Yapay Zeka İle Dönüşen Kararlar: Geleceğin İş Dünyasına Hazır mıyız?

Yapay Zeka İle Dönüşen Kararlar Geleceğin İş Dünyasına Hazır Mıyız

Yapay Zeka İle Dönüşen Kararlar: Geleceğin İş Dünyasına Hazır mıyız?
Levent ÇUHADAR – Sirius AI Tech levent@siriusgrup.com 

Günümüzde yapay zeka (YZ), sadece teknolojik bir trend olmaktan çıkıp iş dünyasının temel itici güçlerinden biri hâline gelmiştir. Global ölçekte faaliyet gösteren şirketlerden yerel işletmelere kadar birçok organizasyon, karar verme süreçlerinde daha hızlı, daha verimli ve daha analitik temellere dayanan yöntemler geliştirmek için YZ uygulamalarına yönelmektedir. Bu uygulamalar; pazarlamadan lojistiğe, finansal analizlerden insan kaynaklarına kadar çok çeşitli alanlarda kendini gösteriyor. Son yıllarda Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum) “Future of Jobs 2023” raporunda da belirtildiği üzere, yapay zeka teknolojilerinin önümüzdeki beş yıl içerisinde küresel işgücünün dönüşümünü hızlandırması beklenmektedir. Bu dönüşüm, hem işletmelerin hem de profesyonellerin karar alma süreçlerinin yeniden tanımlanmasına yol açacak kadar kapsamlı bir etkiye sahip.

Yapay Zeka İle Dönüşen Kararlar Geleceğin İş Dünyasına Hazır Mıyız
Yapay Zeka İle Dönüşen Kararlar: Geleceğin İş Dünyasına Hazır mıyız?

Bu makalede, geleceğin iş dünyasında yapay zekanın nasıl bir rol üstleneceğini, karar verme süreçlerinin hangi yönlerini dönüştüreceğini ve bu dönüşüme nasıl hazırlanabileceğimizi ele alacağız. Ayrıca, güncel örnekleri ve eğilimleri tartışarak, profesyoneller ve şirketlerin üst düzey yöneticilerinin bu süreçlere nasıl adapte olabileceğini inceleyeceğiz. Bunu yaparken de Sirius AI Tech’in pazarlama, yönetim, veri yorumlama, lojistik ve müşteri ilişkileri yönetimi konularında sunduğu yenilikçi çözümlere dair bazı örnek referanslar paylaşacağız. Bahsedeceğimiz bu referanslar, teknolojik araçların iş kararlarımızı nasıl şekillendirdiğine dair somut ipuçları sağlamayı hedeflemekte ve herhangi bir promosyon amacı taşımamaktadır. Makalenin amacı, yapay zekanın geleceğin iş dünyasındaki etkilerini mümkün olduğunca geniş ve derinlemesine bir bakış açısıyla irdelemektir.

Karar Verme Süreçlerinin Değişen Doğası

Geleneksel karar verme süreçleri, çoğu zaman deneyim, sezgi ve eldeki sınırlı verilerle şekillenirdi. Yöneticiler, genellikle kurumsal hafıza ve bireysel uzmanlıklara dayanarak hızlı kararlar verir, ancak bu yaklaşım bazı kör noktalar yaratabilirdi. Yapay zeka, büyük veri (big data) analitiği sayesinde karar vericilere çok daha geniş bir perspektif sunuyor. Örneğin, IBM’in 2022 Global AI Adoption Index raporuna göre şirketlerin %35’i, karar verme süreçlerinde yapay zeka teknolojilerini aktif biçimde kullanmaktadır. Bu oran, bir önceki yıla göre yaklaşık %4’lük bir artış göstermiştir ve günümüzde ivme kazanarak büyümeye devam etmektedir.

YZ sistemleri, büyük veri havuzlarından elde edilen desenleri ve eğilimleri analiz ederek, karar vericilere öngörülebilir riskler, olası fırsatlar ve gelişim alanları hakkında detaylı raporlar sunar. Böylece yönetim kademesi, hem stratejik hem de operasyonel kararlarını daha sağlam temellere oturtabilir. Üstelik bu tür sistemler, tahmin modelleri yardımıyla çeşitli senaryolara dair olasılık analizleri de yaparak, yöneticilere “en iyi” kararın yanı sıra “olası tüm kararların sonuçları” hakkında da öngörü kazandırır. Karar verme süreçlerinin bu çok boyutlu yapısı, geleceğin iş dünyasında neredeyse bir norm hâline gelmiş durumda. Bu durum, büyük hacimde veriyle çalışmayı gerektiriyor. Çünkü veri temelli bir yaklaşımın olmadığı stratejik kararlar, rekabet ortamında dezavantaj yaratabilmektedir.

Yapay Zeka ve Stratejik Yönetim

Yapay zeka teknolojilerinin en büyük avantajlarından biri, yöneticilerin stratejik karar alma süreçlerinde zaman kazandırması ve insani hatayı minimize etmesidir. Örneğin, bir şirketin yeni bir pazara girmesi ya da yeni bir ürün geliştirmesi gibi yüksek risk içeren kararlar söz konusu olduğunda, YZ tabanlı sistemler farklı senaryolar üzerinden maliyet-fayda analizleri yapabilir. Böylece geleneksel olarak haftalarca sürebilecek bir araştırma süreci, birkaç gün veya saat içinde sonuç verebilir.

Bu noktada Sirius AI Tech’in sunduğu Boss AI çözümü gibi yapay zeka tabanlı yönetim ve veri yorumlama platformları, çok katmanlı veri setlerini analiz ederek yöneticilere bütüncül bir bakış açısı kazandırır. Boss AI, çeşitli veri kaynaklarını entegre edebilir ve bu verileri anlamlandırarak, örneğin finansal risk analizinden operasyonel verimliliğe kadar farklı alanlarda karar verme aşamasında kullanılabilecek raporlar oluşturur. Bu tür platformlar sadece veri analizini hızlandırmakla kalmaz, aynı zamanda organizasyon içindeki tüm departmanların aynı veri kaynağından beslendiği, ortak bir karar alım ekosistemi yaratır.

Bir başka güncel örnek, Deloitte’un 2022 Global AI Survey çalışmasında ifade edildiği üzere, yöneticilerin %79’u yapay zeka uygulamalarının stratejik planlama süreçlerinde kritik önem taşıdığına inandığını belirtmiştir. Bu veri, karar vericilerin YZ’nin stratejik anlamda kuruma kattığı değerin farkında olduğunu ve gelecekte bu teknolojilere yatırımın artmaya devam edeceğini göstermektedir. Yani artık karar alma mekanizmaları, yalnızca yöneticinin kişisel tecrübelerine değil, aynı zamanda yüksek hacimli verilerin sağladığı içgörülere de dayanmaktadır.

Pazarlama ve Müşteri Deneyiminde Yapay Zekanın Yükselişi

Geleceğin iş dünyasında pazarlama fonksiyonunun merkezinde, kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimi yaratma becerisi yer alacaktır. Tüketiciler, kendilerine özel kampanyalar ve teklifler beklemekte, markalardan daha duyarlı ve etkileşimli yaklaşımlar talep etmektedir. Yapay zeka, tam da bu noktada devreye girer: Geniş müşteri verilerini analiz ederek, örneğin sosyal medya etkileşimleri, satın alma geçmişi ve demografik bilgileri birleştirip, her bireye özgü pazarlama stratejileri oluşturabilir.

Bu kapsamda, Sirius AI Tech’in pazarlama odaklı çözümü Lobster Lead gibi araçlar, müşterinin ilgi alanlarına göre otomatik olarak kampanyalar geliştirebilir. Lobster Lead, büyük veriyi işleyerek doğru zamanda doğru mesajı iletmeyi hedefler. Böylece pazarlama birimleri, potansiyel müşterilerin ihtiyaç ve beklentilerine çok daha hızlı ve etkin biçimde yanıt verebilir. Sonuç olarak, daha yüksek satış dönüşümü ve daha güçlü bir marka deneyimi elde edilir.

Güncel verilere baktığımızda, Forrester araştırmalarına göre, yapay zeka destekli pazarlama uygulamaları kullanan şirketlerin müşteri kazanım maliyetlerinde ortalama %15’e varan bir azalma gözlemlenmiştir. Bu tür veriler, YZ tabanlı pazarlama stratejilerinin sürdürülebilir bir rekabet avantajı yarattığını göstermektedir. Çünkü geleceğin müşterisi, markalarla etkileşimini giderek daha dijital kanallara taşıyacak ve bu dijital etkileşimlerden beklentisi de giderek yükselecektir. Dolayısıyla, müşteri deneyimini iyileştirmek için yapay zeka destekli pazarlama ve satış çözümlerine yatırım yapmak, şirketlerin uzun vadede büyümesi için kritik bir önem taşımaktadır.

Lojistik ve Tedarik Zincirinde Verimlilik Artışı

Lojistik sektörü, uzun yıllar boyunca manuel planlama, karmaşık envanter yönetimi ve coğrafi engeller nedeniyle zorlu karar verme süreçleriyle anılan bir alandı. Günümüzde yapay zeka destekli lojistik çözümleri, hem tedarik zinciri yönetiminde hem de sevkiyat süreçlerinde önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Örneğin, gelecekte sürücüsüz kamyonlar, otonom araçlar veya drone’lar lojistiğin bir parçası hâline gelecek ve bu durum tedarik süreçlerinin tamamında köklü değişikliklere zemin hazırlayacaktır.

Tam da bu alanda, Sirius AI Tech’in sunduğu Seferi isimli çözüm, lojistik operasyonları optimize etmek üzere tasarlanmıştır. Seferi, gerçek zamanlı veriler ve öngörüsel analitik teknikleri kullanarak, rotaları dinamik biçimde yeniden düzenleyebilir, sipariş takip sistemini otomatik hale getirebilir ve stok seviyelerini gerçekçi tahmin modelleriyle takip edebilir. Özellikle, küresel ölçekte faaliyet gösteren işletmeler için küçük bir tedarik gecikmesi bile ciddi maliyetlere ve müşteri memnuniyetsizliğine yol açabilmektedir. Bu nedenle yapay zeka çözümlerinin sunduğu anlık takip ve hızlı karar verme imkânı, lojistik sektöründe rekabet avantajı yaratan faktörlerin başında gelmektedir.

Yakın zamanda yapılan Gartner 2023 Supply Chain Insights raporu da, yapay zeka tabanlı lojistik ve tedarik zinciri yönetimi yazılımlarının şirketlerin ortalama %7 ile %15 arasında maliyet tasarrufu sağladığını göstermektedir. Bu oranın ilerleyen yıllarda, sürücüsüz araçlar ve gelişmiş robotik süreçlerin tedarik zincirine entegrasyonu ile daha da artması beklenmektedir. Dolayısıyla lojistik süreçlerin optimizasyonu için YZ çözümleri, geleceğin iş dünyasında sadece bir trend olmaktan çıkacak ve sektör standardı hâline gelecektir.

Müşteri İlişkileri Yönetimi ve İletişimde Yapay Zekanın Etkisi

Şirketlerin gelecekte rekabet edebilmesi için müşteri ilişkileri yönetimini (CRM) etkili biçimde yönetmesi artık bir tercih değil, zorunluluk hâlini almıştır. Yapay zeka, müşteri ilişkileri yönetimine de derin bir etki yaparak hem müşteri geri bildirimlerini anlama hem de hızlı çözümler sunma imkânı yaratmaktadır. Chatbot’lar ve sanal asistanlar, müşteri etkileşimlerinin ilk hattını oluştururken, bir yandan da verilerin toplanmasında ve analiz edilmesinde önemli bir rol üstlenir.

Bu noktada, Sirius AI Tech çatısı altında geliştirilen Calling AI, müşteri temsilcilerinin verimliliğini artırmak amacıyla yapay zeka destekli çözümler sunar. Örneğin, müşteri aramalarında konuşma analizi (speech analytics) yaparak duygusal tonlamayı anlamlandırabilir, böylece müşteri memnuniyetsizliğini erkenden tespit ederek ilgili birime hızlı yönlendirme sağlayabilir. Dahası, Calling AI’nın sunduğu veri analizi sayesinde, en çok tekrar eden müşteri problemleri belirlenerek proaktif bir destek modeli geliştirilebilir. Bu yaklaşım, sadece müşteri memnuniyetini artırmakla kalmaz, aynı zamanda şirketin itibarına ve uzun vadeli müşteri sadakatine de olumlu katkılar sunar.

Salesforce tarafından 2023’te yayınlanan bir rapor, şirketlerin %60’ının müşteri hizmetlerinde yapay zeka destekli botlardan faydalandığını ve bu yaklaşımın müşteri etkileşim hızını ortalama %25 arttırdığını belirtmektedir. Bu tür hız ve verim artışı, günümüzde giderek daha talepkâr hâle gelen müşteriler için kritik bir memnuniyet kriteri olmaktadır. Geleceğin iş dünyasında müşteriler, sorunlarına anlık çözümler ararken, şirketlerin bu talepleri karşılayabilmesi ancak yapay zeka teknolojilerinin yoğun kullanımıyla mümkün olacaktır.

İnsan Kaynaklarının Dönüşümü ve Etik Sorunlar

Yapay zeka, iş dünyasında karar verme süreçlerini hızlandırıp verimliliği arttırırken, aynı zamanda insan kaynakları alanında da önemli değişiklikleri beraberinde getirir. Artık şirketler, işe alım süreçlerinde bile YZ destekli filtreleme, değerlendirme ve yetenek eşleştirme sistemlerine yöneliyor. Bu sayede binlerce özgeçmiş arasından kısa sürede seçim yapmak ve uygun adayları tespit etmek mümkün hâle geliyor. Ancak burada dikkat çeken bir başka konu da etik ve ayrımcılık riski. YZ sistemleri, eğitildiği veri setlerindeki önyargıları tekrarlayabilir veya yeni önyargılar oluşturabilir. Bu durum, geleceğin iş dünyasında sıkça tartışılacak konuların başında yer alıyor.

Örneğin, belirli demografik gruplara karşı ayrımcılık içerebilecek bir veri setiyle eğitilen YZ uygulamaları, işe alım sürecinde bu önyargıları yeniden üretebilir. Dolayısıyla, YZ tabanlı sistemlerin verimli ve doğru sonuçlar üretebilmesi için düzenli veri kalitesi denetimleri, şeffaf algoritma incelemeleri ve etik yönergeler oluşturmak son derece önemlidir. Örneğin MIT ve Harvard gibi araştırma kurumlarında yürütülen projeler, algoritmik adalet ve veri etiği konularında şirketlere rehberlik sağlayabilecek yeni yöntemler üzerine odaklanıyor. Şirketlerin bu yöndeki farkındalığı ve yatırımdaki kararlılığı, gelecekte teknolojik çözümlerin sürdürülebilir ve adil bir şekilde kullanılmasını mümkün kılacaktır.

Yapay Zeka ile Yeni İş Modelleri ve İnovasyon

Geleceğin iş dünyasını şekillendirecek bir diğer önemli boyut, yapay zekanın tamamen yeni iş modelleri ve inovasyon fırsatları yaratma potansiyelidir. Örneğin, abonelik (subscription) temelli iş modellerinde YZ, müşterinin kullanım alışkanlıklarını analiz ederek hangi özelliklerden ne kadar faydalanıldığını ölçebilir, böylece daha esnek paketler ve fiyatlandırma stratejileri sunabilir. Aynı şekilde, endüstriyel üretimdeki akıllı fabrikalar (Smart Factories), makine öğrenimi algoritmalarıyla üretim hatalarını azaltırken, aynı zamanda bakım maliyetlerini minimize edecek proaktif çözümler getirebilir.

Bunun yanı sıra, yapay zeka altyapısı üzerinde inşa edilen platform ekonomileri (platform economies) giderek yaygınlaşıyor. Bu platformlar, tedarikçilerden müşterilere kadar tüm paydaşları tek bir ekosistem içinde toplar. YZ motorları bu ekosistemdeki tüm veri akışını yöneterek, hangi ürün veya hizmetin hangi kullanıcıya önerileceğinden, ödeme sistemlerine kadar birçok süreci otomasyona bağlar. Sonuç olarak, karar vericiler yeni iş modelleri tasarlarken hızlı prototipleme ve deneme-yanılma süreçlerinden yararlanarak daha düşük maliyetli ve yaratıcı yöntemler geliştirebilir.

McKinsey’nin 2023 yılında yayınladığı bir rapor, yapay zeka destekli inovasyonun, önümüzdeki beş yıl içinde küresel ölçekte trilyonlarca dolarlık bir değer yaratabileceğini belirtmektedir. Bu değerin büyük bir bölümü, geleneksel sektörlerdeki dijital dönüşüm ve yeni iş fırsatlarının oluşturulmasıyla ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, inovasyon ve değişime açık olmayan şirketler veya profesyoneller, geleceğin iş dünyasında rekabet avantajını büyük ölçüde yitirme riskiyle karşı karşıya kalacaktır.

Karar Vericiler İçin Öneriler ve Sonuç

Tüm bu gelişmeler ışığında, geleceğin iş dünyasında yapay zeka temelli karar verme süreçlerine adapte olmak isteyen profesyoneller, eğitmenler ve şirket yöneticileri için aşağıdaki noktalara özellikle dikkat çekmek gerekir:

  1. Veri Kalitesi ve Altyapı: Yapay zeka uygulamalarından etkin sonuç alabilmek için veri kalitesine ve veri güvenliğine yatırım yapmak şarttır. Şirket içindeki tüm departmanlar, veriyi tutarlı formatlarda toplamalı ve güncel veri yönetimi standartlarına uymalıdır.
  2. Şeffaflık ve Etik Kurallar: YZ modelleri, eğitildiği verilerin aynasıdır. Dolayısıyla, veri setlerindeki olası önyargı ve hataların tespiti için düzenli denetim mekanizmaları kurulmalı, etik ve yasal çerçevelere uygunluk sağlanmalıdır.
  3. Ekip Eğitimi ve Kültürel Dönüşüm: Yapay zeka, sadece bir teknoloji yatırımından ibaret değildir. Organizasyon içinde, veri okuryazarlığından algoritmik düşünceye kadar birçok konuda çalışanların eğitilmesi gerekir. Ayrıca, değişime direnç noktasında kültürel dönüşüm stratejileri geliştirilmeli, çalışanlar yeni süreçlere entegre edilmelidir.
  4. İş Süreçlerinde Entegrasyon: Pazarlama, lojistik, müşteri ilişkileri ve yönetim gibi farklı fonksiyonların yapay zeka ile entegre edilmesi, daha bütüncül ve koordineli kararlar alınmasını sağlar. Sirius AI Tech’in Lobster Lead, Seferi, Calling AI ve Boss AI gibi örnek platformları, her fonksiyon için özelleştirilmiş ve bütüncül çözümler sunarak verimlilik artışı sağlayabilir.
  5. Sürekli İnovasyon ve Gelişim: Yapay zeka teknolojileri hızla evrilmektedir. Bu nedenle, yöneticiler ve profesyoneller, yeni gelişmeleri yakından takip ederek mevcut süreçlerini düzenli olarak iyileştirmelidir. Eğitim programları, araştırma projeleri ve pilot uygulamalar aracılığıyla kurumsal öğrenme desteklenmelidir.
  6. İnsan Merkezli Yaklaşım: Yapay zeka ne kadar gelişirse gelişsin, insan faktörünün yaratıcılığı, empati ve stratejik düşünme gibi alanlarda önemi devam edecektir. Karar verme süreçlerinde YZ destekleyici bir rol oynamalı, nihai kararlar ise insani değerler, kurumsal kültür ve etik çerçeveler göz önünde bulundurularak verilmelidir.

Bu noktalar ışığında, gelecek on yıl içerisinde yapay zeka ve dijital dönüşümün iş dünyasını kökten değiştireceği hemen hemen tüm uzmanlar tarafından kabul edilmektedir. YZ temelli karar verme süreçleri, şirketlerin stratejik, operasyonel ve taktiksel her aşamasına entegre olacak, böylece hızlı değişen pazar koşullarına adaptasyonu ve yeniliği mümkün kılacaktır. Profesyoneller, eğitmenler ve şirketlerin üst düzey yöneticileri için bu dönüşüm, sadece teknolojik bir atılım değil, aynı zamanda kültürel ve düşünsel bir sıçrama da gerektirecektir. Burada bahsettiğimiz Lobster Lead, Boss AI, Seferi ve Calling AI gibi çözümler ise, bu dönüşüm sürecinde somut başarı hikâyelerini yaratan örnekler olmaya adaydır.

Geleceğin iş dünyasında başarılı olmak için, veri okuryazarlığından dönüşüm yönetimine kadar birçok farklı alanda yeni beceriler kazanmak gerekecektir. Yapay zeka, insanlığın karşılaştığı problemlere yepyeni çözümler getirirken, aynı zamanda da sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle, şirketler ve profesyoneller, sadece teknolojiyi satın alarak değil, onu doğru yöneterek, etkin kullanarak ve sürekli öğrenmeye açık kalarak rekabet avantajı elde edebilirler. Sonuç olarak, YZ’nin dönüştürücü gücüyle şekillenen geleceğin iş dünyasında, en önemli sermaye hâlâ insan faktörünün yenilikçi ve vizyoner bakışı olacaktır.

Yapay Zeka Eğitimi Dr Adil ünal
Yapay Zeka Eğitimi ve Tedarik Zinciri Yönetimi Uygulamaları – Dr. Adil Ünal. Eğitim içeriği için tıklayınız.

-> Şirket Eğitimleriniz için Doğru Teklif Alın -> egitim@satinalmadergisi.com

FABRİKANIZDA BİRE BİR (1-1) ve GRUP EĞİTİMLERİ

UYGULAMA AĞIRLIKLI EĞİTİMLER – VAKA TABANLI İÇERİKLER

Kurumsal Satış Eğitimi

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli. Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz.

Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.
Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal

 

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri

☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)
☐ Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Stratejik Satınalma Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Standardı ISO 20400 Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (1-2 gün)
☐ Harcama Analitiği; Maliyet ve Gider Analizi Eğitimi (1 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Stratejileri Eğitimi (2 gün)
☐ Depo ve Stok Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Yapay Zeka ve Tedarik Zinciri Uygulamaları Eğitimi (1 gün)

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Çalışan başına verilen eğitim sürenizi (KPI) yükseltin.
Büyüme için ekibinizi eğitin.

Türkiye Yapay Zeka Yarışının Neresinde?

Harcama Analitiği Eğitimi Maliyet Ve Gider Analizleri Haber Türkiye Yapay Zeka Yarışının Neresinde

Türkiye Yapay Zeka Yarışının Neresinde?

Harcama Analitiği Eğitimi Maliyet Ve Gider Analizleri Haber Türkiye Yapay Zeka Yarışının NeresindeDünya Ekonomik Forumu’nun 2025 yılı için gerçekleşen Davos Zirvesi, dünyanın dört bir yanından gelen karar vericileri, akademisyenleri, girişimcileri ve uzmanları bir araya getirdi. Bu yılki zirvenin en sıcak konusu yapay zeka (AI-YP) olurken, Toplum Çalışmaları Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ertürk Özel, “Avrupa ve Türkiye’nin yapay zeka yarışındaki gelişmelere henüz yalnızca seyirci kalması, politik, altyapısal ve yetenek erişimi gibi engellerin aşılamaması durumunda büyük bir fırsat kaybına dönüşebilir” değerlendirmesinde bulundu.

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 55. Yıllık Toplantıları kapsamında, yapay zekadaki son gelişmeler masaya yatırıldı. Yapay zekanın da önemli bir gündem maddesi olduğu toplantıda, siyasiler ve iş dünyası liderleri yapay zekanın sunduğu risk ve fırsatları değerlendirdi. Toplantının ardından yapay zeka tartışmalarını ele alan Toplum Çalışmaları Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı ve Hukukçu Osman Ertürk Özel, “Yapay zeka yarışında Amerika lider bir konumda görünürken, Çin’in yüksek teknoloji donanımlı ve açık kaynak kodlu Deepseek çözümü ise son günlere damgasını vurdu. Avrupa ve Türkiye’nin ise bu gelişmelere henüz yalnızca seyirci kalması, politik, altyapısal ve yetenek erişimi gibi engellerin aşılamaması durumunda büyük bir fırsat kaybına dönüşebilir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Hala Treni Kaçırmış Sayılmaz”

“Türkiye’nin yapay zeka yarışında ilk aşamada en azından çok iyi bir yakın takipçi olması gerektiği açık” diyen Özel, “Türkiye, genç ve yetenekli nüfusuyla hala bu treni kaçırmış değil. Ancak bu avantajı değerlendirmek için kapsamlı yapay zeka raporları hazırlanmalı, net stratejiler belirlenmeli ve insan kaynağına yatırım yapılmalı. Bunun yanında, yüksek kapasiteli bilişim altyapısı, modern veri merkezleri ve hızlı internet bağlantısı gibi kritik altyapılar için kaynak ayrılmalı. Yapay zeka alanında güçlü bir ekosistem oluşturmak, Türkiye’nin bu küresel yarışta yerini alabilmesi için artık bir zorunluluk” açıklamasında bulundu.

“Doğru Girişimle Yatırımı Eşleştiren Verimli Bir Sistem İnşa Edilmeli”

Osman Ertürk Davos SonrasıÖzel sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncelik teknoloji ve girişim ekosistemine yapılan yatırımın verimli hale gelmesini temin etmek olmalı. Türkiye, bu ekosisteme gerek muafiyetler gerekse de teşvikler yoluyla çok ciddi yatırım yapıyor fakat her zamanki gibi en temel meselemiz ‘verimlilik’. Mesele gerçekten hak eden doğru girişim ile yatırımı buluşturabilme meselesi. Bu noktada sistemin teşvik ve muafiyetlerden ziyade girişimcilere doğrudan mali kaynak yaratılabilecek çözümlere yönelmesi gerekiyor. Kamu bankaları girişimlere özel krediler ve benzeri çözümler ile sürece katkı sağlamalı. Diğer yandan girişimleri önceleyen bir banka kurulması fikri üzerinde de durulması gerektiğini düşünüyorum. Tabi ki ahbap çavuş diyaloglarını bir kenara bırakan ve gerçekten iyi elenmiş girişimleri hedefleyen bir sistem inşa edilmeli. Teknolojinin yeni dünyayı yakalamada en kestirme yol olduğunu unutmamalı, bu konuda dünyaya entegrasyonumuzu her zamankinden daha iyi seviyede tutmalıyız.”

Kurumsal Satış Eğitimi

 

UYGULAMA AĞIRLIKLI EĞİTİMLER – VAKA TABANLI İÇERİKLER

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli. Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz. Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.
Dolu dolu, güleryüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri

☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)
☐ Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Stratejik Satınalma Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Standardı ISO 20400 Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (1-2 gün)
☐ Harcama Analitiği; Maliyet ve Gider Analizi Eğitimi (1 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Stratejileri Eğitimi (2 gün)
☐ Depo ve Stok Yönetimi Eğitimi (2 gün)

-> EĞİTİMLERİNİZ İÇİN DOĞRU TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

BÜYÜME İÇİN EKİBİNİZE DÜZENLİ EĞİTİMLER VERİN

İşverenin Bir Kısım İşçisine Kişisel Nitelikte Ücret Zammı Yapması Ayrımcılık ve Eşitsizlik Sayılır mı?

İşverenin Bir Kısım İşçisine Kişisel Nitelikte ücret Zammı Yapması Ayrımcılık Ve Eşitsizlik Sayılır Mı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

İşverenin Bir Kısım İşçisine Kişisel Ni­telikte Ücret Zammı Yapması Ayrımcılık ve Eşitsizlik Sayılır mı?

Lütfi İNCİROĞLU

İşverenin Bir Kısım İşçisine Kişisel Nitelikte ücret Zammı Yapması Ayrımcılık Ve Eşitsizlik Sayılır Mı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİş hukukunda eşitlik ilkesi, işverenin yönetim yetkisini sınırlayan ve biçimlendiren bir kurum olup birbiri ile ilişkili iki bileşenden oluşmaktadır. Bu bileşenler, dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal dü­şünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzer ayırımcılık temellerine dayalı olarak işçiler arasında farklı işlem ve etki yasağı anlamına gelen “ayırımcılık yasağı” ile ayırımcılık temellerine dayanmaksızın aynı ve benzer kişilere eşit davranılması olarak tanımlanabilecek “dar (genel) anlamda eşit davranma il­kesidir.

İşverenin ayırımcılık yapmama ve dar anlamda eşit davranma borçla­rının farklı hukuki dayanakları vardır. Nitekim, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5 inci madde­sinde sadece ayırımcılık yasağı öngörülmüş olup, işverenin dar anlamda eşit davranma borcu düzenlenmemiştir. İşverenin dar anlamda eşit davranma borcu, dayanağını bu maddeden değil, Anayasa’nın 10 uncu madde hükmün­den almaktadır. Ayırımcılık yasağı ile dar anlamda eşit davranma ilkesi ya da işverenin borçları kapsamında düşünülürse ayrımcılık yapmama borcu ile dar anlamda eşit davranma borcu arasındaki ayırt edici unsur, “ayırımcılık te­mellidir”.

İşverenin ayırımcılık yapmama borcuna aykırılığından bahsedebilmek için farklı işlem ya da etkinin dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal dü­şünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayanması gerekir.

İşverenin eşit durumdaki işçiler arasında farklı ücret ve ücret eki ödemesi, eşit işlem borcuna aykırılık oluşturur. Mağdur olan işçi “ayrımcılık tazminatı” talep edemez. Sadece mahrum kaldığı ödemeleri talep edebilir. Çünkü 4857 sayılı Kanunu’un 5 inci maddesinde, “eşit işlem yapma borcu” değil, “ayrımcılık ya­sağı” düzenlenmiştir. Bu nedenle, ayrımcılık tazminatına hak kazabilmek için din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, engellilik gibi sebeplerle ayrımcılık ya­pılmalıdır[1]. Yüksek mahkeme başka bir kararında, “salt işçinin ücretine zam yapılmamış olmasını ayrımcılık yasağının ihlali olarak değerlendirmemiş­tir”[2]. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesinin 28.12.2021 tarihli ve 2016/5824 sayılı kararı, “işverenin eşit davranma borcuna aykırı olan tüm durumlarda anılan tazminatın ödenmesini sağlamaya yönelik bir açılım sağ­layacak niteliktedir”[3].

6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununa göre, ayırımcılık yasağı bakımından sorumluluk altında olan gerçek ve özel hukuk tüzel kişi­leri, ayrımcılığın tespiti, ortadan kaldırılması ve eşitliğin sağlanması için ge­rekli tedbirleri almakla yükümlüdür” (m.3/4).

Bireysel veya toplu iş sözleşmesinde ya da personel yö­netmeliği ile eşdeğer kaynaklarda ücret zammı öngörülmemişse ve çalışma koşulu haline gelen bir işyeri uygulaması yoksa, işverenin işçilere zam yapma kararı yönetim hakkı çerçevesinde kendi takdirindedir. İşçi, bu gerekçe ile çalışmaktan kaçınamayacağı gibi bu durum kendisine iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı da vermez.

İşverenin Bir Kısım İşçisine Kişisel Nitelikte ücret Zammı Yapması Ayrımcılık Ve Eşitsizlik Sayılır Mı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemPeki, işverenin bir veya birkaç işçisine kişisel ve bi­reysel ni­telikte ücret zammı yapması ayrımcılık ve eşitsizlik sayılır mı? İşverenin yönetim hakkı ve sözleşme özgürlüğü kapsa­mında bazı işçilere kişisel ve bireysel nitelikte ücret zammı yapması mümkün olmakla birlikte, diğer işçilere uygulanan zam oranından daha fazla bir oranda zam uygulaması “ayrımcılık” yaratıcı ya da eşit davranma ilkesine aykırı ni­telikte olmamalıdır.

Örneğin işveren işçileri arasında dil, din, ırk, cinsiyet, sendikal üyelik, engellilik, siyasal düşünce, cinsel eğilim gibi konularda ay­rım yaparsa, işçi İşK. m.5’göre ayrımcılık tazminatı talebinde bulunabilir. Ayrıca işveren, belli bir gruplandırma esasına veya performans değerlendir­mesine dayanmayan ücret zammı (seyyanen zam) uyguluyorsa bu zam ora­nını bütün işçilere eşit şekilde uygulamakla yükümlüdür. İşverenin eşit dav­ranma borcunu ihlal etmesi halinde, işçi İşK. m.24/II, e uyarınca haklı ne­denle derhal fesih hakkını kullanabilir[4].

Lütfi İNCİROĞLU

[1] Y9HD.15.01.2018 T., E.2016/25313, K.2018/156 Legalbank.

[2] Y22HD.03.07.2019 T., E.2017/23268, K.201914998, ÇİL, Şahin, İş Hukuku Yargıtay İlke Kararları, s.265; MANAV ÖZDEMİR, Eda, İş Hukukunda Kadın İşçilerin Cinsiyet Ayrımcılığına Karşı Korunması, İş Hukukunda Yeni Yaklaşımlar I, s.157.

[3]YANGIN, Dilek Dulay/ÖZER, Hatice Duygu, Anayasa Mahkemesi’nin İş İlişki­sinde İşverenin Eşit Davranma Borcuna İlişkin Kararı Ve Düşündürdükleri (2016/5824 Nolu 28/12/2021 Tarihli Burcu Reis Başvurusu), İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, YIL 2022, C.13, S.2, S.376.

[4] MANAV ÖZDEMİR, İş Hukukunda Yeni Yaklaşımlar I, s.157.

FKB Ekonomik Görünüm Endeksi Ocak Ayı Değerlendirmesi

Kurumsal Satış Eğitimleri Oyun Tabanlı İnteraktif Haber Fkb Ekonomik Görünüm Endeksi Ocak Ayı Değerlendirmesi

FKB Ekonomik Görünüm Endeksi Ocak Ayı Değerlendirmesi

Kurumsal Satış Eğitimleri Oyun Tabanlı İnteraktif Haber Fkb Ekonomik Görünüm Endeksi Ocak Ayı DeğerlendirmesiFinansal Kurumlar Birliği’nin İstanbul Üniversitesi iş birliğinde geliştirdiği “FKB Ekonomik Görünüm Endeksi”nin (FKB-EGE) Ocak ayı bülteni yayımlandı. FKB-EGE, Aralık ayında bir önceki aya göre 0,81 puan artarak 100,99 puana ulaştı. FKB Ekonomik Görünüm Anketi’ne göre Ocak ayı enflasyon beklentisi yüzde 2,77 oldu.

Türkiye ekonomisini bünyesindeki bankacılık dışı finans sektörü oyuncularıyla büyütmek için faaliyet gösteren Finansal Kurumlar Birliği (FKB), İstanbul Üniversitesi ile geliştirdiği ‘Finansal Kurumlar Birliği Ekonomik Görünüm Endeksi’nin (FKB-EGE) Ocak ayı bültenini yayımladı.

Finansal sistemin sağlıklı işleyebilmesi ve gelişebilmesi için çatısı altındaki 5 sektöre ait 124 şirketle finansmana erişimi kolaylaştırarak, ekonomik gelişmeye katkı sağlayan FKB’nin, Aralık ayı endeksi ve Ocak ayı beklenti anketi verilerinde, orta ve uzun vadede uygulanan sıkı para politikasının, enflasyon beklentilerine yansımaya devam ettiği görüldü.

FKB Ekonomik Görünüm Beklenti Anketi Ocak ayı sonuçlarına göre; Ocak ayı enflasyon beklentisi, bir önceki aya göre yüzde 0,51 artarak, yüzde 2,77’ye yükseldi. Ancak 2025 yıl sonu ve 2026 yıl sonu enflasyon beklentilerinde belirgin bir azalış görüldü.

FKB-Ekonomik Görünüm Endeksi’nin değişim trendine bakıldığında; 2024 yılının son 6 aylık döneminde Ağustos ayı dışında artış yönünde bir eğilim görüldü. Aralık 2024’te endeks değeri, 2024 yılı en yüksek değerini gördüğü Kasım ayının ve 2024 yılı ortalaması olan 99,33 değerlerinin üzerine çıkarak, bir önceki aya göre 0,81 puan artışla 100,99 değerine ulaştı.

Öte yandan endeksin alt bileşenlerinden Faktoring Endeksi Aralık 2024’te 1,56 puan artarak 102,27 değerini aldı. Endeksin diğer alt bileşenleri olan Finansal Kiralama Endeksi 0,1 puan artarak 102,75’e ve Finansman Endeksi ise 0,75 puan artarak 97,94 değerine yükseldi.

FKB Ekonomik Görünüm Anketi Ocak ayı sonuçlarına göre, katılımcıların GSYH büyüme oranı beklentisi 2025 yıl sonu için yüzde 3,14 ve 2026 yıl sonu için yüzde 3,53 oldu. Aynı yıllar için OVP’nin sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 4,5 ile IMF’nin sırasıyla yüzde 2,7 ve yüzde 3,2 olan öngörüleriyle karşılaştırıldığında, katılımcıların GSYH büyüme oranı beklentisi, gerek 2025 yıl sonu ve gerekse de 2026 yıl sonu için OVP öngörüsünün altında ve IMF öngörüsünün üzerinde oldu.

FKB Endeks akademik danışmanı ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker, endekste baz değer olan 100’ün üzerindeki seyrin, ekonomi politikalarında atılan adımların reel sektöre olumlu yansımalarını ortaya koyduğunu ve ekonomideki çarkların yeniden dönmeye başladığını vurguladı. Prof. Dr. Şeker, bununla birlikte, enflasyonist beklentilerin hala sürdüğünü ve önceki dönemlere kıyasla daha az etkili olsa da enflasyonun hala bir risk unsuru olarak varlığını koruduğunu belirtti.

Kurumsal Satış Eğitimleri Oyun Tabanlı İnteraktif Haber Fkb Ekonomik Görünüm Endeksi Ocak Ayı DeğerlendirmesiFKB-EGE Ocak ayı bültenine aşağıdaki linkten veya ekten ulaşabilirsiniz.

https://www.fkb.org.tr/Sites/1/upload/files/FKB_Ocak_2025_Bulteni-4006.pdf

 

Kurumsal Satış Eğitimi

 

 

UYGULAMA AĞIRLIKLI EĞİTİMLER – VAKA TABANLI İÇERİKLER

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli. Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz. Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.
Dolu dolu, güleryüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri

☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)
☐ Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Stratejik Satınalma Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Standardı ISO 20400 Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (1-2 gün)
☐ Harcama Analitiği; Maliyet ve Gider Analizi Eğitimi (1 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Stratejileri Eğitimi (2 gün)
☐ Depo ve Stok Yönetimi Eğitimi (2 gün)

-> EĞİTİMLERİNİZ İÇİN DOĞRU TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

BÜYÜME İÇİN EKİBİNİZE DÜZENLİ EĞİTİMLER VERİN

Akreditifin Gayrikabilirücü ve Teyidli Olması Neyi Anlatır?

Akreditifin Gayrikabilirücü Ve Teyidli Olması Neyi Anlatır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Akreditifin Gayrikabilirücü ve Teyidli Olması Neyi Anlatır?

Reşat BAĞCIOĞLU

Gayrikabilirücu ve Teyid

Akreditifin Gayrikabilirücü Ve Teyidli Olması Neyi Anlatır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİhracatçılarımızın yurt dışına yapacakları akreditifli işlemlerde, amirin emri ve amir banka tarafından açılan bir akreditifin “gayrikabilibirücü” “teyidli” olmasının önemi büyüktür. Ancak olmaması halinde ise dünyanın sonu değildir.

Gayrikabilirücu veya teyid ifadelerinin ne olduğunu ihracatçılarımıza sorduğumuzda çok net yanıtlar alamayacağımız gibi bu ifadelerin bir akreditife neler getirip neler götürdüğünün ayrıntılarına pek çok ihracatçımızın vakıf olmadıklarını düşünmekteyim.

Confirmed IrrevocableEn azından teyidli akreditifin yapısı, dokümantasyon kısmındaki değişikliklerin neden yapıldığı, ihracatçıya neler verip neler vermediği konuları havada kalmaktadır.

Akreditif Teyidi mi?

Teyid Banka Kefaletİhracat ve ithalat yapanların şahsi itibarlarının yerine bir bankanın itibarının yer alması olup, sevk sırasında ihraç edilen mal bedelinin ihracatçının eline emniyetle geçmesini sağlayan bir taahhüttür. Esas olarak, hem ithalatçıyı hem de ihracatçıyı koruyan bir işlemdir. İhracatçı, malların sevkini müteakip şartlara uygun vesaiki bankasına ibraz ettiği takdirde, ödemenin kendisine yapılacağının garantisi altındadır. Öte yandan ithalatçı ise, sevkiyat gerçekleştirilmeden ödemenin yapılmayacağını ve ihracatçıya ancak uygun vesaik ibrazı karşılığında ödemenin yapılacağını bilir.

İhracatçının akreditifle ilgili mallarını yükleyip uygun evrakları bankasına verdiğinde, fatura bedelinin ödeneceğinin garanti edilmesi desek de, ülkeler arası, hatta kıtalar arası yapılan ticarette ithalatçının bankasının akreditifte ödeme garantisi vermesi ihracatçıyı pek ikna edememektedir. İhracatçı firma kendi bankasına güvenmesi ve kendi bankasının güven vermesi yerine neden akreditifi açan bankaya güven etsin ki? İşte bu yüzden ihracatçı gönderdiği mallara ait uygun fatura bedelinin ödenmesi için garantinin kendi bankası tarafından verilmesini ister ve buna bağlı olarak basit bir ifade ile akreditifi ihbar eden ihracatçının bankası, uygun şartlar ve uygun evrakların ibrazı halinde ödemeyi kendi bankası tarafından yapılacağının garanti etmesine teyid denir.

Teyid; iki bankanın birbirlerine kefil olmasıdır. Aralarında her hangi bir ilişki, hukuki ve bağ olmayıp sadece akreditif işleminden dolayı kefil olunması anlamındadır. Akreditifin koşullarına bağlı olarak akreditif bankası tarafından açılan ve lehtara ihbar edilirken akreditife teyidini ilave eden bankadır. Teyid bankası, akreditif bankası ile aynı yükümlülüğü üstlenir.

Akreditif Teyidi Koşulsuz Garanti midir?

Elbette ki hayır?

Akreditif GarantiAkreditif teyidi akreditif koşullarına uygun şartlar oluşması halinde ödemenin garanti edilmesi olduğuna göre, ya koşullar akreditif koşullarına uygun değilse bu durumda teyid yine garanti verecek midir? Mesela akreditif evrağında bir rezerv olması durumunda akreditifteki o yüce garanti diye bildiğimiz teyid de ortadan kalkar. O halde teyid ihracatçıya sadece olumlu koşullarda garanti vermekte, olumsuzluk halinde yani akreditif evrağında rezerv olması halinde akreditifte yer alan tüm bankaların yükümlülükleri ortadan kalktığı gibi teyid bankasının da ödeme garantisi ortadan kalkar.

Akreditifin teyidi uygun koşulların sağlanmasına bağlıdır.

Teyid Veren Bankaya Güven Etmek Gerekir mi?

Daha neler? Banka var, bankacık vardır. Hepsi çok güvenli midir? Asla yerinde değildir. Teyid veren bankanın mali gücü, ülke riski ve taahhütlerine ne kadar bağlı olduğu konusunda riskleri göz önünde bulundurmak yerinde olur. Teyid veren bankanın riski göz önüne alındığında teyid veren bankanın iflası halinde akreditifimiz teyidten yoksun kalır, akreditifi açan amir bankanın ödeme güvencesiyle baş başa kalınır. Her teyid veren bankaya sonsuz bir şekilde güvenilmemeli ve her adımda bir riskin var olduğu hatırlanmalıdır.

Akreditifin Gayrikabilirücü Ve Teyidli Olması Neyi Anlatır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitim PodCast Yayında

Tedarik Zinciri Podcast
Tedarik Zinciri Yönetimi Podcast

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ EĞİTİM PODCAST :
Prof. Dr. Murat ERDAL – Mustafa Cenk Uludağ ile Yönetim Danışmanının Gündemi.

Tedarik Zinciri Podcast
Tedarik Zinciri Yönetimi Podcast

Mustafa Cenk Uludağ’ın hazırlayıp sunduğu Yönetim Danışmanının Gündemi programına İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Bilim Dalı Başkanı

Prof. Dr. Murat ERDAL konuk oldu.

Podcast Link: https://radyo.stendustri.com.tr/prof-dr-murat-erdal-mustafa-cenk-uludag-ile-yonetim-danismaninin-gundemi/

UYGULAMA AĞIRLIKLI EĞİTİMLER – VAKA TABANLI İÇERİKLER

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli. Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz. Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.
Dolu dolu, güleryüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal

Kurumsal Satış Eğitimi
Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) ve Grup Eğitimleri

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri

☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)
☐ Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Stratejik Satınalma Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Standardı ISO 20400 Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (1-2 gün)
☐ Harcama Analitiği; Maliyet ve Gider Analizi Eğitimi (1 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Stratejileri Eğitimi (2 gün)
☐ Depo ve Stok Yönetimi Eğitimi (2 gün)

-> EĞİTİMLERİNİZ İÇİN DOĞRU TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

BÜYÜME İÇİN EKİBİNİZE DÜZENLİ EĞİTİMLER VERİN

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

SÖZLEŞME YÖNETİMİ ve KONTRAT YÖNETİCİLİĞİ MAKALELERİ

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr

TEDARİKÇİ ÜRETİM SÖZLEŞMESİ 

Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 1

Bölüm-I: Tedarikçi Üretim Sözleşmelerinde Kalite Yönetimi, Kontrol, Uygunsuzluklar

Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 2

Bölüm-II: Numune ve Ürün Dosyası, Seri Üretim Onayı, Garanti, Ambalaj

Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 3

Bölüm-III: Teslimat, Teslim Yeri ve Nakliye, İade, Fiyat, Ceza

Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 4

Bölüm-IV: Fesih, Mücbir Sebep, İhtilaf, Kalıp, Ekipman, Sözleşme Ekleri

OTOMOTİV SEKTÖRÜ MİLK-RUN SÖZLEŞME İNCELEMESİ

Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – I

Bölüm-I: Taşıma Esasları – Araç Spesifikasyonları (Madde 1-5 arası)

Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – II

Bölüm-II: Nakliyecinin Yükümlülükleri ve diğer. Madde (6-21 arası)

DANIŞMANLIK HİZMET ALIMLARI VE SÖZLEŞMELER

MÜZAKERE TEKNİKLERİ VE PAZARLIK BECERİLERİ MAKALELERİ
“Taktikler bazen pazarlık sürecinin başı, bazen ortası bazen de sonunda etkilidir.”

PAZARLIK MASASI ve PAZARLIK TAKTİKLERİ

“If you are not at the table, you are on the menu”.

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

 MÜZAKERE & PAZARLIK EĞİTİM TESTLERİ

SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ MAKALELERİ

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
VE YEŞİL SATINALMA MAKALELERİ

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EĞİTİM TESTLERİ

SATINALMA EĞİTİM TESTLERİ

LOJİSTİK YÖNETİMİ MAKALELERİ

KURUMSAL PAZARDA SATIŞ MAKALELERİ

KİTAP ÖNERİLERİ: 

Satınalma Dergisi E-Mağaza https://satinalmadergisi.com/magaza/

  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ,
    Prof. Dr. Murat ERDAL, https://satinalmadergisi.com/magaza/ ,  4. Baskı.
  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı),
    Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

İşçi ile İşveren Arasındaki İş Uyuşmazlıklarının Sonlandırılmasında İhtiyari Arabuluculuk Yöntemi

İşçi Ile İşveren Arasındaki İş Uyuşmazlıklarının Sonlandırılmasında İhtiyari Arabuluculuk Yöntemi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

İşçi ile İşveren Arasındaki İş Uyuşmazlıklarının Sonlandırılmasında İhtiyari Arabuluculuk Yöntemi

Baran ÇAĞDAVUL / Avukat ve Arabulucu

İşçi Ile İşveren Arasındaki İş Uyuşmazlıklarının Sonlandırılmasında İhtiyari Arabuluculuk Yöntemi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemArabuluculuk iki ya da daha fazla taraf arasındaki uyuşmazlığın, tarafsız bir arabulucu vasıtasıyla gizlilik esasında çözüme kavuşturulmasına olanak tanıyan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu yöntemde taraflar dava yoluna başvurmaksızın, üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş ya da işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarını, kanunda belirlenen esaslara uymak kaydıyla, istedikleri şekilde çözümleme imkanına sahiptir.

Türk hukukunda çok daha önce yer bulmasına rağmen, İş Hukuku uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabuluculuk yolunun tüketilmesi zorunluluğunun geldiği 2018 yılına kadar, pek uygulama alanı bulamamış bir yöntemdir. Bu tarihten sonra Ticaret Hukuku uyuşmazlıkları, Kira Hukuku uyuşmazlıkları, Kat Mülkiyetinden kaynaklı uyuşmazlıklar, Tüketici Hukuku uyuşmazlıkları ve Sigorta Hukuku uyuşmazlıklarında da dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunluluğu gelmiştir.

Her ne kadar bahsedilen alanlardaki uyuşmazlık konularında dava açılmadan önce arabuluculuk yolunun tüketilmesi zorunluluğu var ise de esasen arabuluculuk süreç başında, müzakerelerin yapıldığı sırada ve süreç sonunda iradiliğin esas alındığı bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Başka bir ifadeyle arabuluculuk, tüm tarafların başvurusu ya da bir tarafın talebi diğer tarafın da kabulü ile başlayan, bir tarafın sürecin başında ya da müzakereler sırasında sürece dahil olmak istememesi halinde sonlanan ihtiyari bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Dolayısıyla kanun koyucu tarafından dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunluluğu istisnai nitelikte bir düzenleme olup, arabuluculuk esasen katılım istemi de dahil olmak üzere, taraf taleplerinin üstün tutulduğu ve ihtiyari olarak yürütülen bir çözüm yöntemidir.

Günümüzde ihtiyari arabuluculuk yönteminin daha çok işçi ve işveren uyuşmazlıklarının barışıl bir şekilde nihayete erdirilmesinde tercih edildiği görülmektedir. Bu kapsamda taraflar; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı, yıllık izin ücreti, işe iade talepleri ve işe iadeye bağlı olarak talep edilen boşta kalan süre alacağı ile işe başlatmama tazminatı, kötü niyet tazminatı, eşit davranmama tazminatı, ikramiye, prim ve işyeri uygulaması dahilindeki diğer ödemelere ilişkin alacaklar, maddi ve manevi tazminat, sendikal tazminatlar vb. iş sözleşmesinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulmasında ihtiyari arabuluculuk süreci yürütmektedirler.

Yukarıda da değinildiği üzere, özellikle 2018 yılından bu yana işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde en çok tercih edilen yöntemin ihtiyari arabuluculuk olması nedeniyle, mahkemelerce en çok iptale konu edilmiş arabuluculuk anlaşmaları/tutanakları da işçi ve işveren arasında yapılan ihtiyari arabuluculuk süreçleri sonunda imzalanan anlaşmalar/tutanaklar olmuştur. Buna göre mahkemelerce tutanakların iptaline en çok konu edilen iki husustan ilki, işçinin ihtiyari arabuluculuk sürecine özgür iradesi tahtında dahil edilmemesi nedeniyle iradilik şartının gerçekleşmemesidir. Tüm tarafların ve özellikle de iş uyuşmazlığında güçsüz konumda bulunduğu kabul edilen işçinin, sürece bilerek ve isteyerek, herhangi bir baskı ve dayatma olmaksızın katılması, arabuluculuktan ve arabuluculukta anlaşma sağlanması halinde yapılan anlaşmanın sonuçlarından haberdar olması şarttır. Bu şartın gerçeklemesi için sürecin başında ve süreç boyunca işçiye gerekli ve yeterli bilgilendirmenin yapılması, işçinin arabuluculuğu ve yapılacak olası anlaşmanın sonuçlarını kavraması/düşünmesi için yeterli süre tanınması, işçinin sürece katılma iradesinin tüm süreç boyunca var olması, süreçten ayrılmak istemesi veya anlaşmak istememesi halinde, başka bir şekilde alacaklarına kavuşamayacağı vb. şekillerde üstü kapalı zorlama ve dayatmaların bulunmaması gerekmektedir. Sözü edilen hususlara dikkat edilmesi ve mümkünse tüm adımların ispat açısından tutanağa ayrıntılı şekilde yazılması ise tüm tarafların lehinedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki sürecin hem işverenin hem de işçinin özgür iradesi ile başlaması, devam etmesi ve sonlandırılması, başka bir ifadeyle iradiliğe uygun biçimde yürütülmesi oldukça önemli olup, aksi hal dava açılması halinde tek başına anlaşma belgesinin iptaline sebebiyet verecektir.

Mahkemelerce arabuluculuk tutanağının/anlaşmasının iptaline sebebiyet verilen bir diğer önemli neden ise ortada gerçek bir uyuşmazlık konusu olmamasıdır. Taraflardan birinin (uygulamada genelde işverenin) kendi menfaatlerini korumak maksadıyla ortada bir uyuşmazlık olmadığı halde, varmış gibi arabuluculuk süreci yürütmesi ve süreç sonunda anlaşma sağlanması halinde, geçerli bir arabuluculuktan söz edilemeyecektir. Zira -zorunlu ya da ihtiyari fark etmeksizin- arabuluculuk yönteminin uygulanabilmesi için ilk şart, ortada bir uyuşmazlık olmasıdır. Eğer bir uyuşmazlık var ise ancak bunun tespitinden sonra sözü edilen uyuşmazlığın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edip karar alabilecekleri türden bir uyuşmazlık olup olmadığına bakılacaktır. Örneğin kıdem tazminatı ancak taraflar arasındaki iş sözleşmesinin sonlanması ardından ödenebilecek feshe bağlı bir alacak/tazminat türüdür. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin feshedilmediği ve çalışmanın aynı şekilde devam ettiği bir olayda, -işverenin sonraki yıllarda yapılacak fesihte çok daha yüksek tutarda kıdem tazminatı ödememek amacıyla- kıdem tazminatının ödenmesine ilişkin arabuluculuk yapılması halinde, ortada gerçek anlamda bir fesih ve uyuşmazlık olmadığından, işçinin mahkemeye başvurması halinde arabuluculuk tutanağı iptal olacak ve arabuluculuk anlaşmasına bağlı maddi sonuçlar doğmayacaktır. Dolayısıyla işveren mali açıdan, arabuluculuk anlaşmasının yapıldığı andaki durumdan daha kötü bir duruma düşecektir. “Kaldı ki 10.10.2020 tarihinde davacının iş sözleşmesinin sona ermediği ve çalışmasının devam ettiği görülmektedir. 10.10.2020 tarihli anlaşma belgesinde yer alan, sözleşmenin sona ermesine bağlı olan kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı yönünden taraflar arasında bu nedenle de bir uyuşmazlık çıktığından söz edilemez. Bu durumda gerçekte bir fesih söz konusu olmadığı hâlde işçiye ihbar ve kıdem tazminatı adı altında bir ödemenin arabulucu önünde yapılan anlaşma ile kararlaştırılmış olması, ödemenin avans niteliğini ortadan kaldırmaz. Aynı şekilde iş sözleşmesi sona ermediği hâlde yıllık ücretli izin hakkının arabuluculuk anlaşma belgesi ile paraya tahvil edilmesi de kabul edilemez. Açıklanan sebeplerle; 10.10.2020 ve 30.04.2021 tarihli anlaşma belgelerinin geçerli bir arabuluculuk anlaşma belgesi niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu belgeler yönünden, 6098 sayılı Kanun’un 420 nci maddesindeki koşullara veya ifaya ilişkin hükümlere göre değerlendirme yapılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.”(Y. 9. H.D. 2024/10147E., 2024/13332K., 10.10.2024 T.)

İşçi Ile İşveren Arasındaki İş Uyuşmazlıklarının Sonlandırılmasında İhtiyari Arabuluculuk Yöntemi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemNetice itibarıyla yargılama sürelerinin uzunluğu, yargılama sebebiyle üstlenilen maddi külfet, taraflar arasında ortaya çıkan gerilim ile karşılaşılan hak kayıpları düşünüldüğünde; usulüne ve amacına uygun şekilde yapılan ihtiyari arabuluculuğun, tüm tarafları hem maddi hem de manevi yönden koruyan, pratik bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olduğu ortadadır.

Avukat ve Arabulucu Baran ÇAĞDAVUL

 

Tedarik Zinciri Finansmanında IoT ve AI

Tedarik Zinciri Finansmanında Iot Ve Ai

Tedarik Zinciri Finansmanında IoT ve AI

Müge TÜRKKAN

Tedarik Zinciri Finansmanında Iot Ve AiTedarik Zinciri Finansmanı, satın alma tarafında işletme sermayesinin yönetimini optimize etmeyi amaçlayan hammadde/mal alımı çözümleridir. Bu çözümlerin Tedarik Zinciri Finansmanının üç tarafı için de verimli bir şekilde işlemesi, dijitalleşme ve teknoloji tabanlı yapılanmalar ile sağlanabilir.

Nesnelerin interneti (IoT) cihazlara bağlanıp üzerlerinden veri üretebilen ve internet üzerinden bu verileri paylaşarak farklı cihazları ilişkilendirebilen bir sistem. Bu yeni nesil teknoloji, her cihazın özgün bir kimliğe sahip olmasını sağlıyor. Böylece cihazlar dışarıdan herhangi bir müdahaleye gerek duymadan hem birbirleriyle hem de merkezi sunucularla veri paylaşımı gerçekleştirebiliyor.

IoT’ye bağlı cihazlardan gelen büyük veri, Yapay Zeka (AI) yazılımları ile işlenerek gerçek zamanlı finansal raporlamalara dönüştürülebiliyor. Bu raporlamalar üzerinden önceden belirlenmiş varsayımlar ve eşik değerler ile sıkışma noktalarını tespit ederek likidite ve verimliliği arttırmak ve stratejik kararları gecikme yaşamaksızın hızlıca verebilmek mümkün hale geliyor.

Tedarik Zinciri Finansmanındaki en yaygın uygulamalarda IoT ve AI’dan sağlanabilecek bazı faydalar şunlardır:

  1. Satın Alma Siparişi (PO) Finansmanı: Alınan siparişlere karşılık tedarikçilere sunulan finansman. Diyelim ki bir sipariş aldınız ancak stoklarınızda bu siparişi karşılayacak ürün yok. Yeni üretim yapabilmek için ise tedarikçileriniz ödeme isteyecek ancak nakit durumunuz yetersiz. Bu durumda ilgili Finans kurumu sizin almış olduğunuz bu siparişe karşılık tedarikçinize gerekli ödemeyi yapar. Siz üretiminizi yaparsınız ve müşteriniz ödemesini faturanız karşılığında size değil bu Finans kurumuna yapar. Siz ise satın alma maliyetinizi finanse eden bu kuruma faiz ve komisyon ödemesi yaparsınız.
    • IoT: Sürekli sipariş ve envanter takibi ile lojistik altyapısının optimize edilmesi, yakın dönem satın alma siparişlerinin ve teslim tarihlerinin daha az sapma ile öngörülebilmesini mümkün hale getirecek veri akışını sağlar. Bu durum tedarikçi finansmanı sağlayan 3. tarafların için tercih edecekleri bir durumdur ve fiyatlamalarına olumlu yansıması beklenir.
    • AI: Geçmiş verileri kullanarak Nakit Akış Projeksiyonu oluşturmakta kullanılır. Müşterilerin geçmiş sipariş tarihlerinden, ürün fiyat/talep esnekliği, mevsimsellik ve diğer değişkenlerin gelecek siparişlere yansımasını öngören dinamik projeksiyonlar ve risk analizlerini yapması mümkündür. Şirketin güncel finansal borçlanmalarının da sisteme veri girişinin yapılması ile bu finansman çeşidinde ortaya çıkan maliyetin diğer finansman maliyetleri ile karşılaştırması yapılabilir.
  2. Alacak İskontosu: Alıcıların Ticari Alacaklarını iskonto ederek işletme sermayesi finansmanı sağlaması
    • IoT: Şirketin yaptığı tahsilatlar ve aldığı siparişleri yan yana getirerek Ticari Alacaklarının en güncel durumunun ve yakın zamanda alacağı şeklin takibinde güvenilir veri sağlar. Şirketin üstlendiği kredi riskinin güncel durumunu yansıtabilmesi açısından finansman sağlayanlar için tercih edilir.
    • AI: Şirkete Nakit Akışı ve finansman maliyeti açısından fayda sağlayacak iskonto oranının hesaplanmasında ve takibinde kullanılabilir. Alacak takibi için yaşlandırma ve kredi skorlama sistemleri oluşturabilir güncelleyebilir. Finansman sağlayan açısından kabul gören ve görmeyen alacaklar konusunda skorlama sistemleri oluşturabilir.  Bu projeksiyonların yapılması finansman sağlayan taraf için de tercih sebebidir.
  3. Tedarikçilerin Sunduğu Dinamik İndirim: Erken ödeme için tedarikçilerin alıcılara indirim sunması.
    • IoT: Ticari Borçlanma verilerinin takibi ile beraber finansal borçlanmalarda doğan artış ve azalışlara olan etkisi analiz edilebilir. Bunun için oluşan tüm Ticari ve finansal borçlanmaların sisteme güncel zamanlı veri aktarabilmesi gerekir..
    • AI: Alıcılar borçlanma maliyetlerine, limitlerine ve sisteme girdikleri diğer koşullara göre kendilerine fayda sağlayabilecek iskonto oranının hesaplamasını en güncel haliyle sunabilir. Yakın dönemde oluşabilecek nakit açıkları ve borçlanmaların projeksiyonu anlık olarak AI tarafından hesaplanabilir. Akıllı Sözleşmeler ile Dinamik İndirim’e dair belge ve onayları dijitalleştirir ve sürece hız kazandırır.
  4. Envanter Finansmanı: Envanteri teminat olarak kullanarak kredi sağlanması.
    • IoT: Envanterin anlık takip edilebilmesi envanter finansmanı teminat takibinde önemli bir veridir. Şirketin stok sayımına ilişkin operasyonel yükünü hafifletir ve birçok finansal raporlamaya veri sağlar.
    • AI: Dönemsellik, piyasa koşulları ve benzeri verileri hesaba katarak Envanter Optimizasyonu hesaplaması, Nakit Akış Projeksiyonu, Maliyet Muhasebesi ve buna bağlı ürün/segment karlılık raporlamalarında kullanılabilecek bir veridir. Net İşletme Sermayesi ve verimlilik oranları konusunda anlık veri sağlar. Stok firelerinin ve ortalama ömrünün hesaplanması ve takibinde de kullanılabilir.

Sonuç olarak, IoT ve AI diğer birçok finansman çeşidinde olduğu gibi Tedarik Zinciri Finansmanını da dönüştürerek şirketlerin daha hızlı ve sağlıklı karar almasını sağlayabilir. Dış ticarete konu finansman işlemlerinde akıllı sözleşmelerin de katkısı ile dijitalleşme ve verimliliğin artmasına neden olur. Özellikle grup şirketlerinin değerlemesinde önemli rol oynayan ve hesaplaması vakit alan güncel Net Varlık Değerinin hesaplamasını hızlandırır ve kolaylaştırır.  Ürün, segment karlılıklarını ve çatı limit hesaplamalarını pratik bir hale getirir. Doğru varsayımlar üzerine oluşturulduğu zaman Bütçe Planlama Sürecini de hızlandırması ve sapmaları azaltması beklenir.

Tüm bunların yanısıra bu sistemler ile ilgili karar alırken ve süreçleri başlatırken şirketin halihazırda sahip olduğu ERP ve IT altyapısı ile entegrasyonunun nasıl olacağını ve sistemsel verilerin Bütçe Planlamasına lineer bir yansımasının olup olmayacağını da ölçmek gerekir. Zira sistemsel altyapıda çok başlılığın söz konusu olduğu durumlarda özellikle stratejik kararlara temel alınacak raporlamaların oluşturulması kaotik bir hal alabilir.

Tedarik Zinciri Finansmanında Iot Ve AiSiz şirketinizde satın alma/lojistik yapılanması içerisinde IoT ve AI’dan faydalanmaya başladınız mı?

Müge TÜRKKAN

Mutfağımızda Yeni Yılın Getirecekleri

Mutfağımızda Yeni Yılın Getirecekleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Mutfağımızda Yeni Yılın Getirecekleri

Ali Rıza DÖLKELEŞMutfağımızda Yeni Yılın Getirecekleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

“Noel Baba’dan istekler”

Yeni bir yılı daha karşılamanın mutluluğu içerisinde; acı tatlı koca bir yıl daha geri de bıraktık. Hiç kafamızda mahkemesini yapabildik mi, neler iyiydi neler kötü idi, neleri yapabildik neleri yapamadık; tabii ki yapmışızdır diye düşünüyorum. Hedefimiz, ilkemiz başarı ve yenilikçilik olduğu zaman tabii ki geriye bakmamak; daima ileri yönelmek gerekir. Benimde ilkem bu olmuştur. Âmâ yeni bir yıla girdiğimiz şu günlerde insan ister istemez geride bırakmış olduğu 365 güne baktığı zaman neler yaptığı neler yapamadığı, neyin iyi neyin kötü olduğunu daha iyi değerlendirerek geçmiş yılın mahkemesini daha iyi yapabiliyor. Bunları da baz alarak bu önümüzdeki 365 güne daha iyi hazırlanmaya çalışıyor.

Konu bu şekilde olunca, Türk Mutfağının yetiştirmiş olduğu biz Mutfak Şefleri,

“ne yaptık? ne yapamadık?” diye kendimize öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Umuyorum ki, 2025 yılı içerisinde Türk Mutfağı da, günümüzün son trendlerin den olan;

‘’Food – desing’’ Yemek tasarımı furyasından gereken payını alacaktır. Bu trende biz Türk Mutfak Şefleri de ayak uydurmamız gerekmektedir. Bu bakış Mutfağımızın tanıtımı ve çehresinin değişimi açısından çok önemli bir yer tutacaktır. Avrupalı meslektaşlarımıza baktığımız zaman Mutfaklarında, yemek tasarımlarında devamlı bir yapılaşmaya, yeniliğe gittiklerini görüyoruz.

Bu kavramları ve bilinçlenmeyi bizde yapmamız gerekmektedir. Mutfaklarımız çok modern duruma gelmiştir. İşçilik gücü düşürülerek daha yüksek kalitede yemek pişirme teknikleri hedeflenerek çok iyi ekipmanlar tasarlanarak mutfaklarımıza kazandırılmıştır. (Fırınlar, Çözdürmeler, blast chiller vb.) Peki biz şefler bu ekipmanları son noktasına kadar rantabıl kullana biliyor muyuz? Hayır! Canım fırınlarımız var iken hala o helvane tencerelerden, korsan yer ocaklarından birçoğumuz vazgeçmiyor. Neden mi?

Bunun en büyük sebepleri eskiden gelen alışkanlıklarımız ustamızdan öyle görmüşüz zihniyetini yıkamamış olmamızdan. Düşünmüyoruz ki o zamanlar teknoloji onu gerektiriyormuş çağımızda teknoloji çok ilerledi; buharlı kombi fırınlar dururken helvane   tencerelerde patates haşlamaya daha ne kadar zaman devam ederiz bilmiyorum.

‘’Sunum Tabakları’’

En iyi ülke mutfakları sıralamasını yaptığımızda ilk sıraya Türk Mutfağını koyuyoruz. ’Buna bende, yürekten katılıyorum ‘âmâ irdelediğimiz taktirde biraz milliyetçi duygularımızın öne geçmesinden, bu teze vardığımızı görüyoruz. Mutfağımızın lezzet, ürün ve mönü zenginliği tartışılamaz. Bizim sıkıntımız bunu günümüz normlarına uygun olarak dizayn edip dünya pazarına duyuramayışımızdan.

Çok fazla Ülkeye gittim ve oralarda bir çok yatırımcı ve meslektaşımın Türk Mutfağı üzerine Lokanta ve Restoranlar açtığını gördüm. Buna rağmen canım mutfağımızı, biz Türk Mutfak şefleri olarak tabağımıza istendiği ölçüde sunumda yansıta biliyor muyuz? Tabakta kullandığımız sebzelerin garnitürlerin renk kombinasyonunu iyi seçmemiz lazım, burada biraz sıkıntı yaşıyoruz.

Eski stil klişeleşmiş tabaklardan  ‘’pilav, patates ‘’evliliğini bir an önce bitirmemiz gerekir. Yeni tasarımlar yaparak damak tadındaki, mönü zenginliğimizdeki yakaladığımız başarıyı aynı ölçüde sunumda da yakalamalıyız. Bununla alakalı Üniversitelerimizdeki Gastronomi bölümü öğrencilerimiz başarılı çalışmalar yapmaktadır. Mutfaklarımızda artık okullu eğitimli istenilen kültürde ve yenilikçi genç arkadaşlar kazandırmaktadır.

Bu oluşumda çorbada bizim de tuzumuz olması açısından imkânlarımızı zorlayarak en iyi şekilde destek vermeliyiz. O zaman gönül rahatlığı ile Türk Mutfağı hak ettiği yerde diye biliriz. Tabii bunların gerçekleşmesi tamamen bizim elimizde olamıyor maalesef burada Devlet desteği, işletme desteğinin de olması gerekmektedir. Avrupa Ülkelerine baktığımızda bir İtalya bir Fransa hata Uzak Doğu Mutfağı en iyi şekilde bu destekleri almış ve Mutfaklarının, Ürünlerinin geldiği nokta da yeri bellidir.

Umuyorum ki yeni yılda bu noktaları gözden geçirerek daha iyi tasarımlar yaparak hedefe ulaşırız.

Biten her yeni yılın sonuna, pişmanlıklarımız da sıralanır bir biri ardına’’Keşke’’lerimiz ne çoktur yılsonlarında. Yine de yeni yılımızda olumsuzluklardan ırak bir yaşam, çalışma dilemekten vazgeçmeyiz. Çünkü hayat artı ve eksileri ile bizim. Bu yıl da yaşanacaktır elbet acılar, hüzünler, kederler ve bu yıl da yaşanacaktır elbet mutluluklar barışlar, hayranlık uyandıran hoş görüler ama yenilikçi, araştırmacı ruhumuzu hiçbir zaman kaybetmeme dileğimle. Yeni Yılımız kutlu mutlu sağlıklı olsun..

‘’Sevdiğim Sözler’’ 

Büyük bir kedi kuyruğu ile oynayan küçük bir kediye sormuş.

‘’Neden kuyruğunu kovalıyorsun’’

Yavru kedi yanıt vermiş.

Bir kedi için en güzel şeyin başarı ve mutluluk, başarı ve mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle onu kovalıyorum, yakaladığımda başarıya ve mutluluğa kavuşacağım’’

Bunun üzerine yaşlı kedi şöyle demiş.

‘’Gençken bende başarı ve mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermiştim. Ama şunu fark ettim, ne zaman onu kovalasam, benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi yoluma gitsem hep peşimden geliyor.’’

Evet dostlar yaptığımız işte kendi yolumuzu iyi belirlediğimiz taktir de başarı ve mutluluk zamanı geldiğinde bizi kendiliğinden bulacaktır.

Hayatı geriye bakmadan ileriyi hedefleyerek akışına bırakalım. O zaman başarı ve mutluluğun peşimizden geldiğini göreceğiz.

 

Mutfağımızda Yeni Yılın Getirecekleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemAli Rıza DÖLKELEŞ

Mutfak Yöneticisi /Food EDITOR

Limak Cyprus Deluxe Hotel

Kiler Holding, Generali Sigorta’nın Yüzde 90,5’ini Satın Aldı

Satın Alma Eğitimleri Haber Kiler Holding, Generali Sigorta’nın Yüzde 90,5’ini Satın Aldı

Kiler Holding, Generali Sigorta’nın Yüzde 90,5’ini Devraldı

Satın Alma Eğitimleri Haber Kiler Holding, Generali Sigorta’nın Yüzde 90,5’ini Satın AldıKiler Holding, Türkiye’nin ilk sigorta şirketi Generali Sigorta’nın ülkemizdeki operasyonlarını devraldı. Marka yapılanması sonrasında sektöre yeni bir soluk getirmek istediklerini belirten Nahit Kiler, “Sermaye gücümüzle Generali Sigorta’nın mevcut değerlerini güçlendirerek, sigorta sektöründe bir başarı hikayesi yazacağız” dedi.

Kiler Holding ve grup şirketlerinden Ekol Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı Generali Sigorta’nın Türkiye operasyonlarını devralarak, sigorta sektöründe yeni bir dönemi başlattı. Hisse devir işlemi, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) ve Rekabet Kurumu’nun (RK) izinleri ardından kapanış işlemleri ile resmen tamamlandı.

Hâlihazırda gayrimenkul, enerji, sanayi ve hizmet sektörlerinde etkin faaliyet gösteren Kiler Holding, Türkiye’nin ilk sigorta şirketi olan Generali Sigorta’nın yüzde 90,5’ini satın alarak, sigorta sektöründeki iddiasını ortaya koydu. Bu hamle ile birlikte Kiler Holding, stratejik hedefleri doğrultusunda, dijital bankacılık, portföy yönetimi, finansal kiralama gibi birbirini destekleyen finansal bir eko-sistem yaratma sürecinin de ilk adımını atmış oldu.

“Müşterilerimizin çözüm ortağı olacağız”

Kiler Holding Generali SigortaKiler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kiler, devir işlemi ile ilgili şu ifadelerde bulundu: “150 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren Generali Sigorta’yı devralmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu adımımız, finans alanındaki büyüme hedeflerimizin önemli bir parçası. Türkiye’nin dört bir yanında sahip olduğumuz ticari birikim ve geniş müşteri kitlemizle sigorta sektöründe hızlı yol alacağımıza inanıyoruz. Marka yapılanma süreci sonrasında hedefimiz, her geçen gün büyüyecek müşteri kitlemize daha güvenilir, daha yenilikçi ve daha sürdürülebilir çözümler sunmak. Müşterisine sadece sigorta ürünü satan şirket değil, sigortacılık ihtiyaçlarında onların çözüm ortağı olan bir firma olarak sektöre yeni bir soluk getirmek istiyoruz. Sermaye gücümüzle Generali Sigorta’nın mevcut değerlerini güçlendirecek, Türkiye’de sigorta sektörüne bir başarı hikayesi yazacağız.”

Kurumsal Satış Eğitimi

 

UYGULAMA AĞIRLIKLI EĞİTİMLER – VAKA TABANLI İÇERİKLER

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli. Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz. Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.
Dolu dolu, güleryüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri

☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)
☐ Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Stratejik Satınalma Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Standardı ISO 20400 Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (1-2 gün)
☐ Harcama Analitiği; Maliyet ve Gider Analizi Eğitimi (1 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Stratejileri Eğitimi (2 gün)
☐ Depo ve Stok Yönetimi Eğitimi (2 gün)

-> EĞİTİMLERİNİZ İÇİN DOĞRU TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

BÜYÜME İÇİN EKİBİNİZE DÜZENLİ EĞİTİMLER VERİN