Çin: İthalat Sürecinde Riskten Korunma İhracatın Temellerindendir

çin İthalat Sürecinde Riskten Korunma İhracatın Temellerindendir

Çin: İthalat Sürecinde Riskten Korunma İhracatın Temellerindendir
Turan AKIN

Bu aralar Çin’den bir yatırım için makine ithalat projesi yürütüyorum.
Ürünün özel bir üretim ve özel bir malzeme olması, sektörde üretici sayısının az olması, talebin yüksek olması nedeniyle Satıcı pek tabii önce yüzde 50’nin üstünde peşinat istedi.
İlk iş olunca Satıcı için istihbari araştırmalara başladık, hemen en kurumsal adres olan Çin Ticaret Müşavirliğimize yazdım, masa başı araştırmalar, diğer ticari istihbarat veritabanları derken ilave bir araştırma kaynağına daha ulaştım. Çoğumuz biliriz, teknoloji artık o kadar çok gelişti ki bazı kaynaklar üstünden (ücretli ve ücretsiz) tedarikçiniz hangi ülkeye, hangi alıcıya ne kadar, kaça yükleme yaptı satın alabilir seviyeye geldik. Bundan 2 yıl önce yine Çin’den arayan bir firma tüm verileri gözlerim önüne serince inanamamıştım. Burada küçük bir parantez açmalıyım, fiyatlama gibi bu verilere de tümüyle güven olmaz, çünkü bazı ithalatçılar bazı ülkelerden bazı ürünleri vergisel yaklaşımlar nedeniyle düşük fiyattan alabiliyor, yani size gösterilen bazı fiyatlar sizi kandırmasın.

çin İthalat Sürecinde Riskten Korunma İhracatın TemellerindendirAsıl konumuza dönecek olursak, hemen bir ticari veri tabanından diğer Alıcı isimlerine ulaştım, aynı ürünü alan bu şirketlere yazı yazdım, bir kısmından olumlu referans alıp cebimize koyduk. Satıcı hala yüksek oranlı peşinat istiyor, ben de hem bu oranı düşürmek için hem riskimizi nasıl en aza indiririz diye çabalıyorum. Tüm bu işlerle uğraşırken malzemelerin yükleme öncesi kalite kontrolü için uzun yıllardır destek aldığım test, kalite ve gözetim şirketini aradım. Yukarıda bahsettiğim ilave araştırma kaynağı derken;
Satıcı hakkında detaylı Şirket Değerlendirme Raporu (Assessment Report) ile üretici/ihracatçı hakkında detaylı bilgi, yerinde ziyaret ile şirket adres teyidi, yetkili isimleri, gerçek şirket bilgileri, sermayesi, banka IBAN teyidi, ürünleri, çalışan sayısı, sertifikaların kontrol ve teyidi, üretim kapasiteleri, makineleri, ihracat kapasiteleri ve alıcı ülkeleri, kalite kontrol yönetimi, tedarikçi kontrolü, satış sonrası servis, fabrikadan gerçek fotoğraflar ve sizin bilmek istediğiniz ilave sorularınızla 7/8 sayfalık kurumsal bir rapor ile peşinat için karar vermenizi kolaylaştırabiliyorlar. Tersten düşündüğümüzde aslında bu durum iyi bir Satıcı için de çok önemli, kurumsal bir firma şeffaf olarak açtığı verileri, fabrikası sayesinde ürünlerini daha kolay satabilir. Yani bazen çok uzaklara gitmenize gerek yok.
Bu raporu size 200 yıla yaklaşan geçmişi olan, dünyada 145 kadar ülkede faal, 1600 ofis, 80 binden fazla çalışanı olan global bir şirket sunabiliyor. Maliyetler gidilecek adres bazlı değişse de çok yaklaşık 700 dolar diyebiliriz.

Benim deneyimlere göre bu çalışmalar çok değerli ancak yetmez tabii, bu yabancıların çok sevdiği Know Your Customer  (KYC) süreci sadece. Bazen firmalar ithalatta konteynerden makine beklerken kendisine talaş gelmiş olabiliyor. Test, kalite ve gözetim şirketleri yükleme öncesi fabrikaya gidip uygun bir maliyetle ürünleri kontrol edebiliyor, bunu Sözleşmeye ve peşinat sonrası akreditife de yazdık mı işimiz olabildiğince en sağlam hale gelir diye düşünüyorum. Hem yeni bir proje yürüttüğüm için hem dün Niğde’den arayan bir firma nasıl dolandırıldığını anlatınca sektörle paylaşmak istedim. Bu ithalatçımız Çin’e açtığı akreditif karşılığında konteynerleri açınca tonlarca talaş ile karşılaşmış. Yani özellikle ilk işlerde ve yıllardır çalışmadığımız bir firmadan satınalma yapacaksak yükleme öncesi gözetim şart. Çifte hazırlık, Know Your Seller (KYS) süreci için detaylı araştırma, akreditife yazılacak gözetim şartı, tercihen gözetim maliyetini bizim karşılamamız kritik önemde. Bilindiği gibi bankalar ürünlerle ilgilenmez, sorumlu değiller, evrak üstünden ödeme yaparlar veya para tahsil ederler.

Konu Çin’den açılmışken; hemen her ülkede olduğu gibi güvenmek ayrı işi sağlam yapmak ayrı prensibi gereği mümkün olduğunca özellikle ödeme yöntemi olarak akreditif seçilmeli. Bilindiği gibi tümünün peşin ödendiği işlemlerde nasıl bir ürün gelecek, gelecek mi, ne zaman gelecek bilemeyiz ancak akreditifte son yükleme tarihi var ve Satıcı ancak buna uyarsa ödemesini alabilir. Ayrıca dolandırıcılık vakaları çok olması nedeniyle dikkatli olunması, iletişimde e-mail, telefon, whatsapp, WeChat gibi ara ara farklı kaynaklar eş zamanlı kullanılmalı. Tüm bunları dikkatime alınıp etkili bir Sözleşme yaptık, şimdi sıra anlaşma şartlarımızı akreditifimize yazdırıp peşinatı haricen değil akreditife rücu ederek red clause olarak ödemek. Banka ödeme yaparken Satıcı kendi bankasına basit bir ödeme talimatı yazıp yüzde 40’lara düşürdüğümüz peşinatı alıyor olacak, bu yolla da ilk işimizde yeni bir firmaya peşin ödeme riskimizi iyice azaltmış oluyoruz. Umarım ithalatımız hayırlısıyla olumlu sonuçlanır. Katmadeğerli ihracat için Kayseri usulü uygun fiyat ve uygun finansman şart, alırken kazanmak gerek, öyle değil mi?

İşçinin İşe Devamsızlığını Haklı Kılan Nedenler Nelerdir?

İşçinin İşe Devamsızlığını Haklı Kılan Nedenler Nelerdir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

İşçinin İşe Devamsızlığını Haklı Kılan Nedenler Nelerdir?

Lütfi İNCİROĞLU

İşçinin İşe Devamsızlığını Haklı Kılan Nedenler Nelerdir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİşçinin işverenden izin almaksızın ve haklı bir nedeni ol­maksızın İş Kanunu’nda belirtilen süreler kadar işe devam etmemesi hali de­vamsızlık olarak tanımlanabilir.

4857 sayılı İş Kanunu‘nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa her­hangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlan­mıştır.

Devamsızlığın ispat yükü işverene aittir. İş­veren devamsızlık olgusunu tuttuğu tutanaklar, çektiği ihtarnameler, işyeri kayıtları ve tanıklar aracılığı ile kanıtlayabilir.

İşçinin işe devamsızlığı nedeni ile haklı feshin gerçekleştirilebilmesi için, biri devamsızlığın süresi, di­ğeri sebebi olmak üzere her iki koşulun birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. Yani devamsızlık haklı sebebe dayanıyorsa iş sözleşmesi bildirimsiz feshedi­lemez. Haklı nedenler; İstirahat, bir yakının ölümü, yardıma koşma zorunlu­luğu, resmi makamların çağrısı, tutukluluk, eşinin doğumu gibi haller sayıla­bilir. Burada önemli olan objektif iyi niyet kurallarına tarafların uymasıdır.

Dolayısıyla işveren devamsızlığı haklı kılan sebeplerin varlığı halinde, haklı fesih yapamayacaktır.

Nitekim Yargıtay’ın bir kararına göre, “Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacının, ablasının kızının kaçırıldığı bilgisi üzerine işyerin­den izin talebinde bulunduğu Gaziantep’te bulunan akrabalarının yanına git­mek istediği ancak işveren tarafından izin verilmediği anlaşılmaktadır. Dava­cının çok yakın akrabasının kaçırılması hadisesi üzerine izin talebi yasal olup işveren tarafından yıllık izin talebinin karşılanmadığı anlaşılmakla, vuku bu­lan olay nedeni ile devamsızlığında mazerete dayandığı kabul edilmelidir. Bu nedenle mazeretsiz olarak işe devamsızlık koşulu gerçekleşmediğinden da­vacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı kabul edilmelidir. Mahkemece taleplerin yerinde olmayan gerekçe ile reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir[1].

Yargıtay’a göre, “İşçinin hastalığı, aile fertlerinden birinin ya da ya­kınlarının ölümü veya hastalığı, işçinin tanıklık ve bilirkişilik yapması gibi haller, işe devamsızlığı haklı kılan nedenlerdir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının 29/08/2016, 16/09/2016, 28/09/2016 tarihlerinde işe gelme­diği, işe gelmediği tarihlere yönelik olarak çocuğunun ve eşinin rahatsızlan­dığı şeklindeki mazeretine ilişkin ise hiçbir belge ve delil ibraz etmediği, da­vacının devamsızlığının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-g maddesindeki koşullar olan bir ay içinde üç gün devamsızlık yapma koşullarını taşıdığı an­laşıldığından, davacının iş akdinin yasal süresi içinde işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek, işe iade davasının reddi yerine, kabulüne karar verilmesi hatalıdır[2]. Yargıtay, işçinin eşinden gör­düğü şiddet üzerine gözünün morarmasına bağlı olarak işe devamsızlığın ge­çerli mazerete dayandığını kabul etmiştir[3]. Yargıtay, kural olarak ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işe devamsızlığı haklı fesih nedeni sayma­mıştır[4]. Devamsızlık tutanak tanıklarının duruşmada dinletilmemesi, dinle­nen tanıkların görgüye dayalı bir bilgilerinin olmaması nedeniyle işverence düzenlenen devamsızlık tutanaklarına itibar edilemeyeceğine karar vermiş­tir[5]. İşçinin eşinin ameliyat sonrası hastanede yattığı dönemde işçinin işe devamsızlığının mazerete dayandığı kabul edilmiştir[6].

Sonuç olarak, işçinin işverenden izin almaksızın ve haklı bir nedeni ol­maksızın İş Kanunu’nda belirtilen süreler kadar işe devam etmemesi hali de­vamsızlık olarak kabul edilmektedir. İşçinin işe devamsızlığı nedeni ile haklı feshin gerçekleştirilebilmesi için, biri devamsızlığın süresi, di­ğeri sebebi olmak üzere her iki koşulun birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. Yani devamsızlık haklı sebebe dayanıyorsa iş sözleşmesi bildirimsiz feshedi­lemez.

İşçinin İşe Devamsızlığını Haklı Kılan Nedenler Nelerdir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemHaklı nedenler; İstirahat, bir yakının ölümü, yardıma koşma zorunlu­luğu, resmi makamların çağrısı, tutukluluk, eşinin doğumu gibi haller sayıla­bilir. Burada önemli olan objektif iyi niyet kurallarına tarafların uymasıdır. Dolayısıyla işveren devamsızlığı haklı kılan sebeplerin varlığı halinde, haklı fesih yapamaz.

Lütfi İNCİROĞLU

 

Kaynakça:

[1] Y9.HD.20.01.2020 T., E.2017/13500, K.2020724 Legalbank.

[2] Y9.HD.11.04.2019 T., E.2018/10117, K.2019/8492 Legalbank.

[3] Y7.HD.20.12.2016 T., E.2016/31118, K.2016/21652 Legalbank.

[4] YHGK.16.05.2019 T., E.22-352, K.2019/569 Legalbank.

[5] Y9.HD.07.10.2020 T., E.2016/25512, K.2020/10828 Legalbank.

[6] Gaziantep BAM 14.HD.13.11.2020 T., E.2020/243, K.2020/747;ÇİL, Şahin, İş Hukuku Yargıtay İlke Kararları, s.894.

Yapay Zeka Araçları ile İşinizi Dönüştürün

Yapay Zeka Araçları Ile İşinizi Dönüştürün
Yapay Zeka Araçları ile İşinizi Dönüştürün

Yapay Zeka Araçları ile İşinizi Dönüştürün: Çalışma Gününüzü Kolaylaştırmanın Yolları
Levent Çuhadar – Sirius AI Tech
levent@siriusgrup.com

Günümüzün hızla değişen iş dünyasında, işletmeler daha verimli ve akıllı çalışma yöntemleri arayışında. Tekrarlayan görevlerin otomatikleştirilmesinden, veri odaklı kararların hızla alınmasına kadar yapay zeka (YZ), iş süreçlerinde köklü bir dönüşüm sağlıyor. Peki, YZ teknolojilerinden nasıl yararlanarak iş süreçlerinizi optimize edebilirsiniz? Gelin, her ölçekten işletmenin YZ araçlarını kullanarak günlük operasyonlarını nasıl dönüştürdüğüne birlikte bakalım.

Yapay Zeka: Sadece Bir Trend mi?

Yapay Zeka Araçları Ile İşinizi Dönüştürün
Levent Çuhadar – Sirius AI Tech Kurucusu

Yapay zeka, birçok kişi için geleceğin teknolojisi gibi görünebilir; ancak, aslında çoktan hayatımızın bir parçası oldu. İster küçük bir işletme sahibi olun ister büyük bir şirketin çalışanı, yapay zeka size pratik ve etkili çözümler sunar. İşte yapay zeka araçlarının iş dünyasında sağlayabileceği avantajlardan bazıları:

  • Tekrarlayan görevleri otomatikleştirerek stratejik işler için daha fazla zaman yaratma,
  • Hızlı ve doğru veri analizi ile anında karar alma,
  • Müşteri memnuniyetini artıran kişiselleştirilmiş çözümler,
  • Gelecek trendlerini öngörme ve rekabet avantajı sağlama.

Unutmayın, YZ’nin amacı insanları işlerinden etmek değil, onların daha yaratıcı ve stratejik görevlere odaklanmalarını sağlamaktır.

Yapay Zekanın Çözdüğü Gerçek Sorunlar

İşte Yapay Zeka araçlarının işletmelerin sık karşılaştığı bazı sorunlara getirdiği çözümler:

  1. Zaman Alan İdari İşler
    Planlama, fatura işlemleri ve e-posta yönetimi gibi işler, iş gününün büyük bir kısmını alabilir. YZ otomasyon araçları, bu görevleri sizin yerinize hızla tamamlar ve karar alma süreçlerinizi kolaylaştırır.
    İpucu: Mevcut sistemlerinizle uyumlu YZ araçlarını tercih ederek, altyapınızı tamamen değiştirmenize gerek kalmadan bu çözümleri iş akışınıza entegre edebilirsiniz.
  2. İçerik Üretimi Zorlukları
    SEO uyumlu blog yazıları, videolar ve görseller üretmek zorlu bir süreçtir. Yapay zeka araçları, içerik oluşturma, anahtar kelime araştırma ve performans takibi gibi süreçleri otomatikleştirerek pazarlama ekibinizin işini kolaylaştırır.
    Biliyor muydunuz? YZ araçlarıyla SEO yapan şirketler, organik trafiklerini %30’a kadar artırabiliyor.
  3. Yavaş İşe Alım Süreçleri
    Doğru adayı bulmak zaman alıcıdır. YZ destekli işe alım araçları, adayları tarar, özgeçmişleri değerlendirir ve görüşme planlamalarını otomatikleştirir. Böylece insan kaynakları ekipleri, adaylarla daha verimli ilişkiler kurabilir.
  4. Müşteri Hizmetlerinde Gecikmeler
    Müşteri memnuniyetinin düşmesi, uzun bekleme sürelerinden kaynaklanabilir. YZ destekli araçlar, hızlı ve doğru müşteri hizmeti sunarak bu sorunu ortadan kaldırır.
  5. Karmaşık Lojistik Yönetimi
    Lojistik, özellikle tedarik zincirleri ve teslimatlar söz konusu olduğunda karmaşık bir süreçtir. YZ araçları, rotaları optimize eder, kaynak kullanımını düzenler ve sevkiyatları gerçek zamanlı takip eder.
    Biliyor muydunuz? YZ kullanan lojistik şirketleri, teslimat maliyetlerini %20 oranında azaltabiliyor.

Yapay Zeka Hakkındaki Yanılgılar

YZ’nin yaygınlaşmasını engelleyen bazı yanlış anlamalar şunlardır:

  • “YZ, küçük işletmeler için pahalıdır.” Aslında, YZ araçları her bütçeye uygun seçenekler sunar.
  • “YZ, işlerimizi elimizden alacak.” Gerçekte, YZ ekiplerin yaratıcılık ve strateji odaklı çalışmalarına destek olur.
  • “YZ çok karmaşıktır.” Kullanıcı dostu arayüzlere sahip güncel YZ araçları, teknik bilgi gerektirmeden iş süreçlerinize entegre edilebilir.

Bu yanlış anlamaları aşıp YZ’nin avantajlarından tam anlamıyla faydalanabilirsiniz.

Yapay Zeka ile İşletmelerin Geleceği

YZ teknolojisi hızla gelişiyor ve yeni fırsatlar sunuyor. İşte işletmeler için önem kazanacak bazı trendler:

  • Kişiselleştirilmiş müşteri deneyimleri: Müşterilere özel çözümler sunmak artık daha kolay.
  • Sürdürülebilirlik odaklı çözümler: YZ, enerji tasarrufu ve atık azaltma gibi konularda işletmelere destek sağlıyor.
  • Tahmine dayalı analizler: Pazar trendlerini önceden öngörmek ve riskleri yönetmek mümkün.
  • Verimli işbirlikleri: YZ destekli araçlar, uzaktan çalışma süreçlerini daha etkili hale getiriyor.

Küçük İşletmeler İçin Büyük Fırsatlar

Küçük işletmeler, yapay zeka teknolojisi sayesinde büyük oyuncularla rekabet edebilir hale geliyor. Örneğin:

  • 7/24 müşteri hizmeti sunan sohbet botları,
  • Daha etkili pazarlama stratejileri için veri analitik araçları,
  • Envanter yönetimini kolaylaştıran lojistik çözümler,
  • İşe alım süreçlerini hızlandıran CV tarama ve eşleştirme araçları,
  • SEO ve içerik üretimini otomatikleştiren araçlar.

Yapay Zeka Araçlarını Kullanıma Başlama Önerileri

Yapay zekayı işinize entegre etmek için şu adımları izleyebilirsiniz:

  1. Sorunları Belirleyin: Günlük işlerinizde en çok zaman alan süreçleri tespit edin.
  2. Ücretsiz Denemelerden Faydalanın: Çoğu YZ aracı deneme süresi sunar. İş akışınıza uygun olup olmadığını test edin.
  3. Ekip Eğitimi: Ekibinizin YZ teknolojisini etkili şekilde kullanmasını sağlayın.
Yapay Zeka Araçları Ile İşinizi Dönüştürün
Yapay Zeka Araçları ile İşinizi Dönüştürün

Yapay Zeka, işletmelerin üretkenliğini artırmak ve iş süreçlerini kolaylaştırmak için güçlü bir araçtır. Şimdi harekete geçin ve Yapay Zeka ile çalışma düzeninizi dönüştürün!

 

 

 

 

Yapay Zeka Eğitimi Dr Adil ünal
Yapay Zeka Eğitimi ve Tedarik Zinciri Yönetimi Uygulamaları – Dr. Adil Ünal. Eğitim içeriği için tıklayınız.

-> Şirket Eğitimleriniz için Doğru Teklif Alın -> egitim@satinalmadergisi.com

FABRİKANIZDA BİRE BİR (1-1) ve GRUP EĞİTİMLERİ

UYGULAMA AĞIRLIKLI EĞİTİMLER – VAKA TABANLI İÇERİKLER

Kurumsal Satış Eğitimi

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli. Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz.

Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.
Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal

 

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri

☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)
☐ Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Stratejik Satınalma Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Standardı ISO 20400 Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (1-2 gün)
☐ Harcama Analitiği; Maliyet ve Gider Analizi Eğitimi (1 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Stratejileri Eğitimi (2 gün)
☐ Depo ve Stok Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Yapay Zeka ve Tedarik Zinciri Uygulamaları Eğitimi (1 gün)

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Çalışan başına verilen eğitim sürenizi (KPI) yükseltin.
Büyüme için ekibinizi eğitin.

Perakende Değer Zinciri Tasarımında İkinci Adım: Satış Kanalı Değer Önerisi

Perakende Değer Zinciri Tasarımında İlk Adım Müşteri Tarafından Algılanan Değer Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Perakende Değer Zinciri Tasarımında İkinci Adım: Satış Kanalı Değer Önerisi

Dr. Ulduz AZAD

Perakende Değer Zinciri Tasarımında İlk Adım Müşteri Tarafından Algılanan Değer Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemGeçen haftaki yazıda, perakende değer zinciri tasarımında “müşteri tarafından algılanan değer” kavramının operasyonlarda fark yaratabileceği vurgulanmış ve performans ölçütü olarak sadakat yerine “algılanan  değerin” kullanılması önerilmişti.

Çevrimiçi satış kanallarıyla fiziksel mağazalar showroom formuna dönüşüyor (Inversini, 2018). Sosyal medya, mobil teknolojilerle birleşerek perakendeciler için devrim niteliğinde bir araç haline geldi (Taylor, 2019). Tüketiciden tüketiciye (C2C) ticaret ve çevrimiçi incelemeler satın alma davranışlarını büyük ölçüde etkiliyor (Floyd vd., 2014). Bütüncül kanal (Omnichannel) ve çok kanallı (multichannel) perakendecilik geliştikçe, müşteriler hem çevrimiçi hem de fiziksel deneyimler yaşayarak tüm kanalların süreç ve markaya duydukları memnuniyet açısından sorunsuz olmasını beklerler (Piotrowicz ve Cuthbertson, 2014).

Müşteri Yolculuğu Keşfedici Değer

Global perakende pazarının 2030’a kadar 40 trilyon, çevrimiçi perakende pazarının ise 2024-2031 döneminde 5 trilyon ABD dolarına ulaşması bekleniyor. Türkiye, 2023’te 52,2 milyar dolarlık e-ticaret pazar büyüklüğüyle dünyanın 18. büyük pazarı konumunda olup, bu rakamın 2032’ye kadar 110,6 milyar dolara çıkması öngörülüyor. (Kaynak: IMARC Group)

Araştırmalara göre fiziki mağaza ve çevrimiçi kanala ait değer önerileri başlıkları aşağıda sıralanmıştır.

  • Mağaza Değer Önerileri:
  • Güvenilirlik
  • Kişisel Etkileşim
  • Şirket Politikaları
  • Fiziksel Yönler

 

  • Çevrimiçi Perakende Değer Önerileri:
  • Görsel çekicilik
  • Kaçış
  • Etkileşim
  • Eğlence

 

Başlıkları okuduğunuzda zihninizde hangi markalar çağrışım yaptı?

The Future Of Retail

Hizmet sektörü müşteri sadakatini hedeflerken, çevrimiçi alışverişte sipariş, teslimat ve telafi gibi tedarik zinciri performans kriterleri ön plana çıkmaktadır (Mentzer vd., 2001). Çok kanallı perakendeciliğin artışıyla tedarik zinciri koordinasyonu ve bilgi teknolojilerinin sağladığı entegrasyon önem kazanmıştır.

Çevrimiçi kanallardaki hızlı etkileşim, memnuniyetsizliklere duyarlı müşterilerin beklentilerini karşılamayı kritik hale getirmektedir. Müşterilerin farklı satış kanallarındaki motivasyonlarını anlamak için hazcı ve faydacı alışveriş yaklaşımları değerlendirilmeli, karakteristik özelliklerine göre beklentiler ve duyarlılıklar analiz edilmelidir (Reid vd., 2016).

Müşteri yolculuğu, satın alma öncesi ve sonrası etkileşimler ile sürdürülebilirlik endişeleri üzerine sektör ve akademi iş birliğiyle yeni araştırmalar yapılması gerekmektedir.

Peki, gelecekte farklı kanallara ait hangi değer önerileri müşteri perakende deneyimini şekillendirecek?

Dr. Ulduz AZAD

 

Lojistik Süreçlerinde İzlenebilirlik ve Mali İşlerin Rolü

Lojistik Süreçlerinde İzlenebilirlik Ve Mali İşlerin Rolü

Lojistik Süreçlerinde İzlenebilirlik ve Mali İşlerin Rolü

Burcu USLULARLojistik Süreçlerinde İzlenebilirlik Ve Mali İşlerin Rolü

Eşya hareketinin olduğu her yerde eşyanın taşınması, tarihte ticaretin ortaya çıktığı ilk dönemlerden bu yana insanlığın tecrübe ettiği ve her zaman geliştirmeye de devam ettiği kavram “LOJİSTİK” olmuştur. Aynı zamanda, regülasyonların getirdiği zorunluluklar, teknolojinin getirdiği dönüşümler ve konjonktürün getirdiği riskler veya fırsatlar ile sürekli şekillenmeye devam eden önemli sektörlerden birisidir.

Eşya sahipliğine baktığımızda (elektronik veri ve varlıklar da dahil) hayatımızın her noktasında yer alan lojistik üzerine elbette yazılabilecek çokça konu mevcut. Lojistiğin izlenebilirlik ve mali işlerin rolü bunlardan birisidir.

Lojistik’te İzlenebilirlik

Lojistikte izlenebilirlik, operasyonların verimliliği, müşteri memnuniyeti ve mali işler açısından kritik bir konudur. İzlenebilirlik, tedarik zincirinin tüm aşamalarında malzeme, ürün ve finansal akışın şeffaf ve doğru şekilde takip edilmesi anlamına gelir. Bu yönüyle baktığımızda lojistik sektöründe mali işler, operasyonların etkin şekilde yürütülmesi ve şirketin finansal sürdürülebilirliği açısından kritik bir role sahiptir. Bunlardan bazılar şöyledir:

  • Mali işler, süreç maliyetlerin kontrol edilmesi ve optimizasyonu için bütçeleme ve analiz süreçlerini yönetir.
  • Lojistik faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin doğru şekilde raporlanması, maliyetlerle karşılaştırılma imkânı sunar; kârlılığın analiz edilmesi ve iyileştirme alanlarının belirlenmesine hizmet eder.
  • Lojistik sektörü yakıt ödemeleri, araç amortismanları ve tedarikçi ödemeleri gibi önemli nakit akışını yöneterek şirketin likiditesini korur.
  • Özellikle uluslararası ticaret faaliyetleri kapsamında gümrük mevzuatı ve vergisel unsurların doğru hesaplanması ve raporlanmasını sağlar.
  • İzlenebilirlik sayesinde, taşıma ve depolama süreçlerinde maliyetler anlık olarak takip edilebilir
  • Rota optimizasyonu ve karlılık analizi raporlamaları ile stratejik karar alma sürecine destek olur.
  • Mali prosedürler ve muhasebe politikaları ile kur dalgalanmaları, müşterilerden alacak tahsilatı veya piyasa dalgalanmaları gibi mali riskleri minimize edecek önleyici planlar sunar.

Lojistikte izlenebilirlik için kullanılan teknolojik altyapılar mali işler ile doğrudan ilişkilidir.

Sizce izlenebilirlik ile mali işlerin hangi kısmı daha öncelikli ele alınmalı? Örneğin, maliyet düşürme mi, müşteri memnuniyeti mi yoksa teknolojik dönüşüm mü?

Günümüzde bu üç yönüyle amaca hizmet eden pek çok yöntem ve yazılım olsa da ve diğer tüm faktörlere olumlu etkisi açısından “Mali İşler Süreçleri İle Entegre Edilmiş Bir Teknolojik Dönüşüm” öncelikli olması kaçınılmazdır.

Mali işlerin geleceği de teknoloji ile şekillenmeye devam ediyor. Teknolojinin bu kadar ön planda olduğu dönemde lojistikte teknolojik dönüşümü biraz daha detaylı inceleyelim.

Lojistik’te Teknolojik Dönüşüm

Lojistikte teknolojik dönüşüm hem izlenebilirliği artırmak hem de mali iş süreçlerini daha etkin hale getirmek için kritik bir öneme sahiptir. Teknolojinin entegrasyonu, manuel işlemleri otomatikleştirir, gerçek zamanlı veri sağlar ve finansal doğruluk ile operasyonel verimliliği bir araya getirir.

Mali işlerle bağlantılı süreçlerde “ERP (Enterprise Resource Planning / Kurumsal Kaynak Planlama):” sistemleri, “RFID (Radio Frequency Identification /Radyo Frekans Tanımlaması)” ve “Barkod” Sistemleri, “IOT (Internet of Things/Nesnelerin Interneti)” Sensörleri, “Blokzinciri”, “GPS” vb. filo takip sistemleri gibi teknolojilerden yararlanmak hem operasyonel hem de finansal verimliliği artıracak katkılar sunar.

Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Finansal izlenebilirlik ile müşteriye hizmetin tam olarak sunulduğu teyit edilir ve olası fatura itirazları önlenir. Ürünlerin her hareketinin izlenmesi, doğru faturalandırmayı garanti eder.
  • Otomatik faturalama ve ödeme sistemleri ile insan hataları azalır, finansal işlemler hızlanır ve şeffaflık artar.
  • Depolarda ürünlerin giriş-çıkışları ve depolama süreleri izlenebilir, böylece “ölü stok” gibi gereksiz maliyetler önlenir. Depolama süresine bağlı olarak maliyet analizleri yapılabilir. Ürünlerin depoda bekleme süreleri azaldığında, depolama maliyetleri düşer ve likidite artar.
  • İzlenebilirlik sistemleri sayesinde, ürün kayıpları, hasarlar veya gecikmeler anında tespit edilir. Bu, tazmin süreçlerinin hızlanmasına ve mali kayıpların azaltılmasına katkı sağlar. Sigorta süreçlerinde veri bazlı belgeler sunularak hasar ödemeleri hızlandırılabilir. Hasarlı bir ürünün hangi noktada zarar gördüğü izlenebilirlik ile tespit edilerek mali sorumluluk paylaşılabilir.
  • Mali süreçlerde yapay zekâ destekli izlenebilirlik ile, tedarikçilerle maliyet ve performans analizleri yapmak için temel sağlar. Aynı şekilde, müşterilere hizmet sunumunun her aşaması raporlanabilir, bu da güven oluşturur. Tedarikçi performansına göre fiyat pazarlığı yapılabilir veya düşük performanslı tedarikçilerle çalışmayı durdurma kararı alınabilir.
  • Bazı sektörlerde (örneğin, ilaç, gıda vb.) izlenebilirlik yasal bir zorunluluktur. Bu, mali işler için de kritiktir; uyumsuzluk durumunda cezalar veya tazminatlar mali kayıplara neden olabilir. İzlenebilirlik verileri, denetimlerde finansal uyumu kanıtlamak için kullanılabilir.
  • Blockzincir teknolojisi ile operasyonel işlemler değiştirilemez şekilde kayıt altına alınır, dolandırıcılık riskini azaltır, anlaşmazlıkları önler ve tedarikçi-müşteri arasındaki güveni artırır.
  • Taşıma sırasında araçların konumu, yakıt tüketimi, sıcaklık veya nem gibi kritik bilgileri izleyerek entegre mali analizler ile operasyonel ve finansal verimlilik sağlanır.
  • Yapay Zekâ (AI) ve Makine Öğrenimi destekli yazılımlar ile daha doğru mali planlama yapılabilir, tahminleme ve piyasa koşulları analiz edilerek karlılığı arttırıcı fiyatlandırma stratejileri oluşturulabilir.
  • RFID ve Barkod Sistemleri ile depo hareketleri ve envanter durumu gerçek zamanlı izlenerek fazla stoklama ve kayıp ürün maliyetleri önlenir, etkin stok yönetimi sağlanır.
  • Bulut teknolojileri ile özellikle küçük ve ortak ölçekli firmalarda düşük maliyetli teknoloji erişimi sağlanarak maliyetler düşürülebilir.
  • Lojistik süreçleri ile entegre mali işler verileri üzerinden çeşitli simülasyon ve maliyet analizleri ile tahminlemeler yapılabilir; karar almadan önce riskler ve maliyetler analiz edilir.

Sektör ve firma özelinde bu maddeleri çoğaltmak mümkündür. Bu faydalardan hangisi öncelikli, hangisine nasıl, ne kadar sürede ulaşılabilir yol haritasını bu çerçevede belirleyerek hareket etmek önemlidir.

Teknolojik Dönüşümü Uygulama Stratejileri

Teknolojik dönüşümde, özellikle hangi teknolojinin veya sürecin sizin için öncelikli olduğunu belirlerken derinlemesine bir yol haritası hazırlanmalıdır.

Özellikle Küçük ve Orta Ölçekli İşletme (KOBİ)’ler için lojistikte teknolojik dönüşüm, büyük ölçekli firmalara kıyasla daha sınırlı bütçelerle yönetilmesi gereken bir süreçtir. Ancak doğru stratejiyle, düşük maliyetli ve etkili teknolojilerle rekabet avantajı elde edebilirler.  KOBİ’ler için teknolojik dönüşüm, bütçe dostu ve aşamalı bir yaklaşımla yapılabilir.

Lojistikte teknolojik dönüşüme giderken aynı zamanda sadeleştirme, süreçlerin karmaşıklığını azaltarak verimliliği artırmayı ve maliyetleri düşürmeyi hedefler. Yazılım kullanımı bu sadeleştirmenin en önemli araçlarından biridir. Lojistikte mali işlerin teknolojik dönüşüm ve sadeleştirme süreçleriyle güçlü bir bağlantısı vardır. Mali işler, lojistikte teknolojik dönüşüm ve sadeleştirme sayesinde verimliliği artar, operasyonel maliyetleri düşer, daha iyi kararlar almayı sağlar.

Lojistikte mali işlerle bağlantılı süreçleri sadeleştirmede temel kavramları şöyle özetleyebiliriz:

Lojistik Mali Işler

Son olarak KOBİ’lere özel önerilerden bahsedebiliriz.

  • KOBİ’lerin sınırlı kaynakları göz önüne alındığında, teknolojik yatırımlar öncelikli sorunları çözmeye odaklanmalıdır. Öncelikli olarak izlenebilirlik ve maliyet tasarrufu sağlayan teknolojilere yatırım yapılabilir.
  • Bulut tabanlı çözümler tercih edilebilir. Bulut tabanlı yazılımlar, fiziksel altyapıya yatırım yapmadan erişim sağlar. Her yerden erişim imkânı sunar ve işletmenin büyümesine paralel olarak ölçeklenebilir.
  • Barkod teknolojisi, küçük çaplı depo ve envanter süreçlerinde kolayca uygulanarak envanter takip sistemi oluşturulabilir. Daha sonrasında RFID sistemlerine geçiş düşünülebilir.
  • Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) ile basit görevler otomatikleştirilebilir. Böylelikle insan hatası azaltılır ve operasyonel verimlilik sağlanır.
  • GPS tabanlı filo takip sistemleri ve rota optimizasyon yazılımları ile yakıt ve zaman tasarrufu sağlanabilir.
  • Müşteriler ve tedarikçilerle dijital platformlar üzerinden iletişim kurulacak yazılım ve uygulamalar kullanılabilir.
  • Pazar odaklı basit yapay zekâ araçları ile başlanılabilir.
  • Teknolojik dönüşüme hemen büyük bir yatırım yapmak yerine küçük projelerle başlanabilir. Pilot projelerden elde edilen verimle, yatırımlar diğer alanlara genişletilerek ERP tabanlı çözümlere geçilebilir.
  • KOSGEB, TÜBİTAK ve Sanayi Bakanlığı destekli hibe ve teşvik sunan teknolojiler tercih edilebilir.
  • Lojistik Süreçlerinde İzlenebilirlik Ve Mali İşlerin RolüTeknoloji alanında uzman ekipleri veya danışmanları kısa süreli projelerde kullanılabilir. Teknolojik dönüşüm için ekipler eğitilmeli ve süreçleri kolaylaştırılmalıdır.

Burcu USLULAR

INCOTERMS 2020 Hiç Olmasaydı Halimiz Ne Olurdu?

Incoterms 2020 Hiç Olmasaydı Halimiz Ne Olurdu Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

INCOTERMS 2020 Hiç Olmasaydı Halimiz Ne Olurdu?

Reşat BAĞCIOĞLU

INCOTERMS 2020 Hatırlıyorsunuz

Incoterms 2020 Hiç Olmasaydı Halimiz Ne Olurdu Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemIncoterms 2020 Uluslararası Ticaret Odaları tarafından revize edilerek 1 Ocak 2020 tarihinde en son versiyonu yürürlüğe sokulmuş olan uluslararası ticarette malların bir yerden alınıp, farklı bir yere taşınmasında tarafların sorumluluklarını ortaya koyan bir broşürdür.

Anlayacağınız satıcının;

  • Mallarını nerede teslim edeceğini
  • İç ve ana taşımalardan sorumlu olup olmayacağı
  • Sigorta hususunun illaki yapılması gerektiğinden hangi tarafa ait olabileceği,
  • Navlunun ödenmesinde hangi tarafın sorumlu olacağı,
  • Gümrüklemenin kim tarafından yapılacağı,
  • Daha da ötesi; malların ihracatçının deposundan teslim alınmasındaki sorumluluğun paylaşımının nasıl olacağını,
  • Taşıma sırasında oluşabilecek hasardan dolayı navlun sigortası kapsamında yapılacak hasar tazminatının hangi tarafa ödeneceği,
  • Malların gemiye yüklenmesi ve varış limanında malların boşaltılmasından kimin sorumlu olabileceği,
  • İthalatçının ülkesindeki gümrük formalitelerinden hangi tarafın sorumlu olduğu
  • İthalatçının ülkesindeki gümrük formaliteleri ile birlikte gümrük vergileri & KDV kimin ödeyeceği
  • İthalatçının ülkesinde ithalatçının antreposuna kadar getirilen malların ne şekilde teslim edileceği
  • İthalatçının ülkesinde ithalatçının antreposuna kadar getirilen mallar ithalatçıya teslim edilirken ithalatçının başka bir arzusu olup olmadığını, bir kahve içmeye ihtiyacı olup olmadığının sorulması

Konularına açıklık getirilmesine olanak tanımaktadır.

INCOTERMS ve Kahve

Incoterms Kahveİthalatçının ülkesinde ithalatçıya kahve ikramı mı?

Bence INCOTERMS böyle söylemez.

Acaba son maddede belirttiğim;

“İthalatçının ülkesinde ithalatçının antreposuna kadar getirilen mallar ithalatçıya teslim edilirken ithalatçının başka bir arzusu olup olmadığını, bir kahve içmeye ihtiyacı olup olmadığının sorulması”

Bu husus yok muydu? Biraz abarttım mı acaba?

Sanırım evet.

INCOTERMS 2020 Uygulaması Hiç Olmasaydı?

Trafik KeşmekeşBu neye benziyor biliyor musunuz? Koca bir şehirde devasa yol kavşaklarında trafik ışıklarının hiç olmamasına benzer.

Tam da söylemeye çalıştığım buydu. Trafik ışıkları, trafiğin normal seyrinde akmasına destek verirken, trafik ışıklarının olmaması, işleyen trafiği bu şekilde kördüğüme sokar.

Kurnaz olan, kedisini iyi sürücü sanan, başka sürücülerin haklarını ihlal edercesine buldukları iğne deliği kadar boşluğa arabalarının burnunu sokmaya çalışırlar.

Bu trafik karmaşasıyla INCOTERMS’in ne alakası var derseniz, anlatayım…

Incoterms Olmasaydı

Son söyleyeceğimi ilk satırda söyleyeyim:

Global piyasalarda malların tesliminde kesinlikle bir kaos yaşanırdı.

Neden mi?

Bakalım nedenlerine.

  • Dış ticaret faaliyeti içerisinde yer alan tarafların ticari terimleri farklı yorumlamaları, yanlış anlaşılmalara,
  • Yanlış anlaşılmalar, ihtilaflarda,
  • İhtilafların ortaya çıkması da işin yargı merciine intikaline,
  • Ve aynı nedenle tarafların para ve zaman kaybına neden olacaktı,
  • Tüm bu işlerin sonucunda global piyasadaki ticaretin durma noktasına gelmesine sebep olabilir,
  • Bunlarla birlikte alıcı ve satıcı arasında vuku bulabilecek tatsız muhabbetlerin olabileceği de su götürmez…

Basit kural gibi gördüğünüz INCOTERMS 2020’nin küresel piyasada ne denli regüle edici kurallarla ticaretini kolaylaştırdığı açıktır.

INCOTERMS 2020’nin dış ticaret tacirlerine sağladığı en büyük kolaylıklardan bir tanesinin;

  • Nakliye, sigorta, vergiler, gümrük işlemlerinden kimin sorumlu olabileceği,

hususuna açıklık getirmiştir.

Hatta biraz daha açıklama yapmam gerekirse, her teslim şeklinde sigortanın hangi tarafa ait olduğu hususuna açıklık getirmiş olmasına rağmen, ihracatçının üzerine vazife olmasa da ithalatçı adına hareketle sigortayı ithalatçı adına da yaptırılmasına esneklik getirir.

INCOTERMS 2020’nin ithalatçıya açık destek verdiği hususunu da aklımın bir ucunda tutuyorum.

İyi ki varsın INCOTERMS 2020

Incoterms 2020 Hiç Olmasaydı Halimiz Ne Olurdu Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

Satınalma Dergisi Ocak 2025, Yıl:13, Sayı:145

Satınalma Dergisi Ocak 2025

Değerli yöneticiler,

Prof.dr.murat ErdalSatınalma dergisi 13. yılında.

Adım adım bu noktaya gelmek mutluluk verici. Yolculuğumuza güçlenerek devam ediyoruz. Süreç içerisinde makaleleri ile katkı veren tüm yazar ailemize bir kez daha teşekkür ederim.

Küresel İmalat PMI Kritik Seviyenin Altında

Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Küresel İmalat PMI 49.6 seviyesinde. Amerika Birleşik Devletleri İmalat PMI 49.4 , Avrupa Bölgesi 45.1 , Japonya 49.6, Almanya 42.5, Fransa 41.9, Çin 50.5 ve Türkiye PMI 49.1 seviyesine geldi. Kurumsal pazarda talebin daraldığı görülmektedir. Önemli ihracat pazarlarımızdan Almanya ve Fransa İmalat PMI seviyelerinin dikkat çekici bir aralığa geldiğini söyleyebiliriz. Sipariş miktarları revize edilirken “rekabetçi fiyat tekliflerine” vurgu beklenmektedir.

Satınalma Departmanlarının Gündemi:
Sürdürülebilir Tedarik Stratejisi ve Uygulamaları

Hedef pazarlar sürdürülebilir tedarikçi arayışını kuvvetlendirdi. Lokomotif sektörlerden başlayarak her alanda Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programları stratejik önem kazandı. Şirket akademileri bir taraftan iç eğitimlere diğer taraftan ise tedarikçi eğitimlerine ağırlık verdiği döneme girdik. Sürdürülebilir tedarik stratejisi ve yeşil satınalma anlayışı, tedarik zinciri içerisinde dalga dalga KOBİ seviyesinde kendisini hissettiriyor. Bu sayımızda konuya özel yer ayırdık.

13-17 Ocak 2025 Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Başvuru Tarihlerini Kaçırmayın

Koordinatörlüğünü yaptığım yüksek lisans programlarına sektör çalışanlarını davet etmek isterim.  İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü çatısı altında yer alan Tedarik Zinciri Yönetimi Örgün (tezli) ve İkinci Öğretim (tezsiz) Yüksek Lisans Programları başvuru tarihlerini kaçırmayın. Enstitü sitesinde Başvuru Kılavuzu’nu indirebilirsiniz.

Satınalma Eğitim Programları

Şirketlerimize sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi, stratejik satınalma ve kategori yönetimi, tedarikçi performans değerlendirme, yöneticiler için müzakere teknikleri ve pazarlık becerileri (ileri seviye), harcama analitiği; maliyet ve gider analizi alanlarında eğitim hizmetleri sunuyoruz. Yöneticiler için bire bir (1-1) ve grup eğitimleri gerçekleştiriyoruz.

Eğitim kataloğumuzu  indirerek şirketiniz için en doğru eğitimi alabilirsiniz.  Eğitim alan firmalarımıza 6.000 TL değerinde (10 kişiye kadar) 1 yıllık e-dergi üyeliği hediye ediyoruz.

Ekibinizin mesleki gelişimi için bir adım atın. Departman olarak dergi arşivine (145 sayı), e-kitap, sektör raporları ve gelecek bir yıl boyunca 12 sayıya erişim sağlayın. Dijital dergi aboneliği için https://satinalmadergisi.com/dijital-islem-merkezi/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Yazar Ailemize Katılın

Sektörel bilgi ve tecrübelerini aktarmak isteyen akademisyen ve profesyonelleri dergimize bekliyoruz. Yazar bilgi formunu https://satinalmadergisi.com/yazar-ol/  dolduran arkadaşlarımızla makale gönderim notunu paylaşacağım.

Bol kazançlı, bereketli bir yıl dilerim. Keyifli okumalar,

Prof. Dr. Murat ERDAL  – editor@satinalmadergisi.com 

 

Satınalma Dergisi Ocak 2025
Satınalma Dergisi Ocak 2025

Tedarik Zinciri Yönetimi Tezli ve 2. Öğretim Yüksek Lisans Programları

Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı
Tedarik Zinciri Yönetimi Tezli ve 2. Öğretim Yüksek Lisans Programları
  • YÜKSEK LİSANS YÜKSEK HEDEFLER

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Tedarik Zinciri Yönetimi Tezli ve 2. Öğretim Yüksek Lisans Programları

2025 Yüksek Lisans Hedefi olan arkadaşlarımız,

Bahar başvuru dönemini kaçırmasınlar. Online Başvuru Tarihleri: 13-17 Ocak 2025. Tedarik Zinciri Yönetimi  TEZLİ ve TEZSİZ (2. Öğretim) Yüksek Lisans Programları. 

Program Koordinatörü –  Prof. Dr. Murat ERDAL merdal@istanbul.edu.tr

Sektör odaklı programımıza bekliyoruz.

YÜKSEK LİSANS YÜKSEK HEDEFLER. 

Tedarik Zinciri Yüksek Lisans

Başvuru Kılavuzunu  https://sosyalbilimler.istanbul.edu.tr/tr/_     adresinden inceleyebilirsiniz.
Yeni dönemde görüşmek üzere, Prof. Dr. Murat ERDAL
Programla ilgili sorularınız için  merdal@istanbul.edu.tr 

İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programları

Online Başvuru TARİHİ 13-17 Ocak 2025
Dersler BEYAZIT MERKEZ KAMPÜSÜ – SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ’nde işlenmektedir.
Tezsiz  – 2. Öğretim Programın Toplam Ücreti: 45.000 TL

Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Mülakatlarında Neler Sorulur?

Kitapçığı indirmek için tıklayınız. 

SINAV ÖNCESİ OKUMA LİSTESİ:  Tedarik Zinciri Yönetimi YÜKSEK LİSANS MÜLAKAT SINAVINA hazırlanan adaylar için MAKALE LİSTESİ paylaşıyorum.

PDF KLASÖRÜ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 

Yüksek Lisans Mülakatları

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı’nın ana hedefleri bu alanda mesleki uzmanlıklarını geliştirmek ve akademik çalışmalarda bulunmak isteyenlere bir olanak sunulması, farklı disiplinlerden gelen öğrencilerin bilgi paylaşımının sağlanması, yürütülecek tez ve bitirme proje çalışmalarıyla konunun derinlemesine araştırılması ve bu alanla ilgili bilimsel çalışmaların artırılmasıdır.

Programa, Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda kendisini geliştirmek ve kariyerinde bu yönde ilerlemek isteyenleri davet ediyoruz. Programdan elde edilen bilgi ve kazanımların, kamu ve özel sektör uygulamaları ile buluşması ve katma değer yaratıcı faaliyetlere dönüşmesi en büyük temennimizdir.

Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı disiplinler arası nitelik taşımakta ve farklı disiplinleri kapsayan derslerden oluşmaktadır. Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı, program içeriğine uygun olarak tedarik zinciri ilke ve stratejilerine ilişkin gerek teorik gerekse pratik bilgileri içeren dersleri kapsamaktadır. Bu kapsam doğrultusunda; Satınalma ve Tedarik Zinciri İlkeleri, Lojistik Yönetimi, Sözleşme Hukuku, Müzakere Yönetimi, Proje Yönetimi, Pazarlama Yönetimi, Perakende Yönetimi, Veri Analizi ve Kantitatif Karar Alma Teknikleri, Tedarik Zincirinde Yönetiminde Modelleme, Tedarik Zinciri Stratejileri, Araştırma Yöntemleri ve Maliyet Yönetimi derslerine yer verilmektedir.

Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı
Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı

Dersler  2 yarıyılı kapsamaktadır. Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı’ndan mezun olabilmek için gerekli toplam kredi sayısı minimum 30 kredidir. Yüksek lisans programında yer alan tüm dersler (zorunlu ve seçimlik) 3 kredidir.

GÜZ DÖNEMİ DERSLERİ

  • LOJİSTİK YÖNETİMİ
  • TEDARİK ZİNCİRİNDE PERFORMANS YÖNETİMİ
  • TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE MODELLEME
  • PAZARLAMA YÖNETİMİ
  • MALİYET YÖNETİMİ
  • SÖZLEŞME HUKUKU
  • BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİVE YAYIN ETİĞİ
  • DIŞ TİCARETTE İNGİLİZCE İLETİŞİM TEKNİKLERİ
  • PROJE YÖNETİMİ
  • TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ

BAHAR DÖNEMİ DERSLERİ

  • SATINALMA VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ İLKELERİ
  • TEDARİK ZİNCİRİ STRATEJİLERİ
  • KÜRESEL PAZARLAMA
  • VERİ ANALİZİ VE KANTİTATİF KARAR ALMA TEKNİKLERİ
  • PERAKENDE YÖNETİMİ
  • DIŞ TİCARETTE İNGİLİZCE İLETİŞİM UYGULAMALARI
  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ

İkinci Öğretim Tezsiz Yüksek Lisans Programı’nın amacı, programa katılan öğrenciye mesleki konuda teorik düzeyde derin ve kapsamlı bilgi kazandırmak olup sahip olduğu bilginin uygulamada nasıl kullanılacağını gösterilmesidir. Tüm bunlara ek olarak çalışma hayatında yer alanların akademik gelişim ve kariyerlerini destekleyip güçlendirebilmeleri için derslerin akşam saatlerinde olması büyük bir eksikliği kapatmaktadır.

Tedarik Zinciri Yönetimi YLP sektör çalışanlarının, saha deneyimi yöneticilerin bir arada olduğu bir program.

Program üretim ve hizmet sektörlerinden büyük ilgi görmektedir.

İkinci öğretim tezsiz program öğrencilerimizin tamamına yakını sektörde görev almaktadır.

Anahtar Sözcükler:

Yüksek Lisans, Lisans üstü, Program, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, tedarik zinciri yönetimi, Satın alma, satınalma, tedarik, lojistik, üretim, planlama, karar alma, modelleme,  Depo, depolama, depo yönetimi, iç denetim, katma değer, rekabet, maliyet, harcama analizi, tasarruf, değer, Buyer Network, Buyer Network Business, Satın alma Dergisi, Dergi, B2B, Profesyonel, değer zinciri, purchasing, procurement, supply, supply chain, supply chain management, Kurumsal Pazar, Analitik, CRM, e-iş, e-ticaret, inovasyon, innovation, satınalma 4.0, tedarik zinciri 4.0, endüstri 4.0, sürdürülebilirlik, 

Plastik Sektöründen 2024 Yılında 9.5 Milyar Dolarlık İhracat

Satın Alma Eğitimleri Haber Plastik Sektöründen 2024 Yılında 9.5 Milyar Dolarlık İhracat

2024 Yılında Plastik Sektöründen 9.5 Milyar Dolarlık İhracat

Satın Alma Eğitimleri Haber Plastik Sektöründen 2024 Yılında 9.5 Milyar Dolarlık İhracatTürkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, Türkiye 2024 yılında yüzde 2,5 artışla 262 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Otomotiv 37.2 milyar dolarla ihracat şampiyonu olurken, kimyevi maddeler ise 30.8 milyar dolar ile ikinci en büyük ihracatçımız oldu. Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında, plastikler ve mamullerinin ihracat lideri olduğunu söyleyerek, 2024 yılı toplam ihracatının 9.5 milyar dolarla ilk sırada yer aldığını açıkladı.  

2024 yılı ihracat verileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı toplantıyla İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde açıklandı. 2024’te 262 milyar dolara ulaşan ihracata en büyük katkıyı otomotiv sektörü verdi. Otomotiv 37 milyar dolarla ihracat şampiyonu olurken, kimyevi maddeler 30.8 milyar dolarla ikinci, hazır giyim ve konfeksiyon 17.9 milyar dolarla üçüncü sırada yer aldı.

Kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında, plastikler ve mamülleri ihracatı 2024 yılında İKMİB verilerine göre 9.447 milyar dolarla ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 7.850 milyar dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünler bulunurken, kimya anorganik kimyasallar 2.753 milyar dolarla üçüncü sırada bulundu. Kimya anorganik kimyasalları takiben ilk 10’da yer alan diğer sektörler ise uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun 2.091 milyar dolar; kauçuk, kauçuk eşya 1.589 milyar dolar; eczacılık ürünleri 1.555 milyar dolar; boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları 1.525 milyar dolar; muhtelif kimyasal maddeler 1.230 milyar dolar; yıkama müstahzarları 910 milyon dolar ve organik kimyasallar 760 milyon dolar oldu.

35 sektöre dolaylı yönden hizmet veren plastik endüstrisi, ihracatıyla Türkiye ekonomisine katma değer yaratıyor.

“Plastik ihracatı büyüyor”

ömer Karadeniz (2)2024 yılı Türkiye ihracatının bir önceki yıla göre yüzde 2,5 artışla 262 milyar dolara ulaştığını söyleyen Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, küresel daralmaya rağmen Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatının yaşandığını belirtti. 30 milyar doları aşan ihracatıyla kimya sektörünün Türkiye’nin ikinci büyük ihracatçısı olduğuna dikkat çeken Karadeniz, en büyük desteğin ise plastik endüstrisinden geldiğini açıkladı. Sektör olarak 2024 yılında 9,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini bildiren Karadeniz, bir önce yıla göre yüzde 7 büyüme kaydettiklerini vurguladı. Karadeniz, plastik sektörünün 2024 yılında Türkiye ihracatının yüzde 2,5’luk büyüme oranının yaklaşık üç katı üzerinde büyüyerek katma değer yarattığına dikkat çekti.

Küresel Çatışmalar Ticareti Etkiliyor

İmalat sanayinin gerilediği bir dönemde, emek yoğun sektörlerimizin, yüksek maliyetler nedeniyle fiyat tutturmakta zorlandığını ifade eden çatı kuruluş PLASFED Başkanı, bölgesel savaşların, çatışmaların ve makro dengesizliklerinin ticarete olumsuz yansıdığını bildirdi. Tüm bu belirsizliklerin gölgesinde hem ülke hem de plastik sektör ihracatının iyi bir performans gösterdiğini anlatan Karadeniz, sorunların giderilmesiyle ihracat kapasitesinin artacağını belirtti.

İhracatın bir ülkenin ekonomik büyümesine, uluslararası ilişkilerine ve işletmelerin rekabet gücüne olumlu etkileri olan önemli bir ticaret faaliyeti olduğunu bildiren Karadeniz, “İşletmelerin küresel pazarda rekabet edebilmeleri ve ülkelerin ekonomik refahını artırabilmeleri için ihracata verilen önem giderek artıyor. Bu nedenle, ihracatın işleyişini çok daha iyi anlamak ve bu alanda doğru adımlar atmak işletmeler ve ülkeler için kritik bir öneme sahip” dedi.

Plastik Sektöründen, İmalat Sanayisine Can Suyu

Satın Alma Eğitimleri Haber Plastik Sektöründen 2024 Yılında 9.5 Milyar Dolarlık İhracatTürkiye İmalat PMI verilerine göre kasım ayında 48,3 olan manşet PMI, aralık ayında artarak 49,1 oldu. Eşik değerin çok az altında kalan bu gösterge, son sekiz ayın en ılımlı verisi olarak dikkat çekti. Türk imalat sektörünün PMI verilerinde görülen kayda değer iyileşme belirtilerinin sevindirici olduğunu belirten Başkan Karadeniz, pek çok sektörde nispi bir iyileşme görülürken, büyümenin ise yalnızca kimyasal, plastik ve kauçuk ürünleri ile gıda ürünlerinden geldiğini söyledi. Üretimde olduğu gibi yeni siparişlerde de artışların önemli bir kısmının plastik sektöründen kaynaklandığına dikkat çeken Karadeniz, tüm bu verilerin 2025 yılında sektör için umut verici bir tablo çizdiğini belirtti.

 

Kurumsal Satış Eğitimi

 

UYGULAMA AĞIRLIKLI EĞİTİMLER – VAKA TABANLI İÇERİKLER

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli. Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz. Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.
Dolu dolu, güleryüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) ve Grup Eğitimleri

☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)
☐ Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Stratejik Satınalma Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Standardı ISO 20400 Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (1-2 gün)
☐ Harcama Analitiği; Maliyet ve Gider Analizi Eğitimi (1 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Stratejileri Eğitimi (2 gün)

-> EĞİTİMLERİNİZ İÇİN DOĞRU TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

GELİŞİM İÇİN EKİBİNİZE DÜZENLİ EĞİTİMLER VERİN

İşverenin İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı

İşverenin İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı
İşverenin İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı

İşverenin İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı

Av. Baran ÇAĞDAVUL
Avukat & Arabulucu
av.barancagdavul@gmail.com

Bilindiği üzere bir tarafın işçi, bir tarafın işveren sıfatıyla taraf olduğu sözleşmeler,
iş sözleşmesi olarak adlandırılır. İş sözleşmesiyle işveren ücret ve anlaşma dahilinde vadedilen diğer yan hakları ödeme, işçi ise işi yapma borcunu üstlenir. Sözleşmenin devamlılığı için her iki tarafın da üstlenmiş olduğu borcu süresinde ve eksiksiz biçimde yerine getirmesi gerekir. Peki işçinin üstlenmiş olduğu işi yapma borcunu usulüne uygun şekilde yerine getirmemesi halinde, iş sözleşmesi hangi şartlarda feshedilebilir?

İşverenin İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı
İşverenin İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı

4857 sayılı İş Kanunu’nda işverene iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı veren durumlar 4 ana başlık altına ele alınmıştır. Bu durumlar; sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri, zorlayıcı sebepler ve işçinin gözaltına alınması veya tutuklanmasına bağlı devamsızlığıdır.

İşverene iş sözleşmesini derhal fesih hakkı veren sağlık sebepleri:

“a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.” şeklinde düzenlenmiştir.

Kanun koyucu ayrıca (a) bendinde sayılan sağlık nedenleri dışında hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde, işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkının ancak belirtilen durumların, işçinin işyerindeki çalışma süresine göre tespit edilerek ihbar süresinin altı hafta aşılmasından sonra doğacağını belirlemiştir. Doğum ve gebelik hallerinde ise bu süre İş Kanunu’nun analık halinde çalışma ve süt iznini düzenleyen 74. maddedeki sürelerin bitiminden sonra başlayacaktır. Konunun daha iyi anlaşılması açısından bir örnek verilecek olursa, 1 yıllık çalışma süresi olan bir işçinin kural olarak 4 haftalık ihbar süresi vardır. Bu işçinin bir hastalığa tutulması ve hastalık sebebiyle 12 hafta çalışamayacak duruma gelmesi halinde, sözü edilen istirahat süresi ihbar süresini 6 hafta ve daha üstünde aştığından, işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih hakkı doğacaktır.

İşverene haklı nedenle derhal fesih hakkı veren ikinci durum ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleridir. Buna göre;

“a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.

b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.

c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.

d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.

e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.

f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.

g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.

h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.

ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.”

Görüldüğü üzere kanun koyucu, işçi ile işveren arasındaki güvene dayalı ilişkiyi yok eden ya da sarsan, işyerindeki çalışma huzurunu bozucu eylemlerde bulunan, işyerinde suç işleyen, işçiyle işveren veya işçiyle diğer işçiler arasında çalışma düzenini bozacak şekilde husumet yaratan, işin sürekli biçimde kesintiye uğramasına sebebiyet veren ve işin sürdürülebilirliğini bozucu eylemlerde bulunan işçiler yönünden, işverene derhal fesih hakkı tanımış bulunmaktadır.

İşverene iş sözleşmesini derhal fesih hakkı veren bir diğer hal, zorlayıcı sebeplerdir.
Buna göre:“İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması” durumunda işveren iş sözleşmesini derhal feshedebilecektir. Ne var ki bu hak kullanılırken işçinin 1 haftadan fazla süre çalışmayacağının ortaya çıkması değil, 1 haftalık çalışmama halinin bitmesi beklenmelidir. Zira bu süre zarfında sözleşme askıda kabul edilir. Diğer yandan iş sözleşmesinin feshedilmesi için zorlayıcı nedenin işyerinden değil, kişinin kendisinden ya da yaşantısından kaynaklanması gerekmektedir. Örneğin bir doğal afet sebebiyle iş yerinin 1 haftadan uzun süre kapalı kalması halinde, işverenin iş sözleşmesini derhal fesih hakkı yoktur. İşverenin bu nedenle ya da işçiden kaynaklanmayan başkaca bir zorlayıcı nedenle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda, işçinin işe iade de dahil olmak üzere kıdem ve ihbar tazminatı talep etme hakkı gündeme gelecektir.

İşverene iş sözleşmesini derhal fesih hakkı veren son sebep:“İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması” halidir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda gözaltına alma ve tutuklama kararı koruma tedbiri olarak düzenlenmiş olup, sözü edilen kararlar doğaları ve amaçları gereği özgürlüğü kısıtlayıcı niteliktedir. Ancak gözaltına alma ve hatta tutuklanma kararı suçun işlediğinin sabit olduğu anlamını gelmediğinden, bir işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde yalnızca bu sebeple iş sözleşmesinin derhal feshedilmesi mümkün değildir. Zira yetkili makamlarca yapılacak soruşturma veya kovuşturma neticesinde kişinin suçsuz olduğu ortaya çıkabilecektir. Şu halde işveren gözaltına alınan veya tutuklanan işçinin dönmesini beklemek zorunda mıdır?

Kanunda belirlenen sürelere uyulmak kaydıyla, hayır. Kanun koyucu her ne kadar yalnızca gözaltına alınma veya tutuklanma halini tek başına haklı nedenle fesih sebebi olarak görmese de kusuru olmayan işvereni korumak amacıyla, süre yönünden sınır çizmiş durumdadır. Buna göre gözaltı veya tutukluluk halinin; bir işyerinde altı aydan daha az çalışmış işçi için iki hafta, altı aydan bir buçuk yıla kadar çalışmış olan işçi için dört hafta, bir buçuk yıldan üç yıla kadar çalışmış olan işçi için altı hafta ve üç yıldan uzun süre çalışmış olan işçi için sekiz haftayı aşması halinde, işveren iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilecektir.

İşverene iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih imkanının tanındığı haller, kanunda detaylı olarak düzenlenmiş olsa da bunların yalnızca yukarıda yer verilen durumlar ile sınırlı olmadığı dikkatten kaçmamalıdır. Zira her olay kendi içinde ve kendi şartlarında değerlendirilecek olup; işleyişe ve olayın oluşuna göre tespit edilecek başkaca benzer hallerde de işverenin derhal fesih hakkı her zaman olacaktır.

Avukat & Arabulucu

Av. Baran ÇAĞDAVUL

av.barancagdavul@gmail.com