Bence çok da garip bir soru değil.
Sonuçta bir otomobilden günlük ulaşımı sağlaması yanında dinlenme, eğlenme, gezi gibi müsbet ihtiyaçlar kadar, psikolojik ihtiyaçları da karşılaması beklenmektedir.
Diğer yandan Akademisyenler ise toplumun fikirlerini merak edip ilgiyle takip ederek rol model aldıkları bir kesimini oluşturmaktadır.
Bu nedenle, toplumlara rol modellik yapan kişilerin, hayatın vazgeçilmez bir ürünü olan otomobilleri satın alırken ve kullanırken dikkat ettiği noktaları araştırmak bence oldukça anlamlı.
- Bir otomobilci olarak akademisyenlerin tercih yöntemlerini izleyerek acaba satışlarımızı arttırabilir miyiz?
Ya da,
- Akademisyenlerin tercihlerini, tercih ederek mükemmel satın alma yapabilir miyiz?
Hatta,
- Satın alma faaliyetlerimizi ihtiyaç ya da tatmin duygusundan çok akademik bir çalışma şeklinde yönetmek daha mı iyi olurdu?
Yıllardır traş bıçağını futbolcu, saç şampuanını film yıldızı ve el kremini ise norveçli balıkçının tercihine bakarak seçmedik mi?
- Seçtik.
- Tüm reklamlar böyle demiyor mu?
- Diyor
O zaman otomobil gibi teknik verisi fazla ve duygusal yönü zengin bir ürünü de akademik görüşe göre tercih etmemiz, diğerlerine göre bence çok daha normal.
Araştırmayı ben yapmayacağım, hazır yapılmışı var zaten. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Dergisinin 2016 Ağustos sayısında rastladım. “AKADEMİSYENLERİN OTOMOBİL SATIN ALIM TERCİHLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER” adındaki bu araştırmayı Erciyes Üniversitesi Araş. Gör. Murat RUHLUSARAÇ ve Çankaya Üniversitesi Prof. Dr. Mahir NAKİP yapmış.
Bu ilginç araştırma farklı sosyal ve sayısal alanlarda fakültelerde görev yapan 135 akademisyene anket uygulamak suretiyle yapılmış. Veriler SPSS paket programına girilerek birtakım hipotezlere ayırma analizi yapılmış ve Wilks’ Lambda testi kontrolü yapılmış. Yani bence güvenilir.
Sonuç olarak (%5 anlamlılık düzeyinde);
- Akademisyenlerin cinsiyetleri ile aylık gelirleri itibariyle çekici buldukları otomobil markası tercihleri arasında fark olduğu ve
- Aylık gelirleri ile yaşları itibariyle otomobil satın alım sıklıkları arasında fark olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda otomobil satın alma tercihlerini etkileyen demografik faktörlerden aylık gelir çok etkili, yaş ve cinsiyet ise diğer etkili etmenler arasında yer almıştır.
“Ayağını yorganına göre uzat” atasözünü ankete katılan akademisyenler dikkate almış demek ki! Araştırmada bir de dikkatimi çeken tablo var, “Öğretim Üyelerinin Satın Alma Davranışları Tablosu”
Ankete Katılan Akademisyenlerin;
Sahip Oldukları Otomobil Markaları:
18’inde OPEL
14’ünde FORD
14’ünde HYUNDAI
12’sinde TOYOTA
11’inde VW
11’inde FIAT
Sahip Oldukları Otomobil Tipleri:
62’sinde Sedan
56’sında Hatchback
8’inde SUV
7’sinde S. Wagon
2’sinde P. Van
1’inde Coupe
Otomobilin Üretim Yeri Tercihi:
23’ü Yerliyi Tercih Etmiş
112’si İthali Tercih Etmiş
Satın Alırken Tercih Ettikleri Yerler:
%54,1’i Yetkili Bayiden
%20,7’si İnternetten
%12,6’sı Çevre / Ortamdan
%10,4’ü Galeriden
%2,2’si Pazardan
Otomobil Satın Alırken Etkilendikleri Yerler:
%48,1 Değer / Yargı
%37 Çevre / Deneyim
%9,6 İnternet
%5,2 Satış Temsilcisi
En Çekici Buldukları Markalar:
%15,5 Audi
%15,5 BMW
%15,5 Mercedes
En İtici Buldukları Markalar:
%16,3 Fiat
%12,6 Renault
%8,9 Dacia
İmkanım Olsa Ondan Şaşmam Dedikleri Markalar:
%21,5 Audi
%19,3 Mercedes
%15,6 BMW
Çalışmada hipotezlerin değerlendirilmesi ise şöyle;
- Farklı cinsiyetteki akademisyenleri birbirinden ayıran güçlü bir tercih seçeneği bulunamamış. -Sanırım cinsiyet farkı otomobil tercihini pek etkilemiyor-
- Öğretim üyelerinin otomobil tercihleri ile kullandıkları veya almak istedikleri otomobil tipleri arasında bilinçli bir uyum olmadığını göstermekte. – Hayaller Paris, gerçekler ……. –
- Öğretim üyelerinin otomobil marka tercihleri ile kullandıkları markalar arasında bilinçli bir uyum olmadığını göstermekte. -Dediğimi yap, yaptığımı yapma-
- Tercihlerle, öğretim üyelerinin otomobil satın alırken tercih ettikleri yerler arasında bilinçli bir uyum olmadığı görülmekte. -Yine de 54,1 Yetkili Bayi oranına dikkat etmekte yarar var-
- Tercihlerle, öğretim üyelerinin otomobil satın alırken etkilendikleri yerler arasında bilinçli bir uyum olmadığı görülmekte. -Hocamın etkilendiği alan oldukça geniş diyelim mi?-
- Tercihlerle, öğretim üyelerinin unvanları arasında bilinçli bir uyum olmadığı görülmekte. -Tercih ve Unvan işlerini karıştırmayalım lütfen-
- Tercihlerle, öğretim üyelerinin yaşları arasında bilinçli bir uyum olmadığı görülmekte. -Oysa ki hissettiğim yaşa göre uyum var Hocam!-
- Tercihlerle, öğretim üyelerinin aylık gelirleri arasında bilinçli bir uyum olmadığı görülmekte. -Yorumsuz-
- Tercihlerle, öğretim üyelerinin otomobil alım sıklıkları arasında bilinçli bir uyum olmadığı görülmekte. -Gerektiğinde gerektiği kadar-
- Cinsiyetler itibariyle çekici bulunan otomobil tercihleri arasında fark var. -Bu çok normal-
- Unvanlar itibariyle çekici bulunan otomobil tercihleri arasında fark yok. -Hocama da o yakışır sonuçta-
- Aylık gelirleri itibariyle çekici buldukları otomobil tercihleri arasında fark vardır. -Akılcılık-
- Öğretim üyelerinin yaşları itibariyle çekici buldukları otomobil tercihleri arasında fark yok. -Çünkü konunun yaşla bir ilgisi yok bence de-
- Aylık gelirleri itibariyle otomobil satın alım sıklıkları arasında kuvvetli bir fark var. -Ben bunu anlamadım-
- Yaşları itibariyle otomobil satın alım sıklıkları arasında %100 anlamlı kuvvetli bir fark var. -Sonuçta tercihler de değişiyor-
- Cinsiyetleri itibariyle otomobil satın alım sıklıkları arasında fark yok. -a şıkkına bakınız-
Merak edenleriniz bu çalışmanın orijinal kaynağından son kısmındaki bulgular ve yorumları çok daha detaylı inceleyebilir. Ben yukarıda koyu renkli cümlelerle kendi yorumumu yaptım zaten. Alacağımı da aldım açıkçası.
Benim açımdan çalışmanın konusundan çok böyle bir bakış açısını sorguluyor olmak kıymetli. Akılcı metotlarla ve veriye dayalı olarak hayatı şekillendiriyor olmak can alıcı nokta. Keşke bunlara yenileri de eklense.
Misal:
“AKADEMİSYENLERİN KONUT SATIN ALIM TERCİHLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER”
“AKADEMİSYENLERİN GIDA ÜRÜNÜ SATIN ALIM TERCİHLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER”
Sanırım çok kıymetli olacaktır.
Saygılarımla.
Zafer URFALIOĞLU
Not: Tablonun orijinaline verdiğim kaynaktan ulaşabilirsiniz. Her aktarımda olduğu gibi, yazım aşamasında istem dışı veri kaybı yaşanmış olabilir. Akademik çalışma olmayan bu tip yazılarda bu hususa özellikle dikkat etmenizi öneririm.
Kaynak: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/307240









Büyük yıkıma sebep olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye yaralarını sarmaya devam ederken vatandaşların evlerini ya da araçlarını doğal afetlere karşı sigortalatmasıyla ilgili konular tekrar gündeme geldi. Yaşanan facianın ardından Şikayetvar üzerinden DASK (Doğal Afet Sigortaları Kurumu) hakkında araştırma yapmak ve bilgi almak için aralamalarda artış yaşandı. Geçtiğimiz yıl platformda yer alan DASK sayfası 11 bin 154 kez görüntülenirken son 30 günde bu sayı 67 bin 531’e yükseldi. DASK’ın şikayet konuları incelendiğinde yüzde 63’lük oranla “eksik ya da kusurlu hizmet” ilk sırada yer alırken vatandaşların en çok şikayet ettiği diğer konular personel davranışı (yüzde 32) ve üyelik işlemleri (yüzde 26) oldu. Özellikle deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlar ekspertizlerin gelmemesinden ve kuruma ulaşamamaktan şikayetçi…
“Döngüsel ekonomi tasarım yoluyla onarıcı ve yenileyicidir.” Ellen MacArthur
Tüm Türkiye’yi yasa boğan 6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremler dolayısıyla ihale mevzuatı ve bu hususla ilgili diğer mevzuatlar ile ilgili kolaylaştırıcı tedbirler alınmaya devam etmektedir. Bu maksatla aşağıdaki kararlar alınmıştır;
Rekabet işletmecilik literatürünün olmazsa olmaz kavramlarından ve inceleme konularından biridir. Gerçekten de rekabetçilik, rekabet avantajı kazanma, rakip analizi gibi kavramlar işletmecilik literatürünün günlük konu başlıkları arasında ön plana çıkmaktadır.


Yeşil ve yaşanabilir bir dünya için sürdürülebilirliğin en önemli ayaklarından birinin organik üretim ve ihracatını artırmak olduğuna inanan Türk organik sektörü, dünya organik sektörünün en büyük buluşması BioFach Organik Ürünler Fuarı’nda, Türk organik gıdalarını dünyanın beğenisine sundu.
Avrupa Birliği’nin 2019 yılında dünyanın gündemine getirdiği, Avrupa Yeşil Mutabakatı’yla; iklim krizine karşı daha yeşil ve yaşanabilir bir dünyanın temellerini attığını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türk organik sektörünün Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine uyum sağlamış bir sektör olduğuna dikkati çekti.
Yargıtay’a göre, “İş hukukunun en tartışmalı alanlarından biri çalışma koşullarının tespiti ile bu koşulların uygulanması, değişiklik yapılması, en nihayet işçinin kabulüne bağlı olmayan değişiklik ile işverenin yönetim hakkı arasındaki ince çizginin ortaya konulmasıdır.
Hiç istemesek de dünyanın neresinde olursa olsun deprem gibi bir felaketin götürdükleri, verdiği yıkıcı zararlar ekonomilere ciddi zararlar verir. Depremin var olduğu ülkedeki ekonomiye verdiği zararla birlikte morallerin bozulması sözle anlatılacak gibi değiller.



Türkiye otomotiv sanayiine yön veren 13 büyük üyesiyle sektörün çatı kuruluşu olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2023 yılının Ocak ayına ait üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Ocak ayında toplam üretim bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24 artarak 111 bin 837 adet, otomobil üretimi ise yüzde 48’lik artış göstererek 70 bin 723 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte de toplam üretim 116 bin 730 adede ulaştı.










