İSİB, Ticari İş Birlikleriyle Türkiye’nin Makro Kalkınmasına Katkı Sunmaya Devam Ediyor

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber İsi̇b, Ticari İş Birlikleriyle Türkiye’nin Makro Kalkınmasına Katkı Sunmaya Devam Ediyor

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber İsi̇b, Ticari İş Birlikleriyle Türkiye’nin Makro Kalkınmasına Katkı Sunmaya Devam EdiyorTürk iklimlendirme sektörünün global gücü İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), sektörü ileriye taşımak ve marka değerini artırmak amacıyla ulusal ve uluslararası platformlarda aktif rol almaya devam ediyor. Bu kapsamda Irak, Şili, Arjantin ve Uruguay’da Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonları düzenleyen İSİB, bu ülkelere giden firmaları iklimlendirme sektörünün uluslararası temsilcileri ile bir araya getirdi. Geniş katılımla gerçekleşen sektörel ticaret heyetlerinde iş birlikleri için ikili görüşmeler sağlandı.

İSİB, haziran ve temmuz ayı boyunca Irak Sektörel Ticaret Heyeti, Şili, Uruguay ve Arjantin Sektörel Ticaret Heyeti programlarını gerçekleştirdi. Hem Irak’ta hem de Şili, Arjantin ve Uruguay’da gerçekleştirilen organizasyonlara Türkiye’den 19’ar firma katılım gösterdi. Düzenlenen organizasyonlarda çok sayıda firma ile görüşme yapıldığını belirten İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, farklı pazarlardaki potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için çalışmalarına tüm hızıyla devam edeceklerini vurguladı.

Yeni Ortaklıklar İçin Önemli Temaslar Gerçekleştirildi

Isib LogoIrak ile ticari ilişkileri geliştirmek için düzenlenen sektörel ticaret heyeti programının oldukça verimli geçtiğini dile getiren Mehmet Şanal; “Türkiye’den 19, Irak’tan ise 85 firmanın katılım sağladığı heyet programımıza Irak Türkiye İş Konseyi Başkanı Jaffer Al Hamdani ve T.C. Ticaret Bakanlığı Bağdat Ticaret Müşaviri Abdullah Fatih Çelenk de katılım sağladı. Heyet katılımcıları ile birlikte Irak’ta Türkiye’nin sektörel varlığını ve birliğini güçlendirmek, ülkenin iklimlendirme sektörü ithalatında Türkiye’nin pazar payını artırmak için girişimlerde bulunulmasının büyük önem taşıdığı karına vardık. TradeMap kaynakları da bu önemi ortaya koyuyor. Şöyle ki, Türkiye’nin Irak’a 2023 yılı toplam ihracatı 14.8 milyar dolarken iklimlendirme sektör ihracatı ise 400 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin Irak iklimlendirme sektörü ithalatındaki payı ise yüzde 9.6. Özellikle Iraklı iş insanlarının Türkiye’den ihracatçılar ve ürünler arayışında olduğu göz önüne alındığında yeni iş ortaklıkları kurmak ve ticari faaliyetleri artırmak için heyet organizasyonunun önemi daha net ortaya çıkıyor. Açıkçası Irak’ta organize ettiğimiz her program oldukça verimli geçiyor. Bu programı da verimli görüşmeler yaparak başarıyla tamamladık. Sonuçlarının ülkemizin makro kalkınmasına önemli yansımaları olacağı kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.

Şili, Arjantin ve Uruguay’ın Önemli Dernekleriyle İş Birliği Kapsamında Görüşmeler Yapıldı

Türkiye’den 19 firmanın katılım gösterdiği heyet programlarını yoğun görüşmelerle tamamladıklarını belirten Şanal; “Şili’den 52, Arjantin’den 35, Uruguay’dan ise 26 firma heyetimize katılım gösterdi. Sektörel Ticaret Heyeti Programı kapsamında ilk olarak Şili ikili iş görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Toplantıların açışında T.C. Santiago Büyükelçisi Ahmet İhsan Kızıltan ve Santiago Ticaret Müşaviri Yardımcısı Selda Nil Güner sunum gerçekleştirdiler. Açış konuşmasının ardından etkinliğe katılan Türk firmaları ziyaret ederek firmalar ve ürünleri hakkında da bilgiler aldılar. Heyetimiz, 3 Temmuz’da Arjantinli firmalarla iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Düzenlenen toplantılar sırasında T.C. Buenos Aires Büyükelçiliği Müsteşarı Sabih Can Kanadoğlu etkinliğimizi ziyaret ederek firmalar ve ürünleri hakkında bildi edindi. Heyet organizasyonunun üçüncü kısmı ise 4 Temmuz’da Uruguay’da gerçekleştirildi. Heyet kapsamında Şili ve Arjantin’de önemli derneklerle bir araya geldik. Şili’de Şili Soğutma ve Klima Odası Derneği Başkanı Klaus Peter Schmid Spilker ile görüşmeler yaptık. Arjantin’de ise İthalatçılar Derneği ve Isıtma, Soğutma Havalandırma ve Klima Odası ile görüşmeler gerçekleştirdik. Şili ve Arjantin’de sektörel derneklerle kurulan temasların neticesi olarak ilerleyen dönemlerde iş birliklerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler yapılmasını planlıyoruz” dedi.

Güney Amerika pazarındaki potansiyel, Türk iklimlendirme sektörü için kritik

Mehmet şanal İsi̇b Yönetim Kurulu BaşkanıKomşu ülkeler Arjantin, Uruguay ve Şili’de yapılan Ticari Heyet programlarının önemine değinen Mehmet Şanal;“TradeMap verilerine göre Arjantin’in 2023 yılında iklimlendirme sektörü ithalatı 3 milyar dolar seviyesindeyken, Türkiye’nin, Arjantin’in ithalatındaki payı toplamda yüzde 0,73 oranla 17. sırada yer alıyor. Türkiye’nin sektör ihracatında ise Arjantin 17. sırada yer alıyor. 2023 sektör ihracatımız ise toplamda 23 bin 460 dolar olarak gerçekleşmiş. Ülkemizin sektör ithalatında Arjantin’in sıralaması 53 iken 2023 yılı ithalatımız ise 4 bin 632 dolar. Tabloya Uruguay özelinde baktığımızda ülkemizin Uruguay’ın ithalatında 14.sırada yer aldığını görüyoruz. İthalat payı ise yüzde 0,98 olarak yansıyor. Türkiye’nin sektör ihracatında Uruguay’ın sıralaması toplam bazda 106. Aynı şekilde Şili’yi değerlendirdiğimizde Türkiye’nin bu ülkedeki ithalat payı yüzde 0,9, sıralama olarak ise 22. sırada yer alıyor. Şili, ülkemizin ihracatında 67. sırada yer alırken, ihracatında biz ise 16. sırada kendimize yer buluyoruz. Bu tabloya baktığımızda üç ülkedeki mevcut potansiyeli daha efektif kullanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla yeni iş birlikleri ile üç ülke arasındaki ticari ilişkileri daha uyumlu hale getirmek niyetindeyiz. Bu organizasyonlarımız sayesinde önemli görüşmeler yaptık, üye firmalarımızı bölgenin en güçlü sektör temsilcileri ile bir araya getirdik. Amacımız bu temasların güçlü stratejik ortaklıklara dönüşmesi” şeklinde sözlerini tamamladı.

DP World ve Evyap Liman Birleşmesi Gerçekleşti

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Dp World Ve Evyap Liman Birleşmesi Gerçekleşti

DP World ve Evyap Liman Birleşmesi Gerçekleşti

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Dp World Ve Evyap Liman Birleşmesi GerçekleştiDP World Yarımca Limanı ve Evyap Grubu’na ait Evyapport birleşti. DP World Evyap adını alan yeni yapı Türkiye ekonomisine daha hızlı, verimli ve maliyet avantajı sunan lojistik hizmeti verecek. 

DP World ve Evyap Grubu, Türkiye sanayisinin kalbindeki iki büyük liman altyapısını birleştirerek Türkiye’nin küresel ticaretteki rolüne önemli katkı sağlayacak stratejik bir birleşme gerçekleştirdi.

Süreç Rekabet Kurumu’ndan alınan onayın ardından tamamlandı.

DP World Evyap adını alan bu yeni yapıda DP World, Evyapport’ta yüzde 58 hisseye sahip olurken, Evyap Grubu DP World Yarımca’da yüzde 42 hissenin sahibi oldu.

Bundan böyle Marmara Denizi’nde “DP World Evyap Yarımca” ve “DP World Evyap Körfez” olarak anılacak iki terminal, toplam 1.171 metre yanaşma alanına sahip olacak ve aynı anda birden fazla büyük konteyner gemisinin yanaşmasına uygun yapıda hizmet verecek. Yıllık toplam konteyner elleçleme kapasitesi 2 milyon TEU’yu aşacak olan yapı, entegre operasyon proje ve ağır yük taşımacılığı hizmetlerini içerecek şekilde genişleyecek.

Bölgede giderek artan ve çeşitlilik gösteren lojistik taleplerini karşılamayı hedefleyen DP World Evyap, Türkiye’nin uluslararası tedarik zincirlerindeki büyüyen rolünü güçlendirecek. DP World Evyap, gelişmiş kara ve demir yolu bağlantıları ve 900’ü aşkın uzman ekibinin desteğiyle müşterilerine daha hızlı bir hizmet sunacak.

DP World’ün konteyner elleçleme, gümrük müşavirliği ve antrepo hizmetlerindeki geniş deneyimi ile Evyapport’un konteyner, sıvı dökme yük ve genel kargo operasyonlarındaki uzmanlığının sinerjisi, sektörün ihtiyacı için gerekli hizmetleri bir arada sunacak. Dijital teknolojilerle güçlendirilmiş hizmet yapısına sahip DP World Evyap, bölgenin çeşitlilik gösteren lojistik yapısında önemli bir oyuncu olarak konumlanarak, Türkiye’nin ihracat ve ithalat hacimlerini artırmayı ve yeni endüstrilerin büyümesini hızlandırmayı hedefliyor.

DP World Yönetim Kurulu Başkanı Sultan Ahmet Bin Sulayem, “DP World’ün vizyonu, küresel ticareti daha güçlü, daha verimli ve sürdürülebilir bir geleceğe taşımaktır. Evyapport ile stratejik ortaklığımız, en önemli pazarlarımızdan biri olan Türkiye’de bu vizyonun bir parçası. Müşterilerimize uçtan uca çözümler sunmaktan, bu birliğin hız ve verimlilik açısından getirdiği birçok faydayı paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. DP World Evyap’ın hizmetlerini daha da geliştirmeyi dört gözle bekliyoruz” dedi.

DP World Türkiye CEO’su Kris Adams, “Bu heyecan verici ortaklık, Türkiye ve bölge için önemli ekonomik faydalar sağlayacak. İki yapının mevcut güçlü altyapılarının DP World Evyap altında birleştirmesi, müşterilerimize giderek önemli hale gelen bu bölgede, güçlü ve yeni bir hizmet sunacak” dedi.

Lojistik Süreç Yazılımı Haber Dp World Ve Evyap Liman Birleşmesi GerçekleştiEvyap Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmed Evyap ise, “Bu ortaklık ile DP World’ün küresel uzmanlığını ve Evyapport’un yerel gücünü birleştiriyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu sayede limancılık sektöründeki yatırımlarımızı genişletirken, sektördeki varlığımızı da güçlendireceğiz. Yeni şirket, oluşturacağı tedarik zinciri çözümleri ile operasyon sürelerini kısaltacak, hizmet çeşitliliğini zenginleştirecek ve her iki terminalin yükselen verimliliğiyle müşterilerimize ve Türkiye’nin ticaretine değer katacak” şeklinde konuştu.

İşçi Talep Etmese de İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda mıdır?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İşçi Talep Etmese De İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda Mıdır

İşçi Talep Etmese de İşveren İş Arama İznini Kul­landırmak Zorunda mıdır?

Lütfi İNCİROĞLUSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İşçi Talep Etmese De İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda Mıdır

4857 sayılı İş Kanunu’nun 27 nci maddesine göre; Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatlerin içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.

İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir. İşveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder” .

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 421 nci maddesinde de iş arama iznine ilişkin İş Kanunu ile paralel bir şekilde düzenleme yapılmıştır. İşverenin belirsiz süreli hizmet sözleşmesinin feshi halinde bildirim süresi içinde işçiye ücretinde bir kesinti olmaksızın günde iki saat iş arama izni vermekle yükümlü olduğu izin saatleri ve günlerinin belirlenmesinde işyerinin ve işçinin haklı menfaatlerinin göz önünde tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Süreli fesih yoluyla yapılan fesihte bildirim süresi öngörülmesinin nedeni; işçinin bir anda işsiz ve ücretsiz kalmasını engellemek ve bu süre zarfında yeni bir iş aramasına fırsat vermek amacına yöneliktir. Bu amacın bir gereği olarak da İş Kanunu ve Borçlar Kanununda işçiye yeni iş arama izni hakkı tanınmıştır. İş arama izni, sözleşmenin kim tarafından feshedildiğine bakılmaksızın belirsiz süreli iş sözleşmelerinde bildirim öneli içinde kullanılmak üzere işçiye tanınan bir hak olarak tanımlanabilir. Belirli süreli iş sözleşmelerinde veya belirsiz olmakla beraber peşin ücret ödenmek suretiyle fesih durumunda ya da sözleşmenin işçi tarafından haklı nedenle feshinde iş arama izni uygulanmaz zira bu hak süreli fesih beyanının bildirim süresine özgü bir hükmü olarak ancak bildirim süresinin uygulanmaya başlaması şartıyla doğar (Mollamahmutoğlu, H./ Astarlı, M. / Baysal, U.: İş Hukuku, 4. Baskı, Ankara 2020, s. 289).

Bildirim öneli içinde işveren iş arama iznini kullandırmak zorundadır, işverenin bu yükümlülüğünü azaltacak ya da ortadan kaldıracak sözleşme hükümleri geçersizdir. İş Kanunda belirlenen iki saatlik süre de asgari nitelik arz etmekte olup işveren tarafından arttırılabileceği gibi sözleşme ile iş arama süresinin daha uzun bir süre olarak kararlaştırılabilmesi mümkündür.

İş arama izni işçinin talebi ile toplu olarak kullanılabilir. İşçi toplu izin kullanımını işten ayrılacağı günden önceki günlere rastlamak ve işverene bildirmekle yükümlüdür. Aksi halde işveren iş arama iznini her iş günü itibariyle kullandırma imkanına sahip olur. İşveren iş süresinin hangi zamanında iş arama iznini kullandıracağını yönetim hakkına dayanarak takdir eder.

Hemen belirtilmelidir ki, işveren tarafından iş arama izninin kullandırılmaması ya da eksik kullandırılması halinde işçinin iş sözleşmesini derhal fesih hakkı mevcuttur. Ayrıca yeni iş arama izni ihbar öneli içindeki çalışılan günler için söz konusu olur. Dolayısıyla hafta tatili, ulusal bayram genel tatil günleri gibi çalışılmayan günler için işverenin yeni iş arama izni vermesi ya da bu sürelerde dahil olacak şekilde iş arama izni alacağı hesaplaması söz konusu olmaz (Mollamahmutoğlu/Astarlı /Baysal; s.290).

Nitekim çalışılmayan tatil günleri için iş arama izin ücreti hesaplanmaması gerektiği HGK’nun 27.01.2010 tarihli ve 2009/9-593 E.,2010/20 K. sayılı kararında da kabul edilmiştir. Buna göre, “İşçinin talebi olmaksızın işveren iş arama izni vermek ve kullandırmak zorundadır. İş arama iznine ilişkin düzenlemede işverenin talep koşulundan bahsetmeksizin işçiye iş arama izninin verilmesi gerektiği belirtilerek bu zorunluluk hükme bağlanmıştır. Aksi halde işçinin talebi bulunmadığında işverenin iş arama izni verme yükümlülüğünün bulunmadığı sonucuna varılır ki bu sonuç Kanun hükmüyle bağdaşmaz. Dolayısıyla bu borç bizzat Kanundan kaynaklanmakta olup işçinin işverenden iş arama izin isteğinde bulunması gerekmediği gibi izin istenmesi halinde de işverenin kabul edip etmeme yetkisi bulunmamaktadır. Maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlendiği gibi işçinin talebi sadece iznin kullanılma şekli ve zamanı yönünden dikkate alınması gereken bir şarttır.

Yukarıda yapılan anlatımlar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı işveren tarafından ……., iş arama iznini toplu ya da kısmi olarak hangi tarihler arasında kullanabileceği de belirtilerek seçenekli şekilde kullanmasının mümkün olduğunun bildirilmesine rağmen davacı işçinin iş arama iznini kullanmadığı ihbar süresince davalı işyerinde tam gün mesai ile çalıştığı sabittir.

Gerçekten de İş Kanunundaki amir hükme göre iş arama izninden yararlanma işçinin isteği koşuluna bağlı tutulmamıştır. Talep bulunmasa da işçiye iş arama izni verilmesi zorunlu olup işveren bu konuda bir taktir hakkına sahip değildir. Somut olayda olduğu gibi davalı işveren tarafından iş arama izninin kullanılması için yapılan bildirimler de işvereni bu yükümlülükten kurtarmaz. İşverenin izin verildiğini belirttiği gün ve saatlerde çalışılmak istenmesi durumunda işçiye iş verilmemesi gerekir. Ayrıca davacı işçi bildirimlere yaptığı itirazında feshin yasaya ve işyeri uygulamasına aykırı olduğunu belirtmiş olup iş arama iznini kullanmak istemediği yönünde bir beyan veya bir itiraz ileri sürmemiştir. Bu nedenle iznin kullandırılması gerekirken çalıştırılan davacıya izin kullanmaksızın alacağı ücrete ilaveten çalıştırıldığı sürenin ücreti de yüzde yüz zamlı ödenmelidir.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davalı işverenin yaptığı hatırlatmalarla yükümlülüğünü yerine getirdiği, davacının serbest iradesiyle izin hakkını kullanmama yönünde tercihte bulunduğu bu nedenle bozma kararının yerinde olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca kabul edilmemiştir.

O halde mahkemece yukarıda açılanan hususlara değinilerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, yerindedir[1].

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İşçi Talep Etmese De İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda MıdırSonuç olarak, “İş Kanunu’ndaki amir hükme göre, iş arama izninden yararlanma işçinin isteği koşuluna bağlı tutulamaz. İşçi talep etmese dahi işçiye iş arama izni verilmesi zorunlu olup, işveren bu konuda bir takdir hakkına sahip değildir. İşveren tarafından iş arama izninin kullanılması için işçiye yapılan bildirimler de işvereni bu yükümlülükten kurtarmaz. İş arama izninin belirlendiği gün ve saatlerde işçi çalışmak istese dahi işverenin işçiye iş vermemesi gerekir.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] YHGK, 15/4/2021 T., E.2018/757, K.2021/488 Legalbank.

TBB Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu Yayınladı

Yeşil Satınalma Ve Kaynak Yönetimi Eğitimi Tbb Yeşil Dönüşüm Ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu Yayınladı

TBB Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu Yayınladı

Yeşil Satınalma Ve Kaynak Yönetimi Eğitimi Tbb Yeşil Dönüşüm Ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu YayınladıTürkiye Bankalar Birliği (TBB), yeşil dönüşümü bütüncül bir bakışla ele alan, bankaların ve reel sektörün faaliyetleri açısından ilgili tüm paydaşlarla iş birliği içinde sürdürülebilirlik çalışmalarına destek olmak amacıyla ‘Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu hazırlattı.

Yeşil dönüşüm uygulamalarının genel bir değerlendirmesini ve sektörel önlemleri içeren Rapor’da; yeşil dönüşümün kavramsal çerçevesi, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın (AYM) ana hatları ve ilgili düzenlemeleri, bir karbon ve ticaret aracı olarak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) Türkiye için önemi ve sektörel genişleme potansiyeli, yeşil dönüşümün yansımaları, SKDM kapsamında yer alan sektörlerdeki üretim-ticaret dengeleri, eğilimleri ile emisyonların genel görünümü ve azaltım seçeneklerinin detayları yer alıyor.

Raporla ilgili görüşlerini paylaşan TBB Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, “Paydaşlarımızla birlikte ülkemizi sürdürülebilir bir geleceğe hazırlamak öncelikli amaçlarımız arasındadır. Ekonomik ve kapsayıcı büyümeyi birlikte ele alarak, yürüttüğümüz faaliyetlerle finansal sektör ve bankacılık sistemi başta olmak üzere ekonomik, çevre ve yönetişim konularında tüm sektörlerle birlikte hareket etmeyi ve farkındalığını artırmayı hedefliyoruz. 2026 yılında hayata geçecek SKDM kapsamında, ihracatımızın yarısını gerçekleştirdiğimiz AB’ye yaptığımız dış satımlarda yüksek vergilerle karşı karşıya geleceğiz. Türkiye’nin AB ile dış ticaretini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için bu sürecin en iyi şekilde değerlendirmesi ülkemizin menfaati için son derece önemlidir. Bu açıdan baktığımızda Rapor’un değerli bir rehber olacağına inanıyoruz” dedi.

Yeşil Satınalma Ve Kaynak Yönetimi Eğitimi Tbb Yeşil Dönüşüm Ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’nu YayınladıYeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu’na https://www.tbb.org.tr/Content/Upload/Dokuman/9053/yesil.pdf bağlantısı üzerinden ulaşılabiliyor.

 

 

 

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitim Programları 

Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi
 2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Sustainability Supply Chain

 

1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve KPI’lar
3. gün- Kurumsal Sürdürülebilirlik
4. gün- Etik ve Davranış Kuralları
5. gün– Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Pazarlama

 

Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr

Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.

Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30

Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

Demir Çelik Sektörü ve Sürdürülebilirlik Performans Göstergeleri (KPI)

Demir çelik Sürdürülebilirlik Performans Göstergeleri

YEŞİL SATINALMA ve SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Proje Danışmanlığı almak istiyorsanız 
sayfamızı ziyaret edin.

MAKALE – EĞİTİM YAZI DİZİSİ


Demir Çelik Sektörü ve Sürdürülebilirlik Performans Göstergeleri (KPI)

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi
Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr 

Demir-çelik ürünleri hayatın ayrılmaz bir parçası.

Demir-çelik sektörü tüm sektörler için vazgeçilmez ürünler üretiyor. Son derece stratejik bir sektör.

Çelik, yeşil ekonominin merkezinde yer alıyor. Demir çelik sektörü en çok geri dönüştürülen ürünleri içinde barındıran bir sektör. Sektör aynı zamanda sürdürülebilirlik eksenli olarak; üretim prosesleri, tüketilen enerji türleri, su ve emisyon miktarları ile de mercek altında.

Demir çelik Sürdürülebilirlik Performans GöstergeleriBu hafta merkezi Brüksel’de bulunan Dünya Çelik Birliği’nin  (WSA) Demir Çelik Sektörü 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’ndan veriler paylaşacağım.

 – WSA Demir Çelik Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu –

Dünya Çelik Birliği 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nda üç ana kategoride toplam 8 kritere yer verilmiştir. Bu kriterler aşağıdaki gibidir:

ÇEVRESEL PERFORMANS

1.  CO2 Emisyon Yoğunluğu ( ham çelik döküm-ton başına CO2 -ton)

Bu gösterge dökme ham çelik üretimi başına CO2 emisyonunu hesaplar.

2. Enerji Yoğunluğu (ham çelik döküm ton başına GJ )

Bu gösterge, ham çelik üretimi için kullanılan enerjiyi ölçer. Enerji yoğunluğu, yüksek fırın-bazik oksijen fırını (BF-BOF), hurda bazlı elektrik ark fırını (EAF) ve doğrudan indirgenmiş demir (DRI) bazlı EAF çelik üretimi ağırlıklı ortalamayı temsil eder.

3. Malzeme Verimliliği ( % )

Toplam katı ve sıvı çıktı malzemesine (yani ham çelik, yan ürünler ve çöpe atılan veya yakılan atıklar) kıyasla ham çelik ve yan ürünlerin yüzdesini hesaplar. Proses gazları hesaplamaya dahil edilmemiştir.

4. Çevre Yönetim Sistemi ( % )

Çevre yönetim sistemleri, çevre performansını yönetmenin ve yasal uyumluluğu sağlamanın etkili bir yoludur. ÇYS’ye kayıtlı üretim tesislerinde çalışanların ve yüklenicilerin %’si

SOSYAL PERFORMANS

5. Kayıp Zaman Yaralanma Sıklığı Oranı  (Milyon saat başına yaralanma)

İş kazaları ve sıklığı ölçümlenmektedir. İş kazaları (yaralanmalar ve ölümler) sonucu
meydana gelen zaman kaybı / milyon saat çalışma

6. Çalışan Eğitimi (Çalışan başına eğitim günleri)

Çalışan başına yıllık toplam eğitim günlerini ölçer.

EKONOMİK PERFORMANS 

7. Yeni Ürünlere ve Süreçlere Yatırım ( % )

Yeni tesis, araştırma ve geliştirme üzerine yapılan yatırımların değerini ölçer.

Yeni tesis + araştırma ve geliştirme harcamaları / yıllık gelir (konsolide)

8. Dağıtılmış Ekonomik Değer ( % )

Çelik endüstrisi tarafından doğrudan ve dolaylı katkılar da dahil olmak üzere topluma dağıtılan ekonomik değeri ölçer.İşletme maliyetleri + çalışan ücretleri ve yan hakları + ödenen temettüler + Faiz ödemeleri + devlete (vergi vd.) ödemeler + topluluk yatırımları / yıllık gelir (konsolide)

Tablo: Dünya Çelik Birliği Sürdürülebilirlik Raporu (2023)

Img 0056

Dünya Çelik Birliği hazırlamış olduğu raporlarla sektörün çevreye duyarlı ve verimli olması yönünde çaba sarfetmektedir. WSA 2023 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’na 94 çelik şirketinin katkı sağladığı belirtilmektedir. Her yıl hazırlanan raporlarla demir çelik sektörünün sürdürülebilirlik kriterlerinde aldığı mesafe ortaya konmaktadır. Ekonomik, çevresel ve sosyal performans eksenli kriterler sayesinde ortalamalar ve kıyaslamalar da mümkün hale gelmektedir.

Dünya Çelik Birliği hazırladığı bu rapor ile BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu bir çerçeve sağlamıştır. Raporda yer alan her bir bir metriğin BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile ilişkisi açıklanmıştır.

Prof. Dr. Murat Erdal ile İş Stratejileri ve Analitik devam edecek.

Kaynak: Dünya Çelik Birliği, Sustainability Indicators Report 2023, worldsteel.org

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ EĞİTİMİ
Sustainable Procurement and Supply Chain Management Training

Sürdürülebilir Tedarik Yeşil Satın Alma Eğitimi
Sürdürülebilir Tedarik Yeşil Satın Alma Eğitimi

EĞİTİM – MAKALE DİZİSİ

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi
Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr 

Şirketinizin ihtiyacı olan;
– Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi (2 gün) veya
– Yeşil Satınalma ve Kaynak Yönetimi Eğitimi (2 Gün) için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com a talebinizi iletebilirsiniz.

Yatay Eğitim Kataloğu

YEŞİL SATINALMA ve SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

EĞİTİM YAZI DİZİSİ

Jender (Jeneratör Sanayicileri ve Güç Sistemleri Derneği) İlk Genel Kurulunu Gerçekleştirdi

Maliyet Ve Gider Analizi Eğitimi Haber Jender (jeneratör Sanayicileri Ve Güç Sistemleri Derneği) İlk Genel Kurulunu Gerçekleştirdi

Jender (Jeneratör Sanayicileri ve Güç Sistemleri Derneği) İlk Genel Kurulunu Gerçekleştirdi

Maliyet Ve Gider Analizi Eğitimi Haber Jender (jeneratör Sanayicileri Ve Güç Sistemleri Derneği) İlk Genel Kurulunu Gerçekleştirdi12 Temmuz’da gerçekleştirilen ilk genel kurul toplantısıyla kurulan Jender (Jeneratör Sanayicileri ve Güç Sistemleri Derneği), Türkiye jeneratör imalat sanayisinin gücünü ve potansiyelini tüm dünyaya duyurmayı hedefliyor. Sektörün lider firmalarının çalışmalarıyla kurulan Jender, “Kesintisiz Enerji ve Gücün Kaynağı” olarak, 1.5 milyar dolarlık ciroya sahip ve 180’e yakın ülkeye ihracat yapan Türkiye jeneratör ve güç sistemleri imalat sektörünü temsil etmektedir.

Sektörün Gücü ve Hedefleri

Türkiye jeneratör imalat sanayisi, dünya dizel jeneratör sektörünün %6’sını gerçekleştirmekte olup, 75-375 kVA güç aralığında dünya genelinde ikinci sırada yer almaktadır. Dünyanın en büyük jeneratör üreticileri arasında bulunan Jender üyesi Türk jeneratör üreticileri, dünya genelinde rekabetçi bir konuma sahiptir. Türkiye’de 20’den fazla ana üretici, 10.000 kişiye direkt, 40.000 kişiye ise dolaylı olarak istihdam sağlamaktadır. Toplamda 1.000’den fazla üretici ve tedarikçi ile sektör, 100.000’den fazla kişiye iş imkanı sunmaktadır.

Sektörün hedefi, Türk markalı jeneratörleri dünya genelindeki 200 ülkeye ulaştırmaktır. Şu anda, global pazarda 800 milyon USD’lik yurt içi ve ihracat satışı ile %5’lik bir paya sahiptir. Türkiye’nin toplam ihracatının %2,4’ü, dizel jeneratör ihracatı ile karşılanmaktadır.

Jender’in Misyonu

Jender, Türkiye’deki jeneratör üreticilerinin küresel pazarlardaki potansiyelini ortaya çıkarmak, Türk markası algısını güçlendirmek ve bu üreticileri daha etkin oyuncular olarak konumlandırmak amacıyla kurulmuştur. Ana amacımız, yüksek ihracat potansiyeli ile ülkemizin cari dengesine pozitif katkı sağlayan jeneratör, kojenerasyon, trijenerasyon, yenilenebilir enerji bağlantılı hibrit sistemler, gazlı ve hidrojen yakıtlı güç sistemleri, elektrik depolama, alternatör, konteyner, kontrol sistemleri ve diğer güç sistemleri ana bileşenlerini üreten firmaları bir çatı altında toplayarak;

  1. Sektörün sorunlarına çözümler bulmak,
  2. Kalite ve kapasite gelişimini sağlamak, Türk malı itibarını artırıp katma değerli ürün ve hizmet sunma, net ihracat kabiliyetini geliştirmek,
  3. Sektör ile ilgili yurt içinde ve yurt dışında bulunan kamu, kurum ve ilgili diğer kuruluşlarla iş birliğinde bulunmak,
  4. Teknik ve düzenleyici mevzuat ve standartların gelişimine katkıda bulunmak,
  5. Sektörün gelişimine dair eğitim, sertifikasyon, çalıştay, kongre vb. etkinlikler düzenlemek.

Jender olarak, Türkiye jeneratör ve güç sistemleri imalat sektörünün gelişimi ve dünya pazarındaki etkinliğini artırmak için var gücümüzle çalışacağız.

Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Rıdvan Özer’in Mesajı

Maliyet Ve Gider Analizi Eğitimi Haber Jender (jeneratör Sanayicileri Ve Güç Sistemleri Derneği) İlk Genel Kurulunu GerçekleştirdiYönetim Kurulu Başkanı Sayın Rıdvan Özer, “Jender olarak, Türkiye jeneratör ve güç sistemleri imalat sektörünü dünya çapında en iyi şekilde temsil etmek ve Türk markalı jeneratörlerin kalitesini ve itibarını artırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hedefimiz, sektörümüzü küresel pazarlarda daha rekabetçi bir konuma taşımak ve ülkemizin ekonomik dengesine pozitif katkı sağlamaktır.” dedi.

Alım Talebi: Plastik Kırma Makinesi

Alım Talebi Plastik Kırma Makinesi

Bir firmamız için, saatte en az 500 kg. kırma kapasitesi olan, CE ve ISO9001:2008 belgelerine sahip, plastik kırma makinesi alımı yapılacaktır. Teslim yeri İstanbul – Tuzla olup, ödeme şekli vadelidir.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, diğer teknik detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Plastik Kırma Makinesi

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (600 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Pazarlama Departmanı İşletmeleri Nasıl Kara Geçirir veya Geçiremez? – 1

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Pazarlama Departmanı İşletmeleri Nasıl Kara Geçirir Veya Geçiremez 1

Pazarlama Departmanı İşletmeleri Nasıl Kara Geçirir veya Geçiremez? – 1

Sabri ERGENECOŞARSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Pazarlama Departmanı İşletmeleri Nasıl Kara Geçirir Veya Geçiremez 1

sergenecosar@gmail.com

Pazarlama şirketleri, ürün ve hizmetlerin tüketiciye ulaştırılması için stratejik planlamalar yaparak marka bilinirliğini artırmayı ve satışları artırmayı hedefleyen kuruluşlardır. Pazarlama yatırımının bir çöp olup olmadığı konusu ise oldukça tartışmalı bir konudur. Bazıları pazarlamaya yapılan harcamaların geri dönüşümünü yeterince sağlayamadığını düşünürken, diğerleri ise doğru stratejiler ile pazarlama yatırımının karlılık getirdiğine inanmaktadır. Peki doğru ve aktif bir şekilde Pazarlama departmanımızı kullanıyormuyuz?

Pazarlama ile ilgili olarak burada genel bir bilgilendirme yapmamızda fayda olacaktır.

Pazarlama Stratejilerinin Başarısı için Temel Unsurlar

Pazarlama, bir işletmenin başarısının anahtarıdır. Doğru pazarlama stratejileriyle ürün veya hizmetlerinizi doğru kitlelere tanıtarak satışlarınızı artırabilir ve markanızın bilinirliğini artırabilirsiniz.

1.Pazarlama Nedir?

Pazarlamanın temel amacı: Müşteri ihtiyaçlarını karşılamak ve müşteri memnuniyetini sağlamaktır.

4P pazarlama karması: Ürün, fiyat, yer ve promosyonun birbirleriyle uyumlu olarak kullanılmasıdır.

2. Tüketici Davranışları

Tüketicilerin satın alma kararlarını etkileyen faktörler: psikolojik, sosyal ve kültürel etmenlerdir.

Pazardaki değişen trendlere göre tüketici davranışlarının analizi mutlaka yapılmalıdır.

3. Marka Yönetimi

Markalaşma süreci ve markanın önemi ile müşteri yarattığı marka algısının çağrışımlarının belirlenmesi ve planlanmasıdır.

Marka sadakati oluşturma stratejileri ve dijital platformlarda marka yönetimi farklı stratejilerdir.

4. Dijital Pazarlama Stratejileri nelerdir?

Sosyal medya pazarlaması

Arama motoru optimizasyonu (SEO)

E-posta pazarlaması dır.

6 . Fiyatlandırma Stratejileri

Fiyatlandırmanın stratejilerinin oluşturulması, doygunluk veya piyasanın kaymağını yeme stratejilerinin belirlenerek müşteriye sunulacak hedef fiyatların belirlenmesidir.

Günümüz iş dünyasında başarılı bir pazardaki yerini koruyabilmenin temel unsuru etkili bir pazarlama stratejisinin benimsemesi olduğunu söyleyebiliriz.

Genel olarak pazarlama kavramlarını yeniden gözden geçirerek doğru pazarlama nedir ve ne gibi faydalar sağlar öğrendik. Birçok işletme pazarlama departmanlarının içinde bu kadar alt başlık olduğunun farkında bile değilken yapılan pazarlama yatırımlarının geri dönmesini kıyaslamaya kalkmaktadır. Kıyaslama yapmak için önce elimizde bazı veriler olması gerekmektedir. Bu verileri aldığımız yer muhasebede ki para girişi veya kesilen fatura adedi olarak düşünürseniz yanılıyorsunuz demektir.

Tüm pazarlama stratejilerini uygulayan bir firma hangi stratejinin tam olarak nokta atışı yaptığını belirleyemez. Fakat bu stratejileri doğru şekilde yöneten bir işletme büyümeye doğru bir adım atmıştır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Pazarlama Departmanı İşletmeleri Nasıl Kara Geçirir Veya Geçiremez 1Bir sonra ki sayıda Pazarlama ile ilgili yazımızda olumlu yönler ve olumsuz yönler gibi konuları ele almaya devam edeceğiz.

Sabri ERGENECOŞAR

sergenecosar@gmail.com

Nakliye Sigortası Dediğiniz Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Olmasın?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Nakliye Sigortası Dediğiniz Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Olmasın

Nakliye Sigortası Dediğiniz Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Olmasın?

Ömer Haluk TURANLISatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Nakliye Sigortası Dediğiniz Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Olmasın

Merhabalar. Bu haftaki yazımı aslında çekine çekine yazıyorum. Keza yazımın konusu aslında katıldığım bazı toplantılarda sorulan sorular olmasa, gözden kaçabileceğine kesinlikle ihtimal vermeyeceğim bir konu. Yine de lojistik ve/veya dış ticaret gibi branşlardan mezun olmakla birlikte yeterli iş tecrübesine sahip olmayan, özellikle de yeni mezun arkadaşlarımız için faydalı olabileceğini düşünerek dış ticarette sigorta konusuna değinmeye karar verdim.

Çıkış noktam yazımın başlığından da anlaşılacağı üzere, dış ticarette taşıyıcı sorumluluk sigortası ile emtia nakliye sigortasının karıştırıldığına denk gelmiş olmam.

Konuları aktarırken eğer mümkünse ağır teknik ya da mesleki terimleri değil, rahmetli Mehmet Ali Birand’ın hep söylediği gibi “sokaktaki insanın” da anlayabileceği kavramları kullanmayı tercih ediyorum. Taşıyıcı sorumluluk sigortası ile emtia nakliye sigortasının arasındaki farkı da bu şekilde açıklamaya çalışacağım.

Bildiğiniz gibi kullandığımız motorlu vasıtalar için trafik sigortası yaptırmak yasal bir zorunluluktur. Kasko sigortası yaptırmak ise tercihe bağlı olup yasal anlamda zorunlu değildir. Trafik sigortası olası bir kaza durumunda başkasına vereceğimiz hasarı karşılamak için kullanılır, kendi aracımızda oluşan hasarı ödemez. Kasko sigortası ise;

  • Karşı tarafa verdiğimiz hasarı karşılamaya trafik sigortamız yetmez ise aşan kısmı,
  • Kendi aracımızdaki hasarı,

karşılamaya yarar.

Benzer şekilde taşıyıcı sorumluluk sigortası; malın taşınması sırasında taşıyıcının üçüncü kişilere karşı sorumluluklarını kapsarken emtia nakliye sigortası ise taşınan malda oluşabilecek zarar ve kayıpları kapsamaktadır.

Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Tablo

Dikkatli gözler, tablodaki bir detayın yukarıda yazılanlarla çeliştiği bir madde görecekler. Kapsam kısmı, “Yük Zararları ve Kayıpları” maddesinde, taşıyıcı sorumluluk sigortasının, taşıyıcı firmanın hatası veya ihmali sonucu yüklerde meydana gelen hasar veya kayıpları da karşıladığı bilgisi var. Oysa taşıyıcı sorumluluk sigortasının taşınan eşyada oluşacak hasar veya kaybı karşılamadığını belirtmiştik. Dolayısıyla bu duruma da açıklık getirmek gerekir.

Her ne kadar taşıyıcı sorumluluk sigortası mallardaki hasar veya kayıpları doğrudan karşılamıyor olsa da ilgili mevzuatlar dahilinde belirli ölçülerde malda oluşacak hasarlar için de tazminat ödenmekte olup, taşıyıcı firmanın sorumlu olduğu bu tutar, taşınan malın ağırlığı ile taşımacının üyesi olduğu ya da taşımanın tabii olduğu anlaşmanın / konvansiyonun tespit ettiği azami tutarın çarpılması ile hesaplanır. Bu rakamlar ise oldukça cüz’i miktarlar olup taşınan eşyanın gerçek değerine yaklaşmaz bile.

Örnek vermek gerekirse; Almanya’dan karayolu ile baz model bir Porsche Taycan 4S getirdiğimizi düşünelim. Bu aracın yaklaşık değeri (piyasa fiyatı değil, bayiye olan maliyeti) 3.500.000,00₺ ve ağırlığı ise 2325 kg. Bu aracın yolda tamamen kullanılamaz hale geldiğini varsayalım. CMR konvansiyonuna göre nakliyecinin sorumluluğu kilo başına yaklaşık olarak 365,00₺’dir (23.07.2024 tarihi kurları itibariyle).  Buradan hareketle araç sahibinin nakliyeciden alabileceği tutar yaklaşık olarak 812.000,00₺’dir.

Aynı şey 1 Kg ağırlığında külçe altın’ın başına gelse (yaklaşık değeri 2.550.000,00₺) nakliyeciden alabileceğiniz bedel sadece 365,00₺ olacaktır.

Bu hesaplamaları örnek olarak verdim ama kullandığım birimlerin ve terimlerin kaynağından bahsetmedim. Örneğin kilo başına 365,00₺’lik birim nereden çıktı, nasıl hesaplandı, CMR nedir, vb. Gelin bu soruların cevabını arayalım.

Uluslararası taşımacılıkta farklı taşıma modları ve birden fazla sözleşme/konvansiyon mevcuttur. Örneğimde kullandığım CMR Konvansiyonu (Convention Marchandise Routier) Avrupa ülkeleri arasında karayolu taşımacılığı için yapılan uluslararası bir anlaşmadır ve bu anlaşma gereğince nakliyeciler taşıdıkları malın hasar görmesi riskine karşı kilo başına 8,33 SDR (Special Drawing Right/Özel Çekme Hakkı) ödemek durumundadırlar (23.07.2024 itibariyle 1 SDR = 43,65₺).

Peki nedir bu SDR? SDR, küresel ekonomik dengesizlikleri yönetmek ve uluslararası ticarete istikrar sağlamak için, Uluslararası Para fonu (IMF) tarafından 1969 yılında meydana getirilmiş faiz getirisi sağlayan, Özel Çekme Hakkı olarak adlandırılmış uluslararası bir rezerv varlığıdır. Dolayısıyla teknik olarak bir para birimi değil beş büyük rezerv para biriminin sepetinden oluşan bir varlık ölçütüdür. Bu sepeti oluşturan para birimleri ve SDR’deki ağırlıkları şu şekildedir (en son 2022 güncellemesi itibariyle):

ABD Doları (USD): %43,38Sdr Tablo

Euro (EUR): %29,31

Çin Yuanı (CNY): %12,28

Japon Yeni (JPY): %7,59

İngiliz Sterlini (GBP): %7,44

Diğer taraftan yukarıda bahsettiğim birden fazla taşıma modu ve aynı taşıma modunda bile mevcut olabilen birden fazla sözleşme/konvansiyonun varlığı, tarafların anlaşma yaptıkları nakliyecinin, bu konvansiyon/sözleşmelerden hangisi kapsamında taşıma yaptığını da bilmelerini gerektirmektedir. Aşağıdaki tablo ne demek istediğimi özetleyecektir.

 

Sdr Sözleşme Tablo

Belirtmek gerekir tabloda belirtilen konvansiyon/sözleşmelerin dışında da ülkelerin birbirleri arasında imzalamış oldukları farklı sözleşmeler de kullanılabilmektedir.

Taşıyıcı sorumluluk sigortası konusunu açıkladığımıza göre şimdi de ne yapılması gerektiğini söyleyelim. İster ulusal ister uluslararası olsun ticaret konusu malın sevki sırasında sigortalanmaması ticari hayatın olağan akışına aykırı bir durum olacağından söz konusu da olamaz. Dolayısıyla taşınan malın doğrudan, emtia nakliye sigortası ile garanti altına alınması gerekir.

Emtia nakliye sigortası da tek tip olmayıp çeşitlilik arz etmektedir. Dolayısıyla nasıl bir sigorta yaptırdığımıza dikkat etmeli, sigorta kapsamını dikkatlice kontrol etmeli, ya da uluslararası kuruluşlarca oluşturulmuş yeknesak ve genel kabul görmüş poliçeler tercih edilmelidir (örneğin içeriği The Institute of London Underwriters tarafından belirlenmiş olan Institute Cargo Clauses A – All Risks). Keza gözden kaçan her detay bizi hiç tahmin etmediğimiz bir zarara uğratabilir. Örneğin Tam Ziya şartlı bir sigorta yaptırırsak tazminat alabilmemiz için sigortalanan eşyanın tamamen yok olması, örneğin yanması, hurda haline gelmesi, tamamen kullanılamaz ve onarılamaz hale gelmesi gerekir, aksi taktirde hasarınız tazmin edilmez. Bir başka örnek olarak Free of Particular Average (Özel Avarya Muafiyeti) klozu olan bir sigorta poliçesinde taşınan eşyanın tam ziya ya da neredeyse tam ziya olacak şekilde hasar görmesine ek olarak geminin de zarar görmesi gerekir yoksa hasar tazmin edilmez. Bu konuda da bir farkındalık sağlayabilmek amacıyla, sigorta ve poliçe çeşitleri ile ilgili temel kavramlara yer vermek ihtiyacı hissettim.

  1. Geniş Teminat (All Risks): Poliçe Genel Şartlarında istisna bırakılan haller haricinde yaşanabilecek her türlü fiziksel hasar ve kayıplara (tüm rizikolara) karşı taşınan malzemeyi güvence altına alan teminat türüdür.
  2. Dar Teminat: Nakliyatı gerçekleştiren aracın kaza geçirmesi, yanması, infilak etmesi gibi kısmi rizikoların güvence altına alındığı teminat türüdür. Bu rizikolar içine yükleme, aktarma, boşaltma esnasında oluşacak hasarlar ve hırsızlık, malın ıslanması gibi bazı büyük rizikolar dahil değildir.
  3. Adlandırılmış Riskler Sigortası (Named Perils Insurance): Yalnızca poliçede açıkça belirtilen (adlandırılmış) risklere karşı koruma sağlar. Bu sigorta, sigortalı varlığın yalnızca poliçede listelenmiş belirli tehlikeler veya olaylar sonucunda zarar görmesi durumunda tazminat ödemeyi taahhüt eder. Adlandırılmış riskler dışındaki herhangi bir olaydan kaynaklanan hasarlar bu sigorta kapsamına girmez.
    • Belirli Kapsam: Sigorta kapsamına giren riskler ayrıntılı olarak belirtilir. Bu riskler arasında yangın, hırsızlık, fırtına, deprem, su baskını gibi olaylar yer alabilir. Poliçede adlandırılmayan herhangi bir risk sigorta kapsamı dışında kalır.
    • Sınırlı Kapsam: Genellikle kapsamlı sigorta poliçelerine göre daha uygun maliyetlidir çünkü yalnızca belirli riskleri kapsar. Bu, sigortalının ihtiyaçlarına göre belirli risklere odaklanmasına olanak tanır ve gereksiz kapsamların maliyetinden kaçınılmasını sağlar.
  4. Tam Ziya (Total Loss): Taşınan yükün nâkil vasıtası ile birlikte tamamen yok olması halinde teminat sağlamaktadır.
    • Fiili Tam Ziya (Actual Total Loss): Sigortalı malın tamamen yok olduğu veya bulunamayacak şekilde kaybolduğu durumları ifade eder.
    • Hükmi Tam Ziya (Constructive Total Loss): Sigortalı malın, onarım veya kurtarma maliyetinin, malın değerinden daha yüksek olması durumunda oluşan kayıptır.
  5. Kısmi Zarar Sigortası: Sigortalı bir varlığın veya malın kısmen zarar görmesi durumunda tazminat ödemeyi amaçlayan bir sigorta türüdür. Bu sigorta, tam ziya (total loss) olarak değerlendirilemeyecek durumlarda devreye girer, yani sigortalı mal tamamen yok olmamış ancak hasar görmüş veya değer kaybetmiştir.
  1. Müşterek Avarya (General Average): Ortak tehlike durumlarında geminin veya diğer malların kurtarılması için yapılan fedakarlık ve masrafların tüm yük sahiplerine paylaştırılmasıdır. Müşterek avaryanın gerçekleşebilmesi için aşağıdaki şartların mevcudiyeti aranır;
    • Tüm yolculuğun tehlikede olması
    • Tehlikenin gerçek ve yakın olması
    • Eylemin kasıtlı ve gönüllü olması
    • Hareketin makul ve ihtiyatlı olması
    • Fedakarlığın veya harcamanın doğası gereği olağanüstü olması

7. Özel Avaryadan Muaf Klozu (Free of Particular Average): Deniz yoluyla yapılan nakliyatlarda kullanılan bir terimdir. Bu tür sigorta, sadece poliçede belirtilen belirli büyük çaplı olaylar özellikle gemiyle birlikte malın da ağır hasar gördüğü durumlar sonucu meydana gelen tam ziya veya neredeyse tam ziya (constructive total loss) durumlarında tazminat ödemeyi taahhüt eder.

8. Flotan Poliçe: Nakliyatı yapılacak emtianın, yükleneceği araç bilgileri, tarihi kesinlik kazanmadan aradaki belirsiz süreyi teminat altına alan poliçe türüdür. Flotan Poliçe, mevcut bilgi ve belgeler ile yapılan geçici bir poliçe olup, araç bilgileri ve yükleme tarihi kesinleştikten sonra kati sigorta poliçesi kapsamına girmektedir.

9. Kati Poliçe: Nakliyat ile ilgili sevk tarihi, sefer, değer ve araç verilerinin mevcut olduğu durumlarda düzenlenir.

10. Abonman Poliçe: Sigortacı, belli bir zaman dilimi içinde taşınacak yükle ilgili detayların belirlendiği sözleşme düzenler. Bu sözleşme dahilinde sefer bazlı Nakliyat Sigorta Poliçesi düzenlenir.

11. Blok Abonman Poliçe: Abonman poliçeye benzemekle birlikte, yıllık olarak düzenlenen poliçe türüdür. Sigortacıya bildirilen yıllık taşıma cirosu temel alınarak bir yıl içerisinde yapılacak tüm taşımalar için toplam prim hesaplanır. Bu sayede yapılan taşımalar herhangi bir ihbar yükümlülüğü olmaksızın teminat altına alınır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Nakliye Sigortası Dediğiniz Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası OlmasınFaydalı olması dileklerimle.

Saygılar.

Ömer Haluk TURANLI

Kraljic’in Satınalma Portföy Matrisi: Ne Zaman ve Nasıl Kullanılmalı?

Kraljic Satınalma Portföy Matrisi

Kraljic‘in (1983) satın alma portföy matrisi, maliyetler ve riskler arasındaki dengeyi optimize ederek ürünler (veya hizmetler) için yeterli bir satın alma stratejisi belirlemek amacıyla kullanılır.

Tedarik kalemlerini ikiye ikilik bir matriste kategorize ederek, çeşitli tedarikçilerle ilişkileri yönetmek için uygun yöntemler bu matristen çıkarılabilir. Kraljic bu modeli BASF firması için şirket içerisinde kullanıcılacak bir araç olarak geliştirmiştir. Ancak model, 1983 yılında Harvard Business Review’da yayınlandıktan sonra uygulayıcılar tarafından tanınmış ve popülerliği artmıştır.

Kraljic’in “satın alma modelinin genel fikri, ‘arz kırılganlığını en aza indirmek ve potansiyel satın alma gücünden en iyi şekilde yararlanmaktır.” Model, ürünleri iki boyuta göre sınıflandırmıştır: birinci boyut finansal etki ve diğer boyut ise tedarik riskidir.

Matriste, her biri ayrı bir satın alma stratejisi gerektiren dört çeyrek bulunmaktadır (Şekil 1).

🔒

Bu içeriği görmeniz için üye girişi yapmalısınız.
Henüz üye değilseniz
Üyelik Seçenekleri için: TIKLAYINIZ.
Hesap Oluştur

Kraljic Satınalma Portföy Matrisi

 

[/pc-pvt-content]

Kayıt Formu

Hoşgeldin Üyeliği (Ücretsiz)
Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.