tarım ile sağlıklı çevreyi geliştirmek ve korumak konusundaki becerilerimize gittikçe daha bağımlı hale geliyor. Görevimiz çiftçiler, tarım çalışanları, bitki zararlıları yönetim uzmanları ve diğer paydaşlarla çalışarak bunun mümkün olmasına yardımcı olmaktır. Güçlü bir AR&GE hattı ile birlikte tohum ve özel tohumlar, kimyasal ve biyolojik ürün üretimi, toprak yönetimi, bitki sağlığı, bitki zararlısı kontrolü ve dijital tarımın dahil olduğu geniş bir portföye yatırım yapmamızın nedeni de budur. Laboratuvarda, sahada, ofis ve üretimde uzman ekipler ile çiftçiler, toplum ve gezegenimiz için gerçek dünya fikirleri yaratmak üzere inovatif düşünme ile pratikteki faaliyetleri birbirine bağlıyoruz. 2017 yılında bölümümüz 5,7 milyar Euro’luk satış yaptı. Daha fazla bilgi için www.agriculture.basf.com adresini veya sosyal medya hesaplarımızı ziyaret edebilirsiniz.

BASF Hakkında

BASF olarak sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz. Ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluk ve çevre korumasıyla birleştiriyoruz. 115.000’in üzerinde BASF Grup çalışanı, neredeyse her ülke ve sektörde faaliyet gösteren müşterilerimizin başarısı için gayret gösteriyor. Portföyümüz beş segmentten oluşmaktadır: Kimyasal Ürünler, Performans Ürünleri, Fonksiyonel Malzemeler ve Çözümler, Tarım Çözümleri, ve Petrol ve Gaz. BASF, 2017 yılında 64,5 milyar Euro’nun üzerinde satış gerçekleştirdi. BASF hisseleri Frankfurt borsası (BAS), Londra borsası (BFA) ve Zürih borsasında (BAS) işlem görmektedir. Ayrıntılı bilgi için www.basf.com.

TİM Başkanı Gülle: “ABD’nin yaptırımları kabul edilebilir değil”

ABD ile hem ticari ve askeri alanlar başta olmak üzere birçok ortaklığımızın olduğunu belirten TİM Başkanı İsmail Gülle,“Bu konuların ticareti etkilemeyeceğine inanıyoruz. Hatta iş dünyası olarak elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Ancak hukuka müdahale talebi ile yaptırım uygulanması karşısında şaşkınız” dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, ABD tarafından uygulanan yaptırımlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “ABD’nin yaptırımları kabul edilebilir değil” diyen Gülle şunları kaydetti: “Öncelikle rahip Brunson konusunun siyasetin değil adaletin bir konusu olduğunun ABD tarafından anlaşılması gerekir. Bağımsız yargımız, hangi ülke vatandaşı olursa olsun tüm fertlere aynı şekilde muamele yaparak kararını verecektir. Ancak ABD’nin bunu bahane ederek yaptırım kararları almasının anlamlı olmadığını düşünüyoruz. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak, iş dünyası olarak, ihracatçılar olarak Bakanlarımızın yanındayız. Bakanlarımız sadece ülkemizin menfaatleri için canla başla çalışıyorlar. Bu kararın yerinde olmadığını düşünüyoruz.”

ABD ile ilişkilere de değinen TİM Başkanı “Bugün ABD ile hem ticari ve askeri alanlar başta olmak üzere birçok ortaklığımız söz konusu, 100 yılı aşkın yakın ilişkilerimiz var. Burada yatırımı olan ABD firmaları, ABD’de yatırımları olan Türk firmaları var. 2017 yılında 20 milyar doları aşkın bir ticaret hacmine ulaştık. Siyasi konular siyasetçilerin görüşmeleri sonucu çözülmelidir, bu konuların ticareti etkilemeyeceğine inanıyoruz. Hatta iş dünyası olarak bu konularda elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Ancak hukuka müdahale talebi ile yaptırım uygulanması karşısında şaşkınız. Bugün Türkiye dünyanın en büyük 20 ülkesi arasında. Ülkemize güvenen tüm yatırımlarımız, ülkemizin hukukuna güvendikleri için buradalar. Aynı hukuk süren davada da bağımsız kararını verecektir” diye konuştu.

Barkod Türk Federal Etiketleme, Satınalma Cep ekosisteminde yerini aldı.

15 yıllık tecrübesi ile, Barkod ve Etiket Sistem Çözümleri sağlayıcısı Federal Etiketleme’nin faaliyet yelpazesi yapışkanlı etiket üretimi ile başlayıp, barkod yazıcı, barkod okuyucu, el terminali satışı ve barkod  takip sistemleri kurulumudur. Barkod Türk sahibi Abdullah Özosman, sektörde kaliteli ürün ve yenilikçi firma kimliğimizle biliniyoruz. Farklı müşteri profilleri ve pazar segmentlerine ulaşmada bir hamle başlatıyoruz. Verim alacağımızı düşünüyoruz dedi. Satınalma Cep kurucu ortağı Dr. Murat Erdal, tedarikçi ve iş ortağı anlaşmaları ile kurumsal pazarda tüm müşterilere değer üretiyoruz. Barkod Türk sektörün köklü firmalarından bir tanesi. Bu birlikteliğin iki tarafa da güç katacağına inanıyoruz dedi.

İletişim: http://www.barkodturk.com.tr 
Tel: 
+90 (212) 539 28 68  E-Posta: barkod@barkodturk.com.tr

2018’e Rekor Puanla Başlayan PMI Endeksi, Toparlanma Sürecinde

İSO Türkiye İmalat Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), sektörel eğilimleri göstermesi açısından dikkatle izlenmesi gereken bir gösterge. Son olarak Temmuz 2018 PMI sonuçları 49,0 olarak gerçekleşti. Endeksin 50 ve üzeri sonuçlanması pozitif yönde iyileşme olduğunu gösterirken 50’nin altını sonuçlar olumsuz değerlendiriliyor. Her ne kadar Temmuz ayı 49 olarak olumsuz gibi görünse de diğer aylara göre ekonomideki yavaşlamanın azalan oranda devam ettiği izlenimi veriyor.

Geçen 7 ayda İSO Türkiye İmalat PMI aşağıdaki gibi gerçekleşti:

Temmuz 2018: 49,0

Haziran 2018: 46,8

Mayıs 2018: 46,4

Nisan 2018: 48,9

Mart 2018: 52,2

Şubat 2018: 55,6

Ocak 2018: 55,7

Ulusoylar Ambalaj – Satınalma Cep işbirliği ile bez çanta ve promosyon ürünlerde fırsat kampanyaları başladı

Promosyon sektörünün lider firmalarından Ulusoylar Grup yöneticisi Sami Ulusoy, “Çevre dostu tekstil ve tanıtım ürünleri üretiyoruz. Müşterilerimize kaliteli ürün ve zamanında teslimat bizim stratejik değerlerimiz. Kadromuzda farklı yeteneklerde pek çok uzman var. Tekstil ve endüstriyel tasarıma büyük önem veriyoruz. Müşteri talepleri doğrultusunda, tasarım ve üretim ekibimizle, bez çanta ve ambalaj ürünlerinde yüksek üretim kapasitesine sahibiz. Satınalma Cep ve Satınalma Dergisi çok geniş bir aile. Bu gücümüzü daha yukarılara taşımak için Satınalma Cep ekosistemine katıldık. Fırsatlar bölümünde kampanyala” Dedi.

İletişim

ULUSOYLAR GRUP – Sami Ulusoy 
Web Site: www.cantaimalati.com  
Tel: (0212) 6116789