Tetra Pak, 50 Ülkede Tüketici Eğilimlerini Araştırdı
İnsanı ve gezegeni korumaya yönelik bir yaklaşımla gıdayı her yerde güvenli ve erişilebilir hale getirmeyi taahhüt eden Tetra Pak, “Tüketici Trendleri Araştırması”yla önemli bulguları ve içgörüleri yayınladı. Türkiye de dahil 50 ülkede yapılan araştırma sonucunda beş ana temada ikişer trend saptandı ve 2023 yılında öne çıkan toplam 10 önemli tüketici trendi tespit edildi.
Tetra Pak’ın yayınladığı araştırma, tüketici davranışlarındaki değişiklikleri izleyerek, gıda ve içecek sektöründeki işletmelerin yararlanabileceği ilginç tüketici eğilimlerini ve fırsatlarını belirleyip analiz ediyor. Araştırma, “akıllı ve uyumlu tüketici”, “güçlenmek için beslenmek”, “iklime duyarlılık”, “bağ kurmak”, “iç içe geçen hayatlar” başlıkları altında beş ana temadan oluşuyor.
Harcama Alışkanlıkları Yeniden Şekilleniyor
Dünyanın büyük bölümünde görülen ekonomik sarsıntı, bazı tüketicileri davranışlarını ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye itiyor. Markalar ve influencer’lar, mikro ve makro faydalarla insanları, paralarının karşılığını daha fazla almaları ve daha az israf etmeleri yönünde cesaretlendiriyor.
Tetra Pak’ın araştırmasına göre, dünya genelindeki katılımcıların yüzde 63’ü enflasyon oranının ve genel anlamda fiyat artışlarının hane halkını endişelendirdiğini ifade ediyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 77’ye çıkıyor. Türk tüketicilere, “Fiyat artışları artık alışageldiğiniz yaşam tarzınızı karşılayamayacağınız anlamına gelseydi, hangi yöntemlere başvururdunuz?” sorusu yöneltildiğinde, tüketicilerin yüzde 50’si ilk olarak sosyalleşmeye daha az para harcayacağını söylüyor. Tüketicilerin yüzde 48’i mobilya, araba gibi büyük alışveriş planlarını ertelemeyi tercih ediyor. Gıda masraflarından kısmayı ise tüketicilerin yalnızca yüzde 30’u makul buluyor.
Artan hayat pahalılığı, seçenek bolluğu ile birleştiğinde alışverişe yönelik hassas bir yaklaşım yaratıyor. Dünya genelinde, “Tasarruf gerekli olduğunda ilk hangi harcamanızdan tasarruf edersiniz?” sorusuna, yüzde 46 oranıyla en fazla dışarıda yemek yemenin azaltılması yanıtı veriliyor.
Beslenmeye Bütünsel Yaklaşım: Sağlıklı Ürünlere İlgi Artıyor
Beslenme tercihleri, kimi insanların hem zihinsel sağlıklarını hem de fiziksel sağlıklarını iyileştirmek için bütünsel bir yaklaşım benimsemelerine yardımcı oluyor.
Türk tüketicilerin yüzde 86’sı “Fiziksel olarak kendime bakmak için daha fazlasını yapmalıyım” diyor. Dünya genelindeki tüketicilerin yüzde 84’ü de aynı görüşü paylaşıyor. Türk tüketicilerin yüzde 68’i ve dünya genelindeki katılımcıların yüzde 70’i daha sağlıklı ürünlere ulaşabilmek için rahatlığından ödün verebileceğini söylüyor. Öte yandan teknoloji, tüketicilerin bu anlamda işini giderek daha da kolaylaştıracak gibi görünüyor, nitekim dünya genelinde tüketicilerin yüzde 65’i “Sağlık teknolojilerinin rolünün giderek daha önemli hale geleceğini düşünüyorum” diyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 79’u ruh sağlığı ve zihinsel esenliklerine daha fazla özen göstermeleri gerektiğini söylüyor. Türkiye’de bu oran dünya ortalamalarının da üstünde: Türk katılımcıların yüzde 83’ü mental anlamda iyi olabilmeyi önemsiyor ve ruhuna daha iyi bakması gerektiğini düşünüyor. “Ruhsal sağlığınıza iyi gelecek yiyecek ve içecekleri tüketmeye özen gösteriyor musunuz?” sorusuna dünya genelinde yüzde 83 oranında “evet” cevabı veriliyor.
İklim Krizine Karşı Alışkanlıklarımız Hızla Değişmeli
İklim krizi kritik noktalara ulaştıkça, insanlar bu küresel haberleri dikkate alıyor ve bunları görmezden gelmek giderek zorlaşıyor. Bazı tüketiciler markaların, sürdürülebilirlik doğrultusunda satın alma kararları vermek için gereken yararlı bilgiler ve uygulanabilir seçenekler sunmasını bekliyor.
Dünya genelinde tüketicilerin yüzde 79’u “Alışkanlıklarımızı hızla değiştirmezsek çevre felaketine doğru gidiyoruz” ifadesine katıldığını belirtiyor. Türkiye, bu değişim konusunda biraz daha kararlı: Türk tüketicilerin yüzde 84’ü çevresel bir felaketten kaçınmak için alışkanlıklarımızı değiştirmek zorunda olduğumuz konusunda hemfikir.
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ülkelerde gerçekleştirilen ankete göre “Sera gazı emisyonlarının azaltılmasında sizce en çok hangi eylemler etkili olur?” diye sorulduğunda tüketicilerin en sık verdiği yanıt, yüzde 49 oranıyla “geri dönüşüm” oluyor. Geri dönüşümden sonra ise en çok “yenilenebilir enerji-elektrik” kullanımına geçilmesi öne çıkıyor.
Türk Tüketiciler, Değerleriyle Örtüşen Markaları Tercih Ediyor
Yeni iletişim teknolojilerinin hızla ortaya çıkması, insanların bağlantı kurma biçimlerini dönüştürme ve herkesin istediği yerde kendini dahil hissedebileceği bir alan yaratma potansiyelini de beraberinde getirdi.
İnsanlar gıda ve içecek üreticilerinin, süpermarketlerin ve bakkalların kendi değerlerini yansıtmasını beklediğini söylüyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 50 ülkede Tetra Pak, tüketicilere “”Bir ürün veya hizmeti seçmeyi düşündüğünüzde, hangi ürün ve hizmetlerin sizinle aynı değerleri paylaşıyor olmalarının en önemli olduğunu düşünürsünüz?” diye soruyor. Tüketicilerin yüzde 32’si en başta yiyecek ve içecek üreticilerini, yüzde 28’i ise öncelikli olarak market ve süpermarketleri kendi değerlerine uyacak şekilde tercih ettiğini belirtiyor.
Tüketicilerin önemli bir bölümü, kendi ülkelerine ait yerli üretim ürünleri tercih etmeyi alışkanlık haline getirmeye başladı. Dünya genelinde tüketicilerin yüzde 69’u “İthal ürünlerdense yerli ürünü tercih ederim” diyor. Türkiye’de ise tüketicilerin yüzde 45’i yerli ürünü ithale tercih edeceğini ifade ediyor.
Mağazalar ve Restoranlar, Pandemiyle Birlikte Dönüşüm İçerisinde
Pandemi; fiziksel ile dijital ortamların, ev ile iş yaşantımızın birbirine karışmasını hızlandırdı. Mağazalar ve restoranlar, yaşam konforunu artırmak ve hibrit yaşam tarzlarına uyumlu hale gelebilmek için dönüşüyor.
Tetra Pak, 50 ülkede tüketicilere online alışveriş ile mağazadan alışveriş arasından hangisinin daha zor olduğunu sordu. Dünya genelinde online alışverişin mağazaya gitmekten zor olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 41. Türkiye ise online alışverişle ve e-ticaret ile dünya geneline kıyasla çok daha barışık. Türk tüketicilerin yalnızca yüzde 29’u online alışverişi fiziksel alışverişten daha zor buluyor.
Benzer düşünen insanlarla bağlantı kurarken, bazı insanlar da sanal alemden yeni tatlar, tarifler ve trendler denemeye cesaret ederek eğlenmek istiyor. İçerik üreticiler, influencer’lar ve oyuncular, yiyecek ve içeceklerin keyfine varmanın yeni yollarını yaymada kilit bir rol oynuyor ve bu da heyecan verici yeni ürünler ve deneyimler için olağanüstü düzeyde küresel talep yaratma potansiyelini ortaya koyuyor.















UN Global Compact Türkiye’nin “İş Dünyası ve İnsan Hakları Hızlandırma Programı”na başvurular başladı. İş dünyasını insan hakları alanında “taahhütten eyleme” geçmesi için destekleyen ve 2025 Ocak ayında başlayarak 6 ay sürecek programa başvurular 20 Aralık’a kadar devam edecek.

Asya’dan Avrupa’ya Demir İpek Yolu hayalinin gerçekleşmesi için 2019 yılından bu yana ülkeler arası önemli anlaşmalara ve taşımalara imza atan Pasifik Eurasia’nın 2023 yılında kurduğu Pasifik Eurasia Demiryolu Tren İşletmeciliği (DTİ), Türkiye’nin 3’üncü özel sektör demiryolu tren işletmecisi (DTİ) oldu. Türkiye’de uluslararası taşımacılık alanında faaliyet gösteren ilk özel demiryolu tren işletmecisi unvanına sahip olan Pasifik Eurasia DTİ, 18 Ekim 2024 Cuma günü, Türkiye’den Avrupa’ya 38 tıra eşdeğer ihracat yüküyle dolu ilk blok trenini T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katıldığı törenle uğurladı.


Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından düzenlenen 17. İstanbul Hazır Giyim Konferansı kapsamında Türkiye’de de faaliyet gösteren global alım grupları ve e-ticaret siteleri, yerli üreticilerle bir araya geldi. 50’nin üzerinde alım grubu ve e-ticaret sitesi ile üretici firmaların katıldığı ‘B2B Speed Network Görüşmeleri’nde yaklaşık 1.500 görüşme yapıldı. TGSD Başkanı Ramazan Kaya, “Bu yılki konferansımızda dünyanın dört bir yanından İstanbul’a gelen sektör temsilcilerimize stratejik iş birliklerinin öneminden bahsettik. İkili iş görüşmelerinin de bu ortaklıların temelini oluşturmasını bekliyoruz” dedi.


TSKB ve EBRD Türkiye’deki yeşil ekonomi yatırımlarını desteklemek amacıyla EBRD’nin Yeşil Ekonomi Finansman Fonu (GEFF) çerçevesinde ikinci kredi anlaşmasını imzaladı. EBRD tarafından TSKB’ye sağlanan toplam 100 milyon Euro tutarındaki kredi ile enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve iklim dayanıklılığı önlemleri çerçevesinde desteklenecek yeşil yatırımlar, toplumsal cinsiyet eşitliği kriterleri gözetilerek belirlenecek. 

“Belirsizlikler İçinde Ortak Bir Geleceğe Doğru” ana temasıyla İstanbul’da düzenlenen uluslararası konferansa siyaset, akademi, iş dünyası, medya, sivil toplum ve uluslararası kuruluş temsilcisi 200’ü aşkın konuk katıldı. Açılış konuşmasını eski Yunanistan Başbakanı George Papandreou’nun yaptığı toplantının oturumlarında konuşan panelistler arasında, İspanya ve Sırbistan’ın Dışişleri Eski Bakanları Ana Palacio ve Vuk Jeremić de yer aldılar.
