Türkiye’nin En Teknolojik Markaları Ödüllerini Aldı

Satınalma Eğitimi Türkiye'nin En Teknolojik Markaları Ödüllerini Aldı

Tech Brands Türkiye’de Sonuçlar Açıklandı,Türkiye’de Yılın En Teknolojik Markaları Ödüllerini Aldı…

Satınalma Eğitimi Türkiye'nin En Teknolojik Markaları Ödüllerini AldıTürkiye’nin en teknolojik markalarının belirlendiği ve ülkemizde NielsenIQ Türkiye ile Pazarlamasyon iş birliğinde beşinci kez düzenlenen Tech Brands Türkiye’de yılın kazananları belli oldu. Markaların teknoloji alanındaki tüketici-marka algısı her yıl olduğu gibi NielsenIQ Türkiye tarafından ölçüldü ve ülkemizin en teknolojik markaları buna göre belirlendi. Ödül töreninde 30 farklı kategori ve 1 genel kategori olmak üzere toplamda 31 farklı kategoride ödül verildi. Organizasyon; teknoloji, pazarlama, dijital ve inovasyon alanlarında marka ve ajansların yarattığı ekosistemi bir araya getirdi. NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, NielsenIQ Türkiye Tüketici Araştırmaları Direktörü Nur Serenli ve Pazarlamasyon CEO’su Necip Murat gecede açıklamalarda bulundu.

NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan Tech Brands Türkiye hakkında görüşlerini şu sözlerle aktardı; “Teknolojinin hızla ilerlediği, dijital dönüşümün günlük yaşamımızı derinden etkilediği bir çağda yaşıyoruz. Bu nedenle, bu markaların başarılarına ve yeniliklerine bir kez daha odaklanmak, önemli bir adım. Teknoloji artık sadece bir sektörü değil, hayatımızın her alanını şekillendiriyor. İş dünyasından eğitime, sağlıktan iletişime kadar her alanda teknolojinin izleri var. Türkiye olarak bizler de bu değişime ayak uydurmak, hatta öncülük etmek için çaba sarf ediyoruz. Tech Brands, dijital ve teknolojik dönüşümü önceliklendiren markaların öne çıkmasında önemli bir girişime imza atıyor. Biz de NielsenIQ olarak, beş yıldır Türkiye’nin en teknolojik markalarının belirlenmesinde destek oluyoruz.”

Tech Brands Türkiye’de ödül almaya hak kazanan markalar, NielsenIQ Türkiye tarafından gerçekleştirilen dijital anket yöntemi ile tespit edildi. NielsenIQ Türkiye Tüketici Araştırmaları Direktörü Nur Serenli, Türkiye’nin en teknolojik markalarını belirleyen araştırmanın; Aralık 2023’te, Türkiye temsili 12 ilde (İstanbul, Ankara, İzmir, Tekirdağ, Bursa, Adana, Kayseri, Samsun, Trabzon, Erzurum, Malatya, Gaziantep,) Kadın-Erkek, 15-64 yaş arası, A-B-C1-C2 SES, 906 kişi ile) hayata geçirildiğini söyledi. Serenli, araştırma kapsamında tüketicilere, 30 kategoride açık uçlu sorular yönelterek Türkiye’nin en teknolojik markalarını belirlemelerini istediklerini ifade etti.

Pazarlamasyon CEO’su Necip Murat ise “NielsenIQ Türkiye iş birliği ile beşinci kez gerçekleştirdiğimiz Tech Brands Turkey ile Türkiye’nin en teknolojik markalarını bir kez daha ödüllendirmiş olduk. Teknoloji sürekli bir değişim ve gelişim içinde… Bu açıdan baktığımızda, NielsenIQ iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz bu organizasyonun, markaların geleceği için büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Bu ödül gecesinde iş dünyasının ekosistemi ile bir araya geldiğimiz için de ayrıca mutluyuz.” dedi.

Tech Brands Türkiye 2024’te kazananlar şu şekilde:

Marka

Genel Değerlendirme

Arçelik

Akaryakıt

Shell

Araç Kiralama

Avis

Bebek Bakım Ürünleri

ebebek

Beyaz Eşya

Arçelik

Bilgisayar

Casper

Bireysel Emeklilik Sistemi

Anadolu Hayat Emeklilik

Erkek Giyim

Kiğılı

Ev Tekstili

Karaca Home

Ev Temizlik Malzemeleri

Domestos

Hızlı Servis Restoranı | Hamburger

Burger King

Hızlı Servis Restoranı | Pizza

Domino’s

İç Giyim

Penti

İnternet Servis Sağlayıcısı

Türk Telekom

Kargo (Yurtiçi/Yurtdışı)

Yurtiçi Kargo

Kişisel Bakım/Kozmetik Zincir Mağazası

Gratis

Klima

Arçelik

Kombi

Baymak

Market Ürünleri Online/Mobil Sipariş

Migros

Motosiklet

Honda

Online Alışveriş | İlan

Sahibinden

Online Alışveriş | Moda

Trendyol

Otomobil Üreticisi | Binek

Ford

Otomotiv Üreticisi | Ticari

Ford

Sigorta

Allianz

Teknoloji Marketi

Teknosa

Telekomünikasyon

Türk Telekom

Tur Operatörü

ETS

Yatak

Yataş

Yemek Online/Mobil Sipariş

Yemeksepeti

Zincir Market

Migros

Sürdürülebilir Tarım ve Gıda Sistemleri: Geleceğe Yönelik Bir Yol Haritası

7 Gündem Satınalma Dergisi Sürdürülebilir Tarım Ve Gıda Sistemleri Geleceğe Yönelik Bir Yol Haritası

7 Gündem Satınalma Dergisi Sürdürülebilir Tarım Ve Gıda Sistemleri Geleceğe Yönelik Bir Yol Haritası“Toprağın kaderi, insanlığın kaderidir. İnsanlığın beslenmesi, toprağın verimliliğiyle başlar.”  Wendell Berry

Günümüzde dünya nüfusu hızla artarken, gıda üretim ve tüketim şekillerimizin sürdürülebilir olması giderek daha büyük bir önem kazanıyor. Sürdürülebilir tarım ve gıda sistemleri hem çevresel hem de sosyal açıdan dengeli, verimli ve adil bir yaklaşımı temsil eder.

Sürdürülebilir Tarımın Önemi

Sürdürülebilir tarım, toprak, su, hava ve biyoçeşitlilik gibi doğal kaynakları koruyarak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma amacını taşır. Geleneksel tarım uygulamalarının aşırı kullanımıyla birlikte ortaya çıkan çevresel tahribatlar ve sosyal sorunlar, sürdürülebilir tarımın önemini daha da artırmaktadır. Sürdürülebilir tarım, toprak sağlığını koruyarak verimliliği artırır, su kaynaklarını korur, biyoçeşitliliği destekler ve iklim değişikliğiyle mücadele eder. Sürdürülebilir tarımın önemini daha ayrıntılı olarak açıklayan bazı temel unsurlar:

Toprak Sağlığının Korunması: Toprağın sağlıklı ve verimli kalması, tarımsal üretimin temelidir. Sürdürülebilir tarım uygulamaları, toprağın erozyonunu önler, verimliliği artırır ve toprak yapısını korur.

Su Kaynaklarının Korunması: Sürdürülebilir tarım, suyun etkin ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını teşvik eder. Sulama sistemlerinin modernizasyonu, su kaynaklarının korunmasına yardımcı olurken, suyun verimli kullanımı da tarımsal üretimde sürdürülebilirliği sağlar.

Biyoçeşitliliğin Desteklenmesi: Sürdürülebilir tarım, mono-kültür tarımın aksine çeşitlendirilmiş üretim yöntemlerini teşvik eder. Bu da biyoçeşitliliği destekler ve tarımsal ekosistemlerin daha dirençli hale gelmesini sağlar.

İklim Değişikliğiyle Mücadele: Sürdürülebilir tarım uygulamaları, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynar. Organik tarım, karbon depolama kapasitesi yüksek topraklar oluşturarak sera gazlarının atmosfere salınımını azaltır.

Gıda Güvenliği ve Sosyal Adalet: Sürdürülebilir tarım, gıda güvenliğini ve sosyal adaleti destekler. Yerel gıda üretimi ve tüketimi, yerel toplulukların gıda egemenliğini sağlar ve küresel gıda güvenliğine katkıda bulunur.

Çevresel ve Ekonomik Sürdürülebilirlik: Sürdürülebilir tarım, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliği bir arada sağlar. Çiftçilere uzun vadeli gelir ve iş güvencesi sağlarken, doğal kaynakların korunması ve ekosistem hizmetlerinin devamlılığı da gözetilir.

Bu unsurlar, sürdürülebilir tarımın önemini vurgulayan temel argümanlardır. Sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve desteklenmesi, gelecek nesiller için daha sağlıklı ve yaşanabilir bir dünya sağlama hedefine ulaşmada kritik bir rol oynayacaktır.

Geleceğe Yönelik Çözüm Önerileri

Sürdürülebilir tarım ve gıda sistemleri oluşturmak için çeşitli çözüm önerileri bulunmaktadır:

  • Organik Tarımın Teşviki: Kimyasal gübreler ve pestisitler yerine organik tarım uygulamalarının teşvik edilmesi, toprak sağlığını korur ve çevresel etkileri azaltır.
  • Su Kaynaklarının Etkin Kullanımı: Sulama sistemlerinin modernizasyonu ve suyun etkin kullanımını teşvik eden politikalar, su kaynaklarının korunmasına yardımcı olur.
  • Çeşitlendirilmiş Üretim Yöntemleri: Mono-kültür yerine çeşitlendirilmiş üretim yöntemleri, toprak verimliliğini artırır ve biyoçeşitliliği destekler.
  • Yerel Gıda Üretimi ve Tüketimi: Yerel gıda üretimi ve tüketimi, gıda sistemlerinin daha dirençli ve adil olmasına yardımcı olur, aynı zamanda karbon ayak izini azaltır.
  • Eğitim ve Farkındalık: Tarım alanında eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, çiftçilerin sürdürülebilir tarım uygulamalarını benimsemesine ve tüketicilerin bilinçli tercihler yapmasına yardımcı olur.

Sürdürülebilir tarım ve gıda sistemleri, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya sağlamak için hayati öneme sahiptir. Doğal kaynakların korunması, gıda güvenliği ve sosyal adalet gibi konuları ele alan sürdürülebilirlik çabaları, tüm dünyada daha geniş çapta benimsenmelidir. Ancak, bu hedefe ulaşmak için çeşitli sektörlerin ve toplumun birlikte çalışması gerekmektedir.

7 Gündem Satınalma Dergisi Sürdürülebilir Tarım Ve Gıda Sistemleri Geleceğe Yönelik Bir Yol HaritasıDoç. Dr. Gözde MERT

İstanbul Nişantaşı Üniversitesi İİSBF Dekan V.

www.gozdemert.com

gozde.mert@nisantasi.edu.tr

mertgozde@yahoo.com

Sofralık Zeytin İhracatı Döviz Bazında Yüzde 52 Arttı

Satınalma Eğitimi Sofralık Zeytin İhracatı Döviz Bazında Yüzde 52 Arttı

4 Aylık Sofralık Zeytin İhracatı 74 Milyon Dolara Ulaştı

Satınalma Eğitimi Sofralık Zeytin İhracatı Döviz Bazında Yüzde 52 ArttıTürkiye, 2023/24 sezonunun ilk 4 aylık döneminde sofralık zeytin ihracatını yüzde 21’lik artışla 61 milyon dolardan 73,7 milyon dolara taşırken, Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatı döviz bazında yüzde 52 değerlendi. Sektör, 2023/24 sezonu sonunda ihracatta 200 milyon doları aşmayı hedefliyor.

Anadolu coğrafyasında 41 ilde, 500 bin üretici varlığına sahip olan Türkiye, son çeyrek asırda zeytincilik sektörüne yaptığı yatırımları katma değere dönüştürmek için ihraç pazarlarında verdiği çabaların meyvelerini topluyor.

Türkiye’nin, 2022/23 sezonunda 735 bin tonluk sofralık zeytin rekoltesiyle dünya lideri olduğuna dikkati çeken Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, 2022/23 sezonunda sofralık zeytin ihracatımızın bir önceki sezona kıyasla tutar bazında yüzde 7 artarak 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükseldiğini dile getirdi.

2023/24 sezonunda; 4 aylık dönemdeki ihracat performansı hakkında bilgi veren Er; “1 Ekim 2022 – 31 Ocak 2023 tarihleri arasında 35 bin 508 ton sofralık zeytin ihraç etmişken, 2023/24 sezonunun aynı döneminde sofralık zeytin ihracatı miktar bazında yüzde 20’lik düşüşle 28 bin 323 ton’a gerilemesine karşın, sofralık zeytin ihracatında ortalama fiyatımız 1,71 dolardan, 2,6 dolara çıktı. Döviz bazında sofralık zeytin ihracatımız yüzde 52 daha katma değerli hale geldi. Türkiye’deki yüksek enflasyonist ortam nedeniyle maliyetlerimizde de benzer hatta daha fazla artışlar oldu. İhraç fiyatlarımıza yansıtabildiğimiz oranda yansıttık. Bu sayede zeytin ihracatında döviz gelirimiz yüzde 21’lik artışla 61 milyon dolardan 74 milyon dolara yükseldi” diye konuştu.

Hedef, 2023/24 Sezonu Sonunda 200 Milyon Doları Aşmak 

Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatının kırılımı hakkında da bilgi veren Başkan Er sözlerine şöyle devam etti; “Siyah zeytin ihracatımız 1 Ekim 2022- 31 Ocak 2023 zaman aralığında 45,3 milyon dolar iken, 2023/24 sezonunun aynı döneminde yüzde 30’luk arıtşla 58,8 milyon dolara çıkarken, yeşil zeytin ihracatımız 15,5 milyon dolardan 14,8 milyon dolara indi. 2023/24 sezonu sonunda sofralık zeytin ihracatımız miktar bazında geçen sezonun gerisinde kalsada, döviz getirisi olarak artacağına inanıyoruz. 2023/24 sezonunu 75 bin ton civarında sofralık zeytin ihracatıyla, 200 milyon doların üzerinde bir döviz getirisiyle kapatmayı hedefliyoruz.”

Türk Zeytinini En Çok Almanlar, Iraklılar ve Romanyalılar Tüketti

Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatında Almanya 17,2 milyon dolarlık dilimi siyah zeytin, 3,4 milyon dolarlık kısmı yeşil zeytin olmak üzere 20,6 milyon dolarlık payla açık ara lider konumdayken, ikinci sırada 9,8 milyon dolarlık siyah zeytin ve 1,8 milyon dolarlık yeşil zeytin talebiyle Irak yer aldı. Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatında geleneksel pazarlarından Romanya’ya ise; 7,5 milyon dolarlık siyah zeytin ve 467 bin dolarlık yeşil zeytin ihraç edildi. Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatında öne çıkan diğer ülkeler; 4,5 milyon dolarlık taleple Amerika Birleşik Devletleri ve 3,5 milyon dolarla Bulgaristan oldu.

TÜRKİYE’NİN SOFRALIK ZEYTİN İHRACATI TABLOSU

MİKTAR
1 EKİM 2022-
31 OCAK 2023
TUTAR
1 EKİM 2022-
31 OCAK 2023
MİKTAR
1 EKİM 2023-
31 OCAK 2024
TUTAR
1 EKİM 2023-
31 OCAK 2024
MİKTAR
DEĞ. (%)
TUTAR
DEĞ. (%)
SİYAH ZEYTİN 26.565.155 45.395.632,91 22.540.044 58.845.283,77 -15 30
YEŞİL ZEYTİN 8.943.367 15.517.762 5.783.799 14.803.755 -35 -5
TOPLAM 35.508.522 60.913.395,24 28.323.843 73.649.038,48 -20 21

Şirket Yönetiminde Sadelik ve Basit Düşünmenin Gücü

Basit Düşün

Apple’ın ürün yelpazesini hayal edin. Platin MacBook’lar. Gofret inceliğinde iPhone’lar. Ürün ne olursa olsun, şık, çekici ve Apple olarak anında tanınabilir. Her şeyden önce, güzel ve basit görünüyor.

Aslında, Apple’ın ürün tasarımı ve perakende mağazalarının yanı sıra yönetimin ekipleriyle nasıl ilişki kurduğuna bakarsanız, sadeliğin Apple’ın operasyonlarının merkezinde olduğunu göreceksiniz. Neden? Çünkü sadeliğin modern bir işletme için en güçlü araç olduğunu anlıyorlar. Tüketiciler bunu tercih ediyor. Çalışanlar buna bayılıyor. Ve bununla birlikte, yönetim bir şirketi şaşırtıcı yüksekliklere taşıyabilir.

Ancak basitlik zordur. Bir şirketin markasını damıtmak, departman karmaşıklığının katmanlarını kesmek veya bir ürün yelpazesini düzene sokmak için çalışmak gerekir. İyi haber şu ki, aşağıdaki bölüm sizin için gerekli araçları sağlayacak ve size iş dünyasındaki en zeki insanlardan bazılarının görüşlerini verecek.

Aşağıdaki yazıda şunları öğreneceksiniz:

  • Ben & Jerry’s’in karmaşık olanı nasıl basit hale getirdiğini;
  • Steve Jobs’un neden uygulamalı bir lider olduğu; ve
  • Komünist dönemden kalma bir meşrubatın Coca Cola ve Pepsi ile nasıl başarılı bir şekilde rekabet ettiği.

Basit Misyonların Gücü

İsteyebileceğiniz her şey sadece bir tık uzağınızda. Amazon, e-ticareti kitlelere ulaştırdığında dünyaya bunu söyledi. Ve böylece Amazon şirket misyonunu bulmuştu: “bir tık ötede”

Tüm şirketlerin net bir misyonu yoktur. Bir grup insana Hewlett Packard veya Dell’in neyi örnek aldığını düşündüklerini sorun ve muhtemelen yüzlerce farklı şey duyacaksınız. Büyük şirketler, kısmen, basit ve güçlü felsefelere sahip oldukları için öne çıkarlar.

Peki, bir şirket misyonu tam olarak nedir ve bir şirket misyonu geliştirmeye nasıl devam edebilirsiniz?

İşte anahtar mesaj: Tüm büyük şirketlerin, onları açıkça tanımlayan merkezi bir misyonu vardır.

Bir şirket misyonu, yaptığı her şeyin arkasındaki basit ve güçlü bir mantıktır. Bunu net bir şekilde ortaya koyarak, bir şirket gereksiz olan her şeyi ortadan kaldırabilir ve gerçekte neyle ilgili olduğunun özüne inebilir.

Çok az şirket misyonu Apple’ınki kadar basit ve tutarlıdır. Steve Jobs, on bir yıllık bir sürgünden sonra 1997’de Apple’a döndüğünde, şirket düşüşe geçiyordu. Kısa bir süre içinde Jobs, şirketin sihrini geri getirmişti.

Bunu nasıl yaptı? Kontrolü geri almadan önce bile, o zamanki CEO Gil Amelio ile birlikte yaptığı bir sunumda yeni bir şirket misyonu formüle etti. Arkasındaki bir slaytta şu sözler vardı: “Misyon: müşterilerin yalnızca Apple’dan alabileceği alakalı, ilgi çekici çözümler sunmak.”

Ve bu, Apple’ın bugüne kadarki misyonudur. Jobs’un şirkete temel amacını veren açıklayıcı vizyonu olmasaydı, Apple sadece başka bir PC üreticisi olurdu. Bunun yerine, dünya çapında hayranlık uyandıran devrim niteliğinde bir tüketici elektroniği şirketidir.

Apple için bir diğer önemli dönüm noktası, şirketin Apple Store’u yaratmasıyla geldi. Bu, Apple’ın çalışanlarının davranışlarından mağazalarının görünümüne kadar misyonunu halka açık bir alanda göstermesi için bir fırsattı.

Apple Store’u geliştirmek için işe alınan Ron Johnson, Jobs’un temel misyonu üzerine inşa edildi. Perakende mağazaları için özel bir slogan yarattı: Yaşamları Zenginleştirin. Apple’ın amacı, kullanıcıların ihtiyaçlarına odaklanan ürünler tasarlamak olduğu gibi, Apple Store’ların amacı da gelen herkesin hayatını zenginleştirmekti. Bu nedenle müşteriler mağazada coşkulu bir hizmet bekleyebilirler ve yetenekli çalışanlar her zaman Genius Bar yardım masalarında gelişmiştir.

Bu, iyi tanımlanmış ve basit bir şirket misyonunun gücüdür.

Güçlü bir şirket kültürü, birleşmeye ve basitleştirmeye yardımcı olur.

Yeni bir iş için mülakata alındığınızı hayal edin. Potansiyel patronunuz size binayı gezdiriyor. Çeşitli eğlenceli ve aptal ekip oluşturma etkinliklerinde çalışanların fotoğraflarını gördüğünüz bir duvar ekranına doğru hareket ediyor. Gülüyor ve “Buralarda işleri böyle yapıyoruz” diyor.

Elde ettiği şey, şirketin kültürüdür. Bir işletmeyi olduğu gibi hissettiren şey budur. Ve sadece ekip oluşturma alıştırmalarından daha ileri gider – çalışanların birbirlerine nasıl davrandıklarından e-postaların yazılma şekline kadar her şeyi tanımlar.

Güçlü bir şirket kültürü, gerçekten başarılı bir işletmenin çok önemli bir bileşenidir.

Buradaki anahtar mesaj şudur: Güçlü bir şirket kültürü birleştirmeye ve basitleştirmeye yardımcı olur.

Başlangıç olarak, şirket kültürü, çalışanların şirkette işlerin nasıl yürüdüğünü hızlı bir şekilde bilmelerini sağlar. Amerikan çokuluslu sağlık-gıda zinciri olan Whole Foods’u ele alalım. Kültürleri, çalışanlarına gerçek bir amaç duygusu aşılar. Ve bu amaç, tüm gıdaların faydalarını, küçük bir w harfi ile bireyler, topluluklar ve dünya için sağlıklı olarak kutlamaktır. Whole Foods’ta çalışan insanlar bu amaç konusunda tutkulu olma eğilimindedir.

Alternatif olarak, güçlü bir kültür, çalışanlara bir şirket için uygun olmadıklarını söyleyebilir. Örneğin, 2012’de Apple, John Browett’i perakendeden sorumlu yeni kıdemli başkan yardımcısı olarak işe aldı. İngiliz perakende zinciri Dixons’ın eski CEO’suydu. Browett, Apple’ın tüm ahlakını en başından beri “anlamadı”. Browett, “yaşamları zenginleştirmek” yerine, kısa vadeli karları maksimize etmeye çalıştı – personeli işten çıkardı, çalışma saatlerini azalttı ve terfileri azalttı. Sadece şirket kültürüne uymadı. Dokuz ay içinde kapıdan çıktı.

Bir şirketin kültürü, çalışanlar için standart belirlemenin yanı sıra, farklı bir işgücünü de birleştirebilir. ABD merkezli büyük video oyunu tasarımcısı Electronic Arts’ın kültürü tam olarak bunu yaptı. Şirketin, video oyunu sanatçıları ve kodlayıcılar gibi doğal olarak birbirine yönelmeyen grupları birleştirmesi gerekiyordu. Electronic Arts’ın çözümü, herkesin aynı ekibin bir parçası olduğunu hissettiği ve aynı hedeflere doğru ilerlediği bir kültürü teşvik etmek olmuştur.

O halde güçlü bir kültür, basitleştirici harika bir araç olabilir: bir şirketi tek bir bayrak altında birleştirirken net ve tutarlı bir ilkeler dizisi oluşturmaya yardımcı olur.

Bir şirketin CEO’su sadeliğe ulaşmak için çok önemlidir.

İçeriğin devamını görüntülemek için Öğrenme Merkezi Üyeliği gereklidir. Üye iseniz lütfen giriş yapınız. Henüz üye değilseniz Dijital İşlem Merkezi üzerinden üyelik satın alarak hesabınızı oluşturabilirsiniz.
Hesap Oluştur

 

Türk Doğal Taş Sektörünün Güney Kore Pazarına Çaldığı Maya Tuttu

Satınalma Eğitimi Türk Doğal Taş Sektörünün Güney Kore Pazarına Çaldığı Maya Tuttu

Türkiye-Güney Kore Arasındaki Dostluk Köprüsü Doğal Taş Sektöründe Ticaret Köprüsüne Dönüşecek

Satınalma Eğitimi Türk Doğal Taş Sektörünün Güney Kore Pazarına Çaldığı Maya TuttuDünya’nın en büyük doğal taş tedarikçisi konumunda olan Türkiye, yıllık 1,5 milyar dolarlık doğal taş ithalatıyla üst sıralarda yer alan, dünyanın her tarafında büyük müteahhitlik projelerine imza atan Güney Kore pazarında konumunu güçlendirmek için başarılı bir pazarlama faaliyetine imza attı.

Türkiye ile Güney Kore arasında tarihi dostluk bağlarının doğal taş sektöründe ticaret köprüsüne dönüşmesi için çaba gösteren Türkiye’de doğal taş ihracatının lideri Ege Maden İhracatçıları Birliği, 21-24 Şubat tarihlerinde Seul’de düzenlenen Korea Build Week 2024 KINTEX Fuarı’na 10 firmayla katılarak güzel iş birliklerinin kapısını açtı.

Güney Kore Pazarında Çaldığımız Maya Tuttu   

Türk doğal taş sektörü olarak Güney Kore pazarına önümüzdeki yıllarda daha fazla yoğunlaşacaklarını anlatan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, fuar sürecinde Güney Koreli ithalatçılar, mimarlar, tasarımcılar, iç mimarlar ve KİNTEX Fuarı organizatörü Messe Esang firmasının ilgisinin Güney Kore pazarıyla ilgili doğru bir karar verdiklerine olan inançlarını pekiştirdiğini, Güney Kore pazarında çaldıkları mayanın tutacağını özellikle projelerde Türk doğal taşlarının kullanımının artacağı bir ortam olduğunu gördüklerini dile getirdi.

Güney Kore’de sadece fuar katılımı yapmadıklarını, Güney Kore Uluslararası Müteahhitler Birliği, Kore Doğal Taş Birliği, Kore İthalatçılar Birliği ile çok verimli toplantılar yaptıkları bilgisini veren Alimoğlu, “Güney Kore’de çok faydalı bir hafta geçirdik. Fuar sırasında çok sayıda ziyaretçiyle firmalarımız iş görüşmeleri gerçekleştirdi. 2025 yılından itibaren çok daha yoğun bir katılımla KİNTEX Fuarı’nda yerimizi almak için çalışmalarımıza başladık. Bu pazarlama çalışmalarıyla maden sektörümüzün 2023 yılında yaşadığı kan kaybını sona erdirmek istiyoruz. Maden sektörümüzün toplamda 6,5 milyar dolar, doğal taş sektöründe 2 milyar dolar barajını aşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

KİNTEX Fuarı kapsamında Güney Koreli ithalatçılar, mimarlar, tasarımcılar, iç mimarların davetli olduğu bir kokteyl düzenlediklerini aktaran Alimoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Kokteyle gelen konuklara QR koduna yerleştirdiğimiz formu dolduran konuklara doğal taş bileklik hediye ettik. Bu sadece Güney Kore’de hedef kitlemizdeki insanların iletişim datalarını toparladık, önümüzdeki süreçte yeni iş birliklerinin zeminini oluşturduk.”

Türk Doğal Taşları Her Zaman Moda

KİNTEX Fuarı sırasında; Türk Doğal Taşlarını ve 2024 yılında doğal taş sektöründeki trendleri Güney Koreli sektör paydaşlarına aktarmak için “Turkish Natural Stones and 2024 Natural Stone Trend Seminar” isimli semineri gerçekleştirdiklerini dillendiren Başkan Alimoğlu, “Türkiye’nin Seul Ticaret Müşaviri Ayşe Ferdağ Tekin, EMİB Yönetim Kurulu Üyesi Halilullah Kaya ve EMİB Tanıtım Komitesi Üyesi Oben İnceler Türk doğal taşlarının çeşitliliği, renk ve desen zenginliğiyle dünyada her yıl moda olan doğal taşlarla ilgili ihtiyaca cevap verebilir konumda olduğunu, Türk doğal taş sektörüyle çalıştıkları takdirde güçlü ve uzun soluklu iş birliklerinin tesis edileceğini anlattılar. Verimli bir seminer oldu. Günümüzde 7 milyon dolar ihracat yaptığımız Güney Kore’ye gerek fuar, gerek seminer, gerekse tarihi bağlar sayesinde kısa vadede 100 milyon dolar ihracat hacmine ulaşabileceğimiz izlenimi edindik” şeklinde konuştu.

Alimoğlu; “Türkiye’den doğal taş alımı için iştahlılar”

Güney Kore’nin Çin’e yakınlığı nedeniyle doğal taş ithalatının üçte ikisini Çin’den yaptığı bilgisini veren Ege Maden İhracatçıları Birliği TİM Delegesi Burak Alimoğlu, KİNTEX Fuarı’nda görüştükleri Güney Koreli mermer ithalatçılarının Çin’e yakın olmalarına rağmen Türkiye’den direkt alım yapma konusunda iştahlı olduklarını vurguladı. Alimoğlu, “Toptan satış konusunda bir potansiyel var ama proje bazlı işler için zengin potansiyele sahip bir pazar. Güney Kore pazarına yoğunlaştığımızda sonuç alacağımız ortaya çıktı” şeklinde konuştu.

İnceler; “Bundan sonraki Güney Kore projelerinde daha fazla Türk doğal taşları kullanılacak”

“Turkish Natural Stones and 2024 Natural Stone Trend Seminar”inde Kore İç Mimarlar ve Tasarımcılar Birliği başkanı Huh Hyouck ile bir araya geldiklerini ifade eden EMİB Tanıtım Komitesi Üyesi Oben İnceler, “Sunumumuzu en ön sırada izledi. Ayrıca Yonsie Üniversitesi ve Hongik Üniversitesi Mimarlık ve Endüstriyel Tasarım bölümlerinden 2’si profesör 5 akademisyen ile Türk doğal taşlarının projelerde değerlendirilmesinin yollarını açmak adına görüşme ve fikir alışverişinde bulunduk. Güney Kore’deki projelerde önümüzdeki süreçte çok daha fazla Türk doğal taşlarının kullanılmasının zeminini oluşturduk” dedi.

Türkiye’nin Seul Büyükelçisi Murat Tamer, KİNTEX Fuarı’nın ikinci günü Türkiye pavyonunu ziyaret etti, Türk firmalarının stantlarını tek tek gezen Tamer, Güney Kore pazarıyla ilgili kritik bilgileri Türk firmalarıyla paylaştı. Türkiye’nin Seul Ticaret Müşaviri Ayşe Ferdağ Tekin, fuar öncesinde STK ziyaretlerinde ve fuar süresince Türk heyetine eşlik etti.

21-24 Şubat 2024 tarihleri arasında Güney Koreli ithalatçılarla ikili görüşmeleri yapan Türk firmalarının yetkilileri, Güney Koreli iş insanlarını 17-20 Nisan 2024 tarihlerinde İzmir’de düzenlenecek İzmir MARBLE Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na davet ettiler.

“Türk Dizisi İzlenen Ülkeye İhracat Yapmak Çok Kolay !”

Satınalma Eğitimi Haber Türk Dizisi İzlenen ülkeye İhracat Yapmak çok Kolay !

Satınalma Eğitimi Haber Türk Dizisi İzlenen ülkeye İhracat Yapmak çok Kolay !Schafer Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aslan, “2023’te ilk kez perakende ciromuz toptan ciromuzu geçti. Yönümüzü artık iyice perakendeye çevirdiğimiz bir yıldayız. Şu anda bizim 54 mağazamız var. 11 tane de franchise mağazamız eklendiğinde toplam mağaza sayımız 65’e ulaşıyor. Bu yıl yeni mağazalar açmak istiyoruz. 10 adet kendimiz mağaza açmayı planlıyoruz. Ayrıca 25 tane de franchise mağaza açmayı hedefliyoruz. Böylece 2024 sonunda toplam 100 mağazaya ulaşmış olacağız” dedi. Bu yıl e-ticarette çok büyük bir büyüme beklediklerini vurgulayan Murat Aslan, “Geçen yıl ciromuzun yüzde 27-28’ini e-ticaretten elde ettik. Trendyol, Hepsiburada, Amazon gibi pazar yerleri ile çok güzel iş birliklerimiz mevcut. Bu yıl da hedefimiz, iş birlikteliklerini artırarak ciromuzda e-ticaretin payını yüzde 40’a çıkarmak. Yeni mağaza yatırımları ve e-ticarette güçlü iş birliklerimizle hedefimiz 2023’e göre ciromuzu yüzde 100 artırmak. Türkiye’nin dışında 6 ülkede Schafer mağazamız var ama toplamda da şu anda 18 ülkeye ihracat yapıyoruz.

Türkiye nereye dizi satıyorsa biz oraya ihracat yapabiliyoruz çünkü diziler önden kapıları açıyor. Yani otomatik olarak şu anda 80 ülkeye Türk dizisi satılıyorsa, Türk kahvesi de satılıyor. O yüzden de Türk dizisi nerede izleniyorsa oraya ihracat yapıyoruz. Çok daha kolay oluyor bizim için. Uzak pazarlardaki ana hedefimiz ise ABD. ABD’de çok yakında operasyonlarımız başlayacak. Uzak pazarlardaki tek hedef ülkemiz de orası” diye konuştu.

Şirketin 2023 yılı performansını değerlendirerek, 2024 hedeflerini açıklayan Schafer Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aslan, geçtiğimiz yılı perakende alanında büyümeyle tamamladıklarını söyledi.

Murat Aslan Schafer Yönetim Kurulu Üyesi2023’te ilk kez perakende cirosunun toptan cirosunu geride bıraktığını ifade eden Murat Aslan, “Mağazalarımızın ve e-ticaretimizin artık daha yüksek ciro yaptığı bir yıl geçirdik. Yönümüzü artık iyice perakendeye çevirdiğimiz bir yıldayız. Bu yıl perakende ciromuzu da hiçbir yıl olmadığı kadar yüzdesel olarak büyütmeyi hedefliyoruz. Schafer’ın Türkiye haklarını 2004’te almıştık. Ne güzel bir tesadüf ki bu yıl hem markanın bizimle yolculuğunun 20’nci yılı hem de bizim Aslan Ticaret olarak 40’ıncı yılımız. Şu anda bizim 54 mağazamız var. 11 tane de franchise mağazamız eklendiğinde toplam mağaza sayımız 65’e ulaşıyor. Bu yıl yeni mağazalar açmak istiyoruz. 10 adet kendimiz mağaza açmayı planlıyoruz. Ayrıca 25 tane de franchise mağaza açmayı hedefliyoruz. Böylece 2024 sonunda toplam 100 mağazaya ulaşmış olacağız” dedi.

“Made in Türkiye” Bölgede Çok Talep Görüyor !

Schafer’ın Türkiye dışında 6 ülkede 11 mağaza ile hizmet verdiğini hatırlatan Schafer Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aslan, “Yıl sonunda yurt dışı mağaza sayımızı da 20’ye çıkarmayı öngörüyoruz. Yurt dışında hem Avrupa markalarının hem de Türk üretiminin çok güzel bir repütasyonu var. Made in Türkiye, özellikle bölge civarı ülkelerde çok talep edilen bir şey. Bir de bu Schafer gibi bir Alman markasıyla bütünleşince bizim için artık çift artı oluyor” diye konuştu. İhracata rakam olarak bakmadıklarının altını çizen Murat Aslan, şunları söyledi: “Türkiye’nin dışında 6 ülkede Schafer mağazamız var ama toplamda da şu anda 18 ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye nereye dizi satıyorsa biz oraya ihracat yapabiliyoruz çünkü diziler önden kapıları açıyor. Yani şu anda 80 ülkeye Türk dizisi satılıyorsa, o kadar ülkeye Türk kahvesi de satılıyor. Çünkü o dizide sürekli Türk kahvesi içiliyor. Uçakla 3 saat uçun ve bir daire çizin. Türkiye’nin 3 saatlik uçak mesafesinde birçok ülkede varız. Buralarda amacımız önümüzdeki yıllarda o ülkelerin mutfak kültürüne göre ürünler geliştirerek, daha derinlemesine ihracatlar yapmak. Biz ülkede bir Schafer mağazası açıyoruz ve Türk kahve makinesi götürüyoruz çünkü biliyoruz ki Türk kahve makinesini satarsak bu ülkede Türk kahvesi kültürü de gittikçe gelişecek. O bağlamda da hep altını çizdiğimiz konu biz ürün satmıyoruz. Biz yurt dışına Türk mutfak kültürünü satıyoruz.”

Ana Hedef ABD Pazarı !

Satınalma Eğitimi Haber Türk Dizisi İzlenen ülkeye İhracat Yapmak çok Kolay !Uzak pazarlardaki ana hedeflerinin sadece Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olduğunu belirten Murat Aslan, “ABD’de çok yakında operasyonlarımız başlayacak. Züccaciye kültürü Amerika’da da çok yaygın. Türkiye’deki gibi mutfak eşyaları zincirleri var. Tabi tüketim olarak da çok büyük bir ülke. Bizim için dezavantajı tüketim kültürünün komple farklı olması, ülkenin ürün kültürü çok spesifik ve şahsına münhasır ama bir kere giriş sağladıktan sonra da etraf ülkelerine girmek çok kolay. Biz de bu bağlamda bu yıl Amerika’nın startını veriyoruz. Orada bazı ürünlerle beraber e-ticaret ve network marketing üzerinden işe başlayacağız. Amerika denildiğinde sadece hep e-ticaret konuşulur ama network marketing de Amerika’da çok çok büyük” açıklamasında bulundu.

İş Sağlığı ve Güvenliğinde Psikososyal Risk Etmenleri

7 Gündem Satınalma Dergisi İş Sağlığı Ve Güvenliğinde Psikososyal Risk Etmenleri

7 Gündem Satınalma Dergisi İş Sağlığı Ve Güvenliğinde Psikososyal Risk Etmenleriİş sağlığı ve güvenliği disiplininde fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik ve psikososyal risk etmenleri bulunmamaktadır. Bugün sizlerle psikososyal risk etmenlerinden 3 önemli başlığı olan rol belirsizliği, rol yetersizliği ve rol çatışmasını konu edineceğiz.

* Rol Belirsizliği: Çalışanın, kendi yetenekleri dâhilinde birden fazla alanda görevlendirilmesi durumunda ortaya çıkar. Bir bilgisayar mühendisi örneği üzerinden gidecek olursak, üç gün yazılım işi yaptırılıp bir sonraki gün sen donanımda bize destek ol, iki gün sonra programlama yap, devam eden günlerde oyun yaz gibi ne iş yapacağının belli olmaması (sürekli değişmesi) rol belirsizliğini doğurur.

* Rol Yetersizliği: Kişinin, yeteneklerinin altında iş verilerek çalıştırılması ile ortaya çıkar. Bir bilgisayar mühendisine, günlük kesilen fişleri excell programına girmesi işini verirseniz, bu iş onun yeteneklerinin çok altında kalacağından rol yetersizliğini doğurur.

* Rol Çatışması: Kişiye yeteneklerinin dışında iş verilesi ile ortaya çıkar. Yine örneğimiz olan bilgisayar mühendisini düşünürsek; ona elektrikli makinelerin periyodik kontrol görevi üstlenmesini söylediğimizde kişinin yetenekleri dışında iş verildiği için rol çatışması oluşur.

Yukarda belirtilen bu haller kişiyi strese sokan önemli stresörlerdir. Bu stresin önüne geçmek için tüm çalışanlara kendi yeteneklerini karşılayan belirli işte çalışmaları sağlatılmalıdır. İnsan vücudunun strese cevabı 3 aşamalıdır:

  1. Alarm
  2. Direnç
  3. Tükenme

Alarm aşamasının belirtileri huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik, karamsarlık, sinirlilik, unutkanlık, kararsızlık, durgunlaşma, çökkünlük vb. örneklendirilebilir. Birey stres kaynağı ile karşılaştığında ‘savaş ya da kaç’ tepkisi gösterir.

Stres kaynağına uyum sağlanırsa veya stresin nedeni etkili bir şekilde çözülürse her şey normale döner, vücut alarm aşamasında meydana gelen zararları onarır. Direnme söz konusu ise birey strese karşı koymak için elinden gelen tüm gayreti ortaya koyar.

7 Gündem Satınalma Dergisi İş Sağlığı Ve Güvenliğinde Psikososyal Risk EtmenleriStres kaynağı ile başa çıkılamaz ve uyum sağlanamaz ise fiziksel kaynaklar kullanılamaz ve tükenme aşamasına geçilir. Kişi tükenmiştir, stres kaynağı hala mevcuttur. Kişi başka stres kaynaklarının etkilerine de açık hale gelir. Mesleki tükenmişlik sendromu belirtileri görülebilir (işe yönelik heyecanın tükenmesi, kronik yorgunluk, huzursuzluk, depresyon vb.)

 

Vedat CANER

Satınalma & Muhasebe Birlikteliği

7 Gündem Satınalma Dergisi Satınalma & Muhasebe Birlikteliği

7 Gündem Satınalma Dergisi Satınalma & Muhasebe BirlikteliğiBir yanda Satınalma, diğer yanda Muhasebe… Bir şirketin en gözde, en önemli, en stratejik iki birimi… Bu iki birimin başına ehil, deneyimli, gizliliğe önem veren ve güvenilir kişileri ve ekipleri göreve getiren firmanın önünde kimse duramaz, söz konusu firmanın gelecek planları gerçekleşir, hedefleri tutar ve rekabet gücü artar.

Satınalma & muhasebe yönetici ve ekipleri arasında ahenkli ve uyumlu bir çalışmanın var olması, ortak dijital platformu kullanmaları, etkili, saygılı ve anlayışlı bir iletişimin varlığı güzel neticelerin alınmasını kolaylaştırır. Her iki ekip te dayanışma ve koordinasyon ruhu içinde hareket etmelidir.

Herkesin birbirinin çalışma, yetki ve sorumluluk alanı sınırlarına dikkat etmesi, tecrübesine, bilgi birikimine, verdikleri kararlara saygı göstermeleri, omuz omuza güç birliği içerisinde çalışmaları son derece önem arz eder. Tabi ki ekiplerin verimli çalışmaları için gerekli ortamı ve desteği sağlayacak olan ve ekipler arası koordinasyonu diri tutacak olan bir üst yöneticilerdir. Şunu unutmamak gerekir ki; huzurlu bir çalışma ortamı gereklidir ve çalışanları motive eder. Ancak çalışanları asıl huzurlu kılan şey, başardıkları, bitirdikleri ve neticeye ulaştırdıkları işler ve yöneticilerine sundukları kusursuz ve eksiksiz raporlar olmalıdır.

Neden satınalma ve muhasebe arasındaki koordinasyonu bu kadar önemle vurguluyorum biliyor musunuz ? Çünkü Satın alma ve ödeme işlemleri yüksek işlem hacminin meydana geldiği alanlardır. Dolayısı ile işletme için en riskli konulardan olan satın alma ve ödeme süreçlerinde hata veya hilenin meydana gelme olasılığı oldukça yüksektir. Hata ve hileleri minimize etmenin yolu iç denetim mekanizmasını çalıştırmaktan geçer. Ekipler arası uyumlu çalışma tam da bu işe yarar: Herkes birbirinin hatasını görür ve gerekli uyarıları zamanında yaparak hatasını gidermesine destek olur.

Peki satınalma ve muhasebe birimleri hangi noktalarda ortak hareket etmelidir ? Bu konu şirketlerin büyüklüklerine ve yaptıkları işe göre değişiklikler gösterebilir. Benim burada ele almayı düşündüğüm şirketler, üretimden satışa varan, aldığı hammadde, yarı mamül, ve sarf malzemeleri üretime dönüştürüp ortaya koyduğu makinaları satışa sunan fabrikalar olacaktır.

Muhasebe Ve Satınalma Tablo

Satınalma ve muhasebenin karşılaştığı diğer bir durum da ödeme gecikmelerinde genelde tedarikçilerin muhasebe yerine satınalma birimini muhatap alıp aramaları ve ödeme istemeleridir. Doğru olan aslında tedarikçilerin direkt firma muhasebesini aramaları ve mutabakata varmalarıdır.

Proje maliyetlerinin hesaplanmasında da yine satınalma ve muhasebe birimleri ortak çalışma yaparlar. Projenin malzeme maliyetleri konusunda satınalma birimi muhasebeye gerekli bilgileri ulaştırmalıdır. İşçilik maliyetlerini insan kaynaklarından alan muhasebe birimi, genel giderlerin ve yol maliyetlerinin hesaplanmasından sorumludur.

Purchasing & AccountingEn önemli hususlardan bir de firmanın nakit akışının yönetilmesidir. Satınalma birimi özellikle de stok ve ödeme meblağı yüksek alımlarını muhasebe biriminin nakit akışı öngörüsüne göre yapmalıdır. Çek verilmesi veya DBS ile alımlarda ödeme vakti geldiğinde yeterli nakit olmazsa muhasebe ödemede zorluk yaşayabilir. Satınalma, muhasebenin öngörüsüne göre alımlarını yapabilir veya öteleyebilir.

7 Gündem Satınalma Dergisi Satınalma & Muhasebe BirlikteliğiKatkılarında dolayı ön muhasebe yöneticisi Elif Duygu Biçen’e teşekkür ederim.

Cavit SOY

Devlet Desteklerindeki Artış İhracatta Rekabetçiliğimizi Artıracak

E Satınalma çözümleri Haber Devlet Desteklerindeki Artış İhracatta Rekabetçiliğimizi Artıracak

Egeli İhracatçılardan Devlet Destekleri Teşekkürü

E Satınalma çözümleri Haber Devlet Desteklerindeki Artış İhracatta Rekabetçiliğimizi ArtıracakTicaret Bakanlığı’nca ihracatçılara verilen devlet desteklerinde dünyadaki sürdürülebilirlik hamlelerine uyumlu güncellemelere gidildi. Devlet desteklerindeki artışın ihracatta rekabetçiliğimizi güçlendireceğinin altını çizen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, düzenleme için Ticaret Bakanlığı’na teşekkür etti.

Avrupa Birliği, 2019 yılında ortaya Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Programıyla ticaretin kurallarını yeniden belirledi. AB, Türkiye’nin ihracatından yüzde 40’ın üzerinde pay aldığı için, 23 Şubat 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı; ihracatçılarımızın AB Yeşil Mutabakatına uyum sağlayabilmeleri için yeni bir destek paketini ortaya koydu.

Eib Logo

Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşümü esas alan AB Yeşil Mutabakatının, Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM)’yla; Türkiye’nin AB’ye ihracatının yüzde 34’üne imza atan demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen sektörleri öncelikli ikinci halkada tekstil ve hazır giyim sektörlerinin AB’ye ihracatta sıfır karbon hedefine ulaşmalarını zorunlu kıldığına dikkati çeken Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, şirketlerimiz tarafından Yeşil Mutabakata Uyum için alınan danışmanlık hizmeti giderlerinin 5 yıl süresince yüzde 50 oranında ve toplamda 10.000.000 TL’ye kadar Ticaret Bakanlığı’nda desteklenme kararını mutlulukla karşıladıklarını dile getirdi.

Jak EskinaziAvrupa Birliği Yeşil Mutabakata uyum ile ilgili çalışmaların destek kapsamına alınması taleplerini son yıllarda güçlü bir şekilde dile getirdiklerini aktaran Eskinazi, “Ticaret Bakanlığı’mızca verilen devlet destekleri arasında AB Yeşil Mutabakatıyla ilgili sadece danışmanlık hizmetlerinin olması yeterli değildir. Bu konuda firmalarımızın yapacağı yenilenebilir enerji yatırımları da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızca devlet destekleri kapsamına alınmalıdır” diye konuştu.

Yurt İçi ve Yurt Dışı Fuar Destekleri Döviz Bazında Verilmeli

Türkiye’de sayıları 140 bine ulaşan ihracatçı firmaların ihracatlarını artırmaları ve Türkiye’nin ihracat hedeflerinin tutturulması için pazarlama faaliyetlerinde en etkin yollardan birisinin fuar katılımları olduğunun altını çizen Eskinazi sözlerine şöyle devam etti: “Yurtiçi fuarlar için verilen desteklemeler firmalarımızın TL bazında alabildiği hizmetlerde TL ile, döviz bazında satın almalarında döviz bazında revize edilmelidir. Yurtdışı fuar desteklemelerinin ise geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi döviz şeklinde yapılmasıdır. Burada ülkemizdeki enflasyonist ortam dikkate alınarak bu desteklerin verimli olabilmesi için tüketici fiyat endeksi ve üretici fiyat endeksi toplamının ikiye bölünmesiyle oluşacak yeniden değerleme oranının uygulama tebliğlerinde yer alması gerekiyor.”

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ticaret Bakanlığı’nca ortaya konulan “Uzak Ülkeler ve İslam Ülkeleri İhracatı Geliştirme Stratejisi” kapsamında Marka ve TURQUALITY® ve birim kira destek sürelerinin yenilenmesi ve Çok kanallı zincir mağaza desteğinde 2024 yılı için 55.925.645 TL olarak belirlenen destek üst limitinin yıllık 180.000.000 TL’ye çıkartılarak destek süresinin yeniden düzenlenmesini de ihracatçı sektörlerimiz açısından mutluluk verici gelişme olarak tanımladı.

Tasarıma Destek sürmeli

E Satınalma çözümleri Haber Devlet Desteklerindeki Artış İhracatta Rekabetçiliğimizi ArtıracakTürkiye’de tasarım ve inovasyon kültürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılması amacıyla Ege İhracatçı Birlikleri’nin ortaya koyduğu fizibilite raporu sonrasında 2014 yılında Ekonomi Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Tasarım tebliğiyle Tasarımcı Şirketleri ve Tasarım Ofislerinin; yurt dışına yönelik olarak gerçekleştirdikleri tanıtım harcamaları, tasarımcı şirketler için en fazla 300.000 ABD Doları, tasarım ofisleri için en fazla 150.000 ABD Doları’na kadar yüzde 50 oranında ve yıllık limitlerle desteklendiğine temas eden Eskinazi, “Bu destek yürürlükten kaldırıldı. Türkiye’de pek çok sektörümüz bu tebliğ sayesinde tasarım yönlerini güçlendirdi. Maliyet artışları nedeniyle ürün satamadığımız noktada tasarımcılarımızın koleksiyonlarını satar hale gelmiştik. Tasarım desteğinin günümüz koşullarına uygun yeniden kurgulanarak hayata geçirilmesini istiyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Laboratuvar Sarf Malzemelerinde ÜTS Kayıt Belgeleri ?

7 Gündem Satınalma Dergisi Laboratuvar Sarf Malzemelerinde üts Kayıt Belgeleri

7 Gündem Satınalma Dergisi Laboratuvar Sarf Malzemelerinde üts Kayıt Belgeleriİtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, 03.01.2024 tarihinde kendilerine tebliğ edilen kesinleşen ihale kararı ile ekonomik açıdan en avantajlı birinci istekli olarak belirlenen ………….. Sağlık Hiz. San. Tic. Ltd. Şti.nin ve ekonomik açıdan en avantajlı ikinci istekli olarak belirlenen …………….Medikal Sos. Hiz. Kırt. Taş. Pet. San. Taah. Tic. Ltd. Şti.nin İdari Şartname’ye ve Teknik Şartname’ye aykırı teklif sunduğu, bu istekliler lehine verilen ihale kararının haksız ve hukuka aykırı olduğu şöyle ki; İdari Şartname’nin 7’nci maddesinin 7.1-ı bendinde ve Teknik Şartname’nin D.11’inci maddesinde yer alan düzenlemeler uyarınca teklifte yer alan cihazın yanı sıra sarf malzemelerine ilişkin olarak da TİTUBB onay ve/veyahut ÜTS kayıtlarının bulunması ve bu kayıtlara ilişkin belgelerin de teklif dosyasına eklenmesi gerektiği, cihazın sarf malzemelerinin küvet, yıkama solüsyonları, tüp, kontroller, kalibratörler, vs. malzemelerden oluştuğu, bu bahisle söz konusu hükümler çerçevesinde kendilerinin EKAP Sistemi üzerinden hazırlamış oldukları teklife gerek teklifinde yer alan cihaz için gerekse de tüm sarf malzemelerine ilişkin olarak ilgisine göre TİTUBB onay belgesi ve/veyahut ÜTS kayıt belgelerini beyan ettiklerini, teklif dosyalarının incelenmesi halinde tüm koşulları sağladıklarının anlaşılacağı; ancak ihale kararında yer alan ekonomik açıdan en avantajlı birinci ve ikinci isteklilerin teklif ettiği cihaz sarf malzemelerine yönelik inceleme yapıldığında bu isteklilerin yukarıda değinilen koşulları yerine getirmediği iddialarına yer verilmiştir.

07.02.2024 tarihli ve 2024/UH.I-235 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; İdari Şartname’nin yukarıda aktarılan 7’nci maddesinde ihaleye katılım aşamasında istekliler tarafından sunulacak yeterlik kriterlerine ve yeterlik belgelerine ilişkin düzenlemelere yer verildiği, 7.1 (ı) maddesinde yer alan düzenleme incelendiğinde, teklif değerlendirmesi aşamasında isteklilerden teklif ettikleri cihazlar ve kitlere ait TİTUB veya ÜTS kayıt belgesine ilişkin bilgilerin yeterlik bilgileri tablosunda beyan edilmesinin istenilip yeterlik kriteri olarak belirlendiği, yine İdari Şartname’nin 7.1 (ı) 2 maddesinde tıbbi sarf malzemelerinin tedarikçi firma altında ÜTS de kayıtlı ve onaylanmış ürün barkod numaralarını liste halinde kaşe ve imzalı teklifleriyle birlikte dosyada sunulmasının, ÜTS kayıt zorunluluğu olmayan ürünlerin kapsam dışı durumunu gösteren belgeleri veya beyanını tekliflerine eklemelerinin, teklif edilen ürünün kapsam dışı olması halinde yetkili satıcı olduğuna dair belgeleri de ayrıca sunmaları istenilip tıbbi sarf malzemelerine ilişkin ÜTS kayıt belgesine ilişkin bilgilerin yeterlik bilgileri tablosunda beyan edilmesinin istenilip yeterlik kriteri olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

İhale üzerinde bırakılan istekli ve ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi istekliye ait yeterlik bilgileri tabloları incelendiğinde cihazlar ve kitlere ait ÜTS kayıt belgelerine ilişkin bilgilerin yeterlik bilgileri tablosunda beyan edildiği, ancak tıbbi sarf malzemelerine ilişkin ayrıca herhangi bir beyanda bulunulmadığı tespit edilmiş olup, her iki isteklinin de şikayet konusu yeterlik kriterini sağlamadığından tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Mehmet ATASEVER

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Kayıt Formu

Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.