Türk İhracatçıları Uzak Pazarlarda Rotayı Amerika Kıtasına Çevirdi

Satınalma Eğitimi Türk İhracatçıları Uzak Pazarlarda Rotayı Amerika Kıtasına çevirdi

Satınalma Eğitimi Türk İhracatçıları Uzak Pazarlarda Rotayı Amerika Kıtasına çevirdiTürkiye 2024 yılında 265 milyar dolar ihracat hedefliyor. Türk ihracatçıları, bu hedefe ulaşmak için pazarlama faaliyetlerini Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Ülkeler Stratejisiyle uyumlu olarak artırıyorlar. Ege İhracatçı Birlikleri, Eylül ayında Kanada’ya, Kasım ayında ABD’ye Genel Nitelikli Ticaret Heyeti yapacak.

Türkiye’nin ihracatının artması amacıyla 85 yıldır çalışan Ege İhracatçı Birlikeri, 22–24 Eylül 2024 tarihleri arasında Kanada/Montreal’da Türk ihracatçılarıyla Kanadalı ithalatçıları genel nitelikli Ticaret Heyetinde buluşturacak.Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2024 yılında Amerika kıtasında sonraki durağı ise; 12-16 Kasım 2024 tarihleri arasında ABD/Los Angeles olacak. EİB Los Angeles’ta tüm ihracatçı sektörlerle, ABD’li ithalatçıları Genel Nitelikli Ticaret Heyeti’nde bir araya getirecek.

Eskinazi; “Kanada ile 5 milyar dolar dış ticaret hedefliyoruz”

Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nin, Ticaret Bakanlığı’nın 2024 yılı için belirlediği 56 hedef ülke arasında yer aldığı bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’nin Kanada’ya 2023 yılında 1 milyar 634 milyon dolar ihracat yaparken, 1 milyar 304 milyon dolarlık ithalat yaptığını iki ülke arasında 3 milyar dolara ulaşan dış ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Kanada’ya ihracatta 2024 yılında yüzde 18 artış yakaladık

Türkiye’nin Kanada’ya ihracatının 2024 yılının Ocak – Mayıs döneminde yüzde 18’lik artışla 503 milyon dolardan 592 milyon dolara çıktığı bilgisini veren Eskinazi, “Çelik sektörümüz yüzde 83’lük ihracat artış hızı ve 172 milyon dolarlık ihracatla lider sektörümüz. Kimya ürünleri ihracatımız 56 milyon dolar olurken, mobilya kâğıt ve orman ürünleri sektörümüz 39,5 milyon dolar ihracat yaptı. Hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatımız yüzde 22’lik artışla 28,8 milyon dolardan 35,2 milyon dolara çıktı. Beşinci sektörümüz 30 milyon dolarlık döviz getirisiyle hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü oldu. Bu başarı grafiğimizi Ticaret Heyeti sayesinde daha yukarı taşımak ve 2024 yılı sonunda Kanada’ya ihracatımızı 2 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. İhracatçılarımızı bu etkinliğe katılmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Turkish Tastes TURQUALITY Projesi ABD pazarında Türk gıdasına talebi artırdı

Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’ne yapılacak Genel Nitelikli Ticaret Heyeti organizasyonlarında Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi ile koordineli hareket ettiklerinin altını çizen EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki dış ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarma hedefi doğrultusunda çalışıyoruz. ABD Genel Nitelikli Ticaret Heyeti yanında, ABD pazarında Türk gıda ürünlerinin bilinirliğini ve ihracatını artırmak için 4 yıldır Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi sürdürüyoruz. Projemizin başladığı yıllarda ABD’ye 1 milyar dolar seviyesinde olan olan gıda ihracatımız günümüzde 2 milyar dolara ulaştı. New York Fancy Food Show Gıda Fuarı, Kaliforniya’daki Natural Products Expo West Fuarı Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yaptığımız fuarlar. 2023 yılı verilerine göre yıllık ithalatı 2 trilyon doları geçen ABD pazarında büyümek isteyen tüm ihracatçılarımızı etkinliğimizde yer almaya çağırıyoruz.”

Türkiye, 2024 yılının Ocak-Mayıs döneminde ABD’ye ihracatını yüzde 8’lik artışla 4 milyar 582 milyon dolardan 4 milyar 951 milyon dolara taşıdı. Kimya sektörü 650 milyon dolarlık ihracatla lider sektör olurken, Otomotiv endüstrisi 482 milyon dolarlık ihracat yapma başarısı gösterdi. Halı sektörü 344 milyon dolarlık, Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü 328 milyon dolarlık, makine sektörü 311 milyon dolarlık ihracata imza attı.

Gıda sektörlerinde Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 272 milyon dolarlık ihracatla öne çıkarken, meyve sebze mamulleri sektörü 184 milyon dolar, kuru meyve sektörü 79 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

Ticaret Bakanlığı koordinasyonu, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ege İhracatçı Birlikleri organizasyonu ile 22–24 Eylül 2024 tarihleri arasında Kanada/Montreal’a yönelik Genel Nitelikli Ticaret Heyetine başvuru için son tarih 12 Temmuz 2024 Cuma günü mesai bitimidir. Detaylı bilgi için sanayi1@eib.org.tr e-posta adresi ya da 0 232 488 60 00 no.lu telefondan Fatih Maranki ile iletişim kurulabilir.

12-16 Kasım 2024 tarihleri arasında ABD/Los Angeles’a yönelik tüm sektörleri kapsayan Genel Nitelikli Ticaret Heyeti’ne katılmak isteyen firmalar için, son başvuru tarihi 28 Haziran 2024 Cuma günüdür. Detaylı bilgi için tarim3@eib.org.tr e-posta adresi ya da 0 232 488 60 00 no.lu telefondan Elif Aydemir’den bilgi alabilirler.

Mobilya Sektörü Düğün Sezonuyla Birlikte Hareketlendi

Satınalma Eğitimi Mobilya Sektörü Düğün Sezonuyla Birlikte Hareketlendi

Satınalma Eğitimi Mobilya Sektörü Düğün Sezonuyla Birlikte HareketlendiTürkiye ekonomisinin lokomotif iş kollarından mobilya sektörü, düğün sezonunun açılmasıyla birlikte hareketlilik kazandı. Evlilik hazırlığı yapan alışveriş için mobilya üreticilerinin kapısını çalarken, en çok ilgi yatak odası ve salon takımlarına oldu. Mobilyada kredi kartlarına uygulanan taksit sınırlandırmasının bu süreçte yeni evlenecek çiftleri olduğu kadar üreticiyi de zorladığını belirten MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, mobilya gibi ürün birim fiyatının yüksek olduğu sektörler için kredi kartına taksit uygulamasının esnetilmesi çağrısını yineledi.

Düğün sezonunun açılmasıyla birlikte mobilya sektörü iç piyasada hareketlendi. Evlilik hazırlığı yapan çiftler bütçelerine en uygun çeyizlik ürünleri seçmek için mobilyacıların kapısını çalmaya başladı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Mobilya Dernekleri Federasyonu – MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, “Her yıl yaz mevsiminde iç piyasada hareketlilik başlıyor. Özellikle düğün hazırlığı yapacak çiftler hem bütçelerine hem de tasarım zevklerine en uygun mobilyaları seçmek için mobilyacıları gezmeye başladı.  Üreticilerimiz de buna göre çeşitli setler ve indirimler yapıyor. Tabii en çok ilgiyi doğal olarak salon takımları ve yatak odası takımları görüyor. Tüketiciler yeni mobilyalarında fiyatların uygunluğunun yanı sıra konforu ve şıklığı da önemsiyor. Evlilik sezonu sektörümüz açısından özellikle iç piyasa hareketliliği adına önem arz ediyor” dedi.

Çeyiz Hazırlıkları Başladı

Evlenecek çiftlere alışveriş yaparken yerel üreticiyi desteklemeleri yönünde önerilerde bulunan Ahmet Güleç, “Ekonomimizin ve ülkemizin kalkınması adına evlenecek çiftlerin yerel üreticileri tercih etmesi oldukça önemli. Dünyada tüm mobilya gruplarında üretim yapabilen 4 ülkeden birisiyiz. Tasarım, kalite ve konfor ile de öne çıkıyoruz. Halkımızın desteğiyle de sektörümüz daha da kalkınacaktır. Mobilya ürünleri çok sık değiştirilen ürünler değil, bu nedenle yeni evlenecek çiftlere tavsiyem ince eleyip, sık dokumaları ve içlerine sinen ürünleri tercih etmeleri. Ayrıca taşınacak veya evini yenileyecek olan tüketiciler de genel olarak yaz mevsimini tercih ediyor, bu süreçleri daha rahat yönetebilmek için. Onlara da yeni alacakları mobilyalar için sadeliğe ve kullanım verimliliğine dikkat etmelerini öneriyoruz. Geleceğin trendi artık sadelik, üreticiler de buna odaklanmış durumda” dedi.

Mobilyacılar Üretim Hacmini Artırıyor

Türkiye mobilya sektörü dinamik yapısı sayesinde değişen ulusal ve küresel şartlara uyum sağlayarak her geçen gün üretim hacmini artırıyor. Mobilya sektörünün yaklaşık 50 bin üreticisiyle sanayi tarafında 250 bin kişiyi istihdam ettiğinin altını çizen Güleç, “Dünyadaki ekonomik dalgalanmalar, ülkeler arası krizler ve hammadde tedarikinde yaşanan problemler birçok sektörde olduğu gibi bizi de etkiliyor. Bu nedenle 2023 yılında oldukça zorlandık ancak dinamik yapımızla 2024 yılına güzel bir başlangıç yaptık. Hedeflediğimiz noktaya ulaşmak için tüm üreticilerimizle birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. Mobilyacılarımız sürekli olarak üretim hacimlerini artırıyorlar. Yıl boyu gerçekleşecek fuarlar ve çeşitli ticaret etkinlikleri ile 2024’ü güzel bir şekilde tamamlamak ve ülkemiz ekonomisine hatırı sayılır bir katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.

Kredi Kartına Taksit Sınırlaması Zorluk Yaratıyor

Kredi kartlarına uygulanan taksit sınırlandırmalarının mobilya sektörünü zorladığını hatırlatan Ahmet Güleç, “Mobilyalar sık sık değiştirilen ürünler değil. Tüketicilerin çoğu aldığı ürünleri 5-10 yıl belki daha fazla kullanıyor. Gerek dünyadaki enflasyon gerek hammadde fiyatları yüzünden de mobilya fiyatları bir miktar yüksek. Bu nedenle kredi kartlarına uygulanan taksit sınırlandırması tüketiciyi de üreticiyi de zorluyor. Tüketiciler ya alışverişlerini erteliyor ya da zamana yayıyorlar. Bu noktada taksit sayısının en azından mobilya gibi ürün birim fiyatının yüksek olduğu sektörler için esnetilmesini talep ediyoruz. Bu sayede ülkemizin ekonomisine katkımız daha fazla olacaktır” dedi.

Yaklaşık Maliyetin Altında Teklif Olan İhalenin İptal Edilmesi?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yaklaşık Maliyetin Altında Teklif Olan İhalenin İptal Edilmesi

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yaklaşık Maliyetin Altında Teklif Olan İhalenin İptal Edilmesiİtirazen Şikayet Konusu;  İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle; İdarece ihale yapıldıktan sonra 30.04.2024 tarihinde EKAP üzerinden gönderilen tebligat ile ihalenin iptaline karar verildiği, konunun yönetim kurulunda görüşülmesi neticesinde; söz konusu işin 24.01.2024 tarihli ve 15 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile ihale edilmesine karar verildiği, işin 28.03.2024 tarihinde ihalesinin gerçekleştirildiği, ihalede geçerli tekliflerin az olması, gerekli rekabet ortamının oluşmaması nedeniyle kamu kaynaklarının daha etkili, ekonomik ve verimli kullanılması noktasında idarece azami hassasiyetin gösterildiği, yaklaşık maliyet ile isteklinin verdiği fiyatın birbirine yakın olduğu, dolayısıyla az sayıda isteklinin ihaleye katılması ve yeterli rekabet ortamının oluşmaması sebebiyle kırımın oldukça sınırlı bir seviyede kaldığının görüldüğü, bütün bu sebeplerden hareketle 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkelerinden olan “rekabet”, “ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması” ve “kaynakların verimli kullanılması” ilkeleri ile örtüşmediği, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14’üncü maddesine göre “Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırasının, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.” hükmü uyarınca Genel Müdürlüğümüzün ödeme güçlüğü ve bütçede denklik sıkıntısı çekmesi ve ihaleye konu edilen işin iş kalemi kapsamında aciliyet ve zaruret arz eden çok sayıda işin toplamından fazla bir bedele tekabül ettiğinin görüldüğü, bu sebeple öncelik ve ivedilik arz eden küçük ölçekli ve çok sayıda mekâna ve nüfusa hizmet edecek olan diğer yatırımların finanse edilmesinin gerekliliğinin ortaya çıkması nazara alındığında bu aşamada bilhassa personel maaşlarında yaşanan fiyat artışlarının bütçe giderlerinin öngörülenden fazla artmasının yanı sıra bütçe geliri gerçekleşmesinin beklenen oranın altında kalması ile birlikte hizmet gerekleri ve kamu yararı adına ihaleye konu edilen işin 4734 sayılı Kanun’un 40’ıncı maddesi uyarınca ihalenin iptal edilmesine karar verildiği, idarece onaylanan ihale komisyonu kararı incelendiğinde, iptal gerekçesinin açıkça ortaya konulması gerektiği, başvuruya konu ihalede 5 adet doküman satın alındığı, 5 isteklinin teklif sunduğu ihale komisyonu kararı ile ihalenin kendileri üzerinde bırakılmasının gerektiği, akabinde ihale yetkilisi tarafından en düşük teklifin yaklaşık maliyete göre kırımının düşük olduğu gerekçesiyle birlikte 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesinden bahsedilerek ihalenin iptal edildiği, ancak ihalede yaklaşık maliyetin altında 1 geçerli teklifin bulunduğu ve yeterli rekabet ortamının sağlandığı, kendi tekliflerinin de yaklaşık maliyetin altında olduğundan kamu zararından söz edilemeyeceği, bu itibarla, idarenin ihaleyi iptal gerekçesinin kamu ihale mevzuatı kapsamında idarelere tanınan takdir yetkisi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, idarenin gerekçesi ile ihalenin iptal edilmesinin mevzuata uygun olmadığı, ihalenin iptali kararının iptal edilerek ihaleye devam edilmesi gerektiği, idarece yaklaşık maliyetin 627.846.433,33 TL olarak belirlendiği, ihale üzerinde kalan kendilerinin teklif ettiği fiyatın 594.270.000,00 TL olduğu, idarece hesaplanan yaklaşık maliyetin altında olduğu, kamu zararından ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesinden söz edilemeyeceği, ihale mevzuatında bir ihalenin gerçekleşmesi için tekliflerin yaklaşık maliyetten belli bir miktar veya oranda daha düşük olması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, yaklaşık maliyetin altındaki geçerli tekliflerin hangi oranda düşük olması halinde kaynakların verimli kullanılması ilkesinin sağlanacağına yönelik belirlemenin somut değerlendirmeden ziyade sübjektif bir değerlendirme niteliğinde olduğu, ihalede tek geçerli teklifin kalmış olmasının rekabetin oluşmadığı anlamına gelmeyeceği, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını sağlamakla sorumlu olan idarece sınır değerin üzerinde ve yaklaşık maliyetin altında yer alan geçerli tekliflerin, ihtiyaçların zamanında karşılanmasını sağlamak için takdir yetkisi kapsamında uygun bulunabileceği dikkate alındığında, sadece geçerli en düşük teklifin yaklaşık maliyete göre kırımının düşük olması nedeniyle kaynakların verimli kullanılmasını sağlanmadığından bahisle ihalenin iptaline yönelik gerekçenin hukuka uygun olmadığı iddialarına yer verilmiştir.

22.05.2024 tarihli ve  2024/UY.II-685 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; 28.03.2024 tarihinde yapılan bahse konu ihalede 13 adet ihale dokümanı satın alındığı ve 5 istekli tarafından teklif verildiği, …………………………… Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.nin geçici teminatı uygun olmadığından teklifi geçersiz olduğu, ………………………… İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. – …………………İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. İş Ortaklığının pilot ortağının iş deneyim belge tutarı yeterli olmadığından değerlendirme dışı bırakıldığı, …………..İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. – ……………. Elektrik-Elektronik Gıda İnşaat Maden ve Enerji Ürünleri Medikal Hayvancılık ve Yapı Doğrama Ticaret Sanayi Ltd. Şti. İş Ortaklığının aşırı düşük teklif açıklaması sunmadığından teklifinin reddedildiği, ihalenin fiyatla birlikte fiyat dışı unsurlar da dikkate alınarak başvuru sahibi ………… Sosyal Hizmetler Otomotiv Nakliye Sanayi ve Ticaret A.Ş. – ……………… Nakliye Temizlik Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İş Ortaklığı üzerinde bırakıldığı, ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibinin de ……………………. Madencilik Enerji İnşaat ve Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş. olarak belirlendiği, ancak ihale yetkilisi tarafından 25.04.2024 tarihinde alınan kararla ihalenin iptal edildiği, söz konusu kararda; konunun yönetim kurulunda görüşülmesi neticesinde, söz konusu işin 24.01.2024 tarihli ve 15 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile ihale edilmesine karar verildiği, işin 28.03.2024 tarihinde ihalesinin gerçekleştirildiği, ihalede geçerli tekliflerin az olması, gerekli rekabet ortamının oluşmaması, nedeniyle kamu kaynaklarının daha etkili, ekonomik ve verimli kullanılması noktasında idarece azami hassasiyetin gösterildiği, yaklaşık maliyet ile isteklinin verdiği fiyatın birbirine yakın olduğu, dolayısıyla az sayıda isteklinin ihaleye katılması ve yeterli rekabet ortamının oluşmaması sebebiyle kırımın oldukça sınırlı bir seviyede kaldığının görüldüğü, bütün bu sebeplerden hareketle 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkeleri olan “rekabet”, “ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması” ve “kaynakların verimli kullanılması” ilkeleri ile örtüşmediğinin tespit edildiği, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14’üncü maddesine göre “Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.” hükmü uyarınca Genel Müdürlüğün ödeme güçlüğü ve bütçede denklik sıkıntısı çekmesi ve ihaleye konu edilen işin iş kalemi kapsamında aciliyet ve zaruret arz eden çok sayıda işin toplamından fazla bir bedele tekabül ettiğinin görüldüğü, bu sebeple öncelik ve ivedilik arz eden küçük ölçekli ve çok sayıda mekana ve nüfusa hizmet edecek olan diğer yatırımların finanse edilmesinin gerekliliğinin ortaya çıkması da nazara alındığında bu aşamada bilhassa personel maaşlarında yaşanan fiyat artışları bütçe giderlerinin öngörülenden fazla artmasının yanı sıra bütçe geliri gerçekleşmesinin beklenen oranın altında kalması ile birlikte hizmet gerekleri ve kamu yararı adına ihaleye konu edilen işin 4734 sayılı Kanun’un 40’ıncı maddesi uyarınca ihalenin iptal edildiği ifade edilmiştir.

Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre ihalenin iptali hususunda gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle ihale komisyonlarına ve dolayısıyla idarelere takdir yetkisi tanındığı, ancak bu takdir yetkisi mutlak ve sınırsız bir yetki niteliğinde olmadığından, takdir yetkisinin mevzuat çerçevesinde, eşitlik ilkesine uygun şekilde, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kullanılması, tesis edilen iptal işleminin gerekçelerinin açıkça ortaya konulması ve somut olaya ilişkin öğelerin dikkate alınarak Kanun’un 5’inci maddesinde yer alan temel ilkeler çerçevesinde karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

İhale üzerinde bırakılan ve başvuru sahibi ………………………. İnşaat Sosyal Hizmetler Otomotiv Nakliye Sanayi ve Ticaret A.Ş. – ………………. İnşaat Nakliye Temizlik Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İş Ortaklığının teklif bedeli (594.270.000,00 TL) incelendiğinde, söz konusu teklif bedelinin idarece hesaplanan aşırı düşük sınır değerin (505.622.445,68 TL) üzerinde olduğu ve yaklaşık maliyetin (627.846.433,33 TL) altında olduğu görülmektedir.

Bu itibarla yaklaşık maliyetin altındaki geçerli tekliflerin hangi oranda düşük olması halinde kaynakların verimli kullanılması ilkesinin sağlanacağına yönelik belirlemenin somut değerlendirmeden ziyade sübjektif bir değerlendirme niteliğinde olduğu, ayrıca, ihalede tek geçerli teklif kalmış olsa dahi, tek geçerli teklif kalmasının her durumda ihalede rekabetin oluşmadığı anlamına gelmeyeceği, idarece sınır değerin üzerinde ve yaklaşık maliyetin altında yer alan başvuru sahibinin teklifinin, yaklaşık maliyetle kıyas yapılarak kaynakların verimli kullanılmasının sağlaması gerekçesiyle reddedilmesi ve ihalenin iptal edilmesinin mevzuata uygun gerekçe olmadığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca, söz konusu ihaleye çıkılmadan önce idarece ihtiyaçların belirlendiği, söz konusu ihale için ödenek planlaması yapıldığı görülmüş, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel ilkeler” başlıklı 5’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince, ödeneği bulunmayan hiçbir iş için ihaleye çıkılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu sebeple, idarenin ihale yetkilisinin, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14’üncü maddesine göre “Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.” hükmü uyarınca Genel Müdürlüğün ödeme güçlüğü ve bütçede denklik sıkıntısı çekmesi ve ihaleye konu edilen işin iş kalemi kapsamında aciliyet ve zaruret arz eden çok sayıda işin toplamından fazla bir bedele tekabül ettiğinin görülmesi, bu sebeple öncelik ve ivedilik arz eden küçük ölçekli ve çok sayıda mekâna ve nüfusa hizmet edecek olan diğer yatırımların finanse edilmesinin gerekliliğinin ortaya çıkması da nazara alındığında,

bu aşamada bilhassa personel maaşlarında yaşanan fiyat artışları bütçe giderlerinin öngörülenden fazla artmasının yanı sıra bütçe geliri gerçekleşmesinin beklenen oranın altında kalması ile birlikte hizmet gerekleri ve kamu yararının gerekçe göstererek de ihaleyi iptal etmesinin yerinde olmadığı, idarenin bu değerlendirmeyi ihaleye çıkmadan önce hizmet planlaması kapsamında yapması gerektiği, ihalede gelinen aşamada bu hususun iptal gerekçesi olarak gösterilemeyeceği anlaşılmaktadır Bu sebeple, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu anlaşılmıştır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Yaklaşık Maliyetin Altında Teklif Olan İhalenin İptal EdilmesiMehmet ATASEVER

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) 2024 Yılı Dünya Yatırım Raporu’nu Yayımladı

Satınalma Eğitimleri Haber Birleşmiş Milletler Ticaret Ve Kalkınma Konferansı (unctad) 2024 Yılı Dünya Yatırım Raporu’nu Yayımladı

Satınalma Eğitimleri Haber Birleşmiş Milletler Ticaret Ve Kalkınma Konferansı (unctad) 2024 Yılı Dünya Yatırım Raporu’nu Yayımladı“Türkiye 2023 Yılında Dünyadaki Uluslararası Doğrudan Yatırımlardan %0,8 Pay Aldı”

Uluslararası Yatırımcılar Derneği – YASED tarafından yapılan yazılı açıklamada, UNCTAD tarafından bugün yayımlanan Dünya Yatırım Raporu’nun 2024 yılındaki ana temasının “yatırımları kolaylaştırma ve dijital devlet” olduğu ifade edildi. Küresel uluslararası doğrudan yatırım (UDY) trendleri ile dünya, bölge ve ülke düzeyindeki yatırım gerçekleşmelerini ele alan Dünya Yatırım Raporu, özelikle gelişmekte olan ülkelerdeki UDY’nin artırılması için politika ve strateji önerileri de içeriyor.

Rapor, 2023 yılındaki küresel UDY hacminin 1,36 trilyon dolardan yüzde 2’lik bir düşüşle 1,33 trilyon dolara gerilediğine işaret ediyor. Yatırımların diğer ülkelere aktarımına aracılık eden Avrupa ülkelerindeki UDY akışları dışarıda bırakıldığında, küresel UDY akışındaki gerilemenin %10’un üzerinde gerçekleştiğine vurgu yapan rapor, proje finansmanında gerçekleşen gerilemenin özellikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasının üzerinde de önemli bir risk oluşturduğunu vurguluyor. 2024 yılının zor bir yıl olacağını ifade eden rapor, finansman olanaklarının gelişmesi ve yatırımları kolaylaştırmaya yönelik çalışmaların olumlu sonuçlar vermesi halinde yılın geri kalanında sınırlı bir iyileşme gözlemlenebileceğini işaret ediyor.

Rapor verilerine göre Türkiye’nin 2023 yılındaki UDY akışlarından aldığı pay bir önceki yıla göre yüzde 1’den yüzde 0,8 düzeyine gerilemiş durumda. Türkiye’nin, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’la birlikte bölgesinde geçen yıla oranla daha fazla UDY projesi çektiğini ifade eden rapor Türkiye’nin Batı ve Orta Asya’da en fazla sayıda imalat sanayii projesi çeken ülke olduğunu işaret ediyor.

Raporun bu seneki ana temasına yönelik ilk bilgilendirme YASED’in 5 Haziran tarihinde Ankara’da düzenlediği Küresel Yatırım Günleri etkinliğinde UNCTAD Yatırım Araştırmaları Birim Başkanı Dr. Amelia Santos-Paulino tarafından gerçekleştirilmişti. Yatırım süreçlerinin basitleştirilmesi, yatırımcıların bilgiye erişiminin kolaylaştırılması, şeffaflığın artırılması ve idari süreçlerin birbirleri ile uyumunun artırılmasında dijital devlet çözümlerinin önemli katkı sağlama imkanı olduğunu ifade eden rapor buna yönelik inisiyatiflerin her geçen gün arttığını da gösteriyor.

Yased Logo (2)YASED Küresel Yatırım Günleri 2024 programı, önümüzdeki günlerde; UNCTAD, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve YASED başkanları ve temsilcileri ile birlikte gerçekleştirilecek ve Türkiye’nin UDY stratejilerinin ve performansının değerlendirileceği programlarla sona erecek.

 

 

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Sürdürülebilirlik Eğitim Programları

Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi
 2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Sustainability Supply Chain1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve KPI’lar
3. gün- Kurumsal Sürdürülebilirlik
4. gün- Etik ve Davranış Kuralları
5. gün- Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Pazarlama

Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr

Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.

Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30

Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Hizmeti

Şirketinizin Sürdürülebilirlik Yolculuğu ve Net Zero Hedeflerine Ulaşmasında Rehberlik Ediyoruz.

Yalın bir sürdürülebilirlik raporu, satış, iletişim, pazarlama, halkla ilişkiler, insan kaynakları ve yatırımcı ilişkilerinizde etkin şekilde kullanılabilir. Sürdürülebilirlik raporu, ölçtüğünüz, yönettiğiniz ve güncel verilerle desteklenen odaklanmış sürdürülebilirlik faaliyeti gerçekleştirdiğinizi ifade etmektedir.

Prof. Dr. Murat ERDAL liderliğinde Sürdürülebilirlik Raporlama hizmeti için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik Raporu

  • AB Direktifleri & Mevzuat
  • Uçtan Uca ESG Kriterleri
  • Strateji ve Eylem Planları
  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi
  • Green Sourcing
  • Üretim ve Emisyon Hedefleri
  • Uluslararası Standartlar
  • Çevre Yönetim Standardı ISO 14001
  • Su Ayak İzi Standardı ISO 14046
  • ISO 14064 Sera Gazı Emisyonlarının Belirlenmesi / Karbon Ayak İzi Doğrulaması
  • Sosyal Sorumluluk Standardı ISO 26000 
  • Green Procurement Yeşil Tedarik Standardı ISO 20400
  • Sürdürülebilir Stratejiler

Sürdürülebilirlik raporu kolayca anlaşılabilir olmalı. Tüm paydaşlarınızın
– müşteriler
– potansiyel iş ortakları ve tedarikçiler
– yatırımcılar ve
– yeteneklerin (İK) ilgisini çekmeli ve saygı uyandırmalıdır.

Tatlı Kâr Tuzağı

Tatlı Kar Tuzağı

Tatlı Kâr Tuzağı

Prof. Dr. Umut Omay

Tatlı Kar TuzağıBir fincan kahvenin maliyeti ne olabilir? Hatta birçokları şu tuzaklı düşünceyi de aklından geçirmiştir: “Maliyeti 10 TL bile olmayan bir fincan kahveye 100 TL verdim. Ne kâr ama! Günde 100 fincan satsa 9.000, ayda 270.000 TL temiz para! Biz de para kazanacağız diye bütün gün çalışıp duralım! En iyisi ben de böyle bir cafe açayım ve kendi işimin patronu olayım!”.

Daha önce yine Satınalma Dergisi’nde yayınlanan “Her Yeni Güne Borçla Başladığınızı Biliyor musunuz?” başlıklı yazımda benzer bir konuyu ele almış ve söz konusu yazıda iş hayatında borçların sürekli olduğunu vurgulamaya çalışmıştım (1). Bu yazımda ise yeni bir iş kurmayı ve girişimci olmayı düşünenler açısından maliyetlerin temel ayırımından söz etmek istiyorum.

Yıllarca çeşitli düzeylerde “girişimcilik” eğitimleri verdim. Bu eğitimlerde gözlemlediğim ve yukarıda “tuzaklı düşünce” olarak tanımladığım önemli bir nokta insanların genellikle “sabit maliyet” ve “değişken maliyet” gibi iş hayatının kaçınılmaz gerçeklerinin ya önemsemedikleri ya da bunların farkında olmadıklarıdır.

Sabit maliyet basitçe üretim ya da iş yapma hacminizle değişmeyen, günlük dille söyleyecek olursak, iş yapın ya da yapmayın sonuçta üstlenmek zorunda kaldığınız maliyetleri ifade etmektedir. Bunun en önemli örnekleri arasında kira maliyeti ve çalışan giderleri sayılabilir. Dükkân sahibi kirasını, devlet stopajı ve sosyal güvenlik primlerini, çalışanlar ise ücretlerini bekler. Diyelim ki bu ay bir müşteri bile gelmedi. Müşteri gelmemesi ne dükkân sahibinin ne devletin ne de çalışanların sorunu değildir; bu durum doğrudan sizin sorununuzdur.

Fark ettiğiniz gibi daha bir fincan kahve satmadan önemli bir tutar borç hanesine yazıldı bile.

Kahveyi hazırladığınızda ise “değişken maliyet” adı verilen yeni bir maliyet türü ile karşılaşırsınız. Bu maliyet türü, sabit maliyetten farklı olarak, iş yaptıkça ortaya çıkar. Dolayısıyla hazırladığınız ve servis ettiğiniz bir fincan kahve için harcadığınız kahve, şeker, elektrik, su gibi girdiler değişken maliyetler içinde değerlendirilir. Elbette bunlara peçete, ikram edilen ufak bir kurabiye, fincanın yıkanması gibi diğer birçok girdiyi ve maliyet kalemini de eklemek gerekir. Nihayetinde müşterinin ödediği para ile bu bir fincan kahvenin değişken giderleri kendisini ödemiş olur.

Diyelim ki, bu bir fincan kahvenin değişken maliyetleri gerçekten 10 TL tuttu ve müşteriniz bunun için size 100 TL ödedi. O halde 90 TL kâr etmiş olmanız gerekir değil mi? Olsa çok güzel olurdu ama maalesef iş bu kadar kolay değil.

Genellikle gözden kaçan en önemli nokta önce sabit maliyetlerin ödenmesi gerektiğidir. Dolayısıyla bu ay sattığınız ilk kahveden size kalan ve sizin kâr olarak gördüğünüz 90 TL, size ait bir para değildir. Bu fark dükkân sahibine, devlete ve çalışanlara olan borcunuzun ufak bir parçasının ödenmesi içindir. Dolayısıyla sabit maliyetlerinizden kaynaklanan borçlarınızı ödeyene kadar kârdan söz edemeyiz.

Diyelim ki, sabit maliyetlerinizin toplamı 90.000 TL. Bunun anlamı bu ay 1.000 fincan kahve satmadıkça kâra geçemeyeceğinizdir. Kısacası fincan başına 90 TL olarak hesapladığınız o “tatlı kâr”, anca 1.000 fincan kahvenin satılmasından sonra gerçekleşmektedir. İşletme biliminde sıklıkla söz edilen “başa baş noktası” tam olarak budur.

Bu nedenle, aynı eğitimlerde biraz da şakayla karışık yine şunları da söyledim ve katılımcıları uyardım: “İş hayatında ilk hafta dükkân sahibine, ikinci hafta devlete, üçüncü hafta tedarikçi ve çalışanlara, son hafta da kendinize çalışacağınızı kabul edin! Dolayısıyla şansınız yaver giderse ne kazanırsanız her ayın son birkaç gününde kazanırsınız!”.

Örneği basit tutmak için işyerini açarken harcanan ve bazı durumlarda borçlanılarak karşılanan, kuruluş giderleri, dekorasyon, makine ve teçhizat, çeşitli abonelikler, bakım, temizlik gibi diğer kalemlerden ve dönemsel değişiklikler gibi diğer unsurlardan söz etmedim bile. Bunları da dikkate aldığımızda bir fincan kahvenin maliyetinin 10 TL ile, sabit maliyetlerin de 90.000 TL ile sınırlı kalmadığını, dolayısıyla 1.000 fincandan daha fazla kahve satmamız durumunda en azından zarar etmeyeceğimizi görürüz.

Elbette girişimcilik ve yeni bir iş kurma doğaları gereği çeşitli riskleri içermektedir. Önemli olan bu risklerin farkında olmak ve bunlara ilişkin önlemleri alıp plan yapabilmektir. Kısaca belirtmek gerekirse, yeni bir iş kurmak basit bir toplama çıkarma ve çarpma işlemi ile alınabilecek bir karar değildir. Girişimcilik de benzer bir biçimde en ince detayları bilmeyi ve düşünmeyi gerektirmektedir. Umarım bu yazı, basit matematik işlemleri ile “tatlı kâr” hayaline kapılan ve böylelikle “tatlı kâr tuzağına” yakalanmanın eşiğinde olan birileri için bir uyarı görevi görür.

Kaynaklar

Omay, U. (2024), “Her Yeni Güne Borçla Başladığınızı Biliyor musunuz?”, https://satinalmadergisi.com/her-yeni-gune-borcla-basladiginizi-biliyor-musunuz/, (15.02.2024).

PROF. DR. UMUT OMAY – MAKALE LİSTESİ

GİRİŞİMCİLİK VE YÖNETİCİ GÜÇLENDİRME

PAZARLAMA

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İŞ DÜNYASINDA TUTUM VE DAVRANIŞ

DİĞER KONULAR

Permakültür ve Doğa

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Permakültür Ve Doğa

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Permakültür Ve Doğa

Emine KORKMAZ

Ağaç, çiçek ve yeşillik medeniyet demektir.

Mustafa Kemal Atatürk

Biz doğanın varlığını unuttukça doğa bize farklı dönüşler yapıyor, herkes doğaya ekleme yapıyor fakat yanlış yerlere, yanlış şekilde …

Ve bir gün birileri çıkıyor bunlarla mücadele ederken bir terim yaratıyor, ne midir bu terim,  ‘Permakültür’.

Yaşamımıza giren Permakültürü önce kelime anlamıyla tanımlamakla başlayayım;

Permakültür; “kalıcı (permanent) tarım (agriculture)” olarak da bilinir ve doğadan esinlenmiştir. Avustralyalı bilim adamları Bill Mollison ve David Holmgren tarafından 1970’lerde geliştirilen bu yöntem, doğal ekosistemlerin tasarım ve yönetim prensiplerini insan faaliyetlerine uygular. Permakültür, biyoçeşitliliği desteklemeye, toprak verimliliğini artırmaya, enerji tasarrufuna, insan gücünün az kullanıldığı ve suyun etkin bir şekilde kullanımını sağlamaya odaklanır.

Biraz daha bahsedecek olursam; permakültür, bahçe tasarımından ev yapımına, su yönetiminden enerji üretimine kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir. Bir permakültür bahçesi, yabani bitkilerin, sebzelerin ve meyvelerin uyumlu bir şekilde yetiştirildiği, suyun verimli kullanıldığı ve toprağın sürekli olarak beslendiği ve tarıma katkısı olan faydalı böceklere de zarar vermeden oluştuğu bir sistemdir. Ayrıca, permakültür sadece ormanlarda değil; bahçelerimizde, balkonlarımızda doğal malzemelerle yapılarak enerji tasarrufu sağlar ve atıkların minimum düzeyde olmasını hedefler. Böylelikle kendi ihtiyaçlarımızı da kendimiz tasarlayarak  karşılamış oluruz. Tasarım da iyi bir gözlemden geçmektedir, iyi bir gözlem sonucunda yani nereye ne şekilde tasarlayacağımızın fizibilitesini yaparsak bize sürekli fayda sağlayan uzun ömürlü bir orman yaratmayı da sağlamış oluruz. Neden kendi ormanımızı kendimiz yaratmayalım..

Sürdürülebilirlik ve permakültür bu ikisi birlikte düşünüldüğünde daha sağlıklı ve  dengeli bir gelecek için rehberlik ederken, insanların doğayla uyumlu bir şekilde yaşamalarını ve doğal kaynakları koruyarak gelecek nesillere aktarmalarını sağlayan önemli araçlardır diyebiliriz. Herkesin minimum düzeyde dahi olsa permakültür prensiplerini benimsemesi demek; çevresel etkilerimizi azaltmamıza ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmamıza yardımcı olur.

Mars’ta yeni bir yer kurmayı hedeflerken, Dünya’da olup bitenlere kayıtsız kalamayız, doğa sesini yükseltirken onun beklentilerine kulak verip dengeyi sağlamak en temel görevimiz olmalıdır..

Genel Tatil Olan Bayram Gününe Rastlayan Mazeret İzni Nasıl Kullandırılmalıdır ?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Genel Tatil Olan Bayram Gününe Rastlayan Mazeret İzni Nasıl Kullandırılmalıdır

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Genel Tatil Olan Bayram Gününe Rastlayan Mazeret İzni Nasıl KullandırılmalıdırKıymetli Satınalma Dergisi okurları, bu haftaki yazımıza geçmeden önce, Kurban Bayramımızı en içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle beraber sağlık, sıhhat, mutluluk, başarı ve neşeyle nice bayramlara ulaşmamızı temenni ederim.

İşçilerin yıllık ücretli izin hakkının dışında işin gereklerinden kaynaklanmayan ve kendi özel yaşamlarını ilgilendiren nedenler ile işe gelememeleri durumunda ücretli mazeret izin hakları da bulunmaktadır.

İşçilere verilen mazeret izinleri daha önce ücretsiz iken, 4 Nisan 2015 tarihli ve 6645 sayılı yasada yapılan değişiklik sonucunda, 4857 sayılı İş Kanunu’nun Ek-2’nci maddesi ile ücretli hale getirilmiştir. Buna göre, işçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli mazeret izni, verilir. Ayrıca, işçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir.

4857 sayılı Kanunda ücretli hale getirilen mazeret izinleri iş günü olarak değil,  gün olarak düzenlendiğinden hafta ve genel tatil günleri ile çakışması halinde, tatil günleri mazeret izin günlerinden düşülmez. Örneğin, cuma günü eşi vefat eden işçiye verilen üç günlük mazeret izninin bir gününün tatil gününe (pazar) rastlaması durumunda, hafta tatili günü mazeret izin gününü uzatmaz. Mazeret izin süresi pazartesi günü sona erer.

İşçinin mazeret iznini kullanılabilmesi için mazeretini belgelemesi ve işverene ibraz etmesi gerekir. Örneğin evlilik halinde evlenme belgesini, vefat halinde ise ölüm belgesini işverene ibraz etmelidir.

Diğer taraftan, mazeret izinleri olaya bağlı bir hak olup, kural olarak doğduğu anda kullanılması gerekir. Nitekim Yargıtay, “Mazeret izinleri kural olarak doğduğu anda kullanılması gerekir. Kullanılmadığı taktirde yıllık ücretli izin gibi ücrete dönüşmez. Kaldı ki dosyada davacının açıkça bu izni kullanmayacağına dair beyanı mevcut olup nikah izin ücreti talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır” demek suretiyle ücretli mazeret izinlerinin kullanılmadıkları taktirde yıllık ücretli izne dönüşmeyeceğine hükmetmiştir[1].

Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu’nda açıklık olmamakla birlikte, yıllık izin süresine rastlayan evlenme, ölüm, doğum, doğal afetler, seminer ve diğer nedenlerle işçiye verilmesi gereken diğer izinler de yıllık ücretli izin günlerinden sayılmamalıdır. Bu izinlerin ücretli ya da ücretsiz olmasının bir önemi de yoktur[2]. Peki, işçi yıllık ücretli izin hakkını kullanırken eşinin vefat etmesi halinde, mazeret iznini talep edilebilir mi? Mazeret izin hakkı olayın gerçekleşmesine bağlı bir hak olması nedeniyle işçi yıllık izinde iken de ölüm mazeret izni talebinde bulunabilir ve bu izin yılık ücretli izne mahsup edilemez. Zira yıllık ücretli izin ile ücretli mazeret izinleri iç içe geçmez ve yıllık izne mahsup edilemez. 4857 sayılı Kanuna göre de, “işveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez (m.56/4).

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Genel Tatil Olan Bayram Gününe Rastlayan Mazeret İzni Nasıl KullandırılmalıdırSonuç olarak, 4857 sayılı Kanun’un Ek 2’nci maddesinde ücretli mazeret izinleri, iş günü olarak değil, gün olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle işçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli mazeret izni verilir. Ücretli mazeret izinlerinin hafta ve genel tatil günlerine rastlaması halinde, tatil günleri mazeret izin günlerinden düşülmez. Ayrıca mazeret izin günleri kural olarak doğduğu anda kullanılması gerekir ve işverenin bu talebi geri çevirme hakkı bulunmamaktadır. Mazeret izinlerinin kullanılması gereken tarihler belli olduğu için bu sürelerde kullanılmayan izinler daha sonra kullanılmak üzere talep edilemez.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] Y9HD.9.3.2016 T., E.2014/30441, K.2016/5377 Legalbank.

[2] İNCİROĞLU, Lütfi, Sorulu Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 5. Baskı, İstanbul 2023, s.429 vd.

KOSGEB’ten “Yeşil Sanayi Destek Programı” Kapsamında 14 Milyon TL’ye Kadar Destek

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Kosgeb'ten “yeşil Sanayi Destek Programı” Kapsamında 14 Milyon Tl'ye Kadar Destek

Yeşil Sanayi ve Yenilenebilir Enerjiye Büyük Destek

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Kosgeb'ten “yeşil Sanayi Destek Programı” Kapsamında 14 Milyon Tl'ye Kadar DestekKüçük ve orta ölçekli işletmelerin yeşil dönüşümünü verimli bir şekilde gerçekleştirmelerine katkı sağlanması amacıyla çağrıları açıklanan, “Yeşil Sanayi Destek Programı” ve AB’nin sağladığı IPARD destekleri kapsamındaki “Yenilebilir Enerji” başlığında destekten yararlanmak için başvuru süreçlerinin önemine dikkat çeken Bikem İnce İnanç, proje teklif detaylarını anlattı.

“Türkiye Yeşil Sanayi Projesi” kapsamında KOBİ’lerin yeşil dönüşümünü verimli bir şekilde gerçekleştirmelerine katkı sağlamak amacıyla “Yeşil Sanayi Destek Programı” KOSGEB tarafından 14 Milyon TL’ye kadar destek fırsatı sunuyor. KOBİ’lerin; Enerji Verimliliği, Su Verimliliği, Hammadde Verimliliği, Sürdürülebilir ve İklime Dayanıklı Atık Geri Dönüşümü, Endüstriyel Simbiyoz ve Döngüsel Ekonomi konu başlıklarında hazırlayacakları projelere istinaden sunulan destek, birçok fırsatı da beraberinde getiriyor.

‘Başvuru sürecinde takip şart’

Sürdürülebilir karlılık için bu projelerin KOBİ’lere can suyu olduğunun altını çizen Finansal Yönetim Danışmanı Bikem İnce İnanç:’ KOSGEB’in yeni “Yeşil Sanayi Destek Programı” kapsamında, çevre dostu projeler geliştiren işletmelere 14 milyon TL’ye kadar destek sağlanıyor. Bu program, enerji verimliliğini artıran, atık yönetimini iyileştiren ve karbon ayak izini azaltan projeleri desteklemeyi amaçlıyor.

Ayrıca, IPARD Programı da kırsal kalkınma projelerinde 81 il için 500 bin Euro’ya kadar yenilenebilir enerjiye destek sunuyor. IPARD, bu destekle ekonomik kalkınmayı teşvik etmektedir. Bu desteklerden yararlanmak isteyen işletmelerin, projelerinin çevresel etkilerini ve sürdürülebilirlik unsurlarını net bir şekilde ortaya koymaları gerekmektedir. Her iki programın belirlediği kriterlere uygun şekilde başvuru dosyalarını eksiksiz hazırlamak da büyük önem taşımaktadır. Yeşil Sanayi Destek Programı ve IPARD desteği, işletmelerin hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirliklerini artırmaları için önemli fırsatlar sunmaktadır.

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Kosgeb'ten “yeşil Sanayi Destek Programı” Kapsamında 14 Milyon Tl'ye Kadar DestekBu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için başvuru sürecinde dikkat edilmesi gereken tüm adımları planlamak ve gerekli belgeleri hazırlamak gerekmektedir. Desteklerin zaman kısıtı da bulunmaktadır, bu nedenle başvurularda son başvuru tarihine dikkatedilmelidir. Bu fırsatlardan yararlanarak hem çevresel etkilerinizi azaltabilir hem de işletmenizin rekabet gücünü artırabilirsiniz.’ İfadelerine yer verdi.

 

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Sürdürülebilirlik Eğitim Programları

Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi
 2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Sustainability Supply Chain1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve KPI’lar
3. gün- Kurumsal Sürdürülebilirlik
4. gün- Etik ve Davranış Kuralları
5. gün- Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Pazarlama

Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr

Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.

Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30

Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

–  –  –  –  –  – –  – – – – –  – – – – – – – – – – — – – – – – – – – — –

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Hizmeti

Şirketinizin Sürdürülebilirlik Yolculuğu ve Net Zero Hedeflerine Ulaşmasında Rehberlik Ediyoruz.

Yalın bir sürdürülebilirlik raporu, satış, iletişim, pazarlama, halkla ilişkiler, insan kaynakları ve yatırımcı ilişkilerinizde etkin şekilde kullanılabilir. Sürdürülebilirlik raporu, ölçtüğünüz, yönettiğiniz ve güncel verilerle desteklenen odaklanmış sürdürülebilirlik faaliyeti gerçekleştirdiğinizi ifade etmektedir.

Sürdürülebilirlik Raporlama hizmeti için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik Raporu

  • AB Direktifleri & Mevzuat
  • Uçtan Uca ESG Kriterleri
  • Strateji ve Eylem Planları
  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi
  • Green Sourcing
  • Üretim ve Emisyon Hedefleri
  • Uluslararası Standartlar
  • ISO 14001 : ISO 14046, ISO 14064
  • ISO 26000 
  • ISO 20400
  • Sürdürülebilir Stratejiler

Sürdürülebilirlik raporu kolayca anlaşılabilir olmalı. Tüm paydaşlarınızın
– müşteriler
– potansiyel iş ortakları ve tedarikçiler
– yatırımcılar ve
– yeteneklerin (İK) ilgisini çekmeli ve saygı uyandırmalıdır.

Bayramın Finansmanı

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Bayramın Finansmanı

Bayram Mesajı

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Bayramın FinansmanıLütfen ısrar etmeyiniz,

Bugünkü yazımda;

  • finans,
  • dış ticaret,
  • enflasyon,
  • carry trade,
  • emeklinin durumu,
  • emeklinin maaşının yetersiz oluşu,
  • piyasadaki fiyat artışlarını

gündeme getirip sizlerin düşüncelerini karartmak istemiyorum.

Bugün bayram ve konuşacağımız konu da bayram olsun.

Her gününüzün bayram güzelliğinde geçmesi dileğiyle, sağlıklı günler dilerim.

Bayramın Finansmanı

Hep dış ticaretin finansmanı veya ihracatın finansmanından bahsedecek değilim bu bayram gününde. Bayramda “bayramın finansmanından” bahsetmemiz gerek.

Babalar, dedeler ve eli öpülesi büyükler. Malum enflasyon artınca çocuklarımıza ve torunlarımıza vereceğimiz bayram cep harçlığı tarifesi de değişti ve yukarı yönlü artış gösterdi.20 Liralık Banknot Görsel

Geçmiş zaman olur ki ;

El öpme tarifesi 20 Türk Lirası iken

Bugün ise torunun, dedesinin el öpme tarifesi yükseldi.

Toruna kalsa ne verirsek onu alıyor ve kumbarasına atıyor ama, torunun el öpmesi sonrası anneannesi veya annesinin yönlendirmesi ile torunun el öpme tarifesi iki adet 200 Lira oldu.

200 Liralık Banknot GörselDedeler, iki adet 200 Liralık banknot cep harçlığına da şükredin. Öyle inanıyorum ki gelecek bayram en yüksek banknot 500 Lira veya 1.000 Lira olursa, o zaman torunların ve çocukların el öpme tarifesi de tavanda olan banknot üzerinden yapılması gerekir.

Eh ne yapalım, enflasyonla birlikte, tedavüle çıkacak yüksek küpürdeki banknotlar ile öncelikle dedeler ve babalar biraz terleyecek. Umarım torunlara bayram harçlığı verirken dedelerin cebine akrep girmez.

Torunların Finansman Kaynağı

Gördünüz değil mi… Hep iş odaklı olmadım, enflasyon, carry trade,  falan filan gibi baş ağrıtan konulara değinmedim ve sadece bayramın finansmanı ve torunların finansman kaynaklarına değindim.

Sağlıkla kalın. Her gününüz bayram güzelliğinde geçsin.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Bayramın FinansmanıReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

Abdi İbrahim’den 300 Kişiye İstihdam Fırsatı

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Abdi İbrahim’den 300 Kişiye İstihdam Fırsatı

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Abdi İbrahim’den 300 Kişiye İstihdam FırsatıTürk ilaç sektörünün lideri Abdi İbrahim, saha kadrosunu 300 kişilik yeni bir işe alımla güçlendirecek. Abdi İbrahim halihazırda 2200’ü aşkın kişi ile Türkiye’nin en fazla “Tıbbi Tanıtım Temsilcisi” istihdam eden ilaç şirketi konumunda. Şirket, gençlere öncelik tanıdığı istihdam stratejisi ve ülkenin her yerine yenilikçi ilaçlarını temin etme hedefini birleştirerek iş başvurularını 5 Haziran’da almaya başladı. Yeni işe alım programının son başvuru tarihi 23 Temmuz 2024. 

Abdi İbrahim İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül, “Gençlere yönelik yatırımın Türkiye’nin geleceğine yatırım olduğuna inanıyoruz. Yeni işe alım paketimiz ile iş hayatının başındaki gençlerimize parlak bir kariyerin kapılarını aralıyoruz” dedi. 

TÜRKİYE’NİN iyileştiren gücü Abdi İbrahim, Türkiye ekonomisine ve istihdama katkı sağlamaya devam ediyor. Kariyerine iyi bir başlangıç yapmak isteyen yeni mezun adayların önceliklendirildiği Tıbbi Tanıtım Temsilcisi pozisyonuna başvuru için bazı koşullar ise şöyle:

  • 20-36 yaş arasında,Ai Logo Dikey
  • Üniversite mezunu,
  • Yenilikçi, eğitime ve gelişmeye açık,
  • B sınıfı ve üzeri ehliyeti olan,
  • İlaç sektöründe bu pozisyonda deneyimi olmayan ve İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Konya, Antalya, Bursa, Gaziantep illerinde ikamet eden veya bu şehirlerde çalışabilecek adaylar.

“Büyümeye Devam Ediyoruz. Hedefimiz Her Zaman İlkleri Başarmak”

Oğuzcan Bülbül, Anadolu Efes

Abdi İbrahim İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül istihdam paketi için şöyle dedi: “Abdi İbrahim’in insan kaynakları politikası, iş stratejisi ve hedeflerimize paralel olarak titizlikle tasarlanıyor. Biz iş sonuçlarımızı sadece rakamlarla açıklamıyoruz. Ülkemize olan borcumuzun da bilincinde olarak yaptığımız yatırımları ve istihdam politikalarımızı ülkemizin refahına, insanlarımızın sağlığına ve mutluluğuna bir katkı olarak da planlıyoruz. Son beş yılda global ve yerel pazarlarda yaşanan zorluklara rağmen büyümeye ve başta biyoteknoloji alanı olmak üzere her alanda yatırım yapmaya devam ediyoruz. Uluslararası pazarlarda, fabrikalarımızın olduğu Kazakistan ve Cezayir dışında 17 ülkede kendi markamızla pazarlama ve satış faaliyeti gösteriyor ve bu ülkelerde bayrağımızı dalgalandırmaya devam ediyoruz. Yeni işe alım programımız da bu yaklaşımımızın güçlü bir yansıması. Türkiye’de genç istihdamının artmasını, kariyerlerine bizimle başlayan yetkinlik sahibi gençlerin ileride yurt dışı operasyonlarımızda da devam edebilmesini çok önemsiyoruz. Dolayısıyla, insan kaynakları politikamızda gençler ve onların gelecekte Abdi İbrahim adına ilklere imza atmaları için ihtiyaç duyacakları yetkinlikleri kazanabilmeleri çok önemli bir yer tutuyor. Gençlere yönelik yatırımı Türkiye’nin geleceğine yatırım olarak görüyoruz ve yeni işe alım paketimiz ile iş hayatının başındaki gençlerimize parlak bir kariyerin kapılarını aralıyoruz.”

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Abdi İbrahim’den 300 Kişiye İstihdam FırsatıBaşvurular Kariyer.net Tıbbi Tanıtım Temsilcisi İş İlanı üzerinden gerçekleştirilecek.   (https://www.kariyer.net/is-ilani/abdi-ibrahim-ilac-sanayi-ve-ticaret-a-s-tibbi-tanitim-temsilcisi-3867084)