Çimsa, Geleceğin Tedarik Zincirini Sürdürülebilirlik Odağında Tasarlıyor
İstanbul’da bu yıl ilki gerçekleştirilen tedarik zinciri etkinliğinde sektör profesyonellerini ağırlayan Çimsa, sürdürülebilirlik yol haritasını katılımcılarla paylaştı. Etkinlikte, gelecek dönem sıfır hedefleri için yeni bir iş birliği kültürünün altı çizilirken, geleceğin tedarik zincirine dair görüş alışverişinde bulunuldu.
Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen tedarik zinciri etkinliği, 13 Aralık’ta İstanbul’da düzenlendi. “Supply and Sustain” adı altında hayata geçen ve sektör paydaşlarının yoğun katılımına sahne olan etkinlikte, yapı malzemeleri sektörünün sürdürülebilirlik yol haritaları masaya yatırılırken, gelecek dönem sıfır hedeflerine giden yolda kolektif çabaların öneminin altı çizildi. Geleceğin tedarik zincirinin tasarlanması için inovasyon, teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı çalışma ve görüşlerin paylaşıldığı toplantının, önümüzdeki yıllarda da devam ettirilmesi amaçlanıyor.
“Etki Gücümüzü, Tedarik Zincirimizin Her Bir Halkasına Ulaştırıyoruz”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çimsa CEO’su Umut Zenar, bugün şirketlerin gündemlerinde net sıfır hedeflerinin birincil öncelik olarak ele alındığının altını çizerken, “Faaliyet gösterdiğimiz sektörlerden bağımsız olarak, sürdürülebilirlik konusunda kalıcı ve gerçek bir etki yaratmak istiyorsak, bunun tek yolu iş birliğinden geçiyor. Bugünün dünyasında, kamu, özel sektör ya da akademi dünyasından hiçbir kurum, tek başına yeterli güce sahip değil. Bunun için önemli olan, tüm paydaşlarımızla ortak bir vizyonda buluşmak; etki gücümüzü erişebileceği her yere ulaştırmaya çalışmak. Bu yaklaşım, Çimsa olarak ortaya koyduğumuz sürdürülebilirlik yol haritamızın tam merkezinde yer alıyor. Sadece kendimizi, operasyonlarımızı, iş kültürümüzü sürdürülebilirlik odağında dönüştürmekle yetinmiyor, bu anlayışın tedarik zincirimizin her bir halkasında yer bulmasını sağlamaya gayret ediyoruz. Bu etkinlik de bizim bu vizyonumuzun önemli bir göstergesi. Umuyoruz, önümüzdeki dönemde bu ve benzeri etkinlikleri hayata geçirmeye devam ederek, ülkemizde güçlü bir farkındalık yaratacağız” ifadelerini kullandı.
“Tesislerimizi, Müşterilerimizi, Bayilerimizi Dijital Ağlarla Bağlıyoruz”
Çimsa’nın küresel şirket vizyonunun sadece üretim tesisleri ya da müşteri çeşitlendirmesiyle sınırlı olmadığının da altını çizen Umut Zenar, “Özellikle dijital odaklı çalışmalarımızla, tesislerimiz, müşterilerimiz, bayilerimiz arasında dijital ağlar kuruyoruz. Bu sayede, bir yandan verimlilik anlamında ciddi bir avantaj yakalarken, diğer yandan da özellikle uluslararası ticarette sektörün ciddi sorunlarla karşılaştığı tedarik deneyimini çok daha ileri bir seviyeye taşıyoruz.
Bugün 29 ülkede çalıştığımız 2.200 tedarikçimizle, 80 alt kategoride ürünlerimizin en doğru şekilde sevk edilmesini sağlayarak küresel şirket vizyonumuzu tedarik zincirimize de entegre ediyoruz. Sadece çevresel ölçekte değil, ESG’nin (ÇSY) sosyal ve yönetişimsel unsurlarını da içine alan çok kapsayıcı bir bakış açısıyla tedarik zinciri yönetimimizi sürdürülebilirlik odağında tasarlıyoruz. Bu yaklaşımın, tedarikçilerimize nezdinde de sahiplenilmesinden de ayrıca son derece mutluyuz” şeklinde konuştu.
- – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı – Proje Danışmanlığı

Sürdürülebilir Tedarik Stratejisine Neden İhtiyaç Duyuyoruz?

Şirketlerimize Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme danışmanlık hizmeti veriyoruz. Sürdürülebilir tedarik bakış açısında satınalma operasyonu ürün ve hizmet alımının çok ötesine geçti. Tüm dünyada şirketler, iş ilişkilerini; çevre, sosyal ve yönetişim (ESG) perspektifi ile birlikte değerlendiriyor. Tedarikçi ESG programları işin hayati parçası haline geldi. Paydaş firmanın sürdürülebilirlik anlayış ve uygulamaları analiz ediliyor. Tedarikçinin içinde bulunduğu dünyaya, çevreye, topluma, çalışanlara, tüketiciye ve mevzuata saygısı etraflıca değerlendiriliyor. Dünyada şirketler sürdürülebilirlik kriterlerine uymayan firmalarla yan yana gelmek ve onlarla iş ilişkisinde bulunmak istemiyor.
Sürdürülebilir satınalma gereklilikleri için tedarikçi ekosisteminin riskleri analiz edilmelidir. Tedarikçilerden emisyon verisi alınamadığında, emisyon hesaplarında problemlere neden olmaktadır. Net sıfır emisyon hedefi için tedarikçileri teşvik edici aksiyonları (zaman zaman zorlayıcı tedbirler) almak, tedarik stratejisini yeni baştan dizayn etmek gerecektir. Bu bir zorunluluktur.
Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı yeni dönemin anahtarı olarak değerlendirilmektedir.
Proje Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL egitim@satinalmadergisi.com
Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı – Proje Danışmanlığı
ŞİRKETLERİMİZE GÜVENİLİR BİR YAPI HAZIRLIYORUZ
Proje Adımları:
- Sürdürülebilir Tedarik / Kaynak Stratejisi
- Tedarikçi ve Operasyonel Riskler
- Sürdürülebilir Tedarikçi Kimliği
- Tedarikçi ESG Programı
- Mevzuata Uyum ve Emisyon Hesaplamaları
- ISO 20400 Sürdürülebilir Tedarik Standardı
- İhale Kriterleri ve Sözleşmelerin Revizyonu
- Tedarikçi Geliştirme – Rehberlik Programı
- Tedarikçiler için Eğitimler
- Tedarikçi Portalı; Takip ve İzleme
- Tedarikçi Performans Değerlendirme
- Tedarikçi Etik Kodlar
- Tedarikçi Davranış Kuralları
- Tedarikçi Gelişimi ve Raporlama
Proje Danışmanlık Süresi: 1 Yıl

2 Günlük Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve Yeşil Satınalma Eğitiminin içeriğini incelemek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.
Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.













Kurulacak fonun, finansal yatırımların yanı sıra girişimcilere mentorluk, networking ve iş geliştirme gibi konularda da destek sağlaması amaçlanıyor. Girişimciler, fonun resmi web sitesi ve sosyal medya kanalları aracılığıyla başvuru yapabilecekler.
Entertech GSYF ile yatırım ekosisteminin daha da çeşitleneceğini söyleyen Entertech Genel Müdürü Dr. Muhammed Kasapoğlu, “Girişim sermayesi yatırım fonları, doğaları itibarıyla risk düzeyi yüksek yatırım araçlarıdır. Bununla beraber Entertech GSYF ile girişimlere olan desteğimizi sürdürerek, yatırımcıların yanında olacağız. Entertech GSYF sayesinde, yüksek değerlemeler ve büyük çarpanlardan ziyade, yatırımcılarımız ve girişimler için yatırım süresi – kazanç uyumu ile getiri sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca, tüm süreçlerde şeffaf ve ölçülebilir bir değerlendirme sistemi uygulayarak girişimler için de güvenilir bir yapı inşa ediyoruz. Böylece, yatırım vadesi ile getiri beklentisini karşılayan bir yatırım aracı olarak konumlanıyor ve ekosistemin büyük çarpanlı ancak henüz yatırım beklentisini karşılamayan yapısı içinde farklı bir bakış açısı getiriyoruz” dedi.
GSYF’lere yatırım yapan kurumsal ve bireysel yatırımcılara sağlanan vergi avantajlarının, bu fonların cazibesini artırdığını belirten Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, “Kurumların, Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına olan ilgisinin artarak devam ettiğini gözlemliyoruz. Bu kapsamda Yapı Kredi Portföy olarak, GSYF’deki girişimcilik ekosistemine dair fırsatları önemsiyoruz. Entertech ile birlikte çalışarak, girişim ekosistemine olan inancımızı bir kez daha ortaya koyduk. Bu fon sayesinde, Türkiye’deki genç ve dinamik girişimcilerin global arenada daha güçlü bir konuma gelmelerine katkı sağlamayı hedefliyor ve girişimcilerin hayallerine giden yolda onlara destek olabilmeyi umut ediyoruz. Yapı Kredi Portföy olarak; girişimleri desteklemeyi ve stratejilerimizle onların yanında olmayı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.



2013 yılından beri İzmir’de deniz taşımacılığı ve liman hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren Erkport, Çin’den İstanbul’a uzanan denizyolu taşımacılığında yeni bir dönem başlatmak üzere Yantai Port Group ile stratejik iş birliği anlaşması imzaladı. “İki Liman Bir Yol” Anlaşması kapsamında Çin’in Yantai Limanı ile Haydarpaşa Limanı arasında bitmiş araç lojistiği, iş makineleri, proje yükleri ve Ro-Ro taşımacılığı yapılacak.











Yeni Ürünler Yeni Girişimler: LogD Milk Run
Avrupa’nın önde gelen denizcilik ve taşımacılık şirketlerinden DFDS, Mısır ile İtalya arasında yeni deniz yolu yük taşımacılığı seferlerini başlatarak, Akdeniz Bölgesi’nde önemli bir açılım gerçekleştirdi. Açılan bu yeni hat ile Mısır’daki Dimyat (Damietta) Limanı ile İtalya’daki Trieste Limanı arasında güvenilir ve verimli bir bağlantının kurulması, böylelikle Kuzey Afrika ile Avrupa arasındaki ticaret akışının desteklenmesi amaçlanıyor.



