Sağlık İşletmelerinde Overstocking

Sağlık İşletmelerinde Overstocking Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Sağlık İşletmelerinde Overstocking

Kadir HANÇER

Sağlık İşletmelerinde Overstocking Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBir işletmenin, özellikle sağlık hizmetleri gibi tedarik zincirlerinde, ihtiyaç duyulandan fazla ürün depolaması durumunu ifade eder. Bu durum, genellikle envanter yönetimi stratejilerinin verimli bir şekilde uygulanmaması sonucunda ortaya çıkar ve birçok olumsuz sonuca yol açabilir. Özellikle medikal ürünler gibi zamanla bozulabilen, son kullanma tarihi olan ve sınırlı raf ömrüne sahip ürünler söz konusu olduğunda aşırı stok tutmanın zararları daha belirgin hale gelir.

Overstocking’in Sağlık Sektöründeki Etkileri

  • Finansal Zorluklar:

Stokta bulunan ürünlerin depolama maliyetleri artar. Depolama alanı, enerji, personel giderleri ve diğer lojistik masraflar, fazla stok nedeniyle gereksiz yere yüksek olur. Sağlık kuruluşları bütçelerini etkin bir şekilde yönetmek için ihtiyaç duyduğundan fazla ürün satın alarak, sermayelerini verimsiz bir şekilde bağlamış olurlar. Bu da finansal zorluklara yol açabilir.

  • Son Kullanma Tarihi ve İskontolar:

Medikal ürünlerin büyük çoğunluğu, belirli bir son kullanma tarihi ile gelir. Aşırı stok, bu ürünlerin son kullanma tarihlerinin geçmesine ve dolayısıyla israfın artmasına neden olabilir. İskontolu satılması gereken ürünler için sağlık hizmeti sağlayıcıları, bu ürünleri son kullanma tarihi gelmeden önce satmak zorunda kalabilir. Ancak, belirli tıbbi ürünler bazen iskonto fiyatlarla bile satılamayabilir ve bu da finansal kayıplara yol açar.

  • İsraf ve Çevresel Etkiler:

Aşırı stoklanan ürünlerin kullanılamaz hale gelmesi israfa yol açar. Özellikle medikal ürünlerin atılması, çevresel açıdan da olumsuz sonuçlar doğurur. Atıkların bertarafı, sağlık kurumlarına ek maliyetler getirir ve çevreye zarar verir.

  • Stok Yönetimi Zorlukları:

Aşırı stok envanterin takip edilmesini zorlaştırabilir. Stok seviyelerinin aşırı yüksek olması, doğru ürünün doğru zamanda bulunamaması gibi sorunlara yol açabilir. Bu durum, sağlık kuruluşlarının operasyonel verimliliğini düşürebilir. Stok yerleşim düzeni ve ürünlerin erişilebilirliği de etkilenebilir, çünkü çok fazla ürün bir arada bulunduruluyorsa, envanterin kontrolü daha karmaşık hale gelir.

  • Düşük İşlem Hızı ve Tedarikçi İlişkileri:

Aşırı stok tutmak, tedarikçilere de olumsuz bir mesaj verebilir. Tedarikçiler, bir sağlık kurumunun stoklarını *gereğinden fazla* tutmaya devam ettiğini gördüklerinde, gelecekteki siparişlerde *tedarik zinciri esnekliği* konusunda kaygı duyabilirler. Gecikmeli ödemeler veya büyük siparişlerin düşük talep nedeniyle birikmesi, sağlık kuruluşlarının tedarikçileriyle olan ilişkilerini bozabilir.

Aşırı Stokun Sebepleri

  • Yanlış İhtiyaç Tahmini:

Sağlık kuruluşları, genellikle talep tahmininde yanlışlıklar yapabilir. Aşırı talep tahmini yapılması durumunda, fazla ürün sipariş edilebilir.

  • Tedarik Zinciri Zorlukları:

Sağlık kuruluşları, tedarikçilerin teslimat sürelerinde yaşanacak aksaklıklara karşı temkinli davranarak fazla ürün depolamaya eğilim gösterebilirler. Ayrıca, bazı medikal ürünlerde, belirli dönemlerde bulunabilirlik sorunları yaşanabilir. Bu da sağlık kuruluşlarının fazla stok tutmalarına sebep olabilir.

  • Birim Fiyatı Düşürme Çabası:

Bazen, sağlık kuruluşları *toplu alımlar* yaparak birim maliyetleri düşürmeyi hedefler. Ancak, bu durum ürünlerin ihtiyacın çok üzerinde bir stok seviyesine ulaşmasına neden olabilir.

  • Tedarikçi İlişkileri ve Satın Alma Süreçleri:

Tedarikçilerle yapılan sözleşmeler veya satın alma süreçleri, aşırı stok tutmayı teşvik edebilir. Örneğin, tedarikçi belirli bir miktarı almadan fiyat indirimi sağlamayabilir, bu da sağlık kuruluşlarını fazla stok almaya yönlendirebilir.

Aşırı Stokun Önlenmesi için Stratejiler

  • Daha Doğru İhtiyaç Tahmini:

Sağlık kuruluşları, talep tahminlerini iyileştirmek için daha *gelişmiş veri analitiği araçları* ve yazılımlarını kullanabilirler. *Yapay zeka* ve *makine öğrenimi* gibi teknolojiler, doğru tahmin yapmada büyük yardımcı olabilir. Geçmiş talep verileri, mevsimsel hastalıklar ve demografik değişiklikler dikkate alınarak tahminler yapılabilir.

  • Envanter Yönetim Sistemlerinin Geliştirilmesi:

Otomatik envanter takip sistemler kullanarak, ürünlerin tam olarak ne zaman tükendiği ve ne zaman sipariş edilmesi gerektiği anlık olarak izlenebilir. Just-in-time (JIT) envanter yönetimi gibi stratejiler, stok seviyelerinin sürekli olarak optimize edilmesini sağlar. Bu sayede yalnızca gerçekten ihtiyaç duyulan ürünler temin edilir.

  • Yüksek Talep Ürünlerinin İzlenmesi:

Talep dalgalanmaları* göz önünde bulundurularak, daha esnek ve dinamik bir tedarik zinciri planlaması yapılabilir. Bu, acil durumlar veya salgınlar gibi beklenmedik durumlarda tedarik zincirinin hızla adapte olmasına olanak tanır

  • Yıllık Tedarikçi Sözleşmeleri:

Sağlık kuruluşları, tedarikçilerle *daha esnek ve şartlara uygun sözleşmeler* yapabilirler. Bu, gerektiğinde talep artışlarına hızlıca yanıt verilebilmesini sağlar ve aşırı stoklamayı engeller.

  • Eğitim ve Farkındalık:

Sağlık kurumlarının envanter yönetimi ekiplerine, stok seviyelerini etkili bir şekilde yönetme konusunda eğitim verilmesi, gereksiz stok tutmayı engelleyebilir

Sağlık Kurumlarında Aşırı Stok (Overstocking) Önleme Stratejileri

Sağlık kurumlarında aşırı stokun önlenmesi için doğru ihtiyaç tahmini çok önemlidir. İhtiyaç tahmini yapılırken aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulmalıdır:

Geçmiş Veri Analizi: Sağlık kuruluşları, geçmiş yıllara ait talep verilerini kullanarak, belirli dönemlerde hangi ürünlere daha fazla ihtiyaç duyulduğunu analiz edebilirler. Örneğin, kış aylarında grip ve soğuk algınlığı ilaçlarına olan talep artabilir.

Envanter Yenileme Eşik Değerleri: Sağlık kuruluşları, her ürün için yenileme seviyeleri belirleyebilir. Bu seviyeler, minimum stok seviyeleridir ve bu seviyenin altına düşüldüğünde yeni sipariş verilir. Böylece fazla ürün depolama yerine yalnızca gerekli ürünler temin edilir.

Stok Yenileme ve Güncelleme: Stok seviyeleri ve ürün çeşitliliği düzenli aralıklarla gözden geçirilmelidir. Yeni tedavi yöntemlerine, ilaçlara ve tıbbi cihazlara yönelik güncellemelerle, ihtiyaçlar doğrultusunda envanterde güncellemeler yapılmalıdır.

Mevsimsel Trendler: Öksürük, grip, alerji gibi mevsimsel hastalıklar, belirli zamanlarda talep artışı yaratabilir. Bu yüzden mevsimsel değişiklikler dikkate alınarak tahminler yapılmalıdır.

Pandemi ve Kriz Durumları: Son dönemdelerde yaşanan pandemi gibi sağlık krizleri, büyük değişimlere neden olabilir. Sağlık kuruluşlarının bu tür acil durumlar için de tahmin yapabilecek esneklikleri olmalıdır.

Esnek Sipariş Verme: Sağlık kurumları, tedarikçileriyle esnek sözleşmeler yaparak, ihtiyaç duyduklarında hızlıca tedarik alabilirler. Yıllık sipariş taahhütleri yerine, daha küçük ve sık siparişler verilebilir.

Yedek Tedarikçiler ve Alternatif Dağıtım Yolları: Kriz dönemlerinde, ürün tedarikinde yaşanacak aksaklıkları önlemek için yedek tedarikçilerle anlaşmalar yapılabilir ve alternatif dağıtım kanalları oluşturulabilir.

Tedarikçi ile Hızlı İletişim: Bir tedarikçinin ürün tedariği konusunda sorun yaşaması durumunda, hızlıca alternatif yollar bulunabilir. Ayrıca, tedarikçilerle sürekli iletişimde olarak, stok seviyelerinin sürekli izlenmesi sağlanabilir.

Eğitim ve Farkındalık: : Sağlık kuruluşlarında personel eğitimi envanter yönetiminin etkin bir şekilde yapılabilmesi için çok önemlidir.

Envanter Yönetimi Eğitimi: Sağlık çalışanları, envanter yönetimi, stok izleme ve düzenleme süreçlerinde eğitim almalıdır. Bu, yanlış ürün alımını ve gereksiz stok birikmesini engeller.

Farkındalık Yaratma: Aşırı stokun sağlık hizmetleri üzerindeki olumsuz etkileri konusunda personel farkındalığı artırılmalıdır. Hem maliyetlerin artırılması hem de ürün israfının önlenmesi konusunda bilinçli bir yaklaşım sağlanmalıdır.

 

Sağlık İşletmelerinde Overstocking Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSonuç olarak aşırı stok (overstocking), sağlık hizmetlerinde verimsizliğe, mali kayıplara ve çevresel zararlara yol açabilir. Bu nedenle, doğru ihtiyaç tahminleri, etkin envanter yönetimi ve tedarikçi ilişkileri ile aşırı stoklama riskleri minimize edilebilir. Sağlık kurumlarında aşırı stokun önlenmesi doğru tahmin, etkin envanter yönetimi, güçlü tedarikçi ilişkileri ve teknolojik çözümlerle mümkün olabilir. Bu süreçlerin bir arada çalışması, hem sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlar hem de maliyetleri azaltarak kaynakların daha verimli kullanılmasına olanak tanır.

Kadir HANÇER

2024 Yılı Son Çeyreğinde GSYH Bir Önceki Çeyreğe Göre Büyüyecek, İstihdam Zayıflıyor

2024 Yılı Son çeyreğinde Gsyh Bir önceki çeyreğe Göre Büyüyecek, İstihdam Zayıflıyor
2024 Yılı Son Çeyreğinde GSYH Bir Önceki Çeyreğe Göre Büyüyecek, İstihdam Zayıflıyor

2024 Yılı Son Çeyreğinde GSYH Bir Önceki Çeyreğe Göre Büyüyecek,
İstihdam Zayıflıyor

2024 Yılı Son çeyreğinde Gsyh Bir önceki çeyreğe Göre Büyüyecek, İstihdam Zayıflıyor
2024 Yılı Son Çeyreğinde GSYH Bir Önceki Çeyreğe Göre Büyüyecek, İstihdam Zayıflıyor

Dr. Fulya Gürbüz

Türkiye’de 2025 ve 2026 TÜFE tahminleri yükseldi… Şubat ayı TCMB Piyasa Katılımcıları Beklenti Anketinde cari ay (Şubat) TÜFE aylık %3,2; yılsonu bazında TÜFE %28,3 (önceki %27,1), Dolar/TL kuru 42,89 (önceki 43,03), GSYH büyümesi %3,86 (önceki %3,92) olarak tahmin edildi.

Piyasa Katılımcıları Beklenti Anketi

Konut satışları Ocakta düştü… Konut satışları Ocakta sert düşüşle 112.173’e geriledi (önceki 212.637); son 12 aylık toplam konut satışı 1.509.890’a yükseldi, söz konusu değer Haziran 2022’de gördüğü zirveden %9,3 aşağıda.

Konut Satışı

2024 yılı son çeyreğinde mal, hizmet ve inşaat üretimi artarken, istihdam yatay kaldı… Aralıkta ücretli çalışan sayısı aylık %1 düştü, en fazla düşüş aylık %2,1 ile inşaat sektöründe gerçekleşirken, ticaret ve hizmetlerde %1,2, sanayide %0,3 düşüş kaydedildi. Ücretli çalışanlar sanayide son 5 aydır, ticaret ve hizmetlerde son 3 aydır, inşaatta son iki aydır düşüyor. Aşağıdaki grafikte görüleceği gibi sektörlerde üretim 2024 son çeyreğinde artarken istihdam yatay seyrediyor.

ücretli çalışanları Sayısı

2024 yılı son çeyreğinde GSYH bir önceki çeyreğe göre büyüyecek… Aralıkta hizmet üretimi aylık %1,2 arttı, yıllık 1,9 artışa hızlandı. İnşaat üretimi ise aylık %6,7 ve yıllık %14,4 artışa hızlandı. 3 aylık ortalamalara göre sanayi ve inşaat üretimindeki artış, GSYH’de büyümeye işaret ediyor. GSYH ikinci ve çeyrekte %0,2’şer daralma kaydetmişti. 2024 son çeyrek GSYH verileri 28 Şubat’ta açıklanacak.

Sanayi üretimi

Dr.Fulya Gürbüz /Vega Portföy

TSE – JENDER İş Birliği İle Sektöre Güçlü Destek

Tse Jender İş Birliği İle Sektöre Güçlü Destek Satış Eğitimi
TSE - JENDER İş Birliği İle Sektöre Güçlü Destek

TSE – JENDER İş Birliği İle Sektöre Güçlü Destek

Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Sayın Mahmut Sami Şahin ve JENDER-Jeneratör Sanayicileri ve Güç Sistemleri Derneği (JENDER) Başkanı Sayın Rıdvan Özer, yurt içindeki jeneratör ve güç sistemleri sektöründe kalite altyapısını güçlendirmek ve “Türk Malı” imajını koruyarak uluslararası standartlarda üretimi teşvik etmek amacıyla önemli bir iş birliği protokolüne imza attı.

Tse Jender İş Birliği İle Sektöre Güçlü Destek Satış Eğitimi
TSE – JENDER İş Birliği İle Sektöre Güçlü Destek

Protokol Kapsamında Gerçekleştirilecek Adımlar:

Bu iş birliği, sektörün her açıdan güçlenmesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Protokol çerçevesinde, aşağıdaki alanlarda önemli adımlar atılacaktır:

✅ Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi: Jeneratör ve güç sistemleri sektöründe kalite altyapısının güçlendirilmesi sağlanacak.

✅ TSE Hizmetlerinin Yaygınlaştırılması: TSE hizmetlerinin sektörde daha yaygın hale getirilmesi için çalışmalar yapılacak.

✅ Standardizasyon ve Test İş Birliği: Standardizasyon, test ve uygunluk değerlendirme alanlarında güçlü bir iş birliği kurulacak.

✅ Eğitim Programları: Sektöre yönelik eğitim programları uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilecek.

✅ Test Merkezleri: Sabit ve mobil test merkezleri kurulacak, mevcut test merkezleri akredite edilerek TSE kullanımına açılacak.

✅ Sektörel Etkinlikler: Panel, sempozyum, seminer gibi sektörel etkinlikler düzenlenecek.

✅ Mevzuat ve Projeler: Sektöre ilişkin yabancı mevzuatlar millileştirilecek, Ayna Komiteler aracılığıyla uluslararası mevzuatların revize ve oluşumunda etkili olunacak, ulusal ve uluslararası ortak projeler yürütülecek.

JENDER Hakkında:

JENERATÖR SANAYİCİLERİ VE GÜÇ SİSTEMLERİ DERNEĞİ (JENDER), Türkiye’nin önde gelen jeneratör üreticilerini ve güç sistemleri üreticilerini bir araya getiren, ilk ve tek dernektir. 2024 Temmuz ayında faaliyete başlayan dernek, jeneratör sanayicilerinin ortak çıkarlarını savunmayı, yerli üretimi teşvik etmeyi ve sektörün uluslararası standartlara uyumlu gelişmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

JENDER, Türkiye’nin güçlü üreticileri olan TEKSAN JENERATÖR, KJ POWER, İŞBİR ELEKTRİK, İDEA JENERATÖR, EMSA JENERATÖR, ALİMAR JENERATÖR ve AKSA JENERATÖR gibi markaları bünyesinde barındırarak sektördeki en büyük ve etkili üreticilerle güçlü bir iş birliği sağlamaktadır. Sektörün Türkiye’de %73’ünü temsil eden JENDER, aynı zamanda sektöre yönelik düzenlemeler, yeni standartların oluşturulması, PGD Piyasa gözetimi ve denetimi, imalat sanayisinin kuvvetlenmesi, ihracat strateji çalışmaları ve uluslararası federasyonlarda yer alarak Türk jeneratör sektörünün tanıtımını yapmaktadır. JENDER, global pazarda Türk markalı jeneratörlerin bilinirliğini artırmayı hedeflemektedir.

  • – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ MAKALELERİ

Kurumsal Satış Eğitimi Endüstriyel Pazarda Pazarlama B2b

Araç Kiralama Hizmet Alım İşinde Bütün Sorumluluğun Yükleniciden İstenmesi?

Araç Kiralama Mehmet Atasever

Araç Kiralama Mehmet Ataseverİtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; itirazen şikayete konu ihalede Teknik Şartname’nin 4’üncü maddesinde “4.2 Yüklenici firma idareye kiraladığı araçlarının tam kasko sigortalarını (şoför hatasına bakılmaksızın ve çok kullanıcıyı kapsayacak şekilde) kaza, hırsızlık, yangın, tabi afetler, terör, sabotaj, halk hareketleri vb. riskleri ve her türlü zarar ziyan kapsayacak şekilde yaptırmak zorundadır. Aksi halde doğabilecek her türlü zarar ve ziyandan yüklenici firma sorumlu olacaktır. İdareden herhangi bir hak talep etmeyecektir.

4.3 Herhangi bir kaza veya çalınma sonucu araçta meydana gelen hasar/tazmin bedelinin tamamı kasko kapsamında firma yükümlülüğündedir. …….. Belediyesi’nin herhangi bir sorumluluğu yoktur.

4.4 Firma sahibi olduğu araçların kullanımı ile meydana gelebilecek olaylar neticesinde ortaya çıkan yasal ve hukuki süreçler sonucunda üçüncü şahısların kazandığı her türlü tazminatı ve oluşan bedellerini karşılamakla yükümlüdür. İdaremize bu gibi nedenlerle tazminat gelmesi halinde yükleniciden rücu edilecektir.” düzenlemesinin yer aldığı, idareye ait personelin kusurundan doğacak zararların da yüklenicinin sorumluluğu kapsamına alındığı, ihalede şoförlerin yüklenici tarafından temin edilmeyecek olması ve araçları idare personelinin kullanacağı dikkate alındığında şikâyete konu düzenlemelerin mevzuata aykırı ve istekilerin sağlıklı teklif oluşturmasını engeller nitelikte olmasından dolayı ihalenin iptal edilmesi gerektiği iddialarına yer verilmiştir.

Konu İle İlgili Yayımlanan Emsal Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; İtirazen şikayete konu ihalenin ……… Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen “Araç Kiralama Hizmet Alımı” işi olduğu ve açık ihale usulü ile ihaleye çıkarıldığı, bahse konu ihalede 30 adet ihale dokümanı indirildiği, 12.12.2024 tarihinde yapılan ihaleye 14 isteklinin katıldığı, 13.12.2024 onay tarihli ihale komisyonu kararı ile ihalenin ……… Turizm Oto. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. üzerinde bırakıldığı, başvuru sahibi isteklinin teklifinin ise geçerli teklif olarak nitelendirildiği anlaşılmıştır.

İhaleye ait İdari Şartname’nin 25.1’inci maddesinde, sözleşmenin uygulanması sırasında, ilgili mevzuat gereğince ödenecek ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç giderlerinin teklif fiyatına dâhil olacağı belirtilmiştir.

İhale konusu işin 36 ay süreli akaryakıt giderleri idareye ait olmak üzere, muhtelif tür ve miktarda sürücüsüz araç kiralama hizmet alımı işi olduğu, ihale konusu iş kapsamında kiralanacak araçların tamamının idare personelince kullanılacağı görülmüştür.

Yukarıda aktarılan mevzuat maddelerinden; hizmet alımı ihalelerinde, işin başlamasından kabul belgesinin verilmesine kadar, iş yerinde her türlü araç, malzeme, ihzarat, makine ve taşıtlar ile sözleşme konusu hizmet işinin/iş yerinin korunmasından yüklenicinin sorumlu olduğu, ilgili mevzuatı gereğince yaptırılması gereken sigortalara ait giderlerin ise İdari Şartname’nin 25’inci maddesinde yer alan teklif fiyata dâhil giderler arasında sayılması gerektiği, bu bağlamda iş ve/veya iş yerinin yüklenici tarafından korunması ve mevzuat uyarınca zorunlu olan sigortaların da yüklenici tarafından yaptırılmasının mecburi olduğu, idare tarafından bunların yanı sıra ayrıca iş ve/veya iş yerinin sigortalanmasının istenilmesi durumunda ise, bu hususun Sözleşme Tasarısı’nın 21.1’inci maddesinde belirtilmesi ve uygulanacak sigorta türü ile limitlerinin de aynı Tasarı’nın 21.2’nci maddesinde ifade edilmesi gerektiği; sigorta türlerinin belirtilmediği hallerde, iş ve/veya iş yerinin sigortalanmasının istenmediği kabulünün yapılacağı anlaşılmaktadır.

Yukarıda aktarılan mevzuat düzenlemeleri uyarınca, yüklenicilerin işin görülmesi esnasında Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nde öngörülen yükümlülük ve yasakları ihlâl etmek suretiyle, idareye veya üçüncü kişilere verdiği zarardan dolayı bizzat sorumlu olacağı belirli kılınmış olup idarenin ise takip, gözetim ve denetim sorumluluğu bulunmaktadır. Bu bağlamda, her ne kadar yüklenicinin ilgili mevzuata göre alınması zorunlu olan güvenlik ve sağlık tedbirlerini almakla yükümlü olduğu açık olsa da, başvuruya konu edilen Teknik Şartname’nin 4’üncü maddesinde yer verilen düzenlemelerden, yüklenici tarafından yapılacak sigorta kapsamının şoför hatasına bakılmaksızın çok kullanıcılı ve her türlü zarar ve ziyanı kapsayacak şekilde yaptırılacağının, aksi halde doğabilecek her türlü zarar ve ziyandan yüklenici firmanın sorumlu olacağı ve idareden herhangi bir hak talep edilemeyeceğinin belirtildiği, araçların kullanımı ile meydana gelebilecek olaylar neticesinde ortaya çıkan yasal ve hukuki süreçler sonucunda üçüncü şahısların kazandığı her türlü tazminatı ve oluşan bedelleri yüklenicinin karşılamakla yükümlü olduğu ve idareye bu gibi nedenlerle tazminat gelmesi halinde yükleniciden rücu edileceğinin düzenlendiği, bu düzenlemeler ile Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin genel hükümlerinin kapsamının dışına çıkıldığı, idarenin personelinin kusurundan doğacak zararların da yüklenicinin sorumluluğu kapsamına alındığı, ihalede şoförlerin yüklenici tarafından temin edilmeyeceği, araçları idare personelinin kullanacağı dikkate alındığında şikâyete konu düzenlemelerin 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun “İlkeler” başlıklı 4’üncü maddesinde hüküm altına alınan eşit hak ve yükümlülükler ilkesine aykırı olduğu anlaşıldığından, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Mehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

Mhatasever@gmail.com

Mehmetatasever.org

Anahtar Kelimeler; Hizmet Alımları, Belediye İhaleleri, Araç Kiralama, Sigorta Yaptırılması, Kasko Sigortası, İdari Şartname, Teknik Şartname, Sözleşme Tasarısı, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi, Tazminat, Personel Sorumluluğu, Temel İlkeler, İhalenin İptali

Satınalma Dergisi Şubat 2025, Sayı:146 Yayınlandı

Satınalma Dergisi şubat 2025 Kapak

Değerli yöneticiler,

Hedef pazarlardan, müşterilerimizden “sürdürülebilir üretici kimliği, çevre dostu ürünler ve mevzuata uyum” konusunda talepler artıyor. Müşterilerimizin satınalma departmanları bizlere daha fazla ödev getiriyor. Emtia fiyat dalgalanmalarını, Küresel PMI ve Drewry Konteyner Endekslerini yakından takip ediyoruz.

Küresel İmalat PMI Kritik Seviyelerde Seyretmeye Devam Ediyor

Ocak 2025 Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Küresel İmalat PMI verileri 50.1 seviyesinde. Avrupa Bölgesi İmalat PMI 46.6, Asya 50.5 ve Amerika Birleşik Devletleri 51.2 oldu. İhracat pazarlarımızda Almanya 45, Fransa 45, Çin 50.5 İngiltere 48.3 ve Japonya 48.7 seviyesine geldi. Dünya çapında endüstriyel canlanmanın ciddi bir işareti görülmemekte. Hindistan dünya ortalamasının üzerinde ilerliyor. Hindistan Ocak 2025 İmalat PMI 57.7. Diğer taraftan Drewry Konteyner Endeksi bu hafta % 3 düşüşle 3.273 dolara geriledi. Düşme eğilimi devam ediyor. Yakından takip ediyoruz.

Rakamlar gösteriyor ki, dünya ekonomisinde belirsizlik ve riskler bir süre daha devam edecek. O nedenle şirketler olarak bu yıl, atmamız gereken adımları, ertelenen kurumsal yapı eksikliklerine odaklanalım.

Sürdürülebilir Tedarik Stratejisi ve ISO 20400 Sürdürülebilir Tedarik Standardı

2025 yılında Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programları sadece satınalma departmanlarının değil tüm şirketin ana gündemlerinden bir tanesi oldu. Bu yıl, kurumsal eksikliklerin giderildiği bir yıl olmalı. Şirketlerimiz daha fazla tedarikçilere liderlik etmek zorunda. Tüm şirketler, eğitim akademilerinde yeni bir vizyonla hareket ediyor. İlk aşama, büyük ölçekli şirketlerimizin kendi bünyelerinde Sürdürülebilir Tedarik eğitimlerini üretim, satınalma ve kalite ile birlikte almaları. Konuyu özümsemeleri. Daha sonraki aşamada kritik parça üreten tedarikçilerin dünya standartlarında kalite ve sürdürülebilirlik uygulamalarını inşa etmelerine yardımcı olmak. Şirket akademisi bünyesinde Tedarikçi Geliştirme Programını yürürlüğe sokmak. Konunun ciddiyetini fark edenler rekabette hep bir adım önde olacak.

Satınalma Eğitim Programları

Şirketlerimize sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi ve yeşil satınalma uygulamalarında destek oluyoruz. Stratejik satınalma ve kategori yönetimi, tedarikçi performans değerlendirme, yöneticiler için müzakere teknikleri ve pazarlık becerileri (ileri seviye), harcama analitiği; maliyet ve gider analizi alanlarında eğitim hizmetleri sunuyoruz. Yöneticiler için bire bir (1-1) ve grup eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Eğitim kataloğumuzu indirerek şirketiniz için en doğru eğitimi alabilirsiniz. Eğitim alan firmalarımıza 6.000 TL değerinde (10 kişiye kadar) 1 yıllık e-dergi üyeliği hediye ediyoruz.

Ekibinizin mesleki gelişimi için bir adım atın.

Departman olarak dergi arşivine (146 sayı), e-kitap, sektör raporları ve gelecek bir yıl boyunca 12 sayıya erişim sağlayın.

Dijital dergi aboneliği için https://satinalmadergisi.com/dijital-islem-merkezi/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Şubat 2025 sayımıza katkı veren tüm yazarlarımıza teşekkür ederim.

Prof. Dr. Murat Erdal
Editör
editor@SatinalmaDergisi.com

Satınalma Dergisi Şubat 2025 sayısını ve 13 yıllık arşivi Buyer Network Öğrenme Merkezi’nde bulabilirsiniz.

Satınalma Dergisi şubat 2025 Kapak

Perakende Değer Zinciri İkinci Adım: Satış Kanalı Değer Önerisi Uygulamaları

Perakende Değer Zinciri İkinci Adım Satış Kanalı Değer önerisi Uygulamaları
Perakende Değer Zinciri İkinci Adım: Satış Kanalı Değer Önerisi Uygulamaları

Perakende Değer Zinciri İkinci Adım: Satış Kanalı Değer Önerisi Uygulamaları
Dr. Ulduz AZAD 

Perakende Değer Zinciri İkinci Adım Satış Kanalı Değer önerisi Uygulamaları
Perakende Değer Zinciri İkinci Adım: Satış Kanalı Değer Önerisi Uygulamaları

Perakendecilik geliştikçe, müşteriler hem çevrimiçi hem de fiziksel deneyimler yaşayarak tüm kanallardaki süreçlerin sorunsuz olmasını beklerler (Piotrowicz ve Cuthbertson, 2014).  Global perakende pazarının 2030’a kadar 40 trilyon, çevrimiçi perakende pazarının ise 2024-2031 döneminde 5 trilyon ABD dolarına ulaşması bekleniyor. Türkiye, 2023’te 52,2 milyar dolarlık e-ticaret pazar büyüklüğüyle dünyanın 18. büyük pazarı konumunda olup, bu rakamın 2032’ye kadar 110,6 milyar dolara çıkması öngörülüyor (Kaynak: IMARC Group).

Araştırmalara göre fiziki mağaza ve çevrimiçi kanala ait değer önerileri başlıkları aşağıda sıralanmıştır.

  • Mağaza Değer Önerileri:
  • Güvenilirlik örneği : Walmart, Düşük fiyat garantisi, geniş ürün yelpazesi, müşteri hizmetleri, güvenilir tedarik zinciri, küresel tedarikçi ağı, lojistik optimizasyonu ve güçlü fiziksel mağaza ağı ile Dünya’nın en büyük Perakendecisidir. Kurucusu Sam Walton marka kimliği ile özdeşleşmiştir.
Walmart Perakende
Walmart – Perakende
  • Kişisel Etkileşim örneği : House of Super Steps Şehrin kalabalığında benzersiz bakış açılarıyla öne çıkanlar için. Kendi yasalarını yazan, sanatın ve müziğin özgür ruhunu her anına taşıyanlar için. Sokakların dinamik enerjisini yakalayıp, onu kendi yaratıcı tarzlarıyla yeniden şekillendiren ve ritmi yaşamlarının temel melodisi haline getirenlerin buluşma noktası burada. Asi ve enerjik düşünen, sporun dinamizmiyle sanatın derinliğini harmanlayan herkesin yeni evidir.
Super Steps Perakende
Super Steps Perakende
  • Şirket Politikaları için örnek marka : ZARA , moda trendlerine hızlı uyum sağlayarak üretim süreçlerini optimize eden hızlı ve esnek tedarik zinciri alt yapısına sahiptir. Sürdürülebilirlik için 2040 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi, 2025’e kadar tüm koleksiyonlarında sürdürülebilir kumaş kullanımı taahhüdü ile hızlı moda trendlerine uygun, ulaşılabilir fiyatlarla şık tasarımlar sunan, mağaza içi yenilikçi deneyimler ve mobil alışveriş entegrasyonu ile müşteri sadakatini artıran markadır.
Zara Perakende
Zara – Perakende
  • Fiziksel Yönler açısından örnek mağaza perakendecisi : Apple Store, ikonik mimari tasarımı cam cepheler, açık konsept, minimalist estetik, doğal aydınlatma kullanımı ve deneyim odaklı mağazacılık ile ürünleri test edebilme imkânı, genius bar teknik destek hizmeti, today at Apple etkinlikleri yürütmektedir. Self-checkout sistemi, artırılmış gerçeklik (AR) ile ürün tanıtımı, mağaza içi mobil ödeme kolaylıkları ile sadece satış yapılan bir yer olmaktan öte, teknoloji ve tasarımın buluştuğu deneyim merkezleri olarak konumlanıyor.
Apple Perakende
Apple – Perakende
  • Çevrimiçi Perakende Değer Önerileri:
  • Görsel çekicilik örneği : Amazon, kapsamlı ürün görselleri, yüksek çözünürlüklü fotoğraflar, 360° görüntüleme, canlı yayınlar, ürün incelemeleri, kullanım videoları, Amazon live ile interaktif alışveriş deneyimi, kişiselleştirilmiş ürün önerileri, yapay zeka destekli algoritmalarla müşteriye özel alışveriş deneyimi, modern ve kullanıcı dostu arayüz ile ürün keşfetmeyi kolaylaştırmaktadır.
Amazon Perakende
Amazon – Perakende
  • Kaçış örneği: Trendyol, özel fırsatlar, sınırlı süreli indirimler ve çeşitli ürün seçenekleriyle müşterilerine dinamik ve ilgi çekici bir alışveriş deneyimi ile, müşterilerin günlük rutinlerinden uzaklaşarak yeni ve heyecan verici ürünleri keşfetmelerine olanak tanıyan bir kaçış hissi sunmaktadır.
Trendyol Perakende
Trendyol – Perakende
  • Etkileşim örneği için: Glossier, çevrimiçi platformunda müşteri yorumları ve fotoğrafları gibi içerikleri öne çıkararak etkileşimi teşvik eder. Bu yaklaşım, bir topluluk duygusu oluşturur ve ürünlerin gerçek insanlarda nasıl göründüğünü görmelerine olanak tanır. Glossier, “Glossy” adlı yapay zeka destekli sohbet botunu kullanarak, cilt tipine dayalı kişisel bir cilt raporu ve ürün önerileri sunar.
Glossier Perakende
Glossier – Perakende
  • Eğlence örneği için platformlar perakendecilierden daha aktiftir: TikTok Shop, kullanıcıların doğrudan TikTok uygulaması içinden ürün satın almasına olanak tanıyan bir TikTok özelliğidir. Statista’ya göre 2022 yılında ABD’deki 23,7 milyon TikTok kullanıcısı alışveriş yapmıştır. 2026 yılında bu rakamın 67% artarak 39,5 milyona ulaşması bekleniyor. TikTok sadece viral danslar ve komik videolardan ibaret değil, izleyiciler doğrudan canlı yayından ürün satın alabilir.
Tik Tok Perakende
Tik Tok – Perakende

Sizce, gelecekte farklı kanallara ait hangi değer önerileri müşteri perakende deneyimini şekillendirecek?

Bu yazıda, Kanal (Mağaza) Değer Zinciri için 1988 yılında Parasuraman tarafından servis kalitesinin ölçümü için geliştirilen SERVQUAL ölçeği örnek alınarak Vazquez tarafından özellikle marketler için geliştirilen ve 18 sorudan oluşan CALSUPER ölçeği kullanılmıştır. Kanal (Online) Değer Zincirinin ölçümü için ise internetten yapılan alışveriş deneyimi değerinin ölçümü için geliştirilen (EVS; an experiental value scale), görsel çekicilik, kaçış ve eğlence faktörleri ile, (Mathwick, Malhotra, Rigdon, 2001),   e-ticaret alanında farklı kategorilerin araştırma sonuçlarında da yer alan etkileşim faktörü (Kim, Niehm, 2009) kullanılmıştır.

Anlaşıldığı üzere, müşteri yolculuğu, satın alma öncesi ve sonrası etkileşimler ve sürdürülebilirlik endişeleri üzerine sektör ile akademi iş birliğinde araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

Satın alma Eğitimi Uygulama-1 : Tedarikçi Performans Değerlendirme Nasıl Yapılır?

Tedarikçi Performans Değerlendirme
Tedarikçi Performans Değerlendirme Nasıl Yapılır?

Satın alma Eğitimi Uygulama-1 :
Tedarikçi Performans Değerlendirme Nasıl Yapılır?

Hizmet Sektörlerinde Tedarikçi İlişkileri ve Sözleşme Yönetimi 

Prof. Dr. Murat ERDAL 

Öğrenme Hedefleri: Bu uygulama (vaka çalışması) ile ne öğreneceksiniz?

  • Hizmet Sektörlerinde Tedarikçi İlişkileri ve Sözleşme Yönetimi 
  • Kargo ve Lojistik Firmaları için Seçim Kriterleri Nelerdir?
  • E-Ticaret Lojistik Operasyonları ve KPI’lar
  • Sipariş Yönetimi ve Müşteri İlişkileri

Bu uygulama sonrasında, devam niteliğinde Uygulama 2 ve 3’ü incelemeniz önerilmektedir.

Tedarikçi Performans Değerlendirme
Tedarikçi Performans Değerlendirme Nasıl Yapılır?

Satın alma Eğitimi: Tedarikçi Performans Değerlendirme Nasıl Yapılır?

            Üniversitede öğretim üyesi olarak çalışan Selin Hn. ve Aysel Hn. ofis gereksinimleri için internette araştırma yaparken bir mobilya perakendecisinin web sitesini buldular. Mobilya perakendecisi internet sitesinde şehir içerisinde tüm siparişlerin “7 gün içerisinde teslimat taahhüdü” konusunda hayli iddialıydı ve bu taahhüdü ön plana çıkarıyordu.

            Öğretim üyeleri, oda ihtiyaçları için siteden beğendikleri 8 sandalye ile bir adet sehpa taleplerini iki ayrı sipariş üzerinden verdiler.

Sipariş ve Operasyonun Tarihsel Süreci

17 Eylül – İnternet sitesinden sipariş bilgileri girildi ve kredi kartıyla ödemeler gerçekleştirildi.

Bu örnek olay (case study) yönetici eğitimleri için özel olarak hazırlanmıştır. Uygulamanın tamamını görüntülemek için Dergi Aboneliği / Öğrenme Üyeliği gerekmektedir.
Hesap Oluştur

TEDARİKÇİ PERFORMANS DEĞERLENDİRME EĞİTİMİ :

-> Şirket Eğitimleriniz için Doğru Teklif Alın -> egitim@satinalmadergisi.com

Bu uygulama sonrasında, devam niteliğinde Uygulama -2’yi incelemeniz önerilmektedir.

Tedarikçi Kpi Performans Değerlendirme
Tedarikçi KPI Performans Değerlendirme

FABRİKANIZDA BİRE BİR (1-1) ve GRUP EĞİTİMLERİ

UYGULAMA AĞIRLIKLI EĞİTİMLER – VAKA TABANLI İÇERİKLER

Kurumsal Satış Eğitimi

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli. Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz.

Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.
Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal

 

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri

☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)
☐ Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Stratejik Satınalma Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Standardı ISO 20400 Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (1-2 gün)
☐ Harcama Analitiği; Maliyet ve Gider Analizi Eğitimi (1 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Stratejileri Eğitimi (2 gün)
☐ Depo ve Stok Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Yapay Zeka Uygulamaları ve Satınalma 4.0 Dijital Dönüşüm Eğitimi (2 gün)

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

BÜYÜME İÇİN EKİBİNİZE DÜZENLİ EĞİTİMLER VERİN.

SATINALMA EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SÖZLEŞME YÖNETİMİ ve KONTRAT YÖNETİCİLİĞİ MAKALE DİZİSİ

MAKALE DİZİSİ -> Prof. Dr. Murat ERDAL

TEDARİKÇİ ÜRETİM SÖZLEŞMESİ

OTOMOTİV SEKTÖRÜ MİLK-RUN SÖZLEŞME İNCELEMESİ

  • Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – IBölüm-I: Taşıma Esasları – Araç Spesifikasyonları (Madde 1-5 arası)
  • Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – II Bölüm-II: Nakliyecinin Yükümlülükleri ve diğer. Madde (6-21 arası)

DANIŞMANLIK HİZMET ALIMLARI VE SÖZLEŞMELER

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ MAKALELERİ
-> Prof. Dr. Murat ERDAL

SATIN ALMA EĞİTİM TESTLERİ

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ VE YEŞİL SATIN ALMA EĞİTİMİ

MAKALE DİZİSİ -> Prof. Dr. Murat ERDAL

MÜZAKERE TEKNİKLERİ VE PAZARLIK BECERİLERİ MAKALELERİ
“Taktikler bazen pazarlık sürecinin başı, bazen ortası bazen de sonunda etkilidir.”

PAZARLIK MASASI ve PAZARLIK TAKTİKLERİ

“If you are not at the table, you are on the menu”.

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

MÜZAKERE & PAZARLIK EĞİTİM TESTLERİ

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

LOJİSTİK YÖNETİMİ MAKALELERİ

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı – Proje Danışmanlığı

Proje Konuları:

  • Sürdürülebilir Tedarik / Kaynak Stratejisi
  • Tedarikçi ve Operasyonel Riskler
  • Sürdürülebilir Tedarikçi Kimliği
  • Tedarikçi ESG Programı
  • Mevzuata Uyum ve Emisyon Hesaplamaları
  • ISO 20400 Sürdürülebilir Tedarik Standardı
  • İhale Kriterleri ve Sözleşmelerin Revizyonu
  • Tedarikçi Geliştirme – Rehberlik Programı
  • Tedarikçiler için Eğitimler
  • Tedarikçi Portalı; Takip ve İzleme
  • Tedarikçi Performans Değerlendirme
  • Tedarikçi Etik Kodlar
  • Tedarikçi Davranış Kuralları
  • Tedarikçi Gelişimi ve Raporlama

Proje Danışmanlık Süresi: 1 Yıl

Proje Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL merdal@istanbul.edu.tr 

Kitap Önerileri : 

  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı), Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.
  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ, Prof. Dr. Murat ERDAL, (Beta Yayıncılık),
    4. Baskı.

Duygusal Zeka ile Tedarikçi İlişkilerini Güçlendirmek

Duygusal Zeka Ile Tedarikçi İlişkilerini Güçlendirmek Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Duygusal Zeka ile Tedarikçi İlişkilerini Güçlendirmek

Efsun Yüksel Tunç

Duygusal Zeka Ile Tedarikçi İlişkilerini Güçlendirmek Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemTedarik zinciri yönetimi, yalnızca verimlilik ve maliyet optimizasyonu ile ilgili değildir. Etkili bir tedarikçi yönetimi, iş birliklerinin sürdürülebilirliğini sağlamaktan, karşılıklı güven oluşturmaktan ve krizleri etkin şekilde yönetmekten geçer. Bu süreçte teknik becerilerin yanı sıra duygusal zeka (EQ) giderek daha kritik bir rol oynamaktadır.

Harvard Business Review’un yaptığı araştırmalara göre, iş dünyasında başarılı iş birliklerinin temelinde %80 oranında kişiler arası ilişkiler ve iletişim becerileri yer almaktadır. Satın alma ve tedarik zinciri yöneticileri için duygusal zeka, doğru iş birliklerini kurmak, tedarikçileri yönlendirmek ve uzun vadeli güvenilir ilişkiler inşa etmek adına kritik bir yetkinlik haline gelmiştir.

Duygusal zeka, bireylerin kendi duygularını tanıyıp yönetebilmesi, başkalarının duygularını anlayarak etkili iletişim kurabilmesi anlamına gelir. Daniel Goleman’ın duygusal zeka modeline göre, iş dünyasında başarı için IQ tek başına yeterli değildir; liderlik, müzakere ve ilişkileri yönetme becerileri için EQ’nun da yüksek olması gerekir.

Tedarik zinciri yönetiminde fiyat odaklı müzakerelerden çok daha fazlasına ihtiyaç vardır. Karşılıklı güven, açık iletişim ve kriz anlarında sağduyulu kararlar alabilme becerisi, başarılı tedarikçi ilişkileri için kritik unsurlardır.

Duygusal zekanın tedarikçi ilişkilerine nasıl etki ettiğini şu beş temel başlıkta ele alabiliriz:

  1. Empati ile Daha Güçlü İlişkiler Kurmak

Tedarikçilerle sağlıklı ve sürdürülebilir bir iş birliği kurmanın temelinde empati yer alır. Empati, yalnızca tedarikçinin ihtiyaçlarını anlamak değil, aynı zamanda onların karşılaştığı zorlukları da görebilmektir. Bir tedarikçi, kendi ihtiyaçlarının anlaşıldığını hissettiğinde daha esnek, çözüm odaklı ve iş birliğine açık hale gelir.

Örneğin, bir üretim sürecinde ham madde gecikmesi yaşayan bir tedarikçiyle empati kuran bir satın alma yöneticisi, sürecin ortak bir çözümle nasıl iyileştirilebileceğini daha kolay belirleyebilir. Empati, iş ortaklığını bir kazan-kazan ilişkisine dönüştüren önemli bir unsurdur.

  1. Etkili İletişim ile Krizleri Yönetmek

Tedarik zinciri yönetiminde krizler kaçınılmazdır. Sevkiyat gecikmeleri, stok sorunları veya kalite problemleri gibi durumlarda, güçlü bir iletişim becerisi sorunun büyümesini engeller.

Duygusal zeka yüksek yöneticiler, agresif ve suçlayıcı bir tutum yerine, çözüm odaklı bir yaklaşım sergileyerek tedarikçileriyle sağlıklı bir diyalog kurabilir. Kriz anlarında şeffaf ve yapıcı bir iletişim sağlamak, sadece mevcut sorunun çözülmesini değil, aynı zamanda gelecekteki iş birliklerinin daha sağlam hale gelmesini sağlar.

  1. Öz Farkındalık ile Daha İyi Müzakereler Yapmak

Müzakere süreci, yalnızca rakamlar üzerinden yürütülen bir süreç değildir; psikolojik unsurlar da büyük bir rol oynar. Öz farkındalığı yüksek bir satın alma yöneticisi, kendi duygularını kontrol altında tutarak müzakere sırasında daha stratejik ve sağduyulu hareket edebilir.

Örneğin, bir müzakere sırasında karşı tarafın taleplerine duygusal tepkiler vermek yerine, sürecin her iki taraf için de en iyi şekilde sonuçlanmasını sağlayacak bir strateji geliştirmek uzun vadeli başarıyı getirir.

  1. Güven İnşa Ederek Uzun Vadeli İş Birlikleri Kurmak

Tedarikçilerle yalnızca ticari bir ilişki kurmak yerine, güven temelli bir ortaklık geliştirmek satın alma süreçlerinde büyük avantaj sağlar. Güven, bir tedarikçinin daha kaliteli hizmet sunmasını, kriz anlarında esnek davranmasını ve müşteri taleplerine daha duyarlı olmasını sağlar.

Yapılan araştırmalar, güven odaklı tedarikçi yönetimi uygulayan şirketlerin maliyetlerini %20’ye varan oranlarda azalttığını ve operasyonel verimliliklerini artırdığını ortaya koymaktadır.

  1. Duygusal Dayanıklılık ile Değişime Uyum Sağlamak

Küresel tedarik zincirinde pandemi, ekonomik krizler ve teknolojik dönüşümler gibi pek çok belirsizlik bulunmaktadır. Bu tür değişimlere hızlı adapte olabilmek, duygusal dayanıklılığı güçlü profesyonellerin en önemli becerilerinden biridir.

Duygusal zekası gelişmiş satın alma yöneticileri, belirsizlikler karşısında sakin kalabilme, ekiplerini ve iş ortaklarını etkili şekilde yönlendirebilme ve çözüm odaklı düşünebilme becerisine sahiptir.

Güçlü tedarikçi ilişkileri, uzun vadede operasyonel sürdürülebilirliği, kriz yönetimini ve inovasyonu destekler. Duygusal zeka, tedarikçi ilişkilerini bir rekabet ortamından iş birliğine taşıyan en önemli unsurlardan biridir. Empati, etkili iletişim, müzakere becerileri, güven inşası ve değişime uyum sağlama yetkinlikleri, günümüz satın alma profesyonelleri için vazgeçilmezdir. Tedarik zincirinde başarıya ulaşmak isteyen işletmeler, yalnızca teknik süreçleri değil, insan faktörünü ve ilişkilerin yönetimini de stratejilerinin merkezine almalıdır.

Peki, sizin tedarikçi yönetiminde duygusal zeka kullanarak geliştirdiğiniz en etkili stratejiler nelerdir?

Duygusal Zeka Ile Tedarikçi İlişkilerini Güçlendirmek Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemEfsun Yüksel Tunç

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

efsun@indus.com.tr

https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/

Instagram @indusefsun

#satınalma #tedarikzinciri #duygusalzeka #işbirliği #tedarikçiyönetimi #işdünyası #müzakere #krizyönetimi #liderlik #tedarikçiilişkileri #stratejiksatınalma #işgeliştirme #profesyonelyönetim

Lojistik Sektöründe Yapay Zeka: Dijital Dönüşümün Yeni Yüzü

Lojistik Sektöründe Yapay Zeka Dijital Dönüşümün Yeni Yüzü

Lojistik Sektöründe Yapay Zeka: Dijital Dönüşümün Yeni Yüzü

Sirius AI Tech

Lojistik Sektöründe Yapay Zeka Dijital Dönüşümün Yeni YüzüGünümüz iş dünyasında, lojistik sektörü artan rekabet, hızla değişen tüketici beklentileri ve küresel tedarik zincirlerindeki karmaşıklıkla başa çıkmak zorunda. Bu zorluklar, geleneksel yöntemlerin ötesine geçilmesini ve inovatif teknolojilerin devreye alınmasını gerektiriyor. Yapay zeka (YZ) teknolojisi, lojistik operasyonların her aşamasında – rota planlamasından depo yönetimine, talep tahmininden müşteri hizmetlerine kadar – devrim yaratacak potansiyeliyle öne çıkıyor. Sektörde yaşanan darboğazları ortadan kaldıran bu teknoloji, yalnızca verimliliği artırmakla kalmayıp maliyetleri de düşürerek rekabet avantajı sağlıyor.

Webtures’ın lojistik sektöründe yapay zekanın rolünü ele aldığı raporunda belirtildiği gibi, YZ; veri analitiği, otomasyon ve tahmin algoritmaları sayesinde lojistik süreçleri daha hızlı, doğru ve ekonomik hale getiriyor.

Lojistikte Karşılaşılan Temel Darboğazlar

Lojistik operasyonların verimliliğini engelleyen en önemli sorunlar arasında zaman kaybı, yüksek maliyetler, envanter yönetiminde hatalar, geciken teslimatlar ve müşteri memnuniyetsizliği yer alıyor. Geleneksel sistemler, çoğunlukla manuel süreçlere dayandığı için bu darboğazlar kaçınılmaz hale geliyor. Örneğin:

  • Rota Belirleme ve Teslimat Gecikmeleri: Trafik, hava koşulları, yol kapanmaları gibi dinamik etkenlerin anlık değişimini göz önüne alamayan geleneksel planlama yöntemleri, teslimat sürelerini uzatabiliyor.
  • Envanter Yönetimi Sorunları: Stok fazlası ya da yetersizliği, hem depolama maliyetlerini artırıyor hem de müşteri taleplerinin zamanında karşılanamamasına neden oluyor.
  • İnsan Kaynaklı Hatalar: Manuel veri girişi, belge yönetimi ve diğer işlemlerde ortaya çıkan hata oranları, operasyonel verimliliği düşürüyor.
  • Şeffaflık Eksikliği: Tedarik zincirindeki süreçlerin izlenebilir olmaması, sorunların erken tespit edilmesini ve hızlı müdahaleyi zorlaştırıyor.

Bu zorluklar, lojistik sektöründeki şirketlerin maliyetlerini artırırken aynı zamanda müşteri memnuniyetini ve iş sürekliliğini olumsuz etkiliyor.

Yapay Zeka ile Darboğazlara Çözüm

Yapay zeka, yukarıda bahsedilen darboğazların her birine yenilikçi çözümler sunuyor. Gelişmiş veri analitiği ve otomasyon sayesinde, YZ lojistik süreçleri optimize ediyor, hataları en aza indiriyor ve kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlıyor.

1. Rota Optimizasyonu ve Gerçek Zamanlı Planlama

YZ destekli rota planlama sistemleri, trafik, hava durumu, yol çalışmaları ve diğer dış etkenleri gerçek zamanlı olarak analiz ediyor. Bu sayede, lojistik firmaları en kısa ve en verimli güzergahı belirleyerek teslimat sürelerini kısaltabiliyor ve yakıt tüketimini azaltabiliyor. Oracle’ın tedarik zinciri çözümlerinde de vurgulandığı gibi, YZ sayesinde gönderim ve teslimat süreçleri optimize edilerek, operasyon maliyetlerinde ciddi düşüşler sağlanıyor.

2. Envanter ve Depo Yönetiminde Mükemmellik

Yapay zeka, geçmiş satış verilerini ve piyasa trendlerini analiz ederek, gelecekteki talep öngörüleri oluşturuyor. Böylece, stok seviyeleri optimum düzeyde tutulabiliyor; stok fazlalığı ya da eksikliği gibi maliyetli sorunların önüne geçilebiliyor. Aynı zamanda, depo otomasyonu ve robotik sistemler ile ürün yerleştirme, toplama ve paketleme işlemleri hızlanıyor. Bu sistemler, insan hatalarını minimize ederken, depo verimliliğini artırıyor.

Most Idea’nın lojistikte yapay zeka kullanımına değindiği makalede, bu tür otomasyon uygulamalarının envanter yönetiminde ve depo operasyonlarında sağladığı avantajlar öne çıkarılıyor.

3. Otomatik Belge ve Uyumluluk Yönetimi

Yapay zeka, lojistik süreçlerinde belgelerin otomatik olarak yönetilmesini sağlayarak manuel iş yükünü önemli ölçüde azaltıyor. Sürücüler, belgelerini doğrudan sisteme yükleyebiliyor; sistem ise bu belgeleri düzenli ve güvenli bir şekilde arşivleyerek, uyumluluk kontrollerini otomatik olarak yapıyor. Böylece, hem zamandan tasarruf sağlanıyor hem de hatalı belge yönetimi nedeniyle oluşabilecek cezaların önüne geçiliyor.

4. Gerçek Zamanlı İzleme ve Proaktif Uyarılar

YZ destekli izleme sistemleri, gönderilerin her aşamasını gerçek zamanlı olarak takip ediyor. Bu sistemler, olası gecikmeleri, trafik sıkışıklıklarını veya beklenmedik aksaklıkları önceden tespit ederek, yöneticilere proaktif uyarılar gönderiyor. Böylece, müdahale süresi kısalıyor ve operasyonel aksaklıklar minimize ediliyor.

5. Tahmine Dayalı Analitik ve Sürekli Öğrenme

Yapay zeka, büyük veri kümeleri üzerinde sürekli öğrenme yeteneğine sahiptir. Bu sayede, geçmiş verilerden elde ettiği içgörüleri kullanarak, operasyonları her geçen gün daha da optimize eder. Talep tahmini, stok yönetimi, araç bakımı ve diğer birçok alanda yapılan tahmine dayalı analizler, işletmelerin gelecekte karşılaşabileceği riskleri minimize eder ve proaktif stratejiler geliştirmelerini sağlar.

Seferi: Lojistikte Devrim Yaratan Çözüm

Sirius AI Tech olarak, lojistik sektöründeki bu zorluklara yenilikçi bir çözüm getirmek için Seferi ürünümüzü geliştirdik. Seferi, uçtan uca lojistik süreçlerini dijitalleştiren ve optimize eden kapsamlı bir platformdur. Seferi sayesinde, lojistik firmaları operasyonel verimliliklerini artırırken, rekabet avantajı elde edebiliyor.

Seferi’nin Sağladığı Başlıca Avantajlar

Otomatik Rota Planlama ve Gerçek Zamanlı Güncellemeler

Seferi, gelişmiş yapay zeka algoritmaları kullanarak otomatik rota planlaması yapar. Trafik, hava durumu, yol kapanmaları gibi faktörleri sürekli izleyen sistemimiz, en verimli güzergahı belirler ve teslimat süresinde aksama yaşanmasını engeller. Böylece, müşterilerinize daha hızlı ve güvenilir teslimatlar sunabilirsiniz.

Maliyet Optimizasyonu

Yapay zeka, Seferi’nin temel bileşenlerinden biridir. Akıllı algoritmalarımız, en uygun rotaları belirleyerek yakıt, vergi ve araç aşınması maliyetlerini minimize eder. Bu, şirketinizin kaynaklarını daha etkin kullanmasını sağlar ve operasyonel maliyetlerde önemli tasarruflar elde etmenize yardımcı olur.

Akıllı Araç Ataması ve Kapasite Eşleştirmesi

Seferi, mevcut araç filonuzu analiz ederek, kapasite, yük türü ve varış noktasına göre en uygun aracı seçer. Bu özellik, her teslimat için ideal araç atamasını otomatikleştirir ve planlama süreçlerini optimize eder. Böylece, boşta kalan araçların en verimli şekilde kullanılması sağlanır.

Otomatik Belge ve Uyum Yönetimi

Platformumuz, sürücülerin belgelerini sisteme yüklemesini sağlayarak manuel işlemleri ortadan kaldırır. Seferi, tüm belgeleri dijital ortamda güvenle saklarken, yerel ve uluslararası düzenlemelere uyumu da otomatik olarak takip eder. Bu özellik sayesinde, hatalı belge yönetiminden kaynaklanabilecek gecikmelerin ve cezaların önüne geçilir.

Trend Tanıma ve Proaktif Analitik

Seferi’nin Boss AI entegrasyonu, yapay zekanın en ileri seviyede kullanımını temsil eder. Sistem, veri akışlarını analiz ederek, ortaya çıkan trendleri veya olağandışı durumları tespit eder. Böylece, henüz soru sorulmadan önce size eyleme geçirilebilir içgörüler sunar. Bu sayede, iş stratejilerinizi proaktif olarak revize edebilir ve pazar dinamiklerine hızlı adapte olabilirsiniz.

Gerçek Zamanlı Sevkiyat Takibi ve Proaktif Uyarılar

Seferi ile her gönderinizi anlık olarak izleyebilirsiniz. Gerçek zamanlı takip sistemi, sevkiyat süreçlerindeki aksaklıkları önceden tespit eder ve potansiyel gecikmeleri size bildirir. Bu şeffaflık, müşteri memnuniyetini artırırken, lojistik operasyonlarınızın sorunsuz işlemesini sağlar.

Sürekli Öğrenme ve Adaptasyon

Seferi, kullandıkça daha iyi performans gösteren bir yapıya sahiptir. Geçmiş teslimat verilerini analiz ederek, rota planlaması, araç ataması ve envanter yönetimi gibi süreçlerde sürekli iyileştirme sağlar. Bu adaptif yapı, şirketinizin lojistik operasyonlarını her zaman en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olur.

E-posta Entegrasyonu ile Kolay Sipariş Takibi

Platformumuz, e-posta entegrasyonu sayesinde gelen siparişleri otomatik olarak tanımlar ve onay için size sunar. Bu özellik, siparişlerin hızlı işleme alınmasını sağlar ve çalışanlarınızın iş yükünü hafifletir. Aynı zamanda, mobil uygulama desteği ile tüm süreci anında takip edebilirsiniz.

Unite.ai’nın raporunda belirtildiği gibi, yapay zekanın tedarik zincirlerinde sağladığı dönüşüm potansiyeli, doğru uygulandığında operasyonel verimliliği ve müşteri memnuniyetini büyük ölçüde artırıyor. Seferi, bu dönüşümü lojistik süreçlerinize entegre ederek sektörde öncü bir konuma gelmenizi sağlıyor.

Yapay Zekanın Geleceği ve Lojistik Sektöründeki Rolü

Yapay zeka teknolojileri, lojistik sektöründe yalnızca operasyonel verimliliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik, müşteri deneyimi ve veri şeffaflığı gibi alanlarda da devrim yaratıyor. 2026 yılına doğru, YZ’nin lojistik süreçlerdeki etkileri daha somut hale gelecek; otonom araçlar, drone teslimatları, tahmine dayalı analitik ve gerçek zamanlı veri takibi gibi teknolojiler sektörün işleyiş biçimini kökten değiştirecek.

Özellikle çevresel sürdürülebilirlik alanında, yapay zeka destekli rota optimizasyonu ile araçların yakıt tüketimi azaltılırken, karbon ayak izi de minimize edilecek. Bu durum, hem yasal düzenlemelere uyum sağlamak hem de tüketicilerin çevreye duyarlı markaları tercih etmesi açısından büyük önem taşıyor.

Ayrıca, veri analitiği sayesinde lojistik zincirinde şeffaflık sağlanacak, tüm süreçler izlenebilir hale gelecek ve olası hatalar anında tespit edilerek hızlı müdahale edilebilecek. Bu durum, müşteri memnuniyetini artırırken, tedarik zincirinde güvenilir bir ekosistem oluşturulmasına yardımcı olacak.

Ekonomim’in konu üzerine araştırmasında vurguladığı gibi, geleceğin lojistiği; verimlilik, şeffaflık ve sürdürülebilirlik açısından tamamen yeniden tanımlanacak. Yapay zeka ile desteklenen sistemler, şirketlerin stratejik kararlar almasına olanak tanırken, aynı zamanda operasyonel riskleri de minimize edecek.

Dijital Dönüşümde Lider Olun

Lojistik sektöründe yapay zeka, operasyonel darboğazları aşmak, maliyetleri düşürmek ve müşteri memnuniyetini artırmak için vazgeçilmez bir araç haline geldi. Geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı noktalarda YZ, veriye dayalı öngörüleri, otomasyonu ve gerçek zamanlı izleme özellikleriyle devreye giriyor. Bu teknoloji sayesinde, lojistik süreçler daha akıllı, daha hızlı ve daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşuyor.

Sirius AI Tech olarak bizler, bu dönüşümün öncüsü olmak ve sektörde fark yaratmak amacıyla Seferi ürünümüzü geliştirdik. Seferi, otomatik rota planlamasından, akıllı araç atamasına; belge yönetiminden, gerçek zamanlı sevkiyat takibine kadar tüm lojistik süreçleri dijitalleştiriyor. Gelişmiş yapay zeka algoritmalarıyla desteklenen Seferi, lojistik operasyonlarınızda maksimum verimlilik ve minimum hata oranı sağlarken, maliyetleri de önemli ölçüde düşürüyor.

Bu dönüşümde, şirketlerin yalnızca teknolojiyi benimsemesi değil, aynı zamanda çalışanlarını bu yeni sisteme adapte etmeleri de büyük önem taşıyor. Seferi, kullanıcı dostu arayüzü ve kapsamlı eğitim desteğiyle, çalışanlarınızın kolayca adapte olabileceği bir platform sunuyor. Böylece, hem operasyonlarınız hızlanıyor hem de çalışanlarınızın motivasyonu artıyor.

Sonuç olarak, yapay zeka lojistik sektöründe devrim yaratıyor; verimliliği artırarak, maliyetleri düşürüyor, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmayı kolaylaştırıyor ve müşteri deneyimini iyileştiriyor. 2025 ve sonrasında bu teknolojilerin etkilerini daha somut bir şekilde hissedeceğiz. Dijital dönüşüme ayak uyduramayan şirketler, rekabet avantajını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak. Biz Sirius AI Tech olarak, bu dönüşümde liderliği ele alıyor, yenilikçi çözümlerimizle lojistik sektörünü geleceğe taşıyoruz.

Lojistik Sektöründe Yapay Zeka Dijital Dönüşümün Yeni YüzüSevgili iş dünyası profesyonelleri, siz de lojistik süreçlerinizde verimliliği artırmak, maliyetlerinizi düşürmek ve müşteri memnuniyetinizi en üst seviyeye çıkarmak istiyorsanız, Seferi ile tanışmanın tam zamanı. Seferi, lojistikte yapay zekanın tüm avantajlarını işletmenize taşıyarak, sizi sektörün öncüleri arasına katacak.

Sirius AI Tech

Trump’ın Ticaret Savaşı Kumarı: Amerika Neden En Büyük Kaybeden Olabilir?

Trump'ın Ticaret Savaşı Kumarı Amerika Neden En Büyük Kaybeden Olabilir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Trump’ın Ticaret Savaşı Kumarı: Amerika Neden En Büyük Kaybeden Olabilir?

Olgar ATASEVEN

Trump'ın Ticaret Savaşı Kumarı Amerika Neden En Büyük Kaybeden Olabilir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemTrump’ın gelişi dünyada farklı bir dönem açar mı? Bu hepimizin aklında. Bu sorunun cevabını henüz bulamamış olsak da kendisinin başkanlık koltuğuna oturduğu andan itibaren farklı kararlar ve demeçler ile gündemde olmayı başardığı kesin. Hatta ülkede sporcusudan sanatçısına bu aralar Donald Trump’ın seçimler sırasında yaptığı dansı yapma modası da bir çılgınlık gibi hızla yayılmaya devam ediyor. ABD Başkanı ilk günden itibaren ticareti, ekonomiyi, ABD vatandaşlarının refahına yönelik geliştirme yönünde sözler verdi. Seçim kampanyasının başında ve süresince de özellikle Çin mallarına %35 ila %45 arasında cezalandırıcı tarifeler uygulama vaadini kullandı. Şimdi bu vaatler, bir kampanya sloganından çok, yaklaşan bir ekonomik tehdide dönüşmüş durumda. Bu tehdit, Trump’ın göreve başlar başlamaz Trans-Pasifik Ortaklığı’ndan (TPP) hızla çekilmesiyle de daha bir gerçeğe dönüşecek gibi görünüyor ve doğal olarak tam teşekküllü bir ticaret savaşına dair yaygın endişeleri tüm dünyada tetikliyor.

Konuyu takip eden ekonomistler ve jeopolitik analistler, Amerika Birleşik Devletleri’nin bir ticaret savaşını kazanmak için gerçekten hazırlıklı olup olmadığını konusunda hem fikir değiller. Hatta bu kadar hazırlıksızlığa ve altyapı sıkıntısına karşı oldukça cesaretli olduğunu düşünüyorlar. Trump yönetimi bu tarifeleri Çin’i algılanan ticaret dengesizliklerini yeniden müzakere etmeye zorlamak için güçlü bir araç olarak görse de gerçek çok daha karmaşık ve potansiyel sonuçları Amerikan ekonomisine, küresel duruşuna ve hatta sıradan Amerikalıların günlük yaşamlarına kalıcı zararlar verebilir.

Tartışmanın merkezinde, iki ülke arasındaki ekonomik gücün keskin bir şekilde değişen dengesi yatıyor. Birçok uzmanın ifade ettiği gibi, Çin son yıllarda dramatik bir dönüşüm geçirdi. Artık öncelikle Batı teknolojisine ve üretim bilgisine aç, ihracat odaklı bir ekonomi olmayan Çin, iç pazarını geliştirdi ve ticaret ilişkilerini çeşitlendirerek ABD’ye ve tüketici tabanına olan bağımlılığını azalttı. Hindistan, Latin Amerika ve Afrika’nın yükselen ekonomileri, özellikle dizüstü bilgisayarlar ve akıllı telefonlar gibi yüksek değerli ürünler için Çin ihracatının ana hedefleri haline geldi. Bu stratejik çeşitlendirme, ABD’nin uygulamaya çalışabileceği herhangi bir tarife bazlı baskının etkinliğini önemli ölçüde azaltıyor.

Dahası, ABD ekonomisi, Çin’inkiyle derinden ve ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olup, Pekin’in misilleme olarak kolayca istismar edebileceği kırılganlıklara sahip olduğunu da görüyoruz. Trump’ın seçmen tabanının önemli bir bölümü de dahil olmak üzere Amerikalı tüketiciler, Çin’den tedarik edilen her çeşit uygun fiyatlı mala büyük ölçüde bağımlı halde yaşıyor. Trump’ın önerdiği büyüklükte tarifeler uygulamak, bu malların fiyatlarını doğrudan ve önemli ölçüde artıracak ve bu mallardaki fiyat artışı düşük gelirli haneler üzerinde orantısız bir yük oluşturacaktır. Tüketim mallarının ötesinde, önümüzdeki yirmi yılda Çin’e 1 trilyon dolar gibi şaşırtıcı bir uçak satışı bekleyen Boeing gibi kritik ABD endüstrileri, Pekin’in siparişleri Avrupalı ​​rakibi Airbus’a yönlendirmesi durumunda önemli sonuçlarla karşı karşıya kalabilir. Böyle bir hamle sadece Boeing’i etkilemekle kalmaz; Amerikan işlerini ve ekonomik büyümeyi etkileyerek, geniş tedarikçi ve taşeron ağında da dalgalanma yaratacaktır.

Üstelik Çin, uçak siparişlerini kaydırmaktan daha fazlası için, misilleme önlemlerinden oluşan müthiş bir mali ve parasal cephaneliğe sahip. Şu anda 3 trilyon doların üzerinde seyreden geniş döviz rezervleriyle Pekin, önemli ekonomik türbülansa dayanabilecek finansal güce sahip. Daha da önemlisi, tarifelerin etkisini dengelemek için para birimini manipüle edebilir ve mallarını uygulanan vergilere rağmen Amerikalı tüketiciler için daha ucuz hale getirebilir. Bu tür bir para birimi manipülasyonu şüphesiz Washington’dan kınama alsa da Çin’in sonuçları absorbe etme yeteneği, ABD’nin manevraya etkili bir şekilde karşı koyma kapasitesinden çok daha büyük olacaktır. Buna ek olarak, Pekin, Çin’de faaliyet gösteren ABD şirketlerini stratejik olarak hedef alabilir, düzenleyici engeller inşa edebilir, pazar erişimini kısıtlayabilir ve büyümelerini ve karlılıklarını engelleyecek bürokratik engeller dalgası yaratabilir. Bu önlemlerin kümülatif etkisi, dünyanın en büyük ve en dinamik pazarlarından birinde Amerikan işletmelerinin rekabet gücüne şiddetli bir darbe olacaktır.

Bunların ötesinde endişe verici potansiyel bir sonuç, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) üzerindeki etkisi olacaktır. Trump’ın tek taraflı tarife uygulaması, diğer ülkeler bu tür korumacı önlemlerin yasallığına itiraz ettikçe, neredeyse kesin olarak WTO çerçevesinde ABD’ye karşı cezaları tetikleyecektir. Ancak, daha derin risk, WTO sisteminin kendisinin tamamen çökme potansiyelinde yatmaktadır. Bu daha uzun vadeli bir senaryo olsa da Amerikan işletmeleri ve istihdamı için feci sonuçlar yaratacaktır. WTO’nun ortadan kaldırılması, ülkelerin ABD ihracatına serbestçe tarife uygulamasına izin vererek küresel pazarlarda rekabet güçlerini sakatlayacak ve uluslararası kurallara dayalı ticaret sistemini fiilen silecektir. Öte yandan Çin, WTO sonrası bir dünyada iyi konumlanmış, potansiyel olarak küresel ekonomik hakimiyetini daha da sağlamlaştıran yeni ikili ve bölgesel ticaret anlaşmaları kurabilir.

Sadece ekonomik sonuçların ötesinde, Çin ile bir ticaret savaşının potansiyel jeopolitik sonuçları göz ardı edilemez. Uzun süreli bir çatışma, Pekin ile önemli ticaret bağları olan kilit ABD müttefikleriyle ilişkileri zorlayabilir. Ayrıca, ABD teknolojisine ve fikri mülkiyetine olan bağımlılığını azaltmaya çalıştıkça Çin’in teknolojik özerklik arayışını hızlandırabilir, potansiyel olarak kritik sektörlerde ABD’yi geride bırakabilir. Nihai sonuç, uluslararası ekonomik düzenin yeniden şekillenmesi, ABD’nin küresel liderliğinin aşınması ve Çin’in dünya sahnesindeki etkisinin artması olabilir. Bunu Deep Seek en son Chat GPT’ye hissettirdi zaten.

Konuyu toparlarsak, Amerikan siyasi sistemi doğası gereği denge ve denetleme mekanizmalarıyla tasarlanmış olsa da Başkan Trump’ın uzman tavsiyesine uymak yerine içgüdüsel duygularına ve kişisel inançlarına göre hareket etme eğilimi, denkleme tehlikeli bir öngörülemezlik seviyesi getiriyor. Çin ile bir ticaret savaşı ihtimali, ABD ekonomisi, küresel duruşu ve sayısız Amerikan vatandaşının geçim kaynakları için potansiyel olarak yıkıcı sonuçları olan yüksek riskli bir kumar olarak önümüzde duruyor. Niyet, oyun alanını eşitlemek olsa da acı gerçek şu ki, Amerika Birleşik Devletleri en büyük ve belki de en kalıcı kaybeden olarak ortada kalabilir. Böyle bir çatışmanın uzun vadeli maliyetleri, algılanan kısa vadeli kazanımlardan çok daha ağır basabilir ve Amerika’yı küresel sahnede zayıflamış ve izole edilmiş bir şekilde bırakabilir. Ama unutmayalım bunlar şimdilik bir senaryo ve benim kişisel analizlerim.

Trump'ın Ticaret Savaşı Kumarı Amerika Neden En Büyük Kaybeden Olabilir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBir dip not da bırakalım; işletmelerinde kendi ekosistemlerinin de bir mikro kozmos olduğunu hatırlayalım. Bu yukarıda yazdıklarımın benzer durumlarını şirketlerin, kendi tedarik dünyasında, endüstri ve sektör ölçeğinde yaşadığı ve yaşayabileceğini göreceksiniz. Lütfen tedbirlerinizi ve stratejilerinizi ona göre planlayın!

Olgar ATASEVEN

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

olgar.ataseven@profesia.com.tr

Kayıt Formu

Hoşgeldin Üyeliği (Ücretsiz)
Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.