Örgütsel Performansı Artıran Kaldıraç: Örgütsel Öğrenme

Dr. Öğr. Üyesi Gözde MERT
Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi
İsletme Bölüm Başkanı & Gözde Araştırma Şirketi Kurucusu

“Öğrenme; Akıntıya karşı yüzme gibidir,

İlerlemediğiniz taktirde gerilersiniz.”

Çin Atasözü

Son yirmi yıl, dünyanın büyük ve sarsıcı değişiklikler yaşadığına tanık olunan bir dönemdir. Jeopolitikaya, iktisata, teknolojiye ve kültüre yansıyan bu değişiklikler örgütleri de son derece şiddetli bir şekilde etkilemiştir. Seçenek bolluğu, pazar genişlemesi, arzın talepten fazla olması ve küresel ölçekte tam rekabet ve imaj yönetimini zorunluluk haline getirmiştir. Bedensel emeğin, sıradanlığın ve bilanço varlıklarının önemi hızla azalırken; zihinsel emeğin, yeniliğin ve bilginin önemi artmaktadır.

Küresel ekonomideki büyüme ve teknolojideki hızlı değişim ve yenilikler, kurumları çalışanların öğrenmesine katkıda bulunan faktörleri anlamasını gerektirmektedir. Son yıllarda, insan kaynakları gelişimi, kurumların öğrenmeyi teşvik edebilmeleri üzerine yoğunlaşmaktadır. Örgütsel öğrenme, gelecekteki eğilimleri tahmin edebilmeyi, uyumdan öte, yaratıcılığı yönlendirmeyi ve etkin olmayı sağlamaktadır. Kurumlar değişimi yakalayabilmeyi ve güncel olabilmeyi, öğrenme ile başarmaktadır. Bu anlayışı benimseyen işletmeler belirlediği hedeflere daha kolay ulaşmakta ve uygulamak istediklerini daha çabuk hayata geçirmektedir.

Gelecek yüzyılda örgütlerin artan ihtiyaçlarına yanıt verebilecek kaliteli iş gören bulma sıkıntısı çekecekleri beklenmektedir. Bu nedenle yaratıcı bireylerin örgüte çekilmesi ve örgütte tutundurulmaları, kurumların öncelikli amacı haline gelmiştir.

Hızlı bilgi akışı, bilgi toplumunu oluşturmakta ve geleceğin toplumu olarak nitelenen bilgi toplumunda nitelikli iş görenlerin önemi artmaktadır. Bilgi toplumunda, örgüt bireylerinin önemli özelliklerinden biri de sürekli öğrenmedir. İnsan kaynakları gelişimi konusundaki çalışma süreci iş görenlerin öğrenmesine odaklanmaktadır.

Örgütlerde teknolojiyi üst seviyede takip etme ve faaliyet alanındaki en son teknolojiye sahip olabilme, kaynakların etkin ve verimli kullanımının yanında, bilgi toplama ve yaratma, işleme, transfer etme yeteneğini geliştirmiş bunun sonucu olarak da davranışlarını sürekli değiştirebilen, bilgiyi yönetebilen bir örgüt olmaya da bağlıdır. Burada birbiri ile karşılıklı etkileşim içerisinde olan iki anahtar kavram ön plana çıkmaktadır; bilgi yönetimi ve öğrenme.

Günümüzde bilgi, önemli bir örgütsel ve bireysel değer olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle bilgiyi elde etmeye yönelik yollardan olan bireysel ve örgütsel öğrenme giderek önem kazanmaktadır. İş ve örgüt yaşamında özellikle küreselleşmenin ve rekabetin etkisiyle bilgi, ürün ve hizmet üretiminde etkin olarak kullanılmaktadır. Bu bağlamda örgütün, yaşamını sürdürüp rekabet edebilmesi için bilgiye erişim yollarının bilinmesi ve bilginin faaliyetlerle bütünleştirmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. “Bilgi güçtür” sözü günümüzde bireyi ön plana çıkaran bir anlayışı ifade ettiği gibi örgütler açısından bilginin ede edilmesini, paylaşımını, tüm birimlerine uygun kanallarla aktarımını ve etkin kullanımını gerçekleştiren bir anlayışı da belirtmektedir. Bir örgütte iç ve dış çevreden elde edilen bilgi örgütün ortak değeridir ve paylaşılması gereklidir. Paylaşılan bilgi, örgütü başarıya ulaştıracak bireysel ve örgütsel sinerjiyi ortaya çıkarmakta bilginin örgütün ortak malı ve/veya değeri olduğu düşüncesini çalışanlarda doğurmaktadır.

Günümüz örgütlerinin bilgiye sürekli ihtiyaç duymaları ve bilgiyi faaliyetlerinde kullanma zorunlulukları, bilgi yönetimi, enformasyon yönetimi, belge yönetimi ve örgütsel öğrenme gibi bilgi ve enformasyon tabanlı uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Faaliyetlerle ilgili bilgiyi belirlemek, elde etmek, işlemek, saklamak ve paylaşımını gerçekleştirerek örgütsel faaliyetlerde kullanmak, bilgi yönetiminin bilinçli ve programlı bir şekilde uygulanmasıyla mümkündür. Örgütler için‚ bilginin nerede olduğunun bilinmesi pek bir yarar sağlamaz, bilgi ancak ona erişilebildiği zaman değerli bir şirket varlığı haline gelir. Erişilebilirlik düzeyi arttıkça bilginin değeri de kuşkusuz o oranda artar.

Bilgiye erişim yollarından biri olan öğrenme eylemiyle hem bireyler hem örgütler faaliyetleri için gerekli bilgiyi elde etmeye yönelik çaba gösterirler. Dünya hızla değiştikçe belirsizliğin düzeyi de o oranda artar. Bu nedenle geçmiş deneyimler, karar vermek için çoğu zaman yeterince güvenilir olamamaktadır. Değişimleri tahmin etmek, yanıt vermek ve verimlilik elde etmek için sürekli öğrenmeye ihtiyaç vardır. Bunun için örgütlerin öğrenen örgüt olmaları ve örgütsel öğrenmeyi bir örgüt politikası haline getirmeleri, doğal bir zorunluluğun sonucudur. Bu bağlamda öğrenen örgüt, sahip olduğu tüm unsurları ve olanakları, içinde bulunduğu değişen çevresel koşullara uyduran ve gerekli bilgiyi çeşitli yollarla elde ederek bir sistem dahilinde örgüt bünyesinde yayan, bilgiyi faaliyetlerinde etkin ve verimli bir şekilde kullanan bilgi tabanlı örgüttür.

Daha ayrıntılı bilgiye ulaşmak için yazmış olduğum “Örgütsel Öğrenme” kitabını aşağıdaki linkten indirebilir ve okuyabilirsiniz.

https://www.gozdemert.com/ebook/OO.pdf

Kamu İhale Kurulu Emsal Kararları – 4

Anahtar Kelimeler; İş deneyim, benzer iş, teçhizat, ekipman, mali güç ve uzmanlık ile personel ve organizasyon gerekleri

İtirazen Şikayet Konusu; İş bitirme belgesine konu işin benzer işler ile benzerlik göstermediği, teçhizat, ekipman, mali güç ve uzmanlık ile personel ve organizasyon gerekleri bakımından da benzer özellikte olmadığı.

Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; 05.02.2020 tarih ve 2020/UH.I-274 sayılı Kamu İhale Kurulu Kararı’na göre; İdarece tekliflerinin, taraflarınca sunulan iş deneyim belgesinin benzer iş tanımına uygun olmadığı gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakıldığı söz konusu durumun mevzuata aykırı olduğu iddia edilmektedir.

Başvuruya konu ihalenin “İdareye ait 74 Adet Mercedes Connecto G Körüklü ve 139 Adet Karsan Avancity S Plus Körüklü araçlarda toplam 18.127.652 Km. kat edilerek ve İkitelli Garajında servise verilerek, yakıt bedeli yükleniciye ait olmak üzere Şehir İçi Toplu Taşıma hizmeti” olduğu, ihale konusu işin esaslı unsurunun toplu taşıma hizmeti olduğu, bu iş kapsamında araçların servise hazır olması için ikmal ve temizliği ile garaj açık ve kapalı alanlarının temizliğinin de bulunduğu görülmekle beraber, bu işlerin ihale konusu kapsamında yapılacak tali işler olduğu, dolayısıyla temizlik işlerinin ihale konusu işe benzer nitelikte kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır.

Başvuru sahibi tarafından sunulan iş bitirme belgesine konu işin genel temizlik ve ilaçlama hizmeti ile klinik destek hizmeti şeklinde iki kısımdan oluştuğu, söz konusu işlerin ihale konusu iş ve her türlü otobüs bakım, onarım ve akaryakıtı ile birlikte gerçekleştirilen şehir içi toplu taşıma hizmeti ve/veya otobüs üretimi ve satışı olarak belirlenen benzer işler ile benzerlik göstermediği, teçhizat, ekipman, mali güç ve uzmanlık ile personel ve organizasyon gerekleri bakımından da benzer özellikte olmadığı tespit edildiğinden, başvuru sahibinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasında kamu ihale mevzuatına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

İş yeri alışverişine 56 milyon dakika harcadık

Avansas, şirketlerin 2020 yılındaki alışveriş verilerini açıkladı

Koronavirüs pandemisiyle birlikte alışveriş alışkanlıklarındaki değişim e-ticarete ilgiyi artırdı. Geçen yıl yüzde 65 büyüme yakalayan sektörde iş yeri alışverişinin de ilk tercihi e-ticaret oldu. Avansas 2020 yılı verilerine göre, tüketiciler geçen yıl iş yeri alışverişine 56 milyon dakikadan fazla zaman harcadı. 2019 yılına kıyasla yeni kullanıcı sayısı yüzde 68 artarken, en çok satılan ürünler arasında hijyen ürünleri, dezenfektan, çay, Türk kahvesi yer aldı.

İş yeri alışverişinde yeni bir dönem başlatan Avansas; 2020 yılı iş yeri alışveriş trendlerini açıkladı. Kağıt ve kırtasiye malzemesinden hijyen ürünlerine, gıda ve mutfak gereçlerinden teknolojiye kadar tüm ihtiyaçlarını online ortamda karşılayan Avansas’ın 2020 yılı değerlendirmesine göre; şirketlerin online alışveriş sepetini en çok gıda, kırtasiye ve hijyen ürünleri doldurdu. 2020 yılında içecek ürünlerinde en çok Türk kahvesi, çay ve filtre kahve tercih edildi. İçecek ürünlerini; karton bardak, ıslak havlu, deterjan, çamaşır suyu, maske ve dezenfektan izledi.

KASIM VE ARALIKTA REKOR SİPARİŞ

Değerlendirme sonuçlarına göre, 2020 yılında en çok satış yapılan aylar Kasım ve Aralık olurken, alışverişler en çok haftanın ilk iki günü gerçekleşti. Sipariş sayısı ise 2019 yılına kıyasla 2020’de yüzde 50 arttı.

Satın alma sonrası bekleme derdine son veren Avansas, 23 ilde 1 iş gününde teslimat yapmasıyla iş dünyasının vazgeçilmezi olmayı başardı. 2020 yılında iş dünyası, alışveriş için 56 milyon dakikadan fazla zamanı Avansas.com’da geçirdi. 2019 yılına kıyasla, Avansas’ın yeni kullanıcı sayısında ise yüzde 68 oranında artış yaşandı.

Avansas üzerinden 2020 yılında en çok satın alınan ürünler ise şöyle oldu: Maske, dezenfektan, çay, Türk kahvesi, filtre kahve, klasör, kâğıt havlu, karton bardak, şeffaf dosya, ıslak havlu, küp şeker, tuvalet kağıdı, fotokopi kağıdı, su, deterjan ve fosforlu kalem.

Koronavirüs pardemisi nedeniyle alışveriş tercihlerinin internete kayması, ürün çeşitliliğine de yansıdı. Yapılan açıklamaya göre; siteye 2020’de çeşitli kategorilerden 2500’ü aşkın yeni ürün eklendi ve ürün sayısı 5500’ü aştı.

“2020’DE ‘ÇALIŞILAN HER YER İŞ YERİDİR’ BİLİNCİYLE HAREKET ETTİK”

2020 yılında e-ticaretin hızlı büyümesini sürdürdüğünü ve ürün çeşitliliği, hızlı teslimat, ödeme seçenekleriyle tüketicilere yeni bir deneyim sunduğunu belirten Avansas Genel Müdürü Sedat Anak, “E-Ticaret sadece 81 ildeki bireysel tüketicilerimizin değil, bulaşma riski nedeniyle iş dünyasının da vazgeçilmezi oldu. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği’nin (ETİD) verilerine göre geçen yıl e-ticaret sektörü, yüzde 65 büyüme elde ederek 250 milyar TL’lik hacmi yakaladı. Özellikle dijitalleşmenin ve talebin artmasıyla e-ticaret platformları tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak adına yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye öncelik verdi. Avansas olarak biz de bu dönemde ‘Çalışılan Her Yer İş Yeridir’ diyerek müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını hijyenik ve en hızlı şekilde karşılamak üzere 1 iş gününde teslimata öncelik verdik” dedi.

Müşterilerine kusursuz bir alışveriş deneyimi yaşatmak için çalışmalarını sürdürdüklerine değinen Anak; ‘Yılın En İtibarlı İş Ortağı’ araştırmasında elde ettikleri yüksek skorla ‘Müşteri Deneyiminde Mükemmellik’ ödülü, e-ticaretin en iyilerinin değerlendirildiği ECHO Awards’da ise ‘Ofis/Kırtasiye’ kategorisinde birincilik ödülünün sahibi olduklarını da aktardı.

İnşaat malzemeleri sanayisi 2020’de miktar olarak tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirdi

Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Aralık 2020 sonuçlarında, inşaat malzemeleri sektörünün 2020 yılı ihracat ve dış ticaret performansı da ortaya çıktı. Covid-19 salgını tüm küresel ticarette yıkıcı etkiler yaratırken, inşaat malzemeleri sanayisi ihracatı, yılı sadece yüzde 1,5 kayıpla ve en az hasarla kapattı. 2020 yılını değer olarak yüzde 1,5 gerilemeye rağmen 21,16 milyar dolar ihracatla tamamlayan inşaat malzemeleri sanayisi, miktar olarak ise yüzde 16,2 artışla tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirdi. 

Türkiye İMSAD İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi aralık ayı sonuçlarına göre, yılın son ayında sektör yine yüksek bir performans gösterdi. 2020 yılında Türkiye’nin inşaat malzemeleri ihracatını ve ihracat pazarlarını Covid-19 salgınının etkileri şekillendirdi. Yılın ilk çeyreğinde yüksek bir ihracat performansı gerçekleşti. İkinci çeyrekte salgının etkileriyle ihracat sert bir şekilde daraldı. Üçüncü çeyrekte toparlanma eğilimine giren inşaat malzemeleri sanayisi ihracat performansı son çeyrekte ise önemli bir artış gösterdi. 2020 yılında inşaat malzemeleri ihracatı tüm bu gelişmeler çerçevesinde değer olarak yüzde 1,5 düşerek 21,16 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

2020’de miktar olarak tüm zamanların en yüksek ihracatı yapıldı

2020 yılında inşaat malzemeleri ihracatı miktar olarak ise yüzde 16,2 artış gösterdi. 2019 yılında 51,6 milyon ton olan ihracat 2020 yılında 59,96 milyon tona yükseldi. Özellikle çimento ihracatındaki artış toplam miktar artışında etkili oldu. İnşaat malzemeleri sanayisi miktar olarak tüm zamanların en yüksek yıllık ihracatını gerçekleştirdi.

Ortalama ihracat birim fiyatlarda gerileme yaşandı

İnşaat malzemeleri sanayisinin ortalama yıllık ihracat birim fiyatı ise 2019 yılında 0,41 dolar/kg iken 2020 yılında 0,35 dolar/kg oldu. Salgın ve pazar koşulları ihracat birim fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı yarattı.

İnşaat sektöründeki canlanma ithalatta artışa yol açtı

2020 yılında inşaat malzemeleri ithalatı değer olarak yüzde 3,5 artarak 7,03 milyar dolar oldu. 2020 yılında inşaat malzemeleri ithalatı miktar olarak ise yüzde 5,2 yükseldi. Verilen destekler ile yılın ikinci yarısında canlanan inşaat sektörü faaliyetlerine bağlı olarak ithalat yılı artış ile kapattı.

İnşaat malzemeleri sanayi ortalama yıllık ithalat birim fiyatı ise 2019 yılında 2,69 dolar/kg iken 2020 yılında 2,65 dolar/kg olarak gerçekleşti. Salgının ithalat birim fiyatları üzerindeki etkisi sınırlı kaldı.

İnşaat malzemeleri sanayi ihracatı yılın en yüksek performansını aralık ayında gösterdi

İnşaat Malzemeleri Dış Ticaret Endeksi aralık ayında yine yüksek performans gösterdi. İhracat yılın en kuvvetli ayını yaşadı. Aralık ayında ihracatın 2,16 milyar dolar seviyesine ulaşmasıyla, son üç ayda ihracat 2 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Aralık ayında mevsimselliğe rağmen yılın en yüksek aylık ihracatı yapıldı. Yurtdışı pazarlarda Covid-19 salgınında yeni dalga endişesi nedeniyle dış talep önemli ölçüde arttı.

İnşaat malzemeleri ihracatı 2020 yılı aralık ayında 5,37 milyon ton oldu. Geçen yılın aralık ayına göre ihracat miktar olarak yüzde 27,7 artış gösterdi. İnşaat malzemeleri ihracat ortalama birim fiyatı ise 2019 yılı aralık ayında 0,44 dolar/kg iken 2020 yılı aralık ayında 0,40 dolar/kg oldu. Kasım ayındaki ihracat birim fiyatları, yılın en yüksek aylık birim fiyatı oldu. Aralık ayı da bu seviyeye yakın gerçekleşti.

2020 yılının değer olarak en yüksek ithalatı da aralık ayında gerçekleşti

740 milyon dolar olarak gerçekleşen inşaat malzemeleri aralık ayı ithalatı, değer olarak 2020 yılının en yüksek aylık ithalatı oldu. İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı miktar olarak aralık ayında geçen yılın aralık ayına göre yüzde 2 azaldı ve 264,4 bin ton seviyesinde gerçekleşti. Buna rağmen aralık ayı ithalatı miktar olarak yılın en yüksek ikinci aylık ithalatı oldu. İnşaat malzemeleri ithalat ortalama birim fiyatı aralık ayında 2,84 dolar/kg seviyesine yükseldi. Ekim ayında gerileme ve kasım ayındaki sınırlı artış sonrası ortalama fiyatlar aralık ayında önemli ölçüde arttı. 2019 yılı aralık ayında ise ithalat birim fiyatı 2,34 dolar/kg olmuştu.

Alt sektörler 2020 yılında farklı performanslar gösterdi

2020 yılında alt ürün grubundan 7’sinin ortalama ihracat birim fiyatları 2019 yılına göre geriledi. Bir ürün grubunda ise ortalama ihracat birim fiyatı arttı. 2020 yılında mineral, taş ve toprak ürünleri ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 16,1 düştü. Yalıtım malzemeleri ortalama ihracat birim fiyatı ise yüzde 8 geriledi. Geçen yıla göre yüzde 3,1 artış ile 2020 yılında ortalama ihracat birim fiyatı yükselen tek alt sektör prefabrik yapılar oldu.

2020 yılında 8 alt ürün grubundan 7’sinde ihracat miktar olarak geçen yılın üzerinde gerçekleşti. Alt sektörler miktar olarak önemli artışlar gösterdi. 2020 yılında en yüksek ihracat miktar artışı yüzde 24,1 ile mineral, taş ve toprak ürünlerinde gerçekleşti. Ağaç ve ahşap ürünlerde ihracat miktar olarak yüzde 18,7 yükseldi. Demir çelik ürünleri 2020 yılında yüzde 3,5 ile ihracatı miktar olarak düşen tek alt sektör oldu.

2020 yılında 8 alt ürün grubundan 4’ünün ihracatı değer olarak geçen yıla göre yükseldi. 2020 yılında değer olarak en yüksek ihracat artışı yüzde 16,3 ile prefabrik yapılarda ve yüzde 15,2 ile ağaç ve ahşap ürünlerinde gerçekleşti. Demir çelik ürünleri ihracatı ise değer olarak 2020 yılında geçen yıla göre yüzde 8,1 düştü.

Tedavi gördüğü hekimden, çalışabilir belgesi almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenir mi?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 96 ncı maddesine göre, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;

a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,

b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan,

itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.

Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.

Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.

Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” denilmektedir.

Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tespiti İle Geri Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre, Bu Yönetmeliğin uygulamasında;

a) Kuruma verilen veya ibraz edilen belgelerle gerçeğe aykırı bildirimde bulunulması,

b) Örneği Kurumca hazırlanan belgelerle bildirilmesi taahhüt edilen durum değişikliklerinin bir ay içinde Kuruma bildirilmemesi,

c) Kanunda öngörülen şartlar yerine gelmediği hâlde, sahte bilgi ve belgelerle sağlık hizmetleri ve diğer haklardan, ödeneklerden yararlanılması ile gelir veya aylık bağlatılması,

ç) Sahte hizmet kazandırılmak suretiyle sağlık hizmetleri ve diğer haklardan, ödeneklerden yararlanılması ile gelir veya aylık bağlatılması,

d) Boşanma nedeniyle gelir veya aylık bağlandıktan sonra boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşanması,

e) Gelir ve aylıklarının kesilmesi gerektiği hâlde durumun gizlenmesi ve/veya bildirilmemesi,

f) Sigortalılar ile gelir veya aylık alanlara yapılan ödemelerden, hak sahipliği sona ermesine rağmen herhangi bir kişi tarafından tahsilat yapılması,

ilgililerin kasıtlı ve kusurlu davranışlarını oluşturur” denilmektedir.

Sonuç itibariyle, 5510 sayılı Kanun ve İlgili Yönetmelik uyarınca, tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren geri alınır.

Şirket İş Çevresinde Müzakere Becerileri ve Pazarlık Yönetimi. Ücretsiz Eğitim 11 Şubat 2021 Saat 14:00’te.

Şirket İş Çevresinde Müzakere Becerileri ve Pazarlık Yönetimi Eğitimi

Yönetici Okulunun bu haftaki bölümünde Prof. Dr. Murat Erdal bizlerle olacak.

“Şirket İş Çevresinde Müzakere Becerileri & Pazarlık Yönetimi Eğitimi” eğitimi ile mesleki gelişiminiz için zaman ayırın. Eğitim sonunda birçok hediye fırsatı elde edeceğiniz bu programı kaçırmayın.

Şirket İş Çevresinde Müzakere Becerileri & Pazarlık Yönetimi Eğitimi / Ücretsizdir.
EĞİTİM BAŞLIKLARI: 

– Müzakere Yönetimi
– Müzakere Planlaması
– Müzakere Öncesi Hazırlık
– Müzakere Taktik ve Stratejileri
– Müzakere Sonrası Durum Değerlendirme
– İletişim ve Davranış Becerileri

 

 

 

Şirket İş Çevresinde Müzakere Becerileri ve Pazarlık Yönetimi Eğitimi

🔗 Eğitim Linki: webinar.buyernetwork.net
📆 Tarih: 11 Şubat 2021 Perşembe
⏰ Saat: 14.00

Gerçekleşen tüm eğitimleri Buyer Network Webinar Portalı Geçmiş Yayınlar sekmesinden izleyebilirsiniz.
https://webinar.buyernetwork.net/gecmis-yayinlar/

Her eğitim sonunda kazanacaksınız:

🎁 10 firmaya  Lojistik depo raf üreticisi RAFTURK ve ÜNSPED Gümrük Müşavirliği katkılarıyla 2021 yılı Basılı Satınalma Dergi Aboneliği,
🎁 2 kişiye Prof. Dr. Murat Erdal‘ın ‘Entegre Lojistik Yönetimi’ veya ‘Satınalma & Tedarik Zinciri Yönetimi’ kitapları hediye.

Eğitime katılmak için ilk adım BuyerNetwork.net İş ve Ticaret Platformu’na ücretsiz giriş yapın. Platform içerisinde Webinar Portalına girin. Erişim kodunuz profil sekmeniz yer almaktadır. Ücret ödemeden eğitimi izleyebilirsiniz.

Eğitim öncesinde Buyer Network Forum kısmından yüzlerce eğitim klasörüne erişebilirsiniz. Dilerseniz kurumsal pazarda B2B ticaret portalından ticaret.buyernetwork.net   ürün ve hizmet ilanlarınızı (alım talebi veya satış ) 1 dakika içerisinde girebilirsiniz.

 

Dış Ticarette Vesaik Mukabili İşlem Kurnaz İthalatçıyı Mı Koruyor?

Dış Ticarette vesaik mukabili (CAD – Cash Against Documents) işlemleri ile tilkilerin ne alakası var di mi? Şu tilkinin ne kadar masum ve sevimli göründüğüne bakıp da aldanmayınız. Bir dış ticaret işleminin, bilhassa vesaik mukabili işlemin aralık bırakılmış kapısından şu sevimli görünen tilki içer sızarsa ihracatçının başına gelebilecekleri doğrusu şimdiden tahmin edebiliyorum.                                        Tilki kurnaz ve adımlarını stratejik atar

Vesaik mukabili işlemlerde gerek ithalatçı, gerekse ihracatçının haklarını International Chamber and Commerce’nin Uniform Rules for Collection Brochure no: 522 ortaya koymuşsa da, taraflar kurallara uygun hareket ettiklerinde herhangi sorun yaşanmazken, bu kurallara uymayan ve kurnazlık peşinden giden ithalatçının haklarını ne kadar koruyor koruyor dersiniz? Söz konusu broşür hem ithalatçı, hem de ihracatçıya aynı mesafededir. Her iki tarafın haklarını korumaktadır. Ancak şu yukarıda gördüğünüz tilkinin kurnazlığıyla, stratejik olarak hareket eden ithalatçı bu kuralları kendi çıkarları doğrultusunda esnettiğinde, ihracatçıyı köşeye sıkıştırması an meselesidir.

Vesaik mukabili olarak ihracatını yapan ihracatçı tüm iyi niyetiyle malını özenle hazırlayıp, gümrüklemesini müteakip mallarını ithalatçının ülkesindeki gümrüğe gönderip, vesaiki kendi bankası aracılığı ile ithalatçının bankasına gönderdikten sonra, aynı iyi niyetle ithalatçının da aksiyon alması beklenir.  Ancak ithalatçı kurnazlık peşinde ise ki söylediklerim asla sürpriz değildir, ICC URC 522 Sayılı Broşür ne yapsın? İthalatçının bankası vesaikin geldiğini bu broşürde yazan hükümler çerçevesinde ihbarını ithalatçıya yapar. Normal koşullarda ithalatçı vesaikin bankaya ulaştığı ihbarını aldığında, bankasına gelir, vesaik parasını öder, vesaiki alır, vesaik ile malları gümrükten çeker.

Ya anormal koşullar gelişirse ne olur dersiniz? İthalatçı defalarca vesaikin geldiği yönünde bankasından ihbar alsa da, duyarsız hareket eder, vesaiki teslim almak için bankaya gitmez. Mallar gümrüklerde, vesaik ise bankada bekler. Vesaikin bankada beklemesi o kadar sorun olmasa da, malların gümrüklerde beklemesi beraberinde;

  • Ardiye,
  • Demuraj,
  • Gümrüklerin mallara el koyması, açık arttırma ile satması ve elde edeceği mal bedelini kendi ülkelerindeki hazineye irad kaydetme

risklerini beraberinde getirir.

Bilhassa ithalatçı kendi ülkesindeki gümrük mevzuat hükümlerini iyi biliyor, ihracatçı  da ithalatçının ülkesindeki gümrük mevzuatı konusunda yeterli bilgi donanıma sahip değilse, artık ithalatçının kafasındaki yavru tilkinin harekete geçmesinin önüne kim geçebilir? Vesaikin bankadan çekilmemesi, ithalatçının bilerek malın gümrükte kalmasını sağlar. İthalatçının bankasının mevcut hükümler çerçevesinde, vesaikin ihbarından sonra vesaikin mutlaka ithalatçı tarafından alınmasını şart koşan bir kuralı yoktur. İthalatçının keyfine kalmıştır. Vesaiki almak istemeyen ithalatçıyı hangi güç bankasına getirip vesaikin bedelini ödetebilir ki? Vesaikin alınmaması sonucunda malların ithalatçının gümrüğünde uzun süre bekletilmesinin sonunda gümrükler mala el koyar, açık arttırma ilanı vererek malı satışa çıkartır. Gümrüğün ihale yolu ile sattığı mal rayiç değer üzerinden değil, yok pahasına belirlenen bir bedel üzerinden elden çıkartılma pahasına satılır.

İşini bilen kişiler, son derece iyi niyetlerle hazırlanmış olan ICC URC Brochure No 522 kurallarını kendi lehlerine çeviriyorlar. İşte bu yüzden diyorum ki dış ticarette vesaik mukabili işlem kurnaz ithalatçıyı mı koruyor?

Türk Yazılımcılar Dünyanın En İyisi Seçildi

Bu yıl onuncusu düzenlenen Uzakrota Seyahat Ödülleri’nin kazananları belli oldu. 45 kategoride yapılan yarışmada, oteller için geliştirdiği yazılımlar ile ilklere imza atan icibot ‘Dünyanın En İyi Teknoloji Sağlayıcısı’ seçildi. 

Bu yıl ilk defa uluslararası düzenlenen Uzakrota Seyahat Ödülleri’nde kazananlar belli oldu.

45 kategoride yapılan ve kazananların oylamayla belirlendiği yarışmada World’s Leading Hotel Technology Provider (Dünyanın En İyi Teknoloji Sağlayıcısı) ödülü Türk yazılımcılar tarafından geliştirilen icibot’a verildi.

icibot Satış ve Pazarlama Direktörü Bahadır Çakar ‘Turizm sektörüne getirdiğimiz yeniliklerin ödülle taçlanmış olmasından dolayı çok mutluyuz. Teknolojimizi sürekli yenileyip güçlendirerek uluslararası alanda da adımızdan  söz ettirmeye devam edeceğiz’ dedi.

İlk uygulaması 3 yıl önce Antalya’da başlayan icibot, şu anda Türkiye’de ve yurtdışında yüzlerce otelin kullanımına sunuluyor.

Freelance Çalışmanın Bir de Hukuki Boyutu Var

Avrupa genelinde yaklaşık 9 milyon kişi freelance çalışıyor. Uzmanlar son 10 yılda üç kat artan serbest çalışan sayısının daha da artacağını ifade ediyor. Peki ya bu çalışma biçiminin hukuki boyutu? PERYÖN – Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin iş yaşamı ve insan kaynakları dünyasının nabzını tutan Popüler Yönetim Dergisi (PY) son sayısında işin kanuni tarafına dikkat çekti…

İş dünyasının Covid- 19 sonrasında alışmaya başladığı yeni düzen, çalışma biçimlerimizde de köklü değişikleri beraberinde getiriyor. Evden ve uzaktan çalışma modellerinin uygulama alanlarının arttığı bu normalleşme döneminde en çok konuşulan konulardan biri de freelance çalışma sistemi.

Etude Malt’ın son dönemde yaptığı bir araştırmaya göre sadece Fransa’da 830 bin kişi freelance çalışıyor. Bu sayı Avrupa genelinde 9 milyona ulaşıyor. Üstelik yıllık yüzde 11,5 artışla gittikçe daha çok insan bu kanaldan çalışmayı seçiyor. Uzmanlar; başta danışman, yazılım geliştiriciler, grafikerler, sosyal medya yöneticileri ve pazarlama uzmanları olmak üzere freelancer sayısının 10 yılda üç kat arttığını belirtiyor.

Nitekim PERYÖN – Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin iş yaşamı ve insan kaynakları dünyasının nabzını tutan Popüler Yönetim Dergisi (PY) de son sayısında bu yeni trende dikkat çekti.

Serbest elektronlar olarak da tanımlanan freelancer’ların dahil olduğu çalışmalarda son 10 yılda yüzde 126 artış gözlemlendiğine değinen PY Dergi, işin hukuki boyutunun da atlanmaması gerektiğinin altını çiziyor.

Sözleşmeler kırılma noktası…

Freelancer’ların kurumlarla yaptığı iş sözleşmelerinde hassas davranılması gerektiğini belirten PERYÖN 25. Dönem Yönetim Kurulu Hukuk Temsilcisi, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi – İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Erdem Özdemir: “Freelance çalışmada, taraflar arasında, bağımlılık ve otorite ilişkisi bulunmuyor. Bu konuda, hukuki bağımsızlığın freelance sözleşmesinde mutlaka yer alması önem taşıyor; aksi halde sözleşmenin bir ‘iş sözleşmesi’ olarak yeniden vasıflandırılması riski ortaya çıkabilir” diyor.

Sözleşmelerde yer alan hükümlere de dikkat çeken Özdemir: “Sözleşmede yer verilmesi gereken önemli hükümlere baktığımızda, gizlilik ve sır saklama, fikri hakların korunması, sorumluluk, ayartma yasağı, uzaktan çalışmaya ait risklerin tanımlanması gerektiğini söylemek mümkün” diyor.

Cılız bir sitemden köklü bir yapıya…

Freelance çalışma sisteminin gün geçtikçe yaygınlaştığını, sektörün nabzını tutan bir yayın olarak PY’nin de bu konuya duyarsız kalmadığını anlatan PERYÖN – Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berna Öztınaz: “Pandemi sonrasında gelişmiş ekonomilerdeki çalışanların yaklaşık yüzde 40’ı evden çalıştıklarını bildirdi. Uzaktan çalışma hayatımızdaki ‘cılız’ bir sistem iken gün geçtikçe güçlenen bir yapı haline geldi. Freelance çalışma modeline de ilgi artıyor. Araştırmalar da yöneticilerin yeni modellere olan ilgisinin kanıtı niteliğinde. Mayıs 2020’de üst düzey yöneticilerle yapılan bir McKinsey anketi, salgından sonra da ofislerin dışındaki çalışma süresinde yüzde 36 artış beklediklerini ortaya koydu. Kısacası dünya ummadığımız bir hızla yeniden şekilleniyor. Biz de PY dergi ile bu hızı aktarmaya gayret ediyoruz” dedi.