Minimum Maksimum Stok Analizinin Sağlık Kurumlarında Etkileri
Kadir HANÇER
Minimum-Maksimum Stok Analizi, stok seviyelerinin belirli bir aralıkta tutulmasını sağlayan önemli bir stok yönetimi yöntemidir. Bu analizde, her ürün için belirli bir minimum (azami) ve maksimum (asgari) stok seviyesi belirlenir. Bu seviyeler arasındaki fark, stokların zamanında yenilenmesini sağlamak ve stok tükenmesi veya fazla stok birikmesi gibi problemleri önlemek amacıyla kullanılır. Ancak, bu analizin doğru bir şekilde yapılmaması durumunda, sağlık sektöründe ve diğer işletmelerde ciddi hatalar meydana gelebilir.
Minimum-maksimum stok analizinde yapılan hatalar ve bu hataların sağlık lojistiği gibi kritik alanlardaki etkileri:
- Yanlış Minimum ve Maksimum Seviye Belirleme
Minimum ve maksimum stok seviyeleri doğru bir şekilde belirlenmezse, stok yönetiminde dengesizlikler oluşabilir.
Örneğin:
Minimum stok seviyesi çok düşük belirlendiğinde, stoklar erken tükenebilir ve kritik malzemeler zamanında temin edilemez. Maksimum stok seviyesi çok yüksek belirlendiğinde ise fazla stok birikir ve bu, depolama maliyetlerinin artmasına, ürünlerin son kullanma tarihinin geçmesine ve yer verimsizliğine yol açabilir.
Sağlık Kurumlarında Etkileri:
İlaçların ve tıbbi malzemelerin tedarikinin kesilmesi, tedavi sürecini aksatabilir ve hasta güvenliğini tehdit edebilir. Gereksiz fazla stok, özellikle son kullanma tarihine duyarlı ürünlerde, israf yaratabilir ve hastalar için risk oluşturabilir. (örneğin, bozulmuş ilaçlar veya sterilizasyon süresi geçmiş malzemeler.)
- Talep Tahmininde Hatalar
Minimum ve maksimum stok seviyelerinin belirlenmesinde talep tahminleri önemlidir. Eğer talep doğru bir şekilde tahmin edilmezse, bu stok seviyelerinin yanıltıcı olmasına neden olabilir.
Sağlık Kurumlarında Etkileri:
Yanlış talep tahminleri, özellikle acil malzemelerde büyük riskler oluşturabilir. Talep tahmini hatalıysa, hastalar ihtiyaç duydukları malzemeleri temin edemeyebilirler. Acil durumlarda yetersiz stok ve normal koşullarda fazla stok oluşturulabilir, bu da depolama alanını verimsiz kullanmaya yol açar.
- Stok Dönüş Hızı ve Değişkenlik Göz Ardı Edilmesi
Stok seviyeleri belirlenirken, ürünlerin dönüş hızları ve talep değişkenlikleri dikkate alınmalıdır. Örneğin, bazı ilaçlar veya malzemeler sürekli olarak talep görürken, bazıları yalnızca belirli dönemlerde kullanılabilir.
Sağlık Kurumlarında Etkileri:
Sürekli düşük talep gören ürünlerin fazla stoklanması, raf ömrünün dolmasına ve ürünlerin israf olmasına neden olabilir. Yüksek talep gören ürünlerin düşük stok seviyeleriyle yönetilmesi, acil durumlarda tedavi aksaklıklarına yol açabilir.
- Sezonluk ve Dönemsel Dalgalanmaların Göz Ardı Edilmesi
Bazı ürünler, özellikle grip ilaçları, aşılar, kan ürünleri gibi mevsimsel ürünler, talepte önemli değişiklikler gösterir. Bu tür dalgalanmalar göz ardı edilirse, stok seviyeleri yıl boyunca dengesiz olabilir.
Sağlık Kurumlarında Etkileri:
Mevsimsel dalgalanmalara uygun stok planlaması yapılmaması, salgın hastalıklar veya acil durumlar sırasında aşı veya ilaç yetersizliğine yol açabilir. Yanlış planlama hastanelerde aşı tedarikinde eksiklikler yaşanmasına neden olabilir, bu da özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla kritik öneme sahip dönemlerde sorun yaratabilir.
- Yalnızca Geçmiş Verilerle İleriye Dönük Planlama Yapılması
Stok seviyesi belirlemede yalnızca geçmiş talep verilerinin dikkate alınması, gelecekteki taleplerin doğru bir şekilde tahmin edilmesini engeller. Geçmiş veriler, özellikle ani değişiklikler veya beklenmedik krizler (örneğin, pandemi gibi) göz önünde bulundurulmazsa yetersiz kalabilir.
Sağlık Kurumlarında Etkileri:
Pandemi veya kriz durumları gibi olağanüstü koşullar nedeniyle, talep tahminlerinin yanlış olması hastanelerde malzeme yetersizliğine veya aksaklıklara yol açabilir. Örneğin, bir salgın sırasında koruyucu malzemelere veya ilaçlara olan talep aniden artabilir.
- Stok Yönetimi Yazılımının Eksik Kullanılması
Stok seviyelerini izlemek için kullanılan yazılımlar ve otomasyon araçları, stok seviyelerinin dinamik bir şekilde takip edilmesini sağlar. Ancak, bu yazılımlar doğru şekilde kullanılmazsa, stok seviyeleri güncellenmeyebilir veya gereksiz yedeklemeler yapılabilir.
Sağlık Kurumlarında Etkileri:
Stok yönetimi yazılımının eksik kullanımı, hastanelerde manuel kontrol gereksinimlerini artırır ve hata yapma olasılığını yükseltir. Veri tabanı güncellemelerinin yanlış yapılması, stok seviyelerinin yanlış algılanmasına ve tedarik zincirindeki aksaklıkların gözden kaçmasına neden olabilir.
- Lojistik ve Tedarik Zincirindeki Aksaklıkların Göz Ardı Edilmesi
Tedarik zincirindeki aksaklıklar, minimum-maksimum stok seviyelerinin etkili bir şekilde yönetilmesini zorlaştırabilir. Özellikle tedarik sürelerinin uzadığı veya tedarikçilerle yaşanan sorunlar göz önünde bulundurulmazsa, stok seviyeleri dengesiz hale gelebilir.
Sağlık Kurumlarında Etkileri:
Tedarik zincirindeki aksaklıklar, sağlık kurumlarında kullanılan ilaçlar veya medikal cihazlar için sürekli temin sorunlarına yol açabilir. Beklenmedik gecikmeler veya tedarik sorunları, hastaların kritik tedavileri için gerekli malzemelerin zamanında temin edilmesini zorlaştırabilir.
- Esnekliğin Yetersiz Olması
Stok seviyeleri belirlenirken, esneklik sağlanması çok önemlidir. Olası talep değişikliklerine veya tedarik zincirindeki aksaklıklara hızlı bir şekilde uyum sağlanması gerekir.
Sağlık Kurumlarında Etkileri:
Yetersiz esneklik, hastanelerde hızla artan talep karşısında stok seviyelerinin yetersiz kalmasına neden olabilir. Bu durum, özellikle acil servislerde ve yoğun bakım ünitelerinde ciddi sorunlara yol açar. Esnek stok yönetimi, kriz zamanlarında hızla yeniden sipariş yapmayı ve stok seviyelerini artırmayı mümkün kılar.
Sonuç olarak minimum-maksimum stok analizi sağlık kurumları ve diğer işletmeler için temel bir stok yönetimi aracıdır, ancak doğru şekilde uygulanmazsa ciddi sorunlara yol açabilir. Yanlış minimum ve maksimum seviyeler, talep tahminindeki hatalar, dönemsel dalgalanmaların göz ardı edilmesi, yanlış yazılım kullanımı gibi hatalar, özellikle sağlık sektörü gibi kritik alanlarda hasta güvenliğini riske atabilir. Bu nedenle, doğru stok yönetimi için doğru veri analizi, dinamik planlama ve esnek bir sistem gereklidir. Lojistik, görünmeyen ama hissedilen bir disiplindir. Bir enjektör zamanında ulaştığında, bir ameliyat eksiksiz gerçekleştiğinde, işimizi doğru yaptığımızı anlarız.
Kadir HANÇER









Bir ürünü satın almak, aslında bir hikâyeyi satın almaktır. Hammadde nereden geldi? Üretim süreci çevreye ne kadar zarar verdi? Kaç kilometre taşındı? Kimler çalıştı? Ambalajı nereye gidecek? Bugünün dünyasında bu sorular, yalnızca çevre örgütlerinin değil; müşterilerin, çalışanların ve yatırımcıların da soruları haline geldi. Ve işte tam da bu yüzden, yeşil satın alma sadece çevresel bir duyarlılık değil, kurumsal itibarın yapı taşlarından biri haline geldi.
İşçinin hastalık, kaza veya gebelik ve doğum sebebiyle istirahat raporlu olduğu süre iş sözleşmesinin askıda olduğu süre olarak kabul edilmektedir. Bu süre içinde işçinin iş edimini sunma işverenin de ücret ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Askı süresi (istirahat raporlu) içinde işçi Sosyal Güvenlik Kurumundan geçici iş göremezlik ödeneği alır. İşçi raporlu iken iş görme borcuna bağlı olarak işçiden bir soruşturma kapsamında savunma istenip istenmeyeceği tartışma konusudur. İşçinin dürüstlük kuralları çerçevesinde işvereni tarafından talep edilen savunmayı ruhen ve bedenen uygun olması halinde vermesi beklenir. Ancak işçinin savunma veremeyecek derecede hasta olması halinde de işverenin savunma istemesi beklenemez.



Vesaikin bankadan çekilmemesi, ithalatçının bilerek malın gümrükte kalmasını sağlar. İthalatçının bankasının mevcut hükümler çerçevesinde, vesaikin ihbarından sonra vesaikin mutlaka ithalatçı tarafından alınmasını şart koşan bir kuralı yoktur. İthalatçının keyfine kalmıştır. Vesaiki almak istemeyen ithalatçıyı hangi güç bankasına getirip vesaikin bedelini ödetebilir ki? Vesaikin alınmaması sonucunda malların ithalatçının gümrüğünde uzun süre bekletilmesinin sonunda gümrükler mala el koyar, açık arttırma ilanı vererek malı satışa çıkartır. Gümrüğün ihale yolu ile sattığı mal rayiç değer üzerinden değil, yok pahasına belirlenen bir bedel üzerinden elden çıkartılma pahasına satılır.
Reşat BAĞCIOĞLU
Perakende sektörü yüzeyden bakıldığında oldukça tanıdık görünür: raflar, etiketler, indirimler, kampanyalar, kasalar, lojistik… Oysa bu görünenin ardında, sürekli dönüşen karmaşık bir sistem işler. Bu sistem sadece ürün tedarik edip satmaktan ibaret değildir; aynı zamanda veriye, sezgiye, mühendisliğe, psikolojiye, yaratıcılığa ve stratejik yönetişime dayanan, çok katmanlı bir denge sanatıdır.

Anahtar performans göstergesi (Key Performance Indicator-KPI), bir kurumun, departmanın veya bireyin performansını ölçmek için kullanılan sayısal veya nitel ölçütlerdir. Anahtar performans göstergeleri bir organizasyonun hedeflere ulaşma düzeyini değerlendirmek ve izlemek için kritik öneme sahiptir. KPI’lar bir organizasyonun genel başarısını izleme, sorunlu alanları tespit etme ve gelişimi desteklemek için kullanılan araçlardır.



Entertech İstanbul Teknokent Genel Müdürü Muhammed Kasapoğlu, AA muhabirine, Londra Teknoloji Haftası’ndan en önemli beklentilerinin Türkiye’den katılan teknoloji girişimlerinin küresel sahnede görünürlük kazanması ve bu sayede girişimlerin uluslararası yatırımcılar, potansiyel iş ortakları ve müşterilerle doğrudan temas kurmasına olanak sağlaması olduğunu dile getirdi.


Sadece şimdinin değil, geleceğin satın alma ekosistemini şekillendiren, artık bir lüks değil, bir zorunluluk haline gelen bir konuyu masaya yatırıyorum: Büyük Veri ve Analitik Destekli Satın Alma. “Bitersem Bitersin” adını verdiğim kitabımda sıkça vurguladığım gibi, doğanın ve kaynakların sürdürülebilirliği, veriye dayalı bilinçli kararlar alabilme yeteneğimize bağlıdır. Tıpkı ekosistemin her bir hücresinin birbiriyle bağlantılı olması gibi, iş dünyasında da her bir verinin, her bir rakamın kendi içinde bir anlamı, bir mesajı vardır. Bu mesajları doğru okuyabilmek, geleceğe doğru adımlarla yürüyebilmenin anahtarıdır.
İtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; ÜTS Kodu 8680196390226 olan 810215 Across Gel AHG (IgG+C3d) kartının kullanım amacı olarak Polispesific Direkt Coombs, İndirekt Coombs (Beklenmedik Antikorların Taranması ve Tanımlanması), Coombs Reaktifli ortamda Cross Match, Otokontrol ve Zayıf D testlerinin çalışılması gibi aynı kart ile 6 farklı test yapılabildiği, tekliflerinin aynı ÜTS kodlu 5’inci ve 7’nci kalemlere farklı tutarda teklif verdikleri için değerlendirme dışı bırakıldığı ve ihalenin iptal edildiği, 5’inci ve 7’nci kalemler için kullanılan kartın aynı olduğu ancak fiyat farkının hücre setlerinin farklı olmasından kaynaklandığı, ihalenin iptali kararının iptalinin gerektiği iddialarına yer verilmiştir.
ABD-Çin arasındaki ilk görüşmeler ve karşılıklı adımların atılması sonrasında konteyner navlunlarında dalgalanmalar çarpıcı şekilde arttı. Drewry Konteyner Endeksi son dört haftada küresel endeks % 70’lik bir yükselme gösterdi. Haziran ayı verilerine göre Şangay- Los Angeles güzergahında % 57 artışla 5.876 dolarla yeni bir seviyeye geldi. Yine benzer şekilde Şangay-Roterdam % 32 ve Şangay-Cenova % 38 yükseldi.