Uzmanlaşma Konusunda Ustalaşmak

Uzmanlaşma Konusunda Ustalaşmak

Prof. Dr. Umut Omay

Uzman olmak ve uzmanlaşmak birçokları açısından son derece cazip bir kavrama işaret etmektedir. Bir konunun uzmanı olmanın yüceltildiği ve uzmanlaşmanın öneminin sıklıkla vurgulandığı bir dönem içerisinde olduğumuz söylenebilir. Gerçekten de uzmanlaşma geleneksel meslekler de dahil olmak üzere birçok alanda kendisini artık mutlak bir ihtiyaç olarak göstermektedir: Örneğin geleneksel meslekler arasında yer alan tıp ve hukuk alanlarında mesleklerini sürdürenler için belirli konularda uzmanlaşmaları artık norm haline gelmektedir.

Türk Dil Kurumu tarafından uzmanlaşma kelimesinin kökü olan “uzman” kelimesi için verilen anlamlar arasında “Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan” ve “Bilirkişi” bulunmaktadır (1).

Yukarıda yer verilen anlamlar nedeniyle uzman olmanın ve uzmanlaşmanın yüksek düzeyde vasıflı olma ile ilişkili olduğu düşünülebilir. Gerçekten de genel kanaatin bu yönde olduğu söylenebilir. Ne var ki, bunun bir yanılsama olabileceğini, zira uzmanlaşmanın “bir işi ve süreçlerini bütünüyle kontrol edebilme becerisinin kazanılması” olarak ifade edilebilecek ustalaşmakla karıştırılmakta olduğunu belirtmek gerekir. Üstelik özellikle aşırı derecede uzmanlaşmanın aslında vasıfsızlaşma anlamına geldiğine ilişkin görüşler de bulunmaktadır (2, 3, 4).

Uzmanlaşma ve vasıfsızlaşma arasındaki ilişkinin önemli bir örneğini modern ekonomi biliminin babası olarak da bilinen Adam Smith de vermektedir. Smith’e göre uzmanlaşma işin daha küçük parçalara bölünmesinin, kısacası iş bölümünün bir sonucudur. İş bölümü ile birlikte sürekli olarak tek bir işin yapılması o işi yapan kişinin uzmanlaşmasını sağlayacaktır. Ne var ki, iş bölümü beraberinde vasıfsızlaşmayı da getirmektedir; çünkü iş bölümü işçinin yeteneklerini ve becerilerini sınırlandırmaktadır. Smith üretim maliyetleri açısından bu durumu avantajlı görse de yine bu durumun çeşitli toplumsal sorunlara yol açabileceği konusunda da uyarıda bulunmaktadır (5, 6).

Görüldüğü gibi uzmanlaşma aslında tartışmalı bir kavramdır ve birçoklarının da düşündüğü ve zannettiği kadar olumlu bir anlamı ve içeriği bulunmamaktadır.

Ne var ki bugünün iş ve çalışma dünyası sürekli değişen ihtiyaçlar ve talepler çerçevesinde şekillenmekte ve giderek karmaşıklaşmaktadır. Böylelikle bu hızlı dönüşüm bir kişinin potansiyelinin çok üzerinde taleplerin ortaya çıkmasına neden olmakta ve iş bölümünü zorunlu hale getirmektedir. Dolayısıyla uzmanlaşmanın bugünün iş ve çalışma dünyası açısından kaçınılmaz bir sonuç ve gereklilik olduğu söylenebilir.

Ne var ki bir konu üzerinde “uzmanlaşmak” da artık tek başına yeterli değildir. Hatta “Şu konunun ya da işin uzmanıyım” demek artık çalışanlar açısından büyük bir risk ve tehlike haline gelmeye başlamıştır. Çünkü böyle bir düşünce ister istemez beraberinde ataleti de getirecektir. Oysa uzmanlıkların ömrü kendilerine duyulan ihtiyaçların değişmeden ne kadar süreceği ile sınırlıdır. Ne var ki, uzmanlık gerektiren konuların ve alanların içeriği her geçen gün değişen ihtiyaçlar ve talepler nedeniyle sürekli olarak zenginleşmekte ve çeşitlenmektedir.

Bu noktada “Vasıf Yanılgısı” başlıklı yazımda da vurgulamış olduğum “Hayat Boyu Öğrenme” felsefesinin içselleştirilmesinin ne kadar önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkmaktadır. Bugünün iş ve çalışma dünyası “Ben artık oldum!” diyenlerin değil, “Dünkü benden daha ileri bir noktadayım!” diyenlerin dünyasıdır. Belki de bugünün iş ve çalışma dünyası artık uzmanlaşma konusunda ustalaşmayı da gerektirmektedir. Ne dersiniz?

Kaynakça

(1) “uzman”, çevrim içi: https://sozluk.gov.tr/, erişim tarihi: 06.06.2022.

(2) Omay, U. (2017), Post Homo Servus, Beta Basım Yayın, İstanbul, ss. 196-197.

(3) Jagoda, A. (2013), “Deskilling as the Dark Side of the Work Specialization”, International Journal of Academic Research, 5 (3), pp. 331-334.

(4) Tıp mesleğinde aşırı uzmanlaşmanın vasıfsızlaşma anlamına gelebileceğine ilişkin dikkat çekici bir tartışma için bkz. Ulutaş, Ç. Ü. (2011), Proleterleşme ve Profesyonelleşme Tartışmaları Işığında Türkiye’de Sağlık Emek Sürecinin Dönüşümü, NotaBene, Ankara.

(5) Hanlon, G. (2016), The Dark Side of Management: A Secret History of Management Knowledge, Routledge, Oxon, pp. 4-5.

(6) Omay, a.g.e., s. 201-202.

PROF. DR. UMUT OMAY – MAKALE LİSTESİ

GİRİŞİMCİLİK VE YÖNETİCİ GÜÇLENDİRME

PAZARLAMA

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İŞ DÜNYASINDA TUTUM VE DAVRANIŞ

DİĞER KONULAR

TURKTRADE’in 25. Olağan Genel Kurulu’nda yönetim belirlendi

TURKTRADE’in 25. Olağan Genel Kurulu’nda yönetim belirlendi

Dış ticaret alanında Türkiye’nin en eski ve etkili sivil toplum kuruluşlarından Türkiye Dış Ticaret Derneği’nin (TURKTRADE) Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Hayrettin Çaycı dördüncü defa seçildi.

Çatısı altında topladığı büyük ve kurumsal şirketler kanalıyla Türkiye ihracatının önemli bir bölümünü temsil eden Türkiye Dış Ticaret Derneği’nin yeni Yönetim Kurulu ve Başkanı belli oldu. 2020 yılı TİM ilk 1000 ihracatçı listesinde Türkiye birincisi Ford dahil olmak üzere, 9 ana sektörün (Otomotiv Endüstrisi, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri, Hazır Giyim ve Konfeksiyon, Demir ve Demir Dışı Metaller, Elektrik Elektronik ve Hizmet, Çelik, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri ve Tekstil ve Hammaddeleri, Deri ve Deri mamulleri) ihracat liderleri de üyeleri arasında yer almaktadır.

Derneğin 7 Haziran Salı günü gerçekleşen Olağan Genel Kurulu’nda seçilen yeni Yönetim Kurulu Başkanlığa Hayrettin Çaycı’yı dördüncü kez seçti.

TURKTRADE’in yeni Yönetim Kurulu ve görev dağılımı şöyle oldu:

Yönetim Kurulu Başkanı

Hayrettin Çaycı (Sarkuysan Elektrolitik Bakır Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı)

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Serdar Koçtürk (Kibar Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Kibar Dış Ticaret Genel Müdürü)

Sayman Üye

Haluk Giray (Sarten Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. Pazarlama Grup Direktörü)

Yönetim Kurulu Üyeleri

Cüneyt Başbakkal (Yaşar Holding Dış Ticaret Başkan Yardımcısı)

Fatih Özkadı (Arçelik A.Ş. Sürdürülebilirlik ve Resmi İşler Direktörü)

Hakan Ateş (Denizbank A.Ş. Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi)

Necat Altın ( Zorlu Holding A.Ş. Tekstil Grubu Başkanı)

Şafak Duran (Eleks Dış Ticaret A.Ş. Genel Müdürü)

Turan Erdoğan (Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı)

Yusuf Bulut Öztürk (Ünsped Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Hizmetleri A.Ş. Hissedarı)

Zeynep Kuman (Ram Dış Ticaret A.Ş. Genel Müdürü)

Tali Kusuru İle İşvereni Otuz Günlük Ücretini Aşan Miktarda Zarara Uğratan İşçinin İş sözleşmesi, Haklı Nedenle Feshedilebilir Mi?

LÜTFİ İNCİROĞLU

İşçinin özen borcu, işçinin asli edim yükümü olan işin görülmesi sırasında gereken tüm dikkati göstermesi, mesleki bilgisini, fikri ve bedeni yeteneklerini gerektiği şekilde kullanmasını ifade eder. Bu anlamda değerlendirildiğinde, özen borcunun dürüstlük kuralı ile dorudan ilgisi bulunmaktadır. Çünkü işçi, dürüstlük kuralları çerçevesinde işini özenle yapmak zorundadır [1].

Özen borcuna aykırılık halinde uygulanacak yaptırım ise, 4857 sayılı İş Kanunu m.25/II- (ı)’da düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması” halinde, iş sözleşmesi haklı nedenle derhal feshedilebilecektir.

Ancak işçinin iş sözleşmesinin bu madde kapsamında feshedilebilmesinin bazı ölçütleri bulunmaktadır. Nitekim işçinin, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması nedeni ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilebilmesi için kusurun derecesi, işin tehlikeli olup olmaması, zararın yüksekliği, riskin sigorta edilebilirliği, işçinin işletmedeki konumu, ücretinin seviyesi, kıdemi, yaşı, ailevî ilişkileri ve zarar anına kadarki davranışları göz önünde bulundurulacaktır[2]. Aksi halde, bu gerekçe ile iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilemeyecektir. Çünkü yüksek mahkeme, iş sözleşmesine aykırı davranışta bulunan işçiye yaptığı eylemle orantılı bir yaptırım uygulanması gerektiğini kabul etmekte ve yapılan eylemle orantılı olmayan ve ölçüsüz olarak nitelendirilebilecek yaptırımları mazur görmemektedir.

Yargıtay konuyla ilgili bir kararında, “Somut uyuşmazlıkta, inşaat teknikeri olarak çalışan davacının iş akdi fore kazık imalat çalışmalarında kusuru bulunduğu gerekçesiyle 4857 sayılı Yasa’nın 25/II-ı maddesi uyarınca haklı nedene dayanarak feshedilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-ı maddesinde “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması” halinde işverenin iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebileceği ve bu nedenin haklı neden olacağı düzenlenmiştir.

Ancak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun işçinin sorumluluğu başlığı altında düzenlenen 400. maddesine göre “(1) İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur. (2) Bu sorumluluğun belirlenmesinde; işin tehlikeli olup olmaması, uzmanlığı ve eğitimi gerektirip gerektirmemesi ile işçinin işveren tarafından bilinen veya bilinmesi gereken yetenek ve nitelikleri göz önünde tutulur”. Maddede, işçinin sorumluluğunun sınırlandırılması ile ilgili ikinci fıkradaki düzenleme, hem hukukumuz bakımından yenidir hem de iş kanunlarının kapsamına giren iş ilişkilerinde de uygulanacağı için özel bir önem arz etmektedir. Bu düzenleme nedeni ile kusurun derecesi, işin tehlikeli olup olmaması, zararın yüksekliği, riskin sigorta edilebilirliği, işçinin işletmedeki konumu, ücretinin seviyesi, kıdemi, yaşı, ailevî ilişkileri ve zarar anına kadarki davranışları göz önünde bulundurulacaktır.  Özellikle 2. fıkra ve bu fıkranın yasal gerekçesi ile kaynak alınan İsviçre Borçlar Kanunu’nun uygulaması karşısında 25/II.ı bendindeki haklı nedenin yeniden değerlendirilmesi ve yoruma tabi tutulması gerekir. Zira ikinci fıkradaki düzenleme ile işçinin kusur oranına göre verdiği hasar otuz günlük ücretini aşsa da kusurun daha çok işverende veya başka bir etkende olduğu, işçinin kusurunun daha az ve hafif olduğu durumlarda sorumlu tutulmamasına karar verilecektir.

Diğer taraftan işveren, iş sözleşmesine aykırı davranışta bulunan işçiye yaptığı eylemle orantılı bir yaptırım uygulamalıdır. Yapılan eylemle orantılı olmayan ve ölçüsüz olarak nitelendirilebilecek bir yaptırım mazur görülemez. Sonuç itibariyle fesihte bir cezadır. Ölçülülük ilkesi uyarınca, uygulanacak önlem, ulaşılmak istenen amacı gerçekleştirmeye elverişli olmalı bir başka anlatımla tedbir uygun olmalı, ulaşılmak istenen amaç açısından gerekli olmalı ve uygulanacak tedbirin sonucu olan müdahale ile ulaşılmak istenen amaç, ölçüsüz bir oran içerisinde bulunmamalıdır. Bu ilke uyarınca yargıç feshin geçerli olup olmadığını kararlaştırırken, işçinin davranışının ağırlığını dikkate alarak, her olayın özelliğine göre işçinin davranışı ile işverence uygulanan fesih türü arasında bir orantısızlık (ölçüsüzlük) olup olmadığını takdir edecektir. İşçinin davranışının haklı fesih olarak değerlendirilmesi ağır ve gerekli olmayan bir sonuç ise geçerli neden, işveren açısından iş ilişkisinin devamını önemli ölçüde çekilmez hale getirmeyecek ve işçiye fesih dışında başka bir disiplin cezası ile geçiştirilebilecek bir davranış ise, geçersiz neden kabul edilmelidir.

Dosya içeriğine ve özellikle iş güvenliği uzmanlarından alınan kusur raporuna göre, davaya konu olayda davalı işverenin % 80, davacı işçinin ise % 20 oranında kusurlu olduğu, ortalama zararın 50.000 TL civarında kabul edilebileceği, davacının kusuruna tekabül eden zarar kısmının 10.000 TL kadar olduğu tespit edilmiştir. Meydana gelen olayın bu oluş şekline göre davacı hafif kusurludur. Bu tespitler ve 6098 sayılı TBK.’un 400/2 maddesi kapsamında davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ölçülülük ilkesine aykırı düşer. Meydana gelen zararın işçinin kusuruna oranlama yapıldığında işçinin otuz günlük ücretinin üzerinde olduğu anlaşılmakla birlikte davalı işverenin olayda daha fazla kusurlu olduğu açıktır. Davacı tarafından sunulan Dairemizin 2014/2957 Esaslı emsal kararında da belirtildiği gibi davacının hafif kusurlu olduğu somut olayda söz konusu davranışı işyerinde olumsuzluklara yol açtığından işverence yapılan fesih geçerli nedene dayanmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır”[3].

Sonuç olarak, işveren asli kusurlu ise, tali kusurlu olan işçinin kusur oranına göre belirlenen zarar miktarı otuz günlük ücreti aşsa dahi, asli kusurlu olan işveren haklı fesih imkanını kullanamaz. Dolayısıyla işçinin kusur oranına göre verdiği zarar otuz günlük ücretini aşsa da kusurun daha çok işverende veya başka bir etkende olduğu, işçinin kusurunun daha az ve hafif olduğu durumlarda, işçi sorumlu tutulamaz ve bu gerekçe ile iş sözleşmesi haklı nedenle sona erdirilemez.

[1] (Çelik, Nuri/ Caniklioğlu, Nurşen/ Canbolat, Talat, İş Hukuku Dersleri, s.266).

[2] SOYER, Polat. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununda Yer Alan “Genel Hizmet Sözleşmesi’ne İlişkin “Bazı” Hükümlerin İş Hukuku Açısından Önemi, İş Hukukunda Güncel Sorunlar Semineri (2) Tebliği.

[3] Y9.HD., 24.06.2019, E.2019/4548 K.2019/14050.

Yöneticiler için ÖDÜLLÜ İŞ BULMACASI No:15

Yöneticiler için ÖDÜLLÜ İŞ BULMACASI No:15

Güzel bir mola verin.
Zihinsel bir tazeleme için bulmaca çözün.
İş hayatı odaklı bulmaca için zaman ayırın.

Haftanın bulmacasını çözmek için https://satinalmadergisi.com/bulmaca15/ 

TIKLAYIN.

İnteraktif şekilde web sitesi üzerinde veya kağıt çıktıda (PDF) çözebilirsiniz.

Her pazartesi bir bulmaca sizi bekliyor.
Kolaylıklar dileriz. Prof. Dr. Murat ERDAL

Geçmiş ve güncel tüm bulmacaları çözmek için;

https://satinalmadergisi.com/bulmacalar/
Ödül: 1 Kişiye Satınalma Dergisi Dijital Aboneliği.
Çözümünüzü dergi@satinalmadergisi.com a gönderin.

Business Crossword Puzzle  by www.SatinalmaDergisi.com

#Business #firm

#işbulmacası #yöneticilik #BusinessCrosswordPuzzle #puzzle #company #yönetim #manager #management

 

Kurumsal Pazarda Satışın İpuçları

Kurumsal Pazarda Satışın İpuçları

Kurumsal Pazarda Satışın İpuçları

Kurumsal Pazarda İnteraktif Satış Eğitimi
Eğitim teklifi almak için egitim@satinalmadergisi.com

KURUMSAL PAZARDA SATIŞ – EĞİTİM YAZI DİZİSİ

Şirketinize yönelik Satış Eğitim talepleriniz için egitim@satinalmadergisi.com
e-posta adresine iletebilirsiniz.

Prof. Dr. Murat Erdal merdal@istanbul.edu.tr

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Program Başkanı

Satışın Kesintiye UğramasıGeçmiş yazılarımızla kurumsal pazar dinamiklerini ve satış operasyon çevresine girmiştik. Bu yazımızdan başlayarak satış yöneticilerimizin sahada karşı karşıya kaldıkları durumları inceleyeceğiz. 

Kurumsal pazarda satış sürecinin olumlu bir şekilde ilerlemesi ve nihai olarak siparişe yani somut işe dönmesi zaman almaktadır.

Kurumsal Pazarda Satışın İpuçlarıSatıcı ve müşteri taraflar arasında iletişimin seyri bize birçok değerli ipucu vermektedir.
İş hayatında sözlü ve yazılı iletişim, toplantı sıklığı ve içeriği tarafların bakış açısını gözler önüne sermektedir. Tüm faaliyetler söz konusu işin gelişimi hakkında önemli mesajlar taşımaktadır.

Satış sürecinde ilerleme birçok şekilde kendisini göstermektedir.  Sağlıklı başlayan iş kazanabildiği gibi yarım kalabilir, proje ertelenebilir ya da işi rakip şirket alabilir. Hepsi olasılık dahilindedir. Satış yöneticisi olarak müşteriden gelen sinyalleri doğru okuduğunuzda işleri kolaylaştırmış olursunuz. Doğru müşteri adayı ile ilgilenmeye ona daha fazla vakit ayırmaya başlarsınız. Diğer taraftan gereksiz hayallere kapılmaz, müşteriyi bunaltmanın fayda sağlamayacağını anlamış olursunuz. Böylelikle enerji ve motivasyonunuzu kaybetmezsiniz.

Satış Sürecinin İlerlemesi

 Kaynak: Neil Rackham, Spin Selling, McGraw-Hill Education, 2017, eBook, s:75.

Her satış yöneticisi ilişki sürecinde doğru yolda olup olmadığını merak eder. Zamanın kıymetini bilenler için nihai hedef satış gerçekleştirmektir.

Satış sürecinde olumlu ve olumsuz ipuçlarını kısaca inceleyelim.

Satış Sürecinin Olgunlaşması
Müşteri adayının ilgisinin çekilmesi ve iletişimin kurulması önemli bir mesafenin alındığını gösterir. Fakat bu ilginin içeriği, gücü ve sürekliliği tartışmalıdır. İletişimin ne yönde evrildiğine birkaç örnekle bakalım.

  • Potansiyel bir müşterinin şirketi dışında bir etkinliğe (sunuma) katılması, İŞTİRAK ETMESİ
  • Kurumun daha önce erişemediğiniz bölümlerine erişim
    DİYALOG GELİŞTİRME – KAPIYI ARALAMA
  • Sizi daha üst düzey bir karar vericinin önüne çıkaracak YENİ BİR TOPLANTInın düzenlenmesi
  • Ürününüzü denemek (demo) veya test etmek için bir anlaşma
    SOMUT İLK ADIM

Farklı düzeylerde gerçekleşen müşteri aksiyonlarından olumlu anlamlar çıkarmak mümkündür. Hepsinin ortak noktası; ilişki kurma, kendinizi, firmanızı, ürün ve hizmetlerinizi tanıtma fırsatını ortaya çıkarmasıdır. Müşterinin ihtiyaçları, karar mekanizmaları, kurum kültürü, yönetici profillerini değerlendirme şansı doğar.

Satış yolunda hala alınması gereken mesafe vardır ve bu kolay olmayacaktır.

Satış Sürecinin Kesintiye Uğraması

Satış süreci birçok faktöre bağlı olarak kesintiye uğrayabilir. Güçlü bir rakibin varlığı, fiyatların yükselmesi ve zorlu pazarlık süreci, bütçeden gerekli kaynağın ayrılamaması veya ihtiyacın ertelenmesi gibi.

Satış sürecini net bir şekilde kesintiye uğratan birkaç örnek:

  • Geldiğiniz için teşekkür ederim. Bursa’ya (veya OSB) bir daha geldiğinizde neden bizi tekrar ziyaret etmiyorsunuz? Yemeğe çıkarız.
  • Muhteşem sunum, çok etkilendik. Bir ara tekrar görüşelim.
  • Ürünün özelliklerini beğendik. Daha ileri gitmemiz gerekirse sizinle iletişime geçeceğiz.

Bu kapsamdaki iletişimden somut bir işin gerçekleşme ihtimali son derece düşüktür. Satışa dönük net bir işaret bulunmamaktadır. Sürecin kesintiye uğradığı çok açıktır. Kibar bir dilin kullanımı sizi ümitlendirmemelidir. Müşteriler istenmeyen satışçılardan kurtulma amacıyla bu tür cümleleri sıklıkla kullanabilmektedir.

Satış İpucuUnutmayın!

Satış sürecinde müşterileri sözleri ile değil eylemleri ile değerlendirin.

Satış sürecini başarılı bir sonuca ulaştırmanın en etkili yolu, müşteriye uygun bir sonraki adımı önermektir.

İlerleyen yazılarımızda ele alacağız. 

Yılın en çok tercih edilen satış eğitimi.

Kurumsal Pazarda Satış Eğitimi

 

İNTERAKTİF SATIŞ EĞİTİMİ: KURUMSAL PAZARDA SATIŞ

“Satışa Yatırım Yapmak, Firmanın Geleceğine Yatırım Yapmaktır.”

Eğitimin Amacı:

Satış oyunları, rol canlandırma ve vaka çalışmalarına dayalı eğitimin amacı, kurumsal satış konularını uygulama ağırlıklı işleyişle ele almaktır.
Eğitim içerisinde etkileşim ve satış oyunlarına katılım teşvik edilmektedir.

Kurumsal pazarda firmalar, artan rekabet ve fiyatlandırma baskıları ile karşı karşıyadır. Satınalma yöneticileri alım sürecinde kapsamlı araştırma ve verilerle donatılmıştır. Alıcıların satış görüşmelerinden ve olası anlaşmalardan beklentileri her geçen gün artmaktadır. Yeni dönem, satıcıları teknik iş birliği, kalite, operasyonel destek ve birlikte değer yaratma konularında çözüm esaslı anlayış geliştirmeleri konusunda zorlamaktadır.

Satış mühendislerinin teknik konulardaki uzmanlıkları, tek başına yeni müşteri edinme ve yüksek satış rakamları için yeterli değildir. Satışçılar yeni uzman alıcı profillerine uygun yaklaşım biçimlerini ve müşterilerine sağladıkları değeri yeniden düşünmelidir. Yeni fikirlere liderlik eden satışçılar bir adım önde olacaktır.

Tüm şirketler, doğru alıcıları bulma, stratejik müşteri (key account) portföylerini genişletme, tekrarlı ve yüksek hacimli satışlar konusunda azami çaba içerisindedir. Unutulmamalıdır ki, kurumsal pazarda satış başarısı, topyekun birlikte çalışma ile elde edilmektedir. “Satış takım sporudur”.

Eğitim Süresi: Eğitim süresi 2 -4 gündür. Rol canlandırma ve satış oyunlarında sınıf içi motivasyonun korunması için önerilen katılımcı sayısı 15’tir.

Eğitmen: Prof. Dr. Murat ERDAL

Eğitim Yöntemi: Eğitim senaryo bazlı rol canlandırma ve etkileşim tabanlıdır.

Hedef Kitle: Satış Ekipleri, Satış Mühendisleri, Müşteri İlişkileri, Sipariş Yönetimi, Toptan Kanal, Ticari Pazarlama Birimi, Ürün ve Marka Yönetimi, İhracat, Hammadde Satışçılar, Distribütör Satışçılar, Proje Satışçılar

Sektörler:

Endüstri: Otomotiv, Makine, Elektrik, Enerji, Gıda, Demir-Çelik

Hizmet: Bankacılık, Finans, Perakende, Lojistik, Gümrük, Eğitim, Tesis Yönetimi, Sağlık

Eğitimin İçeriği:

  • Dünya Ekonomisi (Dönemsel Değerlendirme)
    • Pazarı Dönüştüren Makro Etkiler
    • Ana Oyuncular (Ülkeler ve Firmalar) ve Planlamalar
    • Emtia/Hammadde Piyasa Hareketleri
    • Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI)
    • Taşıma Maliyetleri ve Konteyner Fiyat Hareketleri
  • Firma Üretim ve Satış Hedefleri
    • Üretim Tesisleri, İmalat Kapasitesi ve Yıllık Üretim Planlaması
  • İşletme Stratejisi ile Satış Stratejilerini Entegre Etmek
    • Satış Kültürü ve Kurumsal Yapı Refleksleri
    • Başarı İçin Satış ve Üretim Arasında Koordinasyon
  • Pazarlama ve Satış Planlarının Uyumlandırılması
    • Birimler Arası İş Birliği ve Yürütme
    • Yıllık Pazarlama ve Satış Planları Nasıl Oluşturulur?
  • Üretim ve Kurumsal Satışın Zorlukları
    • Uzun Satış Döngülerini Yürütebilmek
    • Güçlü Alıcılar Dönemi
    • Satış Toplantılarında Alıcı Beklentileri Artıyor
      Danışmanlık ve Uzmanlığa Dayalı Diyalog
    • Doğrudan Müşteriye Satış
    • Toptan Kanal ve Dağıtım Kanal Üyelerine Satış
  • Firmographics: Kurumsal Pazarda Bölümlendirme
    • Mevcut Müşteriler ve Tekrarlı Satışlar
    • Yeni Müşteri Kazanma
  • Kilit Müşteri Yönetimi (Key Account Management)
  • Kilit Müşteri Beklentiler ve İlişki Dinamikleri
  • Kilit Müşteri ve Üretim Yeteneklerinin Uyumlandırılması
  • Kurumsal Pazar Özellikleri ve Alım Sürecini Anlamak
    • Pazar Öngörüleri ve Pazar İstihbaratı
  • Kurumsal Pazarda İş Yapmanın Sırrı Nedir?
  • Yeni Ürünler ve Çözümler Konusunda Müşteri ile İş Birliği (Co-Creation)
  • Kurumsal Pazarda İlişki Geliştirmek (Networking)
  • Karar Alıcılara Ulaşmak ve Sürecin Yapısı
  • Müşteri Karar Alma Hiyerarşisi
  • Tepe Yönetimi ve Satın Alma Yöneticileri ile Etkin İletişim Kurma

– Değer Teklifinin Geliştirilmesi ve Güven İnşa Etmek

– Satış Ekibinin Geliştirilmesi ve Etkin Yönetim

  • Satış Departmanı; Organizasyon, Hedefler ve Rol Dağılımı
  • Yeni Yeteneklerin Belirlenmesi ve Kadro Planlama
  • Bölge Satışları (Coğrafi; Uluslararası – Ulusal)
  • Sektörler Bazında Satışlar

– Satışçı Profilleri ve Uygun Yapıyı Oluşturma

  • Profesyonel – Amatör Satışçı
  • Avcı – Çiftçi Satışçı
  • Girişimci Anlayışın Tabana, Tüm Çalışanlara Yayılması
  • Satış Mühendisi ve Teknik Uzmanlık

– Kurumsal Pazarda Satış Yönetimi

-Satış Çevrimi ve Satış Müzakere Sanatı

-Strateji Belirleme, İş Düzeni ve Disiplin

-Satış Mühendisi İletişim Becerileri

  • Müşteriler ve Sektör Paydaşları ile İletişim
  • Kurumsal Kimlik, Temsiliyet ve Motivasyon

-Sipariş Yönetimi ve Satış Operasyon

  • Müşteri Teklif Taleplerine Uyumlu Ürün Geliştirme
  • Müşteri İlişkileri ve Sipariş Yönetimi

– Satış Mühendisinin İş Takvimi ve Hareket Tarzı Nasıl Olmalı?

  • İş Düzeni; Ajanda ve Çalışma Sistematiği
  • Müşteri Saha Ziyaretleri ve Görüşme Planlaması
  • Ön Hazırlıklar ve Teklif Hazırlama (Saha Ziyareti, Keşif, Proje)
  • Teklif Verme ve Takip
  • Değer Odaklı Müzakere Becerileri ve Pazarlık Tekniklerinin Geliştirilmesi
  • Yeni Alışkanlar Edinmek; Planlama ve Satış Kültürü
  • Araştırma Soruları Nasıl Geliştirilir? İhtiyacı Anlamak
  • Güvenilir Bir Açılış Pozisyonu Nasıl Oluşturursunuz?
  • Müzakere Kartları Nasıl Hazırlanır?
  • Kazan-Kazan Çözümleri
  • İş Anlaşmazlıkları, Çatışmalar ve Çözümleri
  • Müşteri İlişkileri, İş Birlikleri ve Ortaklıklar
  • Güvene Dayalı İlişki Yönetimi

– Yıllık Satış Hedefleri ve Bütçeler
– Satış Projeksiyonları
– Fiyatlandırma Matrisleri

 -Analitik

  • -Performans Yönetimi ve Göstergelerle Dost Olmak
  • -Sağlıklı “Lead Generation” Nasıl Oluşturulur?
  • -Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) ve Analizler
  • -Müşteri Datası ve Müşteri Yolculuğu
  • -Satış KPI’larının Belirlenmesi ve İzlenmesi

-Etik Kodlar

  • Rekabet, Satış ve Etik
  • Zaman ve Fiyat Baskıları
  • Dürüst Teklifler ve Örtülü Tehditler
  • Şirket Etik Kodları ve Değerler

Satış Oyunları, Rol Canlandırma ve Satış Vaka Çalışmaları

“Müşteri ile temasta olan herkes satıştadır.”

İhracatın Kuralları – V

HANGİ YÖNTEMLE İHRACAT YAPIYORUZ?  

Genel anlamda bakıldığında dış ticaret tacirlerinin tercih ettiği yöntem; kuralı olmayan ödeme şekilleri ile ihracat yapmaktır.

Anlayacağınız;

  • Para bir tarafa, mal bir tarafa

kuralını benimsemektedirler.

Peşin ihracat.. Parası peşin gelecek ve ihracatçı malını gönderecek. Ancak yok öyle bir dünya. Her zaman peşin parayı bulmak mümkün değil. Peşin para ile ihracat yapmak ilk etapta güveni ve finansman gücünü ortaya koyar. Kim kaybetti de ihracatçımız bulsun?

Mal mukabili ihracat da kolay ihracat yöntemidir. Kuralı pek yok. ICC – International Chamber and Commerce dahi bu ödeme şekline bir kural getirmemiş. Ne halleri varsa görsünler der gibi. Mal mukabilinde ihracatçı ithalatçısına güveniyor veya zorunlu gönderiyordur. Ama istatistiki verilere bakıldığında para batıran ihracatçılar, mal mukabili ihracat yaptıklarından dolayı para batırmışlar ve sermayeleri azalmıştır.

 

VESAİK MUKABİLİ (CASH AGAINST DOCUMENTS – CAD)

GENEL KURALLAR 

Bu ödeme şeklinde İhracatçı malları gönderdikten sonra bedelini tahsil etmek üzere tahsile belge (vesaik) gönderir. Belgeler bir talimat ekinde tahsil bankasına verilir.  Tahsil bankası; ithalatçının bankası veya ihracatçının kendi bankalarından biri de olabilir. Tahsil vesaikini alan banka ödeme veya kabul karşılığı vesaiki alıcıya (ithalatçıya) teslim eder.  Bankalar tahsil vesaiki bedelinin tahsiline veya poliçenin kabulünün sağlanmasına aracılık ederler. Bu ödeme şeklinde bankanın yükümlülüğü talimatlara uygun olarak belgelerin tahsile gönderilmesi, teslim edilmesi ve tahsil edilen bedeli yine talimata uygun olarak ödemektir.

İhracatçının belgeleri bankasına teslim ederken talimatında yer alması gereken bilgilerden bazıları şöyledir;

  • İthalatçının adı ve adresi,
  • İthalatçının bankasının adı ve adresi,
  • İhracatçının dosya referansı,
  • İhraç edilen mallara ait fatura bilgileri,
  • İhraç edilen mallarla ilgili tüm evrakların isimleri ve sayıları,
  • Mallarla ilgili satışın teslim şekli,
  • Vesaikin hangi koşul ile ithalatçıya teslim edileceği,
  • Mal bedelinin tahsil edilememesi halinde alınacak aksiyonun detayları,
  • Tahsil bankasının banka masrafları hangi tarafa ait?
  • Vesaikin tesliminde bir poliçe var ise, poliçeye aval alınıp alınmayacağı,
  • İşlem vadeli ve poliçeli ise, poliçenin kabulünü müteakip, poliçenin muhafaza edileceği yer / veya gönderileceği kişi,
  • Poliçede protesto şerhinin var olup olmayacağı,
  • Tahsil edilecek mal bedelinin hangi hesaplara aktarılacağı vs.

Vesaik mukabili işlemler için Uluslar arası Ticaret Odaları’nın çıkartmış olduğu URC – Uniform Rules for Collections Brochure No: 522’da yayımlanan maddelere uyulması gereklidir. Bankalar, ithalatçılar, ihracatçılar bu kurallara uymak zorundadır.

VESAIK MUKABİLİ ÖDEME ŞEKLİNDE TARAFLAR

SATICI ((ihracatçı) Drawer, exporter, principal)

Yüklediği mallara ilişkin belgeleri tahsil talimatı ile birlikte bankasına verir. Akreditifte amir, ithalatçı olduğu halde tahsil vesaikinde amir ihracatçıdır.

ALICI ((ithalatçı) Drawee, importer)

Kendisine sunulan belgelerin bedelini öder ya da vadeli bir poliçeyi kabul eder.

TAHSIL BANKASI; Amir Banka / Collecting or presenting bank)

Tahsil vesaikini ödeme ya da kabul karşılığında ithalatçıya veren bankadır. Ayrı bir banka olabileceği gibi tahsile gönderen bankanın şubesi de olabilir.

TAHSİLE GÖNDEREN BANKA (Muhabir Banka / Remitting Bank)

İhracatçının seçtiği bir bankadır. İhracatçının belgelerini ithalatçının ülkesindeki bankaya göndermektedir. Belgeleri kendi talimat mektubu ekinde gönderir. İhracatçının vereceği talimatları yerine getirir ve ödeme yapılana kadar takip eder.

KOMİSYONCU (opsiyoneldir) Agent: Alıcı ile satıcıyı ortak bir platformda buluşturur ve satıcının malını alıcıya satarak, bu işlem üzerinden komisyonunu alır

 

VESAİK MUKABİLİNDE İŞLEM ADIMLARI

  • Alıcı ve satıcı satım sözleşmesi düzenler.
  • Satıcı malı hazırlar, gerekli yasal formaliteleri yerine getirerek malı ithalatçı emrine gönderir
  • Satıcı belgeleri  (fatura, konşimento, menşe şahadetnamesi, kontrol sertifikası, çeki listesi, varsa poliçe vs.) talimat ekinde bedeli tahsil edilmek / kabul edilmek üzere tahsil bankasına gönderilmek üzere bir talimat mektubu ekinde kendi bankasına verir.
  • Banka römiz mektubu düzenler ve ekinde belgeler ile tahsil bankasına (collecting bank) gönderir. Poliçe veya konşimento ciro gerektiriyorsa uygun şekilde cirolar verilir.
  • Tahsil bankası  ihbar mektubu düzenler alıcıya gönderir. Aynı zamanda ihracatçının bankasına da vesaikin alındığını ve tahsil talimatına uygun olarak tahsil edileceği bilgisini verir
  • Alıcı bankaya gelir. Duruma göre bedelini ödeyerek veya varsa poliçeyi kabul ederek vesaiki alır ve malı çeker.
  • Tahsil bankası vesaik bedelini ihracatçının bankasının talimatına uygun olarak transfer eder.
  • Gerek ithalatçının bankası, gerekse ihracatçının bankası alıcıya vesaikin alınması ve bedelinin ödenmesi konusunda zorlama yapamazlar. Sadece aracılık görevlerini yerine getirirler.

Vesaik mukabili işlem prosedürü. Vesaik mukabili işlemde ihracatçının bankası tahsil vesaikini talimat mektubu ekinde ithalatçının bankasına gönderir. Ancak bazı zamanlar ihracatçının tahsil vesaikini, kendi bankasını kullanmadan tahsil vesaikini direk olarak ithalatçının bankasına göndererek talimat verdiği de görülebilir.

Dünya ticaretinin ortak dili Uluslararası Ticaret Odalarının çıkartmış olduğu kurallar olduğundan, bir ihracatçı neyi bilmelidir diye bir soru aklımıza geldiğinde; kesinlikle dünya ticaretinin ortak dilinin bilinmesi gerekir derim. ICC Kuralları..

REŞAT BAĞCIOĞLU

Ticaretle ilgili alım-satım ve danışmanlık taleplerinizi https://satinalmadergisi.com/ticaritalep/ sayfasından iletebilirsiniz.

Küresel gıda fiyatları düşüş eğilimine girdi mi? Endeksler Ne Söylüyor?

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO=Food and Agriculture Organization of the United Nations) göre, dünyadaki gıda fiyatları, bitkisel yağ fiyatlarındaki düşüşle hafifleyerek Mayıs ayında üst üste ikinci ay boyunca düştü. FAO’nun küresel gıda fiyat endeksi Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,6 düştü. Nisan ayında düşüş %0,8 oldu. Endeks, ortalama et, süt ürünleri, tahıllar, bitkisel yağlar ve şeker fiyatlarındaki aylık değişimi ölçmektedir.

Ancak endeks, Rusya-Ukrayna savaşının küresel ticareti bozmaya devam etmesi nedeniyle Mart ayındaki son yüksek seviyesine yakın kalmaya devam ediyor. Endeks, Mart ayında 2011’den bu yana en yüksek noktasına ulaşmıştı.

Son birkaç yılda, pandemiye bağlı tedarik zinciri kıtlığı, şiddetli hava koşulları ve daha yakın zamanda ihracat yasakları ve Ukrayna’da devam eden savaş nedeniyle gıda fiyatları keskin bir şekilde arttı.

Küresel Gıda Fiyatları Endeksi

Kaynak: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)

Sebze ve süt ürünleri fiyatları küresel olarak düşüyor

Bitkisel yağ fiyatlarındaki düşüş kısmen, Endonezya’nın geçen ay palmiye yağı üzerindeki kısa ihracat yasağını kaldırmasından kaynaklanıyor ve bu da Nisan ayı sonunda yerli yemeklik yağ fiyatlarının yükselmesiyle yürürlüğe girdi. Yasak, küresel bitkisel yağ arzının, savaştan önce en büyük ayçiçek yağı ihracatçısı olan Ukrayna’daki savaş tarafından zaten sıkıştırıldığı sırada geldi. Çin’deki kilitlenmelerin talebi azaltması nedeniyle süt ürünleri fiyatları da düştü.

Kaynak: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)

Rusya-Ukrayna savaşının ortasında et ve buğday fiyatları yükselmeye devam ediyor

Tüm endeksler arasında tahıl fiyatları Mayıs ayında en fazla artış gösterdi. Rusya’nın Şubat ayında Ukrayna’yı işgalinden bu yana, Ukrayna ve Rusya’daki üretim beklentilerinin azalması nedeniyle buğday fiyatları tırmanıyor – ancak fiyatlar Mart 2008’de ulaşılan rekor seviyenin altında kalıyor. ABD’de, buğday vadeli işlem fiyatları 2022’nin başından bu yana % 48 arttı. Rusya ve Ukrayna birlikte toplam küresel buğday üretiminin yaklaşık % 13’ünü oluşturuyor. Daha yüksek tahıl fiyatları, Hindistan’ın artan yerel gıda fiyatlarını ve yoğun ısı dalgalarının bir sonucu olarak daha düşük buğday verimini ele almak için yürürlüğe konan ihracat yasağına da yanıt veriyor.

Bu arada, FAO’ya göre, Ukrayna’daki tedarik zinciri aksaklıkları nedeniyle et fiyatları rekor seviyeye yükseldi. Genel olarak, tedarik zinciri takılmaları, devam eden işgücü kıtlığı ve daha yüksek gübre ve yakıt maliyetleri nedeniyle et fiyatları pandemi sırasında yükseldi.

 

Endüstriyel Pazarlarda Müşteri Deneyimi

Endüstriyel Pazarlarda Müşteri Deneyimi
Oğuzhan Özyiğit

Günümüz pazarlarındaki yoğun rekabet ortamı, alternatif satın alma kanallarının ortaya çıkması ve müşteriler arasındaki bilgi paylaşımının artması gibi sebeplerle işletmeler “Müşteri Deneyimi” oluşturmaya daha fazla önem vermeye başlamışlardır. Müşteri ilişkileri yönetimini de kapsayan bu kavram, 1900’lerin ikinci yarısında, işletmelerin müşterilerini anlamada kullandıkları geleneksel tüketici davranış teorilerinin sınırlılıklarını ortadan kaldırmak üzere ortaya çıkmıştır. Müşteri deneyimi temelinde, müşterinin bir firmayla olan tüm etkileşimlerine bilişsel, duygusal, duyusal, sosyal ve ruhsal tepkilerini içerir. Müşteri deneyimi satın alma öncesinde başlar, satın alma ve satın alma sonrası süreci de bünyesinde barındırarak doğası gereği bütünsel bir yapıda hareket eder. Bu kavramın işletmeler için ne kadar önemli olduğunu göstermek amacıyla Temkin Grup’un 2018 senesinde 20 farklı endüstriden 318 firma ile gerçekleştirmiş olduğu araştırma sonuçlarına bakılabilir. Araştırma sonuçları, ortalama 1 milyar dolar geliri olan şirketlerin, müşteri deneyimini artırmak için yatırım yaptıklarında gelecek 3 sene içerisinde ortalama olarak 775 milyon doları daha gelirlerine ekleyebileceklerini göstermiştir. American Express’in yaptığı farklı bir çalışmada ise müşterilerin %86’sı, daha iyi bir deneyim sonucunda daha fazla ödemeye razı olacaklarını belirtmişlerdir. ThinkJar‘ın CEOsu Esteban Kolsky’nun araştırması ise, kötü müşteri deneyimi yaşayan 26 müşteriden sadece birisinin şikâyet ettiğini, %91’inin ise şikâyet etmeden işletme ile ilişkisini kestiğini göstermektedir.

Peki müşteri deneyimi B2B pazarlar için ne anlama gelmektedir?

B2B pazarlar tüketici pazarlarıyla karşılaştırıldıklarında daha rasyonel alım satımların gerçekleştiği, tarafların bilgi düzeylerinin yüksek olduğu ve kişisel satışın ağırlıkta yapıldığı pazarlardır. B2B ve B2C pazarlar arasındaki bu fark, hedef kitlenin beklentilerine de yansımaktadır. McKinsey’in 2016 senesinde yayınladığı rapora göre B2C pazarlardaki müşteri deneyimi değerlendirmesi %65-85 bandındayken B2B pazarlarda bu rakam %50’nin altına düşmektedir diğer bir ifade ile rasyonelliğin yüksekliği beklentilerin de artmasına sebep olmaktadır.  B2B pazarlarda müşteri deneyimini artırmak için tatminsizlik yaratan noktalar iyi analiz edilmelidir. Doğru verilere ulaşmak, bütüncül kanallara yoğunlaşmak ve kişileştirme B2B pazarlarda müşteri deneyimini artırmanın kilit noktalarındandır.

Doğru Verilere Ulaşmak

İşletmelerin faaliyetleri için ihtiyaç duyduğu verilerin doğruluğundan emin olması; müşterinin ihtiyaçlarını anlaması ve pazardaki gelişmelere uyum sağlayabilmesi için önemlidir. İhtiyaç duyulan veriler birinci elden elde edilebileceği gibi, sektörden de temin edilebilir. İşletme eğer ihtiyaç duyduğu verileri sektörden temin etmek isterse verilerin doğruluğunu teyit etmesi önemlidir. Bu konunun işletmeler açısından önemini vurgulamak için 1-10-100 kuralı bir yol haritası sunar. Bu kural, verilerdeki hataları tespit etme ve düzeltme sürecinin uzamasının kümülatif olarak işletmeye daha fazla maliyeti olacağını belirtir. Basitçe eldeki verilerin doğruluğunu teyit etmek işletmeye 1, yanlış verileri temizlemek 10, hiçbir şey yapmamak ise 100 Amerikan dolarına mal olmaktadır. Gartner Grub’un 2019 senesinde yapmış olduğu araştırma sonuçlarına göre B2B pazarlarda satın alma işlemi gerçekleştiren müşteriler, sürecinin döngüsel doğası sebebiyle satın alma kararı verirken zorlandıklarını belirtmişlerdir. İlgili rapor ayrıca, tedarikçi ihtiyaç duyulan verileri müşteriye sağladığında ve bu bilgiler satın alma sürecinde ilerlemeye yardımcı olduğunda, satış sürecinin 2,8 kat daha kolaylaşacağı ve anlaşma sağlama olasılığının 3 kat artacağını göstermektedir. Verilerin müşteri deneyimi oluşturmadaki bu güçlü rolüne rağmen Customer Think’in 2021 tarihli raporu, B2B şirketlerinin yalnızca %17’sinin müşteri verilerini operasyonlarına tam olarak entegre ettiğini bulgulamıştır.

Bütüncül Kanallara Yoğunlaşmak

B2B pazarlarda işletmeler müşterilerine sorunsuz bir alışveriş deneyimi yaşatmak için farklı kanalları müşterilerin hizmetine sunarak, kendilerine ulaşım yollarını artırmalılardır. Bu süreç içerisinde müşteriye ulaşılan her kanalda aynı seviyede müşteri deneyimi yaratılması, işletmeler için ana amaç olmalıdır. Müşteriye ulaşım için kullanılan kanallar arasında, geleneksel kanallara göre daha yeni olan internet tabanlı kanallar B2B pazarların üzerinde daha fazla durması gereken bir konudur. BCG’un 2017 senesinde yayınladığı raporda B2B pazarlarda müşterilerin %90’ı, satıcı kendisine üstün bir mobil deneyim sunduğunda, aynı satıcıdan tekrar satın alım gerçekleştireceğini belirtmiştir. İlgili rapor ayrıca, mobil satın alımların özellikle karmaşık bir süreç gerektiren karar vermede daha etkili olduğunu ve satın alım süresini %20 ye kadar azaltabileceğini göstermektedir. Bu sürecin devamı olarak ilgili rapora göre, 2 milyar dolar yıllık geliri olan satıcılar eğer satış süresini kısaltabilirlerse, 60 milyon dolara kadar ek gelir sağlayabilmektedir. McKinsey’in 2021 tarihli raporunda ise hybrid satışların 2024 yılına kadar baskın yaklaşım olacağını, bu yaklaşım ile şirketlerin %50’ye kadar daha fazla gelir elde edebileceğini, şirketlerin %90’ının ise bu trende ayak uydurabilmek için satış yöntemlerinde değişikliği sürdürmeyi planladıklarını ortaya çıkarmıştır. İlgili rapor ayrıca 2016 senesinde ortalama 5 kanalda gerçekleşen müşterin-tedarikçi etkileşiminin, 2021 aralık ayı itibariyle 10 kanala çıktığını göstermektedir.

Kişiselleştirme

B2B pazarlarda faaliyet gösteren bir şirket, mesajlarını ve ürün deneyimlerini, etkileşimde bulunduğu müşterilerinin özel gereksinimlerine göre uyarlayabilir. Daha etkili iletişimi ve yüksek müşteri sadakatini beraberinde getiren kişileştirme, B2B pazarlarda müşteri deneyimini artırmada üzerinde durulması gereken diğer bir konudur. B2BecNews’in 2019 tarihinde yayınladığı, cevapların 5 puan üzerinden değerlendirildiği raporda, katılımcılar pozitif müşteri deneyimi konusunda 7-24 servisi 4.21, her an ulaşılabilir telefon numarasını 4,18 olarak puanlandırmışlardır. Geleneksel mecralara göre online kanalların kişileştirmeye hem daha kolay uyarlanabilir olması hem de bu dönüşümün daha az mali kaynak gerektirmesi sebebiyle, dijitalleşmenin kişiselleştirme konusunda da şirketler için büyük önemi vardır. Gartner’in 2019 tarihli raporu, B2B pazarlarda faaliyet gösteren şirketler, müşterilerine e-ticaret işlemlerinde kişiselleştirme imkânı sunduklarında, kişiselleştirme imkânı sunmayan rakiplerine göre %30 daha fazla satış yapacağını göstermektedir. Forrester’in 2020 tarihli raporunda ise B2B pazarlama liderlerinin %52’si içerik pazarlaması stratejilerine ve kişileştirmeye imkân sağlayacak araçlara yatırım yapacaklarını belirtmişlerdir.

B2B pazarlar, yeni süreçlere uyum sağlama konusunda, B2C pazarlara göre daha yavaş hareket etmektedir. B2B pazarların uyum sağlamadaki bu hantallığı, işletmeleri bireysel düzeyde hızlı hareket etmekten alıkoymamalıdır. B2B pazarlarda faaliyet gösteren işletmeler; yoğun rekabet ortamında hayatta kalabilmek, mevcutta olan müşterilere daha iyi hizmet verebilmek, onların isteklerini daha iyi karşılayabilmek ve yüksek müşteri sadakati sağlayabilmek için müşteri deneyimi yaratmaya odaklanmalılardır.

Örgüt Kültürünün Bozulması

Dr. Öğr. Üyesi Gözde MERT

Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi

İşletme Bölüm Başkanı & Gözde Araştırma Şirketi Kurucusu

 

“Bir milletin kültür düzeyi üç safhada; devlet, düşünce ve ekonomideki çalışma ve başarılarının özüyle ölçülür.” Dostoyevski

Vries ve Miller, üst yöneticilerin kişisel özelliklerinden kaynaklanan bozulmuş örgüt kültürlerini, beş grupta belirtmiştir. Bunlar aşağıda açıklanmıştır:

  • Paranoid Kültür: Paranoid (kuşkucu) örgüt kültüründe, üstler ve astlar arasında aşırı alınganlık, güvensizlik, aşırı uyanıklık ve gizlilik bulunur. Bunun sonunda, kurumda çalışanlar arasında kızgınlık, kıskançlık, düşmanlık, yanlış anlama ve yorumlama olur. Paranoid örgüt kültüründe üst yöneticiler, astlarını yeteneksiz, bilgisiz, beceriksiz, bilinçli şekilde iş yapmaz kişiler olarak düşünmektedir.
  • Depresif Kültür: Depresif (kaçınma) örgüt kültüründe, yöneticiler olayların seyrini değiştirmekte umutsuzluğa düşmüş, girişimden yoksun, kendine güvenlerini ve saygılarını yitirmiş, bundan dolayı kurumda ortaya çıkan sorunları çözmekten ve kurum adına karar vermekten kaçınan insanlardır. Çalışanlarda da sorumluluk duygusu azalmıştır. Kendilerini koruyacak dış güçler ararlar, koruyan dış gücün istediği gibi davranış sergilerler.
  • Karizmatik Kültür: Karizmatik kültür, heyecanlı örgütlerde sıkça görülür. Üst yöneticinin gösteriş merakı vardır. Yönetici ilgiyi çekecek yollara başvurur. Yönetici; başarısını, yeteneklerini aşırı şekilde abartarak gösterir; çok büyük coşkulu gösteriler düzenler. Yaptıklarını bu gösterişle sergilemeye gayret eder.
  • Bürokratik Kültür: Örgütte bürokratik kültürü, üst yönetici yaratmaktadır. Astlarının, kendine boyun eğmesini ve söylediklerini kabul etmesini bekler. Astların karşı çıkmasından dolayı duyduğu korkuyu yenmek amacıyla her işlemi sözleşme garantisinde yapmaya önem verir. Kendisi üstlerine saygılı fakat, astlarını ise baskı altında tutar. İşlerinin kural ve yöntemlerini önceden hazırlar. Yapılacak olan işlerin sistemli olarak ilerlemesini ister. Bu kültürün baskın olduğu kurumlarda, üst ve ast arasında güvensizlik vardır. Çalışanların faaliyetlerinin tümü önceden belirlenmiş kurallara bağlıdır. Kurum sadece kurallarla yönetilmekte, kılavuzluğa yer verilmemektedir. Bürokratik örgüt kültürüne, kurallara uymayı seven ve girişimden korkan çalışanlar uyum sağlayabilirler.
  • Politik Kültür: Politik kültür, içine kapanık ve kopmuş kişilik özellikleri gösteren yöneticilerin örgütlerinde görülür. Üst yönetici, bu özellikleri gösterdiğinde, yönetim alanını ast yöneticilerine bırakmaktadır. Bu durumda ise örgüt lidersiz kalır. Ast yöneticilerinin, bu gibi durumlarda, amaç, görev, yetki ve sorumlulukları belirsizlik içindedir. Politik örgüt kültüründe, iki yüzlülük ve kurnazlığın olması durumunda ve amaçlara yönelmede sorun yaşayan çalışanlar örgüte uyum sağlamakta zorluk çekerler. Politik kültür, özellikleri gösteren kurumlar, kamu sektöründe daha çok görülmektedir.

Detaylı bilgiler için aşağıdaki eseri okuyabilirsiniz.

Mert, G. (2019). Uluslararası İşletmecilik Teori, Kavram ve Örnek Olaylar, Nobel Akademik Yayıncılık, Ankara.